23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 25 Ağustos 2017 EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY TASARIM: EMİNE BİLGET haber 3 310/1 7 0 350/2 5 0 260/1 9 0 290/2 0 0 290/1 7 0 280/1 5 0 280/1 2 0 290/1 2 0 400/2 2 0 380/2 4 0 290/1 7 0 310/2 2 0 230/1 4 0 360/2 6 0 230/1 2 0 180/1 1 0 270/1 4 0 350/2 3 0 220/1 4 0 320/1 8 0 250/1 7 0 340/2 6 0 TARİHTE BUGÜN 1925: Mustafa Kemal, İnebolu Türkocağı’nda ünlü şapka nutkunu verdi. Şapka yasası 25 Kasım 1925’te kabul edildi. 2001: İşadamı Üzeyir Garih, Eyüp Mezarlığı’nda bıçaklanarak öldürüldü. Yeşil Bursa’da pembe tutmadı O vagonlara kadınerkek birlikte binilerek tepki gösteriliyor LEVENT GENCELLİ Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı AKP’li Recep Altepe’nin talimatıyla geçen haziranda belediye şirketlerinden Bursa Ulaşım A.Ş’nin (BURULAŞ) istasyonlara “Bayan yolcularımıza öncelikli vagon!” yazan levhalar asarak başlattığı kadınlara ayrı vagon uygulaması tutmadı. Bursalılar, kadınerkek ayrımcılığını körükleyen uygulamaya tepki olarak belediyenin sadece kadınların binmesi için ayırdığı son vagonlara kadın erkek binmeye devam ediyor. Ortaçağ zihniyeti CHP Bursa milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlu, “Ortaçağ zihniyeti” olarak nitelendirdiği uygulamanın Bursalılar tarafından reddedildiğini belirterek, “İktidar her ne kadar toplumu farklılıklar üzerinden ayrıştırmaya çalışsa da milletimiz bu ortaçağ zihniyetini çoktan aşmış durumda. Kadını erkeği, yaşlısı genci, Türkü, Kürdü, Alevisi, Sünnisi böyle kutuplaştırıcı anlayışlarla iç içe yaşamak istemiyor. Genel ve yerel iktidarların iyi niyetten yoksun bu uygulamaları bu ne Kadın erkek ayrımcılığını körükleyen uygulama ilgi görmedi. denle karşılık bulmuyor. Uygulamaya halkımızın gösterdiği tepki, bu girişimin ters tepmesine neden olmuştur. Kadınlar pembe vagonlara binmediği gibi erkekler binerek bu durumu protesto etmiştir. Kadına ayrıcalık onları toplumdan soyutlayarak değil, eşit hale getirilerek sağlanır” dedi. ‘Başaramadılar’ Bursa Barosu Kadın Hakları Komisyonu Başkanı Nazlı Ceren Şendoğan da sadece kadınların binmesi için yönlendirme yapılan vagonlara da özellikle kadınlı erkekli binildiğini söyledi. Şendoğan, “Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin siyasi nedenlerin yanı sıra ulaşım yatırımı eksikliğini yani yetersizlik nedeniyle vagonlarda sıkışık yolculuğun üstünü kapatmak için de başlattığı girişim tutmadı. Anlamsız bir uygulamaydı tutmasının imkânı da yoktu. Bursa’daki istasyonlarda yarım saat dursanız, vagonların kadınlı erkekli kullanıldığını görürsünüz” diye konuştu. l BURSA ‘Kadın vagonu’ İngiltere’de tartışma yarattı İngiltere’de İşçi Partisi’nin kıdemli siyasetçilerinden Chris Williamson’un trenlerde kadınlara özel vagon önerisi tartışmalara yol açtı. Kadınların tacizden korunması için bu öneriyi getirdiğini ileri süren Williamson, kendi partisinin üyeleri tarafından kadına karşı şiddeti normalleştirme ve ayrımcılığı savunmakla suçlandı. Birmingham Yardley milletvekili Jess Philips, “Feminizmi Suudi Arabistan’dan öğrenmeye çalışıyorsan yanlış yoldasın” ifadelerini kullandı. BBC Türkçe’deki habere göre parlamentodaki Eşitlik ve Kadın Komitesi üyesi olan Philips, Twitter’da “Kimin hangi vagonda seyahat edebileceğine karar vermek yerine tüm vagonları herkes için güvenli kılabilir miyiz” dedi. l Haber Merkezi Dayak ve tacizde ‘OHAL’ Baro ve İHD’nin kadın komisyonları OHAL’in kaldırılmasını istedi kGıüyanfdeetmiönzgilükrmlüağdüdeysdiü İlk oturumunu yapan İstanbul Kadın Meclisi’nde ‘kadınlar olarak sokakta olmalıyız’ mesajı paylaşılarak ‘Geç bile kaldık’ denildi. Kadınlar mecliste sorunlarını paylaştı MAHMUT ORAL Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Komisyonu ile İHD Diyarbakır Kadın Hakları Komisyonu, OHAL döneminde kadınlara yönelik artan hak ihlallerine ilişkin Baro Adli Hizmet Binası’nda basın toplantısı düzenledi. İHD Kadın Hakları Komisyonu Üyesi Hatice Demir, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası ilan edilen OHAL ile toplumsal alanda kadınların günlük yaşamının her anına müdahale edildiğini, kadınların yıllarca verdikleri mücadele ile kazandıkları haklarını ellerinden alan, kadınları sosyal, siyasal, kültürel, haklar ve şiddetle mücadele bakımından gerileten bir boyuta gelindiğini söyledi. Son dönemde kadınlara yönelik şiddet ve taciz olaylarına dikkat çeken Demir, “Şort ve tayt giydiği için, gece sokakta olduğu için, hamile iken parkta spor yaptığı için, toplu taşıma araçlarında seyahat ettiği için kadınlar her gün ya erkeklerin ya da kamu gücünü kullanan kolluk görevlilerinin saldırı, tehdit ve tacizlerine maruz kalmaktadırlar” dedi. Fırsata çevrildi... OHAL koşullarının fırsata çevirilerek her türlü muhalefetin susturulduğunu, kadınların itirazlarına rağmen muhafazakâr tekçi cinsiyetçi militarist aklın ürünü olan yasalar eliyle kadınların haklarının geri alınmak istendiği anlatan Demir, “Hukukun olağan kurallarıyla işlemediği OHAL koşulları her türlü hak ve özgürlüğü sınırlamakta ve kadınların yaşamına müdahaleyi kolaylaştırmaktadır” diye konuştu. l DİYARBAKIR “Kıyafetime Karışma” sloganıyla bir araya gelen kadınların oluşturduğu İstanbul Kadın Meclisi önceki gün ilk toplantısını yaptı. Taksim’deki Makine Mühendisleri Odası’nda yapılan toplantıda, kıyafet özgürlüğü, müftünün nikâh kıyma yetkisi, pembe ulaşım araçları ve kadına şiddet konuları ele alındı. Meclis üyelerinden Dilber Sünnetçioğlu, “Kadınlar olarak isyandayız. Birlikte mücadele etme imkânımız var. Unutmayalım kadınlar dünyanın yarısıdır. Meclis olarak hiçbir kadını yalnız bırakmayacağız. Birimizin ayağı taşa değse bütün kadınlar olarak oraya gidece ğiz” dedi. Pembe otobüsleri erkekle rin de şikâyet etmesi gerektiğini vurgulayan Sünnetçioğlu, “Onlara da sapık muamelesi yapılıyor” diye konuştu. Hatice Özgün de “Sarıyer gönüllüsü olarak çalışıyorum. Kadınlar olarak sokaklarda olmalıyız, geç bile kaldık” dedi. Fidan Ataselim ise “Kıyafetime karışma eylemiyle bir araya geldik. Maçka kadın buluşması, İstanbul Kadın Meclisi’nin kuruluyor olması birçok alanda kadınlar açısından umut uyandırdı. Kadınlar olarak şiddete karşı kendi kararlarımızı alıp kendimiz uygulayacağız” diye konuştu. l İSTANBUL / Cumhuriyet GÜMÜsLÜK ARıON BEACH +90 (252) 388 63 33 +90 (532) 374 63 73 www.arionbeachgumusluk.com Yarın artık dündür! 1980’lerin ortasında Cambridge Üniversitesi’nden dok Bugün bırakın her evi, her “elde” televizyonu, radyoyu, gazeteyi içine alacak vaziyette tora için Türkiye’ye gelmiş bir telefon var. bir antropoloji öğrencisini HHH Ankara’da gezdirirken Alevi bir Dün Cumhuriyet’te Figen arkadaşın evine uğramıştık. Atalay’ın “X kuşağı televizyon, Biraz sohbetten sonra arkada Z kuşağı cep başında” başlıklı şım aldı sazını eline ve deyişleri haberini okurken bir yandan patlatmaya başladı. yukarıda çerçevelemeye ça Pür dikkat izleyen İngiliz lıştığım şekilde yarım asra kaç dostumuz soru faslını açtığında kuşak sığdırmış olabileceğimi söz döndü dolaştı âşıklık gele düşündüm. neğine geldi. Diğer yandan da haberde Sözcüğün İngilizce tam kar kaydedilen kuşakların hiçbiri şılığını çıkaramıyorduk. “Folk ne dâhil olamamanın hüzünlü singer” kesmiyordu. Bir köy efkârına gömüldüm. den diğerine dolaşıp dünyaları İstanbul’da farklı yaş grup na dâhil olduğu insanlara farklı larından 400 kişiyi kapsayan diyarlardan getirdiği haberleri, bir araştırma “X”, “Y” ve “Z” anlattığı hikâyeleri sazınatür olarak nitelenen üç kuşakta küsüne katık yapan karakteri medya kullanma alışkanlığını karşılayacak sözcük o değildi. ortaya sermeyi hedeflemiş. Derken yabancı dostumuz Radyo, gazete, televizyon gibi birden parmağını şaklattı ve “geleneksel” medya araçların “minstrel” dedi. Ama devam dan bilgisayar ve akıllı telefon da etti: “Onlar yok artık bizde. gibi “yeni medya” araçlarına Asırlar öncesinde kaldılar.” açılan yelpazede... Daha sonra “minstrel”in Televizyonu tercih eden ve anlamını sözlükte araştırdı yüzde 65’i hâlâ düzenli gazete ğımda da 15’inci yüzyıla kadar okuyan “X kuşağı”, 196579 Avrupa’da elinde çalgısı köy yılları arasında doğanları kapsı köy dolaşıp hem şiirler okuyup yor. Az farkla dışındayız!.. hem şarkı söyleyen kişi tanım Gazetekitapla hepten ilişki lamasını buldum. sini kesmese de esas televiz Avrupa’da “âşıklık geleneği” ad yon ve internete meyilli “Y ku dedilebilecek pratik o zamandan şağı”, 198099 yılları arasında itibaren yok olmaya yüz tuttuğu doğanlardan oluşmakta. halde bizde 20’nci yüzyılın sonuna Hayatı adeta “cep telefonu” kadar mevcuttu. Bu geleneğin bazı olarak yaşayan, sadece yüzde temsilcileri yakın zamanlara kadar 9’u gazete okuyan “Z kuşağı” da aramızdaydı: Âşık Mahzuni, ise 2000’den sonra, yani “yeni Neşet Ertaş, Ali Ekber Çiçek... milenyum”a doğanlar... HHH HHH Fark edilecektir, 15’inci Demek bir ömre birkaç ku yüzyıl, Avrupa’da “matbaa”nın şak sığdırmış olsak da şu an kitleselleşmeye başladığı za yürürlükteki kuşakların (X, Y, mandır. Bununla bağlantılı ola Z) içinde “sığıntı” dahi olamı rak “yazılı kültür” hayatın içinde yoruz! öne çıkmış ve giderek söz “T kuşağı” denilebilir miyiz ustası “Âşık”ın yerini, kalem acaba?! Tarihe çoktan ka ustası “Yazar” almıştır. rışmış, yaşarken tarih olmuş Bu topraklarda ise yakın dö kuşak!.. nemlere kadar sözlü kültür, ya Bu bile zor, çünkü Gezi olay zılı kültürle iç içe varlık sürdür larıyla birkaç yıl önce gündem dü. Üstelik birincinin memleket deki “Y kuşağı”nın bile eskidiği, sathında yaygınlığı karşısında neredeyse onun dahi “tarih yazılı kültürün hayli cılız kaldığı olduğu” bir zaman akışı var!.. nı eklemek gerekir. 2008’de İstanbul’da dünya Sonra 1990’lardan itibaren gör medya endüstrisini buluşturan sel (televizüel) kültür, 2000’ler bir toplantının başlığı “Gelece dönümünde de sibernetik kültür ğin Kısa Tarihi” idi. Bu başlık (internet) eklendi ve çok daha tan esinle, ânı yaşarken sade karmaşık bir gündelik hayat sos ce geçmişi değil, bugünü de yolojisi çıktı karşımıza... değil, fakat geleceği bile “tarih” Ömrüm, böylesi bir “sosyoloji” kılan bir teknohıza eriştiğimizi içinde kavrulmuş geçti! Haya yazmıştım. tımın ilk on yılında, Ankara’da İşte bu doğrultuda, artık ge oturduğumuz apartmandaki 20 leceğin bile tarihe gömülü sayı küsur daireden sadece birinde labileceği bir teknomedya pat bir tek telefon vardı; bir tek de laması içinde “Z kuşağı”ndayız. televizyon... Sonrası kıyamet olsa gerek!.. NECATİ SAVAŞ Otobüs kazası: 6 ölü İzmir’den Ankara’ya gelen bir yolcu otobüsü dün 07.45 sıralarında EskişehirAnkara karayolunun Ballıkuyumcu mevkisinde, yolun orta refüjü üzerinde bulunan köprü ayağına çarptı. Kazada sürücü Uğur Durmaz ile yolcular Hatice Vatansever, Fatma Işık, Tayyar Yenilmez, Ali Rıza İçöz ve Ayten Sağtürk yaşamını yitirdi, 36 kişi yaralandı. l Haber Merkezi 3 araca ve yalıya çarparak durabildi Beykoz Belediyesi’ne bağlı hafriyat kamyonu Beykoz sahilde karşı yönden gelen 3 araca ve karpuz tezgâhına çarptıktan sonra Ahmet Mithat Efendi yalısına çarparak durabildi. Kamyon sürücüsü yaralanırken, çarptığı dolmuşta bulunan 4 yolcu şans eseri yara almadan kurtuldu. Halat koptu: 2 işçi yaşamını yitirdi Mersin’in Erdemli ilçesi Akdeniz Mahallesi’nde 12 katlı inşaatın 7. katında dış cephe sıvası yapan Abdulkadir Yaşar (51) ile İsmet Akgül (39) iskele halatının kopması sonucu dengelerini kaybederek düştü. İki işçinin hayatını kaybettiği belirlendi. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle