27 Aralık 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 15 Temmuz 2017 4 15 Temmuz önlenebilirdi Bugün toplumun tepkisi sayesinde akim kalmış olan 15 Temmuz darbe girişiminin yıldönümü. Başarıya ulaşmadığına şükrettiğimiz darbenin savuşturulmuş olmasına herkes gibi sevinirken, bir kez daha hepimize geçmiş olsun diyorum. İktidar blokunun (AKP MHP) olayları yanlış okuyan, bu yanlışları düzenlediği törenlere ve hatta Meclis konuşmalarının kısıtlanmasına kadar taşıyan tutumu darbe karşısındaki tavrımızı ve toplumun bütün kesimleriyle ona karşı durmasına desteğimizi etkilememelidir. Aynı şekilde darbe karşısındaki net tavrımız, kamuoyunun çok yaygın bir bölümünün yanıtını bulmaya çalıştığı soruları ve tereddütleri görmezden gelmemize de neden olmamalı. Fethullah Gülen’in, yollar ayrıldıktan sonra, FETÖ’ye dönüşen örgütü ile AKP’nin yıllar süren kol kola yol arkadaşlığını görmezden gelerek, Türkiye’de 15 Temmuz darbesiyle ilgili sağlıklı bir tanıda bulunabilmek mümkün değildir. Bu, çok meşum sonuçlar verdiği sonradan herkesçe görülecek olan, yol arkadaşlığı olmasaydı, 15 Temmuz girişiminin de olamayacağı çok yazıldı çizildi. HHH Bugün eldeki veriler, “eğer iktidarın göz yumması olmasaydı, 15 Temmuz darbe teşebbüsü de olamazdı” diyenleri doğrulamaktadır. Kısaca görelim: Değerli gazeteci yazar Sedat Ergin son dönemlerde 15 Temmuz’a doğru giden yol, 15 Temmuz başarısız girişimi ve FETÖ ile ilgili olarak zihinlerde yeni soru işaretleri yaratan birtakım yazılar kaleme aldı ve belgeler sundu. Bunlardan 5 ve 6 Temmuz tarihini taşıyan ikisinde 24 Haziran 2004’te toplanan Milli Güvenlik Kurulu’nda Gülen cemaatinin oluşturduğu tehdit ve dış bağlantıları konusunda MİT ile Genelkurmay’ın yaptığı sunumlardan söz etmekteydi. MİT’in başında Şenkal Atasagun’un, Genelkurmay Başkanlığı koltuğunda ise Hilmi Özkök’ün bulunduğu bu toplantı sırasında, Genelkurmay Başkanlığı’nın sunumu şu ifadelerle son buluyordu: “F.Gülen grubunun bu gelişmeler paralelinde mevcut sis temle barışık görünerek, Devletin tüm kademelerinde kadrolaşıp, sistemi içten içe ele geçirmek suretiyle laik, demokratik, sosyal hukuk devletini yıkarak, yerine dini esaslara dayalı bir devlet düzeni kurma amacını gerçekleştirmek yönündeki faaliyetlerini hiçbir önlem alınmadığı takdirde arttırarak devam ettireceği değerlendirilmektedir...” HHH Laik, demokratik, sosyal, hukuk devletini bu nitelikleriyle korumak ve savunmak amacını taşıyan bir iktidar, Genelkurmay’ın, içeriği MİT’in aynı toplantıda heyetin bilgisine arz ettiği 9 sayfalık sunumunda yer alan hususlarca da doğrulanan uyarıları karşısında ne yapar, daha doğrusu ne yapmalıdır? Her iktidarın, meşrebine, ciddiyetine ve amacına göre içeriğinin niceliği değişken olmakla birlikte, niteliği yani özü değişmeyen, yapılması gerekenler listesini bir an için bir yana bırakalım da dönüp bugün de işbaşında olan iktidarın ne yaptığına bakalım. Bu konuda açıklamayı aynı soruyu merak edip de dönemin Başbakan Yardımcısı Ömer Dinçer’in 2015’te yayımlanan “Türkiye’de Değişim Yapmak Neden Bu Kadar Zor?” kitabının 123 ve 124. sayfalarında bulan Ertuğrul Özkök’ün 6 Temmuz 2017 tarihli yazısında görüyoruz. Özkök, Dinçer’in MGK’nin bu konuda önlem planı hazırlanması kararına karşı yaptıklarını aynen şöyle anlattığını belirtiyor: “ Tavsiye kararı Başbakanlığa bildirildikten sonra Başbakanımıza açtım ve gelen yazıyı DOSYASINA KALDIRMAYA karar verdik. Bu karar metni Bakanlar Kurulu’nda imzaya açılmadı ve hakkında hiçbir işlem yapılmadı. Konudan MGK toplantısına katılan bakanlar dışında kimsenin haberi olmadı ve onları endişeye sevk edecek bir sonucun doğmamasına özen gösterildi. Bütün toplumsal ve siyasal riski hükümet adına Sayın Başbakanımız, hukuki riski ise ben üstlenmiştim”. Bütün bunlara ek olarak herhangi başka bir açıklama veya yorumda bulunmama gerek var mı? İmam hatip atamasını iptal eden hakimin başkanlığı alındı İdare mahkemesine OHAL ayarı yapıldı ALİCAN ULUDAĞ Hâkimler ve Savcılar Kurulu (HSK), adli yargı kararnamesinin ardından bu kez idari yargıya ilişkin atama kararnamesi yayımladı. Kararname ile bölge idare ve idari yargı mahkemelerinde görevli 154 hâkimin yeri değiştirildi. Ayrıca HSK’ye 10 müfettiş ataması yapıldı. OHAL Komisyonlarının itirazlarını değerlendirecek Ankara idare mahkemelerine, farklı illerden 12 yeni üye ataması gerçekleştirilmesi dikkat çekti. Bu atamalar, idare mahke melerinin yeniden şekillendirilmesi ve itirazlarla ilgili kararların kontrol altında tutulmaya çalışılması şeklinde yorumlandı. Kararname ile ayrıca İstanbul İdare Mahkemesi’nde başkanlık yapan Gökalp Yanardağoğlu’nun Ankara Bölge İdare Mahkemesi üyeliğine gönderilmesi dikkat çekti. Yanardağoğlu en son 16 Şubat’ta verdiği kararla Haydarpaşa Anadolu Lisesi’nde tarih öğretmeni olan Aslıhan Cengiz Bayar’ın Esenler Güzide Özdilek Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi’ne ataması işlemini hukuka aykırı bularak iptal etmişti. l ANKARA 190 95 TL, haber EDİTÖR: HAKAN AKARSU TASARIM: İLKNUR FİLİZ CHP yasaklarla geçen bir yılın bilançosunu çıkardı Olağanüstü hal değil olağandışı yasaklar CHP olağandışı yasaklarla bir yılın bilançosunu açıkladı. 22 Tem muz 2016’dan itibaren başlatı lan yasakların sıralandığı CHP Raporu’nda; Suruç, Uludere, 10 Ekim katliamlarına anma, Ale vilerin inanç yerlerine, tiyatro ya, alkole, aşureye, pilav günü ne, türkü söylemeye avukat gö rüşüne kadar OHAL gerekçesiy le yasaklanan ey lemden panele, bunların yanın da KHK’ler ile kış İKLİM ÖNGEL lastiğinden lazer epilasyonlara ka dar yaşamın her alanına müdahil olunduğu vur gulandı. CHP Genel Başkan Yardımcı sı Veli Ağbaba, 15 Temmuz dar be girişiminin ardından ilan edi len OHAL’in 1 yıllık bilançosunu çıkardı. OHAL’in, anayasada ta nımlanan ölçülülük, gereklilik, yerindelik gibi ilkelerin hiçbiri ne uyulmaksızın hürriyeti kısıt layıcı bir hal aldığına dikkat çe kilen raporda kronolojik sırala mayla özetle şunlar kaydedildi: 22 Temmuz: Avcılar’da 3 Ma yıs tarihinden itibaren hakları nı arayan belediye işçilerinin di reniş çadırı kurmasına izin ve rilmedi.  30 Temmuz: Suruç katliamın da yaşamını yitirenleri anmak için İstanbul’da yapılmak iste nen etkinlik valilik tarafından yasaklandı. 1 Ağustos: Tunceli’de kut sal mekânlardan sayılan “Re ye Haq”, OHAL ve özel güvenlik tedbirleri gerekçesiyle ziyarete kapatıldı. 2 Ağustos: Hükümet, son yıllarda hızla artan iflas ertele me taleplerini OHAL süresince yasakladı. Son dönemde tanın mış ve İSO 500 listesinde de yer alan birçok firma, iflas erteleme başvurusunda bulunmuştu. 5 Ağustos: Roboskili aile lerin her hafta perşembe günü yaptığı ektinliğe OHAL gerekçe gösterilerek izin verilmedi. 13 Ağustos: Tedi Discouı ıt Tekstil Mağazacılık işçilerinin direnişi 10. gününde İstanbul Valiliği tarafından yasaklandı. Tedi’nin Tuzla’daki deposu önü ne çevik kuvvet polisi ve TOMA getirildi. Depo önüne barikat ku ran polisler işçilerin içeriye gi rişlerine izin vermedi. 8 Eylül: Bursa’da yapılma 8 Ağustos 2016 Genco Erkal’ın uyarlayıp yönettiği “Güneşin SofrasındaNâzım ile Brecht” adlı oyunun gösterimi yasaklandı. sı planlanan toplantı, gösteri yürüyüşleri ve basın açıklaması gibi faaliyetler, OHAL kapsamında yasaklandı. 12 Eylül: Aydın’ın Didim ilçesinde turizm amaçlı olarak gezi teknelerinin uğradığı 7 koy, gezi teknelerinin kullanımına kapatıldı. 18 Eylül: Artvin Cerattepe’de madencilik faaliyetine karşı açılan davanın karar duruşması öncesi Artvin ve Rize valilikleri bir ay eylem, miting ve basın açıklaması yasağı getirdi. 29 Eylül: Yozgat Valisi Kemal Yurtnaç, il genelinde faaliyet gösteren, pavyon, gazino, bar gibi alkol satışının olduğu mekânların OHAL süresi boyunca kapatılmasına karar verildiğini açıkladı. 14 Ekim: Ankara Valiliği, cemevlerinde yapılacak ‘aşure etkinlikleri’ni yasakladı. 23 Ekim: Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde düzenlenmek istenen OHAL ve Kanun Hükmünde Kararnamelerle (KHK) ilgili bir açık oturum, OHAL gerekçesiyle yasaklandı. 25 Ekim: Hopa’da 10 Ekim anması yasaklandı. Anmaya katılanlar gözaltına alındı ve haklarında soruşturma açıldı. 9 Aralık: Mersin’den sonra KESK’in İzmir’de OHAL’e ve ihraçlara karşı yapacağı miting de yasaklandı. 11 Aralık Pazar günü yapılacak miting, valilik tarafından OHAL kapsamında yasaklandı. 11 Aralık: İstanbul Valiliği, 5 Kasım 2016 31 Aralık 2016 arasında her türlü açık ve kapalı toplantı, gösteri yürüyüşü, basın açıklaması, çadır kurma, stant açma, benzeri eylem etkinlikler yasaklanmıştır” şeklinde açıklama yaptı. 30 Ocak: YSK, referandum öncesi seçim yasaklarını açıkladı ancak bu yasaklara siyasi partiler uymak zorundayken anayasada ettiği yemine hukuksuzca uymayan Cumhurbaşkanı bu yasaklara uymak zorunda olmayacak. 19 Şubat: Gaziantep’te, valilik tarafından şubat ayında yasaklanan basın açıklaması yapma, bildiri dağıtma, stant kurma, imza kampanyası gibi faaliyetler, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yapacağı miting için kaldırıldı. 3 Mart: İstanbul 8 Mart Kadın Platformu’nun 5 Mart’ta Bakırköy’de gerçekleştirmek istediği 8 Mart mitingi valilik tarafından yasaklandı. 17 Mart: Anayasa değişikliğine karşı çıkanların “Hayır” toplantıları OHAL gerekçesiyle yasaklanmaya başlandı. Boğaziçi Üniversitesi, Selin Sayek Böke’nin, Bilgi Üniversitesi, Aylin Nazlıaka’nın, Niğde Valiliği ise Meral Akşener’in konferanslarını iptal etti. 18 Mart: İzmir Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü İdare ve Gözlem Kurulu Başkanlığı, OHAL sürecinde cezaevin de Kuranıkerim, İncil, Tevrat ve Zebur kitapları dışında kalan kitap, dergi, gazete ve benzeri kitapların kabul edilmemesi kararı aldı. 26 Nisan: 100 yaşındaki Erenköy Kız Lisesi’nin geleneksel pilav gününe genelge yasağı geldi. 4 Mayıs: 812 Mayıs tarihleri arasında düzenlenmesi planlanan MSGSÜ Sanat Festivali yasaklandı. 5 Mayıs: Tunceli’de, Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan için düzenlenmek istenen anma etkinliği, Tunceli Valiliği tarafından OHAL bahanesiyle yasaklandı. 8 Mayıs: İTÜ’de yapılacak LGBTİ Onur Yürüyüşü, OHAL gerekçesiyle yasaklandı. 22 Mayıs: Açlık grevindeki Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın gece yarısı operasyonu ile gözaltına alınması protestoları sırasında çok sayıda kişi darp edilerek gözaltına alındı. 26 Mayıs: Ankara Valiliği, güneş battıktan sonra yapılan şarkılı türkülü protestoları “terör örgütlerinin eylem yapanlara yönelik bombalı saldırı yapma riski” olduğu gerekçesiyle yasakladı. 3 Haziran: Çocuk İstismarıyla Mücadele Derneği’nin (ÇİMDER) Şakran Çocuk Cezaevi raporunun kamuoyu ile paylaşılması, Adalet Bakanlığı tarafından, OHAL gerekçesiyle engellendi. l ANKARA Değişiklik teklifi görüşmelerinde CHP’lilerle AKP’liler arasında tartışma yaşandı İçtüzükte ‘yüksek tansiyon’ SELDA GÜNEYSU AKP ve MHP’nin ortak imza ile Meclis Başkanlığı’na sunduğu ve Anayasa Komisyonu’na sevk edilen Meclis İçtüzüğü değişiklik teklifinin görüşmelerinde, CHP ile AKP’li milletvekilleri arasında tartışma yaşandı. Meclis İçtüzük değişiklik teklifinin Anayasa Komisyonu’ndaki görüşmelerinde tansiyon yükseldi. CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, “15 Temmuz’un resmi tatil olduğunu” anımsattı ve “Komisyonun çalışamayacağını” söyledi. Ancak CHP’nin teklifi kabul görmeyince görüşmelere başlandı. AKP Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, teklif metni üzerinde görüşlerini anlatırken, “geçmişte CHP’nin de aynı mahiyetteki maddelerde uzlaştığını” belirtti. Elitaş’ın sözlerine CHP’li Engin Altay yanıt vermek istedi. Ancak Komisyon Başkanı Şentop, teklifin tümü üzerindeki görüşmelere geçmek isteyince, AKP ile CHP arasında tartışma çıktı. Altay, Şentop’a tepki göstererek, “Ne yapmaya çalışıyorsun sen ya, haddini bil” derken, Şentop da Altay’a, “Asıl sen haddini bil” diye bağırdı. Altay, elindeki içtüzük kitapçığıyla sıraya vurarak, tepki gösterdi, “Burası babanızın çiftliği değil” dedi. Şentop, “Bütün görüşmeleri bırakıp, size söz hakkı vermek zorunda mıyız?” diye bağırdı. CHP’li millet akşener’den, Yanıta da tepki MHP’den ihraç edilen Meral Akşe teşbihin edep çerçevesinde yapılmasının ah ner, TBMM Basın, Ya laki zorunluluğunu or yın ve Halkla İlişkiler tadan kaldırmamakta Başkanlığı’ndan kendisi dır. Bizim meşrebimiz ne yönelik yapılan yazılı bu sözü ‘siyasi görüşle açıklamaya da tepki gös rin müşterekliğine’ işa terdi. Akşener, “Benim ret eden ‘masum’ bir adımın böylesi bir teşbi teşbih olarak kabul et he konu olmasını bu min meye müsait değildir. valde bir kez daha şiddetle kınıyorum. Sözün ve il Meral Akşener Bu nedenle öylesine bir ‘teşbih’in siyasi litera gili açıklamanın sahiplerinin ve türde makul karşılanacağı zannını destekleyenlerin meşrep genişliği kabul etmek bir yana bilakis ‘ağ ve ahlaki seviyeleri konusundaki za alınması’ dahi tarafımca düşü ‘cahilliğimi’ kabul ediyorum” dedi. nülemez.” Türkiye’nin köklü bir devlet geleneğine sahip olduğunu vurgula Bir de tazminat istedi yan Akşener, “devlet adamlarının TBMM Başkanı İsmail Kahra bu geleneğin dahilinde devletin iti man ile Akşener başlayan tartış barına uygun bir ciddiyet ve ağır ma yargıya taşındı. Kahraman, Ak lıkta konuşması ve hareket etme şener hakkında 50 bin liralık taz si gerektiğine” dikkat çekerek, “İl minat davası açtı ve savcılığa suç gili açıklamada teşbih sanatının duyurusunda bulundu. bir mazeret olarak kullanılması, l ANKARA/Cumhuriyet vekilleri ayağa kalkarken, tartışmaya bu kez de AKP’li Elitaş katıldı. Tartışmanın ardından Altay, Elitaş’a atfen “Kaşımayı seven bir haldesiniz” diyerek, “Burada içtüzüğü oldubittiyle geçirme planı yapmışsınız” dedi. Muhalefet şerhleri HDP’li Mithat Sancar, içtüzük değişiklik önerisiyle ilgili alt komisyon raporuna muhalefet şer hi verdi. HDP’nin şerhinde alt komisyonun yangından mal kaçırırcasına bir gün içinde iktidar partisi tarafından bitirildiği belirtildi. CHP’li Murat Emir ve Muharrem Erkek de şerh koyarak, teklifin “birçok açıdan anayasaya aykırılık taşıdığını” belirtti. CHP’nin şerhinde ayrıca “Disiplin cezalarıyla milletvekillerini hizaya getirilmek istendiğine” yer verildi. l ANKARA Suruç katliamı davası Hâkim değişti Kobane’ye oyuncak götür mek ve çocuk parkı yapmak isteyen Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) üyesi 34 gencin Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde basın açıklaması yaparken 20 Temmuz 2015’te terör örgütü IŞİD’in canlı bomba saldırısı sonucu katledilmesiyle ilgili davanın 2. duruşması dün görüldü. Dava öncesi mahkeme başkanı değiştirildi. Sendika va siyasi partiler, Taksim Dayanışması, Ankara, Roboski ve Gezi aileleri ile bölge barolarının destek verdiği duruşma öncesi konuşan Berkin Elvan’ın annesi Gülsüm Elvan, “Adaleti sağlayana kadar mücadelemizi devam ettireceğiz. Biz bitti demeden, bitmez bu davalar” dedi. Suruç katliamı davasında Ankara katliamının da tutuklu sanıklarından Yakup Şahin, firari sanıklar terör örgütü IŞİD’in sınır sorumlusu Deniz Büyükçelebi ve terör örgütü IŞİD’in Türkiye sorumlusu İlhami Bali hakkında 104’er müebet istemiyle yargılanıyor. l Yurt Haberleri C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle