20 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 20 Haziran 2017 EDİTÖR: ŞEHRİBAN KIRAÇ TASARIM: BAHADIR AKTAŞ Faizler zirve yaptı ekonomi 9 Bir yıla kadar vadeli TL üzerinden açılan mevduatlarda faiz oranı 2009 yılından bu yana görülen en yüksek seviye olan yüzde 14.61’e kadar çıktı Cumhurbaşkanı ve hükümet yetkilileri tarafından bankalara yönelik mevduat faizi ile ilgili yapılan uyarılar, gerçek hayatta karşılığını bulamıyor. Merkez Bankası’nın haftalık verilerine göre 1 yıla kadar vadeli TL üzerinden açılan mevduatlarda faiz oranı 2009’dan bu yana görülen en yüksek seviyeye çıktı. Mevduat faizleri 8.5 yılın zirvesinde, Businessht’de yer alan analize göre, Merkez Bankası verileri üzerinden Turkey Data Monitor’un yaptığı hesaplamalara göre 1 yıla kadar vadeli mevduat hesaplarında faiz oranı 9 Haziran haftası itiba rıyla yüzde 14.61 seviyesine ulaşarak 30 Ocak 2009 haftasından bu yana en yüksek aşamaya geldi. 9 Haziran haftası itibarıyla 3 aya kadar vadeli hesaplarda mevduat faizi yüzde 12.56; 6 aya kadar vadeli hesaplarda yüzde 13.50, 1 yıl ve uzun vadeli hesaplarda ise yüzde 12.82 oldu. Ortaya çıkan ortalama mevduat faizi de yüzde 11.66 ile 10 Nisan 2009 haftasından bu yana en yüksek seviyeye gelmişti. Bankaların fonlama açısından mevduata daha fazla yönelmeleri faizleri yukarı çekti. l Ekonomi Servisi Ekonomi borçla ayakta Merkez Bankası’nın raporu, 2016 sonunda Türkiye ekonomisinin net borçlu pozisyonunu sürdürdüğünü gösterdi. 2016 yılı dördüncü çey reğinde Tür kiye ekonomisinin toplam finansal varlıkları 9 trilyon 286 milyar TL, yükümlülükleri ise 10 trilyon 483 milyar TL düzeyinde gerçekleşerek, finansal varlık ve yü kümlülüklerin farkından oluşan net finansal değer 1 trilyon 197 milyar TL düzeyine ulaştı ve genel ekonomi net borçlu pozisyonunu sürdürdü. Merkez Bankasının ‘2016 4. Çeyrek Finansal Hesaplar Raporu’na göre, toplam ekonominin finansmanı, büyük ölçüde yurtdışı ve hanehalkı tarafından sağlandı. Rapora göre hanehalkı finansal varlıklarının 2016 yılı dördüncü çeyreklik döneminde bir önceki döneme göre 69 milyar TL’lik artış gösterdiği ve bu artışın büyük kısmının mevduatlardaki değerleme artışından kaynaklandı. Hanehalkı yükümlülüklerindeki 20 milyar TL’lik artış ise kredi işlemlerinden kaynaklandı. Akkuyu da Cengiz’e Döviz borcuna önlem geliyor Şirketlerin dövizle borçlanmasına sert önlemler geliyor. Ekonomi yönetimi, konuya yakın iki kişinin Bloomberg’e verdiği bilgiye göre 15 milyon doların üzerinde döviz borcu olan özel sektör şirketlerine hedge zorunluluğu getirmeyi değerlendiriyor. Bu kapsamda değerlendirilen bir başka önlem de bankaların özel sektörün döviz borcunun yaklaşık yüzde 80’ini oluşturan 2 bin döviz borçlu sirkete verecekleri döviz cinsi krediler için daha fazla karşılık ayırması. Ayrıca bu 2 bin şirkete ticari bankaların daha yüksek ücret uygulaması da değerlendirilen önlemler arasında. Hükümet, özel sektörün toplam döviz borcunun kalan yüzde 20’sine sahip 20 bin şirketin de dövizle borçlanmasını yasaklamayı değerlendiriyor; bu gruptaki şirketlerin alabileceği dövize endeksli kredi, döviz gelirlerine bağlı olarak belirlenecek, dolayısıyla döviz geliri olmayan şirketler döviz cinsi borçlanamayacak. l Ekonomi Servisi Ulaştırmaya ‘dev’ yetki TBMM’de kabul edilen ‘Sanayinin Geliştirilmesi ve Üretimin Desteklenmesi Yasa Tasarısı’nın görüşmeleri sırasında AKP’nin önergesi ile değişiklik yapıldı. Bu kapsamda Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında KHK’de değişiklik yapan madde de değiştirildi. Tasarıda, ulaştırma altyapılarının inşaatı ve işletmesinin sağlanması amacıyla kamu ve özel sektör işbirliği modellerinin geliştirilmesi öngörülüyordu. Önergeyle yapılan değişiklikle ‘kamu kurum ve kuruluşları ile özel sektör tarafından tamamlanan veya devam edenler ulaştırma altyapıları da’ kapsama alındı. Böylece bakanlık liman, sanayi siteleri, fabrika, rafineri, endüstriyel tesis, organize sanayi bölgesi, maden ocağı, sanayi kuruluşları, hava meydanları için gerekli olan ulaştırma altyapılarının inşaatı ve işletmesi için kamuözel işbirliği (KÖİ) modelleri geliştirebilecek. Bu kapsamda bakanlık, ‘proje bazında gerekli gördüğü hallerde özel sektör gerçek ve tüzel kişilerle müzakerelerde bulunmak, katkı payları belirlemek, taahhüt vermek ve almak, kiralamak, kiraya vermek, işletmek, işlettirmek, garantiler almak ve vermek özel sektörün katılımını sağlamak, ortaklık tesis etmek’ gibi işlemler de yapabilecek. l MUSTAFA ÇAKIR / ANKARA İstanbul’daki 3. Havalimanı ve Ilısu Barajı inşaatını üstlenen Cengiz Holding şimdi de Akkuyu Nükleer’in yüzde 49’una ortak oldu Cengiz Holding’den yapılan açıklamada, Moskova’daki Uluslararası Nükleer Enerji Forumu kapsamında Türk şirketlerinin AKKUYU NÜKLEER A.Ş. proje şirketinin hissedarları arasına katılma koşullarını belirleyen sözleşmenin imzalandığı duyuruldu. Ortaklık Sözleşmesi’nin 2017 sonuna kadar tamamlanmasının planlandığı açıklandı. 4 reaktörden oluşuyor Her biri 1200 MW kapasiteli 4 reaktörden oluşacak Akkuyu Nükleer Santralı, 4800 MW kapasiteye ulaştığında yıllık ortalama 35 milyar kilovatsaat elektrik üretecek. Santralın tam ka pasite üretime başladığında Türkiye’de yıllık 434 milyar kilovat saat elektrik tüketimi olacağı öngörülüyor. Santral üretime başladığında elektrik ihtiyacının yüzde 8.06’sını karşılayacağı öngörülüyor. AKP hükümeti dönemiyle yıldızı parlayan Cengiz, Kolin ve Kalyon şirketleri şimdi de cevrecilerin karşı çıktığı Akkuyu Nükleer Santralı’na ortak oldu. Rusya’nın kamuya ait nükleer enerji kurumu Rosatom, Akkuyu nükleer santrali projesinin yüzde 49’unu CengizKolinKalyon şirketler birliğine satacağını açıkladı. Türk ortaklık, şirketin işletme dahil tüm aşamalarında yer alacak. Yüzde 49 Rosatom’un uluslararası faaliyetlerinden sorumlu biriminin başında bulunan Anastasia Polovinkina, katıldığı bir konferansta hissedarlık anlaşmasının yıl sonuna kadar imzalanacağını belirtti. 2016’nın nisan ayında, Rus devlet şirketi Rosatom, Türkiye’de kurduğu Akkuyu Nükleer AŞ’nin yüzde 49’a kadar olan hissesini yerel şirketlere satıp ortaklık ku rulmasına karar vermiş ve Cengiz Holding ile ilk görüşmelere başlamıştı. Rusya ile imzalanan hükümetlerarası anlaşmada, yüzde 100’ü Rosatom tarafından gerçekleştirilecek projede, yüzde 49’luk hissenin yabancı yatırımcılara satılabileceği hükmü yer alıyor. Türkiye, Mersin Akkuyu Nükleer Güç Santralı Projesi’ne ilişkin ilk anlaşmayı 2010 yılında Rusya ile imzaladı. Toplam 4 bin 800 megavat kurulu güce sahip 4 reaktörden oluşacak ve 20 milyar doları aşacak santralin, en geç 2023 yılına kadar devreye girmesi öngörülüyor. İşletme ömrü 60 yıl olan Akkuyu Nükleer Projesi için geçen günlerde Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu, Türkiye’nin ilk nükleer santralını inşa edecek olan Akkuyu Nükleer AŞ’ye elektrik üretim lisansı verdiğini açıklamıştı. l Ekonomi Servisi Eylemin başlaması üzerine İzmir Aliağa’daki fabrikanın çevresine zırhlı araç, TOMA ve çok sayıda polis sevk edildi. sPüerteksimiz’deeylem İzmir Aliağa’da Petkim’de, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinden sonuç alamayan işçiler eylem kararı aldı. İşçiler talepleri karşılanana kadar fabrikada nöbet tutacak. Petrolİş Sendikası’nın örgütlü ve yetkili olduğu Petkim işyerinde yapılan toplu iş sözleşmesi görüşmesinde anlaşmaya varılamaması nedeniyle eylem ka rarı aldı. Petkim patronu ile Petrolİş Sendikası arasında toplu sözleşme görüşmelerinde süreç Yüksek Hakem Kurulu’na taşındı. Petkim işçisi, toplusözleşme görüşmelerinin tıkanmasına tepki olarak 12 Haziran’dan bu yana çeşitli zamanlarda 2 saat iş bırakma eylemleri yapıyordu. Fabrikada nöbet tutacak olan işçiler talepleri karşı lanana kadar eylemlerine devam edecek. Eylemin başlaması üzerine fabrikanın çevresine zırhlı araç, TOMA ve polis sevk edildi. İşçiler sık sık “Zafer direnen emekçinin olacak” sloganları attı. İşveren 2 yılda bir yenilenen toplu iş sözleşmesini 3 yıllığa çevirmek istemesi üzerine görüşmeler tıkanmıştı. l Ekonomi Servisi İşten atma kolaylaşacak MUSTAFA ÇAKIR TBMM gündeminde bulunan İş Mahkemeleri Yasa Tasarısı, kamu iktisadi teşebbüslerinde (KİT’ler) “kapsam dışı personel” statüsünde görev yapan çalışanlarla ilgili yeni bir tartışma başlattı. Tasarı ile bu kapsamdaki personel, kurumları ile anlaşmazlıklarında idari yargı yerine iş mahkemelerinde dava açabilecek. “İşe iade” davasını kazansa bile kurum tazminat ödeyerek personeli işe geri almayabilecek. İş Mahkemeleri Yasa Tasarısı ile, 399 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Personel Rejiminin Düzenlenmesi ve 233 sayılı KHK’nin Bazı Maddelerinin Yürürlükten Kaldırılmasına Dair KHK’ye ekleme yapılıyor. Maddede, bazı teşebbüs ve bağlı ortaklıklarda toplu iş sözleşmesi kapsamı dışında çalışan personelin, teşebbüs ve bağlı ortaklıklarıyla uyuşmazlıklarında davaların iş mahkemelerinde görüleceği belirtiliyor. Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Başkanı Emin Koramaz, düzenleme ile Türkiye Petrolleri, BOTAŞ, Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü, Türkiye Elektromekanik Sanayi ve bazı KİT’ler ile Özelleştirme İdaresi Başkanlığı portföyündeki bazı kuruluşlarda çalışan binlerce “kapsam dışı” personelinin “kamu personeli olma” statüsünün değiştirilerek iş güvencesinin ortadan kaldırılacağını vurguladı. Koramaz, düzenleme ile idarelerin bu çalışanları kolayca işten çıkararacağını söyledi. l ANKARA Alternatif arayan bir Norveç fonunun büyüklüğü 900 milyar dolar. Ulusal fonlar, iklim değişikliğine karşı önlem alıyor Aralarında Norveç ve Yeni Zelanda’nın bulunduğu bazı ulusal fonlar, iklim değişikliğinin etkilerinden korunmak için fosil yakıtlara olan yatırımlarını sonlandırırken, yenilenebilir enerji kaynaklarına yöneliyor. Bazı ulusal fonlar, çevre kaynaklı risklerden kendilerini korumak için yatırım porftöyleri içinde fosil yakıtlara ayırdıkları payı azaltıyor ve daha temiz alternatifler arıyorlar. Petrol gelirleriyle oluşturduğu 900 milyar dolar büyüklükte ulusal varlık fonuna sahip olan Norveç’in yanı sıra Yeni Zelanda, küresel ısınmadan kaynaklanması olası zararları veya çevre kirliliği alanında daha sıkı düzenlemelerin hayata geçeceğini öngörerek yatırımlarında değişikliğe giden ülkeler arasında yer alıyor. Hava sıcaklığında artış ile şiddetli sel ve fırtınaların sıklığı arasında bağlantı bulunuyor. Bu iki doğa olayının sayısının artması ulusal varlık fonlarının tercih ettiği varlık sınıflarından gayrimenkul ve altyapı için tehdit oluşturuyor. Ülkenin izole edilmesini engellemek için dolar aktarıldığı ileri sürüldü. Katar fonu bankalara dolar pompalıyor Katar varlık fonunun, Suudi Arabistan başta olmak üzere bazı ülkelerin gaz zengini ülkeyi izole etmesinden dolayı bankaların zarar görmesini engellemek amacıyla yerel bankalara dolar pompaladığı belirtiliyor. Konuyla ilgili bilgi sahibi olan kaynakların verdiği bilgiye göre Katar Yatırım Otoritesi, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Bahreyn bankalarının ülkeden fonlarını çekmesinden sonra bazı bankalara milyarlarca dolarlık nakit koydu. Söz konusu nakdin büyüklüğü konusunda net bir bilgi bulunmuyor. Katar Yatırım Otoritesi 2009’da finansal krizin etkilerini sınırlamak için Katar bankalarında hisse alımı ve elindeki gayrimenkul portföyünün satımı yönünde karar almıştı. Şirket, Türkiye’de Finansbank’ın sahibi olan QNB’nin de yüzde 52 payla en büyük hissedarı konumunda. Sorun yok Katar Merkez Bankası Başkanı Şeyh Abdullah bin Saud el Sani, ül kesinde bankacılık sektörünün nor mal faaliyetini sürdürdüğünü, iç ve dış parasal işlemlerde herhangi bir sorun yaşanmadığını söylemişti. Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve bazı diğer ülkeler Katar’la ilişkilerini kesmişler ve yap tırım uygulamaya başlamışlardı. Bu durum pek çok yabancı bankanın da Doha ile yürüttüğü işlemleri azalt masına yol açmıştı. l Ekonomi Servisi Yurtdışından 44 milyar ciro Ekonomi Bakanlığı tarafından 17 Nisan 23 Mayıs 2017 tarihleri arasında gerçekleştirilen ‘Yurtdışı Yatırım Anketi’ sonuçlarına göre yatırımların toplam ciro büyüklüğü 43.9 milyar dolar olarak tespit edildi. Yurtdışındaki Türk yatırımlarında istihdam edilen personel sayısı ise 13 bini Türk, 168 bin 500’i yabancı, toplam 181 bin 500 kişi. l Ekonomi Servisi Sanayi tanımı değişti Sanayi Sicili Kanunu’ndaki sanayici tanımı yeniden yapılarak, bilişim teknolojisi ve yazılım üreten işletmeler de bu kanun kapsamına alındı. TBMM’de kabul edilen düzenlemeye göre ayrıca sanayi işletmelerinin her yıl hafta tatillerinde çalışabilmek için belediyelerden ruhsat alma zorunluluğu kalkacak. l Ekonomi Servisi C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle