Katalog

Cuma 26 Mayıs 2017 kültür Kaotik yaşamlar...16 EDİTÖR:ÖZNUROĞRAŞÇOLAK 70. Cannes Film Festivali’nde yarışan ‘Good Time’ zevkle izlenen, derinleşmeye çabalarken zaman zaman heyecan verebilen hoş bir film zaman heyecan verebilen hoş bir luş yoktur... Tüm içtenliklerine, çiz dın” (Krotkaya), şeffaf denilebile film. Nörolojik sorunları olan safdil gidışına pek fazla taşmadan sıradı cek kadar sessiz sakin, yoksul ka kardeşi Nick’i (Benny Safdie) gerçek şı olabilme çabalarına ve tükenme dının, hapse düşen kocasına bir ko ten seven, onu akıl hastanelerinin ya yen enerjilerine karşın jüriyi zor li ulaştırmak ya da ziyaretine git da bakımevlerinin törpüleyici soğuk layacak bütünlüğe erişemeyen Saf mek isterken karşına dikilen, geçmi luğundan kurtarmak isteyen, doğa die kardeşler, gelecek için umut şin Kafkavari formatlarını hâlâ yır nın göbeğinde özgür ve mutlu bir ya vermeyi sürdürmekteler... tamamış bürokrasiyle boğuşmasının şam vaat eden Connie (Robert Pat Önceki filmleriyle beğenilen baş öyküsü olarak özetlenebilir. O so Sinema tarihi kardeş yönetmenlerle doludur. Filmlerini ortaklaşa imzalayan tinson) gerekli parayı bulmak için Nick’le birlikte banka soymaya karar verir. İlk aşamada başarırlar ama, hayal gücü oldukça zengin senaryo ka bir yönetmen, Belerusya doğumlu, Ukrayna pasaportlu, sinema kültürüyle sırılsıklam Rus Sergei Loznitza (1964) da, amacına ulaşama kakları pis, binaları harap, insanları umutsuz kasaba ve devasa hapishanesi, bugünkü Rusya’nın herhangi tipik bir kasabasıdır. Eski düze Taviani’ler, Dardenne’ler, Coen’ler, nun cilveleri peşlerini bırakmaz. Ha yan ağır alegorik diliyle düşkırıklı nin ağır mirası, neoliberalizmin eko Cannes’da ödüllendirilenler arasın pishaneden ve bakımevinden kurtu ğı yaratıyor : “Sessiz Ka nomik ve siyasal adaletsizliğiyle el dadırlar. Bağımsız Amerikan sinema birliği etmişçesine kasabayı boğ sının geniş kapsamlı yelpazesinde muş, nefesleri ucuz votka kokan in yer alan Benny ve Josh Safdie (1984) sanlarını da, bu kaotik yaşam sava kardeşler de bu yolu izleyen yetenekli iki genç yönetmen. Birlikte imzaladıkları üçüncü uzun filmleri “Good Time” ile ilk kez Altın Palmiye yarışına katılıyorlar. Önce “Lenny and the Kids” (2009) ile Cannes’ın bağımsız yan bölümü “Yönetmenlerin 15 Günü” seçkisinde, ardından da “Mad Love in New York” (2014) ile Venedik’te ilgi gören, Cassavetes hayranı Safdie kardeşler, psikolojiden sosyolojiye dek farklı göndermeler içeren bol cilalı son moda polisiye sinema türüne, yenilikçi olmayı hedeflerken soluk soluğa kalan ilginç bir örnek getiriyorlar. “Good Time” zevkle izlenen, derinleşmeye çabalarken zaman Josh Safdie, Robert Pattinson ve Benny Safdie Cannes Film Festivali’nde bir şında birbirlerini yiyen edilgen sürüngenlere dönüştürmüştür... Ken di kendine zevk vermeyi amaçlarcasına abartılmış bu yorucu filmi, bir noktada Vasilina Makovtseva’nın yorumu kurtarıyor. Derin anlamlar yüklemeyi başardığı iri gözleriyle, yavaş hareketleri gerisindeki yoğun beden diliyle, varla yok arası mimikleri nin ifade gücüyle, olağanüstü bir yorum sunuyor. Herkesin ayakta alkışlayacağı türden birleştirici bir “Altın Palmiye” adayı hâlâ beklenmekte. Son umudumuz, bugün yarışacak olan Fatih arada. Akın ile François Ozon’da... ‘Bu düzen kafa karıştırıyor’Ünlü yönetmen Barbet Schroeder ‘Kötülük Üçlemesi’nin son halkasıyla Cannes’da Cannes’dan taziye ve ‘teröre karşı birlikte’ mesajları ulaşırken, ünlü yönetmen Barbet Schroeder’ın “Bu endişe verici zamanlarda güvenecek bir şey kaldı mı, her şey sanki iyice birbirine karıştı!” sözleri belki de daha bir anlam kazanıyor: “Bir tarafta aşırı sağın, faşizmin ve İslam karşıtı hareketin yükselişi var, diğer tarafta aşırı dinci terör örgütlerinin engellenemez yayılışı. Birbiriyle son derece çelişkili gibi görünmesinin nedeni ortada her iki tarafa da temin edilen silahlarla beslenen ‘ilginç’ bir dengenin olması. Ama bu arada her gün insanlar yok ediliyor, yaşamlar söndürülüyor”. Oscar’a aday olduğu “Barfly” ve “Talihin Dönüşü” gibi filmlerle tanınan İsviçreli sinemacı bu kez Cannes’da İs lamofobik Burmalı budist rahip Wirathu’yu anlattığı “Venerable W” adlı belgeseliyle karşımızda. Kendisi de Budist olan Schroeder, bir rahibin barışçıl inancına ters düşebileceğine aklı almamış olsa gerek, sohbetimize de hemen “İnancınıza karşı davranabilir misiniz?” retorik sorusuyla başlıyor. “General İdi Amin” (1974) ve Sırp lider Milosevic gibi savaş suçlularını da savunan Fransız avukat Jacques Verges’i anlattığı “Teror’s Advocate” (2007) belgesellerinden sonra bu film ‘Kötülük Üçlemesi’nin son halkası ol muş. “Bir gazeteci değil sinemacıyım dolayısıyla öyle gittim Burma’ya, ama Hollywood yönetmeni olduğumu özellikle abarttım ki çekimlere kolay izin alabileyim” diyen yönetmen bu katliamların haber bültenlerinde azıcık yer alıp ertesi gün yerini daha korkunç olaylara bırakmasından yorgun ama ipin ucunu bırakmamaya kararlı: “Terör ve savaşın amacı bizi birbirimizden ayırmak olduğuna göre oraya bakmalıyız. Halen mülteci sorunu kan dondurucu boyutta. Bir de dünyayı saran savaş ve çatışmalara bakınca bu işten kimin çıkarı var so rusuna yanıtı bulmalıyız”. Kötülüğün sanıldığı kadar basit ve vahşi olmadığının altını çiziyor: “Burmalı budist rahip Wirathu’yla konuştukça ne kadar zeki ve organize bir insan olduğunu gördüm, bence bu insanı daha da altüst ediyor çünkü cehaletle değil daha karmaşık ve kötücül bir şeyle karşı karşıya kaldığınızı, bel bağladığınız çoğu yardım kuruluşlarının ya da kurumların olaya seyirci kalabildiğini görüyorsunuz. Şimdi ABD başkanı Trump gibi sermayeyi ve gücü iyice kendine yontan kötücül yönetimler var, dünyayı karıştırmak işlerine geliyor”. Peki dünyada yalnız ve yardımsız mıyız? Gülerek “İnsan ve sanat olduğu sürece direniş ve kötüye karşı mücadele mümkün” diyor ve iyimserliğiyle denge kurmaya çalışıyor. Yunus Nadi Ödülleri 72. yılına girdi. 2017 Yunus Nadi Ödülleri’nde iki ana başlıkta 4 ödül verilecek. Yunus Nadi Ödülleri Yarışması, 1946’da kuruldu; hem geçmişe hem geleceğe dönük olan anlamı, gazetemizin kurucusu Yunus Nadi’ye saygı ve sevgiden kaynaklanıyor. Yalnız Cumhuriyet gazetesinin değil, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunda büyük emeği bulunan Yunus Nadi’nin anısını her yıl tazelemek bizim için bir görev. Devrimci ve demokrat Cumhuriyet’in Ulusal Bağımsızlık Savaşımızla ve Türkiye Cumhuriyeti’yle zamandaş ve eşanlamlı bir kuruluş tarihçesi var. Yunus Nadi, gazetemizin temel taşlarını bu doğrultuda koydu. Yunus Nadi’nin ölüm yıldönümünü geçmişe dönük bir acı olarak değil, geleceğe yönelik bir kültür olayına dönüştürmek amacıyla bu yarışma düzenlendi. Yarışmanın ilk düzenlendiği yıl larda Türkiye’de sanat alanında hiçbir özel ödül 72. YIL ların çok yararlı olduğu rahatlıkla söylenebilir. yoktu; tek parti dönemiydi ve yalnız CHP’nin koyduğu bir şiir ödülü vardı. Aynı YUNUS NADİ ÖDÜLLERİ Zamanla ödüller arasında ayrımlar ortaya çıkar; bir yarışma kurumsallaş dönemde bütün dünyada sanat, bilim ve edebiyat 2017 tıkça, amacı, nitelikleri, karakteri belirginleşir. Bu ödülleri ün yapmışlardı. arada kimi holdinglerin İsveç’te Nobel, ABD’de Pulitzer, kendi amaçlarına yönelik yarışmalar Sovyetler’de Lenin, Fransa’da Gonco düzenlemeleri ve ödüller dağıtmaları urt ödüllerinin sonuçları Türkiye’de da bu alanda kaçınılmaz çoğulculuğu de izleniyordu; ama ülkemiz bu yansıtıyor. Kimi bankaların, şirketle alanda da geç kalmıştı. Cumhuriyet rin, ticari tekellerin reklam amacıyla gazetesi bu öncülüğü üstlendi, yetmiş düzenledikleri yarışmaların ödülleri, iki yıl önce düzenlenen Yunus Nadi parasal açıdan ne kadar büyük olursa Armağanı’yla sanat ve kültür yaşamı olsun; özü, maddi çerçevenin dışında mızda bir yarışma coşkusu oluşturdu. ki anlamda odaklaşıyor. Ödüller, Yu Daha sonraki yıllarda Türkiye’de de nus Nadi Armağanı Yarışması adıyla yarışmaların ve ödüllerin sayısı çoğal aralıksız olarak yetmiş yılı aşkın bir dı, yirmiyi aştı. Bugün belki ödül enf sürede düzenli olarak gerçekleştirildi, lasyonundan söz açılabilir; eleştirel kültür ve sanat hayatımıza amaçlanan bir yaklaşımla sakıncaları gündeme katkıları yaptı ve etkilerini duyurdu. getirilebilir, ama yine de kültür, bilim Daha önce bir dalda yapılan ödül ve sanat konularında yapılan yatırım lendirmenin kapsamı 1990 yılından itibaren genişletildi ve Yunus Nadi Ödülleri adıyla sürmeye başladı. Ülkemizin kültür ve sanat yaşamı bütün baltalanmalara ve olumsuz yatırımlara karşın sürekli gelişiyor ve yaygınlaşıyor. Fikir ve sanat özgürlükleri Türkiye’de tam değil; siyasal iktidarın baskıları hâlâ sürüyor ve çağdaş demokratik ortamdan henüz yoksun sayılıyoruz. Buna karşın fikir, sanat, bilim, kültürde çabalar sürüyor. Tarihsel gelişim sürecinde elbette ‘aydınlanma’nın önüne hiçbir güç geçemez. Cumhuriyet, çağdaş uygarlığa giden yolun fikir, sanat, kültür, bilim yolu olduğunu kuruluşundan beri savunan bir gazete. Bu yoldaki çabaları desteklemek ve özendirmekte Yunus Nadi Ödülleri’nin işlevi sürecek. 2017 Yunus Nadi Ödülleri Edebiyat Ana Dalı’nda öykü, roman, şiir; Bilimsel Araştırma Ana Dalı’nda sosyal bilimler araştırması olarak veriliyor. Adaylara başarılar diliyoruz. ÖYKÜ Ödüle 1 Şubat 2016 – 31 Ocak 2017 tarihleri arasında yayımlanmış bir kitapla aday olunabilir. Adaylar yapıtlarını altı adet olarak göndereceklerdir. Ödül bir yapıta verilir. Seçici Kurul, ödülü, iki yapıt arasında paylaştırabilir.  Seçici Kurul: Hikmet Altınkaynak, Sezer Ateş Ayvaz, Metin Celâl,  Nursel Duruel, Seval Şahin.  ROMAN Ödüle 1 Şubat 2016 – 31 Ocak 2017 tarihleri arasında yayımlanmış bir kitapla aday olunabilir. Adaylar yapıtlarını altı adet olarak göndereceklerdir. Seçici Kurul, ödülü, iki yapıt arasında paylaştırabilir. Roman kategorisinde ön eleme yapılacaktır. Seçici Kurul: Ahmet Cemal, Turhan Günay, Handan İnci, Güray Öz, Yüksel Pazarkaya. ŞİİR Ödüle 1 Şubat 2016 – 31 Ocak 2017 tarihleri arasında yayımlanmış bir kitapla aday olunabilir. Adaylar yapıtlarını altı adet olarak göndereceklerdir. Ödül bir yapıta verilir. Seçici Kurul, ödülü, iki yapıt arasında paylaştırabilir. Seçici Kurul: Ataol Behramoğlu, Egemen Berköz, Muzaffer İlhan Erdost, Turgay Fişekçi, Doğan Hızlan. SOSYAL BİLİMLER ve ARAŞTIRMA Ödüle 1 Şubat 2016 – 31 Ocak 2017 tarihleri arasında basılmış, yayımlanmış bilimsel araştırmalar katılabilir. Daha önce başvurmamış olmak kaydı ile eserlerin son basım yılı esas alınır. Yapıt sahipleri daha önce Yunus Nadi Ödülleri’nden ödül almamış, TC vatandaşları olmalıdır. Yapıtların da daha önce ödül almamış olması esastır. Tezler yapıt olarak kabul edilemez. Adaylar, Türkçe yapıtlar ya da Türkçe olmayanların tam çeviri metni ile başvuru yapabilirler. Adaylar yapıtlarını yedi adet olarak göndereceklerdir. Ödül bir yapıta verilir. Seçici Kurul uygun gördüğü takdirde ödülü bölüştürebilir. Son gönderim tarihinden sonra tarafımıza ulaşan yapıtlar hiçbir koşulda yarışmaya dahil edilemez.  Seçici Kurul: Erdal Atabek, Prof. Dr. Rona Aybay, Prof. Dr. Bozkurt Güvenç, Prof. Dr. Emre Kongar, Prof. Dr. İoanna Kuçuradi, Prof. Dr. Ahmet Mumcu. HER DAL İÇİN GEÇERLİ GENEL KOŞULLAR Ödüller, her dalda amatör profesyonel herkese açıktır. (Cumhuriyet mensupları hiçbir dalda ödüle aday olamazlar.) Adaylar gerçek ad, adres ve telefon numaralarını belirtmek zorundadırlar. Ancak adaylar ad ve adreslerinin saklı tutulmasını isteyebilirler. Ödül koşullarına uymayan yapıtları yarışma dışında tutmak zorundayız. Adayların yapıtlarıyla birlikte adlarını ve soyadlarını arkasına yazacakları iki adet fotoğraflarını, açık adreslerinin ve telefon numaralarının da yer aldığı yaşamöyküleri ile birlikte 3 Temmuz 2017 Pazartesi günü saat 17.00’ye kadar ‘Cumhuriyet Gazetesi Yunus Nadi Ödülleri Prof. Dr. Nurettin Mazhar Öktel Sok. No: 2 34381 Şişli / İstanbul’, adresine iadeli taahhütlü olarak posta veya kargoyla ulaştırmaları ya da elden teslim etmeleri gerekmektedir. Yapıtların daha önce herhangi bir ödül almamış olması şartı geçerlidir. Zarfın ya da paketin üzerine hangi dal ile ilgili olduğunun (şiir, roman, öykü vb.) yazılması zorunludur. Ödül dallarında konu sınırlaması yoktur. Yapıtlar hiçbir şekilde iade edilmez. Ödül alan ya da ödüle aday olan yapıtlar, genel yayın ilkelerimiz doğrultusunda gazetemizde yayımlanabilir. Ödüller Cumhuriyet Bayramı arifesinde, 28 Ekim 2017 Cumartesi günü sahiplerine verilecektir. Bilindiği gibi kurucumuz Yunus Nadi, Meclis Anayasa Komisyonu Başkanı olarak, Cumhuriyet’in ilanı kararını 29 Ekim 1923’te Türkiye Büyük Millet Meclisi kürsüsünden okuyarak ülkeye ve dünyaya ilan etmiştir. TELEVİZYONEDİTÖR: DEMET YALÇIN Yayın Akışı 09.00 Parametre 10.00 10’dan Sonrası 12.00 Bugün 14.00 Günlük 15.30 Hızlı Karar 16.40 Afiş 19.30 Eğrisi Doğrusu 21.00 Haber 22.00 Gündem Özel 02.00 Gece Haberleri 12.45 Ekonomide Görünüm 13.00 Gün Ortası 16.00 Habertürk Gündem 17.00 Habertürk Manşet 20.00 Akılda Kalan 22.00 Haber Bülteni 23.00 Öteki Gündem 02.15 Akılda Kalan 06.45 Kahvaltı Haberleri 10.00 Müge Anlı ile Tatlı Sert 13.00 Gün Ortası 13.40 Yarışma: Karavan 16.20 Esra Erol’da 19.00 Atv Ana Haber 20.00 Aşk ve Mavi 00.30 Son Durak 01.15 Sahur 09.00 Aşkı Memnu 12.00 İftar Sofrası 12.45 Prof. Dr. Mustafa Karataş’la Paylaşmak Güzeldir 18.30 Arka Sokaklar 18.45 Ana Haber 20.00 Arka Sokaklar 23.30 Beyaz Show 02.00 Prof. Dr. Mustafa Karataş’la Paylaşmak Güzeldir 08.00 Güne Başlarken 11.00 Özgür İrade 13.00 Öğleden Sonra 16.00 Sol Şerit 18.00 Ana Haber Bülteni 21.00 Halk Arenası 23.00 İsmail Dükel ile Günsonu 02.00 Gece Bülteni 07.15 Çalar Saat 10.00 Kaybolan Çiçekler 13.45 Mehmet Özer Mutfakta 14.45 No: 309 17.15 Film: Çam Sakızı 19.00 Ana Haber 20.00 Film: Şevkat Yerimdar 01.15 Sahur Sohbetleri 08.00 Adını Sen Koy 5.00 Bir Yastıkta Kocayalım 16.40 Adını Sen Koy 19.00 Ana Haber 20.00 PayitahtAbdülhamid 23.25 Kur’anı Kerim’i Güzel Okuma Yarışması 01.25 Sahur Bereketi 10.30 Biz Bize 12.30 Söz İstanbul’da 14.00 Gündemin İçinden 18.30 Günce 20.00 Ana Haber 20.45 Birebir Spor 21.30 Bekleme Odası 24.00 Gece Haberleri 09.00 Film: Yılbaşı Teklifi 10.30 Film: İrlandalı 14.45 Film: Yafa 18.00 Film: Amerikan Rüyası 20.00 Film: Bay Ve Bayan Smith 24.00 Film: Mafya Sadece Yazın Öldürür 10.00 Gün Alıyor 13.00 Gün Ortası 15.00 Gün Dönüyor 18.00 Akşam Raporu 19.00 Haber Bülteni 20.05 18 Dakika 21.00 Beşinci Boyut 23.00 Günün Bitiyor 00.35 18 Dakika 01.00 Beşinci Boyut BULMACA SEDAT YAŞAYAN SOLDAN SAĞA: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1/ Isırgan bitkisine 1 2 3 4 5 6 7 8 9 verilen bir başka ad. 2/ Osmanlı Devleti’nde taşradaki nüfuzlu ailelere verilen unvan... Omurları birbirine birleştiren ana madde. 3/ Bir nota... Toy, çaylak. 4/ Su 1 BULGAR İ E 2 URA RUT İ N 3 Z A K KUM N E 4 UN İ S İ L İ K 5 KORT E İ S 6 İ F A KAM İ L 7 ODA KAYA 8 ABADAN AÇ 9 Z İ R BELLO kıyısındaki ağaç ve çalıların üstünde de yaşayabilen bir balık... Sodyum elementinin simgesi. 5/ Bir yeri iki ya da daha çok bölüme ayıran cam bölme. 6/ Bit kinin solunumuna yardım eden küçük delik lere verilen ad... İlaç. 7/ Genellikle kibrit çöp leriyle oynanan bir oyun... Şişirilmiş tulumlar üzerine kurulan ve Fırat ile Dicle ırmaklarında kullanılan bir tür sal. 8/ Mızmız ve sevimsiz kimseler için kullanılan bir sözcük. 9/ Y.K. Beyatlı’nın hece ölçüsüyle yazdığı tek şiiri... Tarla sınırı... Kısık sesli küçük keman. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Yurdumuzun sulak alanlarında da yaşa yan bir ördek cinsi. 2/ Sapanca Gölü’nün eski adı... Atletizmdeki atma dallarından biri. 3/ Lantan elementinin simgesi... Saraya yeni alınmış cariyelere verilen ad. 4/ Mavi ve beyaz çizgili bir cins pamuk dokuma... Olum suzluk belirten bir önek. 5/ Argoda gözlüğe verilen ad. 6/ Mercek... Yetenek. 7/ “Bir neşe say bu cihanın baharını” (Nedim)... Ham kavun. 8/ Hekimlikte iç sürdürücü olarak kullanılan, sarı çiçekli bir ağaççık. 9/ Yayla fırlatılan ucu sivri çubuk... En kısa zaman sü resi... Bir montaj planıyla satılan ve alıcının kendi başına kurduğu parçalar topluluğu. C MY B