15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Almanya’da uçak kalabalığın üzerine düştü Almanya’da Cessna tipi bir uçağın Hessen yükseklikten düştüğünü, olayda 8 kişinin eyaletindeki Fulda kasabası yakınlarında de yaralandığını duyurdu. Polis, uçağın bulunan kalabalığın üzerine düşmesi iniş yapmaya çalıştığı sırada kontrolünü DUNYA sonucu biri çocuk üç kişi yaşamını yitirdi. kaybettiğini belirtirken kazanın nedeninin Alman DPA ajansı, uçağın 950 metre araştırıldığı kaydedildi. İdlib’deyüksek gerilimPazartesi15Ekim2018 [email protected] EDİTÖR: DOĞAN ERGÜN TASARIM: BAHADIR AKTAŞ 13 Gözler Türkiye ve Rusya’nın Soçi’de vardığı Suriye mutabakatı çerçevesinde radikal cihatçı grupların tamamen çekilmesi için sürenin bugün dolduğu İdlib’deyken bölgeden gelen çelişkili haberler sürüyor. Türkiye Savunma Bakanlığı’nın, İdlib’deki tampon bölgenin militanlardan ve silahlardan arındırılması için ilk aşama olan 10 Ekim’de “Ağır silahların çekilmesi işlemleri tamamlandı” şeklindeki açıklamasına, muhaliflerden itiraz geldi. Sputnik’e konuşan bir muhalif grup komutanı, daha önce uzlaşıya bağlı olup olmadıklarını ilan etmeyen Nusra bağlantılı cihatçıların ağır silahlarını bölgeden “kısmen” Soçi mutabakatı çerçevesinde oluşturulan ‘silahsız bölge’den dün Suriye ordusuna saldırı iddiası geldi çektiklerini bildirirken sürecin bugün tamamlanabileceğine işaret etti. AFP ise dün öğle saatlerine kadar bölgeden hiçbir cihatçı grubun ayrılmadığını duyurdu. ‘Anlaşma ihlâl edildi’ Diğer yandan, muhaliflere yakın Londra merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, İdlib’deki tampon bölgeden bazı grupların Suriye ordusu mevzilerine önceki akşam ağır havan toplarıyla saldırı düzenlediğini ileri sürdü. AFP’ye konuşan Gözlemevi Başkanı Rami Abdel Rahman, saldırı sonucunda iki Suriye askerinin yaşamını yitirdiğini söylerken “Ağır silahların çekilmeye başlamasının ardından anlaşmanın ilk kez açıkça ihlâl edildiğine şahit olduk. Bu alan, havan topları dahil tüm ağır silahlardan arındırılmış olmalıydı” diye konuştu. Daha önce de bölgeden Suriye ordusuna saldırılar yapıldığı söyleniyordu, ancak cihatçılar bu kez ağır silah kullanmış oldu. Soçi mutabakatı uyarınca Suriye’deki “ılımlı” muhaliflerin ve Nusra bağlantılı Heyet Tahrir El Şam’ın (HTŞ) kontrolündeki İdlib bölgesi ile Suriye yönetiminin kontrolündeki topraklar arasında 1520 kilometre derinliğinde silahsız bölge oluşturulması ve bu bölgedeki ağır silahların 10 Ekim’e, tüm grupların ise 15 Ekim’e kadar çekilmesi öngörülmüştü. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, tampon bölge için öngörülen anlaşmanın tamamlanmasının 12 gün gecikebileceğini beDltirotemzyiştrfi.ıertzSıunrZiyaoes’nrıi’nda Deyr ez Zor bölgesini etkisi altına alan toz fırtınası dün objektiflere böyle yansıdı. Fırtınanın Türkiye’nin güneyinde de etkili olması bekleniyor. Koalisyona Bavyera darbesi Almanya’da sonuçları merakla beklenen, ülkenin ikinci büyük eyaleti Bavyera’daki seçimlerde federal hükümeti oluşturan Hıristiyan Birlik partileri ve Sosyal Demokrat Parti büyük kan kaybı yaşarken Yeşiller ve aşırı sağ oy oranlarını artırdı. Başbakan Angela Merkel’in liderliğini yaptığı Hıristiyan Demokrat Birlik’in (CDU) kardeş partisi, İçişleri Bakanı Horst Seehofer’in başkanı olduğu Hıristiyan Sosyal Birlik (CSU), 60 yılı aşkın süredir birinci olduğu eyalette yine ilk sırayı alsa da önceki seçimlere göre yüzde 12 dolayında oy kaybederek yüzde 35.5’te kaldı ve tek başına hükümet kurma şansını kaybetti. Bavyera Eyaleti Başbakanı Markus Söder, ortaya çıkan sonucu “kısmen acı verici” diye nitelendirdi. Seçimin bir diğer kaybedeni ise 10 puanlık düşüş ve yüzde 10’luk oyla Sosyal Demokrat Parti (SPD) oldu. Bavyera seçimlerini başarı hanesine yazan partilerden Yeşiller yüzde 18.5 oy oranıyla sandıktan ikinci parti olarak çıkarken, AfD de yüzde 11 oy oranıyla ilk kez Bavyera’da meclise girme hakkı kazandı. Belçika’da ‘Türk aday’ tartışması Belçika halkı dün, 120 Türk adayın da yarıştığı belediye ve eyalet meclisleri seçimleri için sandık başına gitti. Türk adayların isminin karıştığı skandallar ve yine Türkler tarafından bu adaylara oy verilmemesi için yapılan çağrılar seçim sürecine damga vuran olaylar oldu. Skandalların başında, Schaerbeek Belediyesi Başkan Yardımcısı Sait Köse’nin yolsuzluk iddiası yüzünden DEFI partisinden ihraç edilme prosedürünün başlatılması geliyor. Diğer yandan, geçtiğimiz günlerde “AK Parti Belçika” adlı Facebook sayfasından, Genk belediye başkanlığına aday olan Devlet Bakanı Zuhal Demir’e oy verilmemesi çağrısında Belçika basınında tartışma konusu oldu. Tartışmanın büyümesi ile birlikte, söz konusu hesaptan, “Bunlar Türk hükümetinin değil, bizim görüşlerimiz” açıklaması yapıldı. Belçika anayasası, oy verme işleminin “mecburi ve gizli” olduğunu belirtiyor. Sandık başına gitmeyen vatandaşlara para cezası kesiliyor. Krizleri kâra çevirdi ABD’de Başkan Donald Trump’ın kimi zaman kendi harladığı krizleri kâra dönüştürme politikasından ülkenin küresel çaplı savunma sanayisinin de pay aldığı belirtiliyor. Reuters’e konuşan ABD’li bir yetkili, yabancı ülkelere satılan askeri araç gereçlerin 30 Eylül’de sona erecek mali yılda, yüzde 33 artarak 55.6 milyar dolar olduğunu söyledi. Haberde, Trump yönetiminin geçen nisan ayında başlattığı “Amerikan ürünlerinin alınması” kampanyası çerçevesinde kısıtlamalarının hafifletilmesiyle yabancı ülkelere silah, askeri araç gereç satışında artış olduğu kaydedildi. Trump’ın ABD’nin halihazırda dünyada silah ticaretindeki etkinliğini daha da artırma hedefinde olduğuna atıf yapıldı. Körfez’i silahlandırdı ABD yönetiminden yetkilinin, bu yıl Kongre’ye yaklaşık 70 milyar ABD Başkanı Donald Trump, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Salman’ı Beyaz Saray’da ağırlamıştı. dolarlık dış ülkelere yönelik silah satışı bilgilendirmesinin yapıldığını, bunun da geçen yıla göre çok küçük bir düşüş anlamına geldiğini söylediği aktarıldı. Ancak artışa ilişkin gösterilen 55.6 milyar doların ABD ile müttefikleri arasında satış anlaşmalarına ilişkin imzalanmış mektuplar olduğuna dikkat çekildi. Geçen yıl Batı ile Rusya arasındaki gerilim rüzgârını da arkasına alarak Polonya ve Romanya, Patriot füze savunma sistemleri almıştı. Trump yönetimi İran tehdidini ortaya koyarak Körfez’in Riyad liderliğindeki blokunu silahlandırırken Katar’la yaşanan krizi de önce tetiklemiş ardından taraflar arasında uzlaşı çağrılarında bulunmuştu. Bununla birlikte taraflar, ABD savunma sanayisinin başlıca müşterisi olmayı sürdürmüştü. Asya Pasifik’te de Çin’e karşı müttefiklerine yönelik savunma desteği hamlesine girişmişti. F35’lerin satışı askıda Öte yandan, Türkiye ile ABD arasında Suriye’de PYD konusundan FETÖ ile mücadeleye, Papaz Brunson’a tutukluluğuna uzanan ağır kriz havası Ankara’nın Rus S400 savunma sistemi alma adımıyla da daha da artmış halde. ABD Kongresi, TürkiyeABD arasında varılan anlaşmayla alınacak olan F35’lerin teslimatına kırmızı kart çıkarmıştı. 3 dakikalık kucaklaşma Dünyada göç karşıtı politikanın cisimleştiği sınır duvarları, aileleri birbirlerinden ayırıyor. Filistin’de örülen duvarın bir benzerinin yükseldiği ABDMeksika sınırı önceki gün bir göçmen protesto gösterisine daha sahne oldu. New Mexico bölgesinde yapılan gösteride yaklaşık 200 göçmen aile, sınırın diğer tarafında kalan akrabalarıyla ancak kısa bir süreliğine bir araya geldi. “Duvar değil kucaklaşma” sloganıyla yapılan etkinlikte ABD güvenlik görevlileri akrabaların birbirleriyle buluşması için 3 dakika izin verdi. ABD’DE YAPRAK DÖKÜMÜ... ‘Mattis de ayrılabilir’ ABD Başkanı Donald Trump, dün bir bölümü yayımlanan röportajında 2 yıla yaklaşan görev süresinde yönetim ekibinde yaşanan değişikliklerin devam edeceğine ilişkin sinyaller verdi. CBS’in “60 dakika” adlı programına konuk olan Trump, Savunma Bakanı James Mattis’in “görevden ayrılabileceğini” söyledi. Henüz tamamı yayımlanmayan, belli bölümleri internet sitesinden paylaşılan röportajda, geçen cuma günü yüz yüze görüştüğü Mattis’in görevi bırakıp bırakmayacağı sorusu yöneltilen Trump, “Doğrusunu isterseniz bence o bir tür Demokrat. Ayrılabilir” ifadelerini kullandı. Trump, “Mattis iyi bir insan, onunla çok iyi çalıştık. Ayrılabilir. Yani belli bir noktada herkes ayrılabilir” şeklinde konuştu. Kabinesinde birlikte mutlu olmadığı insanların da bulunduğunu belirten ABD Başkanı, “İnsanlar ayrılıyor. Washington budur” dedi. Trump’ın yakın çalışma ekibinden şu ana kadar, aralarında eski Dışişleri Bakanı Rex Tillerson’ın da olduğu 20’den fazla isim görevden ayrıldı yada alındı. Son olarak geçen hafta ABD’nin Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Nikki Haley’nin de yılbaşından itibaren görevini bırakacağı duyurulmuştu. İsrail ateşinde yaşamını yitiren Filistinli Muhammed Abbas’ın evinde yas vardı. Yeni yerleşim planına onay İsrail hükümeti, tüm uluslararası tepkilere karşın işgal altındaki Batı Şeria’nın ElHalil kentinde 31 yeni Yahudi yerleşim birimi inşası planına onay verdi. 200 bin Filistinlinin yaşadığı bölgede, yaklaşık 800 Yahudi yerleşimci bulunuyor. İsrail’in bu bölgede yeni yerleşimlere onay vermesi, uluslararası hukukun ihlali olduğu ve barış görüşmelerine zarar verdiği gerekçesiyle eleştiriliyor. Diğer yandan, İsrail yönetimi ile Gazze Şeridi arasındaki gerilim ekseninde sınırdaki şiddet yeniden alevlenirken Tel Aviv’den örgüte sert uyarı yükseldi. ‘Başka yollar deneyeceğiz’ İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, haftalık kabine toplantısında yaptığı konuşmada, Gazze Şeridi’nden İsrail’e düzenlenen saldırılara ilişkin, “Anlaşılan Hamas verilmek istenen mesajı anlamamış. Eğer bu saldırılar durmazsa, başka yollarla, çok daha ağır darbelerle durdurulur” ifadelerini kullandı. Öte yandan İsrail Savunma Bakanı Avigdor Liberman, yerel bir gazeteye yaptığı açıklamada, Gazze sınırında 6 ayı aşkın süredir devam eden gösteriler sebebiyle İsrail’in tüm seçeneklerinin tükendiğini, dönüşü olmayan bir yola girildiğini ileri sürdü. Diğer yandan, Filistinlilerin Büyük Dönüş Yürüyüşü kapsamında geçen cuma gerçekleştirdiği protestolara İsrail askerlerinin açtığı ateş sonucu yaşamını yitiren 7 kişi için önceki gün cenaze törenleri düzenlendi. Filistinlilerin 30 Mart’tan bu yana abluka altındaki Gazze Şeridi’nde “Toprak Günü” kapsamında düzenlediği gösterilerde, en az 177 kişi yaşamını yitirdi. İran: Petrol için müşteri bulduk ABD’nin İran’la yapılan uluslararası nükleer anlaşmadan çekilmesinin ardından bu ülkenin enerji sektöründeki ticaretini sıfırlama hedefiyle 4 Kasım’da uygulayacağı yeni yaptırım dalgasına az bir süre kala, Tahran “petrol satışı için yeni müşteriler bulduğunu” duyurdu. ABD’nin yaptırımları nedeniyle Fransız Total gibi enerji devlerinin pazardan çekildiği İran’da Cumhurbaşkanı Yardımcısı İshak Cihangiri “ABD ambargosu gelmeden önce İran’dan alımlarını durdurdular fakat petrol satışı için yeni ortaklar bulmayı başardık, aynı anda eski müşterilerimiz ile de yeni işbirliği yolları aramak için müzakere ediyoruz” ifadelerini kullandı. Cihangiri, petrol fiyatlarında son dönemde yaşanan artışın ABD’nin isteğinin dışında olduğunu belirterek “İran petrolünün varili 80 dolara ulaştı, bunun anlamı geçen dönem ihraç ettiğimiz petrolün yarasını ihraç edersek aynı gelire sahip olabileceğiz” şeklinde konuştu. Tahran Üniversitesi’nin akademik yılının açılışında konuşan İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’nin de hedefinde ABD vardı. ABD’nin İran’la ilgili hedefinin “rejim değişikliği” olduğunu belirten Ruhani, “Bu hedefine ulaşmak için ekonomik ve psikolojik savaş başlattı. Bir sonraki aşama ise meşruiyet tartışmalarıyla rejimi işlevsiz hale getirmektir” dedi. Ruhani, “ABD’nin mevcut yönetiminin tarihte benzeri görülmemiş bir İran düşmanlığı yaptıklarını” da sözlerine ekledi. Matteo Salvini ‘Barış’ ilçesine tahliye planı İtalya’da sağ popülistaşırı sağcı koalisyon hükümetinin İçişleri Bakanı Matteo Salvini, sığınmacı karşıtı hamlelerine her geçen gün yenilerini ekliyor. Salvini, ülkenin sığınmacılara kucak açtığı için uluslararası üne kavuşan, belediye başkanı ise tutuklanan ilçesi Riace’de tahliye planı yaptıklarını duyurdu. Aşırı sağcı Lig’in liderliğini de yapan ve daha önce göçmenler için “modern köleler” ifadesini kullandığı için büyük tepki çeken Salvini, ilçedeki sığınmacıların bu haftadan itibaren başka yerlerdeki sığınmacı yurt ve barınaklarına gönderileceğini söyledi. 200 sığınmacının yaşadığı Riace’nin Belediye Başkanı Domenico Lucano “yasadışı göçe kolaylık sağladığı” gerekçesiyle maliye polisi tarafından ev hapsine konulmuştu. Lucano hakkında da açıklama yapan Salvini “Kim hata yaptıysa, bunun bedelini ödemek zorundadır. Kamuya ait paranın kullanılmasında hata yapılmasına müsamaha gösterilemez. Bu paraların sığınmacılara harcanmış olması da özür olamaz” ifadelerini kullandı. Lucano, sığınmacılara kapılarını açması nedeniyle Dresden Barış Ödülü’ne layık görülmüştü. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle