23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 25 Mayıs 2017 4 ‘İzmir’in dağlarında...’ 14Kasım 2001 günü Türkiye, kendi sahasında 2002 Dünya Kupası eleme grup maçında Avusturya ile karşılaşıyordu. Maçı Samatya Meydanı’ndaki, Kuleli Meyhanesi’nde, meslektaşım ve dostum Mine Kırıkkanat ve Fransız gazetecilerle birlikte televizyondan izliyorduk. O gün karşılaşmayı 50 kazanan millilerimiz tarihlerinin en büyük zaferlerinden birini elde ediyor ve eleme grubundan çıkarak, finallere katılmanın kapısını açıyorlardı. Futboldaki birbirini izleyen seri başarısızlıklar dönemi artık sona ermiş, bu olaydan bir buçuk yıl önce de Galatasaray, finalde Arsenal’i penaltılarla eleyerek, UEFA şampiyonluk kupasını almıştı. Meyhanenin puslu ortamındaki ekrana stattaki seyircilerin zafer sarhoşluğu yansıyor, ona da meyhanedeki anason ve kızartma kokulu sevinç naraları ekleniyordu. İlginçtir tribünlerde de, meyhanede de sevinç “Onuncu Yıl Marşı” ile dile getiriliyor, her iki yer de şu dizelerle coşuyordu: “Çıktık açık alınla on yılda bin savaştan On yılda on beş milyon genç yarattık her yaştan. Başta bütün dünyanın saydığı başkomutan. Demir ağlarla ördük anayurdu dört baştan...” HHH Halk birçok vesileyle yaptığı gibi, bu maç sırasında da sevincini Cumhuriyet’in Onuncu Yıl marşı ile kutluyordu. Oysa Cumhuriyet’in 50. yılı çoktan geçmiş, yetmiş beşinci yılı bile geride kalmıştı. Toplum askerlerin gölgesinde hazırlanmış ellinci yıl marşını artık hatırlamıyor, yetmiş beşinci yıl marşını ise fark bile etmiyordu. Cumhuriyet’in kuruluş coşkusunu yansıtan Onuncu Yıl Marşı’nın arkasında, toplumsal bir başarı öyküsü olduğu için, hep Onuncu Yıl Marşı’nı söylüyordu. Ertesi günü Cumhuriyet’in 78. yılında, coşkuyu Onuncu Yıl Marşı’yla dışavurmanın çarpıcılığını ve bunun nedenini anlatmaya çalışan bir yazı yazdım. Cumhuriyet’in seçkin evladı değerli sanatçısı, Macide Tanır telefon etti. Yazı boşa gitmemişti. HHH Aradan 16 yıl geçti. Bu 16 yıl süresince, iktidarı ele geçirenler Cumhuriyet’in kurucu felsefesiyle hesaplaşmak, onu karalamak, Cumhuriyet ilkelerinin ve kurumlarının içini boşaltmak, onları saptırmak, toplumun Cumhuriyete bağlılık duygusunu tavsatmak için yasaklar, baskılar uygulayarak, yalanlar uydurarak, cebren ve hile ile bütün kalelere girmişler, bütün kurumları zapt etmişlerdi. Laik Cumhuriyet’in sıçrama tahtası, baş dayanağı Milli Eğitim, karşıt akımların odağı olmuştu. Belediyelerin 19 Mayıs’ı kutlamaları, İçişleri Bakanlığı’nın soruşturma açmasına neden olmaktaydı. Laik Cumhuriyet ve kurucuları, baskıların, saldırıların, iftiraların beyin yıkamaların hedefi haline gelmişti. Böyle bir ortamda, 21 Mayıs 2017 akşamı, Ataköy Ülker Arena’da, bir gün önce Real Madrid’i deviren Fenerbahçe, finalde bir basketbol ekolü olan Olimpiyakos’u eze eze yenerek, Avrupa Şampiyonu oluyordu. Salonu dolduran halk İzmir Marşı’nın şu dizeleriyle büyük başarıdan duyduğu coşkuyu dile getiriyordu: “İzmir’in dağlarında çiçekler açar. Bozulmuş düşman yel gibi kaçar. Yaşa Mustafa Kemal Paşa, yaşa Adın yazılacak mücevher taşa...” Enver Aysever’in de altını çizdiği gibi, halk bu marşı aslında en çarpıcı bölümü olan “Yaşa Mustafa Kemal Paşa” kısmını terennüm etmek için söylüyordu. Evet 2017’de toplum büyük başarısını 95 yıllık bir marş ile “Yaşa Mustafa Kemal Paşa yaşa” diye kutluyordu. Bir yanda “coplar, cipler, darağacında sallanan ipler” öte yandan başarı coşkusunu “Yaşa Mustafa Kemal Paşa yaşa” diye haykırarak kutlayan yüz binler. O halde demek ki “Korkma sönmez...” Bahçeli turizmciye umut dağıtmaya çalıştı SELDA GÜNEYSU MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, toplu açılış ve temel atma töreni için gittiği Alanya’da turizm sektörünün sorunlarına dikkat çekerek, “Kayba uğrayan sadece işletme sahipleri olmamış, evine ekmeğini götüren turizm çalışanları da zor günler geçirmiştir. İnancım odur ki Allah’ın izniyle bu yıl geride kalan yıldan daha bereketli olacak, turizmle alakalı mevcut sorunlar aşılacaktır. Böylelikle Alanya’nın zengin dokusu tekrar canlanacaktır” dedi. l ALANYA haber EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: BAHADIR AKTAŞ Batı’yla ilişkileriBZANİRŞAVLTIEYOSOİR belirleyecek zirve Erdoğan, Cumhurbaşkanı olduktan sonra ilk kez AB yetkilileri ile bir zirvede buluşacak. Gündem krizler olacak Referandumun hemen ardından AKP Genel Başkanlığı görevine resmen geri dönen Cum hurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın bugün ve yarın Brüksel’de hem NATO zirve sindeki temasları ve mesajları hem de AB konsey ve komisyon başkan ları ile yapacağı görüş me Türkiye’nin bundan sonra Batı ile ilişkile ri için belirleyici olacak. Erdoğan’ın, Almanya Şansölyesi Angela Mer DUYGU GÜVENÇ kel ile görüşmesi beklenirken, Fransa Cum hurbaşkanı Emmanuel Macron ile görüşmesinin gündemini ise gözaltında açlık grevine başlayan Fransız gazetecinin oluşturması bek leniyor. Erdoğan ve ABD Başkanı Do nald Trump arasında da ayaküstü gö rüşme olması planlanıyor. Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olduk tan sonra ilk defa hem AB hem de NA TO ile buluşmak için gerçekleştireceği zirvenin gündemi ve yapılması bekle nen temaslar şöyle: 4 NATO Zirvesi’nde sitem: Zirve sırasında NATO’nun yeni karargâhının açılışı yapılacak; ABD Başkanı Trump’ın da sık sık günde me getirdiği ittifaka üyelerin katkı ları, külfet paylaşımı konusunda so rumluluklar anımsatılacak. Zirvede, NATO’nun IŞİD karşıtı koalisyona da katılımı onaylanacak. Bu katılım ittifa kın Irak ve Suriye’deki operasyonları na doğrudan katılımını öngörmeyecek ancak ittifakın koalisyona katkısının zamanla artması bekleniyor. Türkiye de bu kararı destekliyor. Erdoğan’ın zirvede yapacağı konuşmada ise te rörle mücadele konusunda sitem et mesi ve ittifaktan sadece IŞİD ile mü cadeleye değil diğer terör örgütleriy le mücadeleye de destek bekledikle rini iletmesi bekleniyor. Erdoğan’ın burada YPG ve PKK arasındaki iliş ki konusunda vereceği mesaj da me rakla bekleniyor. Türkiye, gelecek yıl yapılacak NATO zirvesine de ev sa hipliği yapmak istiyordu ancak yeni karargâh ile birlikte zirvelerin artık Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, NATO zirvesi için Brüksel’e hareket etmeden önce basın toplantısı düzenledi. Erdoğan, Brüksel’de AB temaslarıyla ilgili “Ne gerekiyorsa, müktesebat içinde yerine getirmeye çalışıyoruz. AB’den kopmak diye bir derdimiz yok. AB’nin de kendine düşen görevi yerine getirmesi gerekiyor. AB, Türkiye’yi kendi kapısında dilenci göremez. AB, Türkiye kendisi çekilsin, bunu bekliyor. Böyle bir şey varsa kararı siz verin. Kararınızı verirseniz, biz işinizi zorlaştırhep Brüksel’de yapılması gündemde. 4 Merkel ile buluşma: Brüksel’de Erdoğan ve Merkel’in ikili görüşme yapması beklenirken görüşme saati Erdoğan’ın programında yer almadı. İncirlik krizi nedeniyle kritik olan bu görüşme Almanya nın İncirlik’teki askeri varlığını Ürdün’e nakledip etmemesinde de belirleyici olacak. Görüşmede uzlaşma sağlanamaması halinde Almanya’nın İncirlik’teki uçaklarını, yatırımını da bırakarak çekmesi bekleniyor. Erdoğan’ın Trump ile de ayaküstü görüşmesi bekleniyor. 4 AB ile buluşma: Erdoğan, Cumhurbaşkanı seçildikten sonra AB ile görüşmeler için Brüksel’e ‘Giderlerse güle güle deriz’ mayız. Bizim de olmazsa olmazımız değil, onu da bilmemiz lazım” dedi. Avusturya’nın NATO eğitim programlarına Türkiye’nin katılmasını veto edeceği haberleri için Erdoğan, “Bloke eden bloke olur” dedi. Erdoğan, Almanya’nın İncirlik yerine Ürdün alternatifi üzerinde çalıştığı haberleri için de “Giderlerse güle güle deriz” ifadelerini kullandı. “Seyahatten sonra MYK’yi belirlemiş olacağız” diyen Erdoğan, tüm bakanlardan bakanlıkları ile ilgili 2019’a kadar devam edecek bir yol haritası isteyeceğini dile getirdi. hiç gitmemişti; 2015’te ise kasım seçimleri için tamamen iç politikaya yönelik bir ziyaret gerçekleştirmişti. Yıllardır AB ile Türkiye arasında zirve yapılmasını isteyen Erdoğan, Brüksel’de AB Konseyi Başkanı Tusk ve AB Komisyonu Başkanı Juncker ile görüşecek. Bu görüşme, Erdoğan’ın “Herhangi bir zamanda Yunanistan ve Bulgaristan’a kapıları açıp, mültecileri otobüslere bindirip göndeririz” diyerek Antalya’daki G20 Zirvesi’nde çektiği restten sonra bir ilk olacak. Bu buluşma Brüksel için de kritik önemde. Bir AB yetkilisi, “Erdoğan’ın gerçek niyetini anlamamız açısından bu görüşme belirleyici olacak” dedi. l ANKARA ALMAN VEKİLLER: Türkiye bize kırmızı kart gösterdi Federal Meclis Başkan Yardımcısı Yeşiller Partisi Milletvekili Claudia Roth başkanlığındaki heyetin 2528 Mayıs tarihleri arasında Türkiye’ye yapacağı ziyaret iptal edildi. Roth ziyaretin iptaline ilişkin açıklamasında, “Türkiye bize kırmızı kart gösterdi” dedi. Deutsche Welle’nin haberine göre, Alman yetkililer dün sabah resmi açıklamayla duyurulan ziyaretin iptal edildiğini doğrularken, konu hakkında ayrıntılı bilgi vermekten kaçındılar. Roth başkanlığında farklı siyasi partilerden temsilcilerin Türkiye’ye yapmayı planladıkları ziyaret, iki ülke arasında son aylarda tırmanan gerginlik nedeniyle büyük önem taşıyordu. Türkiye’yi yakından tanıyan Alman siyasetçilerden oluşan heyetin Ankara programında TBMM’yi ziyaret, tüm parti gruplarının temsilcileriyle buluşmalar, ayrıca Dışişleri Bakanlığı ve AB Bakanlığı ile görüşmeler bulunuyordu. Heyet Ankara’daki resmi temaslarının yanı sıra, İstanbul ve Diyarbakır’a da gitmeyi, referandum sonrasında yaşanan siyasi gelişmeler, Türkiye’nin AB süreci konularında sivil toplumun görüşlerini dinlemeyi hedefliyordu. Federal Meclis Başkan Yardımcısı ve Yeşiller Partisi Milletvekili Claudia Roth, ziyaretin iptal edilmesi üzerine, Türk hükümetinin heyeti ne Meclis’e ne de güvenlik personeline erişim sağlanamayacağı konusunda bilgilendirdiğini söyledi. Roth, “Dün Türk hükümetinin en üst seviyesinden Alman milletvekillerinin Türkiye’de siyasi görüşmeler gerçekleştirmesinin uygun olmadığını düşündüğünü öğrendik. Bu fiili bir şekilde siyasi diyaloğun reddedilmesidir. Bu Alman hükümetine gösterilmiş bir kırmızı karttır” dedi. Meclis binası ‘yetersiz’miş Meclis binasının yetersiz olduğunu bir mektupla milletvekillerine bildirerek, binanın değişmesi temennisinde bulunan Kahraman’a CHP’den ‘Külliye’ye mi taşıyalım’ tepkisi gYrıludpırıbmaşAkKaPn’ıyoeldu AKP kongresinde Tayyip Erdoğan’ın genel başkan seçilmesinin ardından Başbakan Binali Yıldırım, kapalı toplantıda oylamaya katılan 300 milletvekilinin tamamının oyunu alarak AKP Grup Başkanlığı’na seçildi. Teşekkür konuşması için kürsüye çıkan Yıldırım, 3 Kasım 2019’da yapılacak seçimlerin önemine dikkat çekerek, “AK Parti kısa, orta, uzun vadeli hedeflerini koyarak bugünlere geldi. AK Parti yerinde başka bir parti olsa bu 15 yılda bu kadar yaşanan iş kazasında mutlaka telef olurdu. Hem kumpaslarla önümüze çıkan engellerle mücadele ettik hem de milletimize verdiğimiz sözlerine yerine getirmek için canla başla çalıştık” dedi. l EMİNE KAPLAN/ANKARA Yıldırım ‘Rabia’da takıldı Kapalı grup toplantısındaki konuşması sırasında partinin tüzüğüne de giren ‘Rabia’ ilkelerine değindi. Yıldırım, “tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet” olarak ifade edilen ilkeyi sırasıyla söyleyemeyince tekrarlamak zorunda kaldı. Yıldırım, “Ben de bunların sırasını hep karıştırıyorum” diyerek espri yaptı. Ülkücüler Kıbrıs heykelini hedef aldı! 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nda Beylikdüzü’nde açılan parktaki Kıbrıs Anıtı’na ülkücüler saldırdı. Saldırganlar anıtta yer alan Türk toplumunun lideri Dr. Fazıl Küçük’ü de tanımayarak tahrip etti. Alperen Ocakları Beylikdü zü İlçe Başkanı Osman Yıldırım saldırıyı gerçekleştiren ülkücülere tepki göstererek, kınadı. AKP’li başkandan evetçi muhtarlara para! Ordu’nun Mesudiye ilçesinin AKP’li Belediye Başkanı İsa Gül, referandumda en çok ‘Evet’ oyunu veren köye ve mahalleye 50 bin, ikinciye 40 bin, üçüncüye 30 bin, dördüncüye 20 bin, beşinciye ise 10 bin Türk Lirası verdi. Oda TV’de yer alan habere göre, AKP’li Beledi ye Başkanı İsa Gül, muhtarlara mahallelerinde yatırım yapmak üzere paraları dağıtırken şöyle konuştu: “Söz vermiştik. Memleket için vatan için ‘Evet’ noktasında büyük çaba sarf ettiler. Bu da bizim çamsakızı çoban armağanı, teşvik anlamında bir projemiz olmuş oldu.” l Yurt Haberleri İKLİM ÖNGEL Meclis Başkanı İsmail Kahraman tüm milletvekillerine 23 Mayıs Salı günü Meclis faaliyetlerine ilişkin bir mektup gönderdi. Kahraman mektubunda, “57 yıllık binamız ihtiyaçları karşılayamamaktadır. Gazi Meclisimiz, devletimiz ve misyonumuzla mütenasip güzel bir binaya kavuşmalıdır. Zaman içinde böyle bir binanın gerçekleşmesi temennisi ile...” ifadelerini kullandı. Kahraman’ın ‘temennisi’ne CHP’den tepki geldi. CHP İstanbul Milletvekili Gülay Yedekçi, Meclis Başkanı’nın “güya faaliyetlerini anlattığı mektupta dilinin altındaki baklayı çıkardığını” belirterek, “Şaibeli bir referandumla Meclis’in denetim yetkisi elinden alındı, erkler ayrılığı bitirildi, rejim değiştirildi, sıra TBMM binasına geldi. Yeni anayasa ile TBMM’yi lağvettikleri yetmezmiş gibi fiili olarak da ortadan kaldırmak istiyorlar. Sahibinin sesi bir Meclis yaratmak istiyorlar. Niyetleri Gazi Meclis’i Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ne taşımaksa açıkça söylesinler” yorumu yaptı. CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Meclis’te yapılan çalışmaların her maddesinin tartışmalı olduğunu belirterek, “Yetki aşımındadır. Milletin Meclisi’ni millet yapacaksa Hazine’den yaptırırsınız, halktan kesilen vergilerle yaptırırsınız ama milletin Meclisi’ni yandaşlar yapıyor. O yüzden de kimseye sormadan yapıyorlar. Kulislere bakıyorsunuz, zevksiz döşenmiş bir otel lobisi gibi. Utanılacak bir hale geldi” diye konuştu. l ANKARA C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle