18 Nisan 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazartesi 5 Haziran 2017 haber 6 EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: SERPİL ÜNAY Birol Erdem siyasi ayağı anlatacak mı? Davutoğlu Erdoğan’ı işaret etti Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu, Birol Erdem’in gözaltına alınması ile ilgili haberlerde, Erdem’in kendisinin Başbakanlığı döneminde müşavir olarak atandığına ilişkin ifadelere karşı açıklama yaptı. Davutoğlu adına yapılan yazılı açıklamada, “Öncelikle 15 Temmuz hain darbe girişiminde görüldüğü üzere bu alçak terör örgütü kendini gizleyerek devletin en önemli kurumlarında çok önemli görevlere gelebilmiş ve bu görevi vatanlarına, milletlerine, devletlerine ihanet için kullanmışlardır. Bununla birlikte anılan şahıs Sayın Davutoğlu döneminde BaşbaDavutoğlu kanlık Başmüşavirliği görevine atanmamış, Sayın Davutoğlu’na da Başbakanlık görevi sırasında hiçbir hizmette bulunmamıştır” ifadelerini kullandı. Açıklamada, “Haberi yayınlayan basın kuruluşları şahsın atama tarihinde Sayın Davutoğlu’nun Başbakanlık görevinde olmadığını en basit araştırma ile görebilecekken birçok örnekte olduğu gibi kasıtlı bir şekilde Sayın Davutoğlu’na konuyu bağlamaları uzun süredir devam eden maksatlı ve art niyetli bir sürecin parçasıdır. Konuyla ilgili hukuki süreç başlatılmıştır” denildi. Gözaltına alınan eski Adalet Bakanlığı Müsteşarı Erdem’in ifadesi, yargıdaki cemaatçi yapılanmanın siyasi ayağını ortaya çıkarabilir Eski Adalet Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem’in FETÖ üyeliği iddiasıyla gözaltına alınma sı, Ankara Adliyesi’nde yaşanan baş savcı değişiminin ardından geldi. Es ki Başsavcı Harun Ko dalak, üniversite dö neminde ev arkadaşı olan Erdem’in ifadesi ni bütün baskılara rağ ALİCAN ULUDAĞ men şüpheli değil, tanık olarak alınca görevden alındı. Adalet Bakanlığı’nda uzun yıllar bürokratlık ve HSYK üyeliği de yapan Erdem’in gözaltına alınması, yargıdaki cemaat çi yapılanmada “siyasi ayağı” günde me getirdi. Erdem’in vereceği ifade, gözleri cemaatin yargıda etkin konu ma geldiği dönem Adalet Bakanı olan Sadullah Ergin’e çevirecek. Hâkim kökenli olan Birol Erdem, AKP döneminde yargının yönetimin de etkin rol alan isimlerin başında ge liyor. Adalet Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü yapan Erdem, 2010 HSYK seçimlerinde cemaathükümet ortak listesiyle kurul üyesi oldu. 2011’de Yargıtay’a yapılacak 160 üye seçimin de cemaatle yapılan pazarlıkta Birol Erdem de yer aldı. İbrahim Okur, sav cılık ifadesinde Birol Erdem’in kendi si kadar cemaatle mücadele etmediği ni söyledi. Cemaat evinde yapılan top lantıda, cemaatçi üyelerin 160 üyeden 140’ını istediği iletilen dönemin Ada let Bakanlığı Müsteşarı Ahmet Kahra man, “Gidin anlaşın, ortaklığı bozama yız” dedi. Bunun sonucunda cemaate Yargıtay’da 110 kontenjan verildi. Birol Erdem, Kahraman’ın ha yatını kaybetmesinin ardından 21 Kasım 2011 tarihinde Adalet Ba kanlığı Müsteşarlığı’na getirildi ve 17 Aralık operasyonundan son Eski Adalet Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem, önceki gün gözaltına alındı. ra 1 Ocak 2014 tarihinde görevden alındı. Cemaatin yargıya hâkim olduğu dönemde aktif görev yapan Erdem’in 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında şüpheli olarak gözaltına alınması gündeme geldi. Bizzat Erdoğan... Hatta yargı kulislerinde bizzat Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, Erdem’in şüpheli yapılmasını istediği sıkça konuşuldu. Ancak dönemin Ankara Başsavcısı Harun Kodalak, eski ev arkadaşı olan Erdem’in tanık sıfatıyla ifadesini aldı. Erdem’in ifadeleriyle birçok hâkim ve savcı tutuklandı. Kodalak’a görev süresi boyunca bir çok kez “Erdem’in şüpheli yapılması” baskısı geldi. Adalet Bakanlığı Müsteşarı Kenan İpek’in de bunda rol aldığı öğrenildi. Erdem şüpheli yapılmayınca HSYK, Ankara Başsavcısı Harun Kodalak’ı görevden alarak Yargıtay’a düz savcı olarak gönderdi. Kodalak, Deniz Feneri yolsuzluğunda örgüte ve dolandırıcılık suçuna takipsizlik veren ve bu nedenle hükümetin desteklediği bir isimdi. Yerine Yüksel Kocaman geldi ve Erdem şüpheli sıfatıyla gözaltına alındı. Halen gözaltında bulunan Birol Erdem’in sorguda anlatacakları yargıda cemaatçi yapılanmasının siyasi boyutunu ortaya çıkaracak. Cemaatin HSYK’de ve yargıda etkin olduğu dönemde Sadullah Ergin Adalet Bakanı olarak görev yapıyordu. Erdem’in HSYK ve Yargıtay üyeliği seçimlerinde yapılan pazarlıklardan Sadullah Ergin’in bilgisi ve onayı olup olmadığını söyleyeceği belirtiliyor. İbrahim Okur, savcılık ifadesinde yapılanlardan dönemin hükümeti ve Adalet Bakanı’nın bilgisi olduğunu açıklamıştı. l ANKARA ‘Gazi’nin üstü örtülüyor’ İstanbul Sultangazi’de polisin ateş açtığı araçta ağır yaralanan ve felç olma riski hâlâ devam eden Ramazan Altürk’ün babası Sadık Altürk, “Çocuğumun sağlık duru mu ne olacak bilmiyoruz. Omurili ğinde kurşun hâlâ duruyor. Okulu na gidemiyor. Benim oğlum bu hal deyken bunun sorumluları hâlâ dı şarda geziyor. Olayın üstü kapatılıyor” dedi. Avukat Meral Hanba yat ise gizlilik kararı nın kaldırılıp davanın bir an önce açılmasını ZEHRA ÖZDİLEK talep ederek, “Olağanüstü hal kanunuyla polislerin hâlâ tutuk lanmaması, görevlerinin başında olması ‘soruşturmaya etki ediyor lar mı’ diye kaygılandırıyor. Böyle si bir süreci kabul etmek mümkün değil” diye konuştu. Sultangazi, Gazi Kent Ormanı’nda 14 Nisan gecesi polisin ‘dur’ ihta rına uymadığı iddiasıyla 5 gencin içinde bulunduğu araç polislerce taranmıştı. Gençlerden ikisi yaşa mını yitirirken, biri ağır olmak üze re ikisi yaralanmıştı. Olayın üzerin de 52 gün geçmesine rağmen dos yaya gizlilik kararı olduğu için avu katların soruşturmaya dair bilgi si yok. Taranan araçta bulunan ve ağır yaralanan Ramazan Altürk’ün babası Sadık Altürk oğlunun felç olma riskinin hâlâ sürdüğünü belir terek omuriliğinde bir kurşunun ol duğunu söyledi. ‘O anı unutamıyor’ Geçen hafta tomografinin çekildiğini anımsatan baba Altürk, “Ramazan’ın vücudunda iki kurşun vardı. Birisi ayağındaydı, o iyileşti artık yavaş yavaş ayağının üstüne basabiliyor fakat boynunu çeviremiyor. Olayın üstü kapatılıyor. O insanlar hâlâ dışarda geziyorlar. Bu insanlar bizim can güvenliğimizi koruyacağına, canlarımızı alıyorlar. Böyle durup dururken çocuklarımızın katlediliyor. Bunların adalet önünde hesap vermelerini istiyoruz. Kamera kayıtları, çocukların ifadesi ellerinde olduğu hal Sultangazi’de polisin ateş açtığı araçta yaralanan Ramazan Altürk felç olma riski taşıyor. Baba Sadık Altürk, “Oğlum bu haldeyken bunun sorumluları hâlâ dışarda geziyor” diyor Barış Kerem Oğuzhan Erkul de neyi beklediklerini anlayamıyorum” diye konuştu. Altürk, oğlunun ölen diğer iki arkadaşı ile aynı sınıfta okuduklarını kaydederek, “Oğlum lise son sınıfa gidiyor. Okulda öğretmenler yardımcı olmaya çalışıyor. Rapor aldık. Sınavları olduğu zaman götürüyoruz, kendi Sultangazi’de polisin taradığı araçta bulunan Barış Kerem ve Oğuzhan Erkul yaşamını yitirmişti. Olay yerinde polis tarafından onlarca mermi sıkıldığı ortaya çıkmıştı. si söylüyor öğretmenleri yazıyor. Psikolojisi de iyi değil. Psikolojik tedavi görmeyi reddediyor. Tek kaldığında aynı araçta hayatını kaybeden Barış ve Oğuzhan’ın fotoğraflarına bakıyor, videolarını izliyor. O anı unutamıyor” ifadelerini kullandı. ‘Dava açılsın’ Ailenin avukatlarından biri olan Meral Hanbayat ise soruşturmanın etkin bir şekilde yürütülmesinin en büyük talepleri olduğunu dile getirerek, “Gizlilik kararı ile soruşturmanın dışına itilmiş durumdayız. Bu zaten hukuki bir problem. Normalda maddi gerçeğin açığa çıkartılması için özellikle müştekilerin ve olayın aynı zamanda tanığı olan mağdurların aktif bir şekilde sürece dahil ol maları gerekirdi. Bunu kabul etmek mümkün değil, buna karşı itirazımızı yaptık, henüz bir sonuç alınmış değil” dedi. Soruşturmayı takip edemedikleri için ailelerin kaygılı olduğunu dile getiren Hanbayat şöyle devam etti: “Savcılık makamıyla en son görüştüğümüzde çok az evrak kaldığını onlar da gelir gelmez davayı açmak istediğini beyan etmişti. Ben o kadar karamsar değilim. Bu tarz geçmiş soruşturmaları düşünürsek haklı bir kaygı olduğu ortada. Talebimiz gizlilik kararının kaldırılması, ikincisi de zaman kaybedilmeden davanın açılmasını talep ediyoruz. Basın emekçileri başta olmak üzere tüm duyarlı insanların ve kitle örgütlerinin bu davanın takipçisi olması gerekiyor.” Günlük politik söylemin boşluğu ve hiçliği üzerine Bir süredir bu köşeye taşımak istediğim ama fırsat bulamadığım bir gündem, cumartesi ve pazar günü yeniden bizi sarmaladı. Bahçeşehir Üniversitesi’nde bu dönemin son İki Bilge toplantımızda (Ekimde yeniden başlayacak) Doğan Kuban hocamız, bu kez günümüzle siyasi gündemle bağını radikal biçimde koparan konu içine derinlemesine daldı. Dünya ve parçası olarak Türkiye siyasal bakımdan yönetilemez bir tarihi döneme girdi bir süredir.. Yönetim anlayışı, sorunları çözemediği gibi dünyayı bir bataklığın içine sürüklemiş durumda. Bu bataklıktan kurtulmak mümkün değil. Nüfus büyüklüğü, gelirler arasındaki 1’e 350’ye varan uçurumlar, ekonomik sıkıntıların ve işsizliğin artması, bataklığa saplandıkça politik iktidar söyleminin daha büyük yalan üzerine inşa edilmesi, savaş politikası... Ve üstüne üstlük iklimin dünya üzerinde giderek tüm sistemi çökertici etkisinin yıldan yıla artıyor olması... Yaşanmaz ve yönetilemez bir dünya fotoğrafını netleştiriyor. O halde bugünkü siyasal söylem ve düşünceyle tam bir kopuş yaşamalı ve geleceğin nasıl ve hangi temel üzerinde yeniden kurulacağını tartışmalıyız. Yeni şeyler söylemeliyiz Uzun süredir şunu düşünüyorum: Bizi 300 yıllık bir siyasal ve ekonomik kültür ve bunun iktidarı yönetiyor. Yani bizler 300500 yıllık kültürün esirleri durumundayız. Mevlana’ya atfedilen bir söz dizisini anımsayalım: Dünle beraber Gitti cancağızım Ne kadar söz varsa Düne ait Şimdi yeni şeyler Söylemek lazım Yeni söz nedir? Dünyada yaşayan milyarlarca insan var. Yeni sözleri dile getirebilecek. Ama önce bir olguyu saptamadan ve aydınlığa kavuşturmadan, yeni sözü bulamayız. Bu da, bugünkü tüm politik söylemin kofluğu, boşluğu ve sorunları çözemez noktasında yeteneksizliği ve yetersizliği.. Bu konuyu zaman içinde yine açacağım. Yılmaz’ın heykeli Şimdi gelelim aynı konuyu bir “heykel” ile dile getiren büyük tasarımcı dostum Yılmaz Zenger’in önceki gün harika 70 yaş hediyesine.. İşte siyah beyaz ve bir açıdan görüntüsünü yukarıda seyredin.. Neyi cisimleştirmişsin bu heykelle, diye sordum. Yılmaz olguları ve düşünceleri soyut kavramsallaştırmanın müthiş ustasıdır. “Siyasal söylemin hiçliğini, boşluğunu ve tükenmişliğini anlatmaya çalıştım” demez mi!? Burada gördüğünüz içi boş bir biçim. Çevresi, ne olduğu belirsiz politik söylemlerin bir şey anlatmayan düzensiz, anlamsız ve bir şey dile getirmeyen biçimleri var. Bir anlam veremiyorsunuz, yandan, alttan, üstten bakıyorsunuz, bir anlam ve bütünlük yükleyemiyorsunuz. Yılmaz şu sıralarda bu tür heykelimsi anlatımlarla uğraşıyor. “Bana umut veren hiçbir politik görüş, ideoloji, söylem görmüyorum çevremde, bu beni müthiş karamsarlığa sürüklüyor” diyor. Ama cumartesi günü harika bir gece geçirdik. Yeni bir nefesle heykellerine uğurladık Yılmaz’ı. HHH Geldiğimiz nokta aslında yeni umutların filizlendiği dönem ve başlangıcı. Referandum sonucu, önümüzdeki zaman içinde, var olan siyasal kültürün dayattıklarının dışında yeni bir olay yaratma olasılığını gündeme getirdi. Ne yazık ki bu aşamayı, eski siyasal kültürle ve onun parçalanmışlığı üzerinden yapacağız. Sonrasına bakacağız.. Kavurmacı ikinci kez imza verdi FETÖ soruşturması kapsamında hazırlanan TUSKON iddianamesi şüphelilerinden, İstanbul Büyükşepir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın damadı Ömer Faruk Kavurmacı dün Şenlikköy Polis Merkezi’ne gelerek imza verdi. Sağlık sorunları gerekçesiyle 4 Mayıs tarihinde adli kontrol şartıyla serbest bırakılan Kavurmacı dün sabah saat 08.00 sıralarında Şenlikköy Polis Merkezi’ne gitti. Kısa süre sonra açıklama yapmadan karakoldan ayrılan Kavurmacı, özel hastaneden alınan sağlık raporuna göre, ‘epilektik atakları arttıran uyku apnesi, hipoglisemi ve hipovitaminöz hastalıkların telafisi mümkün olmayan durumlara sebebiyet vereceği’ gerekçesiyle serbest bırakılmıştı. Kavurmacı’nın tahliyesi de tepkilere neden olmuştu. l İSTANBUL / Cumhuriyet C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle