23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 26 Ekim 2018 EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN haber 9 HAKARET İÇEREN İFADELERİN DÜŞÜNCE ÖZGÜRLÜĞÜ KAPSAMINDA DEĞERLENDİRİLEMEYECEĞİNE HÜKMETTİ AİHM’den Hz. Muhammet kararı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Avusturyalı bir kişinin Hz. Muhammet’e yönelik hakaret içeren ifadelerinin düşünce özgürlüğü kapsamında değerlendirilemeyeceğine hükmetti. AİHM’den yapılan yazılı açıklamaya göre, 47 yaşındaki Avusturyalının 2009’da Hz. Muhammet’e yönelik kullandığı hakaret içerikli ifadelerin İnsan Hakları Sözleşmesi’nin düşünce özgürlüğü ile ilgili 10. maddesi kapsamında değerlendirilemeyeceğine oybirliği ile karar verildi. Açıklamada, Avusturya mahkemelerinin şahıs hakkında yerinde ve doğru gerekçelerle hükmettiğinin altı çizilerek “Kullanılan tartışmalı ifadeler objektif tartışma sınırlarını aşmıştır. Kullanılan ifadeler İslam Peygamberi Hz. Muhammet’e hakaret içeren bir saldırı olarak değerlendirilmiştir. Ayrıca bu tür başka saldırılar, önyargıları körükler ve Avusturya’daki din özgürlüğünü tehdit eder” değerlendirmesine yer verildi. Cezaya itiraz Avusturya’da 2009’da “İslamın temel unsurları” başlıklı bir seminerde konuşan 47 yaşındaki kişi, Hz. Muhammet’e haka ret içeren ifadeler kullanmış, 2011’de yerel mahkeme Avusturyalıyı dini öğretiyi aşağıladığı gerekçesiyle 480 Avro para cezasına çarptırmıştı. Cezaya itiraz eden Avusturyalı davayı Yüksek Mahkeme’ye taşımış, ancak mahkeme Hz. Muhammet’e hakaret eden kişinin itirazını kabul etmemişti. Bunun üzerine söz konusu kişi davayı AİHM’ye taşımıştı. l AA Af Örgütü topa tuttu Uluslararası Af Örgütü, kararları inceleyip “OHAL Komisyonu otomatik onay mekanizması oldu ve hukuka ulaşımı engelliyor” tespiti yaptı Uluslararası Af Örgütü; OHAL dö hinde Uluslararası Af Örgütü’ne, komisyonun ihraç edilen neminde, kamudan kamu çalışanların ihraç edilen yak ca yapılan tüm baş laşık 130 bin kişinin itirazlarını de SİNAN TARTANOĞLU vurulara önümüzdeki iki yıl içerisin ğerlendiren OHAL de cevap vereceği Komisyonu’nun ne kadar ni tahmin ettiklerini ilet etkili bir hukuk yolu ol ti. Bakanlık temsilcileri, duğunu araştırdı. Araş ilk derece idare mahkeme tırma kapsamında OHAL si sürecinin Komisyon’un Komisyonu’nun verdiği olumsuz kararının ardın 109 karar incelendi. Ay dan en az 7 aylık bir süre rıca ihraç edilen 21 kamu yi bulmasının makul ola çalışanı ile de mülakat cağını belirttiler. lar gerçekleştirildi. Örgüt; OHAL Komisyonu Ocak araştırma için 31 Temmuz 2017 tarihli KHK ile ku 2018’de Adalet Bakanlığı ruldu. Ancak karar verme yetkilileri ile görüştü. Ra ye Aralık 2017’de başladı. porda dikkat çeken başlık Komisyon iki yıl süre ile lar şöyle: kuruldu, ancak bu iki yılın Hak ihlalinin en kötü uzatılabilmesinin de önü sü: Kamu sektörü çalışan açıldı. larının keyfi olarak ihraç Belirsiz ithama kar edilmeleri ve etkin bir iti şı savunma: Uluslarara raz yolunun bulunmayışı, sı Af Örgütü’nün görüştü OHAL dönemi süresince ğü ve Komisyon’a başvu yaşanan insan hakları ih ruda bulunmuş olan kişi lallerinin en kötülerinden. lerin tamamı, itirazda bu KHK marifetiyle gerçekleş lunurken ihraç nedenle tirilen ihraçların keyfi ol ri hakkında salt tahminde ması ve bu ihraçlara karşı bulunmak durumunda kal bir itiraz yolunun bulun dıklarını ifade etti. Başvu maması hem ülke içinde ru sahiplerinin, ihraç edil hem de uluslararası ölçek me gerekçelerine ilişkin te eleştirilere neden oldu. herhangi bir ayrıntı dahi Komisyon Konsey’in tebliğ edilmeksizin itiraz önerdiği gibi değil: Avru da bulunmaya zorlanma pa Konseyi’nin anayasal ları, bu kişileri kendileri konulardaki danışma or ni belli olmayan ve genel ganı olan Venedik Komis lenmiş ithamlara karşı sa yonu, Aralık 2016’da ihraç vunma yapmak durumun edilen kişilerin durumları da bırakıyor. nın incelenmesi amacıyla Birebir aynı metinler bağımsız ve tarafsız bir or le kararlar: Venedik Ko ganın kurulması çağrısın misyonu; ihraçları incele da bulundu. Ocak 2017’de yecek bir kurumu önerir görünüşte böyle bir organ ken, komisyonun her bir kurmayı amaçlayan KHK başvuruya özgü gerekçeli yayımlandı. OHAL Komis kararlar vermesinin önem yonu; doğrudan ihraç edi li olduğunun altını çizmiş len kamu çalışanlarına et ti. İncelenen tüm karar kin bir hukuk yolu sun larda; ortaya konulan de ma kapasitesi bulunmadı lil üzerinden Komisyon’un ğını ortaya koyuyor. Vene bir karara nasıl vardığının dik Komisyonu, ihraçlara açıklandığı ‘başvuruların ilişkin görüşünde, öneri değerlendirilmesi’ kısmın len özel geçici kurulun ba da neredeyse birebir aynı ğımsız ve tarafsız olması metinler yer alıyor; birey nı tavsiye etmişti. Ancak sel duruma ya da koşulla Komisyon’un oluşumuyla ra ilişkin bir değerlendir ilgili düzenlemeler, onun me bulunmuyordu. hükümetten bağımsız bir İhraçları otomatik kurum olmamasına neden onaylayan mekanizma: oluyor. Komisyon tarafından veri İki yıl içerisinde...: Ada len ve ihraçları onayan ka let Bakanlığı temsilcile rarlardaki gerekçeler ge ri, 31 Temmuz 2018 tari nel itibarıyla esastan yok sun ve hukuka dayanma işe iade ve tazminat yan bir nitelikte. Komisyon bu adil olmayan ve keyfi ihraçları onayarak, kendisinin bir inceleme Örgütün raporunda, hükümete; “İhraç edilen kamu sektörü çalışanları önceki görevlerine iade edilmelidir. Suç işlediğine dair hakkında makul şüphe organı olarak elverişsiz olduğunu ortaya koyuyor. Komisyon, aslında hükümetin KHK’ler marifetiyle gerçekleştirdiği ihraçları otomatik olarak onaylayan bir mekanizma olmak ler bulunan kişilerin gö la kalmayıp, aynı zamanda revden alınmalarına da doğrudan ihraç edilen ki ir her türlü karar, yalnız şilerin etkin bir hukuk yo ca olağan disiplin süreci çerçevesinde alınmalıdır. İhraç edilen kamu sektörü çalışanlarının tüm zararları tazmin edilmelidir” önerilerinde bulunuldu. Raporda, Avrupa Konseyi ve Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nin; luna başvurabilmek için tüketmesi gereken süreyi yalnızca daha da uzatıyor. Hükümet çözümden uzaklaştırıyor: OHAL uygulamasının sona ermesinin ardından geçen 3 aya ve ilk ihraçların gerçek OHAL Komisyonu’nun leştrildiği tarihten sonra kurulmasına önayak olan geçen iki yıldan fazla sü Venedik Komisyonu’nun OHAL Komisyonu’nun etkinliğini yeniden değerlendirmeye davet etmesi gerektiği ifade edildi. reye rağmen, Türkiye yetkilileri bir çözüm üretmekten ziyade çözümden uzaklaşıyorlar. l ANKARA KUYUDAN SU ÖRNEĞİ ALINDI Emniyet birimleri Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğu binası ve konutunda delil araması yaptı. Konsolosluk bahçesinde ve kuyuda arama yapmak isteyen güvenlik güçlerine Suudi yetkililerce izin verilmedi, ancak ekipler, kuyudan su örneği aldı. Öte yandan dün 38 konsolosluk çalışanının tanık sıfatıyla ifadesi alındı. l Haber Merkezi Kaşıkçı SUUDİ SENARYOSU BİR KEZ DAHA DEĞİŞTİ Cinayet planlı! Suudi savcı, Türkiye’den gelen bilgiler ışığında, Kaşıkçı’nın öldürülmesinin ‘önceden planlanmış’ olduğunu açıkladı Gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın, Suudi Arabistan’ın İstan bul Başkonsolosluğu’nda öl dürülmesi ile ilgili soruştur mayı yürüten Suudi savcı, Türkiye’den gelen bilgiler ışı ğında, Kaşıkçı’nın öldürülmesi nin önceden planlanmış olduğu nu açıkladı. Konu ile ilgili Suu di Arabistan’ın senaryosu yeni den değişirken, Kaşıkçı’nın ölü münden üst düzey istihbarat şefi olan General Ahmet AlAssiri so rumlu tutuldu. Şakası konferansa damga vurdu Trump’la bağlantı iddiası Suudi Veliaht Prens Muhammed bin Selman, Riyad’da Geleceğe Yatırım Girişimi Konferansı kapsamında çarşamba günü gerçekleştirilen panelde, Lübnan Başbakanı’nın, geçtiğimiz yıl Suudi Arabistan tarafından alıkonulduğu iddialarına gönderme yapan bir şaka yaptı. Veliaht Prens gülümseyerek “Başbakan Hariri, Suudi Arabistan Krallığı’nda iki gün daha kalacak, umarım alıkonulma söylentileri patlak vermez” sözlerini söyledi. Veliaht Prens’in bu sözleri salonda kahkaha tufanı kopardı. Lübnan Başbakanı Hariri de Veliaht Prens’in bu sözlerini gülümseyerek karşıladı ve Prens ile tokalaştı. l Haber Merkezi ABD medyasında çıkan haberlerde de, AlAssiri’nin ABD Başkanı Trump ile derin bağlantıları olduğu öne sürüldü. Kraliyet ailesi, Kaşıkçı’ya ne olduğuna ilişkin ilk açıklamada, Kaşıkçı’nın başkonsolosluk binasından çıktığını savunurken daha sonra bu senaryo değiştirildi ve Kaşıkçı’nın başkonsolosluk binasında çıkan arbedede öldü Kaşıkçı’nın oğlu Suudi Arabistan’dan İstanbul’daki Suudi Arabistan Başkonsolosluğu’nda öldürülen Cemal Kaşıkçı’nın oğlu Suudi Arabistan’dan ayrıldı. Reuters’ın haberine göre, Kaşıkçı’nın oğlunun ABD’ye gideceği öğrenildi. Kaşıkçı ai ğü açıklandı. Yine değişen senaryoda Kaşıkçı’nın sorgulama sırasında ‘kaza sonucu öldüğü’ duyuruldu. Ancak savcılığın açıklamasında, AlAssiri’nin başında bulunduğu ekibe emri kimlerin ayrıldı lesinin yurtdışına çıkış yasağı olduğu verdiğine ilişkin bir bilgi yer al biliniyordu. l Haber Merkezi mıyor. l DHA ‘Haspel ses kayıtlarını dinledi’ iddiası AP yaptırım karar tasarısını onayladı Avrupa Parlamentosu (AP), Kaşıkçı’nın öldürülmesine ilişkin uluslararası soruşturma yapılması ve sorumluluklarının tespit edilmesi durumunda Suudi yetkililere yaptırım uygulanması çağrısında bulunan karar tasarısını onayladı. Kaşıkçı’nın öldürülmesinin ‘çok güçlü’ şekilde kınandığı kararda, Suudi yetkililere Kaşıkçı’nın cesedinin yeri hakkında bilgi vermesi çağrısı yapılırken bağımsız ve tarafsız uluslararası soruşturma başlatılması talep edildi. AB Konseyi’nden, Suudi Arabistan’a AB genelinde bir silah ambargosu uygulanması için ortak tutum belirlemesi talep edildi. l Haber Merkezi ABD’nin Washington Post gazetesi, ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) Direktörü Gina Haspel’e Ankara’ya gelişinde Kaşıkçı cinayetinin ses kaydının dinletildiğini yazdı. Gazete iddianın kaynağını “Haspel’in toplantıları hakkında bilgi sahibi olan kişiler” olarak açıkladı. CNN’in haberinde ise CIA Direktörünün söz konusu kayıtlarla ilgili ABD Başkanı Donald Trump’a bilgilendirmede bulunacağı belirtildi. Haspel, Kaşıkçı’nın salı günü Ankara’ya gelmiş ve temaslarda bulunmuştu. Çavuşoğlu reddetmedi Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu konuyla ilgili “Biz elde ettiğimiz bulguları, belgeleri, delilleri arzu eden ve ilgilenen ülkelerle, kuruluşlarla paylaşmakla mükellefiz. Sizin bu spesifik olarak sorduğunuz soruya ben cevap veremeyeceğim” dedi. Türkiye’nin Kaşıkçı’nın kaybolmasıyla ilgili elinde bulunan ses kayıtlarını geçen hafta Ankara’yı ziyaret eden ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’ya verdiği iddia edilmiş ancak bu Trump ve Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu tarafından reddedilmişti. Trump’tan sert çıkış ABD Başkanı Trump, Kaşıkçı cinayetinin açığa çıkmasının ardından Riyad yönetimine ilişkin ilk kez sert ifadeler kullandı. Trump, Kaşıkçı’nın öldürülmesinde nihai sorumluluğun Suudi Arabistan’ın fiili lideri olarak Veliaht Prens Muhammed bin Selman’da olduğunu söyledi.Amerikalı lider, olaydan alt düzey yetkililerin sorumlu olduğunu savunan prense inanmak istediğini fakat ülkeyi yöneten Selman olduğuna göre mesuliyetin de onda olacağını belirtti. l Dış Haberler ANKARA / Cumhuriyet Barbarın iştah inadı İnsan yeryüzündeki her şeyin kendisi için yaratıldığını zanneder. Ama kendisinin neden yaratıldığını bir türlü bilemez. Bunun üzerine de pek düşünmez. Çünkü iştahlı bir barbardır. O iştahın rehavetiyle varlığını derin bir gaflet uykusunda geçirir. Bir avuç türdeşinin ısrarla bu uykudan uyanmaya çalışmasını da yadırgar. İnsanlık dışı koşullarda üretilen ve muhafaza edilen hayvanların etini yemeyi, onlardan vahşice alınan ürünleri tüketmeyi reddeden bir bilincin tercihlerini küçümsemek ve aksi tercihleri rasyonelleştirerek yüceltmek aslen hâlâ barbar ve bilinçsiz olan insan zihninin en büyük zaafıdır. Et yiyen ya da yemeyen insan arasındaki akıl ve vicdan farkını bir yana koyun. İştahlı bir barbar olan insanı, öncelikli olarak yedikleriyle değil yaptıklarıyla tarif edin. Birbirine bile hâlâ bitmez tükenmez işkenceler yapabilen... Mülteci bebeklerin cesetlerinin karaya vurmasına dayanabilen... Kanserojen olduğunu bile bile korkunç bir beslenme kültürünü nesillerden nesillere gocunmadan iletebilen... Ufacık bir kışkırtmayla yüzyıllardır bir arada yaşadığı komşusuna aniden düşman olabilen... Binalara zarar vermeyip sadece insanları öldüren silah üreten bir teknolojiye bütçe ayıran sistemlerin içinde, ellerindeki kredi kartlarıyla mutlu mesut yaşayabilen... Yurtseverlikle kafatasçılık arasındaki incecik çizginin üzerinde koca koca uygarlıklar tüketen insanoğlundan... Endüstriyel hayvan eti ve ürünü üretiminin neden barbarlık olduğunu anlamasını beklemenin büyük bir safdillik olacağını görürsünüz. Hele hele bu üretim modelinde hayvanlara eziyet edildiği için et yemeyi reddeden vejetaryenlere; Sonra daha da ileri gidip hayvansal tüm ürünleri hayatından çıkaran bir avuç vicdanı hepimizinkinden daha derin ve kalbi hepimizinkinden daha cesur vegana Tanrıymışlarcasına saygı duymalarını beklemek düpedüz akılsızlıktır. Bugünkü koşullarda veganlık ya da vejetaryenlik ne bir hastalık olarak tanımlanabilir ne de bir dengesizlik. Her ikisi de çok önemli bir farkındalıktır. Kasaptan aldığınız, tencerenizde pişirdiğiniz, sonra da tabağınıza koyup midenize indirdiğiniz tavuğun, dananın ya da kuzunun aslında evinizdeki köpek ya da sokakta başını okşadığınız kedi gibi bir hayvan olduğunu neden hiç düşünmediğinizi düşünmeye başladığınız gün; Kendinizin de aslında kim olduğunuzu gerçekten düşünmeye başladığınız gün olacaktır. Ve mezbahalardaki korkunç görüntülerle ya da hayvan taşıyan araçlardaki kâbus hallerle sosyal medyada hasbelkader karşılaştığınızda gözlerinizi kapatıp geçmekten... Ve o gerçekle yüzleştiğiniz halde hayatınıza hiçbir şey olmamış gibi kaldığınız yerden devam etmekten vazgeçtiğiniz gün de... Hem insanlık tarihi hem de kişisel tarihiniz çok daha güzel ve anlamlı cümlelerle yeniden yazılacaktır. Vejetaryenlik ve veganlık... Bunlar, gerçekten daha güzel bir dünyanın mümkün olduğuna asla inanmayan ve kendi kurduğu bu korkunç sistem içinde sıkışıp kalmasını ilahi bir kadere yormaya meraklı olan insanlığın gerçekle yüzleşme fırsatıdır. İnsan barbar ama aynı zamanda akıllı da bir canlıdır. O yüzden et yemeniz ya da hayvansal ürünleri tüketmeniz... Yaptığınızın nelere mal olduğu üzerine düşünmenize engel değildir. Barbarlıktan uygarlığa geçmek bu sayede an meselesidir. Ekim 2019’da çalışmalara başlanacak Akar, S400’ler için tarih verdi Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Rusya’dan alınması kararlaştırılan S400 füze savunma sisteminin Türkiye’ye kurulum çalışmalarının Ekim 2019’da başlayacağını açıkladı. Anadolu Ajansı’na (AA) açıklamalar da bulunan Akar, Türkiye’nin program ortağı olduğu F35 yeni nesil savaş uçaklarının ABD’den Türkiye’ye teslimatında geçici bir durdurmanın söz konusu olmadığını da söyledi. AA’dan kendi haberine düzeltme Akar’ın “Münbiç’te müşterek devriye birkaç günlük hazırlıktan sonra başlayacak” sözlerini “70 günlük hazırlıktan sonra başlayacak” olarak yayımlayan AA, Cumhuriyet’in bu çelişkiyi haberleştirmesinin ardından düzeltme yayımladı. AA, bir gün sonra kendi haberi için yayımladığı düzeltmede “24 Ekim saat 12.14’te ‘Bakan Akar, AA Editör Masası’na konuk oldu’ başlığıyla yayımlanan haberimizin 14. paragrafında yer alan ‘70 günlük’ ifadesi ‘birkaç günlük’ olarak değiştirilmiştir. Haberimizi düzelterek yeniden yayımlıyoruz” ifadeleri kullanıldı. l ANKARA / Cumhuriyet C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle