Katalog

KULTUR Viktor Apalaçi ile Cannes Film Festivali’nde 50 Yıl Türk basınında Cannes Film Festivali’ni izleyen, yaşayan gazetecilerin en eskisi olan Viktor Apalaçi festival anılarını ve gözlemlerini kitaplaştırdı. 1966’dan bu yana katıldığı festivalde izlediği film lerle, basın konferanslarında bulunduğu yönetmen ve oyuncularla ilgili anılarını topladığı kitabına “Cannes Film Festivali’nde 50 Yıl” adını veren Apalaçi halen Şalom gazetesinde yazmaya devam ediyor. Pazar 28 Mayıs 2017 EDİTÖR: EMRAH KOLUKISA TYS’deyenidönem Türkiye Yazarlar Sendikası’nın 20. Olağan Genel Kurulu’nda basın ve ifade özgürlüğüne vurgu yapıldı TYS Genel Kurulu, TMMOB Mimarlar Odası’nın Karaköy’deki İstanbul şube binasında yapıldı. Türkiye Yazarlar Sendikası, 20. Olağan Genel Kurulu’nu yaptı. ‘Dünyanın bütün ka dır şimdi. Karanlığın üstüne üstüne, sahip çıkmalıyız. İnadına kalemleözgürlükleri özgür kılmak, adalet rimizi birleştirmeliyiz.” sizlikleri haksızlıkları haritamızdan TYS Genel Kurulu sonrasında ya lemleri birleşin’ şiarıyla Türk Mü silmek için hep birlikte” dedi. pılan seçimde Mustafa Köz, Suna hendis ve Mimarlar Odası’nın Karaköy binasında düzenlenen kong Basın özgürlüğü vurgusu Aras, C. Hakkı Zariç, Âba Müslim Çelik, Nalan Çelik, Tahir Şilkan, renin açılış konuşmasını TYS Ge Kurulda söz alan Türkiye Gazete Tülay Ferah, Kamil Tekin Sürek, nel Başkanı Mustafa Köz yaptı ve ciler Sendikası Genel Başkanı Gök Ertan Mısırlı’dan oluşan liste yö TYS’nin bulunduğu yerin Kültür han Durmuş, Türkiye’nin basın, ifa netime geldi. TYS, genel kurul so Bakanlığı’nın sözleşmeyi tek taraf de ve demokrasi anlamında zor dö nuç bildirgesinde şöyle dedi: “Tür lı iptal etmesi sonucu kapatılmasına nemlerden geçtiğini belirtti. Dur kiye Yazarlar Sendikası, ülkemi dikkat çekerek iki yıl boyunca ver muş, “15 Temmuz darbe girişimi zin ufuklarının karartıldığı şu gün dikleri mücadeleyi anlattı. Ardın nin ardından AKP iktidarı basın ve lerde 43 yıllık ışığını sevgili halkı dan Divan Kurulu seçildi ve Divan hukuk üzerindeki baskısını giderek na tutmayı sürdürüyor. Birikim ve Başkanlığını üstlenen Adnan Özyal arttırdı. 160 üzerinde gazeteci ceza deneyimimizi, toplumun aydınlı çıner söz alarak sendikanın ilk iki evinde tutuklu bulunuyor. 89 ay ğı için kullanmak; çağdaş, devrimci başkanı olan Yaşar Kemal ve Aziz dır hâkim karşısına çıkmayan ga geleneğimizin önemli bir ilkesidir. Nesin’i andı. Sendikanın amacının zeteciler var. Hakim karşısına çık Bu ilke, yazarların umudunu daima yazarların emeğini sermayeye karşı tıkları zaman birçoğu tahliye edile diri tutmaktadır. Yazarak, düşüne korumak olduğunu vurgulayan Öz cek. Beklentimiz bu yöndeydi ama rek kurulacak mutlu geleceğin an yalçıner, “Sendikamız hukuki, sos referandum öncesindeki bir ka cak yazarların kalemlerinin ucun yal, kültürel, ekonomik, temel hak rar nedeniyle bu görüşümüz değiş da olduğunu bilerek biz yazarlar, ve özgürlükleri korumakla birlik ti. Hâkimler, Çağlayan Adliyesi’nde her zaman halkımızın yanında ol te söz ve yazı özgürlüğünün korun gazetecilerin tahliyesine karar ver duk, olacağız. İktidarın baskıları ması için her türlü yasal mücadele diler. Aynı gün serbest bırakılan nın üzerimizde bir kılıç gibi sınan yi vermektedir. Bugün de bildiğiniz gazeteciler yeniden tutuklandılar. dığı günlerin, yazarların örgütlü sa gibi kalemler tehdit altındadır. İn Bu tahliye kararını veren hâkim ve vaşım inancıyla kırılacağını unut sanlar karanlıkta. Bütün temel hak savcılar açığa alındı” dedi ve söz muyoruz. Bu düşünceyle,TYS’nin lar ve özgürlükler ayaklar altında lerine şöyle devam etti: “Bir ülke yeni yönetim döneminde de eme dır. Bizim tek dayanağımız eskiden de basın özgür değilse o ülkede de ğin, barışın ve özgürlüğün savunu olduğu gibi bugün de sözcüklerdir. mokrasi yoktur. O yüzden basının cusu olacağını kamuoyuna yeniden Sözcükleri savurmamızın tam sırası özgürlüğüne ve ifade özgürlüğüne duyuruyoruz.” TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN kultur@cumhuriyet.com.tr 15 Ali Poyrazoğlu bir sıçrayışta sahneye (pardon Jamaika’ya) fırlıyor ve zekâsıyla milleti gülmekten kırıp geçiriyordu... Tiyatronun Kraliçesi Gülriz Sururi, ti yatro bağlamında; mücadeleden hiç vaz geçmeyen Nazan Moroğlu, Kadın Hak ları bağlamında; PEN İkinci Başkanı Ha lil İbrahim Özcan, hapishane arkadaşla Gerçek miydi? Yoksa rüya mı? rı adına da, insan hakları bağlamında beni anlatıyordu... Taa San Fransisco’dan Joan Baez anılarını ve “Kimse beni yolumdan alıkoyamaz” şarkısını; taa İzmir’den Sezen G Aksu övgülerini ve “Zeynebim Zeynebim erçek miydi yoksa ben bir rüya Allı Zeynebim” türküsünü benimle ve samı gördüm? İki gündür kendime lonla paylaşıyordu. sBpsyygrlhiydAşsşdybyFnlaçuaeiaoıaaıioiiaeeaeitimnzrimlyymnn”(trmyzrr,zlnhFUYÖMpo.aiiuduEbııy.dıblbşıylalNo.nirsâiyymçybıuneoğuyçib,aiıaSzBktolroledm.âeiazrgeedilabrİişay.ınıa.srrrlzekun.nlkzreü.leıezhiyua.ayuyn.orıyhlıiSobCğnbstüummammda,raasaiakdaeıeuınizSthno.bdnabrzella.darşügnyeaai.oo’Hs(ıhaaurzç.ıPla,unuegrrüsnitypPrnphoiığıiOdsdeçtninkenakyaEbryeasiıkai“tiynöaüradnyanzmapdoaöimAumüoçononınhşmdaunsnreymçizeylerişeosyauunienopıol.sseakrıneutey.abşpha,ıGuda.rklA’slbi,VimnııeiitçyF,nyhkva,eneedeiybıieiraıneui:a,lnYnniulndçilnizrazsSidnicrçdaiığuaut)yiagoiC;nıübmAiysykıktabuZiraeaoyEotllimdaaÖüşuievnarbrğÇşşeuthdhşmzkzgaalııunmimayn’uaaamn.öria.onyiatll“y.”kakpaa.yrea,eOb.yayddiolrtbniyedaüarslk’uericayi)nnzyataul..mogeana..üi’dim.m.kımtioynnesaiu’yyakşiıanuzarı:GbbplsylyygyhMaaaoooaaioiuürnzniGnjcrrryyVTANzir,dduu,emiaaeuarlemedmimseuvağtKyrnylaaeati.ekıfaıoyycr..imiğhyı..ÖaykaerşkaA..moluadlkpüıbzYarkbbarhmikaui,v.dzineifiamerrrctaaia,urezlkKtnaurytdviş.ldsnelvigüğeıuueğAkıoeişzezyıskyrilmmelnyaZıüoldakayike.ebncnrıtniuaeOknuıtıeidbığkerurüarzmeeeibatruğtilrararnieloaa.nmrhtbksmasgeşcscaaeynnnaykuaulyeınıaeapinlaolanneuutnyaııckayğbysdprrbdlşmvoKASnealZşaunooeıiaamıuüerylmöyaytınmıieldrDunskıyyrntlaMeo:pyyaaygüımiiımooHboH,nlvolransdmnueakS,rbriaedğr.ıınaeluuHanlayn.fdii“aağiraaal.rıpzşmmhteBaisışaunyHvklınımıalentgbhaya.aOarş.kOoT.mvilüobHmeaiam’ez.orromedrldurrrmeaarüıaauktıedzanliet”lemnıinıs, cazca konuştururken yeni “keşfettiğim” “Ustalara Saygı” toplantılarını, insanlar genç yetenek Meltem Ünel, ister inanın öldükten sonra değil de yaşarken düzen ister inanmayın, birer şarkıyı benim için lemeyi düşünen Beşiktaş Belediye Baş söylüyorlardı... kanı Murat Hazinedar’a; Yılların sahici gazetecileri: Gerçek pe Bütün organizasyonu titizlikle, özenle şinde koşan, saygı duyduğum, sevdiğim gerçekleştiren Faruk Şüyun’a; gazetecileri: Ali Sirmen, Mine Kırıkka Burada tek tek adlarını saydığım tüm nat, Yazgülü Aldoğan ve Nazım Alp katılımcı yazar ve sanatçı dostlarıma; man salonu hıncahınç doldurmuş güzel Akatlar Kültür Merkezi’ni dolduran, insanlara beni anlatıyorlardı... yer bulamayıp merdivenlere oturan, tanı İstanbul’da olmayanlar, Yekta Kara, dığım ve tanımadığım, 26 Mayıs akşamı Zülfü Livaneli, Sunay Akın beyazperde beni benimle paylaşan tüm sanatsever den, Müjdat Gezen telefonun ucundan lere, tüm dostlara, tüm okurlara teşek beni anlatmayı sürdürüyordu... kür ederim. 70. Cannes Film Festivali bu akşam son buluyor Palmiye’nin yaprakları... Keşke Altın Palmiye’yi yaprak yaprak dağıtmak mümkün olsaydı... Bırakın yapraklarını koparmayı, ikiye bölmek bile mümkün değil artık. Dahası, bir filmin ödül listesinin birçok dalında yer alması bile istenmiyor... Salt matematiksel yaklaşımla, on beş aday arasından seçilecek ilk yedinin değişik sıralanma olasılığından herhangi biri jürinin şapkasından çıkabilir. Başka bir deyişle, bu yıl ödül alamayacak filmleri tahmin etmek herhalde daha kolay. Bir yanda politik sinemanın farklı örnekleri var: Küresel şiddete, faşizme, ekonomik ve siyasi gücü elinde tutanların hegemonyasına, her tür adaletsizliğe karşı tavır alırken ezilen bireyi özgün yaklaşımlarla ön plana çıkaran, sinema dilleri birbirinden çok farklı yaratıcı yönet 70. yıl için çekilen özel fotoğraf dünyaca ünlü isimleri bir araya getirdi. menler. Haneke, Zvyagintsev, Campillo, Akın ve Loznitsa bu listenin ilk sıralarında yer alıyorlar. “Kare” adlı filminde gelişmiş demokratik toplumlarda erozyona uğrayan güven ve dayanışma ruhunu varoluşçu bir felsefeyle sorgulayan İsveçli yönetmen Ruben Östlund’un adını da eklemek gerekir. Özellikle Orta Avrupa ülkelerini sarsan mülteciler sorununu, dünyayı saran terör ortamına koşut olarak işleyen Macar yönetmen Kornel Mundruczo’nun, metafizik fantezisi “Jüpiter’Ay’ı” da bu türün, ödül alması sürpriz sayılacak bir örneği.... Öte yanda, yaratıcı sinemasının farklı tadlar damıtan, duyarlı, kimi şiirsel, kimi parlak cilalı örnekleri... “Çift Sevgili” ile, kendi tanımıyla ‘erotik ve psikolojik bir gerilim filmi’ imzalayan François Ozon; Rodin’i anlatan Jacques Doillon ve farklı reçetelerle kotardıkları filmleriyle izleyicilerine hoş anlar yaşatan Todd Haynes, Michel Hazanavicius, Hong Sangsoo, Naomi Kawase, Sofia Coppola ve Safdie kardeşler... Toplamda 15 filmi bulduk galiba... 70. yaşdönümü nedeniyle pırlantalarla süslenen özel Altın Palmiye’nin yapraklarını koparacak kadar devrimci bir jüri yok ne yazık ki... 49 yıl önce, ana salonun perdelerine tırmanarak festivali durduranlar arasında yer alan JeanLuc Godard, Cannes’a kendi yaşamına ilişkin “Le Redoutable”ı izlemeye bile gelmediğine göre, “film festivali bir at yarışı değildir” görüşünü benimseyen köktenci sinefillerin özlediği ödülsüz festival umudu da uzaklaşıp duruyor... Kadıköy Belediyesi’nin bir kültür hizmetidir. KADIKÖY BELEDİYESİ SÜREYYA OPERASI ULUSAL BESTE YARIŞMASI 2018 Son Teslim Tarihi: 15 Ocak 2018 Pazartesi Final Konseri: 26 Mart 2018 Pazartesi * Birincilik Ödülü 12.500TL * İkincilik Ödülü 9.000TL * Üçüncülük Ödülü 6.000TL * İki adet Mansiyon 3.000’er TL * Seçilen eserlerin CD olarak basımı Seçici Kurul Üyeleri: Gürer Aykal Oğuzhan Balcı Turgay Erdener Rengim Gökmen Antonio Pirolli Yalçın Tura Hasan Uçarsu ŞARTNAME İÇİN: www.kbsobesteyarismasi.kadikoy.bel.tr Kadıköy Belediyesi Süreyya Operası General Asım Gündüz (Bahariye) Cad. No. 29 34710 Kadıköy İstanbul T. 0216 346 15 31 pbx. sureyyaoperasi@kadikoy.bel.tr www.sureyyaoperasi.kadikoy.bel.tr C MY B