Katalog

Cumartesi 22 Temmuz 2017 6 ‘Türkiye Doğu Almanya gibi’ haber EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: BAHADIR AKTAŞ Bir süredir devam eden krizle ilgili Alman siyasetçilerden Türkiye’ye ilişkin çok sert eleştiriler geldi. Eleştirilerin odağında ise ‘Türkiye’nin artık bir hukuk devleti olmadığı’ vurgusu vardı Almanya Maliye Bakanı Wolfgang riyeti (DDR) ile kıyasladı. Schäuble ‘Bild’ gazetesi Schäuble, Türkiye’yi eski ne verdiği demeçte “Türki Doğu Almanya’ya benzet ye’deki keyfi tutuklamala ti. Başbakanlık Müsteşa rın ve asgari konsolosluk rı Altmaier de Türkiye’ye standartlarına uyulmama karşı yeni önlemlerin sının kendisine eski De gündeme gelebileceği mokratik Almanya’yı ha mesajı verdi. tırlattığını” söyledi. Bakan, Almanya Maliye Bakanı Wolfgang Schäuble Al Wolfgang Schäuble “Eski Doğu Almanya’ya gidenler başlarına bir şey man gazeteci ve insan hakları aktivist geldiği takdirde kimseden yardım bek lerinin tutuklandığı Türkiye’yi eski ko leyemeyeceklerini biliyorlardı” dedi. münist Almanya Demokratik Cumhu Türkiye’nin artık Alman turistler için riskli ülke haline geldiğini savunan Almanya Maliye Bakanı Schäuble sözlerini şöyle sürdürdü: ‘Hukuk devleti değil’ “Türkiye, Alman parlamenterlerin Konya’daki NATO üssünde görevli Alman askerlerini ziyaretinde de olduğu gibi bu tür oyunları sürdürdüğü takdirde Almanlara ‘Türkiye’ye giderseniz kendiniz sorumlu olursunuz, size hiçbir garanti veremeyiz’ demek mecburiyetinde kalırız.” Almanya Adalet Bakanı Heiko Maas da aynı gazeteye yaptığı açıklamada “Türkiye’ye gidenlerin, maalesef bir hukuk devletinde tatil yapmadıkları açıktır” dedi. Başbakanlık Müsteşarı Peter Altmaier de hükümetin Türkiye ile ilgili olarak aldığı önlemlerin ‘kesinlikle gerekli’ olduğunu söyledi. Altmaier ‘Bild am Sonntag’a verdiği mülakatta “Alman vatandaşlarını ve Alman şirketlerini korumakla mükellef olduklarını” belirtti. Türkiye’nin tutumunun kabul edilemeyeceğini ifade eden Altmaier “Türkiye’nin ancak hukukun üstünlüğüyle başarılı olabileceğini” söyledi. Hasbelkader zengin! Erdoğan, yaptırım sinyali veren Almanya’yı teröre destek vermekle suçlarken ‘Hasbelkader yakaladıkları zenginlikle Türkiye’yi tehdit etmeye kalkıyorlar’ dedi Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, son dönemde gerginliğin arttığı ve Türkiye’ye yaptırım sinyali veren Almanya’nın kendisine “çekidüzen vermesini” istedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çırağan Sarayı’nda İkitelli İstanbul Şehir Hastanesi kredi anlaşması imza töreninde konuştu. Almanya ile yaşanan gerilime de değinen Erdoğan, Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel’in açıklamalarını şiddetle kınadığını belirterek, hiçbir Alman şirketiyle ilgili soruşturma açılmadığını söyledi. Erdoğan, “Terörle, teröre bulaşanlarla siyaseti lütfen birbirine karıştırmayın. Ben, MİT’i, İçişleri Bakanımı aradım sordum, Alman şirketleri ile ilgili soruşturma var mı? Hiçbir Alman şirketi ile ilgili bir soruşturma, araştırma yoktur, hepsi yalandır” dedi. Almanya’yı teröre destekle suçlayan Erdoğan, Türkiye’nin Alman şirketlere güvence olduğunu dile getirerek, “Almanya kendine çekidüzen vermelidir. Kendi yargıları ne kadar bağımsızsa bizim yargımız onlardan daha da bağımsızdır. Biz bir çadır devleti değiliz, kabile devleti de değiliz” diye konuştu. ‘Hasbelkader zenginlik’ Alman ekonomisi ilişkin de konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Esasen Almanya kökenli şirketler özel, ülkemizde özel bir yere sahiptir. Son 15 yılda 9 milyar dolara yakın yatırım yapan şirketler üzerinde baskı yapılmaya çalışılmaktadır. Dünyada serbest piyasa, pazar denen bir şey var. Bunlar serbest piyasayı da bilmiyorlar. Hasbelkader yakaladıkları zenginlikle Türkiye’yi tehdit etmeye kalkıyorlar” dedi. l İstanbul / Cumhuriyet ‘MİT Almanya’da muhaliflerin peşinde’ Almanya Federal Anayasayı Ko ruma Teşkilatı Başkanı HansGeorg Maassen, MİT’in Türk hükümetinin Almanya’daki karşıtlarını da takibe aldığını söyle di. Maassen “Türk hükü metinin Almanya’da ya Maassen şayan Türkler üzerinde nüfuz tesis etmeye çalıştığına dair el lerinde bilgi bulunduğunu” belirterek, Ankara’nın sadece Fethullah Gülen yandaşlarını değil, aynı zamanda Er doğan karşıtı Türkleri de yıldırma giri şiminde bulunduğunu belirtti. Yıldırım’dan ‘germeyelim’ çağrısı Başbakan Binali Yıldırım, Almanya ile yaşanan krizin ardından “Benim çağrım, teenni ile hareket etmektir. İlişkilerin zarar görmesinin Almanya’ya da Türkiye’ye de yararı yok. Almanya’da 3.5 milyon vatandaşımız var. Onlar, iki ülke arasındaki ilişkilerin teminatı niteliğindedir. O bakımdan olayları daha fazla germenin bir anlamı yok” dedi. Yıldırım, cuma namazının ardından gündeme ilişkin değerlen dirmelerde bulundu. Yıldırım, Almanya ile yaşanan gerilime ilişkin soruya, “Türkiye ile Almanya ezeli stratejik ortaktır. Zaman zaman iç siyasetten kaynaklanan mülahazalarla ilişkilerde gerginleşme olabiliyor. Benim çağrım, teenni ile hareket etmektir. İlişkilerin zarar görmesinin Almanya’ya da Türkiye’ye de yararı yok” dedi. Türkiye’de 68 Alman şirketine ilişkin soruşturma başlatıldığına ilişkin iddiaları yalanla yan Yıldırım “O şirketler, Alman sahibi olmakla birer Türk şirketidir. Burada iş yapan yatırımcıları tedirginliğe itecek bu tür açıklamalardan uzak durulması lazım. Herhangi bir araştırma, soruşturma yok. Türkiye güvenli bir ülkedir. Almanya ne kadar güvenliyse Türkiye’ye de o kadar güvenlidir. Alman yetkililere sesleniyorum, aramızdaki bütün meseleleri konuşarak, çözebileceğimize inanıyoruz” dedi. Bass Kâbil’e önerildi Çıkışlarıyla sık sık gündeme gelen ve son iki başkan döneminde de ABD’nin Ankara Büyükelçisi olan John Bass’ın yeni görev yeri Afganistan olabilir ABD Başkanı Donald Trump, ülkesinin Ankara Büyükelçisi John Bass’ı Kâbil Büyükelçiliği için önerdi. ABD’nin Ankara Büyükelçisi John Bass, eski ABD Başkanı Barack Obama döneminde atandı. Senato’dan onay alırken Tayyip Erdoğan Başbakan’dı. Başbakan’ın otoriterleşme eğilimine ilişkin soruya Senato’da “Otoriterleşme yönünde bir kayma var” yanıtını verdi. HDP’li belediyelere kayyım atanmasına, Barış Bildirisi’ne imza atan akademisyenlerin Erdoğan’dan gördüğü baskıya gösterdiği tepki, 15 Temmuz’un ardından başlayan OHAL uygulamalarına ilişkin “adalet ve intikam dengesine” işa ret eden sözlerle uyarmasıyla gündem oldu. ‘Nokta’ yanıtı Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye’deki koalisyon güçleri için “Bizi DEAŞ’a destek vermekle suçluyorlarJohn Bass dı. Şimdi hepsi ortadan kayboldu. Tam aksine terör örgütüne, DEAŞ da dahil olmak üzere, YPG, PYD bunlara destek veriyorlar. Çok açık, net ortada. Hepsinin tescilli olarak, bütün resimle, fotoğraflarıyla, video kayıtlarıyla elimizde belgeleri var” dedi. ABD Büyükelçiliği’nden Erdoğan’a ya nıt, “ABD hükümeti Daeş’i desteklememektedir. ABD hükümeti geçmişte Daeş’i yaratmamıştır veya desteklememiştir. İddialar doğru değildir. ABD hükümeti, YPG veya PKK’ye silah ya da patlayıcı sağlamamıştır, nokta. Bizler, PKK’nin terör saldırılarını ve Türkiye’de gerçekleştirdiği menfur şiddet eylemlerini tekrar tekrar kınadık” ifadelerini içermişti. Bass son olarak tutuklanan insan hakları savunucuları için “Türkiye: Tüm insan hakları savunucularını serbest bırak” pankartlı fotoğrafı ile görüldü. John Bass, 20 Ekim 2014’te görevine başladı. Bass, iki başkan döneminde de Ankara’da görev yapması ile dikkat çekti. l ANKARA / Cumhuriyet DİSK VE MADENİŞ GENEL BAŞKANI Çok sevgili babamız KEMAL TÜRKLER’i Katledilişinin 37. yıldönümünde saygı, sevgi ve özlemle anıyoruz. NİLGÜN TÜRKLER SOYDAN ECE SOYDAN OĞUZ SOYDAN AKP’li vekilin kızına ihraç ‘Hero’ tişörtü giyen garson tutuklandı Antalya’nın Serik ilçesinde çalıştığı 5 yıldızlı otele üzerinde “hero” yazılı tişörtle gelen Muhammet Sandal (29) tutuklandı. Serik’e bağlı Belek’teki 5 yıldızlı bir otelde garson olarak çalışan Sandal, “HERO” yazılı tişörtle önceki sabah işe geldi. FETÖ duruşmalarıyla gündeme gelen tişörtü gören oteldekilerin ihbarı üzerine otele gelen polis, Sandal’ı gözaltına aldı. İfadesinde, tişörtün FETÖ duruşmalarıyla gündeme geldiğini bildiğini, bunu televizyonda gördüğünü fakat önemsemediğini belirten Sandal, beyaz tişörtleri çok sevdiğini söyledi. Adliyeye sevk edilen Sandal, tutuklandı. l ANTALYA/DHA AKP Antalya Millet raç edilen 7 bin 348 kamu gö vekili Hüseyin revlisinin ara Samani’nin kı sında Betül Sa zı Betül Samani mani Gökay’ın Gökay’ın KHK da yer aldığı ile ihraç listesin belirlendi. AKP de yer aldığı or milletvekili Sa taya çıktı. Yaşa mani, kızının nanların bir yan Betül Samani Gökay adına otomo lışlıktan kaynak bil almak için landığını belirten AKP’li Bank Asya’da bir gün Samani, “Ankara Büyük lük para yattığını başka şehir Belediyesi’nde mi da hiçbir şey olmadığı mar olarak çalışan kızım nı söyledi. Samani, “Kı geçen yıl istifa etmişti, zım EFT nedeniyle ban bir yanlışlık olduğunu kayı kullandı. Çocuğum düşünüyorum” dedi. hiçbir zaman FETÖ sem OHAL kapsamında, 14 patizanı olmadı” savun Temmuz’da yayımlanan ması yaptı. l ANKARA 692 sayılı KHK ile ih / Cumhuriyet Sayın Soner Polat’ın eleştirilerine yanıt Bu hafta PKK’nin katlettiği iki genç öğretmeni, Necmettin Yılmaz ve Şenay Aybüke Yalçın’ı yazacaktım. Fakat bugün (21 Temmuz Cuma) Aydınlık’ta sayın Soner Polat’ın “Bir İletinin Düşündürdükleri” başlıklı güzel yazısında, geçen hafta bu sütunda yayımlanan “Büyük Adalet Yürüyüşü ve Sonrası” başlıklı yazımdaki bazı sözlerime ve görüşlerime yönelttiği eleştiriler bu haftaki yazımın konusunu ister istemez değiştirdi. Sizi eleştiren bir yazıya nasıl güzel diyorsunuz diye sorulabilir. Yanıtım, yazının incelikli üslubu ve sayın yazarın hakkımda söylediği (layık olmak istediğim) değerli sözlerdir. Söz konusu yazıya ilişkin (ve bu bağlamda elbette bana yönelik) eleştirilerinde ise haklı olmadığı düşüncesindeyim. HHH Emekli Tümamiral sayın Soner Polat, “Balyoz” ihanetine hedef olmuş, ordumuzun en değerli subaylarından biridir. Hepsine sonsuz saygı ve sevgi duyduğumu tekrarlamama sanırım gerek yok. Kaldı ki onlara ilişkin olarak şu “emekli” sözünün kullanılmasından da her zaman rahatsızlık duydum.. Fakat bu bir başka konu… Eleştirilere gelince, en önemli bulduğuma değinmekle yetineceğim. Sayın Polat şöyle diyor: “Kemal Kılıçdaroğlu bu yarıştan (Cumhurbaşkanlığı yarışından) kaçıyor. Aday olmayacağını açıkladı! Peki Behramoğlu’na göre zirveye tırmanan Kılıçdaroğlu aday olmuyorsa, kim olmalı? Kendimi zorlayarak şöyle bir sonuç çıkardım: Bir MP (Merkez Parti) kurulmasını bekleyeceğiz. Daha sonra PKK, pardon HDP’nin kapısını çalacağız. Bu üç parti istişarelerde bulunacak ve yıldız (!) bir aday çıkarılacak! Ve bu aday, seçimi kazanacak! Kısa dönem için, yani önümüzdeki seçimde CHP’den umut kesildiğine göre, bütün yükü kurulacak MP ile hapisteki HDP çekecek! Türkiye emperyalist merkezlerle kıran kırana bir savaşın içindeyken, Türk milleti PKK’nin siyasi kanadını ve Atlantikçilerle dirsek temasında olanları iktidara getirecek!” HHH Sevgili amiralim! Yazınızın odağını oluşturan paragrafta, doğrular ve yanlışlar bir arada. Evet, Kemal Bey bir zafer kazanmıştır, fakat aday olmama kararı çok yerindedir. Bir Merkez Partisi kurulmasını beklemeyeceğiz, fakat bu bir zorunluluktur. AKP’nin parçalanması, Erdoğan’ın indirilmesi başka türlü mümkün değildir. Böyle bir parti kurulmasına engel olmak için ellerinden geleni yapmaktalar ve yapacaklar. Kapalı kapılar ardında şantajdan tehdide, baş döndürücü rüşvetlere kadar kim bilir ne dolaplar çevrilmektedir. Allah aşkına, bunu göremeyecek, bilemeyecek kadar saf mısınız! HHH Türkiye emperyalist merkezlerle kıran kırana bir savaş içindeymiş… Erdoğan öncülüğünde mi? Yoksa Hulusi Akar’ların, Hakan Fidan’ların, Meclis’teki AKP çoğunluğunun önderliğinde mi? Yapmayın! Böyle düşünüyorsanız eğer çok büyük bir hayal içindesiniz. Bir sohbetimizde Doğu Perinçek’e romantiksin demiştim. Evet, devrimci romantik olur, diye yanıtlamıştı beni. Elbette! Lenin’de böyle söylüyor “Ne Yapmalı”nın son paragrafında… Fakat rüyalarımız, hayallerimiz bir türlü gerçekleşmiyorsa, durup nedenlerini düşünmemiz gerekmez mi? HHH Kimin başkan adayı olacağını şu anda konuşmak ise zaten yanlıştır. Buna henüz vakit var. 2019 hesabını bir yana bırakıp, her günün gereğini yerine getirmeliyiz. CHP’den umut kesmiş değilim. Fakat ülke bir tek CHP ile bu karanlıktan çıkamaz. Bu yolda, bu yönde bütün olanakları, bütün olasılıkları değerlendirmek zorundayız. HDP’yi “hapisteki HDP” diye nitelemek bize yakışmaz. O da bir Türkiye partisidir, olmak zorundadır. Olamazsa PKK ile birlikte zaten silinip gidecek ya da bugünkü iktidara boyun eğecektir. Siyaset mühendisliği zaten tam bu gibi durumlarda gereklidir. HHH Merkez Partisi’ni daha kurulmadan “Atlantikçilerle dirsek teması içinde olmakla” suçlayarak, HDP’yi PKK’nin siyasi kanadı olmakla mahkum ederek, CHP’yi “emperyalist merkezlerle daha yakın ilişki savunmak” hedefine kilitleyerek, ülkeyi kiminle, kimlerle, nasıl karanlıktan çıkaracak, parçalanmaktan kurtaracağız? Hayal kurarak, rüya görerek mi? Lütfen bizlere, şairlere bırakılsın bu… Sevgi ve saygılarımla. Erdoğan’a suikast davasında 1 tahliye Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Marmaris’te kaldığı otele, 15 Temmuz darbe girişimi gecesi saldırı düzenleyen 1’i firari 37 darbeci askerin aralarında bulunduğu 44’ü tutuklu 47 kişinin Muğla 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanmasına dün devam edildi. Muğla 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi, Yarbay Hüseyin Yılmaz’ın tahliye ederken, diğer tutuklu sanıkların tahliye taleplerini reddetti. Duruşma 10 Ağustos’a ertelendi. l DHA C MY B