28 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazar 30 Temmuz 2017 EDİTÖR: ELİF TOKBAY / MÜNEVVER OSKAY TASARIM: EMİNE BİLGET haber 3 8 DERECE BİRDEN Doğu Karadeniz kıyıları, Trabzon ve Giresun’un iç kesimleri ile Artvin ve Ardahan’da gök gürültülü sağanak var. Sıcaklık kuzey ve iç kesimlerde 4 ila 8 derece birden azalacak. Parçalı Bulutlu Açık Sağanak Bulutlu Karlı Yağmur Karla K. Yağmur Sisli Tarih göstermiştir ki siyasi davaların kazananları o davaların sanıklarıdır. Tarihte böyle bir davanın savcısı olup da sonradan hayırla yâd edilen kimse yoktur. Bu tarz davaların iddianameleri birer hukuki ucube olarak kayıtlara geçer. Ne delili delildir ne de akıl yürütmesi akıl yürütme. Cumhuriyet davası da böyle bir dava. Bırakalım Akın Atalay, Murat Sabuncu, Kadri Gürsel ve Ahmet Şık’ın tahliye edilmemesini, bu iddianamenin mahkeme tarafından sanki hukuki bir metinmiş gibi kabul edilmiş olması bile anlaşılır değil. Geçen hafta tarihi savunmalar izledik. Bir siyasi dava iddianamesinin nasıl delik deşik edildiğine, gücünü haklılığından alanların nasıl dimdik durduğuna şahit olduk. Bu davaların bir özelliği daha vardır. Siyasi iradeyi sanık koltuğuna oturttukları savunmalarıyla aslında savcı konumuna gelir ve o iddianamenin sahiplerini yargılar. Cumhuriyet davası bu açı ÜÇ GENÇ PERİŞAN HALDE BULUNDU Fikirtepe’de ‘işkence evi’ İran’dan gelen ve İngiltere’ye gitme planları yapan İran uyruklu 3 genci kaçırarak 37 gün boyunca Fikirtepe’de kentsel dönüşüm için boşaltılan bir evde zorla tutan, kızgın ütüyle işkence yapan 2 kişi, polis tarafından yakalandı. Vücutlarına ütü basılarak ya da bıçakla kesilerek işkence yapılan 3 genç perişan bir halde kurtarıldı. Fidye istendi İstanbul Emniyet Müdürlüğüne başvuran Elyas Muhammet K. (29), İstanbul’a gelen yeğenlerinin kaçırıldığını, işkence görüntülerini kendilerine atan şüphelilerin kendilerinden fidye istediğini söyledi. Muhammet K, “Yeğenlerim İran’dan İngiltere’ye giderek üniversitede okumak istiyorlardı. Ancak vize alamayınca Farmaz adında biriyle irtibata geçtik. Ona 35 bin Avro para verip çocukları 15 Haziran’da Türkiye’ye gönderdik. Onları Taksim’de otele yerleştirdiler. Ancak 23 Haziran’dan itibaren bir haber alamaz olduk. Daha sonra işkence edilirken görüntülerini çekip bize attılar ve para istemeye başladılar. Önce 75 bin lira parayı İran’da bir sarrafa yatırdık. Ancak çocuklar yine serbest bırakılmayınca polise gelmeye karar verdik” dedi. l İstanbul / Cumhuriyet Bursa 330/1 8 0 Atina 330/2 4 0 TARİHTE BUGÜN İstanbul 32/22 İzmir 3 6/24 Antalya 38/28 Ankara 31/15 Mersin 35/27 Trabzon 26/22 Kars 30/13 Diyarbakır 40/20 Adana 360/2 3 0 Artvin 250/1 7 0 Çanakkale 330/2 0 0 Balıkesir 330/1 7 0 Sivas 290/1 3 0 Erzurum 300/1 2 0 Eskişehir 310/1 4 0 Aydın 400/2 3 0 Gaziantep 370/2 3 0 Konya 310/1 9 0 Berlin 300/1 7 0 Girne 350/2 6 0 Londra 220/1 4 0 Moskova 250/1 7 0 Paris 250/1 6 0 Madrid 360/2 1 0 Amsterdam 230/1 4 0 Roma 300/2 0 0 New York 260/1 9 0 Tokyo 310/2 6 0 1922: Başkumandan Mustafa Kemal, Garp Cephesi kumandanı İsmet Paşa, Erkânı Harbiyei Umumiye Reisi Fevzi Paşa yaptıkları toplantıda, Büyük Taarruz’un esaslarını saptadılar. 1973: Üniversiteye giriş sınavı, sorular satıldığı için iptal edildi. Arkamızdaki kaleler! Fethullah Gülen’in ibrikçibaşı Hüseyin Gülerce’nin tanık, Kadri Gürsel’in sanık olduğu bir davayı kim, nasıl izah edebilir? Hayatını Gülen’e yanaşarak kazanmış, kursağına geçen her akçe Gülen’den gelmiş, gerçekten itirafçı mı yok Tarihin doğru yeri sa Gülen’in talimatıyla itirafçı taklidi mi yaptığı belli olmayan bu bukalemunu iddianameye tanık dan da müthiş önemliydi. “FETÖ”den müebbetle yargılanan savcının başlattığını, Gülen’e hakaret edemezsin diye Mine Kırıkkanat hakkında iddianame düzmüş savcı sürdürdü. Tarih, vicdan ve adalet önünde aslında kimin sanık kimin savcı olduğunu söylemeye herhalde gerek yoktur. Sanıkların durumu bu. Peki, ya tanıklara ne demeli? diye sokuşturan nasıl bir iradedir? Zamanında Gülen’in kumpas davalarının sözcülüğünü yapmış, yazıp çizdikleriyle ordudaki subay tasfiyesine ve yerlerine darbecilerin gelmesine yardımcı olmuş bu şahsın lafıyla Cumhuriyet’e saldıranlar kime hizmet etmektedir? Kimler, hangi amaçla parkeci, pi deci, oto tamircisini delil diye yargıya yutturma azmindedir? Cumhuriyet davasının Gülencilerle mücadeleyi sulandırmak haricinde nasıl bir faydası var? Ne oldu? Korktuk mu? Eleştirilerimizi yazmaktan mı çekindik? İçeridekiler boyun mu eğdi? Aksine mahkeme salonu ve adliyenin önü adalete susamış kararlı kalabalıklarla dolmadı mı? Bu tuhaf davayı kim “dizayn” ettiyse bilmelidir ki ne amaçladıysa ters tepmiştir. İçeride kalanların derhal tahliye edilmesi ve Türk yargısına Hüseyin Gülerce lekesini sürenlerin amaçlarının tespiti sağlanmalı. Tahliye olanlara gazetenize hoş geldiniz diyoruz. İçeridekilerle kucaklaşacağımız günü bekliyoruz. Hepsiyle gurur duyuyoruz. Savunmalarıyla tarihin doğru yerinde durduklarını ispat ettiler. Yanlış yerinde duranlar ise gülümseyebilirler, tarih fotoğraflarını çekiyor. Cumhuriyet’e yönelik siyasi operasyon başarısız oldu. Geçtiğimiz hafta Çağlayan Adliyesi’nde karşı karşıya kaldığımız “vaka”, bir dava değil, “operasyon”du. Biz buna ta en baştan arkamızda bir “kale” gibi duran Avukatlarımız’ın değerlendirme ve tavsiyeleri doğrultusunda zaten hazırlıklıydık. Karşı karşıya olduğumuz süreçten “adalet” çıkmayacağını biliyorduk. Zaten adalet, iddianame diye ortaya çıkmış garabet önümüze konduğu anda arkadaşlarımızın derhal serbest bırakılmalarıydı. Ama böyle olmayacağını ve bir şekilde (sayısı konusunda kanaat ve öngörüler muhtelif olmakla birlikte) “tutukluluğa devam” kararıyla canımızı yakmaya devam edeceklerini biliyorduk. Dolayısıyla asıl mesele, bu zulme nasıl dayanacağımız, gardımızın düşüp düşmeyeceği, vakarımızı kaybedip kaybetmeyeceğimiz (boyun eğip eğmemeyi bırakın!), boynumuzun bükük olup olmayacağıydı. İşte bu meselenin üstesinden gelme 2 KİŞİ Büyükerşen’eGÖAZLAINLTDINI A yolunda bir hukuk ordusu durdu bizim arkamızda. Hepimizi bilgi ve birikimleriyle beslemediler sadece. Ruhsalpsikolojik olarak içine düştüğümüz umarsızlık ve çaresizliği aşma yolunda da sabırla, şefkatle ve hep tebessümle çaba harcadılar. Biz, gazetemizde aylardır gecesini ‘işgaliye’ saldırısı gündüzüne katarak çalışıp bu korkunç “Operasyon”a hem kendilerini, hem “müvekkil”lerini, hem de bizleri hazırlayan; Bu arada bir de kalbimizden kalemimize ha bire damlayan öfke toplarının ateş olup hepimizi yakmaması için çaba harcayan bu insanların hakkını ne yapsak ödeyemeyiz!.. Masa ve sandalyelerin kaldırılmasını isteyince esnaf, Eskişehir Biz, onlarla “çelik gibi şefkat” neymiş, onu öğrendik!.. Büyükşehir Belediye Başkanı’na yumruk atıp silah çekti Elbette benim bu değerlendirmem görelidir; ve elbette hiç kimseye haksızlık etme gibi bir kastım yok. CAN HACIOĞLU Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen’e yönelik yumruklu saldırı gerçekleşti. Büyükerşen’e silah çektikten sonra kaçan rak tartakladıkları öğrenildi. Bir saldırgan Büyükerşen’e yumruk attı ve silah çekti. Büyükerşen’in korumalarının müdahalesi üzerine saldırgan kayıplara karıştı. ‘Pabuç bırakmayız’ Saldırgan çeteci eski polis çıktı Büyükerşen’e silah göstererek, fiili saldırıda bulunduğu tespit edilen Ancak 9 ay boyunca yaşadığımız bu “Operasyon” kâbusunda ilk günden bugüne ben ne zaman gazetenin bürosunda olsam ya da ne zaman uzaktan telefona sarılsam karşımda bulduğum; Harıl harıl kan ter içinde gece gündüz çalıştıklarına şahit olduğum; saldırganın yakalanması için çalışma baş Olaydan sonra basın açıkla Mahfuz Banlı’nın (67) 2003 İçeride zindanların karanlığında latıldı. Olayla ilgili 2 kişi gözaltına alındı. Eskişehir’in ortasından geçen demiryo lunun üzeri bir süre önce kapatılarak, alana kafeteryalar açıldı. Tepebaşı ilçesinde açılan kafeteryalar, geniş bir alanı işgal ettikleri gerekçesiyle kentte tartışma konusu oldu. Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen de akşam saatlerinde şikâyet konusu olan kafeteryaları denetlemeye çıktı. Masa ve sandalyelerin kaldırılması talima ması yapan Yılmaz Büyükerşen şunları söyledi: ”Haller Gençlik Merkezi’nin önünde saat 17.30 sıralarında bir saldırıya uğradık. Ben iyiyim. Biz böyle şeylere pek pabuç bırakmayız. Her şey şehrin menfaatinedir. Şehir menfaatine aykırı konulara müdahale etmekten asla çekinmeyiz. Bu yılında Eskişehir Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünde görev yaparken, ihraç edildiği, ihracından sonra ise Eskişehir’de işletmecılık yaptığı öğrenildi. 2007’de Eskişehir Emniyet Müdürlüğü’nün yaptığı ‘şah mat’ operasyonunda Mahfuz Banlı ile birlikte toplam 5 kişi kasten adam öldürmek ve öldürmeye teşebbüs suçlarından yakalanarak, tutuklan kalmış arkadaşlarımızın derdine deva oldukları kadar; Dışarıda hem onların hayatımızdan koparılmış olmasının hicranında, hem de bir istibdat rejiminin cenderesinde Cumhuriyet’e katkı vermeyi sürdüren bizlerin kahrını da çeken; Üç ismi... Elbette onlara yoldaş çok kıymetli, fedakâr ve vefakâr avukat arkadaşlarının eşliğinde oluşmuş muhteşem bir “hukuk ordusu”na öncülük eden üç tını veren Büyükerşen ile kafeterya sahi durumdan hoşlan dı. Banlı ile birlikte yakalanan ismi... bi ve çalışanları arasında sert tartışma mayanlar her türlü şahısların ev ve işyerlerinde Zikretmeden geçemeyeceğim: lar çıktığı ve tartışma sırasında işyeri çalı tecavüzü yapaşanlarının Büyükerşen’e arkadan yaklaşa cak güçteler.” Glock marka hayalet silah ile 5 tabanca ele geçirildi. Büyükerşen Fikret İlkiz, Tora Pekin, Abbas Yalçın!.. Cumhuriyet’e yönelik “Operasyon” TDAETHİŞLETİ Lüks otelde yangın Kemer’de 4 yıldızlı bir otelin mutfak bölümünde sabah yangın çıktı. 400 tatilcinin bulunduğu belirtilen Kahvaltı sırasında mutfak bölümünde ufak bir yangın çıktı. Müdahale yetersiz kalınca etrafı duman sarmaya baş karşısında biz ayakta kaldıysak bunda en büyük pay onların... E, o zaman bize de onları ayakta alkışlamak düşer!.. HHH (“Seyir Defteri”ni bir haftalığına kapatıyoruz. 7 Ağustos Pazartesi tekrar açmak ve görüşmek üzere!..) lüks oteldeki yangında 2’si otel perso ladı. Havalandırma boşluğundan direkt neli 13 kişi dumandan etkilendi. Müşteriler otelin yangın söndür katlara verdi. İlk 3 kattakiler kendilerini tahliye ettiler ama 4’üncü katta mah Dışkılı PROTESTO me sisteminin çalışmadığını, yangın merdivenlerinin kapılarının da kilitli olduğunu sur kalanlar oldu. Atlamaya çalıştı kimileri, biz müdahale ettik, atlamadılar. Allah’a çok şükür hiçbir şey yok, yara Isparta Yalvaç’ta evinin bodrumunu 3 yıldır sürekli lağım suyu bastığını ve belediyenin il öne sürdü. lı, ölen yok. Bu yüzden sevinçliyiz. Ama gisiz kaldığını söyleyen Hasan Hüseyin Alipek, Tatilcilerden İlker Ak yangın sistemi çalışmıyordu otelin. De ilçedeki festival alanını gezen Belediye Başkanı kaya şunları anlattı: “Ku dektörler çalışmıyor. Yangın merdive Halil Hilmi Tütüncü’nün üzerinde yanında getir Panikleyen bazı tatilcilerin balkonlardan inmeye çalıştığı belirtildi. zenlerimle tatile geldim. İstanbul itfaiyesinde çalışıyorum. ni kilitliydi, mahsur kaldılar.” Abdullah Baltacı da “Yangın anında dedektör, alarm bile çalmadı” dedi. l DHA diği dışkısını attı. Zabıtaların etkisizleştirdiği Tütüncü, “Madem ben b... içinde yaşamaya mecbur ediliyorum, başkan da bu şekilde nasıl yaşanıyormuş görsün” dedi. l DHA GÜMÜsLÜK ARıON BEACH +90 (252) 388 63 33 +90 (532) 374 63 73 www.arionbeachgumusluk.com ANTALYA’YA TURİST AKINI 2 milyonu Rus Kötü turizm sezonunun yaşandığı geçen yılın tamamında toplam 6 milyon 181 bin turistin geldiği Antalya, bu yıl 28 Temmuz itibarıyla 5 milyon turist barajını aştı. 2 milyondan fazlasını Rusların oluşturduğu kente 1 Ocak 28 Temmuz tarihleri arasında havayoluyla gelen turist sayısı 5 milyon 21 bin 5 kişiye ulaştı. Antalya Valisi Münir Karaloğlu, yıl so nu hedefinin 10 milyon olduğunu söyledi. Geçen yıla göre yüzde 62 artış gösteren turist sayısı, toplamda 2015 rakamlarına da yaklaştı. l DHA C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle