22 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DUNYA Mistura Cenevre görüşmelerinde kritik dönemeç Suriye’de savaşı sonlandırmak ve siyasi çözümde uzlaşıya varmak için düzenlenen Birleşmiş Milletler (BM) arabuluculuğundaki Cenevre görüşmeleri, bir buçuk aylık aranın ardından bugün Avusturya’nın başkenti Viyana’da yeniden başlıyor. İki gün sürecek olan görüşmeler öncesinde konuşan BM Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura, “Cenevre sürecinde çok kritik bir aşamaya geldik. Muhalifler ve Şam hükümeti, görüşmelerde tüm delegeleriyle temsil edilecek. Oldukça iyimserim” dedi. Fransa Dışişleri Bakanı JeanYves Le Drian da Fransız parlamentosunda yaptığı açıklamada, “Bu barış için son şans” diye konuştu. Görüşmelerin geçen aralık ayındaki sekizinci turu bir sonuca varılamadan sona ermişti. Perşembe 25 Ocak 2018 [email protected] TASARIM: BAHADIR AKTAŞ 7 İran’dan sert Afrin çıkışı [email protected] Dini lider Ali Hamaney’in askeri danışmanı Safevi, Kürtlerin Afrin’de işgalci konumunda bulunduğunu, Türkiye ve ABD’nin Suriye’deki varlığının ise hukuk dışı olduğunu savundu Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) öncülüğünde Afrin’e düzenlenen Zey Grubu Başkanı Tiny Kox, “Türkiye’yi askeri müdahaleye son vermeye” çağırdı. Kox, mızı çizgi” ilan ettiği Mınbiç’ten Suriye askerlerinin çekildiğini öne sürdü. Öte yandan Suriye’de IŞİD’le müca tin Dalı operasyonuna ilişkin “BM Anlaşması’na uygun ola deleye odaklanılması gerektiğini da ABD, Rusya, Avrupa’nın yanı sı rak Suriye’ye askeri müdahale ha önce de savunan ABD’nin öncülü ra bölge aktörlerinden açıklama ye son verilsin ve güvenlik da ğünü üstlendiği IŞİD karşıtı koalisyo lar da sürüyor. Daha önce Af Rahim Safevi hil siyasi sorunlar siyasi yollar nun ise cumartesi günü Suriye’de dü rin operasyonunun gelecek haf la çözülsün” dedi. zenlenen operasyonda 150 IŞİD’liyi ta Rusya’nın Soçi kentinde düzenlen Washington’daki günlük basın top öldürdüğü bildirildi. mesi planlanan Suriye Ulusal Diyalog lantısında konuşan ABD Dışişleri BaKongresi sürecini etkileyebileceği en kanlığı Sözcüsü Heather Nauert ise, ‘Çifte standart’ dişesini dile getiren İran’da dini lider Moskova’nın Afrin konusunda so Bu arada Irak Başbakanı Haydar İba Ayetullah Ali Hamaney’in yüksek as rumluluğu ABD’ye yüklemesine iliş di ise “Türkiye’yi Kürt sorunu konu keri danışmanı Tümgeneral Yahya Ra kin “ABD ve Türkiye’nin arasını aç sunda çifte standartlı” yaklaşmak him Safevi, İran resmi haber ajansı mak istiyorlar ve ben bunun gerçekleş la” suçladı. Rudaw’ın haberine göre IRNA’ya yaptıgı açıklamada “ABD’nin meyecek bir şey olduğunu düşünüyo “Ankara’nın bir taraftan Irak’taki Kürt 30 bin kişilik bir güçle Türkiye’nin rum. Başaramazlar” şeklinde konuştu. lerle federal hükümetten bağımsız alış güneyiyle Irak’ta Kürtler için otonom Afrin’in Suriye’nin nispeten istikrarlı veriş içinde olduğunu” söyleyen İbadi, bir bölge kurmak istediğini, Kürtlerin bir bölgesi olduğunu söyleyen Nauert, diğer taraftan da “Türkiye’deki Kürt de bu bölgenin kalıcı olması amacıyla istikrarın bozulmasının ABD’yi endişe lerin haklarını tanımadığını, Irak Kür Akdeniz’e ulaşmak üzere Suriye’nin lendirdiğini bir kez daha vurguladı. El distan Bölgesel Yönetimi’nde bağımsız milli egemenliğini ihlal ederek Afrin’i Masdar gazetesi ise ABD’nin Türkiye lık konusu araya girince de Bağdat’ın işgal ettiğini” söyledi. öncülüğündeki operasyonlar için “kır yanında yer aldığını” savundu. Safevi, “Türkiye ve ABD’nin de Suriye topraklarında bulunmasının hukuka aykırı olduğunu ve Şam’ın buna tolerans göstermeyeceğini” de ekledi. Öte yandan, 22 Arap ülkesinin üyesi ‘30 kilometrelik güvenli bölge’ zeybatısında bir “güven li bölge için” Türkiye ile ça Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu önce lışmak istediğini söyle ki gün ABD’li mevkidaşı Rex Tillerson ile mişti. Haberde, ikilinin sahada karşı karşı olduğu Arap Birliği’nin Genel Sekrete yaptığı görüşmeye ilişkin açıklamalarda ya gelmeme niyetini tekrarladığı görüş ri Ahmed Ebul Geyt, Afrin operasyonuyla ilgili endişelerini dile getirdiği açıklamasında, dışarıdan müdahalenin Suriye krizini daha da zorlaştırdığını kaydetti. bulundu. NTV’nin haberine göre Tillerson Ankara’nın “güvenli bölge” planına destek vererek, tüm Suriye sınırını kapsayacak şekilde 30 kilometre derinliğinde “güvenli bölge” oluşturma önerisinde bulun mede Çavuşoğlu’nun “Tehdit nereden gelirse gelsin, ister Fırat’ın doğusundan ister batısından, buna müdahale etmek zorundayız. Mınbiç’ten tehdit geliyor, oraya müdahale etmek zorunda kalabiliriz” ifa ‘Harekatı durdurun’ du. Tillerson, pazartesi günü yaptığı açık delerini kullandığı aktarıldı. Çavuşoğlu’nun lamada, “Türkiye’nin meşru güvenlik kaygı Washington’dan YPG’ye ABD desteğinin Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nin Afrin harekatının ele alındığı oturumunda, Birleşik Avrupa Sol larına yönelik taleplerini karşılama noktasında ne yapılabileceği üzerinde çalıştıklarını, bunun için de ABD’nin Suriye’nin ku sona ermesi, Suriye’nin geleceği için birlikte adım atma, bu ülkedeki silahlı grupları bitirme gibi talepleri ilettiği de bildirildi. Rusya ve Suriye’den ‘kimyasal’ yanıtı Fransa’nın başkenti Paris’te önceki gün gerçekleşen Suriye’de kimyasal saldırılara ilişkin toplantıda ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson’un hedef aldığı Moskova ve Şam hükümetlerinden yanıt geldi. Tillerson’un, “Doğu Guta’da ve Rusya’nın Suriye’ye müdahil olduğu tarihten itibaren ülkede rejim tarafından gerçekleştirilen kimyasal saldırılardan” Kremlin’in sorumlu olduğu sözlerine Rusya’nın Birleşmiş Milletler Güvenlik Temsilcisi Vassily Nebenzia’dan gelen açıklamada iddialar reddedildi. Rus temsilci iddiaların Soçi kongresi öncesine denk gelmesini ise “çok garip bir tesadüf” sözleriyle değerlendirdi. Bu arada Rusya’nın kimyasal saldırı iddialarıyla ilgili Suriye’ye bir uzman heyeti göndereceği bildirildi. Şam hükümeti de iddiaları yalanladı. Doğu Guta’da pazartesi günü düzenlenen roket saldırısının ardından 21 kişinin solunum güçlüğü nedeniyle tedavi gördüğü haberleri gündeme yansımıştı. Öte yandan, Kremlin gelecek hafta İran, Rusya ve Türkiye öncülüğünde düzenlenecek Suriye Ulusal Diyalog Kongresi’ne Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin kendisi dışındaki dört daimi üyesinin (ABD, Britanya, Fransa, Çin) yanı sıra Mısır, Ürdün, Irak, Kazakistan, Lübnan ve Suudi Arabistan’ın davet edildiğini duyurdu. Libya’da çifte saldırı Ryan, Körfez turunun ilk durağında Suudi Kralı Selman ile görüştü. ‘95 kişi hâlâ Ritz Carlton’da’ Suudi Arabistan savcılığı, Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın öncülüğünü yaptığı, üst düzey prenslerin ve milyarder işadamlarının şüpheli sıfatıyla Ritz Carlton otelinde gözaltında tutulduğu yolsuzluk soruşturmalarıyla ilgili bilgi paylaştı. Savcılığın açıklamasına göre şu ana kadar aralarında yolsuzlukla suçlananlar, yolsuzluğa tanıklık edenler ve bilgi sahibi olanlar dahil 350 şüpheli hakkında işlem yapıldı. Savcılığın verdiği bilgilere göre, şüphelilerin 90’ı hakkında suçlamalar düşerken, 95 kişi ise halen gözaltında tutuluyor. Geri kalan isimlerin nakit, gayrimenkul ve başka varlıklar karşılığında yapılan anlaşmalarla serbest bırakıldığını duyuran savcılık, bu kişilerin herhangi bir kısıtlama olmadan serbestçe dolaşma hakkı olduğunu belirtti. Paul Ryan Riyad’da Körfez turu yapan ABD Temsilciler Meclisi Sözcüsü Paul Ryan, dün Suudi Kralı Selman bin Abdülaziz ile Riyad’da bir araya geldi. Suudi ajansı ikilinin, iki ülke arasındaki işbirliğine dayalı ilişkiler hakkında görüştüğünü duyurdu. ABD Başkanı Donald Trump’ın Beyaz Saray geldikten sonra ilk yurtdışı ziyaretini Riyad’a gerçekleştirmişti. ‘Siviller öldü’ iddiası Yemen’de Husilere karşı askeri operasyon yürüten Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyonun Saada vilayetinde 24 saatte düzenlediği hava saldırılarında en az 40 kişinin yaşamını yitirdiği bildirildi. Suudi Arabistan devlet televizyonu El Ekhbariya’ya göre öldürülenlerin tümü Husi militanı olarak belirtilirken, Husilere yakın kaynaklar saldırılarda 9’u sivil 22 kişinin yaşamını yitirdiğini savundu. LBingazi’nin en büyük camisinde akşam namazı sırasında bomba yüklü araçlar 15 dakika arayla infilak ettirildi ibya’nın Bingazi kentinde bir caminin önünde düzenlenen bombalı saldırılarda en az 35 kişi öldü, 60 kişi yaralandı. Ken tin en büyük camisi olarak bili nen Bait Radwan camisinde ön ceki gün akşam namazı sırasında bomba yüklü iki araç, 15 dakika aralıkla infilak ettirildi. İlk ara cın, caminin tam önünde, ikinci aracın ise sokağın diğer tarafında infilak ettiği açıklandı. Saldırıyı henüz üstlenen ol madı ancak Bait Radwan’ın, Libya’nın doğusundaki Tobruk hükümetine bağlı Halife Hafter öncülüğündeki Libya Ulusal Or dusu saflarında savaşan militan ların sıklıkla gittikleri bir cami olarak bilindiği aktarıldı. Hayatı nı kaybedenler arasında çok sayı ‘Çocukları da Hafter yanlısı militanın olduğu bildirildi. İkili yönetimin bulunduğu ülkenin ikinci büyük kenti Bingazi, Libya Ulusal Ordsu Kurtarın’ tarafından kontrol ediliyor. Öte yandan Birleşmiş Milletler’in (BM) desteklediği Trablus’taki Ulusal Uzlaşı Hü örgütünü kümeti, dün yaptığı açıklamada “terör” olarak tanımladığı saldırıyı kınadı. BM Libya Destek hedef aldılar Misyonu (UNSMIL) ise “doğrudan sivilleri hedef alan bu korkunç bombalı saldırının savaç suçu olduğu” açıklamasını yap Afganistan’nın Celalabad kentinde, çocuklara yönelik eğitim, sağlık ve koruma alanlarında çalışan Londra merkezli uluslararası sivil top tı. Mısır hükümeti de saldırıyı kınarken İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Behram Kasımi yaptığı açıklamada “terörle mücadelede küresel bir görüş birliği lum örgütü “Çocukları Kurtarın”ın (Sa yetinin Kadın İşleri Müdürlüğü’nün ol ne ihtiyaç olduğuna” işaret etti. ve the Children) ofisine saldırı düzen duğu bildirilirken IŞİD, propoganda ara lendi. Kuruluşun ofisinin bulunduğu bi cı Amak dergisi üzerinden saldırıyı üst nanın önünde bomba yüklü bir aracın lenen bir mesaj paylaştı. Bu arada “Ço patlatılmasının ardından binaya silahlı cukları Kurtarın”, saldırının ardından baskın düzenleyen bir grup saldırganın Afganistan’daki tüm faaliyetlerini geçici 45 kişiyi rehin aldığı belirtildi. Güven olarak durdurduğunu açıkladı. lik güçleri saldırganların etkisiz hale Taliban ve IŞİD gibi örgütlerin he getirilmesinin ardından rehinelerin gü definde olan Afganistan’ın başkenti venli bir şekilde tahliye edildiğini akta Kâbil’de geçen hafta sonu yabancıla rırken saldırıda 5 kişinin öldüğü, 24 ki rın da kaldığı bir otele yapılan silah şinin ise yaralandığı açıklandı. lı baskında, 14’ü yabancı 23 kişi ya Binanın bitişiğinde İsveçli bir yardım şamını yitirmişti. Saldırıyı Taliban kuruluşunun yanı sıra, Nangarhar vila üstlenmişti. Bombalı saldırıda 60 kişi yaralandı. Lula destekçileri mahkeme binası önünde toplandı. Lula’nın 9.5 yıl cezası onandı Brezilya’da temyiz mahkemesi 20032010 yılları arasında görev yapan eski Devlet Başkanı Lula da Silva hakkında rüşvet almak suçlamasıyla verilen 9.5 yıl hapis cezasını onadı. Lula geçen temmuz ayında, devlete ait petrol şirketi Petrolio Brasileiro’dan (Petrabras) ihale karşılığında Brezilya’nın in şaat devi OAS adlı şirketten rüşvet almaktan suçlu bulunmuştu. Suçlamaları reddeden Lula mahkeme binası önünde kendisi için toplanan kalabalığa karar açıklanmadan önce yaptığı konuşmada, “İnsanlar benim kendim için endişeli olmadığımı anlamalı. Ben Brezilya halkına olanlar konusunda endişeliyim” dedi. Sevgili Uğur... Bu satırları yazarken seni şimdi salondaki koltuğun üzerinde hayal ediyorum. Yıllar öncesinde Ağca’nın müthiş firar döneminin Mallorca Adası maceralarını kovalarken İspanya’da evimize gelmiştin... Ben mesleğe yeni giren bir muhabirdim. Sana çay dahi ikram edemediğimizi hatırlıyorum. Çok kötü bir ülserinin olduğunu anlatmış ve suyla yetinmiştin. Ama salonda hâlâ duran o koltuğun üzerinde saatler boyu sohbet etmiştik. Cebinden derhal cüzdanında taşıdığın, yanından hiç ayırmadığın güzel ve sevgili eşin Güldal’ın fotoğrafını çıkarıp göstermiştin. Güldal’ı o yıllarda daha hâlâ rakipsiz olan Sofia Loren’e benzetmiştik. Sonra da uzunlamasına yeni geçmekte olduğun “bilgisayar”ın marifetlerini anlatmıştın... “Bilgisayar”ı, ilk senden dinlediğimi hatırlıyorum. Bugün BM’de söylevler veren “akıllı robot Sofia’yı” bana anlatanı nasıl dinlersem, bilgisayar için verdiğin o bilgileri de öyle dinlemiştim. Daktilomdan asla ayrılmayı düşünmediğim bir dönemde bana, “Bu kaçınılmaz!” demiştin: “Bilgisayara ne kadar erken geçersen o kadar kazançlı çıkarsın. Bunu şimdi hemen yapmalısın!” ‘Korkunç döneme giriyoruz’ Sevgili Uğur, sen hep böyle “ilerici” ve “ileriyi gören” biri oldun. Ölümünden çeyrek asır sonra seni hâlâ bu kerte canlı ve çok taze hatırlamamızın nedeni, alabildiğine “sahici” olan insan yüzün kadar, hep “ileriye dönük” biri olmuş olman. Acayip iletişimciydin mesela... Yaşadığın dönemin fevkalade donuk, kalıpsal TV programları ve sohbetlerine dönüp her bakışımda, senin “söz”e ne denli hâkim, ne denli doğal, akıcı, hızlı ve hazırcevap, eğlenceli, esprili bir iletişimci olduğunu fark ediyorum. Twitter ve instagram çağına yetişseydin, kim bilir bugün nasıl bir iletişim bombası olurdun? Sıradışı “iletişimciliğinle” atbaşı giden diğer özelliğin, dünyayı çok yakından takip edip, olaylara “şümullü biçimde” hâkim olmandı. Yirmi beş yıl öncesinin Türkiyesi içe kapalı bir evren olmasına rağmen, sen dünyayı, Türkiye şartlarında en iyi izleyen ender gazetecilerden oldun. Yaptığın dünya ve Türkiye analizleri bu yüzden hep dikkat çekici bir bütünselik içerdi. Ve bugüne değin ışık tutabilen, uzun soluklu değerlendirmeler olarak kaldılar. Ölmeden kısa süre önce, (Sosyal Demokrat Halk Dernekleri Federasyonu) HDF için yaptığın bir konuşma var mesela önümde. Dün yapılmış gibi: “Dünyamız 20. yüzyılın başındaki drama yeniden sürüklenerek, yeni bir korkunç döneme giriyor” diyerek şöyle devam ediyorsun: “Biliyorsunuz 20. yüzyıl bütün dünyada hortlayan, bütün dünyada örgütlenen etnik ayaklanmalarla başlıyor. Şimdi 21. yüzyıla girerken yine aynı tabloyla karşılaşıyoruz. Dünya tıpkı 1. Dünya Savaşı öncesinde olduğu gibi pergel ve cetvelle bölünüyor. Ve pergel ve cetvelle sınırlar çiziliyor.” Sevgili Uğur, şimdi işte 25 yıl öncesinde öngördüğün o “korkunç dönemin” tamamen içindeyiz. Korktuğun ve korktuğumuz her şey ağır çekim bir tren kazası gibi başımıza geldi ve gerçekleşti. ‘Barış en sakıncalı sözcük’ Dün “Birgün”de sevgili oğlun Özgür’ün vermiş olduğu röportajı okudum. “Babamın yaptığı tarz gazeteciliğin bugünkü iktidar yapısının ve bu toplumsal kutuplaşmanın içersinde ayakta kalabileceğini düşünmüyorum” diyen Özgür ekliyor: “Yaptığı haberlere muhtemelen erişim yasağı gelirdi; yasaklanırdı ve büyük ihtimalle hapse atılırdı.” Ahmet Şık, Murat Sabuncu, Akın Atalay iki yıla yakın süredir hâlâ içerde. Yaşasaydın Özgür’ün dediği gibi büyük olasılıkla sen de bu kahredici tablonun parçası olacaktın... “İnsanlar niçin hapis yatar? Niçin acı çeker?” demişsin gene çok etikileyici konuşmalardan birinde ve eklemişsin: “Birtakım insanlar 5 yıldan 15 yıla kadar niçin hapsedilirler? Niçin? Bugünkü düzen gibi bir düzen sürsün diye. Bugün Türkiye’de bazı sözcükler yasaktır ve sakıncalı çağrışımlara yol açarlar. Bir tanesi ‘barış’, bir tanesi ‘örgüt’, bir tanesi ‘sınıf’...” Bu sözcükler içinden şimdi “barış”ın ennnnn tehlikeli görüldüğü ve sakıncalı bulunduğu bir dönemdeyiz. Bir insan dünden bugüne ülkesine bunca mı net ve berrak bir ayna tutar? Ya da biz bu kadar mı değişmez bir döngünün esiriyiz? Trump’ın taleplerine ret ABD Başkanı Donald Trump’ın ülkenin nükleer programının modernizasyonu ve revize edilmesi yönündeki isteğine Ulusal Nükleer Savunma İdaresi’nden (NNSA) olumsuz yanıt geldi. Huffington Post’un haberine göre NNSA Başkanı Frank Klotz, “kurumun zaten tam kapasite çalıştığını, modernizasyon ve daha fazla üretim için yeterli kaynak ve elemanlarının olmadığını” söyledi. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle