Katalog

Perşembe 24 Ağustos 2017 10 haber EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: BAHADIR AKTAŞ Aksakallı Gelibolu’ya gidiyor Keşke bir selfie çekseydim... Yaz bekârıyım. Şişli’de beton ve mezarlık manzaralı “Cumhuriyet Tatil Köyü”nün üçüncü katındayım. Pencereyi açsam içeriye fırın sıcağı dalıyor; kapatsam bedeni Silivri’de, ruhu binanın dört yanında dolanan Murat Sabuncu korkusundan “en soğuğa” ayarlanmış merkezi klima aygıtı içeriye kutup soğuğu üfürüyor. Boğucu sıcaktan terleyip kutup ayarlı klima soğuğundan titreyip aksıra hapşıra akşamı ettim. Eve geldim. Boğucu sıcak evde de hükmünü sürdürüyor. Pencereyi açsam sinek saldırısı soluk aldırtmayacak. Akşamın geç saati. Yarınki yazıya oturmalı, onu bitirip 26 Ağustos dizisini yayına hazırlamalı. Ama önce iki lokma bir şeyler yemeli. Bekâr adam ne yaparsa onu yaptım. Yani tencerede pişirdim, kapağında yiyeceğim. Sıcaktan bunaldım, önce pantolonu, sonra gömleği fora ettim ve masaya atlet fanilamla çöktüm. Rastlantıya bakın siz, gün boyu gözümden kaçmış haberi de o sırada gördüm. Televizyonda AKP Reis’i yurdum muhtarlarını 39. kez sarayına çağırmış, konuşuyor. Göz ucuyla bakıp kulak ucuyla dinliyorum... Bir ara “Paramızda istemediğiniz kadar sıfır vardı. Onları attık. Tuvalete gidişin fiyatı 1 milyondu” diye övündü. N’apayım güldüm. Bir liraya işemekle bir milyon liraya işemek arasındaki derin farka gülmeyip de ne yaparsınız? Üstelik anlaşılan Saray’da tuvaletler beleş. Öyle olmasaydı artık bir milyon liraya değil bir buçuk milyon liraya işendiğini bilir, ona göre konuşurdu... Ardından, “Biz şurada 15 senede 19 bin 500 kilometre bölünmüş yol yaptık” dedi. Devamında “Böylece sermayesiz müteahhitlerimizi sermaye sahibi yaptık, sonra da gazete, TV aldırıp kendi medyamızı yarattık” der mi acep diye düşündüm ama demedi. Yemeğim ekrandan daha keyifliydi, ona eğildim. Veeeee... Ve AKP Reisi muhtarlarına “adabı muaşeret” dersine geçti. Aynen aktarıyorum: “Sözde Adalet Yürüyüşü yapıyor birisi, Ankara’dan çıkmış İstanbul’a yürüyor. Arada sırada bir de karavana oturuyor ve atletle bir yemek yiyor. Bugün de baktım ki, bir gazete başlık atmış, Vatandaş falanca. Bu benim vatandaşıma hakarettir...” O hâlâ konuşuyor ama ben sabrımın sınırına geldim. Televizyonu kapattım. Sonra neler dedi, ne inciler saçtı bilmiyorum. HHH Adam haklı. Bu beyaz ve Müslüman Türklerle yarışmak bizim ne haddimize? Dersimli Kemal diye bir yurttaş, Aydın Engin diye bir başka yurttaş. İkisinde de görgü sıfır. İkisi de yemeğe oturmuşlar ve yemeğe atlet fanilalarıyla oturmuşlar. Hakaret bu. Düpedüz hakaret. Onun vatandaşlarına, muhtarlarına ve bizzat ona hakaret... Görgülü kişi evinde de olsa, kızıyla ya da oğluyla ya da eşiyle yemeğe oturunca mutlaka takım elbisesini giyer, kravatını takar. Akşam ziyaretine gelmiş misafirlerinin karşısına asla çizgili pijamasıyla çıkmaz, falan filan... Geçiniz... HHH Bence Reis’in öfkesi, tepkisi “adabı muaşerete mugayir” bir durum tespit ettiğinden değil. Kemal Kılıçdaroğlu’nu (hatta beni) vatandaşa hakaretle suçladığı filan yok. Onu kendisinden başka birilerinin “vatandaş gibi” olması, vatandaşın hoşuna gidecek cümleler kurup, davranışlar sergilemesi öfkelendiriyor. O “vatandaş gibi biri” olma tekelini elinde tutmak istiyor ve bunu onun elinden alacak biri, mesela Kılıçdaroğlu (hatta ben) onu kızdırıyor. Keşki bir selfie çekseydim. Dersimli Kemal ile Ödemişli Aydın’ın atletli fotoğraflarını yan yana basardık... İyi olurdu, öfkelere öfke katardık... Kaleci Ömer’e ‘himmet toplama’ suçlaması FETÖ soruşturması kapsamında gözaltına alınan eski milli kaleci Ömer Çatkıç’ın Emniyet’teki işlemleri sürüyor. ByLock kullanıcısı olduğu tespit edilen Çatkıç’ın ByLock üzerinden spor camiasında himmet toplantılarını organize ettiği iddia edildi. ByLock kullandığı öne sürülen Çatkıç’ın adının Başakşehirli eski futbolcu Bekir İrtegün’ün ifadesinde geçtiği de iddialar arasında. l Haber Merkezi ÖZEL KUVVETLER KOMUTANLIĞI’NDAKİ PERSONELLE VEDALAŞTI SERTAÇ EŞ Yüksek Askeri Şura’nın ardından önce Kıbrıs’a atanması gündeme gelen ardından Gelibolu’daki 2. Kolordu Komutanlığı’na ataması yapılan Korgeneral Zekai Aksakallı’nın yeni görevine başlamak için Ankara’daki Özel Kuvvetler Komutanlığı (ÖKK) Karargâhı’ndaki personelle vedalaştığı öğrenildi. Aksakallı’nın biriki gün içinde yeni görevine başlaması bekleniyor. Geçen yılki darbe girişiminde ÖKK’de Tugay Komutanı olan Semi Terzi’yi öldürmesi için Ömer Halisdemir’e emir veren Aksakallı, bu dönem YAŞ sonrası atamalarda en çok tartışılan isim oldu. Suriye’nin kuzeyindeki Fırat Kalkanı Harekâtı’na komuta da eden Aksakallı için ağustos ba şında Kıbrıs Türk Barış Kuvvetler Komutanlığı görevine atanmasının gündeme geldiği öğrenildi. Cumhuriyet’in ulaştığı bilgiye göre, iktidar ve Genelkurmay’ın ısrarına karşın Aksakallı Kıbrıs’a gitmemek için direndi. Kıbrıs gibi bir göreve gitmenin “terfien emekli” anlamına geleceği yönündeki algının Aksakallı’nın temel itiraz nedeni olduğu dile getirildi. Başbakanlık, Genelkurmay ve Cumhurbaşkanlığı arasında süren değerlendirmelerin ardından durum değişti. Aksakallı ile yapılan görüşmelerin ardından kendisinin Gelibolu’daki 2. Kolordu’ya atanması konusunda uzlaşma sağlandığı öğrenildi. ‘Seni mağdur etmeyiz’ Aksakallı’nın atanmasının per de arkasına ilişkin askeri kulislere yansıyan bilgilere göre, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) yerleşik teamüllerine göre ÖKK’den sonra 2. Kolordu’nun “kızak/pasif görev” olarak görülmesi sorunun temelini oluşturdu. Aksakallı’nın darbe girişiminin ardından Fırat Kalkanı Harekâtı ile gündeme gelmesi, harekâtın başlarında dürbünlü fotoğrafının basına yansıması “adı kurumun önüne geçiyor” eleştirilerini gündeme getirdi. Genelkurmay’da oluşan bu algı yüzünden Aksakallı’nın görev yeri değişikliğinin gündeme geldiği öğrenildi. Aksakallı’ya verilen “Seni mağdur etmeyiz” sözünün önemli olduğu ve komutanın Gelibolu’da göreve başlamasını sağladığı bilgisi de kulislere yansıdı. l ANKARA ‘Akıncı’ya yakın takip Akıncı davasına müdahil olmak isteyen CHP lideri Kılıçdaroğlu, davanın yakından takibinin FETÖ’nün siyasi ayağının da aydınlanması için önemli olduğunu kaydetti CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 15 Temmuz darbe girişiminin yönetim merkezi Akıncı Üssü’ndeki eylemlere ilişkin davaya müdahillik talebinde bulunurken çarpıcı bir vurgu yaptı. Kılıçdaroğlu, davanın yakından takibinin, FETÖ Terör Örgütünün siyasi ayağının da aydınlanmasına, en azından gizlenmesinin önlenmesine katkı sağlayacağını kaydetti. Kılıçdaroğlu’nun avukatı Celal Çelik tarafından Akıncı davasına bakan Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’ne verilen dilekçede, Kılıçdaroğlu’nun darbeden haberdar olur olmaz darbeye karşı olduklarını açıkladığı, Ankara’da bulunan tüm CHP’li milletvekillerinin TBMM’ye gitmesi ve darbeye karşı duruması talimatı verdiği kaydedildi. Dilekçede, şöyle denildi: “Hain darbe girişimi; vekil edenle birlikte diğer siyasi parti liderlerinin darbeye karşı duruşları, Silahlı Kuvvetlerimizin Atatürkçü askerleri ile polislerimizin ve daha önemlisi halkımızın kahramanlıkları ve fedakârlıkları sayesinde önlenmiştir. Kanlı darbe kalkış masının parlamenter sistem ile demokrasimizi hedef aldığı açık bir gerçekliktir. CHP, tüzüğünce belirlenmiş ilkeleri gereği, parlamenter sisteme tüm varlığı ile bağlıdır. Askeri darbeler, tüm demokrasiyi, iktidarı ve muhalefeti ortadan kaldırmayı hedeflemektedir.” Daha önce CHP’nin davaya müdahillik talebinde bulunduğu anımsatılan dilekçede, “Ne var ki Sayın Genel Başkanın, kişisel olarak da davaya müdahale olunması talimatını vermesi nedeniyle suçtan doğrudan zarar görmüş olması gözetilerek vekil eden adına davaya katılma istemli başvuru yapılmaktadır” denildi. Dilekçede, katılma talebinin kabul edilmesi istenirken şu çarpıcı ifade kullanıldı: “FETÖ Terör Örgütü’nün, bir kısım siyasilerin açık ve gizli destekleri sayesinde Devlet’i ele geçirecek güç ve büyüklüğe ulaşmış olması gerçeğinden hareketle davanın yakından takibinin, FETÖ Terör Örgütü’nün Siyasi Ayağının da aydınlanmasına, en azından gizlenmesinin önlenmesine katkı sağlayacağını düşünmekteyiz!” l ANKARA / Cumhuriyet AKINCI DAVASI SÜRÜYOR ‘Başbakanı değil müsteşarı sordu’ 15Temmuz darbe girişimi sırasında komuta merkezi olarak kullanılan Akıncı Hava Üssü’nde yaşananlara ilişkin davaya devam edildi. Olay tarihinde üs komutanı olan eski Tuğgeneral Hakan Evrim, Akıncı Üssü’nde Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ın bulunduğu odada olduğunu, hiç konuşmadığını, sadece konuşulanları dinlediğini öne sürdü. Evrim, “Genelkurmay Başkanı ülkenin durumuna ilişkin bildirideki şikâyetlere kendisinin de katıldığını, iktidar partisinden bazı milletvekillerinin bu konulardaki benzer serzenişleri bizzat kendisine söylediklerini belirtti. Genelkurmay Başkanı, amiri konumundaki başbakanı ve bakanları sormak yerine Cumhur başkanı ve MİT Müsteşarı’ndan haberleri olup olmadığını sordu” dedi. Akar’a “Sizi, kanaat önderimiz Fethullah Gülen ile görüştürelim” demediğini iddia eden Evrim, “Genelkurmay Başkanı farklı bir yaklaşımla fikir üreterek, daha güçlü çözüm alternatifleri sunmak suretiyle oradakileri yönlendiriyordu. Zorla getirildiğini görmedim, içeridekiler kendisine normal emirkomuta çerçevesinde davranıyordu. Genelkurmay Başkanı’na hitaben, ‘Komutanım, eğer bu kapsamda söylediğiniz muhalefet, iktidar partisi içi muhalefet, STK veya kanaat önderlerinden görüşmek istediğiniz varsa telefonla sizi görüştürebilirler’ dedim ve dışarı çıktım” dedi. Hüseyin Çapkın Hüseyin Avni Mutlu Eski İstanbul Valisi ve eski İstanbul Emniyet Müdürü, Gezi Direnişi sırasında öne çıkan isimlerdendi. Mutlu’nun “Gençler, Gezi Parkı’nda kuş sesleri, ıhlamur kokusu ve arı vızıltısıyla huzurlu bir sabah varmış doğru mu? Aranızda olmak isterdim” tweeti iddianamede yer aldı. ‘Beni Erdoğan’a sorun’ HÜSEYİN AVNİ MUTLU VE HÜSEYİN ÇAPKIN HÂKİM KARŞISINDA FETÖ’nün mülkiye yapılanmasına ilişkin haklarında dava açılan eski İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu ve eski İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın’ın da aralarında bulunduğu 15 sanık hâkim karşısına çıktı. 3’er kez ağırlaştırılmış müebbet hapisleri istenen Mutlu ve Çapkın’ın sanık bölümünde yan yana oturmaları ve uzun süre sohbet etmeleri dikkat çekti. İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nin Silivri Ceza ve İnfaz Kurumu Kampusu’ndaki salonunda görülen duruşmaya 13 tutuklu sanık getirildi. Mahkeme başkanı sanıklara “Biz burada kimse hakkında önyargıya sahip değiliz, bundan emin olabilirsiniz. İddianamedeki suçlama neyse savunmalarınızı ona göre yapınız. Savunmanızı detaya boğmayınız” dedi. ‘17 Aralık’tan bilgim olmadı’ Duruşmada savunma yapan eski İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın, beraber çalıştığı FETÖ’cü emniyet müdürlerinin 17 Aralık dönemin de 4 tane devasa operasyonu aynı torbaya koyup, bir defada operasyon yaptıklarını savunarak, FETÖ’cü polislerin dönemin İçişleri Bakanı Muammer Güler’e yakın olduğu için kendisini operasyondan haberdar etmediklerini söyledi. Çapkın, FETÖ’cü polislerin işadamı Rıza Sarraf’ın Güler’i arayarak “Etrafımda kılıksız birileri dolaşıyor” demesi üzerine operasyonu erkene çektiklerini öğrendiğini belirtti. Operasyon olduğunda İçişleri Bakanı Muammer Güler’in kendisini aradığını dile getiren Çapkın, “Ben de şaşkınım bilgim yok dedim. Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Nazmi Ardıç’ı aradım ‘bizim operasyonumuz’ dedi. Yanıma çağırdım. O ve İstanbul Mali Şube Müdürü Yakub Saygılı, olayın patlayacağını tahmin etmişler ki takım elbise ile gelmişlerdi, hatta bilgi notunu bile hazırlamışlardı” diye konuştu. Çapkın, burada Güler’in tekrar kendisini aradığını, sorduğu sorulara söz konusu iki şube müdürüne sorarak cevap verdiğini belirterek, şöyle devam etti: “İkisine ‘bu durum sizi yakacak’ dediğimde, Nazmi Ardıç, ‘Her şeyi göze aldık’ dedi. Saygılı da başını salladı. Her şeyi göze alarak, amirlerinden habersiz savcılarla birlikte dar bir kadro ile bunu yaptıkları ortaya çıktı” dedi. Çapkın MİT krizini de anlattı MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın ifade vermeye çağrılmasıyla çıkan krizi de anlatan Çapkın, “Başbakanımız 2. ameliyatına gireceği gün Erol Demirhan ile Yurt Atayün ellerinde bir kararla geldiler. MİT krizinden bir gün önceydi. Kararda Hakan Fidan’ın da aralarında bulunduğu üst düzey MİT görevlilerinin telefonlarının dinlenmesi isteniyordu. Görünce çıldırdım” dedi. FETÖ’cü olmadığını belirten Çapkın, “Dört buçuk yıl İstanbul Emniyet Müdürlüğü yaptım. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yan yana çalıştım. FETÖ’cü olup olmadığımı Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sorsunlar. Eğer FETÖ’cü derse savunma yapmayı bırakacağım” diye konuştu. l DHA Maçka’da komutana FETÖ gözaltısı İzmir merkezli yürütülen FETÖ soruşturması kapsamında, Trabzon Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, Eren Bülbül’ün şehit edildiği Trabzon’un Maçka İlçesi’nde Jandarma Komutanlığı görevini yürüten Teğmen Zabit Zengin’i gözaltına aldı. Gözaltına alınan Zengin, İl Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Zengin’in Emniyet’teki işlemlerinin ardından İzmir’e sevk edileceği öğrenildi. l DHA Aranan emniyet müdürü yakalandı FETÖ soruşturması kapsamında aylardır aranan Emniyet Müdürü Mehmet Turgut Özkasap Kayseri’de yakalandı. Teftiş Kurulu Başkanlığı’nda görevliyken ihraç edilen 1. Sınıf Emniyet Müdürü Özkasap’ın, Kayseri’de Yıldırım Beyazıt Mahallesi’nde bir dairede saklandığı ihbarı alındı. Eve düzenlenen baskınla gözaltına alınan Özkasap Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. l DHA FETÖ davasında 4 kişiye tahliye Darbe girişiminin ardından Yıldız Teknik Üniversitesi’nde açığa alınan 83 sanığın yargılandığı davaya devam edildi. Mahkeme heyeti, Doç. Dr. Deniz Güney’in etkin pişmanlıktan faydalanmak istemesi, Mustafa Başıbüyük’ün sağlık durumu, Prof. Dr. Celal Kocatepe ve Veli Çolak’ın tutuklulukta geçirdikleri süreyi dikkate alarak tahliyelerine karar verdi. l DHA ‘Firar etmek aklıma gelmedi’ 15Temmuz’da İstanbul’daki eylemleri planladıkları iddia edilen 6’sı general 24 sanığın yargılandığı davanın 7. duruşması başladı. Savunmasını yapan eski Kurmay Yarbay Fatih Karakaya suçlamaları reddederek, “Bir an firar etmek aklıma gelmedi. Darbe girişimi taraftarı olmadım” dedi. l DHA C MY B