19 Nisan 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 10 Haziran 2017 EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN ‘İşkence var’ demek örgütsel tavırmışbSuadlvaecmlıillıakdı Gülmen ve Özakça’ya gözaltında kötü muamele iddiasına takipsizlik kararı ALİCAN ULUDAĞ İşlerine geri dönmek amacıyla İnsan Hakları Anıtı önünde açlık grevi yaptıkları gerekçesiyle tutuklanan akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça’nın gözaltında şiddet gördükleri iddiasıyla yaptığı suç duyurusuna takipsizlik kararı verildi. Kararda mevzuat gereği yapılması gereken işlemler sırasında direnç gösteren Özakça ve Gülmen’in gözaltına alındığı süre boyunca 2559 sayılı Polis Vazife ve Selahiyet Kanunu’nun verdiği yetkinin dışında kötü muameleye maruz kaldığına dair kendi iddialarından başka delil bulunmadığı savunuldu. Karara giren Ankara Emniyet ‘Annenin feryadını duyuracağız’ Açlık grevi yaparken tutuklanan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’ya destek olmak için Yüksel Caddesi’ndeki İnsan Hakları Heykeli önünde buluşan OHAL mağdurlarına polis yine müdahale etti. KHK ile işinden olan Nazife Onay, Nazan Bozkurt ve Erdoğan Canpolat “İşimizi geri istiyo ruz” dövizleri açarak “NuriyeSemih onurumuzdur” sloganları attı. Basın açıklmasına geçilemeden polis ekipleri müdahaleye başladı. Nazife Onay, Konur Sokak’a kadar polisler tarafından sürüklendi. Konur Sokak’ta açıklama yapan Canpolat, Gülmen ile Özakça’nın tutuklanmasını ‘cinayet girişimi’ diye niteledi. Onay ise “Bizler şehrin her yerinde olmaya devam edeceğiz. Semih ve Nuriye’nin haklı talebi talebimizdir. Onlar süresiz açlık grevindeler. Bir eş ve bir annenin feryadını duymayan AKP iktidarına bu feryadı duyuracak olan bizleriz. Bu nedenle bu alandan çekilmeyeceğiz” dedi. Müdürlüğü’nün savunmasında, iki ismin “örgütsel tavır takınarak direnç gösterdiği” öne sürüldü. Buna göre Emniyet, kendisini şöyle savundu: “Şüpheli Nuriye Gülmen’in mevzuat gereği yapılması gereken işlemler sırasında direnç gösterdiği, şahsın direncini kıracak ölçüde bedeni kuvvet kullanmak suretiyle belirtilen işlemlerin gerçekleştirildiğini, başta DHKP/C olmak üzere sol terör örgütlerine yönelik olarak yapılan operasyonlarda yakalanan şüphelilerin örgütsel tavır takınarak kolluk kuvvetlerine karşı direnç gösterdikleri, nezarethanelerde açlık grevi yaptıklarını, kendilerine karşı işkence uygulandığı iddiasında bulunduklarını, bu tür mes netsiz iddialarla Emniyet güçlerince gerçekleştirilen başarılı operasyonları sekteye uğratmaya, personelin azmini olumsuz etkilemeye ve görevli kolluk kuvvetlerinin açık kimlik bilgilerini deşifre ederek örgütün hedefi haline getirmeye çalıştıklarını belirterek yaptıkları işlemlerin hukuka ve mevzuata uygun olduğu.” l ANKARA Malatya’da 118. eylem OHAL kapsamında KHK ile ihraç edilen KESK üyesi öğretmenler Erdoğan Canpolat ve sağlıkçı Cengiz Uğurlu, işlerine geri dönebilmek için Malatya’da 118. kez eylem yaptı. Erdoğan Canpolat, “En kısa sürede Semih ve Nuriye’ye özgürlük istiyoruz, onların işlerine geri dönmelerini istiyoruz. Çünkü sadece işlerini istiyorlar. Dünyanın en haklı, meşru taleplerini haykırıyorlar. İşini ve adalet istemekten başka haklı talepleri yoktur. Adalet bir an önce sağlanmalıdır. Emekçiyiz, haklıyız ve kazanacağız. Nuriye ve Semih onurumuzdur. İşimizi geri istiyoruz” dedi. l SELAHATTİN GÖKATALAY/ MALATYA Depardon sınır dışı edildi Batman’ın Hasankeyf ilçesinde 8 Mayıs’ta fotoğraf çekerken gözaltına alınan Türkiye’de yaşayan Fransız gazeteci ve belgesel fotoğrafçısı Mathias Depardon, dün sınırdışı edildi. Depardon 2 polis nezaretinde Gaziantep’ten, İstanbul Atatürk Havalimanı’na getirildi. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, Depardon’un serbest bırakılmasını sevinçle karşıladığını ifade etti. Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu, sosyal medya hesabından, “Fransız gazeteci @ mathiasdepardon bir ay süreyle Antep Göçmen Merkezi’nde alıkonulduktan sonra ülkesine gönderiliyor” mesajını paylaştı. l Yurt Haberleri UPSD: Bir an önce bırakın Uluslararası Plastik Sanatlar Derneği (UPSD) düşünce suçundan hapse atılan tüm masum insanların bir an önce serbest bırakılmasını talep etti. Dernek Başkanı Bedri Baykam ve yönetim kurulu üyeleri tarafından yapılan açıklamada, insanların sadece düşüncelerini söyledikleri için hapse atılmasının, işlerinin kaybetmesinin ve zan altında bırakılmasının toplumun bir bölümünde suskunluk ve korku, diğer kesiminde ise ciddi tepki yarattığına dikkat çekildi. İktidarın masum insanları susturma, yıldırma, sindirme çabası içine girdiğine dikkat çekilen açıklamada, Cumhuriyet yazar ve yöneticileri ile Sözcü gazetesi çalışanlarının da aralarında bulunduğu düşünce suçlularının bir an önce serbest bırakılması istendi. Açıklamada, “Ülkemiz özgür, laik, demokratik bir ülke olana kadar da bu mücadelemiz devam edecektir” denildi. l Haber Merkezi 100 dilekçeye hâlâ yanıt yok Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi’nin 28 Kasım 2015’te Diyarbakır’ın merkez Sur ilçesinde öldürülmesinin üzerinden 80 hafta geçti. Diyarbakır Barosu, Tahir Elçi’nin faillerinin bulunması, hızlı ve etkin soruşturma yürütülmesi talebiyle her hafta olduğu gibi Diyar bakır Adliyesi önünde eylem yaptı. Baro ve avukatlar adına konuşan Diyarbakır Barosu Yönetim Kurulu üyesi Mahsum Batı, “Dosyada bir arpa boyu yol alınamadı, katiller bulunamadı. Katiller ellerini kollarını sallayarak aramızda dolaşmaya devam etmektedirler. Dosyayı takip eden avukat arkadaşlarımız bugüne kadar yaklaşık yüz dilekçe verdiler, yüz ayrı talepte bulundular ancak bu taleplerin hemen hemen hiçbiri yerine getirilmedi. Sevgili Tahir Elçi’nin failleri bulununcaya kadar etkinliğimiz farklı şekillerde, farklı yerlerde devam edecek” dedi. l Yurt Haberleri Sulh ceza hâkimliğinden yeni tutuklama gerekçesi: Diğer örgüt üyeleri yurtdışına kaçtıtu1t0ukkliaşni dı KEMAL GÖKTAŞ Gezi’nin “kırmızı fularlı kızı” olarak ünlenen ve geçen ayın sonunda Rakka’da IŞİD’le girdiği çatışmada öldürülen Ayşe Deniz Karacagil’i, Gezi eylemlerinin yıldönümünde anan 10 kişi “terör örgütü propagandası yapmak” suçundan tutuklandı. Hâkimliğin, haklarında örgüt üyeliği konusunda somut delil olmadığını belirttiği şüphelileri “MLKP terör örgütünün propagandasını yapmak” suçundan tutuklamasına rağmen “örgüt üyelerinin bir kısmının yurtdışına kaçmasını” tutuklama gerekçesi olarak göstermesi dikkat çekti. Gezi anmasından sonra gözaltına alınan Ali Deniz Esen, Ali Haydar Akdeniz, Gizem Kılıç, Gülçin Aykul, Helin Yılmaz, İdil özbek, Köksal Doğan, Samet Koç, Serkan Zorlu ve Sinan Tekdemir önceki gün tutuklama talebiyle hakimliğe sevk edildi. İstanbul 2. Sulh Ceza Hâkimliği’nin kararında, Taksim Dayanışması tarafından 31 Mayıs’ta düzenlenen Gezi anmasında “Gezi’den Rakka’ya dövüşenler destan yazıyor” yazılı afiş taşındığı, “Gezi’den Rakka’ya Destan olmaya”, “Ulaş’tan Deniz’e mücadele sürüyor” sloganları attıkları belirlendiği ifade edildi. Afişin altında imzası olan ESP’nin MLKP’nin açık alan yapılanması olduğu iddia edilen kararda Karacagil’in örgüt içindeki kod adının “Destan Temmuz” olduğu ve afiş ve sloganlardaki “destan” kelimesiyle bu kod ada vurgu yapıldığı ileri sürüldü. Kararda şüphelilerin ayrıca sosyal medya paylaşımlarında da MLKP örgütünün faaliyetlerini meşruymuş gibi gösterdikleri ve böylece “terör örgütünün propagandasını” yaptıkları yönünde kuvvetli suç şüphesi oluştuğu belirtildi. Savcılığın şüpheliler hakkında “terör örgütü üyeliğinden” tutuklama kararı verilmesini istemesine rağmen, “şüphelilerin örgütle üyeliklerinin somutlaştırılmamış olmasını” dikkate alan hakimlik bu talebi reddetti. Buna karşın hâkimliğin şüphelileri tutuklarken örgüt üyelerinin bir kısmının yurtdışına kaçmış olmasını gerekçe göstermesi dikkat çekti. Kararda “Şüphelilerin de serbest kalmaları durumunda diğer örgüt mensuplarıyla firar ederek yurtdışına kaçma imkânlarının bulunduğu” belirtildi. l ANKARA Sur’da rantsalHDK’DEN BASIN TOPLANTISI dönüşüm Halkların Demokratik Kongresi (HDK) üyeleri, Diyarbakır’ın Sur ilçesinde yapılan “Kentsel dönüşüm”e dikkat çekmek için Taksim’de bulunan HDK binasında basın toplantısı düzenledi. Sur’u ziyaret eden HDK heyeti, “Sur’da yapılanların, IŞİD’in Palmira’da yaptığından hiçbir farkı yok. Hepimizin görevi Sur’u yaşatmaktır” dedi. Basın toplantısına Sur’u ziyaret eden heyet içerisinde bulunan HDK Eş Sözcüsü Onur Hamzaoğlu, Barış Bloku üyesi Zelal Ekinci, Sosyalist Yeniden Kurtu luş Partisi (SYKP) Eşbaşkanı Ahmet Kaya, HDK Yürütme Kurulu üyesi Benazir Coşkun ve HDK Mimar Mühendis Şehir Planlama Meclisi üyesi Güzin Alparslan katıldı. Onur Hamzaoğlu, Sur halkıyla da bir araya geldiklerini ifade ederek, “Sur, UNESCO dünya mirasları listesine alınmıştı. Sur’un 2016 yılı sonu itibarıyla 116 bini aşkın bir nüfusu var. 2008 civarında 140 bini aşan bir nüfus vardı. Nüfus azalmasının iki temel nedeni var. Sokağa çıkma yasağıyla 24 bin ki şi yaşadığı evleri terk etmek zorunda kaldı” dedi. Ahmet Kaya ise yıkımın önlenmesi için acil olarak kamuoyunun oluşturulması gerektiğini vurgulayarak, “Burada, tarih yok ediliyor. Bunların durdurulması konusunda Valilik ile yapılan görüşmelerde bir ilerleme kaydedilmiyor. Bunun yanında bir tarih yok ediliyor. Halkın bu acılarına ortak olmak ve bunu duyurmak lazım. Halep, Sur’da yıkılmış mahallelerden daha iyi bir görünümde. Sur’a ses vermemiz lazım” dedi. l İSTANBUL / Cumhuriyet haber 11 Theresa May’in ters tepen hesabı Dimyat’a pirince giderken, evdeki bulgurdan oldu deyiminin İngiliz tüğü içişleri bakanlığında azaltılan polis, kapatılan komiserlik sayılarının gündeme gelmesi, ce karşılığı var mıdır, bilmiyo May’e nihai darbeyi vurdu. Üs rum. Muhafazakâr Parti lideri telik Brexit kampanyasında AB Theresa May’in 8 Haziran er üyeliğine devam tezini savu ken seçimlerinde başına geleni nurken, başbakan olunca bir en iyi anlatan deyim bu. Baş denbire en katı boşanma for bakan May, 18 Nisan’da, ani mülünü savunmaya başlama den, 2020’de yapılacak genel sı da, ayrılmaya evet oyu ver seçimlerin Haziran 2017’de ya miş ama şimdi bundan pişman pılmasını parlamentoya öne olan seçmenlerin anlayamadı rirken, kamuoyu yoklamala ğı bir tavırdı. rında partisinin İşçi Parti’si Seçimlere bir hafta ka nin yirmi puan önünde gözük la iki parti arasında farkın hız mesine güveniyordu. 2015 se la azaldığı görülüyordu ama çimlerinde partisinin elde etti Muhafazakârların Avam ği beş milletvekillik meclis ço Kamarası’nda çoğunluğu kay ğunluğuna 6070 milletveki bedeceklerine gene de ihtimal li ilave edeceğinden emindi. 19 verilmiyordu. Boşuna yapılmış Haziran’da AB ile başlayacak bir seçim olacaktı en kötü ih üyelikten çıkış müzakerelerine timalle. Ama seçim sonuçları eli çok daha güçlü girecekti. açıklandığında, iki parti arasın İşçi Partisi’nin yeni lide da oy farkı neredeyse kalma ri Corbyn’e karşı İngiliz basını mıştı. Muhafazakârlar oyların nın ezici çoğunluğunun yürüt yüzde 42.5’ini alırken, İşçi Par tüğü kötüleme kampanyasının tisi oyunu yüzde 40’a yükselt yanında, partinin 172 milletve ti. May’in kendine aşırı güven kilinin Corbyn’e güvenmedik içinde aldığı karar yüzünden lerini belirten bir bildiri imzala Muhafazakârlar beklenmedik mış olmalarına da güveniyordu biçimde koalisyon hükümeti Theresa May. İşçi Partisi eşrafı kurmaya mahkum oldular. On Corbyn’in “raf ömrü çoktan tü milletvekili kazanan Kuzey İr kenmiş” olduğunu iddia ettikle landa Protestan partisi DUP ri “küflenmiş solcu” programı koalisyona hazır olduğunu ilan nın partiyi elli yıldan beri yaşa etti. May de bu muhafazakâr madığı bir hezimete sürükleye milliyetçi parti ile hükümet ku ceğinden emin gözüküyorlardı. racağını açıkladı. Ne var ki AB Seçimlere bir ay kala her karşısında pazarlık gücün şey hızla değişmeye başla den çok şey kaybetmişti ve dı. Corbyn’in parti örgütüne Muhafazakâr Parti içinde lider onaylattığı yeni seçim progra liği artık tartışmalıydı. mı bir dizi konuda kamu hiz Seçimin diğer kaybedeni İs metlerinin yeniden kamulaştı koç Ulusal Partisi (SNP) ol rılmasını, kemer sıkma politi du. 2015’te elde ettiği bü kasına son verilmesini ve AB yük başarıyı koruyamayıp 19 ile “yumuşak” bir boşanma gö milletvekilliğini büyük kısmını rüşmesi yürütülmesini öneri Muhafazakârlara kaptırdı. Bu yordu. Buna karşılık Theresa da ikinci bir bağımsızlık refe May ise her konuda katı politi randumunun sonucunun gene kalarından taviz vermeyeceği hayır olabileceğini gösteriyor. ni açıklayıp, AB ile başlayacak Seçimin esas galibi bilek güreşinde demir yumruk Corbyn’in başarısı ise toplu lu bir başbakana ülkenin ihti ma dayanışma ve daha iyim yacı olduğunu ve bu vasıfla ser bir gelecek vaat eden kam ra sahip yegâne kişinin kendi panyasına ve gençlerin sandı si olduğunu tekrarlayarak, se ğa gitmesine bağlanıyor. Da çim kampanyasını yürüttü. ha düne kadar Corbyn’i yerden Corbyn’le televizyonda tartış yere vuran sosyalliberal İş mayı reddetmesi, klişeleşmiş çi Partisi milletvekilleri ise şim formülleri sürekli tekrarlaması, di onu övüyorlar. Seçimin bir zaten pek olmayan popülarite diğer kaybedeni, Blair çizgisi sini hızla eritti. Ayrıca üst üs ne dönülmesini ısrarla savu te gelen üç terör saldırısı son nan konformist sosyalliberal rasında, altı yıl boyunca yürüt ler değil mi? C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle