23 Nisan 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DUNYA Berlusconi’nin geri dönüşü İtalya’da yerel seçimin 2. turu, merkez soldaki iktidar partisi DP’nin düşüşü ve eski sağcı başbakan Silvio Berlusconi’nin yeniden yükselişiyle sonuçlandı. Berlusconi “Birlik içinde durursak genel seçimi kazanıp iktidara gelmeyi başaracağız” dedi. Kolombiya’da turistik tekne battı Kolombiya’nın El Penol Gölü’nde 170 kişi taşıyan 4 katlı bir turist teknesi battı. Çevredeki teknelerin yardıma koşmasıyla 144 kişi kurtarıldı. 7 cansız bedene ulaşıldı, kayıplar için dün gölde arama kurtarma çalışmaları devam etti. Salı 27 Haziran 2017 [email protected] TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ NATO’da Katar kaygısı 7 ABD’ye giriş yasağı yürürlükte Suudi ültimatomuna karşın Katar’a 1000 Türk askeri gönderileceği iddiası Batı medyasını kaygılandırdı. Times: Türkiye NATO’yu aptal bir savaşa sürükleyebilir Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Bahreyn ve Mısır’ın ablukaya alıp 13 maddelik ültimatom verdiği Katar’a Ankara’nın tam desteği, Batı basınında endişeli yorumlara yol açtı. Ültimatomda Katar’daki Türk askeri üssünün kapatılması istenirken “Asker çekme talebi, Türkiye’ye karşı saygısızlık. Bir ülkeyle savunma işbirliği anlaşması yaparken birilerinden izin mi alacağız” yanıtını veren Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Hürriyet gazetesine dayandırılarak savaş uçakları eşliğinde 1000 asker göndermesinin beklendiği iddiası, krize yeni bir boyut kattı. “Körfez krizi büyürken, Türkiye aceleyle asker yolluyor” başlıklı haber yapan Britanya’nın The Times gazetesi, “Türkiye, NATO’yu aptalca bir bölgesel kavganın içine sürükleyebilir” yorumunda da bulundu. Gazetenin başyazısında “Tehlikeli ve tamamen gereksiz bir hesaplaşma için sahne hazır” denilerek şöyle devam edildi: “Türkiye’nin müdahalesi işi ciddileştiriyor. Türklerin Katar’ı dış müdahaleden korumak için asker kullanmaya hazır olduklarından bahsetmesi, silahlı kavga kaygılarını artıyor. Erdoğan, İslamcı davalara verdiği destekten vazgeçmediğini gösteriyor. Yasaklı İhvan’a verdiği destek nedeniyle hâlâ öfkeli Mısır lideri Sisi ile baltaları gömme niyeti yok. Suudilerle Suriye konusundaki görüş ayrılığını derinleştirip İran’la yakınlaşmaktan da korkmuyor.” ‘Arap liderliği pervasız’ Erdoğan’ın Katar konusundaki tutumuyla Batı için bir ikilem yarattığını aktarıp “Yanlış nedenlerle doğru bir iş Bayramın orta yeri savaş Irak güçlerinin IŞİD’den kurtarma operasyonunun son aşamasına geldiği Musul’un batısındaki Eski Kent’te şiddetli çatışmalar devam ederken IŞİD’den temizlenen doğu kesiminde bayram kutlaması vardı. Musul, Temmuz 2014’te IŞİD’in eli ne geçmesinden beri ilk kez büyük bölümünde cihatçı militanlar olmaksızın bir bayram yaşadı. Meydanlarda toplanan çocuklar içinde ellerine, yüzlerine kına yaptıran kızlar bayram sevincini perçinledi. Oğlan çocukları ise oyuncak silahlarla oynamayı tercih etti. Salıncağa binmeyi kimse ihmal etmedi. “Bayram artık eskisi gibi değil” diyen yetişkinler için IŞİD lideri Ebubekir Bağdadi’nin “halifelik” ilan ettiği Nuri Camii ile eğik minaresinin geçen hafta militanlarca havaya uçurulmasının üzüntüsü geçmedi. Irak güçleri ise bayramda da IŞİD’in bombalı araçlı intihar saldırılarına uğramalarına karşın dün de ilerlemeye devam etti. IŞİD’in Suriye’deki kalesi Rakka’dan Suriye Demokratik Güçleri’nin kentin dörtte birinde kontrolü sağladığı haberi geldi. yapıp bir ülkenin zorbalara karşı kendi egemenliğini savunmasına yardım ediyor” yorumunu yapan başyazı şöyle sona erdi: “Erdoğan’ın gündemi, İslamcı davaları desteklemek, Suriyeli Kürtlerin yenilgisi ve eski Osmanlı hegemonyasının yeniden yaratılması. Bunlar Batı’nın amaçları değil. NATO üyesi Türkiye’nin askeri macerası, it tifakı da kavganın içine sokabilir. Gururları ve otoritelerine meydan okunduğunda Arap prensleri pervasızca yanıt verebilir. Ortadoğu’nun bir başka büyük yangına ihtiyacı yok.” BAE Dışişleri Bakanı Enver Gargaş “Ankara’nın önceliği ideoloji değil çıkarları olmalı. 10002000 Türk askerinin varlığı Katar’ın istikrarına güven sizliği gösterir” dedi. Bahreyn Dışişleri Bakanı Halid bin Ahmed Halife “Katar başka ülkelerden asker ve tank kabul ederek krizi tırmandırıyor” diye çıkıştı. Katar’ı destekleyen İran Dışişleri Bakanı Cevat Zarif’i ağırlayan Alman mevkidaşı Sigmar Gabriel ise Suudi ültimatomunu “çok provokatif, yerine getirmesi zor” diye niteledi. May (solda) ile DUP lideri Foster, Londra’da başbakanlık konutu önünde poz verdi. May tartışmalı hükümeti kurdu Çin Nobel ödüllü yazarı ölümün eşiğinde bıraktı Çin’de Nobel Barış ödüllü mu halif yazar Liu Şiao bo (61), ölümcül ka raciğer kanseri teşhi si konmasının ardın dan şartlı bırakıldı. Avukatı, yazarın has tanede tedavi altına alındığını açıkladı. Liu Şiaobo İnsan Hakları Ev rensel Beyannamesi’nin 60. yılın da yayımlanan ve kuvvetler ayrı lığı, düşünce özgürlüğü, yargı ba ğımsızlığı gibi taleplerin bulundu ğu, Charta 08 adlı manifestoyu ha zırlayan yazar 2009’da “devleti yıkmaya yönelik girişimlerde” bu lunduğu suçlamasıyla 11 yıl hap se çarptırılmış, bir yıl sonra No bel Ödülü’ne layık görülmüştü. Liu cezaevinde olduğu için ödül töreninde boş bir sandalye ile temsil edilmişti. Nobel Komitesi, Liu’nun bırakılması için bu kadar ciddi bir rahatsızlığa yakalanmasının beklenmesinden duyulan üzüntüyü vurguladı. Açıklamada, “Çinli yetkililerin Liu Xiaobo’nun hapishanede olması nedeniyle gerekli tedaviyi görememiş olması durumunda büyük bir sorumluluk taşıdığı” belirtildi. Liu’ya kanser teşhisi 23 Mayıs’ta konmuştu. Liu’nun eşi Liu Xia ise hiçbir suçlama getirilmeksizin 2009’dan bu yana ev hapsinde tutuluyor. ABD Başkanı Donald Trump’ın nüfusunun çoğunluğu Müslüman 6 ülkenin vatandaşlarına yönelik 90 günlük seyahat yasağına “kısmen” izin geldi. Anayasa Mahkemesi niteliğindeki Federal Yüksek Mahkeme, yasağın uygulanıp uygulanmamasını tüm yönleriyle görüşüp ekim ayında nihai kararını vereceğini, ama o zamana dek Beyaz Saray’ın talebinin kısmen uygulanacağını duyurdu. Mahkeme, yasağın ABD’de bir yakını ya da bir kurumla çok ilişkisi bulunmayan kişiler için geçerli olacağını açıkladı. Trump’ın yasağı Suriye, Yemen, İran, Libya, Sudan, Somali’den gelenleri kapsıyor. 27 Ocak’ta imzaladığı başkanlık kararnamesinde 7 ülke vardı, ama 6 Mart’taki kararnameyle Irak vatandaşları ile Yeşil Kart sahiplerini yasak kapsamı dışına çıkarmıştı. Yasak kararı birçok alt mahkemeden geri dönmüş olan Trump, Yüksek Mahkeme kararını “Ulusal güvenliğimiz için açık zafer” diye karşıladı. Hersh ‘Sarin yoktu, Trump biliyordu’ Pulitzer ödüllü araştırmacı gazeteci Seymour Hersh, ABD Başkanı Donald Trump’ın nisanda Suriye hükümetinin bir üssünün vurulması kararını, Suriye ordusunun Han Şeyhun kasabasında kimyasal silah kullanmadığını bilmesine rağmen aldığını iddia etti. Alman Die Welt gazetesi için kaleme aldığı yazıyı ABD’li istihbarat yetkililerinin ifadeleri ve raporlarına dayandıran Hersh, Trump’ın, Han Şeyhun’da sarin gazıyla saldırı düzenlenmediğini ortaya koyan istihbaratı gözardı ettiğini ileri sürdü. Trump’ın Suriye’nin üssünü Tomahawk füzeleriyle vurma kararı almasına ilişkin toplantıdan bir ABD’li bir yetkilinin şu sözlerini aktardı: “Bunların hiçbir anlamı yok. Kimyasal saldırı olmadığını biliyoruz. Ruslar çok kızgın. Bizim gerçeği bildiğimizi söylüyorlar. Anlaşılan (Hillary) Clinton’ı da Trump’ı da seçsek bir fark olmayacakmış.” Buna göre, Washington, Suriye hava güçlerinin 4 Nisan’da Han Şeyhun kasabasına bombardıman düzenleyeceğini önceden biliyordu. Zira militanlar arasına sızan istihbaratçıların ölmesinin engellenmesi için, Rus tarafı uluslararası koalisyonu ve CIA’yı önceden bildilendirmişti. Ama bombalanan binada silah, patlayıcı ve gübre, klor gibi çeşitli kimyasallar bulunuyordu. Atılan bombanın artçı patlamalara sebep olmasıyla zehirli gaz bulutu ortaya çıktı ve insanlar çeşitli zehirlenme semptomları gösterdi. Hersh’e konuşan bir istihbaratçı, “Suriye hükümeti Han Şeyhun’da sarin kullanmayı mı planladı? Hayır. Fakat Trump’ın istediği şey Suriye’yi bombalamaktı” dedi. Bir diğer yetkili, “Suriye’de sarin olduğu ya da kullanıldığına dair kanıtımız yok. CIA da sarin kullanarak Esad’ın siyasi intihar etmesi için hiçbir sebep olmadığını söyledi” diye konuştu. İngiltere, Galler, İskoçya ve Kuzey İrlanda’dan oluşan Britanya’da Başbakan Theresa May iki hafta süren pazarlıkların ardından azınlık hükümeti için anlaşma sağladı. 8 Haziran’daki erken genel seçimde Avam Kamarası’ndaki çoğunluğunu kaybeden May’in Muhafazakâr Partisi, Kuzey İrlanda’daki Protestanların Demokratik Birlik Partisi (DUP) ile el sıkıştı. Ancak “Avrupa’nın en köktendinci partisi” diye nitelenen DUP’la anlaşma uğruna May’in bölgeye hangi alanlara gideceği biraz meçhul şekilde 1 milyar sterlinlik ek yardım açıklaması ortalığı karıştırdı. Bölgeler ayaklandı Kuzey İrlanda’da İrlanda ile birleşme yanlısı Katoliklerin partisi Sinn Fein, bölgenin AB’den çıkmaya (Brexit) karşı oy kullandığını hatırlatıp May’in 1 milyar sterlin karşılığı DUP’tan sınırsız, şartsız Brexit desteği aldığına dikkat çekti. Bunun Kuzey İrlanda Barış Anlaşması’nı tehlikeye atacağını belirten Sinn Fein lideri Gerry Adams, ek mali yardımın, bölgede Britanya güçlerinin galebe çalması ya da Protestanlara ayrıcalık şeklinde geri dönmemesi uyarısı da yaptı. İskoçya’da iktidardaki İs koç Ulusal Partisi, hükümet kurma uğruna Kuzey İrlanda’ya iltimas geçilirken kendi bölgelerine ek bir kuruş bile verilmemesini protesto etti. Galler Başbakanı Carwyn Jones da May’in “kendi siyasi geleceğini garantilemek için Kuzey İrlanda’nın önüne para atarken Britanya’nın geri kalanını görmezden geldiğini” ifade etti. Varılan anlaşma uyarınca Avam Kamarası’ndaki oylamalarda DUP’un 10 milletvekili Muhafazakar Parti’ye destek verecek. Ancak iki parti bir koalisyon hükümeti kurmayacak. DUP lideri Arlene Foster, 5 yıllık anlaşmanın anlaşmanın 2 yıl sonra yeniden gözden geçirileceğini belirtti. Stalin Putin’den popüler Rusya’nın en büyük araştırma kurumla rından Levada Center’ın 48 bölge, 137 yerleşim merkezinde 1600 kişinin katılımıyla “Rusya tarihi nin en etkin 10 kişisi” an keti gerçekleştirdi. Sov Stalin yetlerin en tartışmalı lide ri Josef Stalin, yüzde 38 oyla birin ci oldu. Rusya Devlet Başkanı Vla dimir Putin ile Çarlık Rusyası’nın ünlü şairyazarı Aleksandır Puş kin yüzde 34 oyla ikinci sırayı paylaştı. Ekim Devrimi’nin önde ri, Sovyetler’in kurucusu Vladimir İlyiç Lenin yüzde 32 oyla üçüncü geldi. Sovyet kozmonot Yuri Gagarin’in altıncı, 2. Dünya Savaşı’nda büyük zaferler elde eden Sovyet mareşal Georgi Jukov sekizinci oldu. 2012 yılında yapılan ankette Stalin’in ülke tarihinin en önemli insanı olduğunu söyleyen Rusların oranı yüzde 42’ydi. 192253 arası lider olan Stalin, işgalci Nazi Almanyası’nı yenilgiye uğratması kadar milyonlarca kişiyi kamplara göndermesi ya da öldürtmesiyle de tanınıyor. Londra’da protesto dalgası Oğluyla fotoğrafları olan 25 yaşındaki Da Costa, gözaltında öldü. Siyasi çalkantılar ve terör saldırılarının yanı sıra Grenfell Tower binasında 79 kişinin hayatını kaybettiği yangın trajedisi ile boğuşan Britanya’da sular durulmuyor. Başkent Londra’nın doğusunda trafik kontrolünde durdurulan ve gözaltına alınan 25 yaşındaki siyahi genç Edir Frederico Da Costa’nın polis tarafından “vahşice dövülmesinden” altı gün sonra 21 Haziran’da hayatını kaybettiği iddiaları üzerine yükselen tansiyon sokaklara döküldü. Eylemcilerin “Adalet istiyoruz” sloganları attığı protesto yürü yüşünde çıkan olaylarda 6 polis memuru yaralandı, 4 kişi gözaltına alındı. Yapılan otopside Da Costa’ya karşı aşırı güç kullanıldığına dair bir sonuç çıkmadığı belirtilirken Daily Mail gazetesinin haberine göre ise polis yetkilileri Edir Frederico Da Costa’nın ölümünün sakladığı ilaçları yutması nedeniyle gerçekleşmiş olabileceğini düşünüyor. Da Costa için kampanya yürütenler, genç adamın boynunun kırıldığını ve başı da dahil olmak üzere vücudunun çeşitli yerlerinden darbe aldığını söylüyor. Trump Kislyak TrumpPutin zirvesine engel ABD Başkanı Donald Trump’ın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile medyanın içeriye alınması dahil tüm protokol kurallarının yerine getirileceği bir görüşme yapma arzusunun çevresindekilerce engellendiği iddia edildi. Amerikan basınına göre, ABD başkanlık seçimlerine Rus müdahalesi emri verdiği iddialarının odağındaki Putin’le olası zirveye dair Washington’da derin fikir ayrılıkları var. Trump yönetimindeki pek çok yetkili, Rus müdahalesinin soruşturulduğu sırada Moskova’yla mesafenin korunması gerektiğine inanıyor, Trump’a Putin’le sadece “kısa ve ayaküstü” görüşme tavsiye ediyor. Dün Kremlin Sözcüsü Dimitri Peskov, Putin ile Trump’ın ilk yüz yüze görüşmesi için belirlenmiş kesin bir format olmadığını, tüm seçeneklerin kendileri için uygun olacağını söyledi. BuzzFeed News sitesi de Trump yönetiminin Rus yetkililerle yakın ilişkilerine dair iddiaların odağındaki isim olan Rusya’nın Washington Büyükelçisi Sergey Kislyak’ın Moskova’ya geri çağrılacağını iddia etti. 10 yıldır Washington’daki Kislyak, ABD medyasında “Rus casusbaşı” olmakla suçlanıyor. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle