18 Nisan 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 20 Haziran 2017 4 Yol CHP’liler, Genel Başkanları Kemal Kılıçdaroğlu’nun önderliğinde, adalet için yürüyorlar. Bu yürüyüşün toplumun geçmişten gelip yarınlarına giden yolun üzerindeki tüm birikimlerinin seferber olduğu bir yürüyüşe dönüşebilmesi, halkın katılımına bağlı. Eğer bu yürüyüş, adalet talep eden tüm siyasi, etnik ve inanç kimliklerinden olanların ayrım yapmadan katıldıkları bir eylem olursa, o zaman, orada sağdan soldan bütün zulüm karşıtlarını, adalet istemcilerini bulmak mümkün olacaktır. O zaman o yolu, Uğur Mumcu’lar, Ahmet Taner Kışlalı’lar, Muammer Aksoy’lar, Bahriye Üçok’lardan süzülüp gelen birikimle yürümek olanağı doğacak. Toplumun geniş kesimlerini yürüyüşe katmak kolay değil. Tayyip Bey’in Kılıçdaroğlu’na “Yarın yargı eğer sizi de bir yerlere davet ederse şaşırmayın” derken yürüyüşün yaptırımsız kalmayacağını söylemek istediğini düşünmemek elde mi? Nitekim, CHP İstanbul milletvekili eski Savcı İlhan Cihaner olayı böyle yorumlamakta ve çıkışın “çağırın bunları haklarında işlem yapın demek” olduğunu ileri sürmektedir. Bizatihi bu olay bile adaletin olmadığının açık kanıtıdır. Gerçi, adalet istemiyle yürüyüş yapmak, demokratik bir haktır ve bu hakkını kullandığı için kimsenin başına hiçbir şey gelmez. Ama bu demokrasilerde geçerli bir kuraldır, demokrasinin olmadığı diyarlarda işlemez. Adaletin olmadığı, bağımsız yargının bulunmadığı yerlerde adaletin yokluğunu dile getirmek de yaptırımsız bırakılmadığından, adalet isteminde bulunmak kolay değildir. HHH Yarın öbür gün, adalet yürüyüşüne katılanların saldırıya ya da takibata uğramaları ihtimal dışı değil. Bu ihtimalin varlığı bile tek başına yürüyüşe katılımı caydırıcı bir öğe. Ama ne olursa olsun, yürüyüşün yalnızca yapılmış olması, yola koyulunmuş bulunması bile tek başına yeterlidir. Yürüyüşten önceki Türkiye ile yürüyüşten sonraki Türkiye aynı olmayacaktır. Kimi zaman öyle durumlar olur ki hangi yolu yürüdüğün, nereye vardığın kadar hatta ondan da daha önemli hale gelir. İşte bugün o gündür. Adalet arayışı, adalet yürüyüşü saldırıyla, devlet zoruyla, yargı etiketli bir kararla da sona erse bile, bitmeyecek, sürecektir. Toplumu susturmaya çalışmak da her zaman sindirmeye yetmeyecektir. Kimi zaman sessizlik, toplumun baskıya karşı yükselttiği en büyük protesto haykırışından, en büyük isyan tehdidinden daha tehlikelidir. Sessizliğin homurtusu, hiçbir desibel ölçüsüne sığmayan, hiçbir kulağın ilanihaye dayanamayacağı kadar büyük bir gürültü yaratır. Ve sessizliğin o büyük gümbürtüsü, her türlü haykırıştan daha etkili olur. Evet, yol artık bir kere yürünmeye başlandı. Artık hiçbir şey, önceki gibi olmayacak. Ve de unutmayalım ki, önemli olan nereye varıldığından daha çok hangi yolun yüründüğüdür. HHH NURİYE GÜLMEN VE SEMİH ÖZAKÇA İÇİN Şair dostum Ahmet Kadri Elgin, açlık grevinin son aşamasında olan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça için kaleme aldığı dizeleri göndermiş. Yüreklerinizin onlarla birlikte attığı düşüncesiyle sizinle paylaşıyorum: “Buraya bir pencere yapmışlar arkasında bulutlar var gibi duruyor say say günleri hasret takvimleri kesmiyor buraya bir kapı yapmışlar arkasında sokaklar var gibi duruyor çocukluğum koşuyor çocukluğuma gelecek günler şimdiden geçmiş oluyor buraya duvarlar yapmışlar arkasında korkular var gibi duruyor bilmiyorlar ki zalimler Pir Sultan’dan beri canımız bedeli ezmişiz zulmü bu sabah gözlerime ölüme inat masmavi kocaman bir gökyüzü indirdim anne arkasında özgürlüğümüz duruyor” YENİ ANKARA BÜYÜKELÇİSİ Karlov’un yerine Yerhov atandı Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rusya’nın Ankara Büyükelçisi olarak Aleksey Yerhov’un atanmasını öngören kararnameyi imzaladı. Ataması tamamlanan Yerhov, 2016 yılının Aralık ayında suikasta uğrayan Andrey Karlov yerine geçecek. Görevi bir süredir geçici olarak Andrey Karlov’un danışmanı Sergey Panov yürütüyordu. Daha önce İstanbul Başkonsolosu olarak görev yapan Yerhov, 2015’te gerçekleştirilen Moskova görüşmelerinde Suriye krizinin çözümü için aktif rol almıştı. haber EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: EMİNE BİLGET TTB, GATA’nın ortadan ‘Tüm birliklerkaldırılmasıyla askeri birliklerin biyolojik ve kimyasal saldırıya açık duruma tehdit altında’geldiğinibelirtti Türk Tabipleri Birliği (TTB), Manisa’daki askeri birliklerde son üç haftada yaşanan dört büyük salgına ilişkin “Gıda zehirlenmesine neden olan mikrobiyolojik etkenler ne olursa olsun, ortaya çıkan gerçek Manisa’daki askeri birliklerde ciddi bir gıda güvenliği sorunu olduğudur” dedi. TTB, askeri birliklerde gerekli halk sağlığı hizmet yapılanması acilen oluşturulmasının önerdi. Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi, Manisa’daki askeri birliklerde yaşanan asker zehirlenmelerini değerlendirdi. TTB, hastaneye sevk edilen yüzlerce askerden geriye kalan erlerin çoğunun yaşadıkları endişe ile bisküvi cinsi paketlenmiş gıdalara yönelerek kötü beslenmeye itildiğini vuguladı. GATA’nın ortadan kaldırılmasıyla gıda güvenliği hizmetinin hangi kurum tarafından yürütüldüğünün belli olmadığını belirten TTB açıklamasında, “Yemek hizmetinin dışarıdan alınmasıyla askeri birlikler biyolojik ve kimyasal saldırılara açık hale getirilmek gözaltı sayısı 24’e çıktı Manisa 1’inci Piyade Eğitim Tugay Komutanlığı Albay Arif Seyhun Kışlası’nda zehirlenen askerlerden 17’sinin tedavileri sürerken, 24 kişi gözaltına alındı. Manisa’daki zehirlenme olayına ilişkin Vali Mustafa Hakan Güvençer açıklamalarda bulundu. Olayın sebepleri, kaynakları konusunda açıklama yapmak için erken olduğunu anlatan Vali Güvençer, “Şu anda eğitim gören acemi askerler cuma günü yemin edecekler. Dağıtım birliklerine gönderilecekler. Şimdilik en az bir dönem, belki bu uzayabilir, yeni acemi er sevkıyatı yapılmayacak. Mutfak teşkilatının yeniden hazırlanması, tercih edilecek yöntemle hazırlıkların tamamlaması için böyle bir zamana ihtiyaç var” ifadelerini kullandı. Manisa Cumhuriyet Başsavcısı Akif Celalettin Şimşek de sosyal medyada 3 askerin yaşamını yitirdiği iddiaları ile ilgili yapılan paylaşımlarla ilgili soruşturma başlatıldığını söyledi. l Haber Merkezi TÜZÜN: DÜZGÜN YEMEK ÇIKARIN CHP, Manisa’da askerlerin zehirlenmelerinin ardından TBMM Milli Savunma Komisyonu’nu olağanüstü toplantıya çağırdı. Komisyon üyesi CHP’li vekiller Bilecik Milletvekili Yaşar Tüzün, Manisa Milletvekili Mazlum Nurlu, Hatay Milletvekili Birol Ertem, İstanbul Milletvekili Dursun Çiçek, İzmir Milletvekili Murat Bakan ile Konya Milletvekili Hüsnü Bozkurt, TBMM Başkanlığı’na yazılı başvuruda bulundu. Başvuruda, “Komisyonun en kısa zamanda toplantıya çağrılmasını ve Milli Savunma Bakanlığı ile Genelkurmay Başkanlığı tarafından konu hakkında bilgi verilmesinin sağlanması hususunda gereğini bilgilerimize arz ederiz” denildi. Zehirlenme vakalarına tepki gösteren CHP’li Tüzün, “Askerlerimiz üzerinden hamaset yapanların Katar’a asker çıkaracağına önce kendi askerine düzgün yemek çıkarması gerekir” dedi. l ANKARA /Cumhuriyet YILDIRIM: Gıda alımı USULÜ DEĞİŞECEK Başbakan Binali Yıldırım, Manisa’daki asker zehirlenmeleriyle ilgili olarak, “Bazı şüpheler var, onların üzerine gidiliyor. Bu tür olayların yaşanmaması için ilave tedbirler alınacak” diye konuştu. Yunanistan’da bulunan Başbakan Binali Yıldırım, Atina temaslarını tamamlamasının ardından Gümülcine’ye giderken medya temsilcilerinin sorularını yanıtladı. Manisa’daki 1. Piyade Er Eğitim Tugay Komutanlığı Albay Arif Seyhun Kışlasındaki gıda zehirlenmesi şüphesine ilişkin soru üzerine Yıldırım, “Kışlalara gıda alımını kamu ihalelerinin dışına çıkaracağız. Nasıl alım yapılacağı detayını Milli Savunma Bakanlığı belirleyecek ama pazarlık usulü ile olabilir. Asıl önemlisi şu anda bazı şüpheler var, onların üzerine gitmek. Bu tür olayların yaşanmaması için ilave tedbirler alınacak” ifadesini kullandı. l DHA te, bu nedenle de daha sıkı bir denetim gerekmektedir” ifadelerine yer verdi. Manisa’da yaşananlar ile Türkiye’deki tüm askeri birliklerin gıda kaynaklı salgın tehdidi altında olduğuna dikkat çeken TTB, “Bu salgınlar silsilesini ortaya çıkaran nedenlerin başında, askeri birliklerde halk sağlığı hizmetlerinin sahipsiz kalması gelmektedir. Daha da önemlisi, halk sağlığı hizmetlerinin olmadığı yerde her türlü bulaşıcı hastalık tehlikesi olduğunu bir kez daha vurguluyoruz. Halk sağlığı hizmetlerinin olmaması aynı zamanda, ortaya çıkacak bir bulaşıcı hastalık salgınının kontrol altına alınmasını da zorlaştırmaktadır” değerlendirmesinde bulundu. TTB, bu olayların önüne geçilmesi için gerekli araştırma ve denetimler yapılmasını, geçmiş deneyimlerden de yararlanarak askeri birliklerde gerekli halk sağlığı hizmet yapılanması acilen oluşturulmasını önerdi. l ANKARA /Cumhuriyet Yargıya saygıyı hatırladı AYM’nin kararı için “Saygı duymuyorum” dediğini unutan Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nun Adalet Yürüyüşü’nü bir kez daha hedef alarak “Yargı kararına saygı duymak zorundasınız” dedi Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun başlattığı Adalet Yürüyüşü’ne yine sert sözlerle yüklendi. MİT TIR’ları davasında Anayasa Mahkemesi’nin Erdem Gül ve Can Dündar’ın tutukluluğuna ilişkin verdiği ihlal kararının ardından “Karara uymuyorum, saygı da duymuyorum” sözlerini unutan Erdoğan, “Karar yargınındır. Yargının verdiği bu karara da saygı duymak zorundasınız” diye konuştu. Beşinci günü tamamlanan yürüyüş için Erdoğan, “Kimse yargıyı baskı altına alamaz. Yargıyı baskı altına almaya çalışanlar aynı durumla karşı karşıya kalabilirler” dedi. Hendekle bir tuttu Erdoğan partisinin Kadın ve Gençlik Kolları iftar programında Adalet Yürüyüşü’nü hedef aldı. AKP’nin geçmişteki kapatılma davası sürecine değinen Erdoğan, “Biz, ülkemizin karışmasını istemiyorduk. Biz, ülkemizi hendeklerle, çukurlarla aşanlar gibi her tarafı bombalarla tehdit edenler gibi, işte şimdi de bu beyefendiler gibi sokaklara dökülmek suretiyle her tarafı tahrik etmek suretiyle, kendimize bir demokrasi mücadelesi tesis etmedik. Hukuk standartları içinde mücadele yürüttük” ifadelerini kullandı. l ANKARA Çipras: Bizde adalet ve yönetim çok ayrı Atina’da Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras’la basına kapalı olarak bir araya gelen Başbakan Binali Yıldırım arasında, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra Yunanistan’a sığınan askerler polemiği sürdü. Yak laşık 1,5 saat süren görüşme sonrası ikili ortak açıklamalarda bulundu. İadeyle ilgili soruyu yanıtlarken ‘yargı kararına saygı’ duyulması gerektiği vurgulayan Çipras, “Bildiğiniz gibi Yunanistan’da adalet ve yönetim arasında bü yük bir ayrım var. Biz mahkeme kararlarına katılsak da katılmasak da saygı göstermek zorundayız. Yunan yargısı bir karar verdi ve saygı göstermek zorundayız. İltica başvurusu süreci tamamlanmadı” diye konuştu. ‘Darbecilerin iadesini arzu ettiklerini’ söyleyen Yıldırım ise “Yargı ile idarenin işleri her ülkede ayrıdır. Hukukun verdiği karara tabii ki saygılıyız ama istiyoruz ki darbeciler ilişkilerimize darbe vurmasın” dedi. l Haber Merkezi Bir garip üniversite! YÖK’ten bağımsız, Sayıştay denetiminden muaf olacak TürkJapon Üniversitesi’nin kuruluşu TBMM’de onandı OZAN ÇEPNİ Türkiye’nin YÖK’ten bağımsız ilk üniversitesi olacak TürkJapon Bilim ve Teknoloji Üniversitesi’nin kurulmasına ilişkin kanun TBMM’de kabul edildi. Japonya ile yapılan ikili anlaşma neticesinde ‘özel statülü devlet üniversitesi’ olarak YÖK Yasası’ndan muaf tutulan üniversite, kendi akademik kadrolarının statüsünü belirlemek konusunda özgür olacak, YÖK ve Sayıştay tarafından denetlenemeyecek. Sinop’ta nükleer santral kurulması görüşmeleri sırasında 2013’te ortaya çıkan projeye ilişkin kanun TBMM’de kabul edildi. Üniversite, Türkiye’de bir ilk olarak YÖK’ten bağım sız olarak kurumsallaşacak. Her yıl bütçeden pay ayırılacak üniversite, Sayıştay tarafından da denetlenemeyecek. Bir diğer ilk olarak Mütevelli Heyeti tarafından yönetilecek ‘devlet üniversitesi’nin 11 kişilik konseyinin 6’sını Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 4’ünü ise Japon hükümeti belirleyecek. Rektör ise YÖK tarafından değil, ‘Konsey’ tarafından önerilecek adaylar arasından Erdoğan tarafından atanacak. Üniversite kanun kapsamında kurulan TürkJapon Bilim ve Teknoloji Vakfı tarafından yönetilecek. Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz’ın ‘uluslararası anlaşmayla Türk ve Japon üniversite sistemlerinin dışında’ olduğunu vurguladığı üniversi tenin eğitim dili İngilizce olacak. Üniversitenin YÖK’ten muaf olmasına yönelik eleştirileri Yılmaz’ın TBMM Eğitim Komisyonu’nda ‘özgürlük ortamını sağlamak için’ diyerek savunması dikkat çekti. 800 dönüm orman İstanbul Pendik’te Sabiha Gökçen Havalimanı bölgesine kurulması planlanan üniversite için 1600 dönüm arazi tahsis edildi. Yaklaşık 800 dönümünün ormanlık olduğu belirtilen arazi için TBMM komisyonunda yapılan görüşmede CHP’li üyelerin “Orman vasfındaki arazi üzerine herhangi bir imar ve yapılaşma yapılamayacaktır” ifadelerinin eklenmesi ise AKP’li üyeler tarafından reddedildi. l ANKARA NATO ve ataşeliklere kurmaylar atanmadı SERTAÇ EŞ FETÖ’nün Türk Silahlı Kuvvetleri’nde (TSK) üst yönetimi ele geçirmek amacıyla kurmay sınıfına kendi yandaşlarını yerleştirme stratejisinin 15 Temmuz darbe girişiminin ardından ortaya çıkmasıyla yeni önlemler alınmaya başlandığı öğrenildi. Bu kapsamda TSK’nin yurtdışındaki askeri ataşelikleri ve NATO’daki daimi görevlere kurmay subaylar değil, sınıf subayları yoğun olarak atanmaya başlandı. Ataşelikler ve daimi görevlerde bulunan çok sayıda subay, darbe girişiminin ardından Türkiye’ye dönmek yerine aileleriyle bulundukları ülkelere iltica başvurusunda bulunmuştu. Cumhuriyet’e bilgi veren bazı emekli generaller, “Kurmay olsun denilerek yabancı dilden 60 61 alanlar dahi göreve getiriliyordu. Oysa sınıftan subay olan yabancı dil puanı 96 olan askerlik olarak mükemmel insanlar atanmıyordu. Bu, bir anlamda şimdiye kadarki önceliğin de anlamsızlığını ortaya koyuyor” değerlendirmesini yaptı. Ayrıca ataşelik ve daimi görevlerin yüksek maaşlı olması nedeniyle FETÖ’cü subayların bu konuda da ödüllendirilmiş olduğuna dikkat çekiliyor. l ANKARA C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle