Katalog

Salı 20 Haziran 2017 2 [email protected] ‘Fırsatçı virüs’ sağlık EDİTÖR: SİBEL BAHÇETEPE TASARIM: EMİNE BİLGET Prof. Şenol: Suçiçeği hastalığına sebep olan bir virüs, vücuda yerleştikten sonra bağışıklık sisteminin zayıf olmasını bekliyor. En uygun anda harekete geçerek zonaya yol açıyor Ciltte kabartı, kaşıntı ve döküntülerle kendini gösteren zonadan aşı ile kurtulmak mümkün. Gazi Üniversitesi Tıp Fa kültesi Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Prof. Dr. Esin Şenol, “2006 yılında FDA tarafından onaylanan tek doz aşı tedavisi ile 50 yaşından sonra zona hastalığın dan korunmak müm kündür. Zona bir kez geçirildikten sonra da nüksedebilen bir has 50 yaş üstüne aşı SİBEL BAHÇETEPE talık, bu sebeple 50 yaş üstü herkeste bu aşıyı öneriyoruz. Aşı cilt al tına yapılıyor suçiçeği aşısı gibi aynı, çocuklarına yaptıranlar bilirler” dedi. Kaşıntı ve döküntü Çocukken suçiçeği hastalığına sebep olan “varisella zoster” adlı aynı virüs, zona hastalığına da neden olu n Aşıyı nasıl uyguluyoruz? Zona bir kez geçirildikten sonra da nüksedebilen bir hastalık. Bu nedenle 50 yaş üstü herkeste bu aşıyı öneriyoruz. Aşı cilt altına yapılıyor. Suçiçeği aşısı gibi... Canlı bir aşı olduğu için gebelere ve büyük bağışıklık sistemi baskılanmaları yaşa yan hastalara yapılmıyor. Canlı bir aşı olduğu için enjeksiyon bölgesinde kızarıklık, şişlik, kanama oluşumu, sıcaklık hissi ve hafif ağrı görülebilir. Bunlar birkaç gün ile bir hafta içinde geçer. Hastalığı bir kez geçirmiş herkese de aşı yapılmasını öneriyoruz. yor. Bu virüs bir kez vücuda yerleştikten sonra vücudun bağışıklık sisteminin zayıf düşmesini bekliyor ve fırsat bulduğunda harekete geçerek zona hastalığının ortaya çıkmasına sebep oluyor. Suçiçeği geçirmiş insanlarda gizli Hemen her yaş grubunda zona hastalığı görülebilir ancak 50 yaş üzerin deki kişilerde risk daha yüksektir. Bu durum yaşlılıkta vücudun bağışıklık sisteminin zayıflaması ile açıklanabilir. 50 yaşta bu trend iyice saklı kalan virüs, kişinin bağı belirginleşmeye başlıyor, 60 şıklık sisteminde yaşanan kü yaş üstünde artık 3’te 1’lere çük ya da büyük zayıflamalar falan çıkan olasılıklardan söz sonrası baş gösteriyor ve ağ ediyoruz. rılı sinir ucu iltihabıyla seyreden, ciltte kabartı, kaşıntı Prof. Esin Şenol Bağışıklık sisteminde kırılma dediğim hastalıkların da ve döküntülere neden olan bir klinik 60 yaş üstüne eşlik ettiğini tahmin tablo şeklinde seyrediyor. Zona has edebilirsiniz. Hastalıkta cinsiyet ayrı talığı en fazla vücudun sırt, göğüs, mı yok ancak kadınlarda daha sık gi boyun, bel, karın, yüz, kafa ve kalça bi duruyor. bölgelerinde ortaya çıkıyor. Prof. Esin n Ne zamandan beri zonanın te Şenol ile zona hastalığı hakkında me davisinde aşı uygulaması yapılı lanan tek doz aşı tedavisi ile 50 yaşından sonra zona hastalığından korunmak mümkündür. n Peki, geri ödeme kapsamında mı bu aşı? Aşı geri ödeme kapsamında değil. Ancak maliyeti de çok yüksek bir aşı değil. n Aşıyı tek sefer olmak yeterli mi? Evet, şimdiki bilgilerimiz onu söylüyor. 2005’ten beri kullandığımız bir aşı. ‘Ağır da geçebilir’ nZonanyı öldürücü boyutta bir hastalık olarak değerlendirebilir miyiz? Bazen, zonayı şöyle tarif ederim; kimde, nerede, nasıl seyredeceği belli bilirsiniz, çok daha az etkilerle de geçirebilirsiniz. n Hasta mutlaka zona geçirdiğini fark eder mi ya da bir hekime gitmek zorunda kalır mı? Kesinlikle eder. Çünkü genellikle ağrı çok yoğundur. n Bu konudaki aşılama oranı nasıl ülkemizde? Maalesef yeterli değil. n Bu aşıyla tam korunma mümkün değil mi? Yüzde 50’nin üzerinde korunma mümkün. Söylediğim ciddi durumları engelleme olasılığı çok daha yüksek. Zona geçirmenizi %50’nin üzerinde önlüyor ama diğer söylediğim o ağrı ve sancıları çok daha yüksek oranlarda önlüyor. Sağlık rak edilenleri konuştuk. yor? olmaz. Çok ağrılı, sancılı, kabarcıklı lı ve fonksiyonel yaşlanmanın yolu nHastalık en çok kimlerde görülüyor? 2006 yılında FDA tarafından onay lezyonlar şeklinde de seyredip geçire aşılanmaktan geçiyor. ‘Her şey sevgi ile başlar’ Bu yıl 60. kuruluş yıldönümünü kutlayan Türkiye Milli Pediatri Derneği, mülteci çocuklar için “Her Şey Sevgi ile Başlar” adlı sosyal sorumluluk projesi başlattı. Projeye sanat ve spor dünyasının önemli isimleri de destek verdi. Projesinin amacını ve yol haritasını anlatan Kerem Hasanoğlu, ülkemize sığınan her 4 mülteci çocuktan 3’ünün ailesinden birini savaşta kaybettiğini anımsatarak “Üç çocuktan birinin fiziksel şiddete uğradığı tespit edildi. Üç çocuktan ikisi, ailesinden bir yakınının fiziksel şiddete maruz kaldığını kendi gözleriyle gördü. Çocukların yüzde 35’i travma sonrası stres bozukluğu yaşıyor. Yüzde 49’u depresyonla mücadele ediyor” dedi. Derneğin çocuklarda travmatik stres belirtilerinin, depresyon gibi klinik tabloların ya da sosyal problemlerin kronik hale gelmemesi için mülteci çocukların neler yaşadıklarına dikkat çekmek istediğini kaydeden Hasanoğlu, “Hayata geçirdiğimiz projenin ilk amacı herkesin bu çocukları anlamasını sağlamak” diye konuştu l İHA Dışarıda çalışanlar, organ nakli yapılmış olan kişiler, kemoterapi ve radyoterapi alan kişilerin özellikle güneşten şiddetle korunması gerekiyor. ‘20 dakika önce sürün’ Güneş koruyucular nasıl kullanılmalı? Türk Dermatoloji Derneği üyesi Prof. Dr. Sedef Şa kiyor. Bunun yanı sıra saçları açık olan, açık tenli kişiler gü hin, güneşten korunmak için neşe duyarlı oldukları için gü sürülen kremlerin plaja git neşten daha fazla korunmaları tikten sonra sürülmesinin ko gerekiyor” diye konuştu. rumayı azalttığını belirterek Şahin, şöyle devam etti: “Güneşten koruyucu krem se “Akdeniz ülkelerinde vü çerken cildinize uygun krem cudun ihtiyaç duyduğu vita ler seçmelisiniz ve bu kremleri min öğlen güneşinde korunma dışarı çıkmadan sız olarak es en az 20 dakika önce sürmelisiniz” dedi. Şahin, yazın ‘23 saatte bir yenileyin’ merlerde 10 dakika, daha açık renkli kişilerde gelmesiyle kullanımı yoğunlaşan güneş koruyucu kremler hakkında bilgi Güneşten koruyucu krem seçerken cilde uygun kremler seçilmesi ve bu kremlerin dışarı çıkmadan en az 20 dakika önce sürül 7 dakikada üretilir. Bunun için ellerin, kolların, ayak ve verdi. mesi gerektiğini kaydeden bacakların Çocuklar köozerullnikmlealı Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) bu konuda çok net önerilerde bulundu Şahin, şöyle devam etti: “Plaja gittikten sonra sü rülmesi etkinliğini çok azaltıyor. Miktar olarak da açıkta kalan bölgeye yeterince yayılmalı yani yeteri miktarda kullanılmalı. Krem kullanıldıktan sonra iki veya üç saatte bir yinelenmeli. ” bir kısmının açık olması yeterlidir. Daha uzun süre güneşlenseniz bile bu durum daha fazla D vitamini oluş ğunu anımsatan masını sağla Şahin, “Çocuklar, gençler, gü maz. Aksine yarım saatten faz neşte daha çok kalma ihtimali la kalmak D vitamini yıkımına olan kişiler, dışarıda çalışanlar, da yol açıyor. Güneşten koru organ nakli yapılmış olan kişi yucu kullanmak ultraviyoleyi ler, kemoterapi ve radyoterapi tamamen bloke etmiyor, vücu alan kişilerin özellikle güneş dumuza bir miktar istesek de ten şiddetle korunması gere istemesek giriyor.” Kılıçdar’ın yürüyüşü 3: Yeni bir dönem! Adalet yürüyüşü biter mi? Demokrasi arayışının sonu var mıdır? Elbette “Hayır”! SONSUZA KADAR, herkes için, her yerde, her zaman, Adalet arayacağız... SONSUZA KADAR, herkes için, her yerde, her zaman, Demokrasi için direneceğiz! HHH Bu perspektiften bakıldığında Kılıçdaroğlu’nun “Uzun Adalet Yürüyüşü” Türkiye’deki siyasette yepyeni bir dönemin başlangıcıdır: Toplumdaki özgürlükçü güçlerin, Adalet ve Demokrasi arayışlarıyla rejime ağırlıklarını koydukları, halkın nihayet “Demokrasiye” sahip çıktığı, yepyeni bir dönemi simgelemektedir. HHH Bu “Uzun Adalet Yürüyüşü” yeni başlamıştır; süreç henüz topluma mal olmaktadır ve her geçen gün daha da güçlenmektedir. Sendikalar, Sivil Toplum Kuruluşları, çeşitli gönüllü örgütler katılım ve destek bildirileri yayınlamaktadırlar. Örneğin, bu destek ve katılımların en önemli ve anlamlılarından birinin Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu DİSK tarafından gerçekleştirileceği dün ilan edilmiştir. DİSK, şöyle bir bildiri ile bu “Yürüyüşe” katılmaktadır: “Adalet halkın ekmeğidir, işçilerin geleceğidir. Adaletin olmadığı yerde işçilerin hakları gasp edilmekte, halkın ekmeği çalınmaktadır. Adalet olmazsa demokrasi olmaz. Adalet olmazsa barış olmaz. Adalet olmazsa sendikal hak ve özgürlükler olmaz. Adalet olmazsa iş olmaz, aş olmaz, ekmek olmaz. Bu tespitlerden hareketle DİSK Yönetim Kurulu adalet yürüyüşlerine ve nöbetlerine destek verme kararı almıştır. DİSK Genel Başkanı Kani Beko, DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu, DİSK Yönetim Kurulu üyeleri, DİSK’e bağlı sendikalarımızın genel başkanları, yönetim kurulu üyeleri başta olmak üzere DİSK’liler Ankara’dan başlayan adalet yürüyüşüne 20 Haziran 2017 Salı günü Kızılcahamam Berçin Çayı mevkiinden katılacaklardır. Katılımınızı rica eder, çalışmalarınızda başarılar dileriz.” HHH Ben de, Kemal Kılıçdaroğlu’nun daveti ve okurlarımın ısrarı üzerine: KOAH hastası olmama karşın... “Demokrasi İçin Manifesto: DİREN” kitabının yazarı olarak taşıdığım sorumluluğa layık olabilmek için... Yarınki Çarşamba günü, bu tarihsel ve onurlu yürüyüşe katılacağım. Sizleri de beklerim! DİREN ADALET... DİREN DEMOKRASİ! SMA hastası bebek yardım bekliyor Bir buçuk aylıkken Spinal Müsküler Atrofi (SMA) hastalığı teşhisi konulan Lezgin ve Ayten Ablay çiftinin 3 aylık bebeği Rosida, günden güne haraket kabiliyetini kaybediyor. Bebeklerinin gözleri önünde eridiğini belirten Ablay çifti, tedavi için bir dozu 146 bin dolar olan ilacın temini için devletten yardım bekliyor. Anne Ayten Ablay, bebeğinin tedavi edilememesi durumunda hayatını kaybedeceğini belirterek “Yetkililere sesleniyorum. Lütfen bize bir çare bulun” dedi. l DHA Kaya: MR’de dünya şampiyonuyuz Türk Radyoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Tamer Kaya, “MR tetkiklerinde, bin kişiye düşen 133 tetkik sayısıyla dünyada ilk sırada yer almaktayız. BT tetkiklerinde ise bin kişiye düşen 161 tetkik sayısıyla dünya sekizincisi durumundayız” dedi. Kaya, bir yandan nüfus başına düşen tetkik sayılarının yüksek olduğuna, diğer yandan ise nüfus başına düşen radyoloji uzmanı sayısının düşük olduğunu kaydederek “Bu durum radyologların inanılmaz iş yüküyle karşı karşıya kalmalarına neden oluyor. Yoğunluğun ortaya çıkardığı bir kalite sorunuyla karşı karşıyayız” değerlendirmesini yaptı. C MY B