Katalog

Ücretsiz geçiş başlıyor DOLAR Otoyollar ile 15 Temmuz Şehit ler ve Fatih Sultan Mehmet Köp rüsü geçişleri 30 Ağustos’tan 5 EKONOMİ Eylül‘ekadarücretsizolacak. 3.4490 0.2 kuruş AVRO 4.11.60 0.5 kuruş FAİZ BORSA 11.59 0.8 puan 110.339 584 puan 8 EDİTÖR: ŞEHRİBAN KIRAÇ TASARIM: BAHADIR AKTAŞ Zam mevsim tanımadı ALTIN CUMHURİYET ALTIN 24 AYAR 968.50 1.89 lira 143.91 28 kuruş Salı 29 Ağustos 2017 Kış gelince don, yaz gelince sıcak vuruyor bahaneleriyle sebze meyveye sürekli zam yapılıyor. Üreticiden tüketiciye ürün fiyatlarındaki makas da açılıyor Ağustos ayında hem markette hem de üreticide fiyatı en fazla artan ürün yeşil soğan, fiyatı en fazla düşen ürün ise markette şeftali, üreticide kuru soğan oldu. Elma ise haldeki, pazardaki ve marketteki fiyatlarıyla üretici fiyatı arasındaki en fazla fark olan ürün oldu. Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, ağustos ayı üretici ve market fiyatları ile ilgili açıklama yaptı. Bayraktar’ın açıklamalarına göre, markette en fazla fiyat artışı ise yüzde 49.04 ile yeşil soğanda görülürken, bu artışı yüzde 14.89 ile marul, yüzde 7.10 ile limon, yüzde 6.74 ile süt, yüzde 5.02 ile yumurta, yüzde 3,72 ile nohut ve kuzu et takip etti. Ağustosta üretici ve market arasındaki fiyat farkı en fazla, elma, kuru kayısı, karpuz, süt, domates ve salatalıkta yaşandı. Üretici ve market arasındaki fiyat farkı en fazla yüzde 461.19 ile elmada görüldü. Elmanın 5,6 kat, kuru kayısının 5 kat, karpuzun 4,1 kat, sütün 3,5 kat, domatesin 3,4 kat, salatalığın 3,3 kat fazlaya tüketiciye satılmakta olduğunu belirten Bayraktar, “Bugün üreticide 67 kuruş olan elma markette 3 lira 76 kuruşa, 6 lira olan kuru kayısı markette 29 lira 90 kuruşa, 26 kuruş olan karpuz 1 lira 5 kuruşa, 1 lira 14 kuruş olan süt 4 lira 1 kuruşa, 69 kuruş olan domates 2 lira 36 kuruşa, 61 kuruş olan salatalık 2 lira 2 kuruşa satılmaktadır” dedi. Hasat miktarı etkiledi Mevsim itibarıyla hasat edilen ürün miktarındaki azalmaya bağlı olarak yeşil soğanda fiyat artışı yaşandığını belirten Bayraktar, “Kuru incirde fiyat yeni sezona ait olduğu için geçen sezona göre fiyat arttı. Üreticiden tüketiciye fiyat artıyor Nohutta da benzer durum söz konusu oldu; fiyatta geçen yıla göre artış meydana geldi. Antep fıstığında ise yeni sezonda rekoltenin düşük beklenmesi fiyat artışı na yol açtı. Sütte görülen fiyat artışında en son yapılan ihaleyle birlikte 6 aylık dönem fiyatı belirlenmesi etkili oldu” diye konuştu. l Ekonomi Servisi Dlaeftsatekkalledrı Adana Ziraat Mühen disleri Odası Şube Başkanı Semih Karademir, 2016 Ekim’de Başbakan Binali Yıldırım tarafından açıklanan ‘Milli Tarım’ projesindeki mazot desteğinin tam anlamıyla verilmediğini söyledi. Projeye göre havza bazlı destekleme yapılacağını belirten Karademir, “18 Ağustos 2017’de Bakanlar Kurulu’nca açıklanan tarımsal desteklemelerde mazot desteğinin yarısını karşılamadığı ortaya çıkmıştır. Bir dönüm pamuk için gereken mazot miktarı 21 litredir. Açıklanan desteğe göre bunun 10.5 litresi devlet tarafından ödenmeliydi. Ama ödenmedi” ifadesini kullandı. Fındıkta kan kaybı Dünya fındık talebinin yüzde 70’ini karşılayan Türkiye ihracatında kan kaybediyor. 20162017 sezonunda ihracatta ton bazında yüzde 5, dolar bazında yüzde 17’nin üzerinde düşüş var. Pazardaki en büyük ihracatçı firma Oltan Gıda’yı satın alan şekerleme ve çikolata üreticisi Ferrero Türkiye’de başlattığı Değerli Tarım projesinin ana amacı, üretimde kalite ve verimliliği arttırarak dünya fındık piyasasında Türkiye’yi daha rekabetçi hale getirmek. Ferrero Fındık, yaklaşık 5 yıldır tanıttığı Ferrero Değerli Tarım uygulamaları sayesinde kaliteyi ve verimliliği arttırdığını, bu yıl bu uygulamaları kullanan bahçelerde fındık kalitesinde düzelme ve üretimde yüzde 50’ye varan artış gözlemlendiğini açıkladı. Uygulama kapsamında Ferrero ekibi, 2017 başından beri 40 bin bahçe ziyareti yaparak 16 bin 900 çiftçiye ulaştı. 100’e yakın bahçe organizasyonu ile 8 bin çiftçiye geleneksel gübreleme, budama, ilaçlama, kurutma ve hasat süreçleri gibi modern tarım uygulamalarını tanıttı. Uygulama ekibinde 55 ziraat mühendisi ve 20 sosyal uzman yer alıyor. Verimlilik düşük Ferrero Fındık Genel Müdürü Stefano Gagliasso, Türkiye’nin dünya fındık üretiminde açık ara birinci sırada olduğuna dikkat çekerek, “Ancak dekar başına üretim miktarı açısından Türkiye’nin verimliliğinin diğer ülkelerle kıyaslandığında düşük olduğunu görüyoruz. Türkiye dekar başına 80 kilo ürün alırken bu İtalya’da 200 kilo. Dekar başına verimi ile kaliteyi arttırmalıyız, bu amaçla fındık uzmanı ziraat mühendisleri yetiştiriyoruz” dedi. l Ekonomi Servisi 600 bin düğüne 40 milyar TL Yılda 600 bin düğün yapılıyor, düğün pazarı 40 milyar, gelinlik pazarı 1.5 milyar TL’yi buluyor. Amerikan gelinlik ve abiye markası Oleg Cassini’nin Üst Yöneticisi (CEO) Jeff Zelenko, “Türkiye için düğün kültürel olarak çok önemli bir konsept. Genç nüfus sayesinde her yıl yapılan evlilik sayısı çok yüksek. Bugün düğünler toplamda 30 milyar TL’lik bir pazar oluşturuyor. Kına ve nişanlar da eklendiğinde rakam 40 milyar TL’ye çıkıyor. Bu dev sektörün ortalama 1,5 milyar TL’lik kısmını ise gelinlik satışı oluşturuyor. Biz bu pazarın daha da büyüyeceğini öngörüyoruz” dedi. Oleg Cassini, eylül ayı itibarıyla ülkede toplam 19 mağazaya ulaşacak. l Ekonomi Servisi Petkim’e vergi cezası geldi Petkim’e 165 milyon TL vergi cezası tebliğ edildi. Petkim, 2014 yılındaki PyGas kullanımlarından 66 milyon TL Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) ve 99 milyon TL vergi ziyaı cezası çıkarıldığını açıkladı. Petkim’den Kamuoyu Aydınlatma Platformu’na yapılan açıklamaya göre, bu aşamada vergi cezasının ödenmesinin söz konusu olmadığını, şirketin bu cezayı yargıya taşıyacağını ve tüm yasal hakların kullanılacağı belirtildi. l Ekonomi Servisi Baymak 2 bin markalı evde Baymak Üst Yöneticisi (CEO) Ender Çolak, gelişen bayi ve servis altyapısı ile Türkiye’nin her yerinde ulaşılabilir konumda olduklarını belirterek, “Geniş ürün gamı ve güçlü lojistik yapımızla bugün artık 2 bine yakın markalı konut projesinde Baymak markası tercih ediliyor” dedi. Eylül ayı ile birlikte ısıtma sezonunun başlayacağına dikkat çeken Ender Çolak, bu sezonda özellikle yoğuşmalı kombi satışlarında rekor büyüme beklediklerini kaydetti. Çolak, Baymak’ın satışlarının yüzde 40’ını kombinin oluşturduğunu anlattı. l Ekonomi Servisi Türkiye 33 milyon ton ham çelik üretimiyle dünyanın sekizinci büyük çelik üreticisi konumunda bulunuyor. ABD pazarı tehlikede ABD’ye nisanda 261 bin ton olan çelik ihracatı mayısta 240 bin tona, haziranda 147 bin tona, temmuzda 114 bin tona indi. Türkiye’nin toplam ihracatının yüzde 7’sini oluşturan çelik sektörü, çeşitli ülkelerde maruz kaldığı antidamping soruşturmaları nedeniyle ihracat kayıpları yaşarken; sektörün en büyük ihracat pazarı konumundaki ABD’nin çelik ithalatına sınırlama getirme girişimleri Türk ihracatçılarını daha da zora sokabilir. İthalata sınırlamanın gündeme gelmesinin ardından oluşan belirsizlik nede niyle nisan ayından bu yana ABD’ye çelik ihracatında sürekli bir düşüş gözlendiğini belirten Çelik İhracatçıları Birliği (ÇİB) Başkanı Namık Ekinci’ye göre, Türkiye bu ülkeye yıllık 1 milyar doların üzerindeki ihracatını kaybetme tehlikesi ile karşı karşıya kalabilir. Reuters’in haberine göre ABD Başkanı Donald Trump, nisanda çelik ithalatının Amerikan ulusal güvenliğini tehlikeye atıp atmadığı konusunda bir inceleme başlatmıştı. Sektör incelemesinin yapılmasına izin veren ‘Section 232’ adlı yasaya göre, ulusal güvenliği tehdit etmesi halinde ithalata vergi veya kota getirilebiliyor. ABD’ye nisanda 261 bin ton olarak gerçekleşen çelik ihracatı mayısta 240 bin tona, haziranda 147 bin tona, temmuzda ise 114 bin tona geriledi. l Ekonomi Servisi BAYRAMDA 200 milyonluk deri İstanbul Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birli Bu bayramda yaklaşık 2 milyon civarında büyükbaş, 3 ği (İDMİB) Başkanı Mustafa milyonun üzerinde küçük Şenocak, bayramda kesi baş hayvanın kesileceğini an len her bir hayvanın derisi latan Şenocak, “İthalatımı Mustafa Şenocak nin sektör için önemli oldu zı minimum seviyeye indirğunu belirterek, “Bu yıl kur mek ve böylece ülke eko ban derilerinin doğru kesil nomisine de katkı sağlaya mesi ve saklanmasıyla, ih bilmek için kesimlerin doğ tiyacımızın yüzde 30 civa ru yapılmasına ve kesimden rında bir kısmını kurban de sonraki 24 saat içinde tuzla rilerinden karşılayacağız, ma yapılarak derilerin uygun bu da yaklaşık 200 milyon koşullarda saklanmasına özen TL’lik bir ekonomik değere gösterilmeli” diye konuştu. tekabül ediyor” dedi. l Ekonomi Servisi Kurbanın fiyatı arttı, satış yok Kayseri Ticaret Borsası Başkanı Şaban Ünlü, yem fiyatlarının pahalı olduğunu, kurbanlıklarda geçen yıla göre bu nedenle yüzde 30’luk bir artış olduğunu söyledi. Ünlü, vatandaşların kulağında küpe bulunmayan hayvanları kurbanlık olarak almama sını istedi. Küçükbaş hayvanlıkların canlı kilosunun 1820, büyükbaş hayvanların ise 1819 TL’den satıldığını söyleyen Ünlü, yem fiyatlarının kurbanlıklara yüzde 4045 oranında yansıdığını belirterek, “Ortalama bir koyun 800 ile bin 100 TL arasında, büyük başta hisse fiyatları ortalama olarak bin 500 TL’den başlıyor” dedi. Diyarbakır’da, yaklaşan Kurban Bayramı öncesi Hayvan Borsası’nda alıcı bekleyen besiciler, istedikleri satışı yapamadıklarını söyledi. l Ekonomi Servisi 2019 seçimleri adil ve eşit mi geçecek? Önce “kitabın ortasından” iki soru: 2019 seçimlerinin adil ve eşit yapılacağına inanıyor musunuz? Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) güveniyor musunuz? İki soruya cevabınız “hayır” ise otoriter tek adam rejiminin oylandığı referandum günü, ne olduğunu da hatırlıyorsunuz demektir. YSK, 16 Nisan’da hepimizin hayatlarına, çocuklarımızın geleceğine doğrudan etki eden bir karar aldı. Seçimlerin adil, eşit güvenli gerçekleştirilmesinin yegâne sorumlusu olan bu anayasal kurum “mühürsüz pusulaların geçerli olduğunu” duyurdu. “Duyuru” diye özellikle altını çiziyorum. Karar alındı denilmesine rağmen, ortada karar falan yoktu çünkü. Karar arkadan geldi. Oylarına sahip çıkmak için her türlü önlemi aldığını düşünen kişi ve kurumların hiç beklemediği bir durumdu bu. Sandıkların kapanmasına iki üç saat kala, mühürsüz oyların geçerli sayılması kimin aklına gelebilirdi ki? İşte bu kanuna aykırılık soğukkanlılıkla işlendi. YSK mühürsüz oyları geçerli sayarak, otoriter tek adamlığı getiren halkoylamasını şaibeli kılmış olmadı sadece. Kurumsal olarak da kendisini imha etti. Bugün YSK, güvenilir bir kurum olmanın çok uzağında. Temel nedeni, 16 Nisan’da “hayır” oylarının önde çıkacağının görüldüğü saatlerde, sonucu tersine çevirecek bu kararı alması için müdahale edildiğinin düşünülmesidir. Kimsenin çıkarıp belgesini koyamadığı, ancak “hayır” diyen 24 milyona yakın yurttaşa hâkim bir kanaatten söz ediyoruz. YSK’ye dair bu kanaatte, o karara “evet” demiş mevcut Kurul kompozisyonunun birinci derecede önem taşıdığı kuşkusuzdur. Başka bir anlatımla, mevcut komposizyon görev başında olduğu sürece yapılacak hiçbir seçimin, adil, eşit ve güvenilir geçmeyeceği yönündeki inancın yaygın bir karşılığı bulunmaktadır. Bu kadar hatırlatmayı yaptım. Çünkü sanki parlamenter bir rejim altında yaşıyormuşuz, OHAL yokmuş, güçler ayrılığı düzgün çalışıyor gibi 2019 seçimlerinin alt ihtimaller üzerinden ferahfeza makamında tartışılmasını tuhaf buluyordum. Bu tuhaflık hissinde yalnız olmadığımı Adalet Kurultayı’ndaki çalıştaylarda fark ettim. Çalıştaylarda belirlenen konularda, o alanın uzman ve emek vermiş kişilerini bir araya getirip özgür bir tartışma zemini amaçlanmış. Biri katılımcı (İhale, Teşvik ve İzinlerde Adalet) diğeri izleyici olarak yer aldığım iki çalıştayda bu amacın gerçekleştiği söylenebilir. 2019’a normal olmayan koşullar ve OHAL altında gittiğimizin farkında olunması ve bu dönemin karakterine uygun talep ve önceliklere odaklanmanın zorunlu olduğu işte bu çalıştayda tartışıldı. İzmir milletvekili Murat Bakan’ın yönettiği “Siyasi Parti ve Seçim Sistemleri” başlıklı çalıştaya davet edilen akademisyenler; Murat Sevinç, Fatih Yaşlı, Burak Cop, Faruk Şen, Tanju Tosun, Kürşad Soylu işte bu ve seçimlerin güvenliğini ilgilendiren diğer birkaç başlıkta, dikkat çekici ve yaşamsal önem taşıyan görüşler paylaştı. Muhatabı, bütün muhalefet cephesi diye nitelenebilecek aktörler olan bu öneri ve değerlendirmelerin birkaçı şöyle: Öncelikle OHAL’in sona erdirilmesine yönelik kampanya, OHAL KHK’lerinin iptali, YSK yapısında hukuki reform, eşit, adil bir seçimin koşulları sağlanamazsa seçimi boykot. (Bu listenin şüphesiz gerisi var.) Bu çalıştayda; seçimlerde adalet, eşitlik ve güvenliğin sağlanmadığı ortamda, sandığa gitme oranında dramatik düşüş yaşanma ihtimali de konuşuldu. Evet, yakın gelecekte bir seçim gerçeği mevcut. İçinde bulunduğumuz iklimde, önceliğin 2019’da yarışacak adayları çıkarmaya mı yoksa, bu seçimin gerçekleşeceği şu an son derece kaygan ve riskli görünen zemini sağlamlaştırmaya mı verilmesi gerektiğinin cevabı ise ortada. KISA... KISA.... n Rus’nın büyümesi yavaşladı Rus ekonomisindeki büyüme temmuz ayında bir önceki aya kıyasla 1.4 puan azalarak yüzde 2.9’dan yüzde 1.5’e geriledi. Rusya Ekonomi Bakanlığı’na göre, büyümedeki yavaşlamanın ana nedeni, tarım, sanayi ve ticaretteki azalma gösterildi. n Fitch’den Katar’a not indirimi Fitch Katar’ın kredi notunu AA’dan AA’ye düşürdü, görünümü negatif olarak belirtildi. Kuruluş, krizin yakın zamanda çözülecek gibi gözükmediğinin de dile getirdi. C MY B