Katalog

Perşembe 18 Ocak 2018 EDİTÖR: ASLAN YILDIZ TASARIM: YALÇIN ERZAN haber 5 Sınıra sevkıyat devam ediyor Birçok kentten sınır hattına konuşlandırılmak üzere askeri araç ve personel sevkıyatı yapılan Suriye’ye komşu Kilis’in Elbeyli ilçesinde askeri hareketlilik yaşanıyor. İlçeye ulaşan askeri konvoylar, güvenlik önlemleri eşliğinde bağlı oldukları birliklere yönlendiriliyor. Çok sayıda tank ve obüs ile personel sevkıyatının sürdüğü ilçede, güvenlik önlemleri de üst düzeyde tutuluyor. Gaziantep 5. Zırhlı Tugayı’ndan yola çıkan 4 TIR’a yüklenmiş tanklar, Hatay’daki Narlıca Hudut Taburu’na gönderildi. Hatay’ın İskenderun ilçesindeki 39. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı’na demiryoluyla ulaştırılan 14 tank, geniş güvenlik önlemleri altında TIR’lar üzerinde İskenderun’dan Antakya’ya sevk edildi. İskenderun’dan çıkan askeri konvoy, 2. Hudut Alay Komutanlığı’na bağlı Narlıca Hudut Taburu’na ulaştı. Antakya Reyhanlı karayolu üzerinde bulunan Narlıca Hudut Taburu’na getirilen tanklar, tabur girişinde indirilerek içeriye alındı. Bu arada tankların Narlıca Hudut Taburu’na indirilmesini 39. Mekanize Piyade Tugay Komutanı Tuğgeneral Tevfik Erkan Olgay, askerlerin başında durarak organize etti. Tankların bugün sabah saatlerinde Reyhanlı İlçesindeki sınır birliklerine sevk edileceği öğrenildi. Tanklarla birlikte askeri sağlıkçıların kullandığı zırhlı personel taşıyıcıları KilisHatay sınırına ulaştı. Öte yandan Hatay’da sınırdaki birliklere sevk edilen tank ve zırhlı askeri araçları askerler manevra hareketlerinde bulunarak test ettiler. l DHA/ İHA ‘Terör ordusuna karşı tedbir alınacak’ MGK toplantısı ardından açıklanan bildiride ABD hedef alınarak “NATO müttefikimiz olan bir devletin, teröristleri ortak ilan etmesi üzücü” denildi Milli Güvenlik Kurulu, dün ABD’yi ilk kez net ifadelerle hedef aldı. Daha önceki bildirilerde ABD’nin YPG/PYD’ye yönelik silah desteğini eleştiren MGK, dünkü bildiride, “NATO çatısı altında müttefikimiz olan bir devletin, güvenliğimizi dikkate almadan teröristleri ortak ilan edip silahlandırması üzüntüyle karşılanmıştır” denildi. Bildiride, “Türkiye’nin sınırlarının hemen yanıbaşında bir terör koridoru oluşturulmasına ve bir terörist ortusu kurulmasına izin verilmeyeceği, bu konuda gereken her türlü tedbirin alınacağı belirtilmiştir” ifadeleri kullanıldı. Bildiride, “İlk aşamada Suriye’nin batısından ülkemize yöneltilen tehditlerin bertaraf edilmesi için gereken adımların derhal ve kararlılıkla atılacağı” vurgulandı. MGK’nin ardından toplanan Bakanlar Kurulu’ndan sonra açıklama yapan Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ ise “Türkiye diplomatik kanalları sonuna kadar kullandı. Konuşuldu ama arazide tam tersi oldu. Türkiye’nin atması gereken adımları atmak için icazet almaya ihtiyacı yoktur. Daha büyük riskleri almaktan çekinmeyeceğiz” dedi. Ankara’da uzun gece Dün, Suriye sınırı gündemi ile toplanan Milli Güvenlik Kurulu’ndan ABD’ye yönelik sert mesajlar çıktı. MGK, toplantısında ağırlıklı olarak ABD’nin Suriye’nin kuzeyinde YPG’ye destek vermesi nedeniyle yaşanan kriz ele aldı. Kurul bildirisinde ABD’ye tepki, “Terör örgütlerinin ülkemize yönelik açık tehdidi söz konusu iken, NATO çatısı altında ve ikili ilişkilerimizde müttefikimiz olan bir devletin, güvenliğimizi dikkate almadan teröristleri ortak ilan edip silahlandırması üzüntüyle karşılanmıştır” ifadesiyle dile getirildi. Türkiye, ayrıca, “DEAŞ ile ilgili mücadelenin büyüt ölçüde tamamlanmış olması sebebiyle, PKK/PYD/YPG terör örgüten verilen silahların gecikmesizin toplanması”nı istedi. ‘İlk aşamada Suriye’nin batısı’ Kurul bildirisinde Türkiye’nin sınırlarının yanı başında bir terör koridoru oluşturulmasına ve terör ordusu kurulmasına izin vermeyeceği ve her türlü önlemi alacağı yönündeki açıklamaları da yer aldı. MGK bildirisinde Türkiye’nin son dönemde en çok tartışılan konularından biri Bakanlar Kurulu, MGK’nin tavsiye kararına uydu OHAL 6. kez uzuyor Bakanlar Kurulu MGK’nin tavsiye kararı üzerine OHAL uygulamasını 6. kez uzatma kararı aldı. OHAL’in uzatılmasına ilişkin Başbakanlık tezkeresi TBMM’ye gönderildi. Dün toplanan MGK’da, OHAL uygulamasının bir kez daha uzatılması için Bakanlar Kurulu’na tavsiye kararı da alındı. Bakanlar Kurulu toplantısının ardından Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, “Ülkemizin karşı karşıya olduğu tehditler 3 ay daha uzatılması zaruretini ortaya koymuştur. Terör örgütleri ile etkin ve kararlı bir mücadele yü rütülmektedir. OHAL ugyulaması vatandaşlarımızın rutin hayatında herhangi bir değişikliğe yol açmamıştır. Türkiyemizin OHAL’den çıkıp olağan döneme dönmesi için hükümetimizin etkin ve hızlı karar alma ve alınan kararları uygulaması bakımından önem arz etmektedir. Bundan sonra da vatandaşlarımızın payatında olağanüstülük yaşanmayacaktır. OHAL uygulaması parlamentonun kabulünden sonra uzatılmış olacaktır” dedi. CHP’ye suçlama CHP’nin yeni İstanbul İl Baş kanı Canan Kaftancıoğlu için ise “Türkiye adına ve CHP adına üzüntü verici bir durumdur. CHP bu tutumu ile marjinal bir zihniyetin yanında saf tutmuştur. CHP’yi terör örgütüne müzahir çevrelerin etkisine sokmuştur. Bu devlete seri katil diyen birisini il başkanı yapamaz. Türk milleti de buna iktidar yetkisi vermez. CHP gittikçe marjinalleşmektedir. Bundan fevkalade rahatsızız, CHP’ye tavsiyem, yanlış hesabın bedeli sandıkta görülecektir. Böyle bir il başkanı ilk defa oldu. Bundan sonrası onların bileceği iş” ifadelerini kullandı. olan Afrin ise “Suriye’nin Batısı” olarak dile getirildi ve şu değerlendirme yapıldı: “Sınır emniyetimizi tahkim etmenin yanı sıra vatandaşlarımız ile bölge halkının can ve mal güvenliğini sağlamak amacıyla, ilk aşamada Suriye’nin batısından ülkemize yöneltilen tehditlerin bertaraf edilmesi için gereken adımların derhal ve kararlılıkla atılacağı vurgulanmıştır.” NATO’ya mesaj Bildiride NATO için de, “Ülkemizin, üyesi olduğu uluslararası örgütlerden ve taraf olduğu uluslararası sözleşmelerden kaynaklanan sorumluluklarını, terörle mücadele dahil yerine getirlek suretiyle, bölge ve dünya barışına önemli katkılar sağlandığının altı çizilerek, müttefeklerimizden de aynı ilkeli tumumun beklendiği” ifade edildi. l ANKARA/Cumhuriyet Bekir Bozdağ: Daha büyük riskleri göze almak gerekir Bakanlar Kurulu toplantısının ardından basın toplantısı düzenleyen Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, MGK’nin bildirgesi için “Türkiye sınır güvenilği bakımından tarihinin en kritik dönemlerinden geçiyor. Türkiye tehditleri yok etmek gerktiği zaman tereddüt etmez. Daha büyük riskleri göze almak gerekir. Türkiye, Türk milletinin bekası için daha büyük risk gerektiren ve onunla ilgili adım atmayı gerektiren bir husus olduğunda bu adımı atmaktan çekinmeyecektir” dedi. Rusya’nın tutumu ile ilgili soruya ise Bozdağ, “Türkiye diplomatik kanalları sonuna kadar kullandı. Konuşuldu ama arazide tam tersi oldu. Tekrar çağrıda bulunuyoruz PYD/YPG’ye verilen silahların onların elinden alın ması önem veriyoruz. Biz ABD ile müttefikiz. NATO’da beraber çalışıyoruz. Araziye baktığımızda müttefiklikle uzaktan yakından alakası yok. ABD’nin Türkiye’yi tehdit eden bir terör yapılanmasına destek vermesi kabul edilemez. Açıklamalar elbette bakacağız. Ama arazideki uygulamalarına da bakacağız. Sütten ağzımız yandı yoğurdu üfleyerek yiyeceğiz. Türkiye’nin atması gereken adımları atmak için icazet almaya ihtiyacı yoktur. Daha büyük riskleri almaktan çekinmeyeceğiz” dedi. Bozdağ, Afrin operasyonunun ne zaman başlayacağı ile ilgili soruya ise “Atacağımız adımları ‘başkaları ne der demeden’ atacağız. Şu gün olacak diye bir açıklama yapmamız doğru değil” yanıtını verdi. Necla... Onun öyküsüyle kimse fazla ilgilenmedi; on dört yaşında yaşamın kirli sularında yok olup gitti... Sisli ve soğuk bir Diyarbakır akşamıydı. Karanlığın gri gölgesi evlerin, caddelerin, sokakların üzerine düşüyordu... Evlerin pencerelerinden dışarıya sızan sarı donuk ışıklar, yorgun düşleri bir karamsarlık çizgisinde buluşturuyor, umutla umutsuzluğun izlerini yansıtıyordu... O evlerin birinde on dört yaşındaki Necla Akdeniz, teyzesinin kızı Işıl Adsız’la birlikte kalıyordu. Birden evin kapısı çalmaya başladı... Şimdi, pek çok kişinin bilmediği öyküyü sizlere aktarmaya çalışalım: Necla, Kulp ilçesinin boşaltılmayan köylerinden birisi olan İnkaya’da yaşıyordu. Yaklaşık bir yıl önce köyünden ayrılıp kardeşleriyle Kulp’taki korucu olan akrabalarının yanına gider... Aylardan nisandır... Bir gece, kardeşleri Güler ve Serpil’le uyurlarken korucu olan akrabası Abdullah Dinar odaya girer. Adbullah silah zoruyla on dört yaşındaki Necla’ya tecavüz eder... Bu tecavüzler altı ay sürer... Bir gün “hamile” kaldığı ortaya çıkar Necla’nın... Necla çaresizdir!.. Necla’nın yakınları Kulp Savcılığı’na suç duyurusunda bulunur... Jandarma olaya el koyar... Korucu Abdullah Dinar gözaltına alınır ama daha sonra salıverilir... Necla’nın teyze kızı Işıl Adsız, Diyarbakır’dan Kulp’a gelir. Necla, Işıl’la birlikte Diyarbakır’a gider... İddiaya göre, on beş yaşındaki Muhittin Taş “para” karşılığında suçu üzerine alır. İfadesinde “Necla’ya ben tecavüz ettim” der. Taş, tutuklanarak Lice Cezaevi’ne konulur... HHH On beş yaşındaki Muhittin Taş Lice Cezaevi’nde günlerini geçirirken on dört yaşındaki Necla Akdeniz bir gece “kanamalı” olarak Diyarbakır Doğumevi’ne kaldırılır, ameliyat edilir... 5 Kasım 1999... Bebeği ölmüştür Necla’nın... Bu arada Necla’nın ailesi toplanır, infaz kararı verilir: “Necla öldürülecektir...” Necla’nın teyzesinin kızı Işıl Adsız, kararı duyunca Diyarbakır Mardinkapı Karakolu’na başvurur... Necla durumu anlar... Necla ölümü beklemeye başlar... O gece kapı çalar... 13 Kasım 1999... Sisli ve soğuk bir Diyarbakır gecesidir... Sokaklar bomboştur... Kapıyı çalan, Necla’nın amcasının oğlu korucu Şehmuz Akdeniz’dir... Işıl, kapıyı açar... Şehmuz: “Biz, Necla’nın suçsuz olduğuna inandık, onu alıp Kulp’a götüreceğiz...”  Işıl, “Hayır” der, “Siz onu öldüreceksiniz.” Şehmuz, “Söz veriyorum, öldürmeyeceğiz” deyip ekler: “O bizim kardeşimiz...” Işıl: “O zaman ben de sizinle geleceğim...” Işıl, Necla ve Şehmuz dışarıya çıkarlar... Necla, Işıl’ın kolunda zorlukla yürümektedir... HHH Karanlığın o gri gölgesi Diyarbakır’ın Hançapek Mahallesi’nin sokaklarında ölü bir mevsim gibi kol geziyordu... Saim Akdeniz beliriverdi o anda. Amcaoğlu Saim’in elinde silah vardı. Necla’nın kolundan tuttu, silahı başına doğrultup ateşledi... İki el silah sesi duyuldu sadece... Tek katlı evlerin sarı donuk ışıkları söndü... Kimse dışarıya çıkıp koşmadı... On dört yaşındaki Necla, oraya yığılıp kaldı... O bir çocuktu!.. Gözleri açıktı!.. Yarı gecede pul pul olan hüzün, katran rengi yalnızlığın içine gömülmüştü... Işıl Adsız, kuzenini kucağına aldı... Ölü bedeni, yeni doğum yaptığı için, göğüslerinden akan sütle ıslanmıştı Necla’nın... Necla’nın cansız bedeni dokuz gün morgda bekledi... Kimse sahip çıkmadı Necla’nın ölüsüne... Dokuz gün sonra sade bir törenle Diyarbakır’da kimsesizler mezarlığında toprağa verildi Necla... On dört yıllık bir yaşam hazin ve sararan bir kış şarkısıyla son bulurken, bu haber bazı gazetelerin iç sayfalarında şöyle yer alıyordu: “On dört yaşında töre infazına kurban gitti...” İYİ PARTİ GENEL BAŞKANI MERAL AKŞENER Başsavcıya ‘silahlı kampları’ anlattı İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, “Tokat ve Konya’da silahlı eğitim kampları bulunduğu” iddi asıyla ilgili olarak Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na bilgi verdi. Meral Akşener, bu ayın başında, Sözcü gazetesi ne verdiği söyleşide, “Tokat ve Konya’da silahlı eğitim kampları bulunduğunu” ileri sürmüş ve “Son dönemde ünifor malı, uzun nam lulu silahlarla ba zı kişiler ortalıkta dolaşıyor. Bunlar la ilgili çok önem li iddialar var. Ör neğin Tokat ve Konya’da silahlı eğitim kampları bu Meral Akşener lunduğunu duyuyoruz, bu iddialar söyleniyor. Araştırılsın ve bize bilgi verilsin” demişti. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı da MERAL Akşener’i, iddiasına ilişkin bilgisine başvurulmak üzere Ankara Adliyesi’ne davet etti. Avukatı ile birlikte adliyeye giden İYİ Parti Ge nel Başkanı Meral Akşener, Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Soruşturma Bürosu’ndan sorumlu Başsavcıvekili Ramazan Dinç ile görüştü. İYİ Parti Genel Başkanı Akşener, yaklaşık 1.5 saat süren görüşmenin ardından adliyeden ayrıldı. l ANKARA C MY B