16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DUNYA May: Brexit anlaşmasının yüzde 95’i hazır İngiltere Başbakanı Theresa May ülkesinin AB’den ayrılmasını düzenleyen anlaşmanın (Brexit) neredeyse tamamlandığını söyledi. May, parlamentoda yaptığı konuşmada, “Brexit antlaşmasında son haftalarda güvenlik, ulaştırma ve hizmetler alanında önemli ilerlemeler kaydedildiğini, maddelerin yüzde 95’i ile ilgili protokollerin yoluna koyulduğunu” savundu. Yoğun tartışmalara yol açan Kuzey İrlanda ile İrlanda arasındaki sınırın gelecekteki statüsüyle ilgili taleplerinden taviz vermeyeceklerini belirtti. Avrupa yine Trump’ıSalı23Ekim2018 [email protected] EDİTÖR: BETÜL BERİŞE 13 ikna çabasındaÇAEABKİLNDİEL’LANMANRİEŞNÜTSMKIRİYNLAUOEEDSERATYRENAPKİ ABD Başkanı Donald Trump’ın Moskova’nın anlaşmayı ihlal ettiğini öne sürerek Rusya’yla imzalanan Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler Anlaşması’ndan (INF) çıkacakları açıklamasının yankıları sürüyor. Rusya’dan “Dünya daha tehlikeli bir yer olur” açıklaması gelirken Avrupa’dan da Washington’a uyarı yükseldi. İran’la nükleer uzlaşıdan, Paris İklim Anlaşması’ndan çıkmaması yönünde Avrupalı müttefiklerinin uyarılarını görmezden gelen Trump yönetimi, gelecek ay Kongre ara seçimleri arifesinde Rusya ile ipleri daha da germe politikasında. Diyalog çağrısı Avrupa Komisyonu, anlaşmayı hem Avrupa hem de dünya savunmasının köşe taşlarından biri olarak nitelendirirken ABD ve Rusya’yı uzlaşıyı korumak için diyaloğa çağırdı. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un da önceki gün Trump ile görüştüğü ve anlaşmanın özellikle Avrupa’nın güvenliği ve stratejik dengesi açısından önemine vurgu yaptığı belirtildi. Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas, Washington’ın bu adımın Avrupa ve gelecekteki silahsızlanma girişimleri üzerinde yaratacağı etkiyi değerlendirmesi Almanya ve Fransa’nın yanı sıra Rusya’dan da uzlaşının rafa kalkmasının dünya güvenliğini tehlikeye atacağı uyarısı geldi Gorbaçov gerektiğini kaydetti. Trump yönetiminin uzlaşı dan çıkma kararına Pekin’den de tepki geldi. Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hua Chunying, ABD’nin Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler Anlaşması’ndan çekilme kararı üzerinde iki kere düşünmesi gerektiğini belirtti. Misilleme kartı Öte yandan Rusya Dışişları Bakanı Sergey Lavrov, ABD’nin INF’den çekilme prosedürünü henüz uygulamaya koymadığına da dikkat çekerek bunun hayata geçmesi halinde mutlaka tepki göstereceklerini vurguladı. Kremlin sözcüsü Dimitri Peskov da gelişmenin “derin kaygı uyandırdığını” ifade etti. Peskov, Washington yönetiminin yeni GORBAÇOV: ÜSTÜN ZEKÂ ÜRÜNÜ OLMAZ Reagan den nükleer başlık çalışmalarına başlaması halinde Rusya’nın da iki ülke arasındaki nükleer dengeyi korumak için harekete geçeceğini vurgulayarak bu adımın dünyayı tehlikeye atacağı görüşünü dile getirdi. Öte yandan Trump’ın Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton’ın planlanmış iki günlük ziyaret için dün Moskova’ya gittiği açıklandı. İngiliz Guardian gazetesinin haberine göre anlaşmadan çekilmesi için Trump’a baskı yapan, Bolton’ın kendisi. Bolton’ın ayrıca süresi 2020’de dolacak olan nükleer silahların karşılıklı olarak azaltılmasını öngören yeni START anlaşmasının uzatılmasına dair görüşmeleri de tıkadığı iddia ediliyor. Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler Anlaşması 1987 yılında eski SSCB Devlet Başkanı Mikhail Gorbaçov ile ABD Başkanı Ronald Reagan tarafından “silahlanma yarışından kaçınılması” hedefiyle imzalanmıştı. Özellikle 1980’lerde dünya çapında artan nükleer savaş endişesine bir yanıt olarak geliştirilen anlaşma 500 ve 5 bin 500 kilometre arasında menzili olan ve nükleer başlık taşıyan roketleri yasaklıyor. ‘Tuhaf bir karar’ Gorbaçov, Trump’ın bu önerisinin “SSCB ve ABD liderlerinin nükleer silahsızlanmaya ulaşmak için harcanmış olan tüm çabaları boşa çıkaracağından emin olduğunu ve bu kararı çok tuhaf bulduğunu” belirtti. Gorbaçov, “Silahsızlanma konusunda yapılmış olan eski anlaşmalar kesinlikle feshedilmemeli. Bu anlaşmalardan vazgeçmenin halk arasında söylendiği gibi ‘üstün zekâ ürünü olmadığını’ anlamak o kadar zor mu?” ifadelerini kullandı. ‘IŞİD’lilerinizi geri alın’ ABD, İngiltere’ye Suriye’de yakalanan IŞİD üyesi İngiliz vatandaşlarını geri alması çağrısı yaptı. Özel timlerin komutanı Tümgeneral Patrick Roberson, aksanları nedeniyle “Beatles” olarak bilinen dört kişilik IŞİD hücresinin iki üyesi El Shafee Elsheikh ve Alexanda Kotey’in İngiltere’de yargılanmaları gerektiğini söyledi. İngiltere, Elsheikh ve Kotey’i vatandaşlıktan çıkardığını açıklamıştı. BBC’nin haberine göre, Londra hükümeti geçen ocak ayında yakalanan ve halihazırda ABD destekli, Ankara’nın terör örgütü olarak gördüğü YPG’nin ana omurgasını oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) elinde bulunan ikilinin ABD’de yargılanması için müzakereler yürütüyor. 700 cihatçı ellerinde “Beatles”, aralarında İngiliz yardım görevlileri David Haines, Alan Henning ile ABD vatandaşları gazeteciler James Foley, Seteven Sotloff ile yardım görevlisi Peter Kassig’in de bulunduğu 27 kişinin katledilmesinden sorumlu tutuluyor. Habere göre SDG’nin elinde İngiltere de dahil olmak üzere 40 ülkeden 700 yabancı cihatçı bulunuyor. Nefret değil sevgi! Almanya’nın Dresden ken tinde “Batı’nın İslamlaşmasına Karşı Avrupalı Yurtseverler” (PEGIDA) oluşumunun kuruluşunun dördüncü yıldönümü çeşitli dernek ve sendikaların desteğiyle düzenlenen gösterilerle protesto edildi. Kentin farklı noktalarından “Nefret değil sevgi” sloganıyla harekete geçen iki grup daha sonra kentin merkezinde birleşti. Yürüyüşe yaklaşık 10 bin kişinin katıldığı kaydedildi. Diğer yandan göç ve İslam karşıtı PEGIDA’nın destekçileri de kentteki ünlü Lüteriyen kilisesi Frauenkirche’nin önünde gösteri düzenledi. Yaklaşık dört bin kişinin katıldığı ve “Dört yıllık direniş” sloganıyla düzenlenen gösteriye PEGIDA kurucularından Lutz Bachmann da katıldı. Bachmann, 2015 yılında Hitler kılığındaki fotoğraflarının ortaya çıkmasının ardından görevinden çekilmişti. Göç yolculuğu sürüyor Güney Amerika’nın yoksul ülkesi Honduras’taki şiddet ve yoksulluktan kaçan küçük bir grup tarafından geçen cuma günü başlatılan kuzeye göç hareketi katlanarak büyüyor. Yoldaki katılımlarla 3 bini bulduğu belirtilen sığınmacı kervanı, Meksika sınırında polis engeline rağmen ABD’ye doğru ilerleyişlerini sürdürüyor. Sığınmacıların yaklaşık 2 bininin, Guatemala’yı Meksika’dan ayıran Suchiate Nehri’ni yüzerek veya salla aşarak sınırın öte yanına ulaştığı ve yolculuklarına yaya olarak devam ettikleri gelen bilgiler arasında. 640 başvuru yapıldı Diğer yandan, Meksika İçişleri Bakanlığı ise sınırda Honduraslılar arasından 640 mülteci talebi aldıklarını açıkladı. Bakanlık, otobüslerle sığınma merkezine taşınan, gıda ve tıbbi yardım sağlanan göçmenlerin fotoğraflarını da yayımladı. Honduras’ın en tehlikeli şehirlerden biri olan San Pedro Sula’nın otobüs terminalinde 160 Honduraslı tarafından cuma günü başlatılan göç, yerel medyanın konu ile ilgili haberlerinden sonra gerçekleşen katılımlarla büyüyerek binlerce kişiye ulaşmıştı. ABD Başkanı Donald Trump, Orta Amerika ülkelerine, sığınmacıları durdurmamaları durumunda Washington tarafından yapılan yardımları keseceği tehdidinde bulunmuş, ayrıca sınırı geçişlere tamamen kapatacağını söylemişti. İstismar için ‘ulusal özür’ Avustralya hükümeti, ülke tarihinde resmi kayıtlara göre çocukken cinsel istismara maruz kalan binlerce kişi için “ulusal özür” açıklaması yaptı. Başbakan Scott Morrison tarafından dile getirilen özür, çocuk cinsel istismarı üzerine 8 binden fazla davayı içeren 5 yıllık bir çocuk cinsel istismarı soruşturmasının ardından geldi. Başbakan Morrison, dün parlamentoda yaptığı özür konuşmasında, devletin adaleti sağlamaktaki başarısızlığıyla yüzleştiklerini vurgulayarak “Özür diliyoruz. Korumakta başarısız olduğumuz Başbakan Morrison parlamentoda özürü dile getirirken soruşturmayı başlatan selefi Gillard’ın oturuma katılması alkışlarla karşılandı. çocuklardan ve güvenine ihanet edilen ailelerden özür dilerim” ifadesinde bulundu. ‘Resmi kurumda taciz’ Soruşturmaya konu olan istismar vakalarının büyük çoğunluğu, çocukların güvenliğini sağlamakla sorumlu din ve devlet kurumlarında gerçekleşti. Bunlar okullardan kiliselere, yetimhanelerden spor kulüplerine ve diğer kurumlara dek uzanıyor. Ülkede çocukken cinsel istismara maruz kalan ve sayıları tam olarak belirlenemeyen bu kişilerden 15 bininin hayatta olduğu belirtiliyor. Avustralya’da en son 2008’de, asimile etme politikaları altında küçük çocukları zorla alınan Avustralyalı yerlilerden “ulusal özür” dilenmişti. İsrail askerleri El Bakura’da devriyede. Ürdün ‘kiracıyı’ çıkarıyor Ürdün son yıllarda özellikle Filistin konusunda ilişkilerinin gerilimli olduğu “kiracısı” İsrail’i artık istemiyor. Ürdün Kralı II. Abdullah, İsrail ile 46 yıllık savaşa son veren anlaşmanın imzalanmasının yıldönümüne günler kala İsrail’e 25 yıllığına kiraladığı toprakları geri istedi. Açıklamayı Twitter hesabından yapan Kral Abdullah, “El Bakura ve El Gamr daima önceliklerimizin başında gelmiştir. Oslo Anlaşması’nın iki ekiyle ilgili kira sözleşmelerini bitirme kararımız, Ürdün ve Ürdünlüler için gereken her şeyi yapma isteğimizden kaynaklanmaktadır” ifadelerini kullandı. Egemenlik hedefi Ürdün resmi haber ajansı Petra, kamu baskısı altındaki Kral Abdullah’ın yakın çevresindeki siyasetçilere, krallığın kendi topraklarında tam egemenlik kurmak istediğini söylediğini aktardı. Ürdün, 1994 yılında imzalanan anlaşmasının 1B ve 1C ekleri gereği El Bakura ve El Gamr arazilerini İsrail’e kiralamıştı. Kira süresinin 25 Ekim 2019’da bitmesine rağmen, o dönem yapılan anlaşma şartları, taraflardan herhangi birinin sözleşmenin bitiminden en geç bir yıl öncesine kadar aksi bir beyanda bulunmaması halinde kira sözleşmesinin otomatik yenilenmesini öngörüyor. Buna göre, Ürdün’ün sözleşmenin yenilenmemesi yönündeki talebini İsrail tarafına en geç 25 Ekim’e kadar bildirmesi gerekiyordu. Ürdünİsrail sınırındaki El Bakura, İsrail’in kuzeyinde Taberiye Gölü’nün güneyinde, El Gamr ise Ölü Deniz’in güneyinde bulunuyor. Ürdün ile barış anlaşmasını imzalayan İsrail’in eski Başbakanı İzak Rabin’in suikasta kurban gidişinin 23’üncü yılında düzenlenen anma töreninde konuşan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu kararla ilgili yaptığı açıklamada, “Hiç kuşkusuz anlaşma önemli. Ürdün ile anlaşmayı uzatmak için müzakere etmeye niyetliyiz” ifadelerini kullandı. Ürdün ve Mısır ile yapılan barış anlaşmalarını “Bölgesel istikrarın temellerinden” olarak nitelendirdi. Ürdün parlamentosu kira anlaşmasını uzatmaması yönünde Kral Abdullah’a baskı yapıyordu. 87 milletvekili konuyla ilgili bir dilekçe imzalamış, geçen cuma başkent Amman’da Ürdün’ün topraklarında egemen olması talebi ile bir protesto gösterisi düzenlenmişti. LARA’YA PROTESTO İsrail’i boykot hareketine destek verdiği gerekçesiyle iki haftayı aşkın süredir ülkeye girme mücadelesi veren 22 yaşındaki öğrenci Lara Alkasım’ın eğitim alacağı üniversitenin kampusuna, ABD’li öğrenciyi hedef alan afişler asıldı. Alkasım’ın yüksek lisans eğitimi alacağı Kudüs İbrani Üniversitesi kampusunun duvarlarına bir grup öğrenci tarafından ABD’li öğrencinin fotoğrafının da yer aldığı “Seni burada istemiyoruz” yazılı afişler yapıştırıldı. Mossad: Teknoloji casusluğu zorlaştırdı İsrail istihbarat servisi Mossad’ın Başkanı Yossi Cohen, “Terörist grupları yakalamada kullanılan teknolojilerin yabancı istihbarat faaliyetlerini de tespit edebilmesi sebebiyle” casusluğun günden güne daha da zorlaştığını söyledi. İsrail Maliye Bakanlığı tarafından düzenlenen bir konferansta konuşma yapan Cohen, istihbarat örgütlerinin karşılaştığı zorlukların altını çizerken “Artık gittiğimiz her yerde, güvenlik önlemlerinin daha da güçlendiğini hesaba katmamız gerekiyor. Özellikle ajanların parmak izinden, retinadan ve yüz tarama sistemleri tarafından tanınabilmesi, istihbarat örgütlerinin çalışmalarını olumsuz etkiliyor” ifadelerini kullandı. Birleşik Arap Emirlikleri, Mossad’ı 2010 yılında Dubai’de Hamas’a silah satan bir kişiyi öldürmekle suçlamış ve güvenlik kamerası görüntülerini yayımlamıştı. Suikastı gerçekleştiren kişilerin Batı ülkelerine ait pasaportları olduğu ortaya çıkmış, İsrail ise iddiaları reddetmişti. Öğrenciler bakanlığı işgal etti Yunanistan Eğitim ve Din İşleri Bakanlığı binası önünde toplanan yüzlerce öğrenci, üniversiteye giriş sınavındaki değişiklikleri öngören kanun tasarısını ve orta öğretimdeki sorunları protesto etti. AA’nın haberine göre, polis engelini aşan öğrenciler önce bakanlığın bahçesine girdi. Onlarca öğrenciden oluşan bir grup ise Bakan Gavroglu’nun makam ofisine girerek işgal eylemi başlattı. Sorunları dinleyen Gavroglu ve öğrenciler arasında zaman zaman tartışmalar yaşandı. ‘SİKKELERİN SULTANI’NA ÖLÜM CEZASI İran Yüksek Divan Mahkemesi, yolsuzluk davaları için kurulan özel mahkemenin iki kişi hakkında verdiği idam cezasını onadı. Yetkililer, “Sikkelerin Sultanı” lakaplı Vahid Mazlumin’in ülkenin “ekonomik sistemine zarar verme, yolsuzluk yapma ve yolsuzluk çetesi kurmaktan”, Muhammed İsmail Kasımi’nin de “Mazlumin’in çetesinin üyesi olma ve yasa dışı işlemlerle ülkenin parasal ve ekonomik sistemini bozmaktan” suçlu bulunarak idama çarptırıldıklarını duyurdu. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle