24 Nisan 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 19 Eylül 2017 4 ‘Her Türk FETÖ’cülüğü tadacaktır’ Son günlerde, FETÖ’cülük suçlamasıyla gözaltına alınan alınana. Gün geçmiyor ki hiç umulmayan biri FETÖ’cülükten içeri tıkılmasın. Geçen cuma bunlara, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun avukatı Celal Çelik de eklendi. Celal Çelik, HSYK’nin tümüyle Fethullahçıların eline geçmesi, adil yargının tarihe karışması, davaların kumpas aracı haline getirilmesi üzerine 2011’de, 12 yıldır yapmakta olduğu yargıçlıktan istifa etmişti. Aynı Celal Çelik, Akıncı Üssü davasına da Kılıçdaroğlu adına müdahil olma talebinde bulunmuştu. Kısacası, böyle bir kişinin FETÖ’cülükle suçlanabilmesi abestir. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu “demokrasi adına yüz karası” olarak nitelediği bu olayı akıl tutulmasına bağlıyor. İlk bakışta Kılıçdaroğlu haklıymış, olay akıl tutulmasından başka bir şeyle açıklanamazmış gibi görünüyor. Gerçekten de bu davranış, somut bir tehlike olan FETÖ tehdidini soyut bir hale sokuyor ve efsaneleştiriyor. Her köşeden, her bucaktan FETÖ çıkarma girişimleri, herkese, FETÖ’nün her su başını tutmuş, bütün mevzileri eline geçirmiş, her yere sızmış, her şeye kadir bir güç olduğunu düşündürüyor. Bu durum toplumda FETÖ’ye karşı duyulan nefretin yerini gizli bir hayranlık ve onun karşısında çaresizlik duygusunun almasıyla, FETÖ ile mücadeleyi aksatacağından, olayı akıl tutulmasıyla açıklamak makul görünüyor. HHH Ama gerçekte olayın akıl tutulmasıyla uzaktan yakından ilgisi yoktur. Çünkü FETÖ etiketi altında yürütülen operasyonun amaçları arasında, FETÖ ile mücadele yoktur. 9 Eylül Cumartesi bu köşede “Baskı geldi cihane, FETÖ bahane” başlığı altında belirtmeye çalıştığım gibi, asıl amaç dikta yöntemlerine bahane bulmak, biat etmeyenleri hizaya sokacak baskıyı bu bahanenin şalı altına gizlemektir. Nitekim, rejimin gerçekte en ve tek yetkili kişisi, MİT TIR’ları soruşturmasının Kılıçdaroğlu’na kadar uzayabileceğini ima ederek “Yakında bu içeride olan zat ile Kılıçdaroğlu’nun bağlantısı çıkarsa şaşırmayın” demiştir. Olaya bu açıklamanın ışığında bakınca, görüntü netleşmekte, amacın FETÖ ile mücadele değil, bunun aslında, baskı yöntemlerinin bahanesinden başka bir şey olmadığı görülmektedir. Saptırılmış gelişme hızı rakamlarına falan bakmayın siz! Türkiye’de işler hiçbir alanda iyi gitmiyor. Rejimin başı gittikçe sıkışıyor. Bu durumda aslında yapılması gereken, gerginlikleri azaltmak, sosyal, siyasal ve ekonomik alanda daha olumlu bir ortam yaratmak, komşularla ve yabancı ülkeler ile ilişkilerde “şaşkın ördek diplomasisini” bir yana bırakarak demokrasiyi bütün kurum ve kurallarıyla yürürlüğe sokmak olmalıydı. Ama bugünkü iktidarın bunu yapmaya niyeti olmadığı artık açıkça görülüyor. Tam tersi bir yol tutularak, baskıyı artırmak ve bu şekilde biat etmeyenlere haddini bildirmek yolu yeğlenmektedir. HHH Şu sıralarda, bütün kötülüklerin simgesi FETÖ olduğundan, baskılar da bu etiket ardına saklanmaktadır. Gerçekte FETÖ ile uzaktan yakından ilişkisi olmayan, FETÖ ile mücadele bahanesi altında biat etmeyenlerin hepsinin çanına ot tıkanacaktır. Bu durumda biat etmeyen her Türk vatandaşının başına FETÖ soruşturması kurbanı olmak gelebilecektir. Gerçek FETÖ’cülerin ellerini kollarını sallayarak gezdikleri bir ortamda, FETÖ’cülerle mücadelesi herkesin malumu olan Celal Çelik veya Cumhuriyet ya da Sözcü gazeteleri mensupları FETÖ’cülükten içeri tıkılabileceklerdir. Artık herkes FETÖ’cü olabilir. Hatta bu her özgür kalmaya çalışanın kaçınılmaz kaderidir. Bir fani için ölüm ne ise biat etmeyen, boyun eğmeyen Türk vatandaşları için de FETÖ’cülük o olmak durumundadır. Bu durumda, “Adalet Saray!”larının kapılarının üstüne, uzaktan da kolayca okunabilecek biçimde şu ibarenin yazılması yerinde olacaktır: “Her Türk FETÖ’cülüğü tadacaktır.” İstanbul Emniyeti’nde görev değişimi İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde yapılan değişiklikle İstihbarat ve Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürleri’nin yeri değişti. İstihbarat Şube Müdürü Özgür Taşdemir görevden alınarak müdüriyet emrine çekilirken, yerine Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürü İlker Küçükhıdır getirildi. Küçükhıdır’dan boşalan Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’ne, İstihbarat Şube Müdür Yardımcısı Furkan Sezer atanırken, Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdür Yardımcısı Murat Özbek ise Asayiş Şube Müdür Yardımcılığı’na getirildi. l İSTANBUL/Cumhuriyet haber EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: ZARİFE SELÇUK ‘Sarraf’ın bedelini millete ödetmeyiz’ Sarraf’la ilgili iddianameye eski Bakan Çağlayan’ın da eklenmesi üzerine ABD’ye giden CHP’li Aksünger, ‘Türkiye’de yargılansalardı iş bu noktaya gelmezdi’ dedi Rıza Sarraf New York Güney Bölgesi Federal Mahkemesi’nde 1,5 yıldır devam eden Rıza Sarraf davasına eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın da eklenmesi davaya yeni bir boyut kazandırdı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdal Aksünger dava sürecinde yaşanan gelişmeleri yerinde izlemek için önceki gün New York’a geldi. 17 Aralık operasyonu sonrasında dört eski bakanın Yüce Divan’a gönderilmesi konusunda TBMM’de açılan soruşturma komisyonu üyesi de olan Aksünger, New York temaslarıyla ilgili Amerika’nın Sesi’nin sorularını yanıtladı. Aksünger, Sarraf davasının bedelini Türk milletinin değil suçu işleyenlerin ödemesi gerektiğini belirtti. Aksünger, Sarraf davası nedeniyle Türk bankacılık sistemi ve bazı kamu bankalarının çok ağır cezalarla karşı karşıya kalabileceğini, bu bedeli de hiçbir suçu olmayan Türk milletinin ödeyeceğini öne sürdü. Aksünger, “Zafer Çağlayan’ın dosyasının açılmasıyla işin yönü tamamen değişti. Bu dava Türkiye açısından gelecekte neler getirecek? Biz aslında daha önceden bunun bu noktalara gel me ihtimalini gördüğümüz için belli zamanlarda düzenlediğimiz basın toplantılarıyla bunu anlatmaya çalıştık. Bu davanın bu duruma gelmesini önleyecek hiçbir şey yapılmadı. Hukuksal yolların hiçbirisi denenmedi. Çok basit bir şekilde bizi ilgilendirmez denilen hikâyeler bir kamu bankası ve eski bir bakanın da devreye sokulmasıyla çok farklı yerlere doğru gittiğini görüyoruz. Bu sıkıntının sonuçlanması için içeride suçluların cezalandırılması gerekiyordu. Bununla birlikte de şöyle bir durum oluştu; eğer kendileri bedel ödemekten imtina edenler bunu Türk milletinin bedel ödemesine götürürlerse burada sıkıntı doğar. Bu davanın nereye kadar gidebileceğini, Türkiye’ye ne sıkıntılar verebileceği konusunu yerinde izlemek istedik. Rıza Sarraf ve Mehmet Hakan Atilla’nın 25 Eylül’de yapılacak duruşmasını da izleyeceğim” dedi. CHP Başkan Yardımcısı Aksünger, New York’ta davayı izleyen bazı hukukçular ve vatandaşlarla görüşeceğini belirterek, “Hep beraber Sarraf davasında yaşanan bu süreci masaya yatırıp bir değerlendirme yapacağız ve bundan sonra yaşanacak tüm süre ci takip etmeye çalışacağız. Önümüzdeki süreci doğru okumaya çalışacağız. Tarihe not düşme açısından söylüyorum, hatalar yapılırsa dönülmez yollara gidilebilir. Bu durum Türkiye açısından çok tehlikeli sonuçlara neden olur. Bir buçuk yıl önce anlattığım gibi hem bankacılık sisteminde hem de dava sürecinde ekonomik olarak Türkiye’nin bedel ödememesi için çok dikkatli olunması gerekiyor. Sarraf davasının uluslararası bir davaya dönmesinin tek nedeni içeride hukukun işletilememesi. Biz önce milleti düşüneceğiz. Bedeli önce ödemesi gerekenler ödemeli, Türk milleti değil” dedi. ‘Cemaat sulandırıyor’ Sarraf davası dışında Gülen Cemaati’nin ABD’deki bağlantılarını da araştıracağını belirten Aksünger, “Sarraf davasında yanlış haber ve yanlış bilgilerle cemaatin sulandırdığını görüyoruz. Biz öyle bir konumdayız ki daha önce Ergenekon, Balyoz, KCK, Odatv gibi davaları ve bunları gerçekleştiren bir cemaat var. Ama bunları cemaat tek başına yapmadı. Gülen’in buradaki bazı bağlantılarını da araştıracağız” diye konuştu. Büyükelçi bu kez gelmedi Türkiye, Alman Büyükelçi Erdmann’ı Dışişleri’ne çağırdı. Çağrıya icabet etmeyen Erdmann, bugüne dek 17 kez çağırıldığını ve bunun ‘alışıldık olmadığını’ söyledi Türkiye Dışişleri Bakanlığı Alman Büyükelçisi Martin Erdmann’ı üç günde ikinci kez Dışişleri’ne çağırdı. Erdmann bu kez mazeret bildirerek çağrıya uymadı. Alman Dışişleri Bakanlığı, Ağustos 2015’ten beri görevde bulunan Erdmann’ın toplamda 17 kez Türkiye Dışişleri Bakanlığı’na çağrılarak uyarıldığını, bunun bir rekor olduğunu bildirdi. Erdmann üç gün önce Türkiye’nin terör örgütü saydığı grupların Almanya’da miting yaptığı iddialarıyla ilgili olarak çağrılmıştı. Alman Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Martin Scha efer bir büyükelçinin bulunduğu ülkenin Dışişleri Bakanlığı tarafından bu kadar sık uyarılmasının alışıldık bir durum olmadığını vurguladı. l Dış Haberler Martin Erdmann İBADİ ve STOLTENBERG İLE GÖRÜŞTÜ Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Irak Başbakanı Haydar İbadi telefonda görüştü. Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin düzenlemeyi planladığı referandumun ele alındığı görüşmede, Irak Federal Yüksek Mahkemesi’nin referandumla ilgili yürütmeyi durdurma kararı almasının isabetli olduğu belirtildi. Erdoğan, New York’ta NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’le programda olmayan bir görüşme yaptı. Görüşmede taraflar IKBY’nin referandum kararını değerlendirdi. NTV muhabiri Hüseyin Günay görüşmede ele alınan bir diğer önemli konunun ise S400’ler olduğunu aktardı. Koruma şiddeti gölgesindeErdoğan, BM Genel Kurulu için New York’a gitti Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun 72. oturumuna katılmak üzere ABD’nin New York kentine gitti. Erdoğan’a Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ, Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak eşlik ediyor. Erdoğan, mayıs ayında Washington zi yareti sırasında protesto gösterisi yapanlara saldıran korumalarını bu kez ABD’ye götüremedi. Korumaların protestoculara saldırısı sonrasında ABD mahkemelerinden bazı korumalar hakkında tutuklama kararı çıkarılmıştı. 22 Eylül’e kadar ABD’de kalacak olan Erdoğan’ın bugün BM Genel Kurulu’nda “İnsana Odaklanma: Sürdürülebilir Bir Dünyada Herkes İçin Barış ve İnsanca Bir Yaşam İçin Mücadele” temalı oturumda, genel kurula hitap etmesi planlanıyor. Erdoğan’ın, programında bugün BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’le öğle yemeği ve ABD Başkanı Donald Trump ve eşi tarafından verilecek davet de var. Erdoğan’ın ABD’de Trump’la birebir görüşmesi de bekleniyor. İlk hedefi ‘Laiklik’ oldu! Milli Görüş yargılanıyor Mehmet Görmez’in görevinden ayrılmasının ardın len ümmetin tevhit ve vahdet pınarında dirilişine vesile olmak için Allah dan Diyanet İşleri Başkanlığı’na ve resulünün ezeli ve ebedi çağrısını vekâleten getirilen Ekrem Keleş gö sekülerizm ve hiçbir değer tanımama revi Ali Erbaş’a devretti. kıskacınca debelenen insanlığa ulaş Ali Erbaş, düzenlenen devir teslim tırmak için her zamankinden daha töreninde hem FETÖ’yü hem de çok çalışmamız gerekiyor.” ‘sekülerizm’ kavramını kul Erbaş, başkanlığın bütün lanarak laikliği hedef aldı: birimlerinin görev tanımla “FETÖ/PDY’nin genç beyin rının yeniden gözden geçi leri sömürerek, insanımı rileceğini söyledi. zın hayır duygularını istismar ederek, gizemli ve ‘FETÖ bağlantılı’ bulanık bir din anlayışıy CHP Grup Başkanveki la itikadi ve ameli düzlem li Engin Altay, Erbaş’ın “Adil de oluşturduğu hasarı onar Öksüz ile bağlantısı olduğu” mak için 15 Temmuz şehitlerimiz başta olmak üzere kan Ali Erbaş yönündeki iddialar üzerine, “Ey Erdoğan, sen hangi FETÖ ile mü larıyla bu toprakları bize vatan kı cadele ediyorsun? Bank Asya’ya 100 lan bütün şühedanın emanetine sa lira yatırdı diye adamı içeri alıyorsun, hip çıkıp şehit ve gazilerimize millet eşi çocuğuna süt alamıyor ama darbe çe sadakatimizi göstermek için umut nin 2 numarasının yakın ilişkide ol olan, dua alan ülkemizin örnek teş duğu, FETÖ’nün vakfının yöneticisi ol kilatı başkanlığımızın; dağınık zihin duğu bilinen birini Diyanet İşleri Baş leri toplamaya, parçalanmış gönülle kanı yapıyorsun. Millet seni affetmez” ri birleştirmeye, fitne ateşinde yitiri dedi. l ANKARA (Cumhuriyet) Milli Görüş’ün eski yönetici ve çalışanlarının vergi ka İkinci davada ise Milli Görüş’ün eski üç yöneticisi ile dönemin Muhase çırma ve dolandırıcılık suçlarından be Genel Müdürü yargılanıyor. Bu da Almanya’nın Köln kentinde yargılan vada dört sanık 20052009 yılları ara masına dün başlandı. sında Milli Görüş’e yapılan 11 milyon Köln Asliye Ceza Mahkemesi’nde Avro’dan fazla bağışta dolandırıcılıkla Milli Görüş’le ilgili hazırlanan suçlanıyor. Söz konusu kişilerin Milli iki ayrı iddianame ka Görüş üyelerinden kurban için bul edilerek dava açıl Almanya’da 100’er Avro topladıkları ve dı. İlk iddianamede Milli Görüş’ün eski Genel Sekreteri Oğuz Üçüncü’nün de aralarında bu eski Milli Görüş yöneticilerinin ve çalışanlarının vergi kaçırma, bağışlarda toplanan bu paraların yüzde 30’unu başka amaçlar için kullandıkları iddia ediliyor. Savcılığın daha önce verdiği bilgiye gö lunduğu eski üç yolsuzluk iddialarıyla re 377 bin Avro’luk ba yönetici ile bir mu yargılanmasına Köln’de ğış söz konusu. hasip yargılanıyor. Söz konusu dört başlandı. Milli Görüş’ün eski çalışan ve yöneticilerine yönelik kişinin 20042008 dava için Köln Asliye Ceza Mah yılları arasındaki Vergi kemesi toplam 50 duruşma planla Dairesi’ne namaz takvimi satışla dı. Duruşmaların 8 Mart 2018 tarihine rı, hac seyahati organizasyonları ve kadar sürmesi bekleniyor. Kurban Bayramı’nda yapılan kur 2000’li yıllarda Alman istihbaratı ban bağışlarından elde edilen geliri yakın takibe aldığı Milli Görüş’e Köln bildirmedikleri ve böylelikle vergi Savcılığı’nın talimatıyla 2009’da Al kaçırdıkları iddia ediliyor. manya çapında baskınlar yapmıştı. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle