25 Nisan 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
KULTUR Kısa filmciler yarışacak 1929 Mart 2018 tarihleri arasında düzenlenecek 14. Akbank Kısa Film Festivali’ne başvurular başladı. Ulusal ve uluslararası olmak üzere iki ayrı kategoride gerçekleştirilecek festivalde jüri tarafından belirlenecek ‘en iyi filmler’ 5.000 dolar ile ödüllendirilecek. Yarışmayı kazanan filmler ayrıca, Türkiye’nin çeşitli bölgelerindeki üniversite kampuslarında düzenlenecek “Ödüllü Filmler Üniversiteler de” etkinliğinde izleyiciyle buluşabilecek. Festivalin 52 ülkeden toplam 1055 filmin başvurduğu Yarışma Bölümü için son başvuru tarihi 30 Kasım. Başvuru için: www.akbankkisafilmfestivali.com Salı 20 Haziran 2017 EDİTÖR: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK ‘Karakutu’ yalan söylemez Mixer’in ‘Karakutu’ sergisi iktidarların saklamaya çalıştığı gerçekleri apaçık ortaya koyarken bir yandan da sanat için çalışan genç beyinlerle tanışmamıza olanak sağlıyor Mixer, geçen sene üniversitelerin son sınıflarında okuyan sanatçı aday larına açık çağrı yaparak bir sergi düzenlemişti. Bu yıl da genç küratörler için bir açık çağrı yaptı. Gelen başvurular arasından se çilen ‘Karakutu’ başlık lı sergi projesinin sahi bi, Burcu Bilir. Genç kü ratörümüz Yıldız Tek nik Üniversitesi’nin Sa nat Yönetimi bölümün den yeni mezun olmuş. Mixer’in açık çağrısını gö rünce bir süredir üzerine dü şündüğü kavramları bir araya getirip onlardan bir sergi metni oluşturmuş. Tanıdığı ve tanı mak istediği sanatçıları bir araya getirebilir mi diye dü Haydar Akdağ’ın şünürken de olaylar gelişmiş ‘Atina’ adlı yapıtı. ve bu sergi doğmuş. Sıraselviler Caddesi’ndeki rın istediği gibi yansıtılıyor, Mixer’in sergi mekânını Burcu Bilir’le birlikte geziyoruz. Serginin gerçekten etkileyici EZGİ ATABİLEN sansüre uğruyor.” Serginin adı bu yüzden ‘Karakutu’. Gerçekleri saf bir kavramsal çerçevesi var. Politik haliyle kaydedip gösterdiği için. düzlemde yer alan sergileri daha önemli ve anlamlı bulduğunu söy Güncel ve evrensel leyen Bilir, bu sergi için de politik Sergide altı sanatçının; Berka bir zemin belirlemiş. Şöyle anlatı Beste Kopuz, Burcu Pek, Haydar yor çerçeveyi: Akdağ, Murat Han Er, Volkan Par “Uçakların içindeki ‘karakutu’ lak ve Zehra Doğan’ın işleri var. şiddetli darbelere bile dayanabi Her bir iş de güncel ve evrensel so len ve etrafında olup biten her şe runlar üzerine düşündürüyor. İğne yi olduğu gibi kaydedip gösteren bir iplikle dikilerek sınırları yeniden teknoloji. Görüyoruz ki bugün et çizilmiş dünya haritaları... Sahiple rafımızda olan biten her şey bize rinin arkalarında bırakmak zorun gerçekten olduğu gibi değil, iktida da kaldıkları ama taşıdıkları anılar Burcu Pek’in ‘Evimden Doğru Dünyayı Kurtarıyorum’ adlı çalışması. la bir hayalet gibi onları izleyen içleri boşaltılmış evler... Bir yüzücünün havuza atlayışı gibi dünya de nizlerine, daha doğrusu meçhule dalan insanlar... Hiçbir vatanda istenmedikleri için durmadan yüzmek zorunda olanlar... Dertleri kanıksayıp duyarsızlaşmış, bir yandan evini süpürürken aslında ‘dünyayı kurtardığını’ ileri süren bir kadın... Sergideki işlerde karşınıza çıkan bunlar gibi daha pek çok imge sizi güncel sorunlara başka bir pencereden bakmaya çağırıyor. Yeniden çizilen sınırlar “Freefallers” adlı serisinde yüzücüler üzerinden mültecilik, göç, sınır ve kimlik meselelelerini ironik bir dille sorgulayan Burcu Pek, bir yerleştirmesinde sergi mekânının tam da kalbinde göç etmeye zorlanmış insanların arkalarında bıraktıkları evleri birer hayalet gibi sallandırıyor. Bir diğer işinde ise doğal kaynakların ranta çevrilmesini eleştiriyor. Berka Beste Kopuz, şehre yapılan kentsel dönüşüm müdahalesini bir hastalık olarak ele aldığı “İz” serisinde, çektiği fotoğrafların negatiflerini kullanarak farklı bir dil yaratıyor. Haydar Akdağ kolaj tekniğiyle hazırladığı “Çevre / Merkez” adlı serisinde çeşitli stratejik noktaları ele alarak, dünya haritasını siyasi gündeme göre yeniden belirliyor. Volkan Parlak, kapatılıp belleklerde silikleştirilen toplumsal bellek mekânlarından hareketle, giderek hafızalardan silinmeye çalışılan AKM’yi tuvaline taşıyor. Murat Han Er, güneşbaskı (cyanotype) tekniğiyle oluşturduğu fotoğraflarında aidiyetten kurtulmuş kentsel ve kırsal alanlarda maviyi egemen kılarken, Zehra Doğan ise “land sketch” adlı serisinde, birer kumaş deseni gibi yorumladığı haritaları dikiş teknikleriyle yeniden yorumluyor... 29 Temmuz’a kadar Mixer’de ziyarete açık kalacak ‘Karakutu’, iktidarların saklamaya çalıştığı gerçekleri apaçık ortalığa saçarken bir yandan da sanat için çalışan genç beyinlerle, vicdanlarla tanışmamıza olanak sağlıyor. Tefrikalar geri dönüyor [email protected] 15 ‘Don Kişot’ Almanya’da Ahmet Yeşil’in yapıtı Almanya’nın ünlü müzesi Mönchehaus Museum Goslar’ın daimi koleksiyonuna dahil edildi. Mersin’de, 18 yaşında geçirdiği rahat geçen yıllarda birçok sanatçıyla ri Mönchehaus Museum Goslar’a öner sızlık sonucu yürüme yeti birlikte katıldığı di. Müzenin sanat sini kaybeden ve ip figür ‘Don Kişot’ tema kurulundan geçen leri ile yaptığı resimler lı proje kapsamın eser Picasso, Gustav le ünlenen Ahmet Yeşil’in da ürettiği çalış Dorê, Salvador Dali, (53) ‘Don Kişot’ temalı ese ması başta Anka Le Corbusier, A.Paul ri Almanya’nın ünlü mü ra, İstanbul, İzmir Weber, Kiefer Kel zesi Mönchehaus Museum ve Almanya’da ler gibi sanatçıların Goslar’ın sanat kurulların sergilendi. Yeşil’in ese eserlerinin bulunduğu dai dan geçerek daimi koleksi rini değerlendiren Türk mi sergideki koleksiyonda yona kabul edildi. Yeşil’in ve Alman küratörler, ese sergilenecek. l DHA ADOB’dan dünya müzik günü konseri Opera sanatçıları buluşuyor Tüm dünyada 21 Haziran tarihinde kutlanan Dünya Müzik Günü “Fete de la Musique” bu yıl Ankara’da uluslararası ve Türk opera sanatçılarının buluşmasıyla kutlanacak. Fransız müzik ve dans yönetmeni Maurice Fleuret tarafından tasarlanıp, Kültür Bakanı Jack Lang’ın önerisiyle hayata geçirilen Dünya Müzik Günü, bu yıl Ankara Devlet Opera ve Balesi’nde unutulmaz bir konserle sanatseverlerle buluşacak. Ankara Devlet Opera ve Balesi, İtalyan Kültür Merkezi ve Kore Cumhuriyeti Büyükelçiliği işbirliği ile gerçekleşecek konserde; Koreli sanatçı Lilla Lee (soprano), Ezgi Karakaya (mezzosoprano), İtalyan sanatçı Dario Di Vietri (tenor), Umut Kosman (bariton), Ankara Devlet Opera ve Balesi Orkestrası eşliğinde performanslarını sergileyecek. Orkestra Yönetmenliği Alessandro Cedore tarafından yapılacak Dünya Müzik Günü Konseri, 21 Haziran 2017 saat 19.00’da Opera Sahnesi’nde sanatseverlerin beğenisine sunulacak. Biletler Opera Binası Ana Gişe’den veya http://www. dobgm.gov.tr ya da http:// www.biletiva. com adreslerinden temin edilebilir. Konserde, Koreli sanatçı Soprano Lilla Lee de yer alacak. Koç Üniversitesi Yayınları (KÜY), yeni projesi “Tefrika Dizisi” ile Türk edebiyatında bir döneme damgasını vuran tefrika romanları ve yazarları kitapseverlerle buluşturuyor. Biçimsel ve anlatı düzeyinde kitap formundan farklı özellikler taşıması nedeniyle Tefrika Dizisi’ni bu biçimsel farklılığı büyük oranda yansıtacak şekilde tasarlayan Koç Üniversitesi Yayınları, dizideki romanların hem Lâtin alfabesine hem de günümüz Türkçesine aktarılmış halini bir arada sunuyor. TÜBİ TAK tarafından desteklenen “Tefrika Dizisi” ile 580 telif tefrika romandan 100’e yakını günümüz Türkçesiyle okurla buluşacak. Bu projede, edebiyat tarihlerinde yer almayan, gazete sayfalarında unutulmuş roman ve romancıların keşfedilerek Türk edebiyat tarihine kazandırılması da hedefleniyor. ‘Orta Malı’ Şimdiye kadar “Zaniyeler” ve “Bataklık Çiçeği” eserleriyle tanınan Selahattin Enis’in 1926’da Son Saat gazetesinde tefrika edilen romanı “Orta Malı”, I. Dün ya ve İstiklâl Savaşları’nın ardın dan, hâlâ imparatorlukla cumhuriyet arasında sıkışmış bir İstanbul’da zenginlerle yoksulların eşitsiz yaşamlarını güzel bir kadına yönelen arzu üzerinden anlatıyor. ‘Aşkımı Öldürdüm’ Halide Edip Adıvar’ın kardeşi Belkıs Sami Boyar’ın yazdığı ve 1926’da Son Saat gazetesinde tefrika edilen, ancak daha sonra kitap olarak basılmayan “Aşkımı Öldürdüm”, şimdiye kadar bilinmeyen bir kadın yazarın bilinmeyen bir romanı. Kitap, tutkulu bir aşk hikâyesini anlatıyor. Aşkımı Öldürdüm ve Orta Malı romanları Sultan Toprak tarafından Lâtin harflerine aktarıldı. Kitapların editörlüğünü Sabancı Üniversitesi Öğretim Görevlisi Reyhan Tutumlu ve Özyeğin Üniversitesi Öğretim Üyesi Ali Serdar üstlendi. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle