16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
KULTUR Kötü adam Sergio PerisMencheta Sylvester Stallone’lu aksiyon serisi Rambo’nun beşinci devam halkasında İspanyol aktör Sergio PerisMencheta filmin kötü adamı olan Hugo Martinez’i oynayacak. 2012 yapımı Mel Gibson’lı aksiyon Get the Gringo’ya imza atan Adrian Grunberg’in yönettiği filmin senaryosunda başrol Sylvester Stallone ve Matthew Cirulnick’in imzası bulunuyor. Çekimleri şu sıralarda Bulgaristan’da devam eden filmin önümüzdeki yıl vizyona girmesi bekleniyor. 14 EDİTÖR: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK TASARIM: İLKNUR FİLİZ 11 Çizer 1 arada Mahalleliylesergisi açıldı [email protected] Pazartesi 15 Ekim 2018 73Kuşağı karikatüristlerinin 11 çizerinden oluşan sergi Ankara’da Karikatür Atölyesi’nde açıldı. Açılışta Karikatür Atölyesi Kurucusu Emre Yılmaz 73 Kuşağı karikatüristlerine destekleri için teşekkür ederek başladı. Sergi katılımcılarından Ali Fuat Süer, Hatay Dumlupınar, Kamil Masaracı, Mehmet Altuğ, Mustafa Saryal, Sait Munzur ve Ümit Öğmel sergi açılışında Ankara izleyicisine o dönem kültür ve sanat hayatı üzerine anılarını anlattıkları keyifli bir söyleşi gerçekleştirdi. Karikatür Atölyesi’nin bu sene üçüncü sergisi olan sergi oldukça yoğun bir ilgiyle karşılandı. Sergi 1 Kasım tarihine kadar devam edecek. l Kültür Servisi ‘Suits’ Türkiye’ye uyarlanacak Prens Harry ile evlenerek Sussex Düşesi unvanını alan ve oyunculuğu bırakan Meghan Markle’ın son oynadığı dizi “Suits”, Türkiye’ye uyarlanacak. Karga Seven Türkiye, yayımlandığı ülkelerde reyting rekorları kıran Suits dizisinin yapım haklarını satın aldı. Karga Seven Türkiye’nin CEO’su Ömer Özgüner, “Dizinin Türk hayranları şimdiden Harvey, Rachel ve Mike karakterlerini kimlerin oynayacağını konuşuyor” dedi. Başarılı avukat Harvey Specter’ın zeki ama üniversiteyi bitirmemiş Mike Ross’u işe almasıyla başlayan Suits, üst düzey bir hukuk firmasının hareketli dünyasını konu alıyor. l Kültür Servisi ‘Deli dediğin gerçeği çalınandır’ D22, Berkay Ateş’in yazdığı, Serkan Salihoğlu’nun yönettiği yeni oyunu “Hakikat Elbet Bir Gün” sezonu Zorlu PSM Stüdyo sahnesi’nde bugün saat 20.30’da açıyor. Oyun, bütün normallerin değiştiği, değerlerin altüst olduğu bir korku ütopyası. Datça Tiyatro Festivali işbirliğiyle sahnelenen Gizem Erdem, Seda Türkmen, Emir Çubukçu, Can Kulan ve yazarının da rol aldığı oyunun dramaturgu Aslı Ceren Bozatlı, dekor ve ışık tasarımcısı Cem Yılmazer, kostüm tasarımcısı Başak Özdoğan. Oyunun müziği Erdem Doğan’a, hareket düzeni Gizem Erdem’e, oyunda kullanılan maskelerin tasarımı ise İlayda Çeşmecioğlu’na ait. “Hakikat Elbet Bir Gün” ayrıca, 17 Ekim Çarşamba 20.30’da Baba Sahne’de, 24 Ekim Çarşamba 20.00’da Toy İzmir’de, 30 Ekim Salı 20.30’da Zorlu PSM Stüdyo’da sahnelenecek. l Kültür Servisi ‘renkli’ festival Ayvalık Film Festivali, şehrin sakinleriyle bir arada, mahalle ortamı rahatlığıyla yürüyen bir festival tadındaydı, ama elbette şahane filmleri, ufuk açıcı panelleri yani tüm hoşlukların ardında tıkır tıkır işleyen Başka Sinema organizasyonu vardı. ESİN KÜÇÜKTEPEPINAR ral sinemasına yolunda, diyelim ki “Kediler ve köpeklerle beraber yaptık bu festivali, Marquez Damla Sönmez veya Taner Birsel’le karşılaşıldı. “Yol Kenarı”nın gösteriminin sonra yönetmen Tayfun Pirselimoğlu, oyuncuları Taner Birsel ve kitaplarındaki gibi” demiş Ayva Rıza Akın’ın yanı sıra usta görüntü lık Film Festivali direktörü Azi yönetmeni Andreas Sinanos seyir ze Tan, bir sosyal medya payla ciyle sohbet etti. Pirselimoğlu filmi şımında. Gerçekten de beş gün ne dair “Dünyanın durumuyla alaka boyunca Ayvalık sakinleriy lı sahiden kıyamete gittiğimize dair le bir arada, mahalle ortamı ra bir inancım var. Aslında neyse onu hatlallığıyla yürüyen bir festi Festival, Ayvalık yöre halkını İstanbul’dan gelen anlatmaya çalıştım. Zamanı ve ye val gerçekleşti ama elbette şa sayısız sinemacı ve eleştirmenle buluşturdu. ri belli değil ama dibe vuracağımızı hane filmleri, ufuk açıcı panel düşünüyorum ve filmimle buna dair leri yani tüm hoşlukların ardın bir resim çizmeye çalıştım” dedi. da tıkır tıkır işleyen Başka Sine Üniversite öğrencileri için dü ma organizasyonu vardı. 5 Ekim zenlenen bir panelde deneyimleri açılış akşamı sahneye Nuri Bilge ni paylaşan Mahmut Fazıl Coşkun, Ceylan çıktı ve “Ahlat Ağacı” fil Venedik’ten taze ödüllü “Anons” fil miyle Kariyo&Ababay Vakfı’nın miyle gelmişti zaten ve senaryo verdiği KAV Yılın Yönetmeni Ödülü’nü alırken ‘Bu festival kalı İstanbul’dan akın nun sete çıkana kadar bitmeyen bir süreç olduğunu anlattı. Onur Ün cı olsun’ dilekleriyle etkinliği başlattı, Malum müze intizamından hayli lü ise ilk filmi “Polis” için sete girdiğin ki bu ilk yılında gösterilen büyük ilgi uzak ama yine de tarihi dokusunu ko de tir tir titremiş, “İşi gücü bırakıp se ye de bakılırsa festivalin ‘butik’ bir taş ruyan, bir yanıyla da ‘geçiş noktası’ mi naryoya bakın. İyi bir senaryo yazmak ra etkinliği misali kendini sınırlamaya sali bir yer olarak ideal bir festival or gerçekten çok zor” dedi. “Whitney” ve cağı ortadaydı. Kapanış gecesinde ise tamı Ayvalık ve nitekim yöre halkını “Lennon’ı Ararken” belgesellerin üze Cunda adasının yüzyıllık pazar mey İstanbul’dan gelen sayısız sinemacı ve rinden, 20. yu¨zyılda pop ikonlarının iş danına kurulan seyyar açık hava sine eleştirmenle buluşturdu. Azize Tan’ın levi ve gu¨nu¨mu¨zde s¸o¨hretin degˆis¸en an masında Ali Atay’ın “Ölümlü Dünya” deneyimi, Cenan Tüzel’in de yer aldı lamı u¨zerine Yeşim Tabak ve Çiğdem filmi ve başrolündeki Hazal Kaya var ğı genç Başka Sinema ekibi ve danış Öztürk’ün konuştuğu panelin başlığı dı. Gösterim sonrası Ayvalık’ın meşhur man Fatih Özgüven bizden “Sibel” ve İkonlar Çağına Veda olunca durum or rüzgârına rağmen parti ruhu eksik kal ya Şili’den “Muhteşem Kadın” misa tadaydı; pop ikonlarının kutsandığı 20. madı ve sinema yazarı Yeşim Tabak, DJ li bir programla beklentileri ziyadesiy yüzyıl, insanlığın da ‘gençlik’ dönemi kabininde ‘surf rock’tan başlayıp elect le karşıladılar. Şahane tarihi Ma’adra sayılabilir. Belki de şimdi onu geride bı ro ve techno’ya uzanan neşeli bir set ça Binası’nda söyleşiler oldu, karşısında rakmanın sancılarını yaşıyoruz ve bu larak festivalin kapanış hüznünü anın ki Kraft’taki mükemmel buluşma nok kültürel tıkanıklığın bir çaresi de tarihi da silkeledi. tasında iki film arası mola verildi, Vu yeniden yazmak olabilir. ‘3. Bosna Sancak Kültür Günleri’ başladı Bosna Sancak Akademik Kültür ve Tarih Vakfı’nın organize ettiği, Bosna Sancak Kültür ve Yardımlaşma Derneği ve İstanbul Anadolu Yakası Bosna Sancak Sosyal Yardımlaşma ve Kültür Derneği’nin desteklediği “3. Bosna Sancak Kültür Günleri” başladı. “Bosna Sancak Kültür Günleri” 13 28 Ekim tarihleri arasında çeşitli mekanlarda etkinliklerle gerçekleşecek. İstanbul Deniz Müzesi’nde, genç yaşta geçen yıl yaşamını yitiren Anur Hadzıomerspahic’in eserlerinin olduğu sergi bugün açılıyor. Venedik Bienali’nde de sergilenmiş ve uluslararası alanda ödüller kazanmış yapıtlar sergide yer alacak. Lejla Jusic´ Bosnalı yönetmen Danis Tanovic’in filmleri 18 Ekim’de Pera Müzesi’nde gösterilecek ve bir söyleşi gerçekleşecek. “Boşnakların Tarihi” adlı bir kitabın lansmanı 16 Ekim’de Pera Müzesi’nde yapılacak. Pera Müzesi’nde ayrıca 20 Ekim’de Adnan Teskerezic Trio konseri gerçekleşecek. Soprano Lejla Jusic´ ise 27 Ekim’de Harbiye Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda bir konser verecek. l Kültür Servisi Milli bir edebiyat yaratabilir miyiz? Türkiye’de hem basın hem de edebiyat dünyasında kalem oynatmış, kimi zaman yazar kimi zaman da gazeteci kimlikleriyle öne çıkmış isimler vardır: Hüseyin Cahit Yalçın, Ahmet Emin Yalman, Çetin Altan gibiİ Nusret Safa Coşkun da bu isimler arasında kendine özgü bir yere sahiptir ve onu asıl farklı kılan, tiyatro tutkusudur. Tiyatro eleştirileri kaleme almış, Bakırköy ve Eminönü Halkevlerinde tiyatro ve diksiyon dersleri vermiş, evleneceği Nükhet Teyzem ile de Eminönü Halkevi’ndeki tiyatro çalışmaları sırasında tanışmıştır. İsmail Dümbüllü ve ünlü tiyatrocuların Coşkun’un evinin müdavimleri arasında yer alması, Toto ve Mehmet Karaca ile dostluğu, Afife Jale’ye Selahattin Pınar’dan ayrıldıktan sonra son yardım ve dostluk elini uzatanın Nusret Safa Coşkun olması; bütün bunlar onun tiyatro dünyası ile nasıl içli dışlı olduğunu göstermesi bakımından anlamlıdır. Dergi ve gazetelerde kalmış beş opereti, birkaç radyo piyesi de bulunan Nusret Safa Coşkun’un 1938’de yayımlanmış “Millî Bir Edebiyat Yaratabilir miyiz?” adlı kitabı, Çolpan Kitap tarafından yeniden basıldı. Şaban Özdemir tarafından yayına hazırlanan kitap, Coşkun’un 1936 yılında “Açık Söz” gazetesinde dizi olarak yayımlanmış röportajını içeriyor. Aydınların düşünce dünyası Genç gazeteci Nusret Safa’nın (o sırada 21 yaşında) çok geniş bir yazar, şair, edebiyatçı yelpazesiyle gerçekleştirdiği röportaj, hem İkinci Dünya Savaşı’na doğru giden dünyada genç Cumhuriyetin aydın kesiminin düşünce ve ruh hali hakkında fikir vermesi açısından önem taşıyor; hem de Coşkun’un konuştuğu kişilerin yanına nasıl gittiğini anlatan satırlarıyla bir İstanbul panoraması da içeriyor. Edebiyatımızın önemli isimlerinin Coşkun’un sorularına verdikleri farklı yanıtlar, konunun halledilmiş olmaktan uzak olduğunu, bugünden düne bakılarak yapılan “milliyetçilik” projeksiyonlarının her zaman karşılığı olmadığını göstermeleri açısından oldukça ilginç. Hüseyin Cahit Yalçın, “Bir milletin hudutları ve eserleri arasında milli edebiyat, gayri milli edebiyat mülahazalarına yer yoktur. Sadece edebiyat aranabilir, sanat düşünülebilir” derken; Necip Fazıl Kısakürek soruyu, “Bence edebiyatı milli ve gayri milli diye ikiye ayırmak sathi bir görüştür. (...) Büyük ve mücerret edebiyatların hepsi ait oldukları milletlere olan nispetleri bakımından milli ve başka milletlere taşmış olmak bakımından da beşeridir” diye yanıtlıyor. Sınıfsal bakış Behçet Kemal Çağlar, “Halis Türk müsünüz ve halis şair misiniz? Yazdığınız milli edebiyat olacaktır, milli edebiyat olması mukadderdir” deyip, cumhuriyet öncesi döneme atfen, “Bir Türk aşkında nasıl kıskançtır, ne derece feragatkârdır, bilemiyorduk ki. Bizler ya bir Fransız ya bir Acem gibi sevmeye özeniyorduk” derken; Suat Derviş ise topluma farklı, sınıfsal bir bakış açısından yaklaşıyor: “Ben milli edebiyat denilen bir şey tanımıyorum. Yani bir Rus müellifinin yazmış olduğu orijinal bir eser Rus milli edebiyatı (...) bir Türk müellifinin kendi yaşadığı cemiyetin muadeleleriyle (denklemleriyle, meseleleriyle) uğraşan ve üstelik de sanat kıymeti olan esere de Türk milli edebiyatı diyoruz, öyle mi? Yani milli edebiyat denince ben olsa olsa böyle bir şeydir diye düşünüyorum. Fakat bence bir milletin bütün istediklerini söyleyecek ve milletin her sınıf insanı tarafından benimsenecek bir edebiyat yoktur.” 1930’lar son dönemin önemli tartışma başlıklarından biri. Nusret Safa Coşkun’un bu uzun röportajı, dönemin aydınlarının ağzından o yılların fikir dünyasını yansıtan önemli bir tanıklık oluşturuyor. Geleneksel müziğin örnekleri ve flamenko... Bağlama virtüözü Erdal Akkaya, flamenko geleneğinden beslenen Madrid’li gitar virtüözü Jeronimo Maya ile bugün saat 20.00’de İBB Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda “Endülüs’ten Anadolu’ya Ses ler ve İzler” adlı bir konser verecek. Hacı Taşan’dan Muharrem ve Neşet Ertaş, uzanan geleneksel müziğimizin örneklerinin flamenko ile buluşacağı konserde sanatçılara perküsyon ustası Keko el Basco eşlik edecek. l Kültür Servisi BBT’de bu hafta iki oyun Bakırköy Belediye Tiyatroları (BBT) yeni mevsime, geçen sezon sahnelenen oyunlarla başladı. Bu hafta Yunus Emre Kültür Merkezi’nde Müşfik Kenter Sahnesi’nde 1920 Ekim’de saat 20.30’da “Cıngıllı” adlı oyun sahnelenecek. Proje tasarımını Emrah Eren’in, müzik direktörlüğünü Çiğdem Erken ve metinleri ise Irmak Bahçeci’nin üstlendiği müzikli oyunda şarkıları, BBT orkestrası ve BBT oyuncuları canlı yorumluyor. Balca Yücesoy’un yazdığı, Doğacan Taşpınar’ın yönettiği Gözde Ayar’ın rol aldığı “Oldum Ben Anne” adlı tek kişilik gençlik oyunu 1525 yaş sınırlamasıyla 21 Ekim’de saat 15.30’da Müşfik Kenter Sahnesi’nde tiyatroseverlerle buluşacak. l Kültür Servisi Süreyya’da Rus Ezgileri İsviçre’de yaşayan piyanist kardeşler Ufuk & Bahar Dördüncü bu akşam saat 20.00’da Kadıköy Belediyesi Süreyya Operası “Pazartesi Klasik Müzik Konserleri”nin konuğu olacaklar. Sanatçılar “Rus Ezgileri” temalı konserlerinde Rahmaninov’un 3 bölümlü bir orkestra süiti olan “Senfonik Danslar”ını ve Prokofyev’in “Külkedisi” bale süitini seslendirecekler. l Kültür Servisi ‘HeGo’ adlı oyun Maltepelilerle buluştu Alternatif tiyatro topluluklarından “Altıdan Sonra Tiyatro”nun ödüllü oyunu “HeGo” Maltepe Belediyesi Prof. Dr. Türkan Saylan Kültür Merkezi’nde sahnelendi. Halil Babür’ün yazdığı, Yiğit Sertdemir’in yönettiği tek perdelik oyunda Alican Yücesoy, Ayşegül Uraz ve Halil Babür rol alıyor. Oyunda bir filmin ana karakteri olan süper kahraman Hego’yu canlandıran Çetin’in öyküsü anlatılıyor. Oyun 56 Kasım tarihlerinde saat 20.30’da Kumbaracı50’de sahnelenecek. l Kültür Servisi C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle