Katalog

Cuma 2 Haziran 2017 EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN haber 5 ‘Hayır’ın adayına büyük baskı Acıbadem Mahallesi muhtarlığı için adaylığını koyan emekli Aydın için kara propaganda yürütülüyor Üsküdar Acıbadem Mahallesi yon yapılıyor. ‘Hayır’ oyunun Üsküdar’da sakinleri bu pazar gü yüksek çıkması haz nü sandık başına gi medilemedi. Biz sa diyor. Muhtar seçim dece gönlümüzü koy leri için adaylığını koyan emekli Semra Ay HAZAL OCAK duk bu işe. Ticarethanem yok diğer adayla dın (64) hayır cephe rımız gibi. Mahallemi sinin tek adayı olduğunu be yeşiliyle, doğasıyla yaşana lirterek “mahallemizin saki bilir kılmak için ortaya çık ni değil, sahibi olacağız” di tım. ‘PKK sempatizanı’ çok yor. Acıbadem mahalle muh ağır bir laf” dedi. tarı Mete Sertbaş 15 Temmuz Aydın aynı zamanda Va kanlı darbe girişimi sırasında lidebağ Gönüllüleri arasın yaşamını yitirmişti. da. Muhtarlığa seçilirse şeffaf Bazı kesimler tarafından bir yönetim anlayışı için Ma Aydın hakkında “PKK sem halle Meclisi toplantıları ya patizanı” olduğu belirtile pacaklarını belirterek “Ma rek kara propaganda yürü hallemizde çok ciddi kentsel tülüyor. Aydın sosyal medya dönüşüm çalışmaları yapılı üzerinden de tehditler aldığı yor. Muhtarlık olarak mahal nı belirterek “Özel mesajlar lelilerimizin ihtiyaç duyabile geliyor. Özellikle provokas ceği hukuksal ve teknik bil gilendirilmelerin yapılması ve mahalle sakinleri olarak haklarımızın korunması için çalışmalar yapacağız. Kendi mahallemi yaşanabilir yapmak istiyorum.” ‘Hayır bitmedi’ “Hayır bitmedi, kaldığımız yerden yine yeniden” diyen Aydın “Çocuklarımıza yönelik, laik, bilimsel eğitim programları ile kendilerini geliştirebileceği yaz okulları, şenlikler, sosyal etkinlikler düzenleyeceğiz. Başta Atatürk Devrimleri ve Laiklik olmak üzere Cumhuriyetimizin kazanımlarını korumak ve ileriye götürmek temel ilkemiz olacaktır. Birlikte yapabiliriz” ifadelerini kullanıyor. l İSTANBUL Semra Aydın seçim öncesi farklı kesimlerden yaklaşık 60 kadınla sokağa çıktı. Çarşı, pazar gezerek, ev ev dolaşarak mahallede kurmak istediği sistemi anlatıyor. Aydın’la biz de dün Acıbadem’de kurulan perşembe pazarında buluştuk. AKP için en kritik yıl AKP içinde, “Ya başaracak ya kaybedeceğiz” görüşleri seslendiriliyor. Eli kulağındaki kabine revizyonunun çapı seçim tarihini belirleyecek Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, yonu büyük çaplı olursa, yani en az 5 ile 10 bakan ara AKP Genel Başka sında değişim olur nı olarak yeni par sa, bu seçimler için ti vitrinini belirleme 2019’un beklenme sinin ardından göz yeceği anlamına ge lerin çevrildiği kabine revizyonuna, parti için ilk kez “siyasi EGrüdlem lecek. Bu çapta bir revizyonla oluşacak kabinenin tek an gelecek” açısından da lamı da “seçim ka anlamlar yükleniyor. Parti binesi” kurmak olacak. Bü içinde, artık bugün yarın di yük çaplı bir revizyon halinde ye beklenen kabine revizyo bu yıl sonbaharda, olmazsa en nunun 14 yıllık iktidarın en geç 2018’de erken seçime gi kritik bir yılına girildiği tes decek. Parti, hayati önemde piti içinde ele alınıyor. ki başkanlıkla birlikte par Erdoğan’ın genel başkan lamento seçimleri öncesi en olup parti vitrinini de seçme son gücünü sahneye koymuş sinin ardından kabine reviz olacak. Ve tüm imkânlar yonu zamanlama açısından ar devreye girdirilecek. tık Ankara için “eli kulağında” 4 Revizyonda ikinci olası olarak görülüyor. Başlangıçta lığı ise daha dar bir değişim Erdoğan’dan kabine revizyonu oluşturuyor. Partide, böyle için güçlü bir işaret gelmeyin si bir kararın, partinin elinde ce “yapılmayacak” görüşü de ki tüm kozları sahaya sürmek yaygınlık kazandı. Ancak AKP olmayacağı için Erdoğan’ın kulislerine göre kabine reviz 2019 takvimini bekleyeceği yonu için karar alındı, gerçek şeklinde algılanacak. Küçük leşmesi bekleniyor. Erdoğan’la çaplı bir revizyonla oluşacak birlikte Başbakan Binali Yıldı yeni kabine seçim öncesi son rım da bu konuda suskunluğu kabine olarak görülmeyecek. tercih etseler de bugünkü haf Partinin 2019’a doğru gidi talık olağan görüşmeler son şi olarak görülecek böylesi bir rası kabine revizyonuna kesin değişimde, bu tarihe kadar sa gözüyle bakılıyor. hada yaşanacak konjonktürel AKP’nin geleceği gelişme ve tıkanmalara bağlı olarak çok sayıda küçük çap Kabine revizyonu, öteden lı revizyonların devam edeceği beri tam iktidardaki tüm parti beklentisi oluşacak. lerdeki gibi AKP’liler için “kırmızı plaka” açısından büyük Beklenti yüksek ama bir heyecanla bekleniyor. Par Revizyon konusunda nere ti içinde de tüm revizyonlar deyse son ana gelinmiş ola öncesinde olduğu gibi “bakan masına karşın parti yönetimi toto” tahminleri de en çok il nin bu iki seçenekten hangi gi çeken konuların başında ge sini tercih edeceği konusun liyor. Ancak parti yönetiminin da kesin bilgi bulunmuyor. bakışını yansıtan kulislerde Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı ol bu kez durumun farklı oldu masına karşın partinin başı ğunun altı çiziliyor. Ve kabine na geçmesiyle beklentiler çok revizyonunun da ilk kez farklı yükseldi. Parti içinde de kabi ve kritik anlamlar içereceğine ne revizyonunun büyük çap dikkat çekiliyor. ta olabileceği beklentisi arttı. Seçimlere ilişkin işaret Bu beklenti ve 16 Nisan’daki yüzde 5149 oranı nedeniyle Milletvekilleri arasında kim kritik hale gelen seçimler ne lerin bakan olacağı ve isimler deniyle revizyonun radikal ve tartışması çok ilgi çekici ama büyük çaplı olması gerektiği parti yönetimine göre kabine ifade ediliyor. revizyonu, 16 Nisan referan Ancak Erdoğan’ın, tüm bu dum sonrasında partinin nasıl beklentilere karşın MKYK ve yürüyeceğini belirleyecek ni devamı niteliğindeki MYK’de telikte önemli olacak. Bu özel dar bir revizyonu tercih ettiği liğiyle partinin geleceğini de ne dikkat çekiliyor. Bu neden ilgilendirecek önemdeki reviz le aynı şekilde taşların büyük yonun seçimlerin 2019’da za ölçüde oynatılmayacağı dar ve manında ya da öne çekilip çe küçük ölçekli bir kabine reviz kilmeyeceğinin de işareti ola yonuna şans tanıyanların sa cağı belirtiliyor. Bu konuda yısının daha çok olduğu göz AKP kulislerinde konuşulan leniyor. Bu görüşte olanlar, iki bakış açısı şöyle: Erdoğan’ın başkanlığına des 4 Kabine revizyonunda tek veren MHP ortaklığını da isimler elbette önemli ama gözeterek bu aşamada bir se isimlerden çok revizyonun ça çim kararı almayıp, süreci iz pı belirleyici nitelikte olacak. leyeceği, kabine revizyonu Adeta partinin yol haritasını nun da bu görüşün yansıtaca ortaya koyacak. Partideki ana ğı analizlerini seslendiriyor. lizlere göre eğer kabine reviz l ANKARA Fotoğraf: İHA NİJER BÜYÜKELÇİSİ SARAY’DA Cumhurbaşkanı Er doğan, Nijer’in Ankara Büyükelçisi Salou Gazibo’yu Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde kabul etti. Kabulde Gazibo, Erdoğan’a güven mektubunu takdim ederek, beraberindeki elçilik bürokratlarını tanıttı. ‘2 yılda 945 şehit’ Terörle mücadelede başarıdan söz eden Erdoğan son iki yılda 10 bin teröristin öldürüldüğünü açıkladı Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, FETÖ’den yargılananlara ilişkin “Yurt dışındaki ağababalarının da peşlerini bırakmayacak, adım adım takip ederek hak ettikleri akıbete duçar olmalarını sağlayacağız” dedi. Erdoğan, Saray’da muhtarlara verdiği iftar yemeği öncesi Şırnak’taki helikopter kazası hakkında konuştu. Şehit Tümgeneral Aydoğan Aydın’ın yazdığı şiiri okuyan Erdoğan, “Son 2 yılda yaptığımız operasyonlarda 10 bin teröristi etkisiz hale getirdik. Buna karşılık dün Lice’de ve Şenoba’da verdiğimiz şehitlerimizle birlikte 945 şehidimiz var. Yani 1’e 10” ifadele rini kullandı. “Hırsız içerden olunca kapı kilit tutmaz diye bir atasözümüz var, hırsız içerde” diyerek sözü FETÖ’ye getiren Erdoğan, mahkemelerin kararlarından şüphe duymadığını söyledi. Erdoğan, “Sen F16’larla, helikopterlerle, tanklarla bu milletimin üzerine geleceksin hâlâ ‘görmedim, bilmiyorum, ben yapmadım’ diyeceksin. Kimi aldatıyorsun. Yurtdışındaki ağababalarının da peşlerini bırakmayacak, hak ettikleri akıbete duçar olmalarını sağlayacağız” dedi. ABD Başkanı Trump’ın papaz Andrew Brunson’un iadesi istemesine tepki gösteren Erdoğan, Gülen’in iade edil mesi gerektiğini tekrarlarken “Vatandaşımız sizin cezaevinde, onu bize verin. Tamam da siz cezaevinde olmayan terörist başını bize bir verin bakalım. Bundan sonra her şey karşılıklı. Sizin yargınız mı var bizim de var” ifadelerini kullandı. Terör örgütlerinin destek aldığını kaydeden Erdoğan, “Kendilerine verilen dış destekler olmasa Türkiye yıl sonuna kadar terör örgütlerini eylem yapılamaz hale getirecek güce sahiptir. Bundan sonra da topraklarımıza Suriye tarafından en ufak bir saldırı olursa sağa sola bakmadan gereğini yaparız” dedi. l ANKARA/Cumuriyet Sarraf’ın avukatlarına onay Hâkim, Erdoğan’la gizli görüşen Giuliani ve Mukasey ile ilgili kararını açıkladı İran’a yönelik ABD yaptırımlarını ihlal ettiği iddiasıyla 15 aydır ABD’de tutuklu yargılanan İran asıllı Türk işadamı Rıza Sarraf’ın iki avukatıyla ilgili uzun süredir görülen çıkar çatışması davasında karar açıklandı. Hâkim Richard Berman, Sarraf’ın avukatlığını üstlenen eski New York Belediye Başkanı Rudolph Giuliani ile eski ABD Adalet Bakanı Michael Mukasey’in Sarraf’ın avukatlığını sürdürebileceklerine hükmetti. Trump yönetimine yakınlığıyla bilinen Giuliani ve Mukasey’in Türkiye’ye gelerek Cumhurbaşkanı Erdoğan’la gizli toplantı yaptığı ortaya çıkmıştı. Hâkim Berman, gerekçeli kararında, Sarraf’ın Giuliani ve Mukasey’in onu temsil etmesinden kaynaklanabilecek çıkar çatışmalarının bilincinde ve farkında olduğunu, yine de olası çatışmaların dik katle izlenmesi gerektiğini not etti. Mukasey’in hukuk firmasının Sarraf tarafından mağdur edildiği iddia edilen sekiz bankayı temsil etmesi ve Giuliani’nin hukuk firmasının Türkiye adına çalışması Hâkim Berman tarafından dikkat edilmesi gereken çıkar çatışmaları olarak zikredildi. Berman, Sarraf’ın jüri karşısına çıkacağı asıl davanın 30 Ekim’de başlayacağını açıkladı. l Dış Haberler Toplum yorgunluğu Kimse söylemeye cesaret edemiyordu, Cumhurbaşkanı söyledi; AK Parti’de ‘metal eskimesi’ var dedi. Bu duruma benzer bir tabir ile ‘metal yorgunluğu’ da denilir. Cumhurbaşkanı, bunu fark etmiş, ama belli ki, kafasındaki çözüm AK Parti’yi bu yorgunluktan kurtarmak için işe girişip, diğer yandan Türkiye’nin tamamını AK Partilileştirmekten ibaret. Oysa asıl sorun, toplum, ülke yorgunluğu. Bilhassa tüm toplumu tek tipleştirmek çabasından doğan memnuniyetsizlik, gerilim, öfke ve yorgunluk. Burası, artık kavgadan, didişmeden ve dahası baskıdan, susturmadan yorgun düşmüş bir ülke. Fazlasıyla gergin, kafası karışık, savruluşlar içinde bir ülke. Sadece siyasal çekişme düzeyinde değil, birbirine sevgisi, saygısı, güveni tükenmiş, kafası bozulanın silahını çekip karısını, sevgilisini, ailesini vurduğu, sokaklarında kavgadan geçilmeyen, şiddetin gündelik zemine indiği bir memleket. Bunun pek çok nedeni var, ama en büyük sorumlu on beş senedir iktidarda olan zihniyet, parti, siyaset olması gerekir. Bunu açıkça konuşamamanın gerginliği, işi daha da zorlaştırıyor, öfkeli bir toplum ve ortam yaratıyor. Diğer taraftan siyasal muhalefet alternatiflerinin tükenişine sahne olmuş bir ülke burası. Alternatif deyince, sadece parti, lider değil mesele; asıl sorun; farklı bir Türkiye muhayyilesinin ufukta gözükmemesi. Demokrasi yoksunluğundan şikâyet edenlerin hayalleri nasıl bir ülkedir, belli değil. Artık, mevcut demokrasi yoksunluğundan, hak ihlallerinden sadece şikâyet etmenin zamanı geçti, zaten bu sınırlar içinde kalmanın bir sonucu olsaydı, bugünlere gelmezdik. Referandum sonrası, ‘Hayır’ oyu veren yüzde 49’u temel alan siyaset kurguları aslında muhalefetin de iflasının ilanı. Evet, bu önemli bir rakam, bu denli muktedir bir yönetim, tüm çaba ve baskılara rağmen yüzde 51’i zor bulmuşsa, toplumun yarısı olan bitenden hiç memnun değil demektir. Ama, memnun olmayanın, bırakın birbirleri ile son derece ihtilaflı olmasını, gerçekten demokratik bir Türkiye hayalinin olup olmadığı meçhul. Daha doğrusu, pek meçhul değil, ana muhalefet partisinin dönüp dolaşıp ulusalcılıkta karar kılması sıradan bir körlük değil, demokratik bir gelecek iddiasından vazgeçmeleri demek. Bu iktidar ve zihniyetinin yerini, başka türden antidemokratik anlayışlar alacaksa, neyin kavgasını yapıyoruz? Demokrasi yoksunluğundan şikâyet edenin, güçlü bir demokrasi, hak, hukuk ufku olması gerekir, yoksa siyaset güç yarışına döner, güçlü olan diğerini yener, konu kapanır, Türkiye’de olan budur. Vatan Partisi, ideolojisi, Genel Başkanı Doğu Perinçek nasıl bir gelecek vaat edebilir Türkiye’ye Allah aşkına? Benzer bir şeyi Saadet Partisi ve diğer dar ufuklu siyaset çevreleri için de söyleyebiliriz. AK Parti ve zihniyeti, dar görüşlülüğe hapsolduğu, demokrasi meselesini dert etmemeye başladığı, milliyetçiliğe demir attığı için bu noktaya geldik. Benzer bir çerçeveden çıkış yapmak mümkün mü? Bu nasıl bir akıl veya akılsızlıktır? Baskı, zulüm bir yere kadar işler, asıl zaaf güçlü bir karşı siyasi ufkun, daha doğrusu sadece bir değil, birbirinden farklı ve güçlü alternatif Türkiye muhayyilelerinin olmayışı. Oysa, demokrasi bu yarış içinden çıkar. Bu ülkede böyle bir yarış yok, kimse kusura bakmasın, Kürt siyaseti de çoktan bu yarıştan çekildi, Kürtlerin sadece hak ve özgürlükleri değil, izzetini Türkiye’nin demokratikleşmesi çerçevesinde temsil eden bir siyaset ufkundan çok uzağa düştü. Toplum yorgunluğunun bir ucunda yaşanan ve artan baskılar, gerilimler varsa, diğer ucunda da umut vaat edici gelecek umutlarının tükenişi var. Yüksekova Belediye Başkanı’na tahliye Hakkâri Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü terör soruşturması kapsamında gözaltına alınan ve 8 Aralık’ta çıkarıldığı mahkemece “terör örgütüne üye olmak” suçundan tutuklanan eski Yüksekova Belediye Başkanı Adile Kozay’ın yargılandığı davanın ilk duruşması görüldü. Yaklaşık 6 aydır tutuklu bulunduğu Van T Tipi Kapalı Cezaevi’nden SEGBİS sistemi ile katılan Kozay, ilk duruşmada adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı. l DHA C MY B