05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Çarşamba 16 Ağustos 2017 EDİTÖR: ELİF TOKBAY TASARIM: BAHADIR AKTAŞ haber 3 İSTANBUL’DA YAĞIŞ Meteoroloji İstanbul’da beklenen şiddetli yağışa karşı uyardı. Ani sel, su baskını, yıldırım ve trafikte aksamalara dikkat. 300/1 9 0 360/250 290/2 0 0 330/240 300/200 300/1 8 0 280/140 270/180 370/220 370/250 320/200 330/2 5 0 240/1 9 0 330/240 220/1 1 0 230/120 270/130 360/1 3 0 240/120 310/190 250/2 2 0 250/220 FURKAN’I BEKLİYOR Akıntıya kapılarak kaybolan Furkan bir aydır aranıyor, annesi perişan Beşiktaş, Arnavutköy sahilinde 15 Temmuz günü denize giren ve akıntıya kapılarak gözden kaybolan 17 yaşındaki Furkan Yıldırım’ı arama çalışmaları 1’inci ayına girdi. Arnavutköy sahilinde ayrılmayan anne Kezban Yıldırım ile baba Memduh Yıldırım çocuklarından gelecek bir haberi bekliyor. Baba Memduh Yıldırım “Furkan’ın denizde kaybolmasın üzerinden bir ay geçti. Şu an bir bulgu, bir netice yok.Yetkililer yoğun bir arama çalışması olduğunu söylüyorlar ama şu ana kadar bir sonuç alamadık. Sahil Güvenlik ve Deniz Polisi aramalarını devam ettiriyor. Helikopterle havadan arama yapılacağı söylendi. Çadırda bekliyoruz. Çocuğumuzu bulana kadar gitmeyi düşünmüyoruz. Burada bekleyeceğiz” dedi Anne Kezban Yıldırım, “30 gün oldu. Hâlâ bir netice yok. Burada bekliyoruz. Cumhurbaşkanımdan, başbakanımdan Karaburun yarımadalarının bir daha aranmasını istiyorum. Benim ümidim orada.Ümidimizi kesmedik. İnşallah bir mucize olur” diye konuştu. Furkan Yıldırım’ı arama çalışmaları devam ediyor. l DHA En az 73 bin can 17 Ağustos Marmara depreminin 18. yıldönümü yarın, hesaplamalara göre yeni bir deprem olursa İstanbul’da 51 bin bina ağır hasar görecek CHP İstanbul Milletvekili Didem Engin, Türkiye’nin jeolojik konumu ve dünyanın en aktif deprem fay hatları üzerinde bulunması sebebiyle yüksek deprem riski altında olduğuna dikkat çekerek, Türkiye’yi ve İstanbul’u bekleyen olası depremler konusunda mevcut eksikliklerin tespiti ve alınması gereken tedbirlerin araştırılabilmesi için TBMM Başkanlığı’na bir araştırma önergesi sundu. Nüfusumuzun yüzde 98’inin deprem tehdidi altında yaşadığı, sanayi kuruluşlarımızın yüzde 98’inin deprem bölgelerinde kurulu olduğu ve yüzde 73’ünün aktif fay zonları içinde yer aldığı, barajlarımızın ise yüzde 95’inin bu tehlikeli topraklar üzerinde bulunduğunu belirten Engin, “Ne yazık ki AKP hükümeti, depreme yönelik çalışmaları rant hırsından uzak düşünememekte, depreme ilişkin tedbir almayı, bilimsel analiz ve görüşlerden uzak bir şekilde, şehirlerde rantı yüksek bölgelerde kentsel dönüşüm gerekçesi ile acele kamulaştırma kararı almaktan ibaret görmektedir. Bir an evvel bu anlayıştan vazgeçilerek bilimin önderliğinde gerçekçi bir deprem politikası oluşturmalıyız” dedi. 120 bin ağır yaralı İstanbul’da olası bir büyük deprem sonrasında yaşanacaklara ilişkin oluşturulan bilimsel analizlere dayalı senaryolar ve tahminlere de değinen Engin, “2002 yılında Pacific Consultants International ve OYO Corporation tarafından İstanbul model alınarak yapılan bir belirmeye göre toplam ağır hasarlı bina sayısı 51 bin, toplam ağır ve orta hasarlı bina sayısı ise 14 bin olarak verilmektedir. Bu hasarlardan kaynaklanacak can kaybı sayısı 73 bin, ağır yaralı sayısı ise 120 bin olarak tahmin edilmiştir” dedi. l İSTANBUL\Cumhuriyet İnşaat Mühendisleri 2 milyon konut güvensiz TMMOB İnşaat Mühen disleri Odası (İMO) İstanbul Şubesi Başkanı Nusret Suna, 17 Ağustos 1999 Marmara depreminin 18. yıldönümüne dikkat çekerek İstanbul başta olmak üzere olası bir depreme Türkiye’nin hazır olmadığını söyledi. 1999 depreminde yaşamlarını yitirenleri anan Suna, “Tercihimizi insandan, insan hayatının niteliğinin yükseltilmesinden ve kamusal alanın genişletilmesinden yana kullanmaya kararlıyız” dedi. İstanbul başta olmak üzere ülkenin olası bir depreme hazır olmadığını söyleyen Suna, “İstanbul’da 2 milyon konut depreme karşı güven vermemektedir. Deprem Toplanma Alanlarının yapılaşmaya açılması, bazı güzergâhların otoparka dönüştürülmesi yerel yönetimlerin insan hayatını değil, rantı önemsediğinin göstergesidir” diye konuştu. İstanbul’da kent merkezlerinde bulunan, 200 milyon metrekare genişliğe sahip 195 askeri alanın boşaltılmasının gündemde olduğuna dikkat çeken Suna, “Bu alanların ne şekilde kullanılacağına ilişkin ise herhangi bir açıklama yapılmış değil. Biz bu alanların deprem toplanma alanı olarak kullanılmasını öneriyoruz” dedi. l İSTANBUL\Cumhuriyet Tyeohllcikuelluik Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde atık kâğıt toplayan kadınlar, kamyonet kasasında çuvalların üstünde, 1 çocuk ise aracın şoför kabini üstünde oturup, olası bir düşme tehlikesine aldırmadan taşındı. Kadınların kamyonet açık kasasındaki çuvallar üzerine otururken, düşmemek için demirlere tutunduğu görüldü. Yine hızla giden kamyonetin şoför mahalli üzerine oturan bir çocuğun ise tek eliyle demirlere tutunarak taşındığı görüldü. l DHA SON SEFER Eminönü’Nden 00.50’de, Kadıköy’den 01.00’de Vapur seferleri uzatıldı Şehir Hatları, 17 Ağustos17 Eylül tarihlerinde Kadıköy Eminönü ve Kadıköy Karaköy vapur seferleri tarifelerinde yeni düzenlemeye gitti. Saat 21.00’e kadar yapılan tarifeli seferler söz konusu hatlarda uzatıldı. Şehir Hatları’ndan yapılan açıklamaya göre, yolculardan gelen talep üzerine artan yoğunluk da dikkate alınarak, Kadıköy’den Eminönü ve Karaköy hatlarına ek sefer düzenlenecek. Buna göre, saat 21.00’e kadar yapılan tarifeli seferler söz konusu hatlarda uzatıldı. Her iki hatta da karşılıklı uzatılan se ferler kapsamında, Eminönü’den saat 00.50’de, Kadıköy’den saat 01.00’de en son sefer yapılacak. Eminönü’den kalkan vapurlar, Karaköy’e uğrayarak seferlerini Kadıköy’de sonlandıracak. Kadıköy’den Karaköy’e saat 21.30’dan itibaren yapılan seferler de önce Eminönü uğramalı gerçekleştirilecek. Şehir Hatları, 17 Ağustos’ta başlayacak ek seferlerle 17 Eylül’e kadar KadıköyEminönü hattında 15, KadıköyKaraköy hattında 4 olmak üzere her iki hatta günlük toplam 19 ek sefer yapacak. l İSTANBUL / Cumhuriyet İşte Bozkurt Hoca’nın okuma listesi! 1984 Nisan’ında Hacettepe Üniversitesi Antropoloji Bölümü’nün araştırma görevlisi kadrosu için açtığı sınavı kazandıktan sonra bölüm Başkanı Prof. Bozkurt Güvenç’in karşısına ilk çıktığım günü dün gibi hatırlıyorum. Bozkurt Hoca beni tebrik etti ve hemen ardından “Bana bugüne kadar, roman, öykü ve şiirler de dâhil olmak üzere okuduğun kitapların ve yazarların bir listesini yap, getir” dedi. Listeyi hazırlayıp gittim. Hoca, onu dikkatle inceledikten sonra “Ben zaten senin sınav kâğıdından ‘iyi’ okuduğunu anlamıştım” dedi ve devam etti: “Ama yetmez! Sen bu yaz Yaşar Kemal’in “Dağın Öte Yüzü” üçlemesini de [“Ortadirek”, “Yer Demir Gök Bakır”, “Ölmez Otu” romanları] al ve oku!” Sonra noktaladı: “Antropoloji orada çünkü…” HHH Bozkurt Hoca buydu! Ve dün olduğu gibi bugün de böyle. Dönem başında zengin bir okuma listesi eşliğinde dersin tanıtımını yapan bir metnin öğrenciye sunuluşunu ben ilk onunla tecrübe ettim. O yıllarda böyle bir “âdet”, şimdi olduğu gibi yaygınlaşmamıştı. En azından benim mezun olduğum kurumda böyle bir “hoca pratiği” ile tanışmamıştık. Biz bu pratiğe dört elle sarıldık, kıymetini bilmek için elimizden geleni yaptık. Ama Pazar günkü yazımda, üniversitelerin Türkiye’de bugün geldiği noktaya binaen söz konusu ettiğim üzere Bozkurt Hoca’nın derste sunduğu okuma listesini elinin tersiyle iterek parasıyla diploma satın almak isteyen öğrenciler de maalesef var bugün!.. Yine de son derece mutluluk ve ümit verici bir nokta olarak kaydetmem gerekir ki yazının yayımlanmasının ardından bir ilgi patlaması oldu ve bu ilginin ağırlık merkezini de o “okuma listesi” oluşturdu. Genç ve yetişkin okurlar, öğrenciler, öğrencilerim, hep Bozkurt Hoca’nın doktora düzeyinde verdiği “insanbilim” (antropoloji) dersi için sunduğu listeyi edinmek istediler. HHH Hoca’yla konuştuk ve hem genel okur profilini, hem de gazetedeki köşemizin sınırlarını gözeterek onun yaklaşık 50 yıllık yazı emeği içerisinde yer almış kitaplardan özlü bir liste çıkararak paylaşmasının daha uygun olacağı kanaati oluştu. Bu listede şimdi kitapçı raflarında olan eserler de var, sadece sahaflar veya kütüphanelerde bulabileceğiniz (olmadı, benden temin edebileceğiniz!) ki taplar da var. Bunların bir kısmı “in sanbilim” alanının klasikleri; bir kısmı ise insanlık tarihinin klasikleri… Ama aralarında genel okur ilgisine açık, daha popüler mahiyetli olanlar da mevcut. Sokrat’ın “Kendini bil!” sözünden istim alan insanbilim alanında, kendini olduğu kadar kendi dışında kalan insanlık hallerini de fark etme, dolayısıyla “daha fazla insan olma” yolunda sakin ve sabırlı bir yolculuk arzu edenlere kuvvetle tavsiye edilir!.. (Yer darlığı nedeniyle sadece yazar ve kitap adı olarak sıralanmıştır.) HHH Adnan Adıvar, “Tarih Boyunca Bilim ve Din”; Hüseyin Atay ve ark., “İslam Gerçeği”; Niyazi Berkes, “Türkiye’de Çağdaşlaşma”; İsmail Beşikçi, “Doğuda Değişim: Göçebe Alikan Aşireti”; Gordon Childe, “Kendini Yaratan İnsan”; Carlo M. Cippola, “Tarih Boyunca Ekonomi ve Nüfus”; Norman Davies, “Avrupa tarihi”; Emile Durkheim, “Dini Hayatın İlkel Biçimleri”; Benjamin Farrington, “Darwin Gerçeği”; James Frazer, “Altın Dal”; Erich Fromm, “Çağımızın Özgürlük Sorunları”; Umberto Eco, vd., “Zamanların Sonu Üstüne Söyleşiler”; İbn Haldun, “Mukaddime”; Hegel, “Tarih Felsefesi”; Aldous Huxley, “Cesur Yeni Dünya”; Attilâ İlhan, “Hangi Batı”; Çiğdem Kağıtçıbaşı, “İnsan ve İnsanlar”; Suna Kili, “Atatürk Devrimi”; Niccolo Machiavelli, “Siyaset Üzerine Konuşmalar”; Herbert Marcuse, “Tek Boyutlu İnsan”; Şerif Mardin, “Din ve İdeoloji”; MarxEngels, “Komünist Manifesto”; Montesquieu, “Kanunların Ruhu”; Lewis Henry Morgan, “Eski Toplum”; Desmond Morris, “Çıplak Maymun”; George Orwell, “1984”; Karl Polanyi, “Büyük Dönüşüm”; Carl Sagan, “Milyarlarca ve Milyarlarca: Milenyum Eşiğinde Yaşam ve Ölüm Üzerine Düşünceler”; Muzaffer Şener, “Osmanlı Toplum Yapısı”; Taner Timur, “Felsefe, Sosyalbilim ve Tarihçi”; Alvin Toffler, “Şok: Gelecek Korkusu”; Mümtaz Turhan, “Kültür Değişmeleri”; Voltaire, “Örf ve Âdetler”; Immanuel Wallerstein, “Bildiğimiz Dünyanın Sonu”; Max Weber, “Sosyoloji Yazıları”; John Zerzan, “Gelecekteki İlkel”. HHH (Benim de çorbada son bir tuzum olsun! Bozkurt Hoca’nın onlarca çalışması arasından başlangıç olarak okunması düşünülebilecek, her daim yeni, 5 temel kitabı: “İnsan ve Kültür” [1972]; “Sosyal Kültürel Değişme” [1976]; “Japon Kültürü” [1980]; “Türk Kimliği” [1993]; “Demokrasi, Din, Devlet” [2015]). 190 95 TL, ŞORT GİYDİĞİ İÇİN MİNİBÜSTE DARP ETMİŞTİ ‘Oruçluydum, tahrik oldum’ ZEHRA ÖZDİLEK İstanbul Pendik’te, bir minibüste, şort giydiği için Asena Melisa Sağlam’ı darp eden tutuklu Ercan Kızılateş, yargıç karşısına çıktı. Sağlam, “Olaydan sonra toplu taşıma aracına binemiyorum. Depresyon ve anksiyete geçiriyorum. Tek başıma sokağa çıkamıyorum korku ve tedirginlik nedeniyle... ” dedi. Kızılateş, Sağlam’ın kıyafetinden rahatsız olduğunu ve uyardığını belirtti. Melisa Sağlam ise “Şahsın öndeki sağ çaprazındaki koltuğa oturdum, oturduktan sonra ‘Ramazanda bu şekilde giyinmeye utanmıyor musun? Burada aile var’ dedi. Ben de ‘bakma o zaman’ dedim, o da ‘Bu şekilde g... başını açarsan tahrik olurum’ dedi. Ben de, ‘Allah insanlara nefis vermiş bakıp bakma man senin elinde’ dedim. Şahıs, ‘Bu şekilde giyinecek sen taksiye bin’ de di. Ben daha sonra kulaklığımı taktım. Arkama dönmedim. Melisa Sağlam Sanığın yanımda durduğunu fark et tiğim an bana vurdu, başımı cama vurdum. Şikâyetçiyim” diye konuş tu. Tanık olarak dinlenen Sağlam’ın annesi Zeynep Sağlam ise “Kim se benim kızımın yaşam tarzına, öz gürlüğüne müdahale edemez, hak kı yoktur” dedi. Mahkeme, sanığın tutukluluğuna devam kararı vere rek, duruşmayı 12 Eylül’e ertele di. Duruşmadan sonra açıklama yapan Sağlam, “Umarım ikinci du ruşmada sanığa caydırıcı bir ceza verilir” dedi. l İSTANBUL GÜMÜsLÜK ARıON BEACH +90 (252) 388 63 33 +90 (532) 374 63 73 www.arionbeachgumusluk.com C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle