14 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKONOMİ Bitcoinçakıldı Geçen hafta perşembe günü 2 bin 723 doları gören Bitcoin kuru, cuma günü yaklaşık 750 dolar geriledi. DOLAR 3.5740 0.6 kuruş AVRO 3.9920 0.5 kuruş FAİZ BORSA 11.12 0.02 puan 97.725 192 puan ABD’de borç aranıyor8 EDİTÖR:PELİNÜNKER TASARIM:SERPİLÜNAY ALTIN CUMHURİYET ALTIN 24 AYAR 980.49 10 kuruş 145.69 1 kuruş Salı 30 Mayıs 2017 Hazine, yabancı yatırımcıyı kur riskine maruz bırakmadan 8 milyar dolarlık borç alma imkânına ulaştı. Devlet ABD’den borçlanıp bütçe açığını kapatabilecek Hazine, ABD piyasalarında 8 milyar dolara kadar borçlan ma aracı ihracı yapabileceği ni açıkladı. Peki bu ne anla ma geliyor? Piyasa analistle rine göre borç lanma ihracı devletin para ya ihtiyacı ol duğunda ya PELİN ÜNKER pılıyor. Türkiye, bu şekilde daha kolay ya bancı yatırımcı çekebilecek. Yabancı yatırımcı, hazine bonosu veya dev let tahvili aldı ğında yurtdı şında yük sek faiz imkânından faydalanır ken kur riski de almayacak. ABD serma ye piyasası dü zenleme kurumu na (SEC) geçen cuma günü yapılan başvuru ya göre Türkiye, bir veya birkaç arz ile değişik zamanlarda borçlanma ihracı yapabilir. Başvuruda Türkiye’nin yetkilendirilen kurumlar aracılığı ile borçlanma araçlarını direkt olarak veya aracılar vasıtasıyla ihraç edebileceği de belirtildi. Güven verecek Hazine, arz edeceği borçlanmanın koşullarını SEC’e yaptığı başvuruya ek bildirimlerle açıklayacak. Borçlanma parça parça yapılacak. Konunun uzmanları bu iznin verilmesinin Hazine’nin güvenilirliği için önemli olduğunu vurguluyor. Kur riski yok Konuyla ilgili sorularımızı yanıtlayan AHL Forex Araştırma Müdürü Yücel Tonguç Erbaş “Daha önce anladığım kadarıyla böyle bir uygulama gözükmüyor. Birkaç kere parçalı olarak 8 milyar dolarlık ABD’de borçlanma yapılabilecek. Detayları daha yayımlamamışlar. Bu şekilde yurtdışında yatırımcılara ABD’de direkt borçlanma gerçekleştirebilecek. İzin verilmesi en azından Hazine kredibilitesi için önemli” dedi. Neden böyle bir şeye ihtiyaç duyulabileceği ile ilgili ise Erbaş, “Bence yurtdışında dolara yüksek faiz ile yabancı yatırımcılardan özellikle ABD tarafından bu şekilde bir izin alınarak gerçekleştirilecek borçlanmaların ‘YENi BİR KAYIT DEĞİL’ Hazine’den konuya dair yapılan açıklamada ise SEC’e yapılan bildirimin geçen yıl kasım ayında gönderilen izahnamenin güncellemesi olduğu ve yeni bir ihraç için kayıt anlamına gelmediği belirtildi. Açıklamada, “Her bir tahvil ihracın da ABD merkezli yatırımcılara sağlanan pay, belirli bir oranda bu üst limitten düşülmektedir. Bu çerçevede, yapılan kullanımlar sonucunda ilgili kaydın dönem dönem güncellenerek üst limitin artırılması gerekmektedir” denildi. güven vereceğini düşünmüş olabilirler. Ayrıca Türkiye’de kur riski almadan gerçekleştirilecek. ABD dolarına endeksli ihraçlar yabancı yatırımcı için daha teşvik edici olabilir” bilgisini verdi. Neden bütçe mi? Ekonomist Gizmen Nalbantlı ise açıklamayı şöyle yorumladı: “Uluslararası piyasalarda borçlanmak isteyen Hazine, ABD’li yatırımcılara tahsis edilebilecek ihraç tavanını 8 milyar olarak gün celleyerek cuma günü SEC’e başvuru yaptı. Bildirimin geçen yıl kasım ayında gönderilen izahnamenin güncellemesi olduğu ve yeni bir ihraç için kayıt anlamına gelmediği belirtildi. Hazine’den henüz planlanan yeni bir ihraç bulunmuyor. Hazine genel olarak bütçe açığını finanse etmek amacıyla DİBS ihraç eder. Akıllara bütçe açığının artacağı için böyle bir hamle yapıldığı gelse de henüz bununla ilgili net bir yorum yapamayız.” Kupayı gören BJK hissesi sattı Beşiktaş hisseleri şampiyonluğun ardından yüzde 4 civarı düşüşle 4.35 TL’ye kadar indi. Beşiktaş hisseleri şampiyonluğun ilk gününe yükselişle başlarken, hisselerin pozitif seyri kısa sürdü. Borsa İstanbul (BIST100) yüzde 0.17 artıda açılırken Beşiktaş hisseleri de güne 4.63 TL’den yüzde 0.43 yükselişle başladı. Hisseler cuma günü 4.61 TL’den kapanmıştı. İlk işlemlerde 4.76 TL’ye kadar yükselen Beşiktaş hisselerine kısa bir süre sonra ise hızla satış geldi. Hisselerin değer kaybı gün içinde yüzde 4’e yaklaştı. En düşük 4.35 TL’yi gören hisseler kapanışa doğru toparlandı. Beşiktaş hisseleri günü yüzde 0.22 düşüşle 4.61 TL’den tamamladı. l Ekonomi Servisi Sasa, yatırımını 5.6 milyar artırdı Sasa, üretim tesisi için yatırım tutarını 7.2 milyardan 12.8 milyar TL’ye yükseltti. Sasa Polyester kuracağı polimer üretim tesisi için yatırım tutarını 12.8 milyar liraya yükseltti. Şirketten yapılan açıklamaya göre Bakanlar Kurulu kararıyla yürürlüğe konulan Yatırımlara Proje Bazlı Devlet Yardımı verilmesi kapsamında, Ekonomi Bakanlığı’nca da uygun görülen şirketin ana hammaddeleriyle ilgili üretim tesisi kurulması amacıyla, daha önce paylaşılan 7.17 milyar liralık sabit yatırım tutarlı ve 6 yılda bitirilmesi planlanan yeni yatırım projesinin tutarı Ekonomi Bakanlığı ile yapılan görüşmeler sonucunda 12.8 milyar TL’ye yükseltildi, yatırım süresi 8 yıla çıkarıldı. Öte yandan Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) tarafından yayımlanan bültende, Sasa Polyester için 3 ay boyunca internetten işlem ve açığa satışın yasaklandığı bildirildi. 3 Nisan26 Mayıs arasında Sasa Polyester’in değer kazancı yüzde 142.16 oldu. Hisse 3.46 TL’den 8.39 TL’ye yükseldi. Dönem içinde 8.84 TL de görüldü. l Ekonomi Servisi Hariolf Kottmann (solda), Peter Huntsman (sağda) Kimya devleri birleşiyor Kimya sektörünün önemli oyuncularından Clariant ve Huntsman birleşme kararı aldı. Eşit büyüklükteki iki şirketin tüm hisseleri kapsayan birleşmesine yönelik nihai anlaşmanın yönetim kurulları tarafından oybirliğiyle kabul edildiği açıklandı. Yıl sonuna dek tamamlanması hedeflenen birleşmeyle HuntsmanClariant adını alacak şirket, yaklaşık 20 milyar dolarlık işletme değerine sahip özel kimyasallar şirketi olarak yola devam edecek. Yönetim Kurulu’nda Clariant ve Huntsman eşit şekilde temsil edilecek. Global Genel Merkez İsviçre Pratteln’de olacak. l Ekonomi Servisi Tarımda hedef 110 bin yeni istihdam Avrupa Birliği’nin (AB) “Katılım Öncesi Yardım Aracı” desteklerinin ikinci döneminde beş yıl içerisinde 1.04 milyar Avro’luk kaynağın çiftçiye aktarılması ve bu süreçte 110 bin yeni istihdam oluşturulması hedefleniyor. Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK), Avrupa Birliği Katılım Öncesi Yardım Aracı (IPARD) desteklerinde ikinci döneme başladı. 20142020 yıllarını içeren ikinci uygulama döneminde tarım sektörünün ve kırsal alanların sürdürülebilir kalkınması için desteklenen sektörlere yenileri eklendi, hibe oranları artırıldı. TKDK Başkanı Ahmet Antalyalı, kurumun, IPARD I Programında verilen hibelerle 2.3 milyar Avro’luk bir yatırım gerçekleştirildiğini ifade etti. Bu program sonucunda 57 bin kişiye istihdam sağladıklarını di le getiren Antalyalı, yaklaşık 10 bin 650 yatırımcı ile sözleşme imzaladıklarını kaydetti. Antalyalı, IPARDII Programı dahilinde 5 yılda yaklaşık 1 milyar 45 milyon Avro’luk kaynağı yararlanıcılar ile buluşturacaklarını belirterek, “Bu dönemde yararlanıcı sayımızı 20 bine, yeni istihdam sayısını da en az 110 bine çıkarmayı hedefliyoruz” dedi. l Ekonomi Servisi Türkiye bal üretiminde ikinci ama verim düşük Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Dünya Arı Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, 1.5 milyon tondan fazla dünya bal üretiminin yüzde 30.6’sını Çin’in ürettiğine, Türkiye’nin, Çin’in ardından yüzde 6.85’lik pay ile ikinci sırada bulunduğuna, Türkiye’yi yüzde 5.35 ile ABD, yüzde 5.03 ile İran, yüzde 4.96 ile de Rusya’nın izlediğine dikkati çekti. Kovan başına 13.4 kg Geçen yılın verilerine göre arıcılıkla uğraşan işletme sayısının 84 bin 47 olduğunu, 7 milyon 900 bin 364 kovanda 105 bin 727 ton bal üretildiğini belirten Bayraktar, şu bilgileri verdi: “Türkiye’nin arıcılığa her yönden uygun olması, arıcılı ğın gelişimini olumlu yönde etkiledi. 20002016 döneminde kovan sayısı 4.3 milyondan 7.9 milyona, bal üretimi ise 61 bin tondan 106 bin tona yükseldi. Buna karşın, hâlâ kovan başına bal verimi ortalama 13.4 kilogramla düşük kalıyor. Çin’de bu rakamın, 50.1 kilogram olduğu düşünüldüğünde ülkemiz verimindeki yetersizlik net olarak görülüyor.” l Ekonomi Servisi Buğday ve ayçiçeğinde kısıtlama kalktı Buğday ve ayçiçekyağında miktar kısıtlamasını kaldırıldı. Rusya’nın domateste ithalat yasağının ise 3 ila 5 yıl sürdürmesi bekleniyor. Rusya’dan Dahilde İşleme İzin Belgesi kapsamında yapılan buğday ve ayçiçeği ithalatına uygulanan kısıtlamalar resmen kaldırıldı. Rusya’dan ithal edilen buğday ve ayçiçeğinde belgede yazılı miktarın yüzde 2025’ine izin veriliyordu. Rusya’nın tepkisi üzerine Türkiye, bu kısıtlamayı kaldırırken; buğday ithal ederek yurtiçinde işleyip, un, makarna veya mamul olarak ihraç edenler ile kısıtlamanın kaldırılması ile rahatlamış oldu. Rusya’dan domates hariç 13 tarım ürününde ithalat yasağını kaldırması bekleniyor. l Ekonomi Servisi Varlık Fonu’nun kirası Türkiye Varlık Fonu’nun (TVF) Borsa İstanbul kampusundan Akmerkez’e taşındığını dün yazdım. (TVF faaliyete geçtiği Kasım 2016’dan bu yana Borsa İstanbul’un İstinye’deki kampusundaydı.) Sağ olsun, kira bedelini neden eksik bıraktığımı soran okurlar oldu. Küçük bir araştırmayla, Akmerkez E Kule’deki bağımsız bölüm kiralarının 35 bin ile 38 bin dolar civarında değiştiğini öğrendim. 35 bin dolar alt sınırdan olduğunu varsayalım. Yurtiçindeki kamu varlıklarını ekonomiye kazandırmak amacıyla kurulan Varlık Fonu A.Ş’nin yıllık en az 420 bin dolar civarında bir kira maliyetiyle işe başladı. Yaklaşık 1.5 milyon TL. Bu tutarın nereden karşılandığını bilmiyoruz. Şirketin kanunlar dışı ve özel hukuka tabi olarak kurulmasının nedenlerinden biri buydu işte. Hesap vermemek. Yine de TVF’nin ilkeleri arasında ilan ettiği bir şeffaflık ilkesi var: “Fon operasyonlarının raporlanması ve portföy şirketleriyle olan etkileşim süreçleri, tam bir şeffaflık içinde, belirlenen yönetişim ilkeleri çerçevesinde yapılacaktır.” Bu arada anımsatalım: TVF geçen hafta, dünyadaki 32 varlık fonunun, gönüllü ortak platformu olan Uluslararası Varlık Fonları Forumu (IFSWF) üyeliğine kabul edildi. Şeffaflık ilkesi, IFSWF Anayasası olarak sunulan Santiaogo İlkeleri’nin de ilk sıraları arasında yer alıyor. Dolayısıyla Hazine Müsteşarı Osman Çelik’in ifadesiyle, aktif büyüklüğü 160 milyar doları bulan ve 35 milyar dolar civarında varlığa tekabül eden bir şirketin, kendi var oluşunu kamu şirketlerine dayandırıp kamuya hiç hesap vermemesi, kabul edilir bir durum değildir. Dahası TVF, üç yıllık stratejik planı da hâlâ açıklamadı. Nasıl bir yöntem izleyeceklerini bilmiyoruz. Kapsamdaki varlıkları menkul kıymetleştireceklerse, bunu hepimiz adına yapacaklar. Harcamalar merak edilir Yeri gelmişken TVF’nin makam araçlarıyla da gündeme geldiğini, şirket yönetim kurulu üyesi Yiğit Bulut’a piyasa değeri 850 bin TL Audi araç satın alındığı haberlerini anımsatayım. CHP Hatay Milletvekili Hilmi Yarayıcı’nın soru önergesine iki aydır yanıt gelmedi. Ancak haberler yalanlanmadı da. Aynı şekilde CHP Manisa Milletvekili Mazlum Nurlu’nun, fon yöneticilerine ödenen maaşla ilgili olarak Başbakan Binali Yıldırım’ın yanıtlaması istemiyle TBMM’de verdiği soru önergesi de henüz cevapsız. Hesap vermeme tavrı Tabii, TVF kamu denetimi dışında ve “kanunlar üstü” bir şirket olarak kurgulandığından, kimse kendini bu soruları cevaplamakla yükümlü hissetmiyor. Ücret, huzur hakkı vb. isimler altında aylık brüt ne kadar ücret ödendiği sorusunu muhatap alıp cevaplayan yok. (Bir piyasa kulisine göre, bu tutar 86 bin TL.) Kamu personelinin her düzeydeki her kıdemdeki ücret politikası kuruş kuruş ilan edilirken TVF’yi yönetenlerin maaşlarının saklı kalması kabul edilemez. Zira unutulmasın ki, Varlık Fonu’nun var oluşu, bir kısmı yarım asırlık, bir kısmı Cumhuriyet kazanımı olan kamu şirketlerine bağlı. Kamu şirketleri olmasaydı, Varlık Fonu kurulamazdı. Başta menkul kıymetleştime olmak üzere, kamu şirketleri üzerindeki bütün operasyonlar da “bizim” adımıza yapılacağına göre, kirasından makam aracına, yönetim kurulu üyelerinin maaşına kadar her harcamasının merak edilmesi ve bu merakta kamu adına ısrar tabiidir. Yazıyı iki soruyla bitiriyorum: TVF Yönetim Kurulu üyelerine yapılan ödeme tutarı ve ödemelerin kriterleri nelerdir? Dört ay önce, “yakında açıklanacak” denilen üç yıllık plan ne zaman açıklanacak? Yatsan, ihracat payını yüzde 30’a çıkaracak Yatsan, beş yılda şirket değerini iki, cirosunu üç katına çıkarmayı hedefliyor. Şirketin bir hedefi de Türkiye yatak ihracatındaki payını yüzde 30’a yükseltmek. Genel merkezi İzmir’de bulunan Yatsan, 60 bin metrekarelik alana kurulu üretim üssü, dünyada 500’den fazla, Türkiye’de ise 150’ye yakın satış noktasında faaliyetlerini sürdürüyor. Şu anda 52 ülkeye ihracat yapıyor. Yatsan Üst Yöneticisi Gökalp Bahçeli “Geçen yıl sektörde ihracat pazarı küresel ve bölgesel krizler nedeniyle yüzde 7 daralırken, Yatsan olarak yatak ihracatımız yüzde 17 arttı. Türkiye yatak ihracatının yüzde 24’ünü yapıyoruz. İki yıl içinde bu oranı yüzde 30’a çıkarmayı hedefliyoruz” dedi. Bahçeli, Amerikan markası Sealy’yi de Türkiye’de üreteceklerini belirtti. l Ekonomi Servisi C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle