16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Çarşamba 17 Ekim 2018 8 haber EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY/ELİF TOKBAY TASARIM: BAHADIR AKTAŞ Hâlâ ölüm menfezi Ayşe Öğretmen Anayasa Mahkemesi zamanında karar almazsa, Beyaz’ın televizyon programına bağlanıp “çocuklar ölmesin” diyen Ayşe Öğretmen hapse girecek bebeğiyle 31 Ekim’de. Bu durum kaç kişiyi ilgilendirir? Acuntv’de uyduruk şarkı yarışmasında seçici kurul üyesi olarak gevrek gevrek gülüyor şimdilerde Beyaz! Ailesinin devlete bağlı, hizmette kusur etmeyen fertlerden oluştuğunu yaşlı gözlerle ekranda anlattı da, kefeni yırttı. Kolayı Beyaz olmak, gücü Ayşe Öğretmen olmak! Biri devletin evladı, öteki terörist, öyle mi? Hafta sonu Amedspor deplasmana Sakarya’ya geldi. Maç öncesi statta askeri harekât görüntüleri yayımlandı ve “Ölürüm Türkiyem” şarkısı dinlettirildi seyircilere. Kime? Bu ülkenin çocuklarına... Niye? Eğer sahadakiler teröristse nasıl lisans çıkarıyorsunuz bu gençlere? Savcı var, hâkim var... Yok, eğer değillerse, neden onlara düşman muamelesi yapıyorsunuz? Elazığspor gelse mesela, ona da aynı görüntüleri izlettirecek misiniz? Bu çocuklar maçın devre arasında saldırıya uğruyor, dayak yiyor, neden? 12 Eylül zindanlarındakine benzer bu uygulamanın topluma yararı nedir? Bu görüntüleri ekrandan izleyen bölge insanı nasıl bir duyguya kapılacaktır? 1980’den önce Türk diplomatlara ASALA saldırıları oluyordu, ölümlerle sarsılıyordu toplum. Unutmam, 23 Nisanlarda, ölümlerin öfkesiyle Ermeni ilkokulundaki çocuklara küfür eder, saldırırdı güruh. Şahsi tanıklığım mevcut. Kime bu öfke? Anadolu çocuklarına... Malatyalı Hrant Dink’i başka bir memleketin yurttaşı sanan az değil hâlâ. Oh olsun diyene de rastlanır elbet. Birkaç gün önce semt ilkokulu önünden geçiyorum, zil çaldı, yine aynı şarkı “Ölürüm Türkiyem.” Neden burası ölünecek bir yer, yaşanacak değil? RTE gençler komando olsun istiyor. Neden bilimci, sanatçı olsun istemiyor? Çiğ milliyetçiliğin müşterisi bol da ondan! İdeolojik tercih bu! Sorunu sağlıklı zemine oturtmamız gerek oysa. Neoliberal tezler tüm dünyayı ırkçı, mezhepçi, dinci, yani gerici iktidarlara mahkum etti. Bizde Özal, Çiller, Mesut Yılmaz bunu iştahla uyguladı. (Yazık ki son Ecevit dönemi de hiç iyi sınav veremedi.) Gül, bu düzene son derece uygun isimdi, önce o geçti direksiyona, ardından RTE. Gericiliğin kökü Osmanlı’da elbette... Siyasal İslam egemen artık ülkeye… Batı uzun süre destekledi AKP’yi, pek memnundular. Neden? Çünkü kapitalizme tek bir itirazı yoktu İslamcıların da ondan. Üstelik dincilik, ırkçılık en uygun biçimde pazarlanıyordu AKP ile. Şimdi aynı memnuniyeti taşırlar mı, kestirmek güç. Siyasal İslam doğrudan Batı’yı vurmakta... Üstelik artık ılımlısının olamayacağı da ortada! Ergin Yıldızoğlu yazdı, Birleşmiş Milletler İklim Paneli raporuna göre dünyanın sonu yakın. Küresel ısınmayı durdurmak için gereken önlem alınmazsa felaket kapıda. Peki, dünyayı bu duruma kapitalizm getirmedi mi? Ömrü dolan bir ideolojiden söz ediyoruz, hâlâ onun dilinden konuşup, güzel bir gelecek beklemek mümkün mü? Eğer piyasa iktisadı uygulanmaya devam ederse, dünya büyük krizlerle kavrulup tükenecek. İslamcılar sorunu Allah’a havale ederek çözmek isteyecektir kuşkusuz. Aydınlanmacılar ne yapacak peki? Eğer dünya sosyalist değerlerle önlem almazsa kapitalizm insanlığın sonunu getirecek. Hamasi söylem değil bu, doğa isyan ediyor. Kapitalizm; kan, gözyaşı, savaş, açlık demek! Küresel ısınma Türk çocuklarına ayrı, Ermeni ve Kürt çocuklarına ayrı muamele yapmayacak bilesiniz! Diyeceğim, gelinen yer rastlantısal değil. Neoliberal siyaset önce sosyalistleri darbelerle yok etti, ardından ‘sınıf’ bilinci olmayan garip, liberal soslu sol(!) tarifi dayattı bu kitleye. Kürt meselesi doğal olarak sosyalistlerin önceliğiydi. Sınıfsal örgütlenmeye dayanan birikim ortadan kalkınca, geriye salt kimlik söylemi kaldı. Bundandır SaidNursi ile çözüm aramaya kalkışmak. Mollalara bel bağlamak, düşünür muamelesi yapmak. Laiklikten kopuk, cumhuriyete ayağını basmayan, devrimci olmayan siyasal tavrın Kürt meselesini çözmesi mümkün değildir. Solun yurtseverliği yerine faşizme yol alan milliyetçilikle çözüm ararsanız, birbirini besleyen şiddete neden olursunuz. “Ölürüm Türkiyem” şarkısıyla hendekler arasındaki bağ bunca yakındır! Ayşe Öğretmen’e dönersek, yaşamını çocuklara adayan biri için elbette ‘barış’ sözcüğü kutsaldır. Dayanamayıp, gecenin o saatinde ekrandan haykırması cesaret sayılıyor. Eh haksız da değil insanlar, vicdanının sesini dinlediği için el kadar bebekle mahpusa düştü Ayşe Öğretmen, belki yeniden demir parmaklıklar ardına gidecek. Bu Neoliberal siyaset çok zamandır barış, adalet, özgürlük kavramlarının içini boşalttı, değersizleştirdi. Ayşe Öğretmen bebeğiyle zindana girerse sebebi budur. AYM bu yanlışı düzeltirse tüm sorunlar çözülmeyecek elbet, gericilik yenilmiş olmayacak. Toplum vicdanı biraz serinleyecek. Dediydi ya: “Taraf olmayan bertaraf olur” diye. Doğrudur ya Beyaz olacaksın bu devirde ya da Öğretmen Ayşe! Unutmayın sosyalizm yoksa zulüm var! Ölüm oyunu bozuldu Adana’da cezaevi firarisi Ahmet Bedircan (23), polislerin peşini bırakması için, sosyal medyadan arkadaşlarına ölüm ilanını paylaştırdı, cenaze töreni düzenletti. Balıkesir’den Adana’ya gelen baba Cesim Bedircan, tüm yaşananların yalan olduğunu anlayıp polise başvurdu. Bunun üzerine firari hükümlü sahte kimlikle yakalandı ve cezaevine konuldu. l DHA 25 kişinin öldüğü tren faciasından ders alınmadı, ihalede kapsam dışı bırakıldı Çorlu’da temmuzda 25 kişinin yaşamını yitirmesiyle sonuç lanan tren faciasından ders alınmadı. Bilirkişi raporunda kaza nın meydana geldiği menfezin gü nün koşullarına uygun olmayan “kargir” (taşıyıcı kolon ve kirişle ri olmayan, dayanıksız yığma yapı, depreme dayanıksız) yapıda oldu ğu belirtilirken top rak dolgunun güçlen dirilmesi için risk li bölgelerde çimento enjeksiyonu ile güç lendirme yapılma MUSTAFA sı önerildi. Buna kar ÇAKIR şın CHP Tekirdağ mil letvekili İlhami Öz can Aygun, kazanın ardından çıkı lan bakım ihalesinde de bu menfe zin yine kapsam dışında bırakıldı ğını belirledi. Konuyu Meclis’e ta şıyan Aygun, “Akıllara durgunluk verici” dedi. 145 yıl önce hizmete girdi Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığı’na teslim edilen bilirkişi raporunda, 4 TCDD personeli asli kusurlu bulunmuştu. Konuyu yakından takip eden CHP Tekirdağ milletveki BİLİRKİŞİ: UYARI VAR, BAKIM YOK Çorlu tren faciasıyla ilgili hazırlanan bilirkişi raporunun ayrıntıları ortaya çıktı. Kazanın menfezlere bakım yapılması durumunda önlenebileceği tespiti yapılarak, 10 gün önce uyarılmalarına rağmen önlem almayan yetkililerin ‘ağır kusurlu’ olduğu sonucuna varıldı. Raporda, Demiryolu Bakım Müdürü Turgut Kurt, Yol Bakım Onarım Şefi Özkan Polat, Hat Bakım ve Onarım Memuru Celaleddin Çabuk ile Köprüler Şefi Çetin Yıldırım ‘asli kusurlu’ bulundu. Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığı raporun ardından 4 kişi hakkında gözaltı kararı vermiş, 4 yetkili adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı. l DHA li İlhami Özcan Aygun, 33 sayfalık bilirkişi raporundan yola çıkarak Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan’ın yanıtlaması istemiyle Meclis’te soru önergesi verdi. Önergede yer alan değerlendirmeler şöyle: n Bilirkişi raporunda, kazanın meydana geldiği 161+968’deki menfezin 145 yıl önce hizmete girdiği ve bugüne kadar değiştirilme diğine dikkat çekildi. n Raporda, 11 Mayıs 2018’de ya pılan kontrollerde “menfez mecrasının dolu olmadığı” yönünde tespit yapılarak rapor tutulduğuna dikkat çekildi. Raporda, “Bahse konu menfezde herhangi bir temizliğe ihtiyaç duyulmadığından bu menfezde çalışma yapılmamıştır. Buna karşın balast tutucu duvar yapılması gerektiğine dair tespit yapılması na rağmen bir çalışma yapılmamıştır. Üstelik raporda menfez mecrasının dolu olmadığı belirtilirken ilgili tabloda ‘dolu’ işaretlemesi yapılmıştır” deniliyor. Vahim olan... n Kazanın gerçekleştiği menfezin, Osmanlı döneminden kalma kargir yapıda olmasına karşın menfez değişimine ilişkin tüm ihalelerde kapsam dışında tutulduğu görülüyor. Nitekim TCDD Genel Müdürlüğü 1. Bölge Malzeme Müdürlüğü tarafından hazırlanan 14 Demiryolu Bakım Müdürlüğü Mıntıkası Halkalı Muratlı Arası Menfez Bakım ve Taş Duvar İşleri İhalesi’nde, kaza olan menfez ihale kapsamı dışında tutulmuştur. Bu ihale, zaten kaza öncesinde Haziran 2018’de ödenek yetersizliği nedeniyle iptal edilmiştir. n Konunun vahim yanı, bilirkişi raporunda da vurgulandığı üzere 8 Temmuz’da gerçekleşen ve 25 kişinin yaşamını yitirmesine yol açan kazanın ardından çıkılan yeni ihalede de menfez kapsam dışı tutulmuştur. l ANKARA SAĞLIKTA ŞİDDETE KARŞI YASA İSTENİYOR Nöbet sırası Meclis’te! MESAFE TARTIŞMASINA SON TAKSİCİLERE CEZA GELİYOR İ stanbul Valisi Vasip Şahin, il sınırları içerisinde faaliyet gösteren ticari taksi şoförlerinin nasıl davranmaları gerektiği ve aksi tavır sergileyenlerin ne tür cezalarla karşılaşacaklarını açıkladı. Şahin, yolcu almaktan kaçınan (kısa ve uzun mesafe), ödemede sorun çıkaran, fazla mesafe yaptıran, cep telefonu kullanan taksi şoförleri hakkında cezai yaptırım uygulanacağını belirtti. l İSTANBUL / AA ‘Sağlıkta Şiddet Yasasını İstiyoruz Nöbeti’ 7. gününde dün Kadıköy’deki Beşiktaş İskelesi’nde gerçekleştirildi. İstanbul Bahçelievler’deki Medicana Hastanesi’nde çalışan psikiyatrist Fikret Hacıosman, eski hastası olduğu öne sürülen Serhat T. isimli kişinin silahlı saldırısı sonucu yaşamını yitirmişti. TTB’nin 2014 yılında TBMM’ye sunduğu ve gündeme alınmayan “Sağlıkta Şiddet Yasa Tasarısı”nın yasallaşması için 10 Ekim’de başlattığı bir haftalık “Beyaz Nöbet” dün sona erdi. Tehditlerle zorlu geçen Ankara ayağına; birçok sendika ve oda temsilcisi ile milletvekili destek çıktı. Sağlık Bakanlığı’ndan talep ettikleri ran devuların reddedilmesine ve AKP ile MHP grup başkanvekillerinin görüşmek istememesine tepki gösteren sağlık çalışanları, “Sağlıkta Şiddet Yasa Tasarısı”nın gündeme alınması için Meclis Başkanı Binali Yıldırım ile görüşme talebinde bulunacak. İstanbul, İzmir, Mardin, Şanlıurfa, Gaziantep, Diyarbakır’daki nöbetlere izin verildiğini belirten Ankara Tabip Odası Genel Sekreteri Ali Karakoç, “Ankara polisi bize zorluk çıkarıyor. Burada arkadaşlarımız gözaltına alınmakla tehdit edildi” diye nöbet eyleminde çıkarılan zorlukları aktardı. Kadıköy’deki Beşiktaş iskelesinde gerçekleştirilen 7. gün nöbetine İstanbul Tabip Odası, yaşamını yitiren Dr. Fikret Hacıosman’ın eşi Mutlu Esentürk Hacıosman, HDP milletvekili Serpil Kemalbay, SODAP Başkanlar Kurulu Üyesi Çiçek Çatalkaya, ÖDP üyeleri ve doktorlar katıldı. Kemalbay yaptığı açıklamada “Sağlık emekçilerinin de emeğinin değersizleştirildiği piyasacı bu sisteme karşı bizler birlikte dönüştürücü politikayı izlememiz gerekir. Sağlık emekçilerinin yanındayız” dedi. l ANKARA / İSTANBUL / Cumhuriyet T.C. ÇATALCA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN KAMULAŞTIRMA İLANI ESAS NO: 2018/558 Esas Davacı, KARAYOLLARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 1. BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ ile davalılar, ERGÜN VURAL, EROL VURAL, FERRUH VURAL arasında mahkememizde görülmekte olan Kamulaştırma (Bedel Tespiti Ve Tescil) davası nedeniyle; Kamulaştırmayı yapan davacı idare, malikleriyle cinsi ve niteliği yukarıda yazılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili için davacı idare tarafından mahkememizin 2018/558 Esas sayısında dava açılmıştır. 2942 Sayılı Kamulaştırma Yasasının 10. maddesinin 4. bendi uyarınca ilan olunur. KARAYOLLARI Genel Müdürlüğü tarafından İstanbul ili Çatalca İlçesi, Nakkaş Mahallesi 651 parsel sayılı taşınmazın tamamının kamulaştırmasına karar verilip, kamulaştırma kanunu uyarınca tüm işlemlerin tamamlandığı ancak taraflar arasında uzlaşma sağlanamadığı belirtilerek kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazın idare adına tescili talep edilmiş olup kamulaştırma ile ilgili diğer bilgiler aşağıda gösterilmiştir. 1 Kamulaştırılan taşınmaz malın tapuda kayıtlı olduğu yer mevki, pafta, ada, parsel numarası, yüz ölçümü vasfı:İstanbul ili Çatalca İlçesi, Nakkaş Mahallesi 651 parsel sayılı taşınmaz 2 Taşınmaz maliki (davalı) ERGÜN VURAL Taşınmaz maliki (davalı) EROL VURAL Taşınmaz maliki (davalı) FERRUH VURAL 3 Kamulaştırmayı yapan idarenin adı: KARAYOLLARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 4Davalı 2942 sayılı kanunun 4650 sayılı yasayla değişik 14. Maddesi uyarınca tebligat tarihinden itibaren 30 gün içerisinde kamulaştırma işlemine karşı idari yargı da iptal ve maddi hatalara karşı adli yargıda düzeltim davası açabilirler, 5 Açılacak davalarda husumetin kime yöneltileceği; KARAYOLLARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 6 2942 sayılı kanunun 4650 sayılı yasayla değişik 14. Maddesinde öngörülen 30 günlük yasal süre içerisinde kamulaştırma işlemine karşı idari yargıda iptal davası açanların dava açtıklarını ve yürütmenin durdurulması kararını aldıklarını belgelendiremedikleri takdirde kamulaştırma işlemi kesinleşecek ve mahkememizce tespit edilecek kamulaştırma bedeli üzerinden taşınmaz mal kamulaştırmayı yapan idare adına teslim edilecektir. 7 Mahkememizce tespit edecek kamulaştırma bedeli hak sahibi adına VAKIF BANK ÇATALCA ŞUBESİ’ne yatırılacaktır. 8 Davaya ve taşınmazların değerine ilişkin tüm savunma ve delillerin dava dilekçesinin tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yazılı olarak bildirilmesi gerekmektedir, Keyfiet 2942 sayılı kamulaştırma kanununun 5. Maddesi ile değişik 10/4 maddesi uyarınca duyurulur. 11/10/2018 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 878172) T.C. ÇATALCA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN KAMULAŞTIRMA İLANI ESAS NO: 2018/560 Esas Davacı, KARAYOLLARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 1. BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ ile Davalılar, NİLGÜN BATUK, NİLÜFER PEKER, NURAY ERBİL, SEMA ÇAVUŞ arasında mahkememizde görülmekte olan Kamulaştırma (Bedel Tespiti Ve Tescil) davası nedeniyle; Kamulaştırmayı yapan davacı idare, malikleriyle cinsi ve niteliği yukarıda yazılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili için davacı idare tarafından mahkememizin 2018/560 Esas sayısında dava açılmıştır. 2942 Sayılı Kamulaştırma Yasasının 10. maddesinin 4. bendi uyarınca ilan olunur. KARAYOLLARI Genel Müdürlüğü tarafından İstanbul ili Çatalca İlçesi, Nakkaş Mahallesi 530 parsel sayılı taşınmazın tamamının kamulaştırmasına karar verilip, kamulaştırma kanunu uyarınca tüm işlemlerin tamamlandığı ancak taraflar arasında uzlaşma sağlanamadığı belirtilerek kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazın idare adına tescili talep edilmiş olup kamulaştırma ile ilgili diğer bilgiler aşağıda gösterilmiştir. 1 Kamulaştırılan taşınmaz malın tapuda kayıtlı olduğu yer mevki, pafta, ada, parsel numarası, yüz ölçümü vasfı:İstanbul ili Çatalca İlçesiNakkaş Mahallesi 530 parsel sayılı taşınmaz 2 Taşınmaz maliki (davalı) NİLGÜN BATUK, Taşınmaz maliki (davalı) NİLÜFER PEKER Taşınmaz maliki (davalı) NURAY ERBİL, Taşınmaz maliki (davalı) SEMA ÇAVUŞ 3 Kamulaştırmayı yapan idarenin adı: KARAYOLLARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 4 Davalı 2942 sayılı kanunun 4650 sayılı yasayla değişik 14. Maddesi uyarınca tebligat tarihinden itibaren 30 gün içerisinde kamulaştırma işlemine karşı idari yargı da iptal ve maddi hatalara karşı adli yargıda düzeltim davası açabilirler, 5 Açılacak davalarda husumetin kime yöneltileceği; KARAYOLLARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 6 2942 sayılı kanunun 4650 sayılı yasayla değişik 14. Maddesinde öngörülen 30 günlük yasal süre içerisinde kamulaştırma işlemine karşı idari yargıda iptal davası açanların dava açtıklarını ve yürütmenin durdurulması kararını aldıklarını belgelendiremedikleri taktirde kamulaştırma işlemi kesinleşecek ve mahkememizce tespit edilecek kamulaştırma bedeli üzerinden taşınmaz mal kamulaştırmayı yapan idare adına teslim edilecektir. 7 Mahkememizce tespit edecek kamulaştırma bedeli hak sahibi adına VAKIF BANK ÇATALCA ŞUBESİ ‘ne yatırılacaktır. 8 Davaya ve taşınmazların değerine ilişkin tüm savunma ve delillerin dava dilekçesinin tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yazılı olarak bildirilmesi gerekmektedir, Keyfiet 2942 sayılı kamulaştırma kanununun 5. Maddesi ile değişik 10/4 maddesi uyarınca duyurulur. 11/10/2018 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 878197) C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle