16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 18 Ekim 2018 EDİTÖR: ELİF TOKBAY TASARIM: İLKNUR FİLİZ Parçalı Bulutlu Açık Sağanak Bulutlu Karlı Yağmur Karla K. Yağmur İzmir 25/17 Sisli Sıra İstanbul 23/16 Ankara 25/12 Antalya 29/21 Mersin 30/22 Bursa 230/16 0 Atina 230/15 0 Trabzon 23/18 Adana 340/19 0 Berlin 220/9 0 Kars Artvin 260/15 0 Girne 280/2 1 0 20/2 Çanakkale 210/16 0 Londra 180/12 0 Balıkesir 250/1 6 0 Moskova 130/6 0 Sivas 230/8 0 Paris 190/13 0 Diyarbakır Erzurum 200/6 0 Madrid 200/10 0 27/13 Eskişehir 240/1 0 0 Amsterdam 200/12 0 Aydın 280/16 0 Roma 250/16 0 Gaziantep 280/16 0 New York 160/10 0 Konya 240/1 3 0 Tokyo 190/13 0 maaşta mı? Üsküdar Belediyesi’nin vergi borcuna karşılık emeklilerin maaşını bloke ettirdiği öne sürüldü AKP’li Üsküdar Beledi çe Yöneticisi İbrahim Zeki Yılmaz’ın Denizbank’ta yesi’nin belediye ki emekli maaşı ye borcu olan bazı na belediyeye olan emeklilerin maaşlarına haciz kara İLAYDA KAYA borcu yüzünden bloke konuldu. rı aldırdığı ve he Maaşını çekmek saplarını bloke ettirdiği için ATM’ye gittiğinde iddia edildi. Emekli ma parasını çekemeyen Yıl aşlarına haciz konulama maz, nedenini öğrenmek yacağını ifade eden İbra üzere bankaya gittiğinde him Zeki Yılmaz, “Devle Üsküdar Belediyesi tara tin parası bitti sıra emek fından haciz kararı aldı linin maaşına göz dikti rıldığını öğrendi. Bunun ler” dedi. Üsküdar Bele üzerine belediyeye gide diyesi ise iddiaların ger rek haciz kararının ne çeği yansıtmadığını kay denini öğrenmek iste detti. yen Yılmaz’a dairelerinin Eski CHP Üsküdar İl vergi borcu olduğu bildi rildi. Söz konusu dairelerin kaydının çıkarılmasını isteyen Yılmaz’a yanlışlık olduğu söylenerek yalnızca bir dairenin borcu olduğu söylendi. Bunun üzerine Yılmaz vergi borcunu ödedikten sonra Üsküdar Belediye Başkanlığı Mali Hizmetler Müdürlüğü’nden Denizbank’a verilmek üzere yazı aldı. Belediyeden aldığı yazı ile maaşı üzerindeki haciz kararını kaldıran Yılmaz, “Yasa gereği emeklinin maaşlarına haciz konulamaz. Belediyeye gittiğimde onlar banka nın üzerine atıyor banka ise talebin belediyeden geldiğini söylüyor. Devletin parasını bitirdiler emeklinin maaşlarına göz diktiler. Bu olay sadece benimle ilgili değil. O gün belediyeye gittiğimde birkaç kişinin daha aynı sorunla geldiğini gördüm” dedi. Üsküdar Belediyesi yetkilileri ise iddiaların gerçeği yansıtmadığı belirtilerek, “Bizim haciz koyma yetkimiz yok. Biz talepte bulunsak bile yasa gereği emekli maaşına haciz konulamaz” yanıtını verdiler. l İSTANBUL 7 kişi yaralandı ‘Dur ihtarı’nda 1 göçmen öldü Aydın’ın Kuşadası ilçesinde, dün saat 02.00 sıralarında Kuşadası İlçe Jandarma Komutanlığı’na, bir grup kaçak göçmenin Yunan adalarına geçeceği ihbarı geldi. Bunun üzerine jandarma, SelçukKuşadası arasındaki tali yolda önlem aldı. Jandarma, Kuşadası’nın Yeniköy yakınlarında kaçak göçmenleri taşıyan midibüse öncülük yapan otomobili durdurdu. Bu sırada, arkadan gelen kaçakların bulunduğu midibüsün sürücüsü, “dur” ihtarına uymadı. Jandarma ateş açarak midibüsü durdurdu. İddiaya göre, kurşunların sekmesi sonucu minibüsteki 1 göçmen öldü, 7 göçmen yaralandı. Jandarma, minibüsteki 35 Irak, 15 Suriye, 2 Filistin uyruklu toplam 52 göçmenle, onlara öncülük yapan otomobildeki 4 insan kaçakçılığı şüphelisini gözaltına aldı. Soruşturma başlatıldı. l DHA Tarihi hana çelik kapı Bursa’da 510 yıllık tarihi Pirinç Han’da, müzik eğitmeni Murat Çapkın’ın stüdyo çalışmaları için kiraladığı dükkânın ahşap kapısını beyaz çelik kapıyla değiştirmesi, esnafın ve çevre sakinlerinin tepkisine neden oldu. Tarihi hanın üst katındaki dükkânı, Milli Emlak Müdürlüğü’nden ihale usulüyle kiralayan Çapkın, handaki diğer 77 dükkânın aynı renkteki ahşap kapılarından farklı olarak çelik kapı monte ettirdi. Han yöneticisi Recep Korkmaz, işyeri sahibini uyardıklarını, gerekli yerlere de şikâyet ettiklerini belirtti. Handa faaliyet gös teren ressam Bayram Saltabaş da “Böyle tarihi alanları öz yapısına uygun şekilde korumamız gerekiyor. Ancak görülüyor ki toplum olarak bu konuda oldukça duyarsızız” dedi. Geçici olarak bu kapıyı taktıklarını dekorasyon ve tadilattan sonra değiştireceklerini dile getiren Çapkın, “Kapımız Türkiye’de fenomen oldu. Hem esprili hem de olumsuz tepkiler aldık. Bu kapı, belki de bize kapı açacak. Daha öncesinde stüdyomuzun ismini ‘Han Stüdyo’ olarak düşünüyorduk; ancak şimdi ismi ‘Kapı Stüdyo’ olacak” diye konuştu. l DHA Trafikteki tabut Kahramanmaraş’ta yolcu otobüsü devrildi: 7 ölü, 27 yaralı Adliyede gaz sızıntısı Taşerona tutuklama İzmir Adliyesi’nde 11 Ekim’de yangın söndürme tüplerinin bakımı esnasında meydana gelen gaz sızıntısı nedeniyle 1 kişinin ölümüne ilişkin yürütülen soruşturmada yangın tüplerinin bakımını üstlenen taşeron firmanın sahibi A.B gözaltına alındı. A.B. çıkarıldığı nöbetçi mahkemece ‘bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma’ gerekçesiyle tutuklandı. l İHA İzmir’deki göçmen faciası Ölü sayısı 23 oldu İZMİR’in Gaziemir ilçesinde, kaçak göçmenleri taşıyan kamyonun devrildiği kazada yaşamını yitirenlerin sayısı, hastanede tedavi altında bulunan, karnında ölen 7 aylık bebeği daha önce sezaryenle alınan Suriyeli bir kadının daha hayatını kaybetmesiyle 23’e yükseldi. İzmir’de tedavi altında bulunan, kimliği belirsiz Suriye uyruklu 22 yaşlarındaki bir kadın, dün yaşamını yitirdi. l DHA Eşini ve iki çocuğunu yitirdi ŞanlıurfaAkçakale karayolu üzerinde kent merkezine ilerleyen Mustafa Demir, otomobili ile kavşaktan dönmeye çalışan tır’a arkadan çarptı. Önceki akşam meydana gelen kazada, tır’a çarpan otomobilin sürücüsü Mustafa Demir (40) ile oğlu Bekir Demir (2) hayatını kaybetti. Hastaneye kaldırılan 5 aylık hamile Emine Demir’in de ölen bebeği anne karnından alındı. l DHA Kahramanmaraş’ın Göksun ilçesi yakınlarında, sürücüsünün kontrolünden çıkan Kamil Koç şirketine ait yolcu otobüsünün şarampole devrilmesi sonucu meydana gelen kazada, 7 kişi yaşamını yitirdi, 27 kişi de yaralandı. Kahramanmaraş’taki çeşitli hastanelerde tedavi altına alınan yolculardan Yakup Yüksel, “Galiba yağmur yağmıştı, şoförün uykusu gelmişti. Araba, sağ taraftaki şarampole girdi. Oradan çıktı, refüje girip, devrildi” dedi. Kazada hafif yaralanan otobüs sürücüsü Çetin de tedavisinin ardından jandarma tarafından gözaltına alındı. Kazada hayatını kaybedenlerin isimleri şöyle: Sami Demir (44), Selahattin Turan (20), Ahmet Karakuş (51), Hüseyin Hint (63), Şengül Uysal (53), Doğancan Türk (25) ve Bilgin Demir (19). 14 işçi yaralı Kocaeli’nin Gölcük ilçesinde, fabrika işçilerinin taşındığı servis minibüsü ile otomobil çarpıştı. Kazada sürücüler ile minibüsteki 14 işçi yaralandı. l DHA haber 3 AKİT’ten kovduran fotoğraf Dört gün sonra bu kez Nurettin Veren. O, bir zamanlar Fethullah Gülen’in en ya kınındaki isimdi. 35 yılını Gülen’in yanıbaşın da geçirmişti. FETÖ’nün kirlerini anlatmak için kapı kapı dolaşan Veren’in hikâyesini, 15 yıl önce sadece Cumhuriyetçi gazete ve televizyonlar yayımlayabiliyordu. Gülen’e karşı çıkmanın bedelini ağır ödedi. Hapis Akit yazarlarıyla yattı, ailesi dağıldı, sağlığını kaybetti. Yandaşlar, eski dostları FETÖ ile mücade ne görüştüm? Hepsi sadece dört günde oldu. İki Akit yazarıyla konuştum. Onları ilk arayan gazeteciydim. İkisi de haksızlığa uğramıştı. Birine soruşturma açılmış, öbürü yazdıkları nedeniyle kovulmuştu. Aslında başka ortak özellikleri daha vardı. Mahallelerinin politikalarını ve samimiyetini sorguluyorlardı. Ne tesadüf; ikisi de gazetelerinde McKinsey anlaşmasını eleştirmiş, hedef olmuştu. Birisi Abdurrahman Dilipak. Katalogla çalışan çok eşlilik ajanslarını anlatıyor, “İmam nikâhı da işin aldatmacası. Biri gidiyor, biri geliyor, iki gidiyor, iki geliyor” sözleriyle camianın durumunu resmetti. leye karar verince Nurettin Veren’i keşfetti. Akit TV’de programcı, Akit gazetesinde yazar oldu. Ancak kısa süre sonra arıza çıktı. Zira Veren, iktidarın yukarılara taşıdığı birçok ismin geçmişini hatırlatıyordu. Erdoğan’ın Politika Kurulu’na getirdiği Beril Dedeoğlu’nun da, Danışmanı yaptığı Yasin Aktay’ın da Gülencilerle ilişkisini unutturmuyordu. “AK Parti ile FETÖ el altından el mi sıkışıyor” sözlerine “Bu ülke Cumhurbaşkanının çiftliği değil” ifadesini de ekleyince yandaş medya ile ilişkisi kaynama noktasına geldi. Salı akşamı Veren’i aradım. Önce televizyon programına son verilen, ardından “haddini aşmadan konuş” diye uyarılan Veren’in çizgiyi aşması McKinsey ve Berat Albayrak’ın “Uğur Mumcu, Toktamış Ateş ile yıllar önce yaptığımız programlar sonucu, CHP’li bir belediye kadrosuyla ilgili yazdıklarıyla oldu. Albayrak’ın Maliye’yi yönetmek için bir caddeye benim adımı vermiş bakan yardımcısı yaptı ti” dediği yerde bu kez AKP vardı. ğı Nurettin Nebati’nin, “Benim o bölgede konuşmamın Fethullah Gülen’i kendilerine zarar vereceğini düşü Pensilvanya’da ziyaret et nüyorlardı, iki kez erteleyip son tiği fotoğrafı arşivinden çı ra toplantıyı iptal ettiler” sözleriyle karan Veren, önce uya manzarayı özetliyordu. rıldı. Tekrarlayınca, biz Suriye politikasını da FETÖ ope zat Nebati’nin ağzından rasyonlarının dokunulmazlarını da eleştirdi. İp McKinsey’de koptu. “FETÖ’den farkı yoktur. ENRON’a danışmanlık yapan bir Fethullah Gülen’in yanı başındaki Nurettin Nebati, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın yardımcısı oldu.   “Keşke FETÖ seni öldürseydi, 4 sene değil 40 sene hapis yatsaydın” diye hakarete uğradı. Veren, kirli şirketi Türkiye’ye sokamazsı yaşadıklarını, “Öfkesine nız. Sokarsanız cehennemin dibine kadar yo hâkim olamayan bu adam McKinsey’den da lunuz var” dedikten sonra “beni ya da benim ha fazla zarar verir ülkeye” ifadeleriyle anla gibi düşünenleri dışlayıp Rothchild’leri McKin tınca, kapıya kondu. Yıllar önce Gülencilerin sey’gilleri dost edinenler, bir gün bazı gerçek tehlikeli olduğunu anlatacak yer arayan Ve lerin farkına vardıklarında çok geç olabilir” di ren, başladığı yere dönmüştü. yerek uyardı. Dilipak ya da Veren, İslamcı mahallenin Cumartesi günü soruşturmayı öğrenince içinden gelen ve onların diliyle konuşan iki aradım. Bir zamanlar Akit’te yazan ve bu ga insan. Ancak görmemiz gereken şu: Siyasal zete tarafından kitapları dağıtılan Adnan Ok İslam kendi evlatlarını yiyor. tar’cılar, Dilipak’ı BİMER’e şikâyet etmişti. Bir zamanlar hacca giden karınca Devlet içinde elden ele dolaşan dosya sonun hikâyeleriyle yetişenler, bugün korumala da savcılığa gelmiş, Dilipak ifadeye çağrılmış rın kapısını açtığı makam arabalarıyla sınanı tı. Suçlama ise “uyuşturucu madde kullanımı yor. Devletin tahtına oturdukları, servetin ke nı özendirme”ydi. Dilipak, emperyal sistemin selerini edindikleri oranda, muhafazakârlar, Türkiye’de kenevir ekimini engellediğini söy ıslanmış tuz çuvalları misali ağırlıklarından lüyor, “Solventi yasaklamıyorsunuz, o zaman kurtuluyor. Pensilvanya geçmişlerini “bir ke keneviri niye yasaklıyorsunuz” diye soruyordu. reden bir şey olmaz” pişkinliğiyle açıklıyor. Kapsamlı bir savunmayla, kenevirin serbest İkisi de belki farkında değil… leşmesini sağlamak istiyordu. Konuşmamız Dilipak da Veren de İslamcılar için, ba da son sözü “Benim katlanmak zorunda ol tan gemiden yük oldukları için atılan, dede duğum güçlükler bir başkası için baht kayna den kalma sandıklardan başka bir şey de ğı olsun” idi. ğil aslında. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle