Katalog

Beyaz eşya satışı arttı DOLAR Şubatın ilk haftasında başlayan yüzde 10’luk KDV indiriminin EKONOMİ deetkisiylebeyazeşyasatışları, 3.4830 temmuzda yıllık yüzde 25 arttı. 1.3 kuruş AVRO 4.1070 1.9 kuruş FAİZ 11.67 0.04 puan 8 [email protected] TASARIM: SERPİL ÜNAY Ucuzcu raftan çekilse enflasyon üçe katlanır Hayat pahalılığı yurttaşı daha fazla ucuz ürünlere yöneltmeye başladı. Marketlerin diğer markalara göre daha ucuz olan özel markaları 25 milyar liralık satış hacmine ulaştı Market zincirlerinin özel markalı ürünleri olarak bilinen ve markalılara göre daha ucuz olan Private Label (PL) baş ta gıda, temizlik ve kozme tik ürünleri nin satış hacmi 25 milyar TL’ye ulaştı. BİM baş ta olmak üzere ŞEHRİBAN KIRAÇ A101, Migros, Şok ve CarrefourSA bu alan daki ürünlerini her geçen gün artırıyor. Özel Markalı Ürün ler Sanayicileri ve Tedarikçile ri Derneği (PLAT) Yönetim Ku rulu Başkanı İmer Özer, zin cir marketlerin kendi marka ları ile ürettirdikleri bu ürün lerin toplam satışların yüzde 19’unu oluşturduğunu söyle di. Özer, “Market zincirlerinde sadece markalı ürünler olsa ve özel markalı ürünleri pazardan çekerseniz 15 gün içinde enflasyon 3 katına çıkar. Bugün artık piyasada fiyatın belirleyicisi özellikle indirim marketleri olarak bildiğimiz discount markalar” diye konuştu. Temizlik ürünlerinde KDV oranının yüzde 18 olmasının tüketiciyi olumsuz etkilediğini belirten Özer, “Temizlik lüks olarak görülmemeli” dedi. Özer, 2016’da market cirolarının 70 milyar TL’ye ulaştığını anlatarak, burada mağaza sayısı ve satışlar açısından en büyük payın indirim marketlerinde olduğunu, en büyük oyuncu olan BİM’in satışlarının yüzde 80’inin kendi markalarından geldiğini aktardı. Başta gıda olmak üzere artık tüm fiyatları en büyük oyuncunun belirlediğini ve PL ürünlerin fiyatları aşağı çektiğini kaydeden Özer, “23 yıl içinde Türkiye’de pazar 50 milyar TL’ye denk gelecek ve hızlı büyüme ile fiyatlardan dolayı tüketiciler memnun olacak” dedi. Nefes alamıyoruz İmer Özer, sektörde yaklaşık 300 üreticinin bulunduğuna işaret ederek, geçen yıla oranla maliyetlerinin yüzde 16 arttığını, bunun raflara yansımasının ise yüzde 3 olduğunu anlatan Özer, markaların da PL ürünlerden daha az kâr ettiğini söyledi. Üreticilerdeki kâr marjlarının yüzde 5’e kadar gerilediğini belirten Özer, üreticiler olarak bir sınıra geldiklerini ve artık nefes almanın mümkün olmadığını dile getirdi. Hedef yurtdışı PLAT Başkan Yardımcısı Hakan Hatipoğlu, Türkiye’de yak laşık 300 PL ürün üreticisi bulunduğunu, özellikle döviz kurlarındaki hareketliliğin ardından para kazanmanın daha da zorlaştığını ve sektörün mutsuz olduğunu belirterek, Uluslararası marketlerin PL’lerine göz diktik. En azından biz de dövizle kâr edelim. İçimizdeki tüm üreticileri sertifikalandırmak için çalışıyoruz. Uluslararası ucuzcu marketler Aldi, Lidel hedefimiz. Dövize dönüp nefes almak istiyoruz. Denizde yüzme konusunda iyiyiz okyanusa açılmak istiyoruz” dedi. İmer Özer PL ürünler neden ucuz? Private label (özel markalı) ürünler aynı kalitedeki bir ürünü veya hizmetler topluluğunu, daha ekonomik ve rekabetçi bir fiyata satın alabilme imkânını sunar. PL üreticilerinin pazarlama, reklam, raf alanı, dağıtım ücreti ve pazarlama gibi giderleri olmadığı için ürünün fiyatı markalı ürünlere kıyasla daha uygun fiyatlıdır. PL ürünlerin reklam ve tutundurma maliyetlerini düşük tutan perakendeciler, tasarrufları düşük fiyat olarak tüketicilere yansıtır. Oda fiyatları geçen yılın altında Ayakkabının payı arttı Ayakkabı sektörü ihracatta ciddi artış gösterdi. Geçen yıl 708 milyon 43 bin dolarlık ihracat rakamıyla Türkiye’nin deri ve deri ürünleri ihracatının yüzde 51’ini tek başına yapan sektör, bu yılı yedi aylık döneminde de 470 milyon dolarlık dışsatım yaptı. Ayakkabının toplam ihracatındaki payı yüzde 55’e yükseldi. Türk deri sektörü 2017 OcakTemmuz’da, geçen yılın aynı dönemine göre ihracatını yüzde 7 artırarak 802 milyon dolardan, 858 milyon dolara ulaştı. İlk sıradakı ayakkabı ihracatını; 152 milyon dolar ile deri postlar, 130 milyon dolar ile deri konfeksiyon ve 105 milyon dolar ile saraciye ürünleri izledi. l Ekonomi Servisi Golf’ten satış için ilk adım Yıldız Holding iştiraklerinden Golf Dondurma’nın satışı için yetkilendirme yapıldığı belirtildi. Konuya yakın iki kaynağın Bloomberg’e verdiği bilgiye göre Türkiye’nin ikinci büyük dondurma markası Golf’ün tamamının ya da çoğunluk hissesinin satılması için bir yatırım bankası ile anlaşma sağlandı. Bir kaynak, şirketin sahiplerinin Ünlü&Co. ile anlaştığını açıkladı. Ortadoğu ve Avrupa’dan stratejik yatırımcılar ile Japonya’dan bir yatırımcının Golf ile ilgilendiği, satışın yıl sonuna kadar tamamlanacağı belirtildi. l Ekonomi Servisi ABC Kimya Alman Sika’nın Türkiye’de de faaliyet gösteren Alman yapı kimyasalları şirketi Sika, Türkiye’de yeni bir satın alma yaptı. Alman yapı kimyasalları şirketi Sika Group, İstanbul merkezli macun ve mastik üreticisi ABC Kimya’yı aldığını duyurdu. Anlaşma ile ilgili herhangi bir rakam paylaşılmadı. Şirketin internet sitesinde yapılan açıklamada bu satın almayla Sika’nın Ortadoğu ve Afrika pazarındaki üretim ve dağıtım operasyonlarının etkinliğinin artacağı belirtildi. l Ekonomi Servisi İstanbul’da temmuzda oda bedeli ortalama 83.2 Avro iken bu rakam Paris’te 253, Avrupa ortalaması 116 Avro. Rakipler 23 kat pahalı İstanbul’da turizmde gelir kaybı sürüyor. İki yıl öncesine kadar fiyatta Paris, Londra, Barselona gibi şehirlerle yarışan ve konaklama fiyatı beş yıldızlı otellerde ortalama 200 Avro’yu bulan İstanbul’da gelir kaybı sürüyor. Dünya çapında araştırma ve veri analiz şirketi STR Global’in Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB) için yaptığı araştırmaya göre, bu yıl temmuzda İstanbul’da doluluklar, geçen temmuza göre yüzde 97 artarak yüzde 72.4 oldu. Ancak bu doluluk İstanbul’un Avrupa’daki rakiplerine göre yarı yarıya, hatta üçte iki daha ucuz fiyatlarla oldu. TÜROB Başkanı Timur Bayındır, “2017 gelirlerinde, 2016 gibi stresli bir yıla oranla dahi düşüş kaydedilmesi; kaynak pazarlardaki daralma, kongre ve iş turizmindeki kayıplar, piyasa şartlarındaki durumun kötüye kullanılması, artmaya devam eden yatak arzı gibi nedenlere yorulabilir” dedi. l Ekonomi Servisi Fitch’ten bankalara uyarı Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch’e göre Türk bankalar yatırımcı duyarlılığı dalgalanmalarında yeniden finansman risklerine maruz kalabilir ‘Eski dost’ mutlu Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, bankaların dış fonlamaya aşırı bağımlılıktan kaynaklanan risklerine dikkat çekti. Fitch, kredi/mevduat oranının ilk 6 ay sonunda yüze 126 ile “ıs rarlı şekilde yüksek” seyrettiğine dikkat çekti ve dış fonlamaya aşı rı bağımlılıktan kaynaklandığını belirttiği bu durum için, “Türkiye ülke riskleri karşısında yaşanabi lecek yatırımcı duyarlılığı dalga lanmaları durumunda, bankaları önemli yeniden finansman riskle rine maruz bırakmaktadır” dedi. Fitch’e göre bankaların piya sa erişimi ve döviz likiditesi uy gun seviyelerde ancak piyasa nın uzun süreli bir kapanma ya şaması durumunda döviz likidi tesi baskı altına girebilir. HAKAN DİRİK 86.İzmir Enternasyonal Fuarı’nın partner ülkesi Rusya, fuardaki ticari, sosyal ve kültürel etkileşimlerden hoşnut. İEF’ye ilk kez 1934 yılında “Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği” adı altında katılan Rusya Federasyonu toplamda 62 kez bu organizasyonda yer aldı. Kültürpark’ta son yılların en büyük partner ülke katılımını gerçekleştiren, başta ‘enerji’ olmak üzere, ‘tarım’, ‘me Rusya heyetiyle 350 milyon dolarlık iş konuşuldu. tal makine’ ve ‘turizm’ sektörlerindeki firmalarıyla yer alan Rusya Federasyonu’nun katılımı, her iki ülkenin ticari, ekonomik, sosyal ve kültürel ilişkilerinin sonraki yıllarda daha da gelişmesi için zemin hazırladı. Enerji, Sanayi ve Ticaret ile Ekonomi Kalkınma bakanları düzeyinde heyetle fuarda yer alan Rusya’nın kayıtlarına fuarın yalnızca ilk iki gününde Rus şirketlerle Türkler arasında 350 milyon dolarlık sözleşme masaya kondu. Moskova Kongre ve Sergi Merkezi Denetleme Kurulu Başkanı Andrew Zhukovsky, “Yapılan anlaşmalar, iki ülkenin birbiriyle ilişkilerini geliştirmesinde güçlü ve etkili bir araç” diye konuştu. Rusya Federasyonu Basın Organizasyonu Yöneticisi Elena İvkina, Türkiye ile Rusya arasındaki zor günlerin geride kaldığını kaydederek “Rusya ve Türkiye olarak işbirliğini artırırsak, bu tek kutuplu dünyaya ciddi bir yanıt verebiliriz” dedi. l İZMİR Kırılganlık var Fitch, Türk bankaların varlık kalitesinde erozyona karşı kırılgan olduklarını ifade etti. Bu durum Fitch’in yakın izlemedeki ve yapılandırılmış kredilerdeki tahminlerinden kaynaklanıyor. Fitch, TL likiditesinin daha sıkı olması ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) fonlaması ile yabancı para takas işlemlerindeki daha yüksek maliyetler nedeniyle finansman maliyetleri yükselmiş olsa da 2017 için kredi büyümesinin yüzde 20’ye ulaşmasını bekliyor ve bunun da banka kârlarını artıracağı görüşünde. l Ekonomi Servisi BORSA ALTIN CUMHURİYET ALTIN 24 AYAR 109.153 201 puan 971.20 3.4 lira 144.31 48 kuruş Cuma 25 Ağustos 2017 Gerçek maaş zammı yüzde 5.82’dir Memur maaşlarında artış oranları, iki yıllık toplusözleşmeler ve altışar aylık oranlarla belirleniyor malum. Aslında ekran başında izleyen memurlar heyecanlanmıştı. Ne var ki, “uzlaşma”sı; MemurSen Genel Başkanı Ali Yalçın’ın, “Altına imza atılabilir bulmuyoruz. Masaya gelmesi gereken 45 puan daha var” dediği oranın sadece binde 5 üzerinde sağlandı. Evet binde 5. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile MemurSen’in anlaştığı metne göre, 5 milyon kişinin üzerinde memur ve emeklisini doğrudan ilgilendiren artış oranı, 2018’in ilk altı ayında yüzde 4, ikinci altı ayında da yüzde 3.5 olacak. (Altına imza atılabillir bulunmayan oran ise 3.5 artı 3.5’ti!) HHH Ülkenin dört bir yanındaki memurlar, sabah akşam sanki talep ediyormuş gibi hac farizasına dönük 20 günlük ücretsiz izin ile binlerce kamu kuruluş yemekhanesinde sanki her gün domuz eti menüsü (!) veriliyor gibi sunulan helal sertifikalı ürünler, “kazanım” hanesinde gururla duyurulurken, bazıları kitlesel ikna rolünü üstlenmişti çoktan: “Toplamda yüzde 7.5 zam yapıldı.” Bu yazı da, gözümüzün içine baka baka aptal yerine konulmaya itiraz diye yazılıyor. Hayır, memur maaşlarına 2018 yılında yapılacak zam yüzde 7.5 değildir. Gelecek sene memur maaşlarına yapılacak yıllık ortalama artış oranı yüzde 5.82’dir. HHH Bu köşeyi, dört işlemli çarpım tablosuna dönüştürmenin âlemi yoktur. Ama örnekle açmakta yarar büyük. Eli ve aklı dört işleme yatkın herkes, ilk altı ay yapılacak yüzde 4 ile, ikinci altı ay için yapılacak yüzde 3.5 zammın; 2018 yılı boyunca maaşlara yüzde 7.5 zam olarak yansımayacağını hesaplayıp görebilir. Örneğin: 2500 TL maaş üzerinden gidelim. Hiç zam yapılmasa, yıllık maaş 30 bin TL. İlk altı aya yüzde 4 uygulandığında=15 bin 600 Aylık zamlı maaş =2600 TL İkinci altı aya da (ilk altı ayda bulduğumuz) 15 bin 600 TL üzerinden, uzlaşılan yüzde 3.5 uygulandığında. Altı aylık zamlı maaş= 16 bin 146 TL Aylık zamlı maaş = 2.691 TL İki altı ayın zamlı genel toplamı=31 bin 746 TL. Bu rakamın, zamsız yıllık maaş toplamı olan 30 bin TL’ye artış oranı=Yüzde 5.82. Aradaki fark 1746 TL. Evet bütün bu gürültü, müzakere, görüşmenin 2500 TL maaşlı memur açısından bir yıllık yansıması, bir asgari ücret kadar. Bu hesap yıllık ortalama artış sadece. (Vergi dilimleri etkisi, enflasyon farkı dahil değil.) Bütçe müteahhide akarken Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, imzalar atıldıktan sonra “Ekonomik dengemiz ve istikrarımız bizim için önemliydi. Hükümetimiz mali imkânlarını sonuna kadar kullanarak artış oranını güçlü bir şekilde gerçekleştirmiştir” dedi. MemurSen Genel Başkanı da bu uzlaşıyla, 2018 bütçesinden memurlara 11.5 milyar TL aktarılacağını söyledi.. Bu vesileyle bu yıl, AKP iktidarının şu ana kadar 70 civarındaki davetli ihale ile sayıları 70’in de altındaki müteahhitlere “verdiği” kamu ihalelerinin tutarını paylaşalım: 13.2 milyar TL. (listesi elimde.) Bir yanda 5.1 milyon memur ve emeklisine 11.5 milyar, diğer yanda 70 civarındaki müteahhitlik firmasına 13.2 milyar TL. Bu kıyaslamaya bakıp müteahhitlerin yol, baraj yaptığını söyleyen olursa, biz buradan şu soruyu sorarız: Ekonomik denge ve istikrar nasıl daha iyi korunur? Memur maaşlarına, yılda topu topu bir asgari ücret kadar zam vererek mi yoksa doğru düzgün rekabet içinde ihale yaparak, seçilmiş müteahhitlere bütçeden ölçüsüz kaynaklar aktarmayarak mı? Şişecam’dan yeni yatırım Yenişehir, Eskişehir ve Mersin’de yeni fırın yatırımları planladıklarını belirten Şişecam Genel Müdürü Kırman, Avrupa’daki etkinliklerini artırmak için değerlendirmelerde bulunduklarını söyledi. Mevcut üretim faaliyetlerinin bulunduğu İtalya ve Hindistan’da kapasite artışına gidebileceklerinin sinyalini veren Kırman, Paşabahçe’nin halka arzı içinse bir süre beklemede kalacaklarını söyledi. “Yenişehir’deki cam ambalaj fabrikamızda bir fırının kapasitesini artırıp modernize etme planlarımız, endüstri 4.0 bağlantılı hedeflerimiz var” diye konuşan Kırman, “Yüzde 25 artışla 500 ton/güne gelmeyi planlıyoruz. Böylece Yenişehir cam ambalaj kapasitemiz bin 700 ton/gün’lere gelecek” dedi. l Ekonomi Servisi C MY B