Katalog

Salı 20 Haziran 2017 EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ TASARIM: İLKNUR FİLİZ Berberoğlu’ndan selam haber 11 Tutuklu CHP milletvekili Berberoğlu, “Bunun kurgu olduğunu biliyorum, çok rahatım. Bu toprakların, ülkemizin adalete çok ihtiyacı var” dedi Tutuklu CHP milletvekili Berberoğlu MİT Tır’ları davasıyla tutuklanan, tutuklanmasının ardından partisinin Adalet Yürüyüşü başlattığı CHP İstanbul Milletvekili Enis Berbe roğlu cezaevinden adalet yürü yüşüne katılan lara mesaj gön derdi. Berberoğ lu, “Ben milletve killiğinden önce bir gazeteciyim. İKLİM ÖNGEL Bir haberden dolayı cezaevinde yim. Bu yürüyü şün benim için olmadığını biliyorum. Bu toprakların, ülkemizin adalete çok ih tiyacı var. Adalet yürüyü şüne katılan herkesi se lamlıyorum” dedi. CHP Çanakkale Mil letvekili Muharrem Er kek, dün MİT tır’ları davasından tutuk lanan CHP İstan bul Milletvetili Ber beroğlu ile Malte pe Cezaevin’de bir ‘O VEKİL BEN DEĞİLİM’ CHP İstanbul Milletvekili ve Meclis İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Üyesi Mahmut Tanal da Enis Berberoğlu’nu ziyaret etti. Tanal, Can Dündar’ın anılarını yazdığı kitapta bahsedilen solcu milletvekilinin kendisi olmadığını belirterek, “Berberoğlu, o solcu milletvekili ben değilim diyor. O tarihlerde milletvekili olmadığını söylüyor. Buna kimse dikkat etmiyor ama önemli bir nokta. Çünkü, MİT TIR’larıyla ilgili mahkeme kararında geçen tarihlerden biri 1 Ocak 2014, Adana 10 Ocak 2014. Can Dündar 2015 Mayıs ayında o belgenin kendisine verildiğini söylüyor. Enis Berberoğlu’nun milletvekili olduğu tarih ise Haziran 2015. Bu durumda Enis Berberoğlu sözü edilen ‘solcu milletvekili’ olamaz. Çünkü milletvekili değil” dedi. araya geldi. Berberoğlu’nun adalet kortejine ve Türkiye’ye mesajlarını iletti. ‘Önce gazeteciyim’ Cezaevi koşullarına ilişkin Berberoğlu’nun bir sıkıntısının olmadığını söyleyen Erkek, yalnız kaldığını ve bunun doğru olmadığını kaydeden Erkek, Berberoğlu’nun kendisine aktardıklarını şöyle özetledi: “Ben milletvekilliğinden önce bir gazeteciyim. Bir haberden do layı cezaevindeyim. Bunun bir kurgu olduğunu biliyorum, rahatım. Bu yürüyüşün benim için olmadığını biliyorum. Bu toprakların, ülkemizin adalete çok ihtiyacı var. Adalet yürüyüşüne katılan herkesi selamlıyorum.” Enis Berberoğlu ile ilgili komik iddialar olduğunu söyleyen CHP’li Muharrem Erkek, Berberoğlu ve eşinin yaşamları boyunca gazetecilik yaptıklarını, ekmeklerini gazetecilikten kazandıklarını kaydetti. “Bir haberden bir iftira yaratılıyor” diyen Erkek, amacın CHP’yi köşeye sıkıştırmaya çalışmak olduğunu dile getirdi. CHP’nin bugün demokrasi için, tek adam rejimine karşı mücadele edebilen en güçlü parti olduğuna dikkat çeken Erkek, “Burada amaç CHP’yi, Genel Başkanımızı yıpratmaya çalışmak. Bir haberden böyle bir kurgu ve ceza çıkartıldı. Ortada delil bile yok. Bir çok gazetede MİT tır’larının silahla taşındığı zaten beyanlarla açıklandı. Tüm dünyanın bildiği bir şey sır olabilir mi? Enis Bey vicdanen çok rahat olduğu için morali gayet iyi” dedi. İtiraz reddedildi İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi, CHP İstanbul Milletvekili Berberoğlu’nun tutuklanmasına ilişkin avukatı Murat Ergün’ün yaptığı itirazın reddine karar verdi. Heyetin, gerekçe olarak Enis Berberoğlu’na verilen hapis cezasının süresini gösterdiği öğrenildi. l ANKARA 6 güvercinin uçurulduğu yürüyüşe 7’den 70’e çok sayıda yurttaş destek verdi. ‘Herkes için adalet’ İZMİR’DEN İSTANBUL’A YÜRÜYEN ADALET ARAYIŞÇILARI MANİSA’NIN SARUHANLI İLÇESİNDEYDİ CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu’nun tutuklanmasının ardından Ankara’dan yola çıktığı “Adalet Yürüyüşü”ne destek için CHP İzmir İl Başkanlığı tarafından İstanbul’a başlatılan yürüyüş 3’üncü gününde, Manisa’nın Saruhanlı ilçesinde sürdü. Yaklaşık 500 kişilik grup, 6 beyaz güvercini, CHP’yi simgeleyen altı ok için gökyüzüne bıraktı. Ellerinde sadece “Adalet” yazılı pankartlar taşıyan partililer, “Adalet haktır susma hayır” ve “Gün gelecek devran dönecek, AKP halka hesap verecek” sloganları attı. CHP İzmir İl Başkan Yardımcısı Okan Karlıdağ, yürüyüş öncesi yanında getirdiği altı beyaz güvercini, CHP’nin altı oku için gökyüzüne saldı. Grup, 4 kilometrelik yürüyüşün ardından Saruhanlı Meydanı’nda basın açıklaması yaptı. Saruhanlı İlçe Başkanı Ayşe Sunar, “Gerçek suçluların yar gılanmadığı, serbest dolaştığı bir ortamda gazetecilik mesleğini icra eden, mesleği gereği halkın bilgilenmesi için haber yapan bir milletvekilinin cezalandırılarak tutuklanmasının demokrasi ve insan hakları ile bağdaşır bir tarafı yoktur. Türkiye’de sorunlar derinleşiyor. İşini, aşını onuruyla çalışıp kazanmak isteyen, demokratik koşullarda mücadele eden tüm emekçiler, eğitimciler, basın mensupları, kadınlar, demokrasi mücadelesin de cezaevlerinde tutulan tüm yurtseveler adına, bizlere insanlığımızı hatırlatan herkese adalet istiyoruz” dedi. Var olma mücadelesi CHP İzmir İl Başkanı Asuman Ali Güven ise, “Adaletin olmadığı hiçbir yer anlamlı bir yer olamaz. Eğer bir ülkede adalet yoksa, adalet güvenilirliğini yitirmişse adalet mülkün temeli değilse o ülkede büyük bir sorun ve büyük bir sıkıntı var demektir. Bağımsız Türk mahkemelerinin görevini, sorumluluğunu yerine getirecek koşullar yaratılmalıdır. Bugün Genel Başkanımız Kılıçdaroğlu’nun Ankara’dan başlattığı İstanbul’a yürüyüşü, işte bu temelde bir yürüyüştür. Adaletin tekrar Türkiye’de var olmasının mücadelesidir. Kavgasıdır. Bu yola çıkışın amacı budur” diye konuştu. Yürüyüşe bugün Manisa’nın Akhisar ilçesinde devam edilecek. l Haber Merkezi BAHÇELİEVLER, GÜNGÖREN VE SİLİVRİ, MAÇKA NÖBETİNDEYDİ ‘Düşünme’ eylemi En büyük parti sandığa gitmeyenler olunca? Fransa’da uzun, yorucu ve biraz bıktırıcı seçim maratonu nihayet sona erdi. Sahneye aniden çıkmasıyla, Fransa siyasetini altüst eden yeni cumhurbaşkanı Macron’un kurduğu siyasal hareket parlamentoda çoğunluğu elde etti. Macron’un müttefiki merkezsağ Demokratlar Hareketi’nin milletvekilleri ve desteklerini beyan eden diğer partilerden seçilenlerle birlikte, “cumhurbaşkanı çoğunluğu” meclisin yüzde 65’ini oluşturuyor. Macron’un Yürüyen Cumhuriyet hareketi tek başına yüzde 53’lük bir çoğunluğa sahip. Milletvekili seçimlerinin birinci turu sonuçları, Macroncu çoğunluğun mecliste çok daha büyük, ezici bir üstünlük elde edeceğini gösteriyordu. Souçta yeni cumhurbaşkanı rahat bir çoğunluk elde etti ama 1993’te sağ partinin kazandığı ezici parlamento çoğunluğunun epey gerisinde kaldı. Geleneksel sol ve sağ partiler, beklenenden daha büyük direnç gösterdiler. Avrupa Birliği yanlısı sosyalliberal bir program öneren Macron ve müttefiklerinin seçim zaferinin Fransa’da büyük bir heyecan ve katılım dalgası yarattığını söylemek mümkün değil. 1958’den beri uygulanan iki turlu seçim tarihinin en düşük katılımı pazar günü gerçekleşti. Yüzde 42.6 olan katılım oranına, seçim kütüğüne kayıtlı olmayan seçim yaşındaki nüfusun yüzde 11’ini ve olağandan daha yüksek boş oy oranını katınca, geçerli oy kullananların toplam seçmen sayısına oranı yüzde 40’ın altına iniyor. Bu da seçilenlerin temsil meşruiyetinin sorgulanmasına yol açıyor. Geçen hafta bu sütunda işaret ettiğim, aşırı merkezin geleneksel sağ ve sol partiler üzerinde yarattığı vakum etkisi, ikinci turda sandığa daha da az gitme biçiminde kendini gösterdi. Bu son derece düşük katılım, Macron’un iktidara gelmek için yararlandığı boşluk etkisinden kendi hareketinin de etkilendiğini ve toplumsal tabanının zayıf kaldığını gösteriyor. Bu seçimlerin önemli bir sonucu, bir önceki mecliste yer alan milletvekillerinin yalnız dörtte birinin yeni mecliste yer alması. Bunda bir siyasetçinin birden fazla siyasal vekâleti olmasını yasaklayan yasanın bu yıl yürürlüğe girmesinin payı var. Ama esas etmen, beş yıldır iktidarda olan Sosyalist Parti’nin 250, sağ partinin de 100 sandalye kaybetmeleri ve Yürüyen Cumhuriyet’in adaylarının yarıdan fazlasının daha önce hiç seçilmemiş olmaları. Siyasal program değişikliğinden daha çok büyük bir kişi değişimi bu. Bunun bir diğer sonucu, Fransa’da mecliste kadın temsilci oranının artması oldu. Yarıya hâlâ varmasa da, kadın milletvekillerinin oranı Fransa’da yüzde 38’e çıktı. Macron’un kendini “hem sağda hem solda” olarak tanıtan siyasal programının yarattığı dalgadan, sağ ve sol partilerin beklenenden daha az hasarla çıkmaları, sol ve sağ siyasal aidiyetler tarihe karıştı iddialarının geçerliğini sorgulamaya açıyor. Özellikle iş yasasını daha da esnekleştirme ve bu minval neoliberal reformların gündeme gelmesine karşı oluşacak toplumsal muhalefetin yürüteceği sandık dışı mücadeleler, bu uzun seçim maratonunun sosyal turu olacak. Giderek daha fazla başkanlık sistemine dönüşen ve parlamentonun seçmen nezdinde anlamını kaybettiği Fransa siyasal sisteminde, milletvekili seçimlerinde ülkenin açık ara en büyük partisinin sandığa gitmeyenler olması, toplumun siyasal sorunlara ilgisinin azaldığı anlamına gelmiyor. Macron ve onun ana destekçilerini oluşturan yöneticiler zümresinin iktidarı, sağda ve solda daha radikal muhalefet hareketlerinin güçlenmesine büyük ihtimalle yol açacak. Umarız bu durumdan en fazla güç toplayanlar aşırı sağın içe kapanmacı, milliyetçi, ırkçı söylemleri olmaz. Macron’un, dişe dokunur hiçbir şeyi değiştirmemek için her şeyi değiştirmek stratejisi ne sonuç verecek göreceğiz. Yeni evlenen bir çift Şişli Evlendirme Dairesi’ndeki nikâhın ardından Maçka Parkı’na gelip Adalet Nöbeti’ne destek oldular. SEYHAN AVŞAR CHP İstanbul İl Başkanlığı tarafından Maçka Demokrasi Parkı’nda başlatılan “Adalet Nöbeti”nin beşinci gününde Bahçelievler, Güngören ve Silivri ilçe örgütlerinden partililer nöbeti tuttu. Yağmurlu havaya rağmen parkı terk etmeyen adalet savunucuları, dün itibarıyla tüm Türkiye’de saat 18.00’de başlatılan iki dakikalık “Adaleti düşünme” eylemini gerçekleştirdiler. Adalet Nöbeti’ne CHP İstanbul İl Başkanı Cemal Canpolat, sanatçı Aynur Güneş, tiyatro ve sinema sanatçısı Gülsen Tuncer ve eşi yönetmen Engin Ayça da katılarak destek verdi. Maçka Demokrasi Parkı’nda kurulan sahneye çıkan Günsel Tuncer anayasanın kendilerine vermiş olduğu hakla toplandıklarını söyleyerek,“Sanatçılar adına söylüyorum ki bizim yaşamlarımız laik, demokratik bir ül CHP, tüm yurtta her gün 18.00’de başlayacak ‘adaleti düşünerek duran adam’ eylemi başlattı. Maçka Demokrasi Parkı’ndaki Adalet Nöbeti’nde de yağmura rağmen eylem gerçekleştirildi. ke ve Atatürk ilkeleri ışığında bir Türkiye yaratmak için feda olsun” dedi. Tutuklu gazeteciler konusuna değinen Tuncer, “İfade özgürlüğünün gazeteciler tarafından kullanılması gerçek bir doğal haktır. Asla ve asla haberde şiddet, halkı kışkırtmak olmamak kaldıyla her türlü haberin yapılması onların asli görevidir. Bundan ötürü asla özgürlükleri kısıtlanmamalıdır” diye konuştu. Tuncer, KHK ile işlerinden atılan ve 100 günden fazladır açlık grevinde olan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’ya da selam gönderdi. Yaklaşık yarım saat boyunca sahnede kalan Gülsen Tuncer, Uğur Mumcu’nun 17 Aralık 1977 yılındaki “Kan damlası” başlıklı yazısından alıntı lar yaparken, Nâzım Hikmet’in “Yürümek” ve Bertolt Brecht’in “Halkın ekmeği” başlıklı şiirlerini okudu. İnsanlar için adalet Engin Ayça da Gezi Parkı gösterilerinde insanların doğaya ve ağaçlara adalet düşüncesiyle yola çıktığını söyleyerek,“ Bugün de insanlar adalet için tekrar meydanlara çıkmış, bir araya gelmiş ve dayanışma içindeler. İstedikleri olan hukuk, adalet ve özgürlük hepimiz için temel haklardandır. Bunların korunması gerekir. İnsanlar duyarlı ve bir araya geliyorlar. Bu hareketi bu şekilde birileri provoke edip karıştırmaz ise barış içinde sevgiyle ve dostlukla devam edecektir” diye konuştu. l İSTANBUL Yürüyüşe Malatya ve Tokat’tan destek CHP Malatya İl Örgütü, “Adalet yürüşü”ne destek verdi. CHP İl Örgütü önünde toplanan partililere, bazı sendika ve dernek temsilcileri de destek verdi. İl örgütü önünden başlayan yürüyüş, “Adalet” sloganları ve dövizleriyle Atatürk Anıtı önüne kadar devam etti. Burada konuşan CHP Malatya İl Başkanı Enver Kiraz, “Malatya’dan güçlü bir sesle, duruşla genel başkanımızın başlatmış olduğu bu yürüyüşü selamlıyoruz” dedi. Tokat Cumhuriyet Meydanı’nda yapılan basın açıklamasına CHP Tokat Milletvekili Kadim Durmaz ile birlikte çok sayıda partili katıldı. Ellerinde “Adalet” yazılı dövizler taşıyan grup “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” ve “Adalet isteriz” diye slogan attı. l Yurt Haberleri C MY B