03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 26 Mayıs 2017 12 haber/yorum EDİTÖR: BURAK YURTTAŞ TASARIM: ZARİFE SELÇUK ‘İkinci Kızıl Elma’mızmış! Erdoğan, bir yöntemini bugünlerde daha sık kullanmaya başladı; ülkenin kuşkusuz kendi ürünü olaniç karartıcı ortamını, ardarda yarattığı yeni sorunlarla daha da karartınca, gündeme ayrık bir konu oturtup, toplumu, basını kısa bir süreyle de olsa bununla ilgilendiriyor; geride kalan hafta içinde de kullandı bu yöntemini; ne var ki bu kez pek “acemice” oldu. “19 Mayıs” günü, “Sarayı”nda topladığı gençlere, ikinci “Kızıl Elma”mız olacak “2023 Türkiyesi” dedi ve bu Türkiye’nin onlara “emanet” edildiğini bildirdi. (Cumhuriyet, 20.5.2017) Saray’ının, koca toplantı salonunu dolduran onca gencin içinde hiç olmazsa ele avuca sığacak sayıda, “Kızıl Elma” ülküsünü bilen var mıdır acaba? Yoksa, bu “Kızıl Elma”, olgunlaşmış, iyice kızarmış bir “Elma Öyküsü” olmaktan öte gitmemiştir, haklı ve de yerinde olarak. Yine de “19. yy”da, “20. yy”ın başlarında Türkiye’nin gündeminde olan bu konuya şöyle bir değinmek gerekirse, “Kızıl Elma” ülküsünün, dünyadaki bütün Türklerin birleşip, bir “Cihan Türk Devleti” kurma düşü (rüyası) olduğunu, ayrıca bu devletin “Turan”da kurulacağını belirtmek yeter sanırım. Bu arada, “Turan” neresi derseniz, “Vatan ne Türkiye’dir Türklere ne Türkistan / Vatan büyük bir ülkedir Turan” olarak tanımlanmıştır yalnızca. Ne var ki, Erdoğan’ın “Kızıl Elması” olan “2023 Türkiyesi” oluşturacaktır, artık “21.yy”ın Turan’ını... Çok beklenmeyecek altı yıl sonra... İnsan duyunca okuyunca, dayanamıyor, bırakalım “altı yıl” sonrasını, günümüzde “Süleyman Şah Türbesi”nin, TC Devleti’nin olan toprağını, Ege’de bize ait “18 Ada”yı nasıl göz göre göre çıkardık elimizden? Ya “Kıbrıs” ne durumda?.. Şu sıralarda, ülkemizde olup bitenlerin karşısında insan, “usa sığmaz”lığın, “anlamsız”lığın, “ipe sapa gelmez”liğin de bir “sınırı olmalı” diye düşünmekten de kendini alamıyor... “İkinci Kızıl Elma”mızmış... Bilmem ki anımsanır mı değerli dostlar? Tam “90 yıl” önce, Mustafa Kemal Atatürk gereken yanıtı vermişti bu “Kızıl Elmacı”lığa. Büyük “Söylev”inin (Nutuk), ikinci cildinin daha ilk sayfalarında buluruz bu yanıtı: “... hiçbir sınır tanımayarak, dünyadaki bütün Türkleri, bir devlet olarak birleştirmek, ulaşılamayacak bir amaçtır. Bu yüzyılların ve yüzyıllar boyunca yaşamakta olan insanların çok acı, çok kanlı olaylarla ortaya koyduğu bir gerçektir. İslamcılık ve Turancılık siyasasının başarı kazandığına ve dünyayı uygulama alanı yapabildiğine tarihte rastlanamamaktadır(...) Bizim aydınlık ve uygulanabilir gördüğümüz siyasal yöntem ‘ulusal siyasa’dır. Dünyanın bugünkü genel koşulları ve yüzyılların (...) yerleştirdiği gerçekler karşısında ‘düşçü’ olmak kadar büyük ‘yanılgı’ olamaz. Tarihin dediği de budur; bilimin, aklın, mantığın dediği böyledir. (...) ‘Ulusal siyasa’ demekle anlatmak istediğim şudur: ‘Ulusal sınırlarımız içinde’, her şeyden önce kendi gücümüze dayanarak varlığımızı koruyup, ulusun ve yurdun gerçek mutluluğuna çalışmak, gelişigüzel, ulaşılamayacak istekler ardında ulusu uğraştırmamak ve zarara sokmamak!” Evet, bu kadarı yeter mi bilmem, “Kızıl Elma” düşünü (rüyasını) görenlere ve elbette bu rüyayı son görene... Ve değerli dostlar, Erdoğan, bu “Kızıl Elma” coşkusunun ertesi günü (20 Mayıs) “İbni Haldun Üniversitesi”ni açarken yaptığı konuşmada, bilindiği gibi, daha da coştu; İbni Haldun’un eserlerinin, “Cumhuriyet” döneminde yasaklanıp, “mahkum edildiği”ni vurgulayarak dile getirdi; oysa yasaklama “2. Abdülhamit” dönemindeydi; düşünürün “Mukaddime” adlı yapıtında, “Varlık ve insanlığın yaşamı öyle Tanrı’dan din (şeriat) getiren biri olmaksızın oluşup gelişebilir” demiş; ayrıca da bu görüşünü örneklemiş, “Düşünün: Kitaplılar (ehli kitap) ve peygamberlere uyanlar, kitapları olmayan ateşe tapanlardan sayıca daha azdırlar. Ateşe tapanlar, dünyanın en kalabalık topluluklarından birini oluştururlar. Kitapları, peygamberleri olmadığı halde, onların da yönetimleri ve uygarlıkları vardır...” İşte bundan, açıkça “şeriat”ı, “red” ettiği için yasaklamıştı 2. Abdülhamit... “Allah’a şükür şeriatçıyım!” diyen birinin, düşünürü göklere, çıkarması düşünülebilir mi? Kuşkusuz “Mukaddime”yi eline bile almamışsa... Not: Mukaddime I; Çev. T. Dursun, s. 39. 26 MAYIS 2017 SAYI: 33469 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına Orhan Erİnç İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay Genel Yayın Yönetmeni MURAT SABUNCU Yazıişleri Müdürü Bülent Özdoğan Haber Koordinatörü Aykut Küçükkaya Yayın Danışmanı Kadri Gürsel Reklam ve Pazarlama Danışmanı Ayşe Cemal Sorumlu Müdür Abbas Yalçın Reklam Grup Koordinatörü Deniz Tufan Rezervasyon ve Planlama Koordinatörü Bülent Gürel l Görsel Yönetmen: Hakan Akarsu l Ekonomi: Olcay Büyüktaş l Dış Haberler: Mine Esen l Spor: Arif Kızılyalın l Gece: Ayça Bilgin Demir l Yurt Haberler: Selin Görgüner l Fotoğraf: Uğur Demir l Düzeltme: Mustafa Çolak Web Koordinatörü: Oğuz Güven [email protected] Ankara Temsilcisi: Erdem Gül Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 İzmir Reklam Tel: (0232) 441 12 20 0530 430 74 17 Okur Temsilcisi: Güray Öz [email protected] Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), Güray Öz (Bşk. Yrd.), Ali Sirmen, Hikmet Çetinkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Hakan Kara. l Muhasebe Müdürü: Günseli Özaltay l Satış Dağıtım: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: [email protected] Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: [email protected] Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: Doğan Dağıtım Satış Pazarlama Matbaacılık Ödeme Aracılık ve Tahsilat Sistemleri AŞ Esenyurt/İstanbul Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 03.37 03.28 04.00 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi Akşam 05.31 13.08 17.04 20.33 05.18 12.53 16.47 20.14 05.45 13.16 17.06 20.33 Yatsı 22.17 21.55 22.09 Komisyona havale Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında 2.1.2017 günü toplanan Bakanlar Kurulu’nun aldığı karar uyarıca “Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu” adı altında yedi üyeli bir komisyon kuruldu. Bu komisyonun görevi OHAL kapsamında yayımlanan kanun hakkında kararnameler ile mağduriyete uğradıklarını iddia eden kişi, kurum ve kuruşların haklı olup olmadıklarına karar vermek. Başvurular valiliklere yapılacak. Komisyon kararı sonrası mağdurlar bu kez de idare mahkemelerine başvurarak haklarını arayacaklar. Bilindiği gibi hükümetin 27.7.2017’den bu yana kamudan ihraç ettiği personel sayısı 102 bin 551’dir. Kurum ve kuruluşların sayısı ise on binlerle ifade edilmektedir. Mağduriyet iddiasında bulunan kişi, kurum ve kuruluşların 50 bininin söz konusu komisyona başvuracağını varsaysak, bu sayıdaki dosyayı inceleyecek komisyon her dosyaya 3 saat ayıracak olsa bu süreç cumartesi, pazarlar dahil 625 gün sürecektir. Ülkemizde sıkça başvurulan bir yöntemdir; eğer bir işi sonuçsuz bırakmak istiyorsan “komisyona havale” edeceksin. Anlaşılan bu da öyle bir komisyon işte. Açlık grevi mağdurları OHAL kapsamında çıkartılan bir KHK ile görevlerinden uzaklaştırılan akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça Ankara, Yüksel Caddesi’ndeki İnsan Hakları Anıtı önünde 195 gündür mağduriyetlerini kamuoyuna duyurmak amacıyla sessiz eylem yapıyorlardı. Bu arada açlık grevine başladılar ve açlık grevleri 75 gün sürdü. Çevreden destek ve dayanışma geliyordu. Her zaman olduğu gibi TOMA’lar, coplar, vs. Bunun üzerine eylemlerini evlerinde sürmeye karar verdiler. 21.5.2017 gecesi evleri basıldı, önce gözaltına alındılar, sonra da tutuklandılar. Açlık grevi nedeniyle tutuklama bugüne ka dar yeryüzünde görülmemiş. Ama burası Türkiye! CNN Türk yoksullaşıyor CNN Türk yoğun olarak izlediğim bir kanal. Uzun zaman özellikle geç saatlerde yayımlanan tartışma programları ilgimi çekti. Artık çekmiyor. Bir iki konuşmacı dışında hep aynı insanlar, hep aynı yaveler, hep aynı savunma refleksleri. Oysa bu ülkede yeni şeyler söyleyecek birçok bilim insanı var. Örneğin, KHK ile üniversitelerinden, mesleklerinden ihraç edilmiş, söyleyecekleri çok şey olan Türkiye’nin ilk nöropsikoloğu Prof. Dr. Öget Öktem Tanör, anayasa hukukçusu Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu var. Her ikisi de hem hayata hem de siyasete ilişkin zengin deneyimleri olan donanımlı insanlar. Niçin o tartışma programlarına çağrılmıyorlar? Bir de Nevşin Mengü “olayı” var. CNN Türk’ün bu cevval, bilgili, özgün ana haber spikeri ekrandan uzaklaştırıldı. Bilinen, Nevşin Mengü’nün verdiği haberde ErdoğanTrump görüşmesinin yalnızca 23 dakika sürdüğünü söylemesi. Yalan mı, yanlış mı? Değil. İktidara teslimiyet böyle başlıyor. Yazık! Art arda acı haber: 6 şehit, 4 yaralı Van Çaldıran kırsalındaki operasyonda güvenlik güçleri ile terör örgütü PKK üyeleri arasında çıkan çatışmada 3 asker ile 1 güvenlik korucusu şehit olurken 4 asker de yaralandı. Hakkâri’nin Şemdinli ilçesinde çıkan çatışmada ise 1 asker şehit oldu. Şırnak’ta 15 Mayıs’ta yaralanan tankçı er Reşit Yıldız tedavi gördüğü Ankara’da şehit oldu. Çaldıran kırsalında önceki gün terör örgütü PKK üyelerinin karayolunu keserek 3 TIR’ı yakmasının ardından bölgede operasyon başlatıldı. Türk Silahlı Kuvvetleri, bölgede çıkan çatışmada 3 asker ve 1 güvenlik korucusunun şehit olduğunu, 4 askerin de yaralandığını açıkladı. Tendürek bölgesinde çıkan çatışmada 9 terör örgütü PKK üyesinin öldürüldüğü belirtildi. Şemdinli’de 1 şehit Şemdinli ilçesi Koçtepe bölgesinde düzenlenen operasyonda çıkan çatışmada 1 asker şehit oldu, 1 asEmre Karagöz ker yaralandı. Çatışmada 2 PKK’li öldürüldü. Çatışmada şehit düşen Piyade Er Emre Karagöz’ün acı haberi Ankara’nın Sincan ilçesinde bulunan baba ocağına ulaştı. Şehit Karagöz’ün bekâr olduğu ve askere gitmeden önce babasının yanında sanayide çalıştığı öğrenildi. Şırnak’ta 15 Mayıs’ta Gör Aynı çatışmada yaralanan Şeker ile Cilas törende gözyaşlarına hâkim olamadı. Şırnak şehidini yaralı arkadaşları uğurladı Şırnak’ın Beytüşşebap ilçesi yakınlarındaki Kato Dağı’nda önceki gün çıkan çatışmada yaralanan ve hastaneye kaldırılırken şehit olan Özel Harekât polisi Mesut Yılmaz (25) için dün Şırnak 23. Jandarma Sınır Tümen Komutanlığı’nda uğurlama töreni düzenlendi. Aynı çatışmada yaralanan Yusuf Şeker ile Zekeriya Yunus Cilas tekerlekli sandalye ile katıldıkları uğurlama töreninde gözyaşlarına hâkim olamadı. Şehidin cenazesi helikopterle memleketi Samsun’a gönderildi. Yaralanan Şeker ile Cilas da şehidi yalnız bırakmayarak, helikopter ile Samsun’a gitti. Şehit için Samsun’da Çarşamba Havalimanı’nda karşılama töreni düzenlendi. Törenin ardından şehidin cenazesi Merkez İlkadım ilçesi Çatalarmut Mahallesi’ndeki baba evine götürüldü.Şehit evine ve evinin bulunduğu sokaktaki binalara bayraklar asıldı. Şehidin babası Mehmet ve annesi Hatun Yılmaz taziyeleri kabul etti. l DHA meç bölgesinde düzenlenen operasyonda terör örgütü PKK üyelerinin saldırısında yaralanan ve Ankara Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırılarak tedavi altına alınan tankçı er Reşit Yıldız önceki akşam saatlerinde şehit oldu. Şe hit Reşit Yıldız için, memleketi Diyarbakır’da tören düzenlendi. 7’inci Kolordu Komutanlığı’ndaki törenin ardından şehit er Reşit Yıldız’ın cenazesi, Hani İlçesi’ne bağlı Çardaklı Köyü’ne götürülerek, gözyaşları arasında toprağa verildi. l DHA/İHA KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK [email protected] Kaayayy makam Safitürk davası ‘FETÖ bilgilerini anlatacaktı’ Mardin’in Derik Belediye Başkan Vekili olarak görevlendirilen Kaymakam Muhammet Fatih Safitürk’ün geçen yıl 10 Kasım’da terör örgütü PKK tarafından gerçekleşti Safitürk rilen makamında şehit edildiği bombalı saldırıya ilişkin 15 sanığın yargılandığı davaya önceki gün Mardin 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlandı. Dönemin Derik Kaymakamlığı Yazı İşleri Müdürü olan tutuklu sanıklardan Tahsin Erdaş, “Safitürk PKK ve FETÖ ile yoğun mücadele etti. Derik Belediyesi’ne geçici işçi alımında önerilen bazı kişileri, FETÖ ile bağlantıları bulunduğu için kabul etmedik. Kaymakamımız bu nedenle hedef oldu. Bu olayın arkasında FETÖ’nün olduğunu düşünüyorum. Ankara’ya toplantıya gitmeden önce ilçede, Emniyet’te FETÖ ile ilgili tespit ettiği bazı bilgileri dönüşte Vali Bey’e sunacağını bize söyledi” diye konuştu. l DHA Eski savcı Gürkan iddianamesi ‘Yalancı tanıkla delil elde etti’ Zirve Yayınevi cinayeti davası ile Ergenekon davasını birleştirmek amacıyla açılan soruşturma ile helikopter kazasında hayatını kaybeden BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu’nun ölümüne ilişkin soruşturmaya bakan eski savcı Şeref Gürkan hakkında 3 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 15 yıla kadar hapsi istendi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, Gürkan’ın, Malatya Özel Yetkili Savcısı olduğu dönemde, Zirve Yayınevi cinayeti davası ve Ergenekon davası ile ilişkilendirmek amacıyla soruşturma açtığı, açık ve gizli tanıklar üreterek yasa dışı vaatlerle temin ettiği tanıklardan aldığı ifadeleri ve soruşturma evraklarını, Zirve Yayınevi dosyasına gönderdiği ve yargılamayı etkilemeye çalıştığı belirtildi. Şüpheli tarafından Yazıcıoğlu’nun ölümüne ilişkin paralel yapının direktifleri doğrultusunda Hava Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanlığı görevinde olan N.D’nin şüpheli yapıldığı ve hukuka aykırı olarak dinlendiği yer aldı. Şüphelinin ByLock kullanıcısı olduğu vurgulandı. Şüphelinin, Malatya savcısı iken Fethullah Gülen’in talimatları doğrultusunda hareket ettiği, çok sayıda hukuksuzluğa imza attığı, birçok kişinin mağduriyetine sebebiyet verdiği anlatıldı. l İSTANBUL/Cumhuriyet ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI [email protected] İstanbul’a kalekol Başakşehir’de inşa edilen ve ‘kalekol’ olarak bilinen güvenlik merkezi törenle hizmete açıldı. Merkezden, Başakşehir, Avcılar, Küçükçekmece, Esenyurt, Esenler, Bağcılar ve Arnavutköy ilçelerindeki terör ve toplumsal olaylara hızlı müdahale edilmesi hedefleniyor. 3 bin metrekarelik alanın üzerine inşa edilen kalekolun duvarların kalınlığı 30 santimetre. 10 metre yüksekliğinde 2 kulesi olan kalekolun camları da kurşun geçirmez. Açılışın ardından mahalle sakinleri kalekolu gezip çocuklarıyla nezarethanede fotoğraf çektirdi. l DHA İncirlik krizi suçlu iadesine de yansıdı Almanya milletvekillerinin İncirlik Üssü’ne alınmaması ile tırmanan Berlin ile Ankara arasındaki kriz, suçluların iadesi anlaşmasına da yansıdı. 31 Ağustos 2015’te öldürülen eski AKP Diyarbakır Gençlik Kolları Başkanı Yunus Koca cinayetinin azmettiricisi olarak kırmızı bültenle aranan M.S.F.’nin 13 Aralık 2016 günü Almanya’nın Köln kentinde yakalanıp tutuklandığı ancak Türkiye’ye iade edilmek yerine serbest bırakıldığı ortaya çıktı. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle