18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 30 Ocak 2018 EDİTÖR: ŞEHRİBAN KIRAÇ TASARIM: BAHADIR AKTAŞ Her gün yeni bir zam ekonomi 9 Benzinin 6 TL’yi aştığı Türkiye, gelir düzeyine göre dünyada benzinin en pahalı olduğu ülke. Buna rağmen yeni zamlar gelmeye devam ediyor Litre fiyatı ilk kez 6 TL’yi aşarak rekor kıran benzinin ardından, motorine de zam geldi. Yarından itibaren geçerli olmak üzere motorinin litre fiyatı 10 kuruş zamlandı. Son zamlarla birlikte İstanbul’da 95 oktan kurşunsuz benzinin litre fiyatı 5.78 TL’ye, motorinin litre fiyatı ise 5.24 TL’ye yükseldi. Rafineri ve ikmal noktalarına uzaklığı nedeniyle akaryakıt fiyatlarının görece yüksek olduğu Hakkâri’de ise benzinin litresi 6.02 TL, motorinin ise litresi 5.51 TL’ye ulaştı. 55 litrelik bir depo benzinin fiyatı İstanbul’da 317.9 TL’ye yükseldi. Hakkâri’de bu rakam 331.1 TL’ye ulaştı. Dünyada ilk sırada Türkiye, dünyada benzinin en pahalı olduğu ülkerden biri. Gelir seviyesine göre bakıldığında ise en pahalı olduğu ülke. Dünkü dolar kuruna göre benzinin litre fiyatı İstanbul’da 1.52, Hakkâri’de 1.59 ABD Doları seviyelerinde. Dünyanın en büyük petrol rezervlerine sahip olan Venezüella, dünyada benzinin en ucuz olduğu ülke. Diğer petrol zen gini ülkeler Suudi Arabistan, İran ve Türmenistan da ucuzlukta Venezüella’yı takip ediyor. GlobalPetrolPrices.com’un verilerine göre, dünyada benzinin en pahalı olduğu ülke 2.07 dolar ile İzlanda. İzlanda’yı, Norveç, Monaco ve Hong Kong takip ediyor. Ancak bu ülkeler dünyada kişi başına gelirin de en yüksek olduğu ülkeler. Yüzde 55’i vergi Kişi başına milli gelir İzlanda’da 60 bin, Norveç’te 70 bin, Hong Kong’da 45 bin dolar seviyelerinde. Türkiye’de ise bu rakam 10 bin dolar civarında. Bu nedenle, kişi başına düşen milli gelir göz önüne alındığında dünyanın en pahalı benzini Türkiye’de satılıyor. Vergi Uzmanı Ozan Bingöl’ün verdiği rakamlara göre, Türkiye’de ortalama litre fiyatı 5.85 TL olan benzinin 0.89 TL’i KDV, 2.37 TL’si ÖTV. Yani 5.85 TL’lik benzinin 3.26 TL’si, oran olarak söylersek satış fiyatının yüzde 55.7’si vergilerden oluşuyor. Litresi ortalama 5.32 TL olan motorinde ise vergi payı 2.60 TL. Motorindeki vergi oranı ise yüz de 48.8 seviyesinde bulunuyor. Dünyada 2018’de yüksek ekonomik büyüme rakamları beklendiği ve petrol üretiminde kısıntılar sürdüğü için petrol fiyatlarının mevcut 70 dolar seviyesinin de üzerine çıkabileceği tahmin ediliyor. Bu durum, yeni zamların da habercisi. l Ekonomi Servisi Sera gazında büyük artış Türkiye’de 2015’te enerji sektöründen kaynaklanan sera gazı emisyonlarında 1990’a göre yüzde 153.1 arttı. Sera gazı küresel ısınmanın başlıca nedenlerinden biri olarak kabul ediliyor. IV. Enerji Verimliliği Kongresi’nde Türkiye’nin 475 milyon ton CO2 eşdeğerini geçen seragazı emisyonlarının yüzde 70’ten fazlasının enerji kaynaklı olduğu açıklandı. TMMOB Makina Mühendisleri Odası Kocaeli Şubesi’nin yürütücülüğünde yapılan kongrenin sonuç bildirgesinde enerrjinin toplum yararını gözetecek biçimde planlanması, üretimi ve arzı için kamusal nitelikte bir hizmet olmasının önemine dikkat çekildi. Bildirgede “Kalkınmada; enerji kullanımını azaltan, enerjiyi verimli kullanan, enerjiyi yerli ve yenilenebilir kaynaklarla, yurtiçinde üretilen ekipmanlarla temin eden bir modele geçiş sağlanmalıdır” denildi. Katma değeri görece düşük, yoğun enerji tüketen, eski teknolojili, çevre kirliliği yaratabilen sanayi sektörleri yerine enerji tüketimi düşük, ithalata bağımlı olmayan, katma değeri yüksek, yerli üretime dayalı teknolojilerin kullanılması önerildi. 28 yılda ekim alanlarının Konut enflasyona yenildi Konut fiyat endeksi ka sım ayında yıllık yüzde 11.33 artış kaydetti. Aynı ay enflasyon rakamı 12.98 ile tarihi zirveyi görmüştü. Böylece konut fiyatlarındaki artış enflasyondaki artışın altında kaldı. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Kasım 2017’ye ilişkin ‘Konut Fiyat Endeksi’ raporunu yayımladı. Kasımda konut fiyat endeksi aylık yüzde 0.41, yıllık yüzde 11.33 artış gösterdi. Yeni konutlar fiyat endeksi aylık yüzde 0.43 artarken, yıllık artış yüzde 11.18 oldu. Yeni olmayan konutlar fiyat endeksi aylık yüzde 0.1, yıllık yüzde 10.55 arttı. Türkiye’deki konutların gözlemlenebilen özelliklerinin zaman içinde kontrol edilerek, kalite etkisinden arındırılmış fiyat değişimlerini izlemek amacıyla hesaplanan Hedonik Konut Fiyat Endeksi, 2017 yılı Kasım ayında bir önceki aya göre yüzde 0.48 oranında artarak 213.49 seviyesinde gerçekleşti. Öte yandan TCMB’nin verilerine göre konut kredi faizleri yıllık ortalama olarak 19 Ocak haftası itibarıyla yüzde 14.30 seviyesine yükseldi. Böylelikle konut kredisi faizlerinde 15 Nisan 2016 tarihinden bu yana en yüksek seviye kaydedildi. l Ekonomi Servisi ÜRETİMDE BÜYÜK yüzde 65’i yok olduDÜŞÜŞ 1990’da 20 milyon dekar olan bakliyat ekim alanı 7 milyon dekara geriledi Tarımın yükü kadınlarda Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, ülke genelinde sayıları 3.1 milyonu geçen ücretsiz aile işçisinin yaklaşık 2.6 milyonunun tarımda çalıştığını belirterek, “2 milyonun üzerinde kadın, 550 bine yakın erkek, tarımda ücretsiz aile işçisi olarak emek veriyor. Tarımın yükünü kadınlar çekiyor” dedi. TZOB Genel Başkanı Bayraktar, tarımda kendi hesabına çalışan kadın sayısının 240 bin, ücretli veya yevmiyeli çalışan kadın sayısının 279 binde kaldığına işaret ederek, “İşveren olarak tarımda istihdam edilen kadın sayısı 7 bini ancak buluyor. 2017 Ekim ayı verilerine göre, tarım istihdamında yüzde 84.5 olan kayıt dışılık oranı, erkeklerde yüzde 76.3’te kalırken, kadınlarda yüzde 94’e ulaşıyor. Tarımın yükünü kadınlar çekiyor. Üstelik ücret almıyorlar, gelir elde etmiyorlar, yüzde 94’ü de kayıt dışı çalışıyor. Bu oranının düşürülmesi gerekiyor. Bunun yolu, kadın çiftçilere pozitif ayrımcılıktan geçer. Kadın çiftçilerin sosyal güvenlik primlerinin yüzde 50’si devlet tarafından karşılanmalı, her yıl için 90 gün, 4 yıla 1 yıl hesabıyla yıpranma payı getirilmeli” diye konuştu. Tarım Ürünleri Hububat, Bakliyat İşleme ve Paketleme Sanayicileri Derneği Başkanı İsmet Aral, 1990’da 20 milyon dekar olan bakliyat ekim alanı yüzde 65 azalarak 28 yıl sonra bugün 7 milyon dekara gerilediğini belirterek, üretimin ise yüzde 41 düştüğünü söyledi. Aral, üretim düşüşündeki birinci etkenin, 1994’te Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) bakliyat alım desteğini kesilmesi olduğuna işaret ederek, “Daha sonra bakliyat üretimi maalesef yıllar itibarı ile azalma eğilimine girdi. İkinci etken ise Kanada ve ABD bakliyat üretimine 1990’lı yıllardan sonra çok önem verdiler” dedi. 8 milyarlık pazar Bakliyat pirinç iç pazar sektör büyüklüğü 2017 yılı sonunda yaklaşık; 5 milyar lira bakliyat ve 3 milyar lirada pirinç olmak üzere toplamda 8 milyar lira büyüklüğe ulaşacağını anlatan Aral, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın bu yıl ürün desteğini artırmasını talep ettiklerini dile getirdi. Milli proje ‘Havza Modeli’nin bir an önce hayata geçirilmesi gerektiğini vurgulayan Aral, “Sektörümüzü ilgilendiren en önemli konu üretimdir. Yapılacak çalışmalar, kendine yeterlilik ve ihtiyacımız olan ihracat artışını getirecektir” diye konuştu. l Ekonomi Servisi Devlere deney suçlaması Alman otomotiv dev York Times gazetesi, Al leri Volkswagen, man otomotiv firmala Daimler ve BMW’nin, in rı tarafından görevlendi sanlar ve maymunlar rilen ‘Avrupa Ulaşım Sek üzerinde egzoz deneyi töründe Çevre ve Sağlık yaptırdığı iddiaları büyük Araştırmaları Derneği’nin tartışma yarattı. Volk dizelin ‘çevre dostu’ ol swagen özür dilerken, Al duğunu savunmak için manya hükümetinden 2014’te 10 adet may “Böyle bir deney haklı mun üzerinde deney yap gösterilemez” açıklama tığını duyurdu. New Me sı geldi. xico eyaletinde hava ge New çirmez odalara kapatı lan 10 maymuna dizel motorlu bir ‘Volkswa gen Beetle’dan çıkan egzoz dumanı solutuldu. KDV’de yeni düzenleme Maliye Bakanı Naci Ağbal, sonraki dönemlere devreden KDV iadelerinin işletmelerin üzerinde büyük bir yük oluşturduğunu belirterek, “Sonraki döneme devreden KDV’nin iade edilemezliği kuralını kaldırıyoruz” dedi. Ağbal, sanayi ve ticaret odalarının KDV iadeleri konusunda şikâyetlerde bulunduklarını söyledi. Bunun üzerine KDV Kanunu’nda değişiklik yapılmasını gündemlerinin ilk maddesi olarak belirlediklerini anlatan Ağbal, konuyla ilgili bütün sivil toplum kuruluşlarından görüş aldıklarını bildirdi. Özel sektörün KDV iadeleri konusunda devletten ciddi bir alacağı bulunduğunu aktardı. Naci Ağbal İkinci yarı zorlu olacak Ekonomist Veyis Fertekligil, gelişen ülke piyasaları için ikinci yarının daha zorlu olabileceğini ve dolarda kuvvetlenme olabileceğini öngördü. Bloomberg HT’ye konuşan Fertekligil, Türkiye’de sene sonunda enflasyonun yüzde 9 9.5’larda gerçekleşebileceğini anlatarak “Türkiye uzun yıllardır enflasyonu yüzde 5 hedefine getirememiş durumda, bu yıl da öyle olacak gibi” dedi. Fertekligil, “Bu yıl yüzde 4 4.5 arası büyüme olur diye düşünüyorum, zaten dengeleri oturtmak açısından cari açık, bütçe, enflasyon açısından bakınVeyis Fertekligil ca sonsuza kadar yüzde 7 ile büyümemiz çok mümkün değil” diye konuştu. Emperyalizmin öteki yüzü... Birincisi Amerikan Sendikacılık Hareketi’nin Meclis bütçesinden desteklenen dünya sendikacılık hareketlerine yönelik çalışmalar yapan yan örgütlenmesi AAFLI’nın, ülkemizde 1982 Anayasası, yasaklı 282122 sayılı sendikal yasalar çıktıktan sonra 1985’in son çeyreğinde TGS üyelik, yöneticilik ve sendikal haklara dönük gazetecilik ilişkileri bağlantılı yaptığı 5 haftalık özel bir proje gezisi kapsamında öne çıkan sonuçlarıyla kimi alıntılar... İkincisi Almanya’dan 1.2.3. kuşak işçilerin geri gönderilmelerine yönelik 1989 yılındaki ön hazırlıklar çerçevesinde, ilk göç günlerine de tanıklık etmiş, yine sendikal alandan gazetecilik kimliği ile Friedrich Ebert Vakfı için özel bir rapor hazırlamaya dönük gözlemler için, Prof. Harun Gümrükçü danışmanlığında, özgür seçimlerimle alınmış Almanya’nın her yerinden sosyal örgütlenmeler, mahkemeler, sivil toplum örgütlenmelerinden, siyasi partilerin üst düzey yönetimleri de içinde görüşmelerin bileşkesinden, vakfa sözlü sunduğum geniş raporun özetinden... İkisini de bugünün yaşadıklarımıza fazlasıyla ışık tutabilecek, önemli satır aralarıyla, kafamızın içinde gerçeklere ilişkin dönüp durmakta olan sorular, sorgulamalara ışık tutmaları umuduyla, bir köşe yazısının elverdiği ölçeklerde sizlerle paylaşma gereğini duyuyorum... HHH Özal, 1984 sivil iktidar yaşamına 12 Eylül cunta yönetiminin veto ettiği kişi olarak pazarlanmış olsa da, 24 Ocak kararlarının işveren örgütlerindeki mimarı kimliği ile, 12 Eylül uygulamaları, ekonomik proje ve yasaklı sendikal yasaların oluşumunda ağırlığını koymuş başdanışman konumundaydı. Anlamlı rastlantı; Amerika’nın dışişlerindeki Türkiye’ye dönük en yetkin kişisi ile randevumuz Özal’ın tekstil kotaları için, “Türkiye’yi korumaya mazhar ülkeler listesine sokabilme” amaçlı görüşmeler yaptığı tarihle çakışmıştı. Özal’ın gezisinin nelerin olamayacağının görülmesi anlamında çok yararlı olacağını vurgularken, doğrudan bana yönelttiği soru ile DİSK yargılaması hakkında ne düşündüğüm olmuştu. Soru için yanlış kişi seçtiğini, söz konusu davanın mağdurlarından yana taraf olduğumu söyleyince de, bildiğini, özellikle sorduğunu söylemişti. Benim 12 Eylül anayasal ve yasal yasakları için DİSK iddianamesi, yöneticilerinin işkence ve uzun soluklu tutukluluklarıyla, bizim Türkİş’in de yıldırılıp susturulduğunu özetlemem üzerine... “Haklısınız, biz Amerika olarak bir tek Türkİş’in kalmasını istemiştik. Ama Avrupalı dostlarımız DİSK için çok uğraş verdiler, onları daha fazla üzmek istemiyoruz. Gördünüz bizde demokrasi, sendikal hareketler Meclis’te ağırlıklı söz sahibi. Sendikal yasaklı yapısı ile Türkiye tekstil kotalarında korumaya mazhar ülkeler listesine alınamaz. Özal bunu görecek..” anlamında bir özet yapıvermişti. Türkiye’ye döndüğümde avukatları aracılığıyla o tarihlerde hâlâ tutuklu DİSK yöneticilerine haber ulaştırmış, “Serbest kalıyorsunuz” ön müjdesini vermiştim. Aralık sonu Türkİş genel kurulunda TGS delegesi olarak konuşmamı yaptığım gün, İstanbul’dan tahliye haberleri, sonrası davanın düşmesi gelişmeleri yaşandı... HHH Almanya’daki vakıf gözlem raporu için mahkeme dosyalarından eroin satıcısı ve kullanıcısı 3 kardeşin adresine ulaştığımda, Hitler döneminden kalma bir büyük tersaneler işvereninin Hamburg varoşunda bizim işçi ailelere lojman verdiğine, fotoğrafla cami çizilmiş bir binadan evlere Kuran canlı yayını bağlandığına, çocuklarımızın da orada yaşadıklarına tanıklık ettim. “Sendikadan vazgeçin, size ev vereyim”le başlatılmış ilişkiler ağı söz konusuydu. Hamburg merkezindeki Kürtlerin kurduğu bir derneğin başkanı ise öğretmen kökenli olarak eğitim sayfamız bağlantılı sevgi sempati ile karşılamıştı. Kulağıma çocuklarına evde gizli Türkçe öğretmek gereğini duyduğunu fısıldadıktan sonra, kapı önündeki arkadaşlarının ne sattığı sorusunu yöneltti. Tabii ki bilmiyordum. Kestirmeden “beyaz” yanıtını verdikten sonra, “Ne sanıyorsunuz, gelen her Kürt kökenliyi siyasi mülteci olarak alıyorlar, ancak yüzde 6’sının altında bir oranla vatandaşlık, iş sahibi olabilme hakkı tanıyorlar. Gelenler nasıl yaşayacak?” cümleleri ile tepkisini özetleyivermişti. Türk’ü, Kürt’ü, solcusu, sağcısı, ırkçısı, siyasal İslamcısı üç kuşak işçilerin portrelerinden çıkan trajik sonuçlara köşede yer kalmadı. Tek cümle ile köyden, fabrikalardan tertemiz işçiler olarak gitmişler, çaresizlikler zincirinde çok gerilerde cepheleşmiş kimliklerle, en çok da geçmişinden kopma kaygısıyla çatışan siyasal akımların kucağında geri dönen silahla Türkiye’deki cepheleşmenin de parasal, siyasal odaklarını oluşturma önderliğine soyunmuşlardı... Tünel için 123 milyon TL Avrasya Tüneli’ne yıllık 25.6 milyon araç geçişi garantisi verilmişti. Geçen yıl bu sayının 10 milyon altında kalındı. Bu 10 milyonluk farkı devlet ödeyecek. Avrasya Tüneli İşletme İnşaat ve Yatırım AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Başar Arıoğlu, devletten 123 milyon lira alacaklarını söyledi. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle