Katalog

Perşembe 25 Ocak 2018 TASARIM: SERPİL ÜNAY haber 5 TRUMP’TAN ÇATIŞMA UYARISI Trump, telefonla görüştüğü Erdoğan’dan TürkAmerikan güçleri arasında bir çatışma ihtimalini engellemek için ihtiyatlı davranmasını istedi. Erdoğan da ‘Silah desteğine son verin’ çağrısı yaptı. ABD ve Türkiye arasındaki Suriye gerginliğinin ardından Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump ilk kez görüştü. Telefonla gerçekleşen görüşmede Suriye meselesini ele aldı. Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan açıklamada, Erdoğan’ın “silah desteğine son verin” çağrısı yaptığı belirtildi. Hükümet görüşme talebinin ABD’den geldiğini duyurmuştu. Görüşmeye ilişkin yapılan açıklamada, Suriye’deki son gelişmeler ve Zeytin Dalı Harekâtı’yla ilgili görüş alış verişinin yanı sıra ikili konulara da değinildiği belirtildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin Zeytin Dalı Harekâtı’nı uluslararası hu Erdoğan kuk temelinde ve BM Şartı’nın 51. maddesinden kaynaklanan “meşru müdafaa hakkı” ile BM Güvenlik Konseyi’nin “terörizmle mücadele” konusundaki kararları uyarınca gerçekleştirdiğini vurguladı. Erdoğan’ın “Türkiye’nin kendi ulusal güvenliği için Afrin’i terör unsurlarından arındırmayı hedeflediğini” ifade ettiği belirtildi. Erdoğan, terörle mücadele çerçevesinde PYD/YPG’ye ABD’nin silah desteğine son vermesi gerektiği tekrarladı. Erdoğan ve Trump, görüşmede gerek Suriye meselesi gerek ikili konularda TürkiyeABD arasındaki işbirliğini ve yakın teması sürdürme noktasında kararlı olduklarını teyit etti. ABD: Kaygımızı ilettik Görüşmenin ardından Beyaz Saray’ın resmi sitesinden de bir açıklama yayımlandı. Açıklamada, Trump’ın Erdoğan’a Afrin’de tırmanan şiddetten duyduğu kaygısını ileterek bunun iki ülkenin Suriye’deki ortak çıkarlarını zayıflattığını söyledi. Türkiye’ye gerilimi tırmandırmama, askeri operasyonlarını sınırlı tutma, sivil kayıpları önleme çağrısı yapan Trump, Türk Amerikan güçleri arasın da bir çatışma riskini engellemek için Türkiye’nin ihtiyatlı davranmasını istedi. İki ülkenin ve bütün tarafların IŞİD’i uzun vadeli bir yenilgiye uğratma hedefine odaklanması gerektiğini yineleyen Trump, Türkiye’den gelen yıkıcı ve yanlış söylemlerin yanısıra ABD vatandaşları ve yerel personelinin uzatılan olağanüstü hal altında tutuklu olmasının neden olduğu kaygıları dile getirdi. Açıklamada “İki lider ABD ile Türkiye arasındaki stratejik ortaklığın özellikle bölgesel istikrarın arttırılması ve IŞİD, PKK, El Kaide, İran destekli terörü de kapsayacak şekilde terörün her şekliyle mücadele için iyileştirilmesi hedefini taahhüt ettiler” denildi. l ANKARA/ Cumhuriyet Trump ‘78 şehidimiz var’ERDOĞAN, OPERASYONUN 4 GÜNLÜK BİLANÇOSUNU AÇIKLADI Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, dün Saray’da muhtarlarla 44. kez bir araya geldi ve burada yaptığı konuşmada Afrin harekâtına dair bilgiler verdi. Erdoğan, “Son birkaç yılda 5 bin TIR ve 2 bin uçak dolusu silahla donatılan terör örgütünün son mensubu da etkisiz hale getirilene kadar bu operasyon devam edecektir. Sınır güvenliğimiz elbette önemlidir. Ama biz Suriye’deki Arap, Türkmen ve Kürt kardeşlerimizin güvenliğini, huzurunu, refahını ve geleceğini en az kendimizinki kadar önemli görüyoruz. Önce teröristlerin köklerini kurutacak, sonda da orayı yaşanabilir hale getireceğiz. Kimler için? Misafir ettiğimiz 3.5 milyon Suriyeli için” dedi. ‘268 terörist öldürüldü’ Erdoğan, “Bölücü örgüt, güya hapishanelerde tuttuğu DEAŞ’lıları bize karşı beraberce savaşmak üzere salıvermiş. Rakka’da kuşatılıp kolayca imha edilebi Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhtarlarla buluşmasında gündemi değerlendirdi. lecek olan DEAŞ’lıların kamyonlarla oradan çıkartılarak, çeşitli bölgelere dağıtıldığını, bunların bir kısmının da ülkemize yönelik eylemler için rezervde tutulduğunu gayet iyi biliyoruz. Afrin’e yaptığımız operasyon, aynı zamanda işte bu rezervin bir kısmını da ortadan kaldırmaya yöneliktir” diye konuştu. Her mücadelenin bir bedeli ol duğunu vurgulayan Erdoğan, “2015 yılı temmuz ayından beri terörle mücadelede sınırlarımız içinde binin üzerinde şehit verdik. Fırat Kalkanı Harekâtı’nda da 22 şehit verdik. Zeytin Dalı operasyonunda şehitlerimiz, gazilerimiz var ama özellikle ÖSO ve bizim şehitlerimizle beraber 78 şehidimiz varsa, 4 gün içerisinde karşı taraftan da 268 kişi etkisiz hale getirildi. Kararlı bir şekilde bu devam edecek. Ya çekip gidecekler ya çekip gidecekler. Bunun başka çaresi yok” diye konuştu. ‘Obama bizi aldattı’ ABD’nin eski Başkanı Barrack Obama’nın döneminde bir “Zeytinlik Hârekatı” yapıldığını hatırlatan Erdoğan, “Zeytinlik harekâtında da ne yazık ki Obama orada bizi aldattı. O harekat Münbiç’i teröristlerden temizleme harekâtıydı. Sözünde durmadı. ‘Biz buradaki teröristleri Fırat’ın doğusuna süreceğiz, Münbiç’i gerçek sahiplerine bırakacağız’ dediler. Çünkü Münbiç yüzde 95 ile Araplarındır. Orada Kürt yoktur ama sözlerinde durmadılar çünkü hesap başkaydı. Hesap, orada yeniden bir terör devleti oluşturmanın hesabıydı. Adını Kürt Devleti koyuyorlardı. Aynısını Kobani’de yaptılar. Onları, oradan kovdunuz, oraya da terör örgütünün mensuplarını yığdınız” ifadesini kullandı ‘Siyasi malzeme yapmayın’ Kılıçdaroğlu, partisinin MYK toplantısında Afrin’e yönelik harekâta ilişkin ‘uç söylemlerden’ kaçınılması gerektiği uyarısında bulundu İKLİM ÖNGEL CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Afrin’de gerçekleştirilen Zeytin Dalı Harekâtı’na ilişkin “Afrin’le ilgili uç söylemler ülkeyi böler. İnsanlar arasında gerginlik yaratır” uyarısında bulanarak, “Harekât, iç siyaset malzemesi yapılmamalı. Bu milli bir meseledir” dediği belirtildi. CHP MYK Genel Başkan Kılıçdaroğlu başkanlığında toplandı. Basına kapalı olarak yaklaşık 2 saat süren MYK’de Afrin harekâtı, ekonomi ve uyuşturucu ile mücadele masaya yatırıldı. Edinilen bilgiye göre; Kılıçdaroğlu, Suriye toprak bütünlüğünün önemine dikkat çekti. Afrin’de gerçekleştirilen Zeytin Dalı Harekâtı’na ilişkin “Afrin’le ilgili uç söylemler ül TEZCAN’DAN MECLİS’İN BİLGİLENDİRİLMEMESİNE TEPKİ CHP Genel Başkan Yarımcısı Bülent Tezcan, Zeytin Dalı Harekâtı sırasında Meclis’in kapalı olmasını ve bilgilendirilmemesini eleştirdi. Tezcan, ‘’Harekât, bir siyasi parti harekâtı, iç siyaset malzemesi değildir. Bunu tek bir parti merkezinde gibi gösterip, parti kongrelerinde açıklamak ve kongreler üzerinden ülkeyi bilgilendirmek kabul edilemez. Yapılması gereken Meclis’i derhal toplantıya çağırıp bilgi vermekti. Hem milli sorun diyeceksiniz, hem de milletin Meclisini bilgilendirmek için harekâtın üzerinden 10 gün geçtikten sonra Meclis’e bilgi vereceksiniz. Başbakan, liderlere bilgilendirme yapmıştır ama Meclis’in hızla bilgilendirilmesi gerekirdi. 30 Ocak’ı beklemenin bir anlamı yoktur’’ dedi. Tezcan, sözlerine şöyle devam etti: “Paralel devlet uygulamasının bir benzeri bugün paralel hükümet olarak devam ediyor. Sanki ikili hükümet var. Saray ve seçilmiş hükümet. Dışişleri Bakanını açıklamalarından çok Saray sözcüsünün açıklamalarıyla süreç sürüyor. Yandaş medyaya bakıyorsunuz harekat Enerji Bakanı’nın açıklamaları birinci sayfalara. Yani Saraya damat olmak Dışişleri Bakanı olmaktan daha ayrıcalıklı hale gelmiş. İHA kontrol merkezinde Ak Parti Genel Başkanı Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın fotoğrafları. Cumhurbaşkanlığını işgal eden birinin oğlu olmak devlet bürokrasisine talimat verme hakkını kimseye vermez.” l ANKARA / Cumhuriyet keyi böler. İnsanlar arasında gerginlik yaratır’’ uyarısında bulunduğu ve “Kutuplaştırıcı söylemler kınanmalı. Harekât iç siyasete malzeme yapılmamalı. Bu milli bir meseledir’’ dediği belirtildi. Enflasyonun üzerinde vergi zamlarının yapıldığını söyleyen Kılıçdaroğlu’nun bunun dolar bazında da çok yüksek olduğunu belirterek, “Asgari ücret bu gelen zamlara oranla yeterli değil. 2 bin TL teklifimizin kabul edilmesi gerekiyordu. Enflasyonun üzerine çıkan zamların çarpıklığı çok önemli. Bu konuyla ilgili çalışma yapılmalı. Enflasyonun üzerindeki zamlar adil değil’’ ifadelerini kullandığı öğrenildi. l ANKARA Akşener’den ‘Gazilik’ tepkisi İYİ Parti lideri Meral Akşener, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ‘gazilik unvanı’ verilmesine yönelik tartışmalar üzerine, “Gazilik er meydanında oluşan bir şeydir. Eğer kanunla gazilik çıkarırsak, Sayın Erdoğan’ın özelinden ayırarak söylüyorum, o zaman kanunla da şehitlik makamı verilir. Bunların değersizleştirilmesini doğru bulmuyoruz” dedi. Türkiye Kadın Federasyonu ve 14 Kadın Derneği temsilcileriyle bir araya gelen Akşener, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Afrin Harekâtı yapılmadan önceki süreçte yanlışları uyarı niteliğinde paylaştığını dile getiren Akşener, “Ordumuzun yanındayız. Ama bugünü getiren şartlar konusunda da hükümetin bir özeleştiri yapması gerektiğine inanıyoruz” dedi. l ANKARA AB ile normalleşme aranıyor Bakanlar Mevlüt Çavuşoğlu ve Ömer Çelik temaslarda bulunacak DUYGU GÜVENÇ Türkiye’nin AB sürecine karşı tutumuyla bilinen ve bunu hükümet programına da geçiren Avusturya ile kritik görüşme bugün Büyükada’da gerçekleşecek. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Avusturya Dışişleri Avrupa ve Uyum Bakanı Dr. Karin Kneissl ile fayton turu yapacak; hem ikili sorunları hem de Türkiye’nin AB ile ilişkilerini masaya yatıracak. Beklenti, Almanya’dan sonra Avusturya ile de ilişkilerin düzeltilmesi. İki bakanın görüşmesinde, Avusturya’nın Türkiye’nin AB sürecine karşı tutumu ve Türkiye’nin NATO üyesi olmayan Avusturya’yı NATO faaliyet lerinde bloke etme kararının ele alınacağı öğrenildi. Çavuşoğlu Temmuz ayında AB Dönem Başkanlığı’nı üstlenecek olan Avusturya’nın bu süreçte “hasmane tutum içerisinde olmamasını” isteyecek. Büyükada’daki görüşmenin ardından iki bakan Dolmabahçe’de basın toplantısı düzenleyecek. Aylar sonra Brüksel’de AB Bakanı Ömer Çelik ise 7 ay aradan sonra bugün Brüksel’de olacak. AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Frans Timmermans ve AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini ile görüşecek olan Çelik’in programında Avrupa Komisyonu’nun Ge nişleme Müzakerelerinden Sorumlu Üyesi Johannes Hahn ise yer almıyor. Çelik’in görüşmeler sırasında Cumhurbaşkanı Erdoğan ile AB arasında bahar aylarında bir Zirve yapılması isteğini tekrarlayacağı öğrenildi. Öte yandan, Türkiye’nin Schengen vize sürecinde atacağı adımları içeren yol haritasının Başbakan tarafından onaylandığı ve Cumhurbaşkanının onayının beklendiği öğrenildi. Türkiye, Schengen vize serbestisinin uygulanması için gerekli olan 72 kriterden 65’ini yerine getirmiş ancak özellikle Terörle Mücadele Yasası’nda yapılacak değişiklik nedeniyle bu süreci 2 yıldır tamamlamadı. l ANKARA Bir tutam sevgi... A ğacın duruşu esen yeli mi gösterir, yoksa uzun soluklu bir sevgiyi mi? Geçen yıllar insanı nedense bir başka evrene taşıyor, ellerimizin erişemediği yerlerde de belki de aydınlanmak istiyor yüreğimiz... Bir çocuğun bakışları, tüm güzellikleri topladığı saatlerde umutların yeniden kartopuna dönüşmesi karşısında nedense buruk bir acıyı beraberinde getiriyor... O çocuk yanına yaklaştığında annenin, düşlerimizle avunmaya başlıyoruz... Çekingen ve ürkek yakınlaşmalardan hiç bıkmadık. Yılgınlığı bir yaşam biçimine dönüştürdük... Bak çocuğum iyi dinle: Fırtına, toprağın bittiği mavi bir aydınlığın izdüşümüdür şimdi... Gözlerimizde bitmeyen o sevda yeryüzünün hiç bilmediği solukları bir bilinmeyene götüren yerdir... Aşklar ve sevgiler bitmiştir!.. Karanlık seslerde çoğalan, yaşam değil ölümdür!.. Yollar boştur; yalnızlık çağdaş uykusundadır... Adını unuttuğum bir sokakta Apollinaire’nin rüzgârının söndüremediği kızıl saçlı meşale, onur ve sonsuzluğun çifte darağacıdır... Közlenmiş ve kenarlara yığılmış bir gökyüzü, eski zaman masallarını anlatır sana!.. Fenerlerin yandığı sarı şafakta siyah gözlü bir kadın, bir çocuğun minik ellerinde umudun kilidini açmaya çalışır... Bilir misiniz, umut zorlu ve depdelidir. Sonsuz bakışlar ise kırılgandır... Yaşamın içinde hiçbirini ayırt edemeyen toplum, alışılagelmiş cinayetlerde, suikastlarda kendi alınyazısını görür, acının ve sevincin içinde kaybolur... Sularına asma vuran ırmaklar hüznün çepeçevre kuşattığı saatlerde, kara ormanların sessizliğinde buluşturur hepimizi... Bir çocuk gülüşü görmek isteriz!.. Bir tutam sevgiyi ararız!.. HHH Giuseppe Ungarette’nin dizelerinde dünyanın ölümsüzlüğünü öğrenen bir çocuk, masalımsı düşlerle büyüyor, gerçeğin alfabesini taşların çamurlu yivlerinde arıyor... Zamanın sapağındaki savaş tanrıları kan gölünde kendi çıkarları için hesap yaparken bir çocuk, kış bahçelerinden topladığı yabanıl çiçeklerle avunuyor... Günler geçiyor, aylar!.. İçinde kin ve nefret tohumu ekenler, kendi kıskançlık ağlarını örmeyi sürdürüyor... Ay kaçıyor, yıldızlar korkuyor!.. Ağaçlardan düşen elmaların kokusu yerkürenin gizemine karışıyor... Bir kuş konuyor ağacın dalına, görüyor musun çocuk? Sevgili sana gülümsüyor sisli bir günün sabahında... İşkencelerden geçmiş, sorgulanmış, demir parmaklıklar arkasına atılmış çocuklarımız, bağlaşık bir çığlık gibi düşlerin pıhtısında karşımıza dikiliyor!.. Bak çocuğum sana bir şeyler anlatacağım: Bu gece ayın tırmanışını seyret!.. Yitik bir seferi izleyen ben, kaybolan yılların acısını seni gözetleyerek gidereceğim!.. Umudunu hiç yitirme!.. Yaşama sımsıkı sarıl!.. Ellerimin erişemediği yerlerde yüreğini hep aydınlık ve sımsıcak tut!.. Ayak seslerinin yankısı, saçlarının rüzgârıyla buluşsun!.. Gözlerin hep ama hep sevda aleviyle tutuşsun!.. Sevgisiz olma!.. Kimseye ihanet de etme... Yaşamın boyunca, kendisini Tanrı olarak gören, her şey iki dudağı arasında olan, ufacık dünyalarında sevgisizlik ören çok insan tanıyacaksın!.. Sakın korkup yılma onlardan!.. Mücadele et!.. Benim de kimi zaman içim buz keser, yılgınlık yaşam biçimim olur!.. Bir süre sonra anlarım ki yanlış yoldayım!.. Unutma, yaşam zincirinin halkalarıdır bunlar!.. HHH Ağacın duruşu esen yeli mi gösterir, yoksa uzun soluklu bir sevgiyi mi? Gökyüzüne bakıyorum... Avluda çocuklar oynuyor!.. Bir çocuk, mavi gözleriyle sevginin tomurcuğunu patlatıyor... Başını okşuyorum!.. Diyorum ki: “Dinle, bak gökyüzü soluyor!” Geç mi kaldık güç yüklü bir yaşamın heyecanlı yıldızlarını toplamak için! Hüzün çöküyor her yere çocuğum; kıskançlık uygun adımlarla ilerliyor... Ne diyorsun çocuğum? Cevap ve Düzeltme Metni >>Baş tarafı 1’de Söz konusu haberde “Kahraman Gizliyor” başlığı kullanılarak, gazete tarafından Kanlı Pazar olarak nitelendirilen olayla müvekkil Sn. İsmail Kahraman’ı irtibatlandırarak, müvekkil, 2 üniversite öğrencisinin yaşamını yitirmesinden ve birçok öğrencinin yaralanmasından sorumlu tutulmaya çalışıldığı gibi bu olayın organizatörüymüş gibi aktarılmıştır. Müvekkil Sn. İsmail Kahraman, Türkiye’deki yükseköğrenim gençliğini temsil eden Milli Türk Talebe Birliği’nde (MTTB) 19671969 yılları arasında genel başkanlık görevinde bulunmuş olup daha önce 196364 yıllarında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Talebe Cemiyeti Başkanlığı yapmıştır. Müvekkil Sn. İsmail Kahraman, yaşamı boyunca kanunsuz hiçbir faaliyetin içinde olmamıştır. Bu konularda son derece hassasiyet gösteren Sn. İsmail Kahraman, kendi döneminde yaptığı her faaliyetten o zaman olduğu gibi şimdi de şeref duyduğunu gururla ifade etmektedir. Öncelikle belirtmek isteriz ki, 6. Filo’ya karşı yapılan gösteriler ve 16 Şubat 1969 tarihinde İstanbul Taksim Meydanı’nda cereyan eden olaylarla Milli Türk Talebe Birliği’nin hiçbir ilgisi yoktur. Müvekkil aleyhine algı yanılmasına sebebiyet vermeye yönelik ithamlar ve beyanlar, tarihi gerçeklere, siyasi ahlaka, basın etik ilkelerine aykırıdır. Yayında müvekkilin kişilik haklarını zedeleyici, onurla sürdürdüğü kamusal hizmet ve kariyerini hedef alan gerçek dışı iddialara yer verilmiş ve kamuoyunda yanlış algı oluşturulmaya çalışılmıştır. Müvekkilin görev yapmış olduğu döneme ilişkin tüm icraatları kamuoyunun gözü önünde gerçekleşmiştir. Söz konusu ifadelerle müvekkilin kişilik haklarının hedef alındığı ve haksız suçlama yöneltildiği açıktır. Bu nedenlerle Anayasa ve Basın yasasına istinaden tekzip edilmesi gerekmektedir. Kamuoyunun doğru bilgilenme hakkına istinaden saygıyla sunulur.   TBMM Başkanı Sn. İsmail Kahraman Vekilleri Av. Cihat Haykır Av. Samet Can Olgaç C MY B