16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 23 Ekim 2018 EDİTÖR: GÜRER MUT TASARIM: EMİNE BİLGET İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu Cumhuriyet’e konuştu ‘Teslim olmayacağız’ İzmir Barosu Başkanı Yücel, hedeflerini açıkladı ‘Devrimlere sahip çıkacağız’ İzmir Barosu’nun başkanlığına seçilen Özkan Yücel, Atatürk ve Cumhuriyet devrimlerine sahip çıkacaklarını, ulaşılabilir bir ba ro yaratarak meslektaşlarının so runlarına eğileceklerini vurguladı. Çağdaş Avukatlar Grubu’nun ada yı olarak pazar günü yapılan se çimlerde 5 bin 986 oyun 1955’ini alarak rakiplerini geride bırakmayı başaran Yücel, “Atatürk ilke ve değerlerinin, la ikliğin, Cumhu riyetin korun ması ve yaşatıl ması için yapıl ması gereken ne varsa, yapa cağız” dedi. Yü cel, sonuçla Özkan Yücel rın açıklanmasının ardından yaptığı konuşmada, “Bitti sanıyor sanız hiç şansınız yok. Asıl koştur maca şimdi başlıyor, enkaz halin de bir baroyu ayağa kaldırmanın zamanı. İzmir Barosu’nu demokra sinin, insan haklarının, hak ve öz gürlüklerin kalesi yapmak ve hu kuk devletinin yeniden inşa süre cini İzmir’den başlatmanın zama nı. Onun için daha çok çalışmamız gerekecek. Siz varsanız biz varız” ifadesini kullandı. Ayrımları kaldıracağız Önem verdikleri konuların en başında mesleki dayanışma geldiğini vurgulayan Yücel, “Avukatların, savunmanın gerçek olarak bir değer olarak kabul edilmesi, sacayağının bir parçası olduğunun kabul edilmesi bizim önceliklerimizden. Meslektaşlarımızı hiçbir yerde, hiçbir alanda mesleklerini ifa ettikleri için karşılaştıkları engellemelerde asla yalnız bırakmayacağız. Doğrudan bizlere, yönetim kurulumuza ulaşmaları için gerekli her türlü tedbiri alacağız” dedi. Meslektaşlarının günlük sorunlarına da yanıt arayacaklarını belirten Yücel, adliyelerde hâkim ve savcılar ile avukatlar arasında uygulanan çeşitli ayrımların ortadan kaldırılması için çaba harcayacaklarını söyledi. l İZMİR Yeniden İstanbul Barosu Başkanı seçilen Mehmet Durakoğlu, yeni dönemde Atatürkçü çizgiden vazgeçmeyeceklerini, hiç de ğişmeyen gündemlerinin hukuk dev leti ve yargı bağımsızlığı alanında ya pılacak mücadele oldu ğunu söyledi. En yakın rakibine 1200 oy fark atarak İstanbul Baro su Başkanı seçilen Meh met Durakoğlu, İstanbul ZEHRA ÖZDİLEK Barosu’nu ‘adalet tecelli merkezi’ olarak nitelen diriyor. Yeni dönemde genç meslektaşları ile ilgili projeleri nin olduğuna değinen Durakoğlu, baş kanlığının ilk gününde Cumhuriyet’in sorularını yanıtladı. n Seçim sonuçlarını nasıl değer lendiriyorsunuz? Kazanacağımızdan emindik. Ancak sonuçların ifade ettiği önemli nokta lardan bir tanesi İstanbul Barosu’nun dışa yansıyan yüzüdür. Bu genel ku rulda bütün adayların ortak söylemi Türkiye’de bir hukuk devleti iddiası nın Ankara tarafından dile getirilme miş olması, yargı bağımsızlığı, taraf sızlığı noktasında Türkiye’de çok bü yük eksikliklerin bulunmasıydı. Özel likle siyasal iktidarın ya da yürütme nin yargıya ciddi baskı yapmakta ol duğu tüm adaylar tarafından günde me getirilen bir konu oldu. Biz avu katlar olarak yargının içerisinde bu lunduğu adına kriz dediğimiz bu noktada bir mücadele veriyoruz. Bu mücadelede yurttaşlarımızı da ya nımızda görmek istiyoruz. Yargı ba ğımzsızlığının, toplumsal bir sorun olduğunu ve halkın buna sahip çık ması gerektiğini söylemeye çalıştık. Avukatlık modeli değişecek n Genel kurulda konuşma yaptığınız sırada eleştiriye maruz kaldınız... Avukat dediğiniz insanlar itiraz mesleği yapıyorlar. Avukat dediğiniz insanlar kamuyu çimdikler. Bizim genel kurullarımız her zaman böyle olmuştur. Her zaman çok ciddi eleştiriler olur. Herkes kendi cephesi içerisinde avukatlık mesleğini tarif etmeye çalışır. Bunlar bizim zenginliklerimiz. Eleştiriden hiçbir zaman gocunmayız, rahatsız olmayız. Anlamaya çalışırız. Yapılacak şeyler varsa yapmaya çalışırız. Zaten İstanbul Barosu genel kurullarının en büyük özeliklerinden biri budur. Son derece çetin geçer ve eleştirel gözle bakış çok fazladır. n 12 yıldır yönetimdesiniz. Mehmet Durakoğlu’nun yeni dönemde farkı ne olacak? Yeni dönemde genç meslektaşlarımızla ilgili olan dinamiği doğru biçimde programlamamız gerekiyor. Bu Mehmet Durakoğlu nu bir sinerjiye dönüştürmemiz gerekiyor. Meslektaşlarımızın örneğin İngilizce eğitimlerini alması, yüksek lisans eğitimlerinin yapılması ve UYAP okulunun açılması gibi projelerimiz var. Biz yeni bir avukatlık modelinin gelmekte olduğunu düşünüyoruz. Bugün varolan modelin yeterli olmayacağını, Endüstri 4.0, yapay zekâ ya da dijitalleşme karşında yeni bir dönüşüm geçireceğini düşünüyorum. Önümüzdeki dönem bunlar üzerine özellikle çalışacağız. Ama bizim temel bir iddiamız var. Özellikle yargı bağımsızlığı ve hukuk devleti konusundaki mücadeleyi bir anlamda varlığımızın nedeni sayıyoruz. Ben Mehmet Durakoğlu kazanmadım benim arkamda bir ekip var. Bu grubunda temel bir felsefesi var. Özelikle Cumhuriyet’e, Cumhuriyet’in kurucu değerlerine, Atatürk ilkelerine onun idealine bağlı olarak bu işi yapıyoruz. Dolayısıyla niteliğimizi de öne çıkaran yaklaşımlar içerisinde olacağız. İstanbul Barosu sadece orada çalışan yöneticilerin, avukatların değil. Adalet tecelli merkezi olarak duruyor. Baroyu bu noktadaya getirdiğimiz için gururluyuz ama onun işlevini de yerine getirmemiz gerekiyor. Kavramların içi boşaltıldı n Meslek hayatınız boyunca yargının bu kadar güven kaybettiği bir dönemden geçtiniz mi? 32 yıllık avukatım, bu kadar adil yargılanma, masumiyet karinesi, savunma hakkı konuştuğumu hatırlamıyorum. Dolayısıyla evrensel hukukun genel kabule ulaştırıldığı bu temel kavramların içinin boşaltıldığı bir dönemi yaşıyoruz. Böyle bir dönemin içerisinde otokratikleşme çok net bir biçimde kendisini gösteriyor ve yürütme, yargı üzerinde bir baskı oluşturmaya çalışıyor. Yurttaşlar bugün yargıyı avukatlar üzerinden okuyor. Belki de avukatların yargının bu kadar itibarsızlaştığı noktada avukatlar olarak itibar kazanabiliyor olmamızın nedeni bu. Bu siyasetçileri rahatsız ediyor. Bu nedenle avukatların üzerine geliyor. Bir şekilde avukatları sindirmeyi, onlar olmadan yargı planlaması yapmayı düşünüyorlar. Özellikle hâkimler üzerinde onların bağımsızlığını yok edecek şekilde yaptıkları operasyonları avukatların üzerinde yapılmasını temin etmeye çalışıyorlar. Buna teslim olmamamız gerekiyor. n Yeni dönemde ilk gündeminiz ne olacak? Baro olarak yapacaklarımızı önceleyeğiz. Yasal değişiklik gerektiren konuları tespit edip onların üzerine gitmeye çalışacağız. Özellikle Ankara bağlamında gitmeye çalışacağız. Ama bizim hiç değişmeyen gündemimiz hukuk devleti ve yargı bağımsızlığı alanında yapılacak mücadeledir. ‘Hukuka güven yok’Ankara Barosu başkanı Erinç Sağkan, ileriye dönük planlarını AÇIkladı Geçerli oyların yüzde 67’sini alarak, Ankara Barosu Başkanı seçilen Demokratik Sol Avukatlar grubu adayı Erinç Sağkan, Türkiye’de yargının bağımsız olmadı ğını belirterek, “Bu ülkede hiç kimse hukuki güvenliğe sahip değil. Yargı baskı altın da” dedi. Yeni dönem de yargının bağımsızlı ğı ve hukukun üstünlü ğü konusunda iktidara ALİCAN ve bürokratik kanalla ULUDAĞ ra gerekli uyarıları ya pacaklarını dile getiren Sağkan, “Ancak siyasi iktidar uyarıla rımızı dikkate almazsa hukuki güven liğin ne kadar önemli olduğunu vatan daşa anlatmak için sokağa çıkacağız” diye konuştu. Avukatlar için birçok projeleri olduğunu dile getiren Sağ kan, “Mesleğin içindeki sıkıntılara çö züm odaklı yaklaşacağız” dedi. Baş kentteki avukat ve vatandaşların ada lete erişim noktasında çok ciddi sıkın tı yaşadığını vurgulayan Sağkan, adli yenin 7 parça olduğunu ve tek adliye sorunu olduğunu kaydetti. Baro mec lisi kurarak, buraya tüm grupların temsilcilerini seçeceklerini ifade eden Sağkan, başkente tek adliye yapılma sı için bürokrasi kanalları ile masaya oturup çözüm üreteceklerini kaydetti. Adliye sorununa çözüm bulunmama sı halinde eylemsel olarak harekete geçeceklerini ifade eden Sağkan, “Biz hukuk kurumuyuz. Eylemsel tavrımız hukuk çerçevesinde bir duruş olacak. Bu konuda baro olarak tüm yetkilerimizi kullanacağız” diye konuştu. Avukatların ekonomik sorunlarına değinen Sağkan, işçi avukatların sorununun Avukatlık Yasası’nda yapılacak değişim ile çözüme kavuşturulması için mücadele edeceklerini kaydetti. Yeterli eğitim verilmiyor Hukuk eğitiminin düzeltilmesi için sürekli hukuk fakültelerinin açılmasına son verilmesini, yeterli eğitim vermeyen fakültelerin kapatılmasını istediklerini dile getiren Sağkan, “Mesleğe girişte avukatlık sınavı getirilmeli. Yargının tarafsız ve bağımsız olmasını istiyorsak nitelikli hukukçuya ihtiyacımız var. Ciddi olarak Avukatlık Yasası’nda değişiklik olmasını istiyoruz” dedi. Sağkan, 05 yıl kıdeme sahip avukatların baro yönetimine giremediğini anımsatarak, “Bu konuda yasal engel var. Ancak biz genç avukatlar arasında 5 temsilci seçerek baro yöne tim kurulu toplantılarına katılmalarını sağlayacağız. Toplantılarda eleştirecekler, doğru bildiklerini söyleyecekler” ifadesini kullandı. ‘Mücadele edeceğiz’ Sağkan, yalnızca avukatların değil, toplumun yargıyla ilgili genel sorunlarıyla da ilgileneceklerini dile getirdi. Avukatlık Yasası’nın barolara hukukun üstünlüğü, yargının bağımsızlığı, temel hak ve özgürlüklerden taraf olması konusunda görev verdiğine dikkati çeken Sağkan, şunları kaydetti: “Bu konuda bir şeyler üretmezsek, görevinizi yapmamışsınızdır. Biz yargı bağımsızlığının yıllardır neden gerektiğini vurgularken, 15 Temmuz süreci ile aslında yargı bağımsızlığını neden istediğimiz temel olarak anlaşılmıştır. Acı bir tecrübe ile anladık. Kumpas yargılamaları ile yargının bağımsızlığını yitirdiğini ifade etmiştik. Erinç Sağkan Bizi kimse dinlemiyordu o dönem. O yargılamalarla TSK’nin ciddi anlamda geleneklerinin yok edilmesiyle ortaya çıkan sonuçlar bu ülkede 15 Temmuz gibi acı bir tecrübeyi yaşatmıştır. Ancak devamında gördük ki, uyarılarımız siyasi iktidar tarafından halen dikkate alınmıyor. Yargıya girişte liyakat ve başarı ölçütü dikkate alınmıyor, siyasi iktidara yakın olma ölçütü esas alınıyor. 70 puan parajı kaldırıldı. Adam kayırmacılık devam ediyor. Bütün olumsuzlukların sebebi ülkede hukuk güvenliğinin olmamasından kaynaklanıyor. Uyarılarımızı bürokratik kanallara ileteceğiz. Uyarılarımız dikkate alınmazsa hukuki güvenliğin neden önemli olduğunu vtaandaşa anlatmak için sokağa çıkacağız. Çünkü şuanda yargı kesinlikle bağımsız değil. Bu ülkede hiç kimse hukuki güvenliğe sahip değil. Tamamen baskı altında. İçerisinde buluduğumuz avukat tutuklamaları çok fazla arttı. Bir ülkede avukatı itibarsızlaştırmanın, tutuklamanın, sindirmenin amacı vatandaşı güçsüz kılmaya çalışmaktır. Bugün savunma makamına görev düşünüyor. Baroların gücü de örgütlü avukat gücüdür. Binlerce donanımla üyenizle ortaya çıkarsa baskı grubu olursunuz. Birimiz diğerinin önünde olmadan yan yana omuz omuza mücadelimizi sürdüreceğiz... Hem mesleki hem de hukuk devleti ve yargı bağımsızlığının tesis edilmesi için mücadele başlatacağız.” l ANKARA haber 7 Ahmet Taner kışlalı anıldı ‘Gücünden korktukları için öldürdüler’ BARIŞ ÖNAL Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) evinin önünde 21 Ekim 1999’da uğradığı bombalı suikast sonucu katledilen gazetemiz yazarı Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı’yı “Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı’yı Anlamak” başlıklı panelle andı. Bakırköy Yunus Emre Kültür Merkezi’nde gerçekleşen panele gazetemizin yazarı Şükran Soner ve eski CHP Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka konuşmacı olarak katıldı. Panelde konuşan Soner, Kışlalı’nın ölüm haberini aldığında kendisine ‘neden bu sabah ve neden Ahmet Taner Kışlalı’nın seçildiğini’ sorduğunu belirterek, “Kışlalı’nın Hatay’da ADD adına düzenlenen etkinlikte söyledikleri geldi aklıma. Toplumsal sorumlulukla yola çıkmış insanların bu kadar vahşice katledilmesine tanıklık etmek aslında toplumsal sorumlulukla yapılan hizmetten ne kadar çok korkulduğu ve ne kadar çok yok edilmek istendiğini de zaman geçtikçe algılıyoruz” dedi. ‘Kışlalı Gardırop Atatürkçüsü değildi’ Kışlalı’nın olağanüstü yetenekle, Atatürkçülüğü topluma birebir iletişimle, sakin bir dille anlattığını belirten Soner, “Kışlalı, gardırop Atatürkçülüğünün tam tersine çağı görmeyle, sorgulamayla ve çağa göre Atatürkçülüğü yeniden uygulaması, toplumsal alanlarını genişletme ve çerçevesini çizme açılımlarındaki rehberlik gücüne sahipti. Bu güçten dünya ve ülkemiz ölçeğinde şiddetle korkanlar Kışlalı’yı aramızdan aldı” diye konuştu. CHP’nin eski Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka ise “Tarihimizde önemli bir iz bırakmış önemli bir cumhuriyet aydınıdır” dedi. Nazlıaka, “Kışlalı katledileli 19 yıl oldu, bunun 16 yılı AKP iktidarında geçti. Bu 16 yıl içinde faili meçhullerin araştırılması için verdiğimiz araştırma önerileri reddedildi. Bu aydınlatılmayan faili meçhuller ülkemizi hep yeni bir karanlığa sürükledi” ifadelerini kullanıdı. l İSTANBUL / Cumhuriyet 3. Havalimanı’nda çalışan inşaat işçileri iş bıraktı Emekçilerin isyanı büyüyor Kötü çalışma koşullarına karşı geçen ay başlattıkları eylem ile gündeme gelen 3. Havalimanı şantiyesinde, açılışa 1 hafta kala 100’e yakın işçi bu kez maaşlarını alamadıkları gerekçesiyle iş bıraktı. Tepkiler üzerine bir firma yetkilisinin “Maaşlar ödenecek, işine gelmeyen çalışmasın” açıklamasını inandırıcı bulmayan işçiler, dün sabah saatlerinde iş bırakarak oturma eylemi başlattı. İşçiler daha sonra taleplerini iletmek için İGA yetkilileriyle görüşme yaptı. İşçilerin maaşlar ödenene kadar eylemlerini sürdürecekleri öğrenildi. İşçilerin eylemiyle ilgili bilgi veren İnşaat ve Yapı İşçileri Sendikası (İYİSEN) Genel Başkanı Ali Öztutan ise “İşçilerin en temel hakları verilmediği sürece oradaki mücadele sürecektir. Baskıyla kölelik kampı sürmez” dedi. Eylem sonuç verdi İstanbul Mahmutbey’de bulunan Baran Plaza’nın dış cephesinde çalışan 4 işçi de temmuz ayından bu yana ödenmeyen maaşları için eylem yapmak istedi. Pankart açıp eylem yapmak isteyen işçilere patronlar tarafından maaşlarının ödeneceği sözü verildi. Yarım saatlik görüşmenin ardından ücretlerini alan işçiler Baran Plaza’dan ayrıldı. l İSTANBUL / Cumhuriyet Mahkemeler bir arada olacak Ankara’ya yeni adliye binası Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Ankara’da bütün mahkemelerin tek çatı altında toplanacağı büyük bir adliye binası yapılacağını söyledi. Avukatları ve vatandaşları farklı mahkemeler için farklı yerlere gitmekten kurtarmak istediklerini belirten Gül, “Bu konuda olumlu mesafeler katettik. Başkentimize yakışır, büyük bir adliye düşünüyoruz. Şehir merkezinde olsun, mümkün mertebe avukatların, vatandaşların rahat ulaşabileceği bir yer olsun istiyoruz” diye konuştu. Konunun Cumhurbaşkanının da gündeminde olduğunu belirten Gül, “Mümkün mertebe ulaşımı kolay, toplu ulaşıma yakın bir yer olsun istiyoruz. Cumhuriyet tarihine geçecek iyi bir proje olsun istiyoruz. Ankara’ya yakışır bir adliyeyi hedefliyoruz” dedi. l ANKARA / Cumhuriyet C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle