15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazartesi 22 Ekim 2018 8 Tüm Türkiye’ye ışık haber EDİTÖR: ELİF TOKBAY TASARIM: EMİNE BİLGET Bornova Belediye Başkanı Olgun Atila, ortak akıl ve katılımcılıkla çalıştıklarını vurguladı: Temelimiz adalet ve liyakat YUSUF ÖZKAN Bornova Belediye Başkanı Olgun Atila, “adalet” ve “liyakat” temelinde, ortak akıl ve katılımcılığa daya nan yerel yönetim anlayışını 5 yıl daha sürdürmek için yola çıktıklarını vurgu layarak “Büyük önderimiz Mustafa Ke mal Atatürk’ün bize gösterdiği yolda içimizdeki Bornova sevgisiyle ve aşk la çok çalışmaya devam edeceğiz” dedi. CHP’ye aday adaylığı dosyasını ge çen günlerde teslim eden Atila, “Doğ duğum, sokaklarında oynadığım, ha yaller kurduğum ilçeye hizmet vermek benim için tarif edilemez bir mutluluk. Sosyal belediyecilik anlayışımız kapsa mında; din, dil, ırk ya da mezhep ayrı mı yapmaksızın herkesin yanında yer alan bir yaklaşımla çalışmaya devam etmek istiyoruz” yorumunu yaptı. Geçen 5 yıllık yönetim sürecinde özellikle kadınlara, engellilere ve ço cuklara “pozitif ayrımcılık” uyguladık larını belirterek “Bu nedenle Dost Mar ket, Artı 1 Down Kafe, Diyet Kafe gi bi temalı projelere imza attık. Gerçek ihtiyaç sahibi yurttaşlarımızı incitme den, onlarla birlikte yürüdük. Bütün mesafeleri, protokolleri kaldırarak sa de, dürüst, şeffaf ve hesap verilebilir yönetim anlayışımızı ortaya koyduk. Bu anlamda hepimiz çok güçlüyüz. Bornovalılar olarak birbirimizin yüzü ne rahatlıkla bakabiliyoruz” dedi. Üniversite kenti Atila, sınırlarında Türkiye’nin en büyük devlet okullarından Ege Üniversitesi’yle vakıf üniversitesi Yaşar’ı barındıran Bornova’da, yerel yönetim olarak hemen hemen tüm fakültelerle işbirliğine gittiklerine de dikkat çekti. Kadınlara yüzde yüz iş garantili konfeksiyon kurslarından tasarıma, arıcılıktan halk sağlığı konferanslarına dek yüzlerce örnek sayabileceğini vurgulayarak “Akıllara gelebilecek her konuda işbirliği yaptık. Bu anlamda çok şanslı bir belediye başkanıyım. Bilimsel ve birlikte yönetim anlayışımız doğrultusunda öğretim üyelerimiz ve her gün yeni fikirlerle ortaya çıkan, yaratıcı üniversite öğrencileriyle çalışıyoruz. Hem onların aktif eğitim şansları oluyor hem kent yaşamını kolaylaştıracak projeler çıkıyor” dedi. Bornova’nın üniversite kimliğinden ayrı düşünülemeyeceğine vurgu yaparak “Bornovalılar mütevazı insanlardır ama eğitim konusunda mütevazı olamayız. Anaokulundan üniversitelerine kadar Bornova, sadece İzmir’e değil Türkiye’ye ışık olmaktadır” dedi. Öncelik sosyal destek Ülkenin içinde bulunduğu ekonomik krize de dikkat çeken Atila, gelecek dönemde önceliği sosyal desteklere vereceklerini söyledi. Esnaf, üretici, iş insanlarıyla birlikte, ilçenin önünü açacak yeni projeler üretmenin zorunlu olduğunu vurguladı. Dost Market gibi projelerle, krizden derin etkilenen yurttaşlara daha fazla destek vereceklerini, bir yandan da fiziki yatırımları sürdüreceklerini kaydetti. Üretim kooperatiflerinin yanında yer almaya devam edeceklerini belirterek “Dolayısıyla birinci önceliğimiz ekonomik anlamda vatandaşlarımızın hayatını kolaylaştıracak sosyal projeler” dedi. l İZMİR Bornova Belediye Başkanı Olgun Atila, katılımcılığa dayalı belediyecilik anlayışını 5 yıl daha sürdürmek için yola çıktıklarını söyledi. Atila, yönetim sürecinde çocuklara, kadınlara pozitif ayrımcılık uyguladıklarını belirtti. GERÇEK YARDIMSEVERLİK KÜLTÜR ATAĞI Atatürk Mahallesi Dr. Sırrı Aydoğan, ardından Pınarbaşı Kültür merkezlerini hizmete açan Bornova Belediyesi, Doğanlar Kültür Merkezi’ni de tamamlandı. Engelli vatandaşların kullanımı için düzenlemelerin de yapılacağı tesiste, Kadın Danışma Merkezi ve atölyelerin yanı sıra çok amaçlı bir salon bulunacak. Dost Market’in Doğanlar Şubesi de bu merkeze taşınacak. Bornova Belediyesi’nin dar gelirli vatandaşlar için Türk Kızılayı Bornova Şubesi iş birliğiyle 2014 yılında kurduğu Dost Market, yardımsever vatandaşların katkıla rıyla büyümeye devam ediyor. Dört yılda dört şubeye ulaşan Dost Market’ten 4 bin 960 aile yararlanıyor. Bornova Merkez, Altındağ, Doğanlar ve Çamdibi bölgelerinde bulunan mağazaların rafları yardımseverlerden gelen bağışlarla zenginleşiyor. Bor nova Belediye Başkanı Olgun Atila, Dost Market’in gerçek yardımseverliğe aracılık ettiğini belirterek “Bu sistem sayesinde maddi durumu iyi olanlar, maddi güçlük çekenlere destek oluyor. Ama bir elin verdiğini diğer el görmüyor. Titizlikle belirlenen ihtiyaç sahipleri, tıpkı diğer marketlerden alışveriş yapar gibi Dost Market’e girip istediği ürünleri seçip alıyor. Bu projenin büyümesi, ilgi görmesi en büyük mutluluk ve onur kaynağımız” dedi. Dost Market’e gelme olanağı olmayan engelli, yaşlı ve hastaların ihtiyaçları ise istekleri doğrultusunda hazırlanarak evlerine teslim ediliyor. BİR ÖĞRENCİ KENTİ Bornova’da üniversite öğrencileri, Büyükpark’ın içindeki Prof. Dr. Türkel Minibaş Gençlik Merkezi’nin, yemekten çamaşır yıkamaya, sıcaksoğuk içecekten internet ve kütüphaneye dek tüm olanaklarından ücretsiz olarak ya Bornova Gençlik Festivali rarlanıyor. Ayrıca 2014 yılında uygulamaya geçen Dost Kart ile Bornova esnafından indirimli alışveriş yapabiliyor. İhtiyaç sahibi üniversite öğrencilerine Bornova Belediyesi’ne ait sosyal tesislerde iş olanağı sunuluyor. DOST MARKET Sabahattin Ali Mutfakta başkan var Sema Pekdaş Konak Belediyesi’nce düzenlenen “Mutfak Konak: İzmir Lezzetleri Festivali”nde Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş da mutfaktaki yeteneklerini sergiledi. Şef Özgür Aşçıoğlu’nun Dominik Caddesi’ndeki atölye çalışmasına konuk olan Pekdaş, “söğüş” hazırlanmasına eşlik etti. Pekdaş, İzmir mutfağının Levanten, Sefarad, Rum, Girit, Osmanlı Saray ve daha birçok mutfağa ait yemekleri bünyesinde barındırdığını vurguladı. l İZMİR/Cumhuriyet KURTULUŞ İzmir Büyükşehir ÜRETİMDE Belediyesi’nin tarıma verdiği desteklerin sonuçları, ‘2. Tarım Festivali’ ile kutlandı. Gündoğdu Meydanı’nda köylükent li buluşmasına sahne olan etkinlikte, 7 ayrı tarım kooperatifiyle söz leşme de imzalandı. Etkinlikte konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, tam bağımsız Türkiye için daha çok üretime ihtiyaç olduğunu belirterek “Bağımsızlığımızı ilelebet sürdürebilme miz, İzmir’de üretilen modelle, İzmir insanının öncülüğüyle gerçek leştirilecektir” diye konuştu. l İZMİR/Cumhuriyet Ustayı unutmadılar Karşıyaka Belediyesi, ‘Sabahattin Ali 111 Yaşında’ etkinliğiyle, Türk edebiyatının büyük ustasını andı. Gecede Nebil Özgentürk’ün hazırladığı “Bir Sabahattin Ali Trajedisi: Kayıp Kemiklerin İzinde” belgeseliyle, 1948’de “faili meçhul” cinayete kurban giden Sabahattin Ali’nin öyküsü konuklara aktarıldı. Ali ve Aysun Kocatepe de, Sabahattin Ali şiirlerinden bestelenen şarkıları seslendirdi. Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar da ‘Leylim Ley’ türküsünde çifte eşlik etti. l İZMİR/Cumhuriyet Maskaralık etmeyin Bu politikacı milletinin kötü bir huyu var.  Kendilerine soru sorulmasından hoşlanmıyorlar. Bunlara kim öğrettiyse bunu? Zannediyorlar ki, soru sormak gerekirse onu da kendileri sorabilir ancak. En çok sevdikleri soru da, sanırım “Sen benim kim olduğumu biliyor musun” sorusudur. Bu Tarım ve Orman Bakanı Beyefendi de, anlaşılan bu işi (aileden olsa gerek) gayet iyi öğrenerek gelmiş. Biyografisine şöyle bir göz attım. İyi eğitim görmüş bir çocuk. Belli ki rahmetli babacığı, eski başkan yardımcılarımızdan ve bakanlarımızdan, 4 dönem ANAP milletvekilliği yapmış Ekrem Beyefendi iyi yetiştirmiş bu muhterem bakanımızı. “Türk devlet adamı” olmanın inceliklerini anlatmış. Ama bir şeyi öğretememiş, belki de kasten öğretmemiş. Hatta, korkarım, daha da kötüsü yanlış öğretmiş. O da şu: Gazeteciler, öyle kenarda oturup oturup da siyasetçilerin yolunu keyif için kesip, kişisel meraklarını gidermek, hatta TV kameraları önünde selfie çektirir gibi “hatıra olarak saklamak üzere” görüntü vermek için soru soruyorlar zannediyor herhalde. Bakınız muhterem kardeşim. O iş öyle değil. Gazeteci dediğin, 81 milyon insanın merak ettiklerini, isteklerini, taleplerini, hatta ve hatta “bir yerde bulsam suratına sormak isterim” diye aklından geçirdiklerini, onlar adına mikrofon tutup siyasetçiye sormakla görevli, hatta yükümlü biridir. Görevimiz budur bizim. Sizi o koridorda durdurup mikrofonunu uzatan muhabir kızcağız da, tam bunu yapmıştır. Her ne kadar perşembe gününden bu yana herkes “Vay be... Helal olsun kıza” diyorsa da, ekstra bir şey de değil yaptığı. Ekmek parasını eve götürmek için, çalıştığı kurumun ondan istediğini, yani görevini yapıyor. Ve siz muhterem Tarım ve Orman Bakanı, o kızı tersliyor, “maskaralık yapmakla” suçluyor ve yanlış dinlemediysem, “akreditasyonunu iptal etmekle” tehdit ediyorsunuz. Yani, “bir daha buralara ayak bastırmam seni” diye küstahça, ve yasadışı biçimde mukabele ediyorsunuz. Evet, “küstahlık” ediyorsunuz. “Kibir içinde” davranıyorsunuz. Bulunduğunuz konumu suiistimal ediyor, devlet mekanizması içinde size “icraat” ve sorun çözmek için verilmiş gücü kötüye kullanarak, o “mührü” sizin elinize tutuşturan yüce devletin otoritesine saygısızlık ediyorsunuz. Ne demektir, soru soran insana “maskaralık yapıyorsun!..” diye hakaret etmek? Siz kimsiniz muhterem? Üstelik o genç meslektaşım size, o kadar haklı bir soru soruyor ki. “Et ihalesinin göstermelik olduğu, aslında satın alma işlemi olup bittikten sonra yapıldığı iddialarını, yani kamunun (yani bizim) parasının hesabını” soruyor. Kim soracak bunu? 81 milyon oraya gelip tek tek soramaz ki. Bizim işimiz bu. Gazeteciyiz ve bunları size biz soracağız onlar adına. Kimi zaman mikrofon uzatarak, kimi zaman bu sütunlardan, kimi zaman gazete manşetlerinden soracağız. Zaten o soruları TBMM çatısı altındaki “milli irade mensupları”nın sorabilmesi olanaklarını kısıtladınız. O yüzden bizim, basın olarak görevimiz daha bir önem kazandı. Tabii ki soracağız. Her şeyi soracağız. Ve yanıt vereceksiniz. Çünkü millet adına soruyoruz bunları. Yüce millet adına. Size oy veren ya da vermeyen herkes adına. Siz kimsiniz o mikrofonu elinizin tersi ile iteleyecek? Hangi hakla? Hangi yetkiyle? Hele hele o danışmanınız olacak işgüzar... O kim oluyor da, gövdesini siper ediyor, sizinle mikrofon arasına? Daha sorular bitmedi üstelik. Biyografinizden okuduğum kadarı ile çok sayıda önemli şirketin yönetim kurullarında ve başka kurumlardaki görevlerinizi sürdürüyor ve muhtemeldir ki (Allah daha iyi etsin) tıkır tıkır “çift dikiş” (tabir Sayın Cumhurbaşkanı’na ait) belki de üçbeşon dikiş maaşlar almaktasınız. Bunları da soracağız tabii ki. Ve isteseniz de istemeseniz de bu sorulara cevap vereceksiniz. Soran biz değiliz (kişi olarak değiliz yani) millet. Vergisini ödeyen, seçimlerde oyunu dilendiğiniz, yalım yalım yalvardığınız, önünde 88 takla attığınız millet. Eti de, et ihalelerini de, fındığı da, tütünü de, üzümü de, patatesi de, ormanları da, hayvancılığı da soracağız. Daha pek çok şeyi de.  Bunları çözeceksiniz önce. Siz hangi cüretle, elinizle o mikrofonu iteliyorsunuz? Hangi cüretle o muhabir çocuğa “maskara” diye hakaret ediyosunuz? Bu durumda gerçek “maskara” durumuna düşen kim? Hiç düşündünüz mü? Devleti bu hale düşürmeye hakkınız yok. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle