27 Aralık 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazar 30 Temmuz 2017 2 ‘Türkiye kadın için tehlikeli’ Forbes dergisi, kadınlar için seyahat sırasında en tehlikeli 10 ülkeyi sıraladı. Listede Türkiye de bulunuyor. ABD Dışişleri’nin Meksika’ya giden Amerikalı bir kadın turistin bir otelde öldürülmesi üzerine seyahat uyarısı yaptığı hatırlatılan makalede, 10 ülkenin tek tek neden kadınlar için tehlikeli olabileceği de anlatılıyor. Derginin sıralamasında birinci sırada Mısır bulunurken, Forbes’in seyahat için en tehlikeli 10 ülke listesinde 9. sırada yer aldık ikinci sırayı Fas, üçüncü sırayı ise Jamaika alıyor. Türkiye ise listenin dokuzuncu sırasında. Listede, Türkiye için ‘Neden bu kadar tehlikeli’ sorusunu trip.com’un editörü Julia Pond verdi. “Geçen yıl çok sayıda siyasi istik rarsızlık yaşandı; gazeteciler ve muhalifler ortadan kayboldu” diyen Pond, Türkiye’ye yalnız seyahat edecek kadınlara ülkelerin seyahat uyarılarını takip etme tavsiyesinde de bulundu. Makalede, Türkiye seyahatinde güvende kalmak için bazı tavsiyeler de verildi. “Sık sık saldırılar yaşanır. Dikkatli olun” denilen makalede, kadınlara özellikle camilerde başlarını örtmeleri hatırlatıldı. Hamam ziyaretlerini kadınlar gününde yapmaları, taksiye aydınlık ve kalabalık yerlerde binmeleri, küçük banknotlar kullanmaları ve ‘saldırgan’ esnaf ile restoran sahiplerini görmezden gelmeleri de tavsiye edildi. l Dış Haberler Kalbe soğuk duş SICAKTAN KURTULMAK İSTERKEN KALP KRİZİ TETİKLENEBİLİR Oto pazarı değil oto sanayi İstanbul’da etkili olan şiddetli sağanak ve dolu nedeniyle zarar gören araçların sürücüleri yetkili servis ve oto sanayi sitelerine akın etti. Kocasinan Oto Sanayi Sitesi’nde oluşan araç yoğunluğu havadan görüntülendi. Nihat Şişmanoğlu, “Suda kalan araçların motorları egzozlarından su çekmiş. Çoğunun kaportası zedelenmiş, camları kırılmış, içi su almış döşemeleri değişiyor, bu tür araçlar geldi” dedi. Araç, ev ve işyerlerinde maddi hasarlar oluşan vatandaşlar da, hasar tespit tutanağı tutturmak için itfaiye merkezlerine akın etti. Yalnızca Üsküdar Ünalan İtfaiye İstasyonu’na önceki gün 700’e yakın araç, 300’den fazla da ikamet hasarı için başvuruda bulunulduğu öğrenildi. l DHA / İHA İSTANBULLULARA UYARI: Daha beteri geliyor Dmovlauurrtdıluarı da İstanbul’daki dolu ve fırtınadan en çok etkilenenler arasında hayvanlar da yer aldı. İstanbul semalarında uçan bazı martılar aldığı darbelerle yaralanarak yere düştü. Yurttaşlar tarafından fark edilen yaralı martılar, Beşiktaş’taki bir rehabilitasyon merkezine götürüldü. l İSTANBUL / Cumhuriyet Meteoroloji ve Afet Yönetimi Profesörü Mikdat Ka dioğlu, Twitter’dan yaptığı açık lamada İstan bul için uya rı yaptı. Ka dıoğlu, 30 Temmuz’dan sonra İstanbul’un yeni bir sıcak hava dalgası Mikdat Kadıoğlu nın etkisi altına gireceğini açık ladı. Kadıoğlu tweetinde “Müm kün olsa 30 Temmuz’dan önce İstanbul’u terk edip kuzeye ka çar ve bir hafta dönmezdim. Sı cak hava dalgası hem de çok kuvvetlisi geliyor” dedi. Muğla yine sallandı Muğla’nın Ula ilçesinde dün saat 05.24’te 4.0 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü verilerine göre, merkez üssü Muğla’nın Ula ilçesine bağlı Arıcılar Köyü’nde sabah saat 05.24’te Richter Ölçeği’ne göre 4.0 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Deprem yerin 5 kilometre derinliğinde meydana geldi. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) ise depremin büyüklüğünü 3.9, derinliğini ise 13 kilometre olarak açıkladı. l DHA 4ATS£ZÑS?RPRIZLEREÑHAZ£RL£KL£ÑOLUN 'ROUPAMAÒSEYAHATÒSAĞLğKÒSIGORTASğ 7’den 70’e hemen herkesin yaşam kalitesini düşüren kavurucu sıcaklar kalp hastalarını ciddi boyutlarda tehdit ediyor. Sıcaklar doğrudan kalp problemlerini başlatabileceği gibi, mevcut rahatsızlıkları da şiddetlendirebiliyor. Bu nedenle yaz aylarında özellikle kalp SİBEL damar hastalığı, hipertansi BAHÇETEPE yonu veya kalp yetersizliği olan kişilerin son derece dikkatli olmaları şart. Kavurucu sıcaklarda kalp hastalıklarının artmasında “yetersiz su içme” alışkanlığı ise başrolü üstleniyor. Acıbadem International Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Dr. Umut Karabulut aşırı sıcaklarda kalbi yoran 8 hatalı alışkanlığı an 1latarak, şu önerilerde bulundu. Az su içmek: Vücut aşırı sıcaklardan olumsuz yönde etkilenmemek için terlemeye başlıyor. Özelikle aşırı terleme sonucunda da ciddi miktarda sıvı kaybediyor. Buna paralel olarak da vücutta dolaşan kan miktarı azalıyor. Vücut aynı ritmi yakalayabilmek için daha fazla efor sarf edip yorulunca, ciddi tansiyon düşüklüğü, bayılma ve böbrek fonksiyon bozukluğu gibi önemli sorunlar gelişebiliyor. Bu nedenle günde en az 22.53 litre su içmek yaşamsal öneme sahip. Alkol: Yaz aylarında, özellikle tatil dönemlerinde alkol alımının artışı tansiyon düşüklüğü ve ritim bozukluğuna yol açabiliyor. Özellikle kalp hastalarının gündüz saatlerinde kesinlikle alkol almamaları, akşam saatlerinde ise 2 kadehten fazla iç 3memeleri gerekiyor. Çay ve kahve içmek: Çay ve kahve tüketimi de kafein gibi uyarıcı maddelere bağlı olarak kalpte çarpıntıya neden olduğu için yaz mevsiminde önerilmiyor. 4Soğuk duş almak: Soğuk duş damarlarda büzülmeye neden olacağı için tansiyonun yükselmesini tetikleyebiliyor. Yine damarlarda büzülme uzun sürerse bu durum kalp krizine kadar ilerleyebiliyor. Bu nedenle yaz aylarında ılık 5suyla duş almak çok önemli. Klimaya doğrudan maruz kalmak: Klima yaklaşık 2124 derece aralığında kalmalı. Dikkat edilmesi gereken bir başka nokta da klimaya doğrudan maruz kalmaktan kaçınmak. Aksi takdirde gelişecek enfeksiyonlar kalp yetmezliğini ve ritim bozuklukları sorununu artıra 6biliyor. Aşırı egzersiz ve spor yapmak: Yaz aylarında spor vücutta belirgin bir sıvı kaybına neden oluyor. Bunun sonucunda da özellikle açık havada yapılacak olan uzun süreli ve tempolu egzersizler sıvı kaybını artırarak tansiyon düşüklüğüne bağlı bayılmalara yol açabiliyor. Bu nedenle kalp hastalarının spor yaparken sabah erken veya akşam üzeri saatlerini ter 7cih etmeleri gerekiyor. İlaçları gelişigüzel kullanmak: Tansiyon ilaçlarının yaz aylarında düzenlenmesi son derece önemli. Çünkü bu ilaçların bir kısmında idrar sökücü maddeler de bulunuyor. Aşırı sıvı kaybı sonucunda da tansiyon düşüklüğüne bağlı bayılmalar gelişebildiği için ilacın dozu azaltılabiliyor. İlaçların doktor önerisi dışında kesilmesi de yapılan bir başka önemli hatayı oluşturuyor. Bu durumda da dirençli ve aşırı tansiyon yükselmeleri sonucu kalp 8krizi ve beyin kanaması riski artıyor. Fazla soda tüketmek: Soda ve maden suyu gibi mineralden zengin sıvıların fazla tüketilmesi tuz yükünü artırıyor. Buna bağlı olarak vücutta su tutulumu artıyor ve tansiyon yükselmesi, ödem artışı, hatta kalp yetersizliği gibi ciddi tablolar gelişebiliyor. l İSTANBUL/ Cumhuriyet haber EDİTÖR: ELİF TOKBAY / MÜNEVVER OSKAY TASARIM: EMİNE BİLGET Hakan Kara: Ayrı dünyalar İddianamenin çökmesine rağmen, yargı aklanamadı: Terör örgütlerine yardımla suçlanan Cumhuriyet mensuplarından, tutuklu olan 7 kişi tahliye edildi, 5 sanık hapiste kaldı. Ben tahliye edilenlerle edilmeyenler arasında, gerek suçlamalar gerekse savunmalar açısından pek bir fark göremedim... Hatta tam tersine Cumhuriyet gazetesine mensubiyet ve gazetenin eylem ve söylemlerinden sorumlu tutulma açısından, gazeteye yazar olarak beş ay önce gelmiş ve Yayın Danışmanı olarak da sadece bir ay önce atanmış olan Kadri Gürsel’in tutukluluk halinin niçin devam ettiğini anlayamadım! HHH Bugün, hapiste kalması hayati bir tehlike oluşturduğu için tahliye edilmesini zorunlu gördüğüm ve nihayet 6 arkadaşı ile birlikte salıverilen, açık kalp ameliyatı ve ameliyat sonrası ciddi bir enfeksiyon geçirmiş olan Hakan Kara’nın savunmasında dikkatimi çeken bir “Ayrı dünyaların çatışması” olayını yazmak istiyorum... Hakan Kara, savunmasının başında, kendi kültürel dünyası ile FETÖ’yü karşılaştırıyor ve aralarındaki çelişkilere dikkat çekiyor: “Bu iddianamede FETÖ’cülükle suçlanıyorum. Oysa ideolojik olarak FETÖ ile hiçbir yakınlığım yok. Siyasi olarak zıt kutuplardayız. Diğer yandan dünya görüşüm, yaşam biçimim, inançlarım nedeniyle FETÖ’cü olmam mümkün değil.” Daha sonra, sahip olduğu kültürel değerler açısından “farklı dünyaları” irdeliyor. Ben aşağıda sadece üç örnek alıntıladım. HHH “Ben hayatım boyunca derslerimde, konferanslarımda, yazılarımda bilimin önemini anlatmaya çalıştım. Evrim kuramını savundum. Oysa burada FETÖ propagandası yapmakla suçlanıyorum. O zaman şunu sormam gerekiyor: FETÖ evrim kuramını mı savunuyor Ben Kadın hareketinin her zaman destekçisi oldum. Yani bana sorarsanız kadınlar, Feministler ne deseler haklılar: Peki, FETÖ Feminist mi? Cumhuriyet Gazetesi’nin kurucusu Yunus Nadi klasik Batı müziğine önem verirdi. Gazeteyi kurumsallaştıran oğlu Nadir Nadi ise klasik müzik eğitimi almıştı. Usta bir kemancıydı. Yani Cumhuriyet’in genlerinde demokrasi, laiklik, bilim kadar klasik müzik de vardır. Sanat da vardır. Nadir Nadi Mozart hayranıydı. Onun ‘Dostum Mozart’ kitabını 80’lerde keyifle okumuştum. Şöyle diyor kitabında Nadir Nadi: ‘İyi müziğin insanı yüceltici, insanları insanlara, toplumları toplumlara yaklaştırıcı bir etkisi vardır. Atatürk çok sesli evrensel müziği toplumumuza kazandırmak için boşuna çaba harcamadı. Çünkü evrensel müziğe yabancı kaldıkça, çağdaş uygarlığa ulaşmamız da o ölçüde ertelenecektir.’ Nadir Nadi’nin fikirlerine aynen katılıyorum. Tıpkı Nadir Bey gibi ben de bir Mozart hayranıyım. Peki, FETÖ Mozart dinler mi? Ya da Beethoven, Bach, Brahms veya Fazıl Say dinler mi? Elbette halk müziği ve Türk Sanat Musikisini de keyifle dinlerim. Âşık Veysel’e de âşığım, Dede Efendi’ye de. Ama bu klasik müziği sevmeye engel değil ki? Çağdaş sanatları öğrenmeye engel değil ki? Diğer yandan atonal müziği, 12 ton müziğini, raslamsal müziği, dijital müziği de anlamaya, öğrenmeye çalışıyorum. Dinlediğinizde insanın zihninde görüntüler yaratmayı başaran Akusmatik müziği inceliyorum. FETÖ’nün çağdaş sanat akımlarını izlemek gibi bir kaygısı var mı?” HHH Hakan Kara’nın savunması, hem hakkındaki iddiaları çürüten, hem de kültür ve bilişim dersleri veren bir metin. Kültür konusunda yukarıda alıntıladığım üç örnek dışında çok ayrıntılı başka değerlendirmeler de var... Bu değerlendirmeler, bu davanın aslında, “Sanat, Edebiyat Ve Özgürlükleri İçinde Barındıran Demokratik Bir Dünya” ile, “Tek Düze Bir Kültür Dayatan Baskıcı Monistik Otoriter Bir Dünya” arasındaki mücadeleyi belirleyen “Ayrı dünyalar çatışması” gibi göründüğünü vurgulaması bakımından bana ilginç geldi. Hakan Kara’nın savunması, tümünün okunması ve saklanması gereken bir tarihsel belge. Sevgili okurlarımdan ve izleyicilerimden kısa bir izin rica ediyorum. 14 Ağustos Pazartesi günü TELE 1’de 18 Dakika programında, 15 Ağustos Salı günü yine burada görüşmek üzere. Sahte estetikçiye iki dava daha Adana’da dudak dolgusu ve botoks yaptığı, 1’i erkek, 4 kişinin hastanelik olması nedeniyle 5 yıl hapis cezası istemiyle yargılanan 34 yaşındaki Soner G. hakkında 2 dava daha açıldı. Kendisini internetten ‘estetik uzmanı doktor’ olarak tanıtan zanlı hakkında yeni açılan ‘dolandırıcılık’ ve ‘taksirle yaralama’ da valarında 12 yıla kadar hapis isteniyor. Soner G. hakkında ilk olarak, dudak dolgusu yaptığı hemşire, Merve Keleş, Z.U, alnına botoks işlemi yapılan Güllü ile eşi, Celal Sel’in şikâyetleri üzerine dava açılmıştı. Soner G. hakkında son açılan davalarla birlikte 17 yıla kadar hapis isteniyor. l DHA 190 95 TL, C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle