23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DUNYA Zschäpe Savcı ömür boyu hapis cezası istedi Almanya’da 8’i Türkiye kökenli 10 kişiyi öldürmekten sorumlu tutulan aşırı sağcı Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) örgütüyle ilgili 4 yıldır süren davada karar aşamasına gelindi. Münih Eyalet Yüksek Mahkemesi’ndeki davada başsavcı, hayatta kalan tek sanık olan Beate Zschäpe hakkında 10 cinayetin her biri için ayrı ayrı ömür boyu hapis cezası talep etti. NSU’nun diğer iki üyesi Uwe Mundlos ve Uwe Böhnhardt’ın ölümleri “yakalanacaklarını anlayıp intihar ettiler” diye kayıtlara geçmişti. Mahkeme, Alman istihbaratının örgütü koruyup kullandığı iddialarının üzerinde durmadığı için eleştiriliyor. Çarşamba 13 Eylül 2017 dishab@cumhuriyet.com.tr EDİTÖR: BETÜL BERİŞE TASARIM: BAHADIR AKTAŞ Suriye’de zafer havası 7 Ordu ile müttefikleri Rusya ve Hizbullah’tan peşpeşe IŞİD’in elindeki toprakların çoğunun geri alındığı açıklamaları yükseliyor Suriye hükümet güçleri, kısmen IŞİD’in kontrolünde olan petrolgaz zengini Deyr ez Zor’u alma ve savaşın genelinde zafer ilan et me noktasına geldi. Rusya’nın Suriye’deki güçlerinin komutanı Aleksandr Lapin, dün itibarıyla hükümet güçlerinin ül ke topraklarının yüzde 85’ini IŞİD ve diğer militanlardan ge ri aldığını açıkladı. IŞİD’in halihazırda 27 bin kilometrekarelik bir alanı kontrol ettiğini belirten Lapin, Kaide kolu Nusra’ya karşı operasyonların da tama Suriye ordusu Deyr ez Zor kent merkezine doğru ilerleyişini sürdürüyor. men yok edileceği güne dek de vam edeceğini vurguladı. Ancak ABD’nin desteklediği ve Ankara’nın “terörist” kabul ettiği YPG’nin liderlik ettiği Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) kontrolündeki bölgeyi anmadı. Muhaliflerin Gözlemevi’ne göre ülke topraklarının yüzde 23’ü SDG’nin elinde. yanlarına çekerek Astana sürecini devreye sokması ve çatışmasızlık bölgeleri kurması, önemli rol oynadı. Sırada İdlib’in çatışmasızlık bölgesi olup olmayacağı var. SDG ile gerilim Ancak SDG de denkleme Rus bakandan Esad’ı ziyaret Lapin’in açıklamasının ardından Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu’nun Şam’ı ziyaret edip Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad’la görüşmesi dikkat çekti. Esad’ın müttefiki Hizbullah da doğrudan zafer kazandıkları görüşünde. Ahbar gazetesine göre Hizbullah lideri Hasan Nasrallah bir dini toplantıda “Suriye’de savaşı biz kazandık, geriye şurda burada ufak tefek muharebeler kaldı” dedi. Nasrallah, Esad’a karşı savaşan gruplardan “Diğer proje, yolunun başarısızlığa uğramasının ardından şimdi müzakere etmek istiyor” diye söz edip Nusra ve IŞİD’in pazarlık istediğine işaret etti. 11 Eylül 2001 saldırılarının üze rinden 16 yıl geçerken Kaide’nin en güçlü yapılanması konumundaki Nusra’nın da Türkiye sınırındaki İdlib vilayetinden başka tutunduğu yer kalmadı. 30 Eylül 2015’te Rusya’nın sahaya müdahil olmasından beri dirilen Suriye hükümet güçleri, geçen yılın sonunda Halep’i kurtarmaları, bu yıl kısmen Irak, tamamen Ürdün sınırında kontrolü sağlamalarının ardından Deyr ez Zor kentine yönelik üç yıllık IŞİD kuşatmasını da kırdı. Bu ilerlemede, Rusya ile İran’ın, silahlı grupları destekleyen Türkiye’yi dahil. Bir yandan IŞİD’den Rakka’yı kurtarma operasyonu yürüten SDG, diğer yandan Deyr ez Zor’a da operasyon başlattı. Deyr ez Zor’da SDG ile hükümet güçleri arasında doğrudan çekişme yaşanacağı tahmin ediliyor. Üstelik Gözlemevi’ne göre ABD ve Rusya’nın dün Deyr ez Zor’da ayrı ayrı düzenlediği hava saldırılarında toplam 35 sivil öldü. Farsnews’a göre Suriye ordusu, ilkin, SDG’nin Deyr ez Zor’u Irak’a bağlayan sınır kapısını almasını önlemeye çalışacak. Erbil merkezli Rudaw sitesi de Suriyeli üst düzey bir komutanın, PYD/YPG’nin yönettiği Rojava’daki Kamışlı ve Haseke kentlerini almaktan söz ettiğini aktardı. IRAK MECLİSİNDEN IKBY’YE VETO Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Mesud Barzani’nin 25 Eylül için ilan ettiği bağımsızlık referandumuna karşı Irak meclisi ret kararı aldı. IKBY ile idaresi dışındaki Kerkük gibi statüsü tartışmalı yerlerde yapılacak referandumla ilgili 80 milletvekilinin imzasıyla sunulan tasarı, 328 vekilli mecliste 168 vekilin katılımıyla oylandı. Kürtler oturumu boykot etti. Şii vekil Ali Safi, “Meclis, Kürdistan referandumunu oyçokluğuyla reddetti” dedi. Meclis, referandumun engellenmesi için Başbakan Haydar İbadi’ye her türlü yetkiyi verdi. Meclis Başkanı Selim Cuburi, kararın, hükümetin ülkenin bütünlüğünü korumak için gerekli önlemleri almak ve Kürt siyasilerle diyaloğu başlatmakla görevlendirdiğini duyurdu. Ardından İbadi, bağımsızlık referandumunun anayasaya aykırı olduğunu söyleyip “Dayatmaya, Irak’ın bölünmesine izin vermeyeceğiz. Kürt liderliğini Bağdat’a gelip diyalogla sonuca varmaya çağırıyorum” dedi. IKBY’yi Kerkük petrolünü yasadışı biçimde satmakla da suçladı. Barzani’nin Kerkük şovu Kürt vekil Mecit Şingali, “Bu kararın bir değeri yok ve IKBY’de uygulanmayacak” çıkışını yaptı. Barzani de dün Kerkük’e çıkarma yapıp Bağdat’a karşın referanduma katılmayı destekleyen Vali Necmeddin Kerim ile görüştü. IKBY lideri “Kerkük halkı kendi elleriyle kaderini tayin edecek ve bunun engellenmesine izin vermeyecek” dedi. Artık gözler, Barzani’nin KDP’si ile Talabani’nin KYB’sinin 14 Eylül’de yeniden aktifleştirilmesi konusunda anlaştıkları IKBY meclisine çevrildi. Barzani’nin başdanışmanı Hoşyar Zebari “Kürt meclisi perşembe günü toplandığında bu karara tepkisini kesinlikle koyacaktır” açıklamasını yaptı. Bu, IKBY meclisinin Ekim 2015’teki başkanlık krizinden beri ilk toplantısı olacak. Trump yolsuz liderle anlaştı ABD Başkanı Donald Trump, ABD Adalet Bakanlığı’nın 1MDB isimli devlet fonundan milyarlarca dolar hortumladığı iddiasıyla soruşturduğu Malezya Başbakanı Necip Rezak’ı Beyaz Saray’da ağırladı. Necip ABD’ye güçlü ekonomik tekliflerle geldiğini söyleyip bir başka devlet fonundan Trump’ın altyapı geliştirme programına 34 milyar dolar yatırmayı vaat etti. Trump da Malezya‘ya 20 milyar dolarlık Boeing yolcu uçakları ve GE motorları satacaklarını duyurdu. Trump’ın “IŞİD’le savaşta büyük rolü” gerekçesiyle övdüğü Malezya lideri, “Müslüman dünyanın zihnini ve kalbini kazanmak için ılımlı ve ilerlemeci İslamcı ülkeleri desteklemek gerektiği” mesaını verdi. Trump, Necip ile fazla samimi pozlar vermemeye çalıştı. Bibi’den tarihi ziyaret Latin Amerika’yı ilk ziyaret eden İsrail Başbakanı sıfatıyla Arjantin’e giden “Bibi” lakaplı Binyamin Netanyahu, tüm ülkelere terörle mücadele çağrısında bulunurken suçlunun İran olduğunu savundu.1992’de İsrail elçiliği ve 1994’te Yahudi merkezine düzenlenen bombalı saldırıların kurbanlarını anma törenine katılan Netanyahu, “90’larda Buenos Aires’teki saldırıların arkasında İran var. Ve o bir terör ahtapotu. Hizbullah da dünyadaki terör kollarına ve Latin Amerika’ya silah yolluyor” dedi. İsrail sınırına İran üssü kurulmasına izin vermemekte kararlı olduklarını sözlerine ekledi. Emekçilerden Macron’a isyan Fransa’da cumhurbaşkanı koltuğuna oturduğundan beri halk desteği başaşağı giden Emmanuel Macron en büyük seçim vaadi olan “çalışma yasası reformunu” hayata geçirmeye başlarken emekçiler ülke çapında meydanlara çıktı. En büyük sendika CGT’nin çağrısıyla dün başkent Paris ile Lyon’un da aralarında olduğu pek çok kentte 4 bin grev ve 180 yürüyüş düzenlendi. İşçi, memur ve öğrencilerin başını çektiği yürüyüşlere katılım içişleri bakanlığına göre 223 bini, CGT’ye göre 400 bini buldu. 13 kişiyi gözaltına alan polis, protestoculara bi ber gazı ve TOMA’larla sert müdahale etti. Macron’un Atina ziyaretinde çalışma yasası reformuna karşı çıkanlara “tembeller” demesi dünkü eylemlere damga vurdu. “Macron mahvoldun, tembeller sokağa indi” sloganları atan kitleler “Dünyanın bütün tembelleri birleşin”, “Tembelim, gururluyum” pankartları açtı. Yaşını almış eylemciler “emekli tembeliz” esprisi yaptı. Reform paketi, işverenin haksız işten çıkarmada ödeyeceği tazminat için tavan belirlenmesi, çalışma saatlerini yasal kısıtlamaya maruz kalmaksızın işçilerle belirleyebilmesini öngörüyor. Rusya ile Çin de yaptırım dedi Birleşmiş Milletler Gü olan tekstil ürünlerinin ihra Un’a mali yaptırımlar getiril venlik Konseyi (BMGK), catı da yasaklanıyor. mesini öngörüyordu. Ancak 3 Eylül’de gerçekleştirdiği altıncı ve en büyük nükleer de Yumuşatıldı tasarıyı veto hakları bulunan Rusya ve Çin’i memnun nemesinde hidrojen bombası Washington hükümeti etmek için yumuşatma yo patlattığını açıklayan Kuzey nin ilk karar taslağında Ku luna gidildiği haberleri gün Kore’ye bir kez daha yaptı zey Kore’ye tam petrol am demde yer almıştı. Yeni tas rım kartını gösterdi. ABD ta borgosu uygulanmasını, teks lakta Kim Jong un’un “kara rafından hazırlanan, Pyong til ürünlerinin ithalatının liste”ye eklenmesi talebi yer yang ile yakınlıkları bilinen durdurulmasını, Kuzey Ko almıyor, tam bir petrol am Çin ve Rusya’nın da desteği re Devlet Başkanı Kim Jong bargosu uygulanması yerine, ile onaylanan ve bugüne ka Kuzey Kore’ye sağlanan dar en sert yaptırımları talep petrolün şu anki sınırda eden karar, Kuzey Kore’nin tutulmasına ilişkin ku nükleer programına para ve ral getiriliyor. kaynak sağlamasını engelle Kuzey Kore’ye ham meyi amaçlıyor. petrolün büyük bir Tekstile darbe kısmını Çin sağlıyor. BMGK kararı ayrıca Buna göre Kuzey Kore’ye Pyongyang’a doğalgaz ham ve rafine petrol satı satışına yasak getiriyor, şına kısıtlama getirilme Kuzey Kore lideri Kim’in Pyongyang’da bir yurtdışına çalışmaya gi sinin yanı sıra Pyongyang grup öğretmenle buluşmasına ilişkin fo den Kuzey Korelilerin için önemli bir gelir kaynağı toğraf devlet ajansı tarafından yayımlandı. çalışma izinlerinin yeni lenmesini de yasaklıyor. BM nükleer programı nedeniyle Kuzey Kore’ye 2006’dan bu yana dokuzuncu kararı onaylamış oldu. Kararın oylanmasından önce Washington’a sert çıkan Kuzey Kore’den yanıt BM Daimi Büyükelçisi Han Tae Song aracılığıyla geldi. Cenevre’deki Silahsızlanma Konferansı’nda konuşan Song, ABD’nin yakında “tecrübe edeceği en büyük acıyı yaşayacağı” tehdidinde bulundu. Kararı “yasadışı ve hukuksuz” olarak değerlendirdi. Peru’dan elçi çıkışı Öte yandan Peru, BMGK kararlarını ihlali gerekçesiyle Kuzey Kore’nin büyükelçisini “istenmeyen kişi” ilan etti. Elçinin Peru’dan ayrılması için beş gün süre verdi. Uyduruk ve mesnetsiz iddialar Bizler, “Kendine yapılmasını istemediğini başkasına yapma” tembihleriyle yetiştirildik. Memlekette kimilerinin “Herkese her türlü kötülük yapmak revadır” diye yetiştirildiği ise gayet net. Cumhuriyet’e yönelik siyasi davanın pazartesi günkü ikinci duruşmasını izlerken, aklıma en fazla “kötülüğün dipsiz kuyularındaki” bu ikinci grup düştü. HHH Silivri’de her tür iletişim cihazına el konularak tecrit koşullarında görülen duruşmada verilen aralarda gördüm, yakın zamana dek memleketin adalet bakanı da olan başbakan yardımcısının sözlerini... Memleketi nasıl “adalet, demokrasi ve eşitlik aşkıyla yönetmekte olduklarını” anlatırken, giderek Türkiye hükümetini hedef alan Reza Zarrab davası üzerinden Amerikan yargısına yüklenmiş. Türkiye’de hakkındaki iddiaları imzalı peçetelerle “çürütebilmiş” eski bakanın ABD’deki Zarrab iddianamesine katılması karşısında, “Ortada delil yok, uydurma şeyler var” demiş. Mayısta Washington elçiliği önündeki göstericilere atılan meydan dayağının görüntülerini izlediğimiz olayla ilgili ABD’de açılan dava için de “mesnetsiz iddianame” tespiti yapmış. HHH “Delil olmayan uydurmaları” da, “mesnetsiz iddianameleri” de iyi biliyoruz. Pazartesi Silivri’de yine gördük. Zaten çürük iddianameyi kurtarmaya, bu kez dinlenen tanıklar da yetmedi. Lakin bu durum, mahkeme heyetinin İcra Kurulu Başkanımız Akın Atalay, Yayın Yönetmenimiz Murat Sabuncu, Yayın Danışmanımız ve yazarımız Kadri Gürsel, Türkiye’nin en iyi araştırmacı gazetecilerinden olan meslektaşımız Ahmet Şık ve muhasebe servisi çalışanımız Emre İper’in akıldışı iddialarla rehin tutulmaya devam edilmelerini engellemedi. HHH Sevgili Emre’nin, telefonunda ByLock uygulaması hiç bulunmadığı bilirkişi incelemesiyle sabitken, saatlerce çakışan IP’ler üzerinden iş ve evi güzergâhları tartışıldı. Emre, Boğaziçi Köprüsü üzerindeyken, iki dakika içinde Galata Kulesi civarında belirebilmişti! Toplamda eş dost çevresinden 36 takipçisi olan Twitter hesabına yazdığı şahsi yorumları “terör örgütüne üye olmadan yardım” ithamına kanıt yapılabilmekteydi. Akıl tutulmasının sonu yoktu. Sevgili Kadri, ilk duruşmada matematiksel olarak çürüttüğü ByLock iddialarını bu kez HTS dökümleri üzerinden sabırla bir daha çürüttü. Ara karar gerekçesinde “olağanın dışında sayıda ByLockçuyla görüşmek” denilerek, 112 diye yuvarlanan rakamın aslında Kadri’nin Cumhuriyet’te çalıştığı dönemde sadece “iki” olduğunu, inkârı mümkün olmayacak kesinlikte ispatladı. İki üç sene öncekilerin ise Cemaat mensuplarıyla ilişki tesis etmediği için kendisine yönelen kampanya olduğunu... Mahkeme heyetine açmadığı SMS’ler için “görüşmek” işdeşli fiilinin Türkçe “iki kişi arasında geçen şeyi” anlattığını izah etmek durumunda kaldı. Sevgili Ahmet,  mütemadiyen hukuk paspas edilerek hakkında “suç üretilerek” kurulan kumpasları bir kez daha anlattı. Aynı anda üzerine hem “FETÖ, hem PKK hem de DHKPC” ithamları yapıştırılarak adaletin düşürüldüğü trajikomik hali sergilerken, haksızlık ve adaletsizlik karşısında dik duruşunu yine âleme cihana gösterdi. Sevgili Murat, sabırla memlekette hiçbir şeyin değişmediğini medya tarihinden örneklerle anlattı. Gazetemizde atılmış başlık ve manşetlerden ülkede ne kadar terör örgütü varsa ilişki tesis edebilen hiç gazetecilik yapmamış bilirkişiyi andı. Türkiye’nin kara tarihine geçmiş bu davanın gelecekte nasıl anılacağını isabetle sergiledi. Tutuklanacağını bile bile memlekete dönüp “kaçma şüphesi var” diye rehin tutulan sevgili Akın abi, vakıfla ilgili davada somut olguları ortaya serdi. Salondaki avukatlar hukuk, vicdan ve hakkaniyetin ne olduğunu ilkokul çocuklarına anlatır gibi anlattılar. HHH Savcı gözümüzün önündeki KIPKIRMIZI rengin YEŞİL olduğu iddiasını tekrarladı. Hiçbir somut delile dayanmayan uyduruk ve mesnetsiz iddialardan ibaret olan, adil yargılama hükümlerinin ihlal edildiği bu davayı izlerken insanın avaz avaz bağırası geldi. Yargısız infaz, insan olanda ancak böyle bir his yaratabilir. Ve bunu “Herkese her türlü kötülük yapmak revadır” diyenlerin anlamaları imkânsızdır. Muhafazakârlar kazandı Norveç’te genel seçimi kıl payı farkla kazanan Başbakan Erna Solberg, üst üste iki dönem iktidar yetkisi alan ilk muhafazakâr lider oldu. Vergileri indirmeyi vaat eden Muhafazakâr Parti’nin göçmen karşıtı İlerleme Partisi ve iki küçük merkez sağcı partiyle ittifakı, 169 üyeli parlamentoda 7 vekil kaybederek 89 vekillik kazandı. Bu arada petrolgaz zengini Norveç’teki ulusal varlık fonu 1 trilyon dolara ulaşarak dünya çapında bir rekor kırdı. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle