02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Çarşamba 26 Temmuz 2017 EDİTÖR: ELİF TOKBAY / MÜNEVVER OSKAY TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN haber 3 SICAK VE YAĞMUR Hava sıcaklığı, iç ve batı bölgelerde 2 ila 4 derece artarken diğer yerlerde önemli bir değişiklik beklenmiyor. 350/2 2 0 360/2 6 0 290/1 9 0 320/2 4 0 360/2 0 0 340/1 5 0 310/1 2 0 370/2 1 0 380/2 3 0 390/2 3 0 370/2 2 0 310/2 3 0 180/1 5 0 350/2 5 0 210/1 4 0 280/1 8 0 250/1 3 0 340/1 7 0 220/1 4 0 290/1 9 0 270/2 1 0 310/2 6 0 TARİHTE BUGÜN 1951: Türkiye’deki ilk petrol Raman Dağı yöresinde bulundu. 1995: İstanbul Altın Borsası açıldı. 2004: Mizah dergisi Gırgır’ın kurucusu karikatürist Oğuz Aral’ın (68) ölüm yıldönümü. PİLOTTAN TUHAF GEREKÇE‘uTçürmkaikytea’ynek o rktu’ Polisle tartışan yolcuların fotoğrafı sosyal medyada paylaşıldı. Almanya’nın Stuttgart kentinden başkent Ankara’ya geçen cumartesi yapılacak uçuşun, “Pilot Türkiye’ye uçmaya korktuğu için” iptal edildiği öne sürüldü. Deutsche Welle’nin haberine göre Facebook’tan paylaşılan fotoğraflarda, uçuşlarının iptal edildiğini öğrenen ‘kızgın’ yolcular ve bölgeye çağrılan polisler görüldü. Havayollarından yapılan resmi açıklamada uçuşun, bir mürettebatın ‘ani hastalığı’ yüzünden iptal edildiği belirtildi. “Eurowings’in 4U2904 uçuşu, pilotlardan birinin hasta olduğunu söylemesi üzerine iptal edildi. Kısa bir süre kala haber verildiği için, maalesef bu uçuş için yeni bir pilotla değişiklik yapılamadı.” Öte yandan şirket, bu ay 55 kez Türkiye’ye uçtuğunu ve cumartesi günkü olayın bu süreçteki tek iptal olduğunu kaydetti. l Haber Merkezi ‘Türkiye’ye tatile gitmeyin’ ilanı Alman GSM şirketi Deutsche Telekom, Düsseldorf Havalimanı panosunda “Türkiye’ye tatile gitmeyin’’ çağrısı yaptı. Alman GSM şirketi Deutsche Telekom, Düsseldorf Havalimanı’nda bir billborda, “Siz hâlâ Türkiye’ye tatile mi gidiyorsunuz? 100 binden fazla tonline.de kullanıcısı hayır diyor’’ şeklindeki yazıyla Almanlara Türkiye’ye tatile gitmeme çağrısında bulundu. l Ekonomi Servisi Tek eksiği doktor Görkemli binasıyla dikkat çeken Mersin Şehir Hastanesi’nde beyin cerrahı, ortopedi ve travmatoloji uzmanı hekim yok Barkın Bayoğlu Buğra Erdem Köprüde kavga faciası “Altın Elbiseli Adam” lakabıyla bilinen ünlü motosiklet ve model araç uzmanı Barkın Bayoğlu (42), 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nde sabaha karşı motosikletiyle kaza yaptı. Kazada Bayoğlu ve Bayoğlu’nun çarptığı emlak danışmanı, broker Buğra Erdem yaşamını yitirdi. Olay önceki gece saat 02.00 sıralarında meydana geldi. İddiaya göre, emlak danışmanı Buğra Erdem, eşiyle birlikte otomobiliyle 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nde Anadolu yönüne giderken köprü girişine gelmeden otomobilini durdurdu ve dörtlüleri yaktı, eşiyle tartışmaya başladı. Daha sonra öfkeli bir şekilde aşağı indi, karşı şeride geçti. Bu sırada Avrupa çıkışı istikametine ilerleyen Barkın Bayoğlu, kullandığı 34 UR 8430 plakalı motosiklet ile hızla Erdem’e çarptı. Erdem olay yerinde öldü. Ağır yaralanan Bayoğlu hastaneye kaldırıldı ancak kurtarılamadı. Kazaya ilişkin soruşturmanın sürdüğü bildirildi. Bayoğlu’nun acı haberini alan ailesi ve arkadaşları hastaneye akın etti. l DHA/İHA Ellerini kaybetti Antalya’da TÜBİTAK Ulusal Gözlemevi’nde başuzman olarak görev yapan Tuncay ve eşi Hatice Özışık’ın evinde meydana gelen patlamada, çiftin her iki eli bileğinden kopan oğulları Altuğ Ö’nün (17), 20. Ulusal Gökyüzü Gözlem Şenliği için roket yapmaya çalıştığı kaydedildi. Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Ortopedi Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Haluk Özcanlı, hastanelerine yaralı getirilen gencin ameliyatının 5 saat sürdüğünü, tüm müdahaleye rağmen hastanın iki elini bileğinden kaybettiğini kaydetti. l DHA Mersin Valiliği’nin, 3 yaşındaki bir çocuğun sağlık süreciy de ameliyat olanağı bulamayınca Kayseri’de özel bir hastanede ameliyat olacağı geçen haziran le ilgili olarak gazetelere gön ayında Mersin basınında geniş derdiği bilgi notu, geçen ay yer bulmuştu. Mersin Valiliği, ba larda açılan Mersin Şehir Hastanesi’yle ilgili bir gerçeği ABİDİN YAĞMUR sında çıkan haberler üzerine, çocuğun ailesinin başvurduğu MEÜ de ortaya çıkardı. Valiliğin bil Tıp Fakültesi Hastanesi’nden ve gi notuna göre Türkiye’nin en Mersin Şehir Hastanesi’nden bilgi büyük hastanelerinden biri olan ve gör istedi. Valiliğin basına gönderdiği bil kemli binasıyla dikkat çeken Mersin gi notunda hükümetin sağlık alanında Şehir Hastanesi’nde beyin cerrahisi, or ki prestij projelerinden biri olarak gös topedi ve travmatoloji uzmanı hekimi terilen, otel konforunda hizmet vere yok. 3 yaşındaki çocuk bu nedenle baş ceği söylenen Mersin Şehir Hastanesi ka hastaneye gönderilmiş. Mersin Ta ile ilgili doktor eksiği gerçeğini de orta bip Odası Başkanı Ful Uğurhan, “İnsa ya çıkarmış oldu. Valiliğin bilgi notun na değil inşaata yatırım yapılan bir ül da, hasta çocuk A.E.A’nın 10 gün kadar kede bu durumlarla karşılaşmak kaçı MEÜ Tıp Fakültesi Hastanesi’nde yat nılmaz” diyor. tığı belirtildikten sonra, “Mersin Şehir Ameliyat olamamıştı Hastanesi’nde omurilik cerrahisi alanında tecrübeli beyin cerrahisi uzmanı, Mersin’de yaşayan Behiye ve Abdül ortopedi ve travmatoloji uzmanı hekim selam A. çiftinin 3 yaşındaki çocukla mevcut olmadığından adı geçen şahsın rı A.E.A’nın omuriliğindeki tümör ne tedavisinin Mersin Şehir Hastanesi’nde deniyle hayati tehlike yaşadığı, kü mümkün olmadığı anlaşılmıştır” de çük çocuğun Mersin’deki hastaneler nildi. İnsana değil inşaata yatırım Mersin Tabip Odası Başkanı Dr. Ful Uğurhan, “İnsana, tıp eğitimine, bilime değil, inşaata yatırım yapılan bir sağlık ortamında böylesi durumlarla karşılaşmak ne yazık ki kaçınılmaz. Elbette her hastanenin bu gibi durumlara cevap vermesi beklenemez. Ama devasa yatırımlar yapıldığında insanlarda böylesine beklentilere yol açmakta. Her zaman söylediğimiz gibi, nitelikli bir sağlık hizmeti; iyi bir tıp eğitiminin olduğu, koruyucu sağlık hizmetlerinin öncelendiği, birinci basamak sağlık hizmetinin güçlendirildiği, sevk sisteminin hayata geçirilerek 2. ve 3. basamak sağlık hizmetlerinin olması gerektiği şekliyle sunulduğu bir sağlık sistemidir. Mevcut sistemde nitelikli sağlık hizmeti verilememektedir. Şehir Hastaneleri sağlıkta savurganlığını en tipik örnekleridir” diye konuştu. büyüEknsaazrs1ı6ntyııol dlmahaazProf.Ercan ‘GBEÖRLGGİEN DEĞİL’ İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Ercan, Bursa’da yaptığı konuşmada, 2033 yılına kadar Marmara bölgesinde ciddi etkiler oluşturacak deprem beklemediklerini söyledi. Prof. Dr. Ercan, Bursa’nın Osmangazi ilçesinde deprem ve kentsel dönüşüm konferansına katıldı. Konferans öncesi soruları yanıtlayan Ercan, Marmara bölgesinde 4 kola ayrılan Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın yüzde 78 ile en gergin bölümünün kuzey kolu olduğunu, Bursa’nın üzerinde bulunduğu kolun ise yüzde 13 gerginliğinde olduğunu söyledi. En şiddetli depremlerin sırasıyla Kuzey kolu, Bursa kolu, Gemlik kolu ve Gölcük kolu üzerinde yaşanabileceğini kaydeden Ercan, “Bursa’daki deprem oluşumları hem Marmara’dan, hem de Batı Anadolu’dan etkilenir. Her iki işleyiş biriminin bileşkesi Bursa’dır” dedi. Son yıllarda beklenen büyük Marmara depreminin şu an gerçekleşmesinin pek mümkün olmadığına dikkat çeken Ercan, “Marmara şu anda gergin değil. Depremin oluşabilmesi için gerginliğin 6 milyar gigatona ulaşması gerekiyor. Şu anda böyle bir güç gelişmemiştir. Bu güç 2045 yılında oluşabilir. Bu deprem olasılığı 2033 yılından 2075 yılına kadar yayılabilir. Ancak en olası yıl 2045 dolaylarıdır” dedi. l DHA KÜTAHYA VE BURSA’DA DEPREM Muğla’nın Bodrum ilçesinde meydana gelen 6.6 büyüklüğündeki depremin ardından Ege’de artçı depremler sürerken, Bursa’nın Gemlik ilçesinde de dün saat 18.21’de yerin 7.2 kilometre derinliğinde 3.2 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Gemlik ve çevresinde hissedilen depremde herhangi bir olumsuzluk yaşanmadığı bildirildi. Kütahya’nın Emet ilçesinde de 3.0 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Dün saat 18.28’de yerin 6.4 kilometre derinliğinde meydana gelen depremde herhangi bir can veya mal kaybı olmadığı belirtildi. Tahliye neden şart? Cumhuriyet gazetesi yazar ve yöneticileri, “FETÖ”cü olmak suçlamasıyla iki defa müebbet hapisle yargılanan bir savcının başlattığı soruşturmayla tutuklandı. İddianamede “FETÖ”nün itirafçı imamlarından Hüseyin Gülerce gibi hayatından Fethullah Gülen’i çıkartsak koca bir boşluk kalacak tuhaf insanların tanıklıkları yer alıyor. Hukuk tarihinde bir ilk olarak ismi saklı bilirkişilere başvuruluyor. İsmi belli olan bilirkişi ise Cumhuriyet’in manşetlerini kesip biçerek açıkça manipülasyon yapmakta. Ayrıca herhangi bir bilirkişi listesinde yer almadığı gibi hangi nitelikleri sebebiyle fikrine danışıldığı da belirsiz. Vakıflar Kanunu’na ilişkin hukuki yorum ise bir arkeoloğa yaptırılıyor. Tuhaflıklar bundan ibaret değil. Önceki gün savunmasını yapan Akın Atalay’dan alıntılayalım: “28 Mart 2011’de EFT yoluyla 2.500.TL gönderdiğim Hüseyin Aktaş bir parkeci. Oturduğum evin salonundaki parkeyi yenileme işinin karşılığı olarak kendisine yapılan bir ödeme söz konusu. İşte bundan yola çıkan savcı mealen ve mecazen diyor ki; ‘Ey Akın Atalay, bundan 6 buçuk yıl önce evindeki parke işlerini yaptırıp karşılığında 2.500.TL ödediğin Hüseyin Aktaş’ın bir oğlu var. Oğlunun adı Atilla. İşte bu Atilla bir gün Bursa’daki bir restoranda yemek yiyor. Yemek yediği restoranı işleten Boğaziçi Tic. Ltd. Şirketi ile bu şirketin sahibi olan Şaban Aydın hakkında MASAK’ın raporu var. Ver bakalım hesabını!..’ Ne desem?” Zannetmeyin ki bu parke meselesi tek, geri kalan deliller pek sağlam. Tekrar edelim, bu iddianamede delil yok. Cumhuriyet gazetesi Bank Asya’dan son on senede beş adet ilan almış. Mesela bu bir delil. Aynı dönemde Bank Asya’dan Yeni Şafak 309, Sabah ise 286 defa ilan almış. Cemaat paralarıyla beslenen bu yayın organları bugün sözüm ona “FETÖ” düşmanı. Koza/İpek grubuna bu iktidarın atadığı kayyım Cumhuriyet’e ilan vermiş. Bu da delil mesela. Cemaat mensupları SMS yoluyla Kadri Gürsel’i taciz etmiş. Gürsel, bunlara cevap dahi vermemiş. Bu da delil. Yüzlerce sayfa iddianame hazırlanmış, delil niyetine içine böyle şeyler sokuşturulmuş. Davanın savcısı kendi iddianamesinden bihaber, Kadri Gürsel’i Cumhuriyet Vakfı yönetiminde zannediyor. Bu insanlar 9 aydır işte bu sebeplerle tutuklu. Ziyaretlerine gitmemiz yasak, mektup yazmamız yasak. Hatta, duruşma günü Kadri Gürsel’in on yaşındaki oğlu Erdem’e sarılması da yasak. Soruşturma savcısı “FETÖ”den yargılanan, tanığı “FETÖ” itirafçı imamı olan, bilirkişisi adını gizleyen bu iddianamenin arkasında kim var? Nasıl bir pervasızlık bu metni iddianame diye bir mahkeme heyetinin önüne getirebilecek kadar cüret gösterebilir? Nasıl bir düşmanlık bu insanları 9 aydır içeri tıkabilir? Zannediyor musunuz ki ileride bu iddianame adil bir yargılamanın unsuru olarak anılacak? Cemaatin siyasi davalarının iddianameleriyle beraber anılmayacak mı bu hukuki garabet? Yargının bu utancı taşımaması için Cumhuriyet yazar ve yöneticilerinin derhal tahliye edilmesi şart. Bu aynı zamanda “FETÖ” ile hakiki bir mücadelenin de önşartı. Kimse kendini kandırmasın. Kuran kursunda cinsel istismara 217 yıl hapis Giresun’da Kuran kursunda öğren cilere cinsel ve fiziksel istismarda bulunduğu suçlamasıyla yargılanan yardımcı öğretici Halil İbrahim U., 217 yıl 4 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldı. Alucra ilçesinde Erkek Yatılı Hafızlık Kuran Kursu’nda çalışan Halil İbrahim U., cinsel istismara uğradığını belirten bazı çocukların velilerinin şikâyetleri sonrasında geçen yıl tutuklandı. Yaşları 9 ila 13 arasında değişen 9 öğrenciye cinsel ve fiziksel istismarda bulunduğu suçlamasıyla tutuklu yargılanan Halil İbrahim U., Şebinkarahisar Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın karar duruşmasında hâkim karşısına çıktı. Her bir çocuk için farklı cezalar alan Halil İbrahim U., toplamda 217 yıl 4 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldı. l DHA C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle