29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 22 Temmuz 2017 EDİTÖR: ALPER İZBUL/ASLAN YILDIZ TASARIM: İLKNUR FİLİZ Acil hukuk çağrısı haber 5 CHP’nin hazırladığı ‘Tutum Belgesi’nde derhal OHAL’in kaldırılması ve gayri meşru anayasadan vazgeçilmesi istendi CHP, Adalet Yürüyüşü’nün ardından ‘ortak dil’ oluş turmak için tutum belgesi ha zırladı. Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun 10 maddelik Maltepe çağrısını da kapsayan belgede, “OHAL mağduriyetleri gi derilmeli, muha liflere yönelik kı yıma son verilme li; düşünce, ifa İKLİM ÖNGEL de ve medya özgürlüğü sağlanmalı; gayri meş ru anayasadan vazgeçilmeli, ga zeteciler ve milletvekilleri ser best bırakılmalı” gibi maddeler yer alırken tüm toplum, bildiri nin hedeflerini sahiplenmeye ve gerçekleştirmeye çağrıldı. Adalet Yürüyüşü’nün ardın dan toplanan ilk MYK’de, bun dan sonraki süreçte “ortak bir dil ve söylem birliği” sağlaması ‘Sahiplenme ve mücadele’ çağrısı 10maddeden oluşan Tutum Belgesi’nin sonunda tüm bu kapsamda yasama, yürütme ve yargı erklerini kullanan yetkililere bu uyarıların iletildiği belirtilerek, “Siyasal partileri, toplu mun farklı kesimlerini, sivil toplum örgütlerini ve bütün yurttaşları, bildirinin hedeflerini sahiplenmeye ve hayata geçirmek için mücadeleye çağırıyoruz” ifadeleri kullanıldı. açısından alınan ‘Tutum Belgesi’ kararı yaşama geçirildi. CHP Genel BaşkanYardımcısı Bülent Tezcan, Kılıçdaroğlu’nun Maltepe mitinginde açıkladığı 10 maddelik çağrı temelinde oluşturulan ‘Tutum Belgesi’ni milletvekilleri ve parti kurullarına gönderdi. Belgeden dikkat çeken başlıklar şöyle: Bilinçli engelleme: 15 Temmuz darbe girişimini bir kez daha açık ve kesin bir dille lanetliyoruz. 15 Temmuz gecesi TBMM’nin kararlı, onurlu duruşu ve halkımızın sokağa çıka rak FETÖ darbe girişimine karşı direnmesi ülkemizin anayasal ve demokratik kazanımı olmuştur. Biz buna “sokağın/halkın 15 Temmuz’u” diyoruz. Ancak bu darbe girişiminin siyasi ayağının ortaya çıkarılması iktidar tarafından bilinçli olarak engellenmektedir. OHAL kalkmalı: İktidar tarafından 15 Temmuz darbe girişimi fırsat bilinerek, 20 Temmuz darbesi yapıldı, TBMM’nin yetkileri gasp edildi. Biz buna “Saray’ın 15 Temmuz’u” diyoruz. Bir sivil darbeye dönüşen TÜRK BAYRAĞI VE ŞEHİT ÖĞRETMENİN FOTOĞRAFI TAŞINDI Yarım saatlik yürüyüşün ardından Pülümür Çayı’na karanfiller atıldı. Tunceli’de teröre karşı sessiz yürüyüş CHP Tunceli İl Başkanlığı PKK’li teröristler tarafından kaçırıldıktan sonra şehit edilen öğretmen Necmettin Yılmaz’ı anmak ve terörü protesto etmek için yürüyüş düzenledi. Kent merkezinde belediye binası önünde dün akşam toplanan CHP’liler, CHP Grup Başkanvekili Levent Gök, milletvekilleri Tuncay Özkan, Muharrem İnce, Haluk Pekşen, Gürsel Erol, Gülay Yelekçi, Tunceli Valisi Tuncay Sonel, Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Orhan Erdem, Tunceli İl Jandarma Komutanı Albay Tekin Aktemur, İl Emniyet Müdürü Doğu Ateş ile birlikte yürüyüşe başladı. Cemevine kadar yürüyen kalabalık ellerinde sadece Türk bayrakları ve şehit edilen öğretmen Yılmaz’ın fotoğraflarını taşıdı ve sessiz bir yürüyüş gerçekleştirildi. Katılımcılar yarım saat yürüdükten sonra şehit edilen öğretmen Yılmaz’ın cenazesinin atıldığı Pülümür Çayı’na Gole Çeto Parkı’ndan karanfiller attı. CHP Tunceli Milletvekili Gürsel Erol yaptığı konuşmada, “Bir masumun bir umudun, bir emeğin, eğitimcinin temiz saf kanı terör örgüt tarafından haince ve alçakça akıtıldı. Topraklarımızın kutsallığına ihanet edildi. Necmettin öğretmenin kanı yüreğimizde ateş, gözlerimizde yaş oldu. Necmettinimize sahip çıkamadığımız için Dersim halkından, ailesinden özür dileriz. Bizim evladımız, onurumuz Necmettin öğretmene sıkılan kurşun Dersim’in kültürüne, geleneklerine, inançlarına sıkılan kurşundur. İnsanlığa sıkılan ihanet kurşunudur. Terör örgütlerine sesleniyorum can alarak eylemlerinize devam edecekseniz bilin ki Dersim’de de Türkiye’de de bedel ödeyecek milyonlar vardır” ifadelerini kullandı. ÖĞRETMENİN ADI YAŞIYACAK Şehit edilen öğretmen Necmettin Yılmaz’ın son olarak aracıyla geçtiği TunceliErzincan karayolunun, Mameki Köprüsü’nden başlayarak Pülümür karayolundaki 6 kilometrelik güzergâhın adı törenle “Şehit Öğretmen Necmettin Yılmaz Bulvarı” olarak değiştirildi. Törende konuşan Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Orhan Erdem, yürüyüşün çok önemli olduğunu belirterek CHP’ye teşekkür etti. CHP Grup Başkanvekili Levent Gök ise Tunceli’nin tarihe not düştüğünü belirterek, “Terörün asla hedefine ulaşamayacağı, sorunlarımız varsa diyalog yoluyla çözülmesi gerektiği konusunda Tunceli halkı duyarlılığını belirtiyor” dedi. Ardından Şehit Öğretmen Necmettin Yılmaz Bulvarı tabelasının kurdelası kesilerek, açılışı yapıldı. OHAL uygulamaları yasama, yargı ve yürütme gücünü tek kişide toplamıştır. OHAL derhal kaldırılmalı ve hukuk düzeni evrensel ilkelere uygun olarak yeniden tesis edilmelidir. Bağımsız ve tarafsız yargı: Yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı sağlanmalı. Adil yargılanma hakkı eksiksiz uygulanmalı. OHAL mağduriyetleri giderilmeli: OHAL mağdurları adeta ‘sivil ölüme’ terk edilmiştir. Mağdurların yargıya erişim ve sosyal güvenlik haklarını kısıtlayan tüm uygulamalara hukuk devletinin gereği olarak son verilmelidir. Muhalife kıyım bitmeli: 20 Temmuz sivil darbesinden sonra, 15 Temmuz darbe girişimiyle veya onun arkasındaki örgütle hiçbir ilişkisi bulunmayan, ama sırf hükümete muhalif görüldüğü için bütün haklarından yoksun kılınan akademisyenler ve diğer kamu görevlileri görevlerine iade edilmelidir. Anayasa Mahkemesi’nin içtihatları dikkate alınarak, tutuklu vekiller derhal serbest bırakılmalıdır. Gazeteciler serbest bırakılmalı: 150’nin üzerinde gazetecinin hapiste olduğu bir ülkede demokrasiden söz edilemez. Sadece mesleklerini yaptıkları için tutuklanan gazeteciler derhal serbest bırakılmalı, medya üzerindeki tüm baskılara son verilmelidir. Düşünceyi ifade özgürlüğünün önündeki tüm engeller kaldırılmalıdır. Gayri meşru anayasadan vazgeçilmeli: OHAL koşullarında, serbest tartışmanın yapılamadığı bir ortamda ve üstelik “devletin bütün imkânları seferber edilerek” gerçekleştirilen anayasa değişikliği gayri meşrudur. Bu bir “mühürsüz seçimdir.” Türkiye gayri meşru bir anayasa ile yönetilemez, yönetilmemelidir. Laik hukuk devleti: Demokratik parlamenter sistem üzerindeki her türlü vesayet kaldırılmalıdır. Din ve vicdan özgürlüğünün güvencesi olan, insan haklarına dayalı demokratik, laik, sosyal hukuk devleti güçlendirilmeli, liyakat esası kamuda göreve başlama ve yükselmede esas alınmalıdır. Eğitimde laiklik ilkesinin aşındırılmasına son verilmelidir. Adaletsizlikler giderilmeli: İşsizlik, yoksulluk, insanca yaşam ücretinden yoksunluk, örgütsüzlük, ayrımcılık, terör gibi çok geniş bir yelpazede yaşanan toplumsal adaletsizliklerin giderilmesi için ortak irade geliştirilmelidir. Toplumsal barışımızı bozan tüm antidemokratik uygulamalara eşit yurttaşlık temelinde son verilmelidir. Türkiye yüzünü insan haklarına çevirmeli: Son zamanlarda uygulanan saldırgan dış politika ülkemizin içindeki adaletsizlikleri de kökleştiren bir kısırdöngü yaratmıştır. Türkiye coğrafyasındaki tüm halklara, tüm kimliklere kardeşçe, adilane yaklaşan, barışçıl ve uluslararası hukuka saygılı bir dış politikaya dönüş yapmalıdır. Türkiye yüzünü insan haklarına, hukuk devletine, adalete önem veren milletler ailesine çevirmelidir. l ANKARA ‘HDP sahaya çıkacak’ ‘OHAL’İ AKP’nin kaldırmasını beklemeyeceğiz’ diyen HDP’li Ahmet Yıldırım, HDP’nin bundan sonra sahayı kullanan bir muhalefet izleyeceğini söyledi HDP Grup Başkanvekili Ahmet Yıldırım, OHAL’in AKP tarafından kaldırılmayacağını belirterek, “OHAL’i AKP’nin kaldırmasını beklemeyeceğiz. Tüm toplumsal dinamiklerle birlikte bunun mücadelesini vereceğiz. İstanbul’daki deklarasyonumuz bunun için bir starttı. Bundan sonra HDP sahayı kullanan bir muhalefet hattı izleyecektir” dedi. Yıldırım TBMM’de düzenlediği basın toplantısında gençliğin eğitim, sağlık, kültür, sanat, siyaset hakkının karşılanmaması durumunda ülkenin geleceğinin riske edileceğini ifade etti. Yıldırım, “Ben de gençliğimi OHAL’de geçirdim. OHAL ilan edildiğinde Diyarbakır’da liseyi bitirmiş, kaldırıldığında doktorayı tamamlamıştım. Bu tedbirler hiçbir zaman bugünkü kadar orantısız olmadı” dedi. OHAL döneminde 110 bin kişinin ihraç edildiğini kaydeden Yıldırım, “Siyasilerin tutukluluk hali, kayyımlar, 50 binden fazla tutuklu, 180 medya kuruluşunun kapatılması, 156 gazetecinin hapiste olması, derneklerin kapatılması, mal varlıklarına el konulması, kitap toplatmalar... Bu rakamlarla ifade ettiğimiz uygulamalar darbe dönemlerinde yaşanmıştır” değerlendirmesini yaptı. l ANKARA/Cumhuriyet OHAL gençlik raporu Yıldırım’ın basın toplantısında HDP Gençlik Meclisleri tarafından hazırlanan bir yıllık OHAL süresinde gençlerin durumuna ilişkin rapor da açıklandı. Raporda yer alan tespitler özetle şöyle: n OHAL dönemi gençlerin gelecek kaygılarını daha da derinleştirdi. Genç işsizlik oranı yüzde 22’ye ulaştı. n OHAL’in ilan edildiği 20 Temmuz 2016’dan bu yana HDP’li 1839 genç gözaltı na alındı. n OHAL döneminde 37 öğ renci derneği, farklı illerdeki gençlik merkezleri, gençlik kültür evleri KHK’lerle kapatıldı. n Eğitimöğretim dönemi başlamadan bir milyondan fazla öğrenci öğretmensiz kaldı. n Eğitimin bilimsel olmaktan uzaklaşması, niteliksizleşmesi OHAL’le beraber daha da hızlandı. Evrim ders kitaplarından çıkartıldı. Kaleminden başka neyi vardı? Bazen kelimeler yetersiz kalır yazı yazarken. Duygular karmakarışıktır. Gazetede haberi okurken kelimeleri alt alta koyup kendi kendime soruyorum: “Bu acı, bu gözyaşı ne zaman sonlanacak!” Alçak, hain terör örgütü PKK, 23 yaşındaki Necmettin Yılmaz’ı hayat ağacının dalından kopardı. Oysa onun umutları vardı, sevdası, aşkı… Dünyaya bakışı… Necmettin’i eli kanlı PKK terörü vurdu… Geride yaslı bir anne, baba, bir sevgili, yarınları için yüreğinde taşıdığı umutlar... Baba Hamit Yılmaz Hürriyet’ten Gülden Aydın’a anlatıyordu, teröre kurban giden gencecik bir öğretmen olan oğlu Necmettin’in öyküsünü. Şimdi ben onun öyküsünü bir köşe yazısına sığdırırken, elim ayağım titriyor. Kelimeler yetmiyor, tümceler birbirine karışıyor. Hamit Yılmaz diyorki: “Ülkemizdeki bu ateşin bir an önce söndürülmesini istiyorum. Kimin elinde güç varsa elini taşın altına koysun. Anaların, babaların yürekleri yanıyor. Neden oluyor bu terör? Benim çocuğumu öldürenleri ne Kürt ne Türk sıfatına koyabiliyorum. Rabbim ne yaratmış diye utanıyorum. Benim oğlum vatanına, bayrağına bağlıydı. Elinde kaleminden başka neyi vardı oğlumun? Amacı o bölgenin çocuklarının eğitim seviyelerini yükseltip ekmek sahibi yapmaktı. Bu ateş bizi değil ülkemizi yakıyor.” HHH Necmettin Öğretmen’in kaleminden başka kitapları vardı, defterleri, gitarı… Bir de yeni aldığı otomobili… Sonra umutları… Yeni aldığı otomobiliyle Siverek’ten Gümüşhane’ye gidiyordu Necmettin Öğretmen… ErzincanTunceli yolunda PKK’li teröristler yolunu kesti. Öğretmen Necmettin Yılmaz’ı gözlerini kırpmadan öldürdü caniler. 12 Temmuz’da cansız bedenini Pülümür Çayı’nda köylüler buldu. 19 Temmuz’da devlet töreniyle toprağa verildi. HHH Acılar yüreğimize kor gibi düşerken hayat sürüyor. Bir İstanbul akşamında düşlerimle avunuyorum. Kendi kendime soruyorum bu arada: “Yarına var mısın söyle?” Masalımsı bir söyleşi be nimkisi… Umut toplamak… Yaşama sımsıkı sarılmak… Kanlı Pazar, Madımak, Başbağlar, Suruç, Ankara Garı, İstanbul, Gaziantep… Onlarca yerde onlarca katliam… Haydi gel ölümden konuşalım. Belki de tümüyle aykırıdır gerçeğe ama ne olursa olsun biz yine de ölümden konuşalım. Rüzgâra vuralım kendimizi, istersen kayalıklara; koşalım denizlere doğru. Metin’den söz edelim, sevdanın resmini çizelim Behçet’le, biraz Endre Ady’nin öpüşlerinin ateşini yakalım. İstersen sevgi toplayalım, bir tutam umutla birlikte… HHH Alıç çiçeğinden tanelenmiş sevecenliğimizi karanlık yüzlere gösterebilecek miyiz? Zor mu bunu yapmak, zor mu? Yitip gitmiş bir evren için nice ufuksuz deryaları aşıp, sırsız bir ayna karşısında umudun çığlığını atabilecek miyiz? Kelimeler yetmiyor, tümceler kaçışıyor bir gece yarısı… Sokaklar benim içimdeydi. Sokaklar bir fırtına öncesi sessizliğindeydi. Sabah olunca yalnızlığını içime taşıdı benim. Sabah beni benden koparıp kaybolup gitti. Dünya kayasının yosunlu yamacı üzerinde, öldürülmek üzere olan bir siyahi ya da ölmek üzere olan bir kuş fark ediyordu beni sadece. O anda Hamit Yılmaz’ın içimi acıtan sesi: “Kaleminden başka neyi vardı oğlumun.” Sonra çatışma haberleri… Ve yarım kalmış bir şiir… “Erkekler mezarlarından kalkıyor Kanlı, ölümüne yorgun Ve arkalarında duruyor savaş. Ruhları parça parça , Gövdeleri yaşlı Her şey soğuk Hâlâ çepeçevre Ama barış!” Dışarıda ağaçlar sakat… Kelimeler uşuyor rüzgârda. Gökyüzü masmavi… Teröre lanet olsun! KARMA KOMİSYONU’Nda KARAR çıktı HDP’li Sarıyıldız’ın vekilliği düşürülüyor TBMM Anayasa ve Adalet Komisyon Öztürk’ün milletvekilliğinin düşürülmesinin larının üyelerinden ku gündeme alınmasının, rulu Karma Komisyon, komisyonun amacının HDP Şırnak Milletvekili aslında ne olduğunu gös Faysal Sarıyıldız’ın mil terdiğini” savundu. letvekilliğinin “devamsızlık nedeniyle” düşü Sarıyıldız Toplantıda, Sarıyıldız’ın yerine sa rülmesi yönünde oy çokluğuy vunma yapan HDP’li Sırrı Sü la karar verdi. Komisyon, ha reyya Önder, “AKP’nin sayın zırlayacağı raporu TBMM Ge üyelerine dönük hazırlanan ad nel Kurulu’na sunacak. li komplolar ve iddianameler AKP’li Mustafa Şentop baş bunlar ‘FETÖ’cüdür ve bu da kanlığında toplanan komis bize komplodur’ diyerek yok yonda ilk olarak Sarıyıldız’ın sayılmasına rağmen söz konu savunması okundu. Sarıyıl su olan bizler olunca onların dız, “94 yıllık Parlamento tari yaptığı tüm tasarruflar ve tah hinde ilk defa milletvekilleri ribatlar caiz sayılıyor. Bu yapı nin devamsızlığından kaynak lanlar da bir öç alma hukuku lı komisyon kurulması ve de yok sayma saikleriyle başlatıl vamsızlıkla ilgili yüzlerce mil mıştır, amaç diz çöktürmektir. letvekilinin sorun yaşadığı or Ortada hukukun ‘h’si yok, de tada iken sadece kendisi ve mokrasinin ‘d’si yok” dedi. HDP Milletvekili Tuğba Hezer l ANKARA/Cumhuriyet Pülümür’de karakola saldırı Tunceli merkeze 20 kilometre uzaklıktaki Gökçek Jandarma Karakolu’na önceki gün öğle saatlerinde terör örgütü PKK mensupları tarafından uzun namlulu silahlarla ateş açıldı. Karakolda bulunan askerler de ateşe karşılık verdi. Daha sonra helikopterler, PKK’lileri bombaladı. Çıkan kısa süreli çatışma, bölgenin yakınlarındaki Pülümür Çayı kenarındaki plajda serinlemeye çalışan yurttaşlar panik yaşadı. Yurttaşların büyük kısmı plajı terk etti. l DHA C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle