19 Nisan 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
KULTUR ‘Hayalimdi...’ sergisi Çetin Emeç Sergi Salonu’nda Bakırköy Belediyesi tarafından Şevkat Evi işbirliği, hat, tezhip ve minyatür kursuna katılan kursiyerlerin çalışmalarının sergilendiği “Hayalimdi...” sergisi Bakırköy Belediyesi Yunus Em re Kültür Merkezi Çetin Emeç Sergi Salonu’nda açıldı. Bakırköy Belediye Başkanı Dr. Bülent Kerimoğlu’nun eşi Ömür Kerimoğlu ile katıldığı sergi 12 Haziran’a kadar gezilebilecek. Pazartesi 5 Haziran 2017 JOHN EDİTÖR: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK [email protected] BERGER’a [email protected] 15 sadık olmayan bir sergi MFÖ ‘Ele Güne Karşı Yapayalnız’ John Berger’ın siyle birlikte girmek de cabası. (Rainbow45 Records) meşhur metni Görme Biçimleri’nden yola Berger’ın Görme Biçimleri’ndeki Marksist okumasından bu sergide iz yok. Berger’in metnine sadık olmamak Dönemine göre fazlaca batılı bulunduğu gerekçesiyle plak çıkan Sam Bardouil ve Till Fellrath elbette ikilinin gayet güncel bir sergi yapmalarını sağlamış. Gustav Metzger’in iki yerleştirmesi şirketlerinin tereddütle baktığı bir topluluktu MazharFuatÖzkan. küratör ikilisi, Berger’in metnine ni, birinin içinden geçerek diğerini sürünerek deneyimlemek Berger’ın kalemi olur muydu? Sanmıyorum. Sağda solda çokça isimleri geçiyordu, tek sadık kalmak yerine müzede eser Metzger’in sarı örtüsü altına saklanan ve Viyana’da Nazi’lerin Yahudilere sokakta yerleri temizlettiği fo li ya da ikili olarak plaklar çıkarmış, ama he deneyimine ilişkin ilginç bir cazibe toğraf, kolektif travmalarımız üzerinde bir çocuk gibi emeklediğimiz kırılgan bir zemin. Sarı örtü, hem mü nüz kendi hesaplarına bir albüm yapmamış alanı yaratıyor. zeden saklandığımız bir bakıma bizi özgürleştiren kapatıcı, hem de ha lardı. Fuat Özkan’ın ilk albümlerini çıkarma iradesini, son işlerinden Arter’de açılan kalabalık ve star isimlerin bulunduğu sanatçı kadrosuyla tırlamaya aynı zamanda unutmaya çalıştığımız travmaya, insanlığın en büyük suçuna dair duyduğumuz mahcubiyetin hicap perdesi. kazandıkları tüm parayı stüdyoya yatırarak göstermesi önce tartışmalara sebebiyet vermiş olsa da, olay sonradan tatlıya bağlanmıştı. Ma göz kamaştıran serginin küratör Cindy Sherman’ın tek fotoğrafının mafih yapımcı Yeşil Giresunlu “sat leri Sam Bardaouil ve Till Fellrath sergiye sözde katkısını geçersek Kara maz” deyince, plak bir süre raflarda John Berger’ın Görme Biçimleri’ne Walker’ın filminin ve James Turrell’in beklemişti. referans verdikleri sergilerinin çı ışık mabedini sergide karşısında/ için Gazino ve müzikhollerde sahne kış noktasını şöyle anlatıyorlar: de epey vakit geçirmemiz gereken iş alıp, pop şarkıcılarına eşlik eder “...Şeker Ahmet Paşa’nın biçim Hayri Çizel’in ‘Sanatçının ler olarak sıralayabiliriz. ken biriktirmişlerdi “Ele Güne Kar sel açıdan farklı iki resim geleneği arasında köprü kurmaktaki kararlılığı iki dünya arasında gidip KONUK YAZAR Atölyesi’ adlı çalışması. AYŞEGÜL SÖNMEZ yasını özelliklerinden yola çıkarak Turrell’in Arter’in en üst katına yerleştirdiği ışık huzmesi, 1968 tarihli Alta –Pembe üç boyutlu bir obje yanıl şı Yapayalnız” albümündeki şarkıları. 1984 tarihli albüm arabeskin boyunduruğu altında inleyen mü gelen yine de kendi ayrı görsel ev köprü kurmak istediği doğru değil saması. Bu geometrik bir varmış bir zik piyasasında şaşırtıcı ve sevindi renini işgal eden bir sanat yapı dir. yokmuş objenin arka duvarında İstik rici bir ilgiyle karşılanmıştı. 26 haf tı yaratmasıyla sonuçlanmıştır. Sergi, bu yanlış anlaşılma üzerin lal Caddesi’nin yer aldığını bilmek ne ta boyunca bir numarada kalarak, Berger’in Şeker Ahmet Paşa örne den ilerlerken ilginç bir Türkiye res yi gördüğümüzü sorguladığımız kadar yerli pop müzik namına büyük bir ği, sanatçıların envai çeşit kompo miyle karşımıza çıkmayı başarıyor onu nerede gördüğümüzün de önemini umut ışığı olmuş ve kendinden son zisyon unsurundan yararlanarak bir fikri fiziksel olarak ifade ettikleri, ilkin soyut bir imge olarak başlayan şeyi somutlaştırdıkları orijinal süreci hakkıyla tasvir eder. Bu serginin küratörlük açısından başlıca hareket noktası da bu işte...” Hemen vurgulamak gerekiyor ki, serginin başlıca hareket noktası büyük bir yanlış anlama üzerine. Şeker Ahmet Paşa’nın manzarası Berger’ın da uzun uzun üzerine düşünüp yazdığı gibi atipiktir. Batı manzara resminde olamayacak garipliklere sahnedir. Lakin bu Şeker Ahmet Paşa manzarası, Osmanlı sanatçısının Batılılaşma macerasının bir kaydı gibidir. Bir bakıma haritası, onun Batılılaşmaya çalışırken girdiği yol ya da Batılılaşamazken saptığı yönleri gösterir. Şeker Ahmet Paşa resminin sonucu bir köprü olabilir. Lakin katalogda Türkiyeli olduğu yazılan Osmanlı ressamı, böylesine bir köprü kurmanın niyetini taşımaz. Aksine onun niyeti, karşısına aldığı ormanı ve içinden geçecek oduncuyu ya da geyiği tam da bir Batılı gibi menazır etmektir. Dolayısıyla Şeker Ahmet Paşa’nın manzarasında, Berger haklıdır, kayın ağacı her şeyden daha yakın görünür, Avrupa manzarası gibi çizgisel değildir. Lakin Paşa’nın Doğu ve Batı dün öte yandan. O da Hayri Çizel’in Sanatçının Atöl yesi başlıklı resmi. Dönemin sipariş Cumhuriyet resim lerindeki bitmiş inşadan burada eser yok. Duvardaki manzara ve çiçek resimlerinin yerdeki Anadolu halılarının desenleri, şövalede muhtemelen henüz bitmemiş Atatürk portresi, yeni bitmiş Kurtuluş Savaşı sahnesinin birbirine eşit mesafedeki uzaklıkları, hiçbirinin diğerine egemen gelmediği ilginç bir interior sunuyorlar. Bu da resmi, dönemin sipariş üzerine üretilen Cumhuriyet resimlerinden ayırıyor. Bu resmin hemen yanında yer alan Jeppe Hein’ın dönen ayna nesnesine, Çizel’in atölye ortaya çıkarıyor. Serginin sürpriz isimlerinden biri David Claerbout. Mutlu bir Anın Cezayir Kısımları başlıklı işte, altı yüz fotoğraf aynı anı, değişik açılardan gösteriyor. 50 bin fotoğraf arasından seçilen Cezayir’de sıradan bir terasta insanları gösteren bu fotoğraflar, müziğiyle bir film olmayı dilerken bir film olamayışıyla multipunctum’un aslında nonpunctum demek olduğunu, fotografik imgedeki an’ın kapsayabileceği kişisel tarihe ve asla anlatamayacaklarına dair özel bir çalışma. Mutlaka izlemeli. Arter, Görme Biçimleri sergisi 13 Ağustos’a kadar devam ediyor. ra gelecek sayısız albümün yolunu açmıştı. Ayrıca birkaç ilke imza atmıştı: ilk Türkçe Reggae (Deli Deli) şarkıyı yapmak türünden... Ezici çoğunluğa göre üçlünün halen en iyi albümü, Rainbow45 Records tarafından dört sayfalık ek ile 180 gram olarak açılır kapakla yeniden basılan bu muazzam plak. ‘No Problem’ (Rainbow45 Records) MFÖ’nün “Peki Peki Anladık” ve “Vak The Rock”ın ardından 1987 yılında çıkan dördüncü albümle NÂZIM HİKMET ETKİNLİKLERLE ANILDI ri “No Problem”, kapanma arifesinde olan bir dönem ve gelmekte olanla il Büyük ozana gili bir takım ipuçlarını taşıyordu. Disko soundlu olmasına rağmen içinde “Yalnızlar Garı” gibi pop tarihimize altın harflerle yazılmış bir şarkıyı barındıran albümün sırrı, oranları tiyatro, şiir ve iyi tutturulmuş müzikal formülünde; yanı sıra hareketli müziğine rağmen huzur şarkılarla vefa ve hüzün empoze eden sözlerindeydi. Şarkılar bir yandan dönemin gençlik jargo Çankaya Belediyesi, büyük usta Nâzım Hikmet’in ölümünün 54. yılında “Yaşamaya Dair 20012017” oyununu sanatseverlerle buluşturdu. Tiyatrocu Tamer Levent’in sahne aldığı oyunda, pop ve caz parçalar eşliğinde şiirleriyle Nâzım Hikmet’in portresi çizildi. Hikmet’in yaşamından karelerle slayt gösterisiyle birlikte şiirler okuyan Levent, sahnede kullandığı “sanata evet” yazılı bavulla da büyük alkış aldı. İzleyiciler, müziklerini besteci Ali Aykaç’ın yaptığı ve orkestrasıyla birlikte Tamer Levent’e eşlik ettiği oyunda, müzik, şiir ve tiyatronun buluşmasına tanık oldu. Buca’da şiirlerle anıldı Türk Edebiyatının ünlü şairi Nâzım Hikmet, ölümünün 54. yılında İzmir Buca’da Nâzım Hikmet Parkı’nda düzenlenen törenle anıldı. Bucalılar, büyük şairin şiirlerini okuyup anıtına kırmızı karanfil bıraktı. Adana’da ‘Yarına Davet, Nâzım Hikmet’ Bucalılar, büyük şairin şiirlerini okuyup anıtına kırmızı karanfil bıraktı. Nâzım Hikmet, vefatının 54’üncü yıldönümünde Adana’da da anıldı. Yetkin Dikinciler, vokal Senem Demircioğlu, piyanist İklim Tamkan’ın şiir ve müziği birleştirdikleri bir etkinlikle usta şairi andılar. Jiri Georg Dokoupil’in baloncukları İstanbul’da Dirimart Dolapdere’de Çek çağdaş sanatçı Jiri Georg Dokoupil’in ‘Sabun Köpüğü Resimleri’ serisinden büyük ölçekli tuval işlerinin yer aldığı kişisel sergisi açıldı. Kimya ile sanat, bilimsel metodlar ile mekan ilüzyonu arasındaki dinamik gerginlikleri teatral bir şekilde kullanan sanatçı, özgürlüğünü en iyi şekilde sabun köpüğü tekniğiyle ifade ettiğini söylüyor. Sanatçının sabun çözeltisi ile pigmentleri karıştırarak tuvalin yüzeyine köpükten elde ettiği ince, ışığı geçiren bir katman uyguladığı resimlerde sabun köpüklerinin izleri tuvallerin üzerinde resimleşiyor. Sergi 2 Temmuz’a kadar ziyarete açık kalacak. nunu kullanırken, öte taraftan ince bir çizgide, dengesi çok iyi kurulmuş bir tasavvuf müziği etkisi altındaydı. Dinleyicilerinin yaş ortalaması düşmüş, müziklerindeki eğlence ve mizah dozu epey artmıştı. Topluluğun ismi ise çoktan bir kısaltmaya dönüşerek MFÖ olmuştu. MFÖ artık doksanlı yıllara, “Ali Desidero”lu zamanlara tam teçhizat hazır olduğunu deklare etmişti, 11 şarkılık Garo Mafyan destekli “No Problem” albümüyle. “Ele Güne Karşı Yapayalnız” gibi yine Rainbow45 Records tarafından ekli, 180 gram olarak açılır kapakla yeniden basılan plağın koleksiyoncular açısından en güzel tarafı, “nereden bulacağım, kaça alacağım, acaba kondisyonu iyi mi?” türünden dünyevi kaygıları ortadan kaldırması. Çukurova Belediyesi’nce Orhan Kemal Kültür Merkezi’nde düzenlenen RimskiKorsakov’un Yaban Arısı“YarınaDavet,NâzımHik met” etkinliğinde, “Mavi Gözlü Dev” filminde Nâzım Hikmet’e hayat ve Müzik dünyasına yayımladığı kitaplarla ciddi katkılarda bulunan Pan dünyanın kapılarını açıyor. Klasik müzik programları yapmış, ren ünlü oyuncu Yetkin Yayıncılık, Mayıs 2017’de Melda Gönden’in makaleler yazmış Melda Gönden’in Dikinciler, “İlk Atlas” al yazıp M. Sinan Gürsel’in resimlediği çocuklar ve gençler için hazırladığı bümüyle çıkış yapan vo RimskiKorsakov’un Yaban Arısı/Glinka bu kitapta üzerinde geniş ve titiz kal Senem Demircioğlu ve Rus Beşleri kitabının ilk baskısını yaptı. araştırmalar yaptığı, klasik müziğin önemli ve piyanist İklim Tamkan Işık Tabar Gençer’in yayın ekollerinden, “Rus ekolü” nün kurucusu sahneye çıktı. yönetmenliğindeki kitap, klasik olarak bilinen Glinka’nın ve Rus Beşleri’nin Yoğun ilgi nedeniyle iz müziğe merak duyan her yaştan okura yaşamları; konservatuvar öğrencileri leyiciler salonda yer bula Türkiye’nin örgün eğitiminde pek yeri Ela, Bartu, Maya, Ege, Ece ve Deste’nin mayınca, yerlere oturmak olmayan dolayısıyla çok bilinmeyen bir dilinden okuyucuya aktarılıyor. zorunda kaldı. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle