Katalog

Çarşamba 17 Ekim 2018 EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY/ELİF TOKBAY TASARIM: BAHADIR AKTAŞ haber 3 Parçalı Bulutlu Bursa 250/160 Atina 240/160 TARİHTE BUGÜN BehramAotağolul Kültür ve Siyaset Avukat Açık Sağanak Bulutlu Karlı Yağmur Karla K. Yağmur Sisli İstanbul 23/16 Ankara 25/13 İzmir 25/17 Antalya 29/22 Mersin 28/19 Trabzon 24/18 Diyarbakır 26/13 Kars 20/4 Adana 320/180 Artvin 270/150 Çanakkale 210/160 Balıkesir 230/1 6 0 Sivas 230/8 0 Erzurum 200/60 Eskişehir 220/130 Aydın 290/150 Gaziantep 260/160 Konya 240/140 Berlin 210/9 0 Girne 280/210 Londra 180/120 Moskova 160/7 0 Paris 220/120 Madrid 220/9 0 Amsterdam 200/110 Roma 240/150 New York 270/1 1 0 Tokyo 200/140 1849: Polonyalı besteci ve piyanist Frédéric Chopin’in ölüm yıldönümü. 1933: Ünlü fizikçi Albert Einstein, Nazi Almanyası’ndan göçmen olarak Amerika’ya geldi. 1972: Türkiye İşçi Partisi davası sonuçlandı, 21 sanığa ağır hapis cezası verildi. Genel Başkan Behice Boran 15 yıla mahkum edildi. Chopin İstanbul Barosu’nun unutulmaz başkanı, büyük hukukçu, hapishane Ataol Behramoğluarkadaşım sevgili Orhan Apaydın Ağabeyimin anısına ransızcadan aldığımız “avukat” sözcüğünün kökeni Latince “ad Fvocare” imiş… ErişiyorsamÇağırmak,sesetmek anlamlarKınüaltür ve Siyaset varım gelen “vocare” fiilinin avukatlıkla iliş kisinin ise iki farklı yorumuyla karşı laştım. İlki, mahkemeye çağırmak. Bu yorumu pek anlamlı bulmadım. İkincisi, yardıma çağırmak. Bu yorum avukatlık olgusuna (mes Engelli bireylerin ŞANSLI SAYILIR AMA... Mevlüt’ün hayattaki en büyük isteği bir iş bulmak. Bu yıl Honeurkrevseiçsianygı leğine) daha çok yakışıyor… HHH Kardeşim Namık Kemal Behramoğlu’nun tanık olduğum meslek yaşamında, avukatlığın nasıl güç, çileli bir iş olduğunu yakından gördüm. Ayrıntılara girmeye gerek yok. Özetle söyleyebileceğim; hukuk alanındaki meslekler içinde en güç, en çetrefil ve her bakımdan en güvencesiz mesleğin avukatlık olduğudur. Tıp alanıyla, doktorluk mesleğiyle de bir benzerliği vardır. Doktordan hastayı mutlaka iyileştirmesi beklendiği gibi, avukatın da üstlendiği davayı ille de kazanması beklenir… Bu ise her iki durumda da her zaman olanaklı değildir… Aradaki fark ise, doktorun başarısız hayata katılımı için farkındalık yaratmayı amaçlayan projede Türkiye ve İsveç’ten 22 portre var Sara Shamblo İsveçli. Görme engelli. 27 yaşında. Etnoloji ve edebiyat okudu. Romancı, yaratıcı yazma atölyesinde ders veriyor, Braille alfabesi öğretmeni, flüt çalıyor. Stockholm’de bir apartmanda rehberliğini yapan köpeği ile birlikte yaşıyor. Türkiye’deki engelli yurttaşlara göre çok şanslı ama orada bile medyanın yazdığı kitapla ilgilenmek yerine görme engelini konu yapmasından rahatsız. İşitme Engelliler oku lunda bilgisayar tasarımı bölümünü bitirdi. ÖZLEM YÜZAK Spastik ve hafif zihin sel engelli. Kendisiyle dalga geçildi ği için mahallede dolaşmayı sevmi yor ama azimli. Bahar, ilkokuldan itibaren kay naştırma okullarında okudu. Doğuş tan görme engelli. Şimdi Boğaziçi Üniversitesi’nde psikoloji okuyor. Haklarımı ancak üniversitede talep etmeyi öğrendim diyor... Taha 16 yaşında kas hastalığı var. “Otobüs ler uygun olsa İstanbul’ın her yeri ne giderdim” diyor. Yüzme yarışla rında 10 madalyası var. Ve diğerle ri Ece, Fikret, Mediha, Şafak. Hepsi nin yaşam öyküleri ayrı, çarpıcı... Halkın katılımına açık etkinlikler kapsamında 5 seminer, 4 atölye çalışması ve 4 film gösterimi gerçekleştirilecek. İsveç Başkonsolosluğu Kültür Ataşesi Suzi Erşahin yaptığı açıklamada “Erişilebilirlik dediğimiz kavram rampalarının çok ötesinde bir olgu ve engelli bireylerin eşit şartlarda toplumsal yaşama katılmasını sağlamak demokrasinin bir konusu. Bu sergide, ‘herkes için onur’ ve ‘saygı’ kavramlarının altını özellikle çiziyoruz ve kültüre erişimin sadece belli bir kitlenin değil herkes için bir hak olduğunu vurguluyoruz” dedi. lığının nedenleri her şeye karşın ve istisnalar dışında anlayışla karşılanırken ve çabası değerli bulunurken, üstlendiği davanın niteliği ne olursa olsun başarılı olamayan avukatın çabaları bir anda hiçlenir, aldığı avukatlık ücretini sanki hak etmemiş gibi olur… Bu ise, bu meslekle ilgili önemli bir algı sorunu, toplumda ciddi bir bilgi ve anlayış eksikliği olması demektir… HHH Özlük hakları bakımından da avukatların en güç ve güvencesiz konum Bir dizi etkinlik Koç Üniversitesi, İsveç Başkonsolosluğu, Ruh Sağlığında İnsan Hakları Girişimi Derneği (RUSİHAK) ve Engelli Kadın Derneği (ENGKAD) ile ortaklaşa yürütülen etkinlik kapsamında yürütülen “Erişebiliyorsam Varım” adlı projenin içindeler. Amaç engelli bireylerin toplumsal hayata katılımı konusunda farkındalığı artırmak. Ve bu kez sitesi Rumeli Feneri Kampusu’nda “Erişiyorsam Varım” sergisiyle başlayacak olan etkinlikler, 3 Aralık 2018 Dünya Engelliler Günü’nde Sevgi Gönül Kültür Merkezi’nde sahnelenecek “Farklı Bedenlerle Dans” gösterisiyle sona erecek. Destek bireye Koç Üniversitesi Medya ve Görsel Sanatlar (MAVA) Bölümü Öğre daki hukukçular olduğunu yine yakın projenin ev sahibi Koç Üniversitesi. tim Üyesi Laleper Aytek Türkiye’de gözlemlerimle biliyorum. İsveç ve Türkiye’den engelli 22 devlet desteğinin bireye değil aile Sözü edilmeye değer bir emeklilik bireyin portrelerinin yer aldığı “Eri ye yapıldığının İsveç’te ise tam tersi güvencesi olmadığı için neredeyse son nefesinize kadar çalışmak, dosya açmak ve izlemek zorundasınızdır… Müvekkile dert anlatmak, bürokrasi sorunlarıyla boğuşmak, adliye koridorlarında koşuşturup duruşma salonlarında nefes tüketmek bu mesleğin olmazsa olmazlarıdır. Bütün bu çırpınışlar ve çoğu kez gereksiz zaman israfı içinde, avukat ken Dünya nüfusunun yüzde 15’i engelli. Sayı ile 1 milyar engelli bulunuyor. Ülkelerin nüfuslarının ortalama yüzde 1015’i engelli kişilerden oluşuyor. Eğitime şiyorsam Varım” fotoğraf sergisiyle birlikte atölye çalışmaları, seminerler, film gösterimleri gerçekleştirilecek. 24 Ekim 2018’de Koç Üniver “Her bireyin bağımsız yaşam hakkı vardır” gerçeğinden yola çıkarak bireyin kendisine yapıldığının altını çizdi. dini geliştirmek, mesleğinin incelikle rinde daha ayrıntılara inmek, kişisel ve toplumsal yaşamın bütün alanlarıyla ilgili hukuk biliminin derinliklerine ulaşabilmek için gereken enerji ve zamanı nasıl bulacak? HHH zeytin dalı Günümüz Türkiye’sinde avukatlık mesleği siyasal iktidarın da hedefinde, saldırısı altındadır. Son birkaç ayda gazetedeki posta Buca’da atıl arazi zeytin bahçesine kutum, aralarında azımsanamayacak sayıda avukatların da bulunduğu tutuklu mektuplarıyla dolup taştı. dönüşüp öğrencilere burs olacak Demokrasinin geçerli olduğu hiçbir ülkede bu kadar çok sayıda avukat hapiste olamaz. 1 yıl süren tutukluluk sonrasında 14 Eylül’deki duruşmada tahliye edilen İzmir Buca Belediyesi, atıl durumdaki 175 bin metrekare tarım 17 avukattan 12’si hakkında , savcı arazisini zeytin bah lığın itirazı üzerine ertesi gün yeniden çesine dönüştürüp tutuklama kararı verildi. üniversite öğrencile Bu itirazı yapan ve bu kararları rine yıllık yaklaşık verenlerin de hukukçu olmaları nasıl 1 milyon lira burs büyük, can acıtıcı bir çelişki! sağlayacak “Eğitime HHH Burhaniye T Tipi Hapishanesi’nden gönderdiği 23 Temmuz tarihli mektubunda, 2006’daki ölüm orucu sırasında toplumun yakından tanıdığı avukat arkadaşım Behiç Aşçı, SEGBİS adlı bir uygulamadan söz ediyor. Zeytin Dalı” projesini yaşama geçirdi. Belediye, tarımı, eğitimi, kırsal kalkınmayı ve doğayı kapsayan projenin burs dağıtım protokolünü kanı Levent Piriştina ve EÇEV Yönetim Kurulu Başkanı Yasemin Reşitoğlu arasında imza OHAL kalkmış olsa da ona dayana üniversite öğrencilerinin katıl landı. Zeytin fidanları arasın rak yapılmakta olan bu uygulamaya dığı törenle Ege Çağdaş Eğitim da gerçekleşen törende konu göre; mahkeme heyeti isterse, tutuklu Vakıf (EÇEV) ile imzaladı. şan Piriştina, kentte bir eğitim salona getirtilmeden, duruşma ona bir ekrandan izlettirilerek de yargılama yapılabiliyor… Engizisyon mahkemelerinde bile, savunmanın özgürce yapılması demek olan yüz yüze savunma hakkına uygun davranıldığını belirten avukat arkadaşım özetle, SEGBİS denilen bu uygulama ile “yargılanan kişinin küçük Seferberlik Proje kapsamında ilçenin 5 köyünde mülkiyetinde bulunan 175 bin metrekarelik tarım arazisi, 17 bin 500 zeytin ağacıyla donatıldı. Protokol geçen günlerde törenle Buca Belediye Baş seferberliği başlattıklarını belirterek “Eğitime Zeytin Dalı” projesinin eğitimden tarıma, kırsal kalkınmadan doğaya saygıya kadar birçok unsuru bünyesinde barındırmasıyla heyecan uyandırdığını söyledi. l Haber Merkezi bir TV ekranına sıkıştırılmaya çalışıldı ğını…” söylüyor… Yani F Tipi zulmünün mantıksal de Duvarlarda kalmasın vamı, ölmeden mezara konulmak gibi bir şey… HHH Bu yazı önümüzdeki hafta sonu yapılacak İstanbul Barosu seçimleri öncesinde ve bu seçim düşünülerek yazılıyor. (Kökeni yine Latince olan) Fransızca “barreau”dan dönüştürdüğümüz “baro”, savunmayı yargıdan ayıran parmaklık anlamına geliyormuş… Avukatlar bugün sadece mahkeme salonunda değil, her anlamıyla (demir) parmaklıklar arkasında… Öyleyse ayrışmanın, bölünmenin, parçalanmanın değil, güçleri en akıllıca birleştirmenin zamanındayız… Greenpeace, Endonezya yağmur ormanları ve ormanlarda yaşayan hayvanların geleceklerinin palm yağı endüstrisi tarafından tehdit altına sokulmasına karşı mücadele ediyor. Gelecekleri tehdit altına giren canlılardan biri de “cennet kuşları”... Bu tehdide Japonya’dan Amerika’ya, Avustralya’dan İstanbul’a, dört bir yanında sanatçılar duvarlara çizdikleri cennet kuşu resimleri ile dikkat çekti. Türkiye’de de ressam Şevket Sönmez tarafından İstanbul Kadıköy’de bir duvara cennet kuşu resmedildi. Greenpeace “Eğer palm endüstrisinin neden olduğu orman yıkımına bir an önce dur denilmezse ‘Cennet Kuşları’ sadece resmedildikleri duvarlarda yaşayacak” Tayvan’dan Fransa’ya dünyanın dedi. l İstanbul / Cumhuriyet C MY B