23 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazartesi 8 Ocak 2018 EDİTÖR: EMRE DEVECİ TASARIM: BAHADIR AKTAŞ Tarıma ithalat darbesi ‘Milli Tarım’ vurgusuna rağmen son yıllarda Türkiye tarımı ithalata boğuldu. 2016’da 15 milyon dolar harcanan tarım ürünleri ithalatı, 2017’de 17 milyon dolara dayandı Türkiye tarımı için 2017, ardı ardına gelen it kanlar Kurulu kararıyla canlı hayvan ve karkas etin ya halat ve sıfır gümrüklü nı sıra buğday, ar ithalat kararlarıyla geç pa, mısır gibi hubu ti. Sektörün kronik sorunları olan girdi mali GAMZE BAL bat ürünlerinin ithalatında da gümrük yetlerinin artması, dü vergileri düşürül şük verim ve kalite konula müş, 22 Kasım 2017 tarihli rında herhangi bir iyileşme kararname ile de saman ve yaşanmadı. Gübreden mazo kaba yemi kapsayan ürünle ta, zirai ilaçtan tohuma ka rin ithalatında gümrük ver dar birçok girdi kaleminde gisi oranı sıfırlanmıştı. Ha fiyat artışları önlenemedi. sat döneminde bu kararların Sektör temsilcilerine göre, alınıyor olmasını ‘üretimin bir yandan girdi maliyetleri baltalanması’ olarak yorum nin artması diğer yandan it layan Aysu ve Erdem, “Çift halatta gümrüklerin sıfırlan çide üretme şevkine dar masıyla çiftçilerin elde ettiği be indirildi. 2017, çiftçilerin ürünlerin fiyatı baskılandı. üzerinde ithalat kırbacının Gıda Tarım ve Hayvancı şaklatıldığı yıl oldu” dedi. lık Bakanlığı’nın tarımda öngördüğü 20182022 Stra Yanlış devam etti tejik Planı’nda ‘Milli Ta 19 Temmuz 2017’de Gı rım’ vurgusu yapılmıştı an da Tarım ve Hayvancılık Ba cak samandan lop ete, can kanı Faruk Çelik’in yeri lı hayvandan kuru baklagile ne getirilen Ahmet Eşref Fa kadar tüm tarım ürününde kıbaba, ilk iş olarak Et ve yaşanan ithalat harcaması, Süt Kurumu’na (ESK) sıfır 2016’da 15 milyon 637 bin gümrükle et ve canlı hay dolar iken, 2017 Kasım’ın van ithalat yetkisi vermişti. da 16 milyon 514 bin dolara Fakıbaba’nın döneminde it yükseldi. halatın hız kazandığını ifade Üretim baltalandı eden Aysu ve Erdem, “29 Temmuz 2017 Tarımda milli kelimesi tarihli Resmi nin havada uçuşturulma Gazete’de ya sına rağmen uygulamanın yımlanan Ba gayri milliliğine vurgu ya kanlık kararı pan ÇiftçiSen Genel Başka ile TMO’ya nı Abdullah Aysu ve Çiftçi 750 bin Sen Genel Sekreteri Ali Bü ton buğday lent Erdem, bu durumun ve nohut, üretici ve tüketicinin çektiği 700 bin ton ar acıların tuzu biberi olduğu pa, 700 bin ton nu anlattı. mısır ve 100 bin 27 Haziran 2017’de Ba ton pirincin yine sıfır gümrükle ithalat yetkisi verildi. Demek ki sorun bakanlarda değilmiş” dedi. TMO’nun buğday piyasasını düzenlemek yerine fındık piyasasında görevlendirildiğini ifade eden Aysu, buğday piyasasında etkin olmayan TMO nedeniyle hububatta fiyat belirlemesinin tamamen şirketlere geçtiğini kaydetti. Aysu, “Ayrıca hububat ithalatında gümrük vergilerinin hasat döneminde düşürülmesi buğday fiyatlarının düşük belirlenmesine neden oldu. Çiftçiler buğday üretiminden vazgeçti” dedi. Öte yandan Aysu, Türkiye tarımının büyüme konusunda 2017’de de olması gereken yerin çok gerisinde kaldığını aktararak, tarımın 2017’nin ilk 9 ayındaki büyüme performansının ülke ekonomisinin ortalama büyümesinin altında kalarak yüzde 3.3 olduğunu dile getirdi. Dışarıya döviz saçıldı Araziler yok oldu Çiftçinin AKP’den 102 milyar TL’nin üzerinde alaca 2Türkiye tarımında uy ğı varken, ithalat harcamalarıyla döviz saçıldı. gulanan yanlış tarım politi 017’de çiftçinin aley Milli Hâsıla’nın (GSMH) yüzde 1’i kaları nedeniyle yaklaşık Bel hine olan durumlar oranında destekleme yapılması çika yüzölçümü kadar alanda ar dan biri de, verilecek ta gerekirken 2007’den beri sürek tık üretim yapılmıyor. Nadas Alan rımsal desteklerin üretici li olarak bu desteğin her yıl yak gdldğAeaanaiçrryniıinnsybil,muınüidntr,ozeoekda“DöhspusBlaaaliutrrçurnsdueatüaodğaakvmlftrnalıanegenaıüulsıamznüybicuriş(mmolöuta4lelyeırsnrerkre”münüıdds,bdplmkeiiacblaelryyeeeoyabkdoerdarljaiianretb.skikihgğnsuılhlfaaaiiienlınneşrlgaeyildık2aiktaaklte0ı,keianHnl1mt7rko)av’idemlrkalaaedazinnirek, ançtraitiftymtlneı2mgelçınaim0eirniennmiç1tlsdbRaom7TiiezonheaoeiTrdsuşhrlcamdııtmhamğuiru.esııinumn.a“rGYan2d1tyauaD0ab8aıszl0işeeaçelAGea6kssitğfametmı’ty’deuy’çnedaaikrsiaşties,tlzm,eoSıgçayümsaeıöar’fteeia laşık yarısı ödendi” diyen Abdullah Aysu, “Çiftçilerimizin AKP hükümetlerinden 102 milyar TL’nin üzerinde alacağı bulunuyor. Hükümet bu borcunu ödemek için herhangi bir çaba göstermediği gibi çiftçinin 2017’de de alması gereken destek GSMH’nın yüzde 1’nin yarısında kaldı. Ancak ithalata döviz saçıldı” dedi. ENERJİ PİYASASI Elektrik fiyatı yüzde 10 arttı Spot piyasada bir megavatsaat elektriğin ortalama fiyatı bu hafta, geçen haftaya göre yüzde 10 arttı. Enerji Piyasaları İşletme AŞ verilerine göre, elektrik piyasasında bu hafta toplam 448 milyon 207 bin 728 liralık işlem hacmine ulaşıldı. Spot piyasada bir megavatsaat elektriğin ortalama fiyatı bu hafta, geçen haftaya göre yüzde 10 artarak 169.92 lira oldu. l Ekonomi Servisi Venezüella’dan ‘Petro’ hamlesi Venezüella Devlet Başkanı Nicolas Maduro, daha önce piyasaya süreceklerini ilan ettiği Petro adlı dijital paraya dair bilgiler paylaştı. Maduro, petrole dayalı Petro’nun ilk etapta 100 milyon adet basılacağını ve birim fiyatının 59.07 dolar olacağını söyledi. Petro’nun en kısa süre içerisinde piyasaya sürüleceğini söyleyen Maduro, bu rakamın Venezüella’nın resmi petrol sepeti fiyatında sabit olacağını duyurdu. l Ekonomi Servisi Esnaf, bankaların iki dudağı arasında Son 14 yılda değişik zamanlarda üç kez sicil affı çıkarılmasına rağmen bankaların kara liste uygulamasından dolayı küçük esnafın krediye ulaşmada zorlandığını anlatan Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu Genel Başkanı Bendevi Palandöken, esnafın kredi kullanmasının bankaların iki dudağının arasına bırakıldığını söyledi. Palandöken, “Etkin sicil affı için Meclis’te yeni bir karar alınmalı” diye konuştu. l Ekonomi Servisi Abdullah Aysu Diplomaside et pazarlığı Erdoğan’ın Tunus’a ziyareti sırasında zeytinyağı ithalatı, Sırbistan ve Fransa’ya yaptığı ziyarette et ithalatı yapılacağı öğrenildi. Erdoğan, et ithalatını diplomaside bir araç olarak kullanmaya başladı Türkiye’nin diğer ülkelerle yaşadığı ikili ilişkiler, tarım ürünleri ithalatında önemli bir unsur haline geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, ziyaret ettiği Tunus’tan zeytinyağı ithalatı; Sırbistan’dan et ithalatı kararıyla dönmesi, ithalatın pekiştirilmesi şeklinde yorumlandı. Tepkiye yol açan ithalat kararları ise madde madde şöyle: n Uluslararası Zeytin Konseyi raporunda Türkiye, 20162017 döneminde zeytinyağı üretimini 143 bin tondan 177 bin tona çıkararak, zeytinyağı üretiminde artış gösteren tek ülke olarak gösterilmişti. Ancak Erdoğan, Aralık 2017’de Tunus’a gerçekleştirdiği ziyaret sırasında bu ülkeden 3 bin tonluk zeytinyağı ithalatı yapılacağını söyledi. Uçak krizi sonrası Rusya’yla yaşanan normalleşme görüşmelerinde gündeme gelen ve “domates ihracatının önünü açabilmek için pazarlık unsuru olarak kullanıldığı” şeklinde eleştirilen et ithalatı ise ardı ardına gelen adımlarla et diplomasisine dönüştü. nAralık 2017’de Afrika turu kapsamında Sudan’a giden Erdoğan’a kilosu en fazla 4 dolardan et ihracatı teklifinde bulunulmuştu. Önceki gün Fransa’ya giden Erdoğan, Türkiye’nin 5 bin 700 ton et aldığı Fransa’dan yine et ithal edeceğini duyurdu. n Erdoğan’ın Ekim 2017’de Sırbistan’a gerçekleştirdiği ziyaretinde de, bu ülkeden 5 bin ton lop et ithal edileceğini açıklaması, et sektörü tarafından ‘katmerli yanlış’ olarak değerlendirilmişti. l Ekonomi Servisi KADIN İŞÇİLER ERKEK İŞÇİLERİN MAAŞINI ÖĞRENEBİLECEK İşveren artık ücret farkını gizleyemeyecek Dünyanın hemen her ülkedesinde kadın işçiler, aynı işi yapmalarına rağmen erkek işçilerden daha az ücret alıyor. Avrupa İstatistik Ofisi (Eurostat) verilerine göre, 2015 yılı itibarıyla Avrupa Birliği üyesi 28 ülkede bu fark ortalama yüzde 16.3. Bu farkın yüzde 22 olduğu Almanya’da hükümet, eşitsizliği gidermek adına bir adım attı ve Alman şirketlere, çalışanlarına ücret farklarını açıklama zorunluluğu getirdi. 200’den fazla işçi çalıştıran işyerlerinde kadınlar, aynı işi yapan erkek işçilerin aldıkları ücreti öğrenebilecek. Yasa, hem kamu hem de özel sektörde geçerli olacak. İşveren örgütleri yasaya tepki gösterirken, Aile Bakanlığı yasanın şeffaflık getire rek eşitsizliğin giderilmesine yardımcı olacağını öne sürdü. Almanya, AB içinde kadınerkek ücret eşitsizliğinde en kötü ülkelerden biri. Almanya’yı bu alanda sadece Çekya ve Estonya geride bıraktı. Kadınların tepkilerine ve çeşitli yasal düzenlemelere rağmen Almanya’da ücret eşitsizliğin de son 10 yılda kayda değer bir değişim yaşanmadı. 2006’da yüzde 22.7 olan oran, 2015’te yüzde 22’ye düştü. Türkiye sonlarda Dünya Ekonomik Forumu’nun (DEF) hazırladığı Küresel Cinsiyet Ayrımı (The Global Gender Gap) raporuna göre; Türkiye ücret eşitsizliğinde 131 ülke arasından 87. sırada. DEF’in iş dünyasında uyguladığı anketlerden elde edilen ücret eşitsizliği verilerine göre, Türkiye’de kadınlar erkeklerin yüzde 62’si kadar kazanıyorlar. l Ekonomi Servisi CHP’den ithal et eleştirisi ‘Bu hükümet çiftçi düşmanı’ CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, Cum hurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Fransa ziyaretinde 5 bin 700 ton et ithalatı konusunda da an laşma sağlanmasını eleştirerek, “Bu hükümet çift çisini yoksulluğa terk eden bir hü kümettir. Bu hü kümet finans ta faiz lobilerinin, tarımda ise itha lat lobisinin hükümetidir” dedi. Bülent Tezcan Partisinin Aydın İl Kongresi’ne katılan Tezcan gazetecilere açıklamalarda bulundu. Tezcan, hükümetin Fransa’dan yapaca ğı et ithalatını eleştirdi. Tezcan, “Türkiye’de hayvancılığı bitirdi ler. Hayvancılık yapan çiftçi, kredi borcunu ödeyebilmek için hayvanlarını kasaba gönder mek zorunda kaldı. Şimdi de gi dip Fransa’dan parça et alacak sınız. Fransa’dan alacağınız par ça ete vereceğiniz parayı kendi Türk çiftçinize vermiyorsunuz. Bu hükümet çiftçi düşmanıdır” dedi. l AYDIN / DHA ekonomi 9 Türkiye’de siyaset Siyaset bir süredir türlü fantezilerle yürüyor. Bu fanteziler, muhalefetin, kendi iktidarsızlığının sıkıntılarına katlanmasını, bu arada rejimin de işini kolaylaştırıyor. “Seçimleri biz kazanacağız” iddiası bunlardan belki de en çarpıcı olanıdır. Sanırım üç örnek daha düşünülebilir. 1) Rusya, Çin (İpek Yolu) ilişkileri üzerinden tedavüle sokulan bir emperyalizm karşıtlığı: Bu akıl, emperyalizmi siyasi, askeri bir olguya indirgediği için, gerileyen bir emperyalist blokun etkisinden, yükselmekte olan güçlere yanaşarak kurtulabileceğini, böylece bağımsızlığını kazanabileceğini sanıyor. Halbuki modern emperyalizm, esas olarak ekonomik, finansal, teknolojik bağımlılık üzerinden ülkelerin egemenliklerini sınırlıyor, yönlendiriyor. Karşımıza, oligopollerin tedarik zincirlerinin, finansenerji ağlarının şekillendirdiği bir kapitalist dünya ekonomisi var. Yalnızca, birkaç örnek vereyim: Bazı önde gelen endüstri dallarında, sırasıyla, global dev şirket sayısı ve bunların piyasa payı (yüzde olarak): Büyük hacimli ticari uçak, 2 şirket / pazarın 100’ü; gazlı meşrubat, 2/70; gaz türbinin, 3/80; tarım makineleri, 3/70; cep telefonu, 3/60; likit kristal TV ekran, 3/50; otomotiv, 6/70; ilaç, 10/50; mikro çip, 4/90; cam şişe, 2/75, PC, 1/90; finansal enformasyon, 2/86; elektronik oyun, 2/77. Bu dünya ekonomisi içinde, bağımsızlık konusunda samimiyseniz, küresel oligopol konumundaki şirketlerin, küresel tedarik zincirlerinin, finansal ağların, ekonomik politikalarınızı belirleme gücünü kırmaktan söz etmeniz, bu arada dünyada toplam servetin yüzde 80’inin, toplam hane halkının yaklaşık yüzde 89’unun elinde yoğunlaşmış olduğunu da aklınızda tutmanız gerekiyor. Yoksa, emperyalizmle mücadele iddiası, şoven milliyetçiliğin son sığınağı, yerel despotları desteklemenin bahanesi olmaktan öteye gidemiyor... 2) Siyasal İslamın iktidarını durduracak bir siyaset üretemeyen çaresizlik, son haftalarda Abdullah Gül’ün adını dolaşıma sokmuş görünüyor. Gül, CB iken, siyasal İslamın ilerleyişinin tüm adımlarını onaylamış, CB makamının (ve ülkesinin) onurunu, Suudi Kralı’nın otel odasına giderek (nedense aklıma Hariri geldi) ayaklar altına almış, iradesi zayıf bir siyasetçidir. Risk almaktan, en yakın “dava” arkadaşlarını bile acımasızca tasfiye etmekten, muhalefete karşı şiddet kullanmaktan hiç çekinmeyen kararlı bir siyasetçinin karşısında Gül’ü bir seçenek olarak düşünmek muhalefetin çaresizliğinin ifadesi bir fantezidir. Siyasal İslamın iktidarının toplumun en derin köşelerine, bireyin, kadınların, çocukların bedenlerine kadar sızmasını salt Erdoğan’ın iradesine indirgemek de... 3) Bir zamanlar, “yetmez ama evet” ile darbeye karşı “demokrasi cephesi” kuran tipler, tam da Gül’ün adının tedavüle girdiği şu günlerde, “en geniş demokrasi cephesi” çağrısı yapıyorlar. Dün, ılımlı İslam üzerinden demokratikleşme fantezisi gerçekleştiğinde, ortaya nasıl bir “canavar” çıktığını henüz unutmadık. Gerçeğe dönersek, tarih, başarılı “cephelerin”, belli sınıflar arasında bir pratikte, eylemlerde ortaya çıkmaya başlayan bir yakınlaşmanın, bu sınıfların temsilcisi partilerin siyasi etkinliklerini bu yakınlaşma üzerinden koordine etmeye başlamasıyla gerçekleşebildiğini gösteriyor. Bugün Türkiye’de, muhalefet kanadında, sınıfsal bağlamda tanımlanabilir bir temsil ilişkisine sahip partiler, gruplar yok. Bu koşulda kimi “ünlü” bireylerin (hele siyasi pratikleri çoktan iflas etmişse) yaptıkları cephe çağrıları muhalefeti güçlendirecek sonuçlar üretemez, üretememiştir de... Ancak, dincitotaliter bir rejimin inşasının tamamlanmasına seyirci kalmak da bir seçenek değildir. Tüm olumsuzluklara karşın, hiç olmazsa belli bir kitle tabanına, siyasi söylemlerinde asgari benzerliklere sahip olan siyasi yoğunlukların, siyasi pratikte yakınlaşması, tabanlarının ortak bir dili benimsemeye başlamasına bağlı olarak eylemlerinin ve giderek muhalefetin direnişinin koordine edilmesi, totaliter rejime direnebilecek bir hareketin yaratılabilmesi mümkün olabilir. Türk işadamına Tanzanya’da gözaltı Türk işadamı Halidin Mumcu’nun ticari yatırım ve yardım amaçlı gittiği Tanzanya’da 10 gündür gözaltında tutulduğu belirtildi. Mumcu ile gözaltına alınan Tanzanya vatandaşı Ali Kalufya’nın kardeşi Yusuf Kalufya, ağabeyi ve Mumcu’nun izinsiz Kuranıkerim dağıtımı yapmak suçlamasıyla 10 gündür gözaltında olduğunu söyledi. Kalufya, “Ağabeyi her yıl bölgede bulunan medreselere Kuranıkerim dağıtımı yapmaktaydı. Bu yıl yine yanında getirdikleri mushafları izinsiz dağıttığı için polis tarafından gözaltına alındı” dedi. l Ekonomi Servisi C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle