16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EĞİTİM ‘Eğitim karanlıkTASARIM:EMİNEBİLGET Milli Eğitim Bakanı Selçuk, yarın “Vizyon Belgesi’’ni açıklayacak. Sistemdeki sorunlar yüzünden herkes büyük beklenti içinde yolda’ Eğitim sistemindeki sorunlar yıllar içinde katmerlenerek arttığı için Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Ziya Selçuk’tan beklenti çok! Kalabalık sınıflar, karma eğitim karşıtı uygulamalar, işsiz öğretmenler, örgün eğitim sisteminin dışına çıkan çocuk sayısının artması, dini cemaat ve vakıfların sistem içinde giderek güçlenmesi, fiziki altyapı eksiklikleri, okullar arasındaki kalite uçurumu, okullaşma oranının düşmesi, devamsızlık ve okul terki sayılarının çokluğu, öğrencilerin istemedikleri okul türlerinde öğrenim görmeye zorlanması, öğretmenlerin “sözleşmeli”, “ücretli”, “kadrolu” diye ayrılması, sorunlardan bazıları. Bakan Selçuk’un yarın açıklayacağı vizyon belgesinin, öğretmen yetiştirme modeliyle ilgili düzenlemeleri ve ortaöğretimde program çeşitliliğinin azaltılmasını kapsayacağına ilişkin duyumlar var. CHP eğitim politikalarından sorumlu genel başkan yardımcısı Yıldırım Kaya, “Eğitim sisteminde, Cumhuriyet öncesi anlayış egemen olmaya başlamıştır. Milli Eğitim Bakanlığı çeşitli vakıf ve derneklerle yaptığı protokoller aracılığı ile yetki ve iradesini kısmen bu kurumlara devretmiştir. Öncelikle bu açıklama ‘Saray’da değil, Milli Eğitim Bakanı tarafından, Milli Eğitim Bakanlığı’nda yapılmalıdır. Eğitim sistemi, tedbir alınmaz ise geri dönüşü olmayan karanlık bir yola girmek üzeredir’’ dedi. Kaya, yeni bir öğretmen yetiştirme sistemi kurulmasını, tüm öğretmenlerin kadrolu atanmasını, 4+4+4 eğitim modelinden vazgeçilmesini, tam gün eğitime geçilmesini, okulöncesi eğitimin zorunlu hale getirilmesini, ilkokula başlama yaşının 72 aya çıkarılmasını ilk ve ortaokullarda ders saatleri ve sürelerinin yeniden ele alınmasını önerdi. Yatırım seferberliği şart Eğitimİş Sendikası’ndan yapılan açıklamada, eğitim sisteminin ilk üç sıradaki sorunu, ‘’eğitime erişememe, bilimdışı eğitim programları ve verilen eğitimin nitelikli olmaması’’ olarak sıralanarak, “Eğitim Hakkı’nı kullanamayan ve ülkenin her köşesinde hak ihlâli yaşayan çocuklarımız için acil olarak yapılması gereken eğitim alt yapısının geliştirilmesidir’’ dendi. Sendikanın önerileri şöyle: l Erken çocukluk dönemi eğitiminin bireylerin ilerleyen dö nemlerdeki eğitim faaliyetlerine olumlu katkısı göz önüne alınarak okulöncesi eğitim zorunlu hale getirilmeli okullaşma oranları yükseltilmeli. l Ortaöğretimde okullaşma oranını yükseltmek amacıyla özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde kız çocuklarının eğitime katılmalarını sağlayacak projeler uygulanmalı. l Özellikle talep olmayan imam hatip okulları, Anadolu liselerine dönüştürülmeli. l Kalabalık sınıf mevcutları, ikili eğitim ve ilkokulların halen yüzde 30’unda uygulanan birleştirilmiş sınıflı eğitim gibi fiziki alt yapı sorunlarının çözülmesi zorunluluktur. l Zorunlu eğitim yaşındaki çocukların örgün eğitim sistemi içine alınması gerekir. Eğitim materyallerinin ve eğitim ortamlarının ülke genelinde dengeli bir şekilde sağlanması için büyük bir eğitim yatırım seferberliği başlatılarak altyapı sorunu çözülmeli. Öğrenciler de eğitimciler de müfredatın güncellenmesini, daha bilimsel ve çağdaş hale getirilmesini istiyor. MAAŞLAR ERİDİ 40 kişilik sınıf olmasın Eğitim uzmanı Hatice Yılmaz, eğitimcilerin vizyon belgesinden beklentilerini şöyle sıraladı: “Eğitimde kalite artışının önkoşu öğretmen kalitesinin yüksek olmasıdır. Öğretmenin öğretebilme becerisi geliştirilmeden eğitim kalitesini artırmak mümkün değildir. Ortaöğretimde program çeşitliliğinin azaltılabileceği ile ilgili duyumlar var. Belirli bir dönem ihtiyaca bağlı olarak açılmış meslek liselerinin, ihtiyaç duyulan alanlara kaydırılmasını bekliyoruz. Liselerin yaklaşık yüzde 35’i akademik lise, yüzde 35’i meslek lisesi, yüzde 30’u da imam hatip lisesi olduğundan öğrenci istemediği okula gitmek zorunda kalıyor. Bazı okullar boşken, bazı okullarda sınıf mevcutlarının 50’ye yaklaşması da önlenerek kaynak israfı yapılması engellenir. Müfredatın güncellenerek günün şartlarına uygun hale getirilmesi de bir diğer beklentimiz.’’ Eğitim Sen Genel Başkanı Feray Aytekin Aydoğan, temel eğitimin 34 ve 56 yaş olmak üzere 2 yıl okulöncesi, 9 yıl ilköğretim ve 4 yıl ortaöğretim olmak üzere 15 yıla çıkarılması gerektiğine dikkat çekerek, sistemdeki başlıca sorunları şöyle sıraladı: n Çok sayıda devlet okulunda kalabalık sınıf sorunu varken yeterli talep olmamasına rağmen imam hatip okullarının yapımına devam edilmesi büyük bir çelişkidir. Türkiye’de imam hatip okullarında okuyan toplam öğrenci sayısı Milli Eğitim Bakanlığı’nın üstün gayretleri ve devletin bütün imkânlarını seferber etmesi sonucunda 1 milyon 350 bin 611’e çıkmıştır. n MEB’in 92 milyar TL’lik 2018 bütçesinden eğitim yatırımları için ayrılan kısmının üçte biri (yüzde 35) “din öğretimi”ne ayrılmış, böylece Din Öğretimi Ge nel Müdürlüğü’nün MEB bütçesi içindeki payı, 2017’ye göre yüzde 68 artırılmıştır. Dini eğitimde payı 7,7 milyar TL’ye çıkaran bakanlık, bütçesinin yüzde 7’sine denk gelen bu kaynağın neredeyse tamamını (yüzde 96) imam hatip liseleri için ayırmıştır. Açık lisede artış n Eğitimde 4+4+4 düzenlemesine geçilmeden önce MEB verilerine göre açık öğretim lisesinde 940 bin öğrenci bulunuyorken, 4+4+4 sonrasında hızlı bir artış seyri yaşanmış ve 20172018 öğretim yılı sonu itibarıyla açık ortaokuldaki öğrenci sayısı 191 bin 202, açık öğretim lisesindeki öğrenci sayısı 1 milyon 395 bin 621’e çıkmıştır. Toplamda 1 milyon 586 bin 823 öğrenci açık öğretimde okumaktadır. n MEB’in 1989 yılında sadece 2 ilde, 305 ilköğretim öğren cisiyle başlattığı taşımalı eğitimin her geçen yıl kapsamı genişlemiştir. Bu uygulama kapsamındaki öğrenci sayısı toplamda 1 milyon 242 bin 833 gibi ciddi bir rakama ulaşmıştır. n MEB verilerine göre resmi öğretmen açığı 117 bin 403, ataması yapılmayan öğretmen sayısı 438 bindir. Ataması yapılmadığı için farklı işler yapmak zorunda kalan meslektaşlarımız iş cinayetlerinde hayatını yitirmiş, 54 işsiz öğretmen ataması yapılmadığı için yaşamına son vermiştir. n 2008 yılında 1196 TL alan bir öğretmen 23 çeyrek altın alabiliyorken, bugün 3620 TL alan bir öğretmen maaşı ile sadece 9 çeyrek altın alabiliyor. AKP hükümeti öğretmenlere 14 çeyrek altın borçludur. Bir öğretmenin maaşı 1576 TL erimiştir. ABD liseleri Türkiye’de Açılış ‘Andımız’la ABD’ndeki pek çok lisenin temsilcisi okullarını tanıtmak üzere İstanbul’a geliyor. Okullar 68 Kasım 2018 tarihlerinde İstanbul’da düzenlenecek iki ayrı etkinlikte tanı tılacak. Etkinlikleri düzenleyen LMK Consulting kurucusu Leyla Merve Kayalı, son yıllarda yurtdışında lise eğitimine olan ilginin arttığını söyledi. Gaziemir Belediyesi’nin düzenlediği spor kurslarının sezon açılışı, Atatürk’ün fotoğrafının yer aldığı tişört giyen kursiyerlerin Andımız’ı okumasıyla yapıldı. Ahmet Taner Kışlalı Spor Salonu’ndaki törende, kursiyerler hep birlikte Atatürk Portresi oluştur du. Gaziemir Belediye Başkanı Halil İbrahim Şenol, “48 farklı branşta düzenlediğimiz kurslarla her yaştan ve her kesimden vatandaşımıza hizmet veriyoruz. Özellikle gençlerimiz için eğitim, sağlık ve spora önemli yatırımlar yapıyoruz" dedi. l İzmİr / Cumhuriyet Sözlü yerine mülakat Diyarbakır Eğitimi İzleme ve Reform Girişimi (DİERG) Milli Eğitim Bakanlığı’na “sözleşmeli öğretmen atama süreci’’ne ilişkin “Öneri Notu’’ yolladı. DİERG’in önerilerinden bazıları şöyle: l Bakanlık, öğretmen atamalarını her yıl belirli bir tarihte başlatıp sonlandırabilmelidir. Bu takvimleme, adayların kısa ve uzun vadeli planlar yapmasını kolaylaştıracaktır. Takvime uyulmadığında aday öğretmenlerin kaygı düzeyleri artmaktadır. l Sözlü sınavlar mülakat hariç genel kültür, genel yetenek ve eğitim bilimlerini içermekte ve bazen beş daki ka bile sürmeyen sözlü sınavda bu birikimi güvenilirlikle ölçmek mümkün görünmemektedir. Sözlü sınav yerine mülakat tekniği daha olumlu görünmektedir. l Personel alımının her aşamasında dürüst ve açık yarışma koşullarının sağlanması önemlidir.’’ eposta: [email protected] Pazartesi 22 Ekim 2018 9 BAKANLIKTAN ‘SABIR’ TEMALI YARIŞMA MEB, Ensar’dan vazgeçmiyor ŞEYMA PAŞAYİĞİT Milli Eğitim Bakanlığı, Karaman’da “misafirhane” adı altında kurulan kaçak yurtlarda, erkek çocuklara yönelik cinsel istismarlarla adı anılan yandaş Ensar Vakfı ile ortaklığına devam ediyor. MEB, önceki gün düzenlenen “Türkiye Değer Ödülleri Türkiye Finali ve Ödül Töreni”nde, ismini, yine Ensar Vakfı ile yan yana getirdi. Türkiye Değer Ödülleri kapsamında yapılan yarışma, “sabır” teması ile kurgulandı. Yarışmada, Türkiye birincilerine 6 bin, ikincilere 5 bin, üçüncülere de 4 bin lira “Ensar Bursu”, öğrencisini aday gösteren öğretmene de öğrencisinin ödül alması durumunda 4 bin lira “Teşvik Ödülü” verildi. MEB, ücretlerini de karşılamak üzere Ensar Vakfı ile “Çeşitli Eğitim, Seminer ve Sosyal Etkinlikler Düzenlenmesine Dair İşbirliği Protokolü” imzalamış, Eğitim Sen’in açtığı dava üzerine de Danıştay 8. Dairesi, yürütmenin durdurulmasına karar vermişti. Yarışma için illere talimat gönderen Bakanlık, “değerlerimizin yaşatılması, öğrencilerimizle buluşturulması, okullarımızdan başlamak üzere tüm toplum ve insanlığa yayılması” ifadeleriyle Ensar Vakfı tanıtımını yaptı. MEB’in verdi ği talimatla; il milli eğitim müdürlükleri ve okul müdürleri ile yapılan toplantılarda, yarışma ve ödül projesi gündeme getirildi. Okullarda da tanıtım afiş ve broşürleri dağıtıldı. 100’Ü aşkın şube ile eğitim Türkiye Değer Ödülleri’nin amaçları bölümünde, “Öğrencilerde ve toplumda ahlaki değerler yönünden farkındalık oluşturmayı, topluma ve kişiye yararlı olacak temel değerleri gündeme getirerek bilinç kazandırmayı, öğrencilerimizin sosyal ve duygusal gelişimini desteklemeyi, evrensel, kültürel ve manevi değerlere sahip olmanın bireyin kendisiyle barışık, mutlu ve başarılı bir kişilik kazandırdığını fark ettirmeyi, başarılı olan öğrencilerin ise kendi yakın çevrelerine ve arkadaşlarına rol model olmalarını sağlayarak okullarımızda gündem oluşturmayı” ifadeleri yer aldı. Ensar Vakfı ise “Halen Türkiye genelinde yüzü aşkın şubesi ile hizmet vermekte olan Ensar Vakfı, son yıllarda ise daha kaliteli ve verimli hizmet sunabilmek için bir alanda uzmanlaşma yolunu tercih etmiş, din ve ahlak eğitimi ile değerler eğitimi konusunu ulusal ve uluslararası düzeyde kendine amaç edinmiştir” ifadeleriyle tanıtıldı. Tarikat okuluna çürük raporu OZAN ÇEPNİ Ankara’da, Milli Eğitim Bakanlığı, Diyanet ve tarikat ortaklığı ile kurulan ve “sarıklı, cüppeli’ ders verilen Abdulkadir Geylani İmam Hatip Ortaokulu’nda, MEB ve Ankara Valiliği’nin “okul sağlam” açıklamalarına karşın çökme riski bulunduğu, belediye ve üniversite raporları ile ortaya çıktı. Cumhuriyet’in “Sarıklı Cüppeli Ders” başlığı ile kamuoyuna duyurduğu okula ilişkin Yenimahalle Belediyesi ve Gazi Üniversitesi’nin hazırladığı “çürük” raporuna Cumhuriyet ulaştı. Kısmi çökme MEB protokolünde, “Ahmedi Kudusi Ömer Erdoğan Kültür ve Yardımlaşma Derneği” adını kullanan ve daha sonra “Anadolu İlim ve İrşad Vakfı” adını kullanan ve Ahmet Dilmen liderliğindeki tarikatın, ilk olarak, 2016 yılında “duvarlarda çatlaklar ve zemin oturumunda kısmi çökmeler” tespit ederek, Yenimahalle Belediyesi’ne başvurması ile skandal ortaya çıktı. İnceleme sonrası hazırlanan raporda, “bahçe istinat duvarlarında derin çatlaklar olduğu ve bazı kısımlarda donatıların koptuğu ve yetersiz olduğu, bahçe kilit taş döşemede çökmelerin meydana geldiği ve cami çıkış merdiveninde ise yarılmalar meydana geldiği tespit edilmiştir. Kuran kursu binasında kaplamalardan dolayı gözle görülen herhangi bir çatlak olmamasına rağmen detaylı inceleme gerekmektedir” denildi. Ardından başvurulan Gazi Üniversitesi’nce hazırlanan raporda da, binanın sağlam olmadığı belirtilerek, “Bölgedeki zemin hareketi alınacak tedbirlerle önlenene kadar yurt binasında Hani sağlamdı? Cumhuriyet’in okulun altında su olduğu, yapının çürük olduğu, öğrencilerin küf kokusu içinde eğitim yaptıkları ve çökme riskine ilişkin haberine karşı MEB’den “Okul binası 2017 yılında İl Milli Eğitim Müdürlüğümüzce görevlendirilen inşaat mühendisleri tarafından incelenmiş olup, binada teknik olarak bir problem olmadığı rapor edilmiştir” açıklaması gelmişti. Ankara Valiliği de binanın sağlam olduğu açıklamasını yapmıştı. bina 1. katına birleşen merdivenin mecbur kalmadıkça kullanılmaması, caminin kapalı mekânı dış avlu kısmının insan yoğunluklu kullanılmaması ve iç kısmının ise aşırı yoğun bir kalabalık oluşturmayacak şekilde kullanılması’’ önerildi. MEB’e ihtarname Tarikat yönetimi Yenimahalle İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’ne gönderdiği ihtarnamede, “Bu raporlar doğrultusunda derneğimize ait olan binamızın can ve mal güvenliği açısından riskli olabileceği görülmektedir. Gazi Üniversitesi Teknoloji Fakültesi İnşaat Mühendisliği bölümünün raporu doğrultusunda yapılması istenen ciddi maliyetli etütleri derneğimizin karşılama imkânı bulunmamaktadır” denildi. Habere yasak Bu okulla ilgili haberimize erişim engeli konuldu. Okulun cinsel istismar ile gündeme geldiğine ilişkin “Yine Tarikat Yine İstismar” başlıklı haberin internet sitemizdeki yayını Ankara 1. Sulh Ceza Hâkimliği’nin 9 Ekim tarihli kararı ile yasaklandı. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle