16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 26 Ekim 2018 EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY / ELİF TOKBAY TASARIM: EMİNE BİLGET Esenyurt Andımız, Dr. Reşit Galip “Cumhuriyet’in Üç Fedaisi” (Eksik Parça Y.) adlı bir kitabım var. Fedailer: Mahmut Esat Bozkurt, Dr. Reşit Galip ve Şükrü Saracoğlu. Üç devrim fedaisi! Mürteci güruhu ile Cumhuriyet düşmanları bu Üç Fedai’den nefret eder. Hemşerileri ve hizmet ettikleri yerler  bu Üç Fedai’nin kıymetini bilememiştir; CHP onları savunmamış, unutulmalarına katkıda bulunmuş; ülke ve halk onlara vefasızlık etmiştir. Mersin’in Reşit Galip’e karşı nankörlüğü beni derinden yaralamıştır. Reşit Galip’in 17 Mart 1923 günü Mustafa Kemal Paşa Mersin’e geldiği zaman, Millet Bahçesi’nde (Deniz doldurulmadan önce, o zamanlar Halkevi olan bugünkü Opera binası ile Arap Ortodoks kilise’nin önünde bulunuyordu.)  yaptığı o muhteşem konuşmadan Mersinlinin belki de haberi bile yoktur. HHH Reşit Galip öldüğü zaman cebinde sadece 5 lira vardı. Bu insan, tek parti iktidarı döneminde yıllarca milletvekilliği ve bakanlık yapmış, Mustafa Kemal’in yakın çevresinde ve sofrasında bulunmuş bir insandı ve öldüğü zaman cebinde 5 lira vardı. Siz de gayret edip çabalayın ki öldüğünüz zaman cebinizde 5 liranız olsun. Sırat köprüsünden kolayca geçersiniz! HHH AKP Genel Başkanı R.T.Erdoğan, Ezan’ı Dr. Reşit Galip’in Türkçeye çevirdiğini iddia ederek onu güya linç ediyor. Ezan’ı kimin Türkçeye tercüme ettiği değil, onu kimin  tercüme ettirdiği ve okuttuğu önemlidir. Bu, suç ise ve yüreğiniz varsa, buyurun, Atatürk’ü suçlayıp lanetleyin. Böyle bir davranışta bulunduğu için AKP Genel Başkanı R.T.Erdoğan’ı kınıyorum. Türkiye Cumhuriyeti’nin son cumhurbaşkanı, Ezan’ı Türkçeye çevirttiği ve Türkçe okuttuğu için ilk Cumhurbaşkanı’nı eleştiremez, dolaylı olsa da onu lanetleyemez. Ha, şunu da eklemem gerek: Atatürk, Ezan’ın Türkçeye tercüme edilmesine bizzat katkıda bulundu ve “Tanrı uludur”u da o önerdi. HHH R.T.Erdoğan’ın, Risale Haber Merkezi tarafından yayımlanan konuşma metninden aktarıyorum: “Andın ilk halini, Türk Ocaklarını kapatmasıyla, üniversiteleri perişan etmesiyle bilinen tıp doktoru Reşit Galip yazmıştır. İnsanları kafataslarına göre sınıflandıran çalışmaları destekleyen bu kişi, aynı zamanda Türkçe ezan zulmünün de mimarıdır. Bizim ortaya koyduğumuz bu fotoğrafta, tek tipçi rejim özentisi bir metnin çocuklarımıza her sabah okutulmasının yeri var mıdır?”… “Bırakalım Türk Türklüğüyle, Kürt Kürtlüğüyle, Laz Lazlığıyla, Roman Romanlığıyla, Çerkez Çerkezliğiyle, Abaza Abazalığıyla övünsün, ama asla bunu kalkıp da ırkçılık yapma boyutuna taşımayalım. Bunu yaptığınız anda ayrımcılık yapmış olursunuz.” HHH Türk Ocakları’nı kapatan ve yerine Halkevleri’ni açan Türkiye Cumhuriyeti’dir. Bunun neden ve gerekçelerini burada açıklayacak değilim. Reşit Galip, medreseden farksız Darülfünun’un yerine çağdaş Üniversite’yi kuran Milli Eğitim Bakanı’dır ama bu dönüşümün arkasında Atatürk vardır. Ezan’ı Türkçeye çevirmek zulüm ise bunun mimarı Dr. Reşit Galip değil, bizzat Atatürk’tür. Pedagoji gereği, sabahları çocuklarımıza “Andımız”ı okutmak “tek tipçi rejim özentisi” değildir. Asıl tek tipçi özenti, İmamokrasi rejimini kurmak amacıyla, bütün ortaöğretim okullarını imam hatip okullarına dönüştürmektir. HHH AKP Genel Başkanı, “Bırakalım Türk Türklüğüyle, Kürt Kürtlüğüyle, Laz Lazlığıyla, Roman Romanlığıyla, Çerkez Çerkezliğiyle, Abaza Abazalığıyla övünsün ama asla bunu kalkıp da ırkçılık yapma boyutuna taşımayalım. Bunu yaptığınız anda ayrımcılık yapmış olursunuz” diyor. Ama asıl ırkçı ayrımcılık Türk ulusunu Türk, Kürt, Laz, Roman, Çerkez, Abaza etnisitelerine bölmektir. Bilmem anlatabildim mi?  3 fabrika yandı İstanbul Esenyurt’taki Kıraç Evren Oto Sanayi Sitesi’nde bulunan bir palet fabrikasında dün sabah yangın çıktı. 4 bin metrekare açık alanda yanan paletlerden sıçrayan kıvılcımlar nedeniyle bitişikteki iki fabrika daha alev aldı. Yangına İstanbul’un 16 bölgesinden 98 araç ve 180’den fazla personelle müdahale edildi. Yangında ölen ya da yaralanan olmadı. Fabrika bahçesinde yaktıkları sobanın devrilmesiyle yangını başlattıkları iddia edilen Afgan uyruklu 2 işçi gözaltına alındı. l İSTANBUL / Cumhuriyet haber 3 K‘aötlpa’ryüad6ekyiıl 8 ayYÖN‘İNLETNİHDAİRRMAE’ 15Temmuz Şehitler Köprüsü’nde 2.5 yıl önce intihar amacıyla gelen kişiye “atla” diye bağırarak “intihara yönlendirme” suçunu işledikleri iddia edilen iki kadının yargılandığı dava karara bağlandı. Mahkeme, sanıklar Hülya U. ve Merve Ö’yü iyi hal indirimi de uygulayarak “intihara teşvik” suçundan ayrı ayrı 3 yıl 4’er ay hapis cezasına çarptırdı. Duruşmada ölen kişinin kardeşi Ramazan Çetin de hazır bulundu. İddianamede şüpheliler hakkında, “intihara yönlendirme” suçundan TCK’nin 84/2. maddesi uyarınca ayrı ayrı 4 yıldan 10 yıla kadar hapis talep edilmişti. l İSTANBUL / Cumhuriyet İKİ HAFTA ÖNCE EVLENMİŞLERDİ İstanbul Büyükçekmece’de, bir kişi 2 hafta önce evlendiği eşinin boğazını keserek öldürdü. Beytullah (42) ve Fatma Güraslan (36) çifti, iki hafta önce Yozgat’ın Çandır ilçesinde dünya evine girmişti. Şiddet gördüğü için sonlandırdığı ilk evliliğinden iki kız çocuğu olan Fatma Güraslan’ın kızları da çift ile birlikte yaşıyordu. l DHA DiyarbakıR kazada 29 kişi yaralandı Yolcu otobüsü devrildi: 1 ölü DiyarbakırBingöl karayolunda dün akşam saatlerinde yolcu otobüsünün devrilmesi sonucu meydana gelen kazada 1 kişi yaşamını yitirdi, 29 kişi yaralandı. Bir yolcu otobüsü yağışın etkisiyle kayganlaşan yolda kontrolden çıkarak devrildi. Kazada yaralanan 30 kişi çevre hastanelere kaldırılarak tedavi altına alınırken, yaralılardan 1’i yapılan tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti. Öte yandan, kazanın ardından otobüsün muavininin firmanın adını battaniyelerle gizlemeye çalışması dikkat çekti. l İHA C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle