25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DUNYA Ruhani’den özgürlük çıkışı İran’da 19 Mayıs’taki seçimde yarışacak Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani özgürlük vurgusu yaptı. Ruhani, muhafazakar rakipleri Reisi ve Kalibaf’a atıfla “Dilleri kesip dudakları dikenler siz değil miydiniz? Halkımız özgürlük istiyor. 38 yıldır idam ve hapisten başka şey bilmeyenlere oylarını vermeyecekler” dedi. IŞİD’den Pakistan’da bombalı saldırı Pakistan’ın Belucistan eyaletinde Senato Başkan Yardımcısı Abdulgafur Haydari’nin konvoyunu hedef alan bombalı saldırıda 25 kişi öldü, 35 kişi yaralandı. yaşamını yitirdi. IŞİD’in üstlendiği saldırıdan yaralı kurtulan Haydari, Taliban’la arabuluculuğa girişen İslam Uleması Cemiyeti partisinin önde gelenlerinden. Cumartesi 13 Mayıs 2017 dishab@cumhuriyet.com.tr TASARIM: BAHADIR AKTAŞ eksika’daki “kayıp anneleri Anneler Mnin” liderlerinden, kendi kızının katillerini ortaya çıkarıp tutuklattıran Miriam Rodriguez, evine Günü’nde giren silahlı kişilerce ülkenin Anneler Günü’nde öldürüldü. Rodriguez, kızının 2012’de kaçırılmasının ardından şiddet mağduru katlettiler ailelerle birlikte yerel bir kolektif kurmuştu. Kızının cesedinin sak nanları bir yandan arabasıyla kovalarken diğer yandan da orduya haber vererek yakalanmalarını sağlamıştı. Tehdit alıyordu Rodriguez, mart ayında çete üyelerinden birinin hapishaneden kaçmasının ardından tehditler almaya başladı. Arkadaşları tehdit Kartel savaşlarının hüküm landığı yeri bulmayı başaran Rod lerden sonra koruma için başvuriguez, katillerin Zetas uyuşturu ran Rodriguez’in başvurusunun sürdüğü Meksika’da “kayıplara” ilişkin eylemlerin sembol isimlerinden Rodriguez öldürüldü. cu çetesi olduğunu ortaya çıkararak üyelerinin tutuklanmasını sağlamıştı. Bu olayın ardından çetenin kocasını kaçırma girişimini de boşa düşürmüş, girişimde bulu gözardı edildiğini söyledi. Rodriguez’in başlattığı ve 600 aileyi temsil eden yerel kolektife benzer örgütler, Ekim 2014’te bir öğretmen okulundaki 43 öğren cinin kaçırılmasının ardından ülke geneline yayılmış, devletin kayıpları bulmadaki başarısızlığına öfkelenen kayıp yakınları, birer uzmana dönüşerek kaybolan insanları kendileri aramaya başlamıştı. Evinde uğradığı silahlı saldırının ardından ambulansla hastaneye kaldırılırken hayatını kaybeden Rodriguez’in ölümü, Meksika’da Anneler Günü’nün kutlandığı 11 Mayıs’a denk geldi. 11 Mayıs günü ülke çapında “kayıp annelerini” temsil eden örgütler sokağa çıkarak hükümetten çocuklarının bulunması için daha fazla çaba talep etmişti. BRİTANYA’DAN DÜNYAYA YAYILIYOR Hizbullah hamlesiHastanelerfidye yazılım şokunda Britanya’da Ulusal Sağlık Sistemi (NHS) dün siber saldırıyla felç olurken Başbakan Theresa May bunun aslında fidye yazılım kullanılan uluslararası çapta bir saldırı olduğunu duyurdu. Dün NHS veri tabanına saldırılmasıyla bilgi işlem sistemi çöktü, hastaneler hizmet veremedi, randevular iptal edildi, ameliyatlar ertelendi. NHS bilgisayar ve telefon sistemleri kapatılarak hastalarla ilgili bilgilerin ele geçirilmesinin önüne geçilmeye çalışıldı. NHS bilgisayarlarının ekranlarında beliren ve “Dosyalarınız şifrelendi” diyerek kurtarılması için bir Bitcoin’e denk 300 Avro talep eden yazılar sosyal medyada paylaşıldı. Tehdit mesajlarına göre 3 gün içinde ödenmezse fidye ikiye katlanıyor ve 7 gün içinde hiç ödeme yapılmazsa bütün dosyalar siliniyor. Siber güvenlikçiler, birkaç saat içinde 57 bin saldırı düzenlendiğini, saatte 5 milyon epostaya yayılan küresel çapta bir fidye yazılım saldırısı söz konusu olduğunu, İspanya, İtalya, Rusya, Fransa, Almanya, Belçika, Meksika ve Avustralya’nın etkilendiğini duyurdu. İspanya’nın telekom devi Telefonica, Iberdrola, GasNatural ve Vodafone şirketlerinde hoparlörlerle acil duyuru yapıldı ve çalışanlara derhal bilgisayar ve internet erişimini kapama emri verildi. MACRON İlk buluşma Merkel’le Fransa’da cumhurbaşkanı seçilen Emmanuel Macron geleneği bozmayarak ilk yurtdışı ziyaretini Almanya’ya yapacağını açıkladı. Pazartesi günü bir araya geleceği Almanya Başbakanı Angele Merkel’le AB’nin ekonomik büyümesi için yatırım programlarını ele alması bekleniyor. Öte yandan Macron’un partisi Yürüyüş’ün hazirandaki parlamento seçimleri için tabandan belirlenen 428 adayıyla ilgili ilginç ayrıntılar ortaya çıktı. Adaylar arasında eski bir boğa güreşçisi kadın, matematiğin Nobel’ini kazanmış bir matematik dehası, yolsuzlukla mücadele yargıcı, Suriye’de savaşmış bir askeri pilot da var. Lübnan’ın Suriye sınırında cihatçıların etkinliğini yitirmesi sonrasında Nasrallah, ‘Görevimiz tamamlandı’ diyerek buradaki askeri varlıklarına son verdiklerini açıkladı Rusya, İran ve Türkiye’nin garantörlüğünde Suriye’de çatışmasızlık bölgeleri anlaşmasına varılması, uzlaşıya ABD desteğinin istenmesinin ardından Hizbullah’tan kritik bir adım geldi. ABD yönetiminin İran ile Hizbullah’ın Suriye’den çekilmesini talep ettiği bir dönemde İran destekli, Lübnan merkezli Hizbullah, Lübnan’ın Suriye sınırından çekildiğini duyurdu. Orduya devredildi Hizbullah lideri Hasan Nas rallah “Doğudaki Lübnan sınırı boyunca bizim varlığımıza ar tık gerek kalmadı. Dolayısıyla kalan askeri mevzilerimizi bo şalttık ve boşaltmaktayız. Gö revimiz tamamlandı. Bu andan itibaren o bölge Lübnan devleti nin sorumluluğundadır” dedi. Ajanslardan da Hizbullah’ın Lübnan’ın doğu sınırındaki dağlık bölgedeki askeri nokta ları Lübnan ordusuna devretti ği haberleri geldi. Bu sı nırdan IŞİD ve Nus ra militanları sık sık Lübnan’a sızıp saldı rı düzenliyordu. Hatta 2014’te sınır kasaba sı Arsal’ın kontrolü nü bir sü re ele geçi ren cihat Hasan Nasrallah çılar Lübnan ordu su ile Hizbullah’ın ortak ope rasyonuyla püskürtülmüştü. Nasrallah, Suriye savaşının ci hatçıların zayıflamasıyla “yeni ve kritik bir evreye girdiğini” söy lerken Şam, Moskova, Tahran ve Hizbullah’ın “hem siyasi hem as keri açıdan her zamakinden da ha fazla uyum içinde oldukları” vurgusu yaptı. Rusya’nın çatışmasızlık böl geleri planına atıfla “sava şı durdurmaya yönelik her fır satın desteklenmesi gerekti ğini” belirten Hizbullah lideri, ABD Başkanı Donald Trump’a ise ilk yurtdışı ziyaretini Suu di Arabistan’a yapıp Arapİs lam liderleri zirvesine katıla cak olmasına atfen “hâlâ milyarlarca dolar, petrol ve gaz var mı diye gidip görecek” diye dokundurdu. Deyr ez Zor taarruzu Suriye ordusu da IŞİD’e karşı Musul operasyonunun yürütüldüğü Irak’la sınırı tümüyle güvenliğe alma harekâtına girişti. Hükümet güçleri doğuda PalmiraDeyr ez Zor yolunu kurtarma operasyonu başlatırken Hizbullah birlikleri ile Iraklı milisler Güney Halep’ten Doğu Humus’a ulaştı ve Deyr ez Zor operasyonuna katılmak için hazırlığa başladı. Öte yandan Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad, Belarus merkezli ONT kanalına verdiği mülakatta yine Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a ağır suçlamalarda bulundu. “Aslında bu grupları birbirinden ayıramayız. IŞİD ve Nusra aynı Vahhabi ideolojiye ve aynı terörist doktrine sahip. IŞİD, Nusra ve Müslüman Kardeşler’le bağlantılı Erdoğan, Suud ve Katar’da Tani hanedanlıkları, hepsi aynı doktrinin uygulayıcısı, savunucusu” diyen Esad, Vahhabi ideolojiye sahip tüm grupların ABD’nin elinde oyuncak olduğunu söyledi. Irak’ta IŞİD’in elindeki Musul’un tümüyle özgürleştirilmesi için yetkililere göre günler sayılı... Operasyonda son aşamaya geçildiği haberleri gelirken bölgede insani dram her geçen gün ağırlaşıyor. Rgaekriksaaiyçıimn Trump’ın YPG’nin ana bileşeni olduğu Suriye Demokratik Güçleri’ne (SDG) ağır silah verilmesini onaylamasının ardından SDG “Silahlar geldi gelecek. Rakka taarruzu haziranda başlayacak” açıklaması yaptı. Lübnan merkezli El Masdar sitesi, SDG sözcüsü Cihan Şah’a dayanarak önceki gün Tabka’daki YGP’lilere askeri donanımların ulaştığını duyurdu. Hazirana işaret Ancak dün Tabka’da basın toplantısı düzenleyen SDG komutanı Rojda Felat, ağır silah yardımının henüz ulaşmadığını, yakında gelmesini beklediklerini söyledi. Felat, IŞİD’in kalesi Rakka’ya taarruzun yaz başında başlayacağını, askeri değerlendirmeler doğrultusunda haziranda başlamasının muhtemel olduğunu belirtti. Ardından Pentagon sözcüsü Jeff Davis de bölgeye silahların ulaştırıldığını ima etse de “SDG’nin Kürt unsurlarına donanım teslimi henüz gerçekleşmedi” de di. Davis,Türkiye’nin endişelerini dikkate aldıklarını, SDG’den silahların sadece IŞİD’e karşı kullanılacağı garantisi aldıklarını ve bunu gerçek zamanlı takip edeceklerini söyledi. Rojava Özerk Yönetimi Dış İlişkiler Sorumlusu Sinem Muhammed, New York Times’da yayımlanan makalesinde “IŞİD’le savaşta binlerce savaşçımız öldü ve ölecek. Bu fedakârlıkların ardından, Rakka alındıktan sonra, Erdoğan’ın isteğine uyup bize sırt mı çevireceksiniz yoksa bizimle mi olacaksınız” diye sordu. Kürt yetkili, diplomatik tanınma ve barış görüşmelerine katılma talep etti. Wall Street Journal ise Erdoğan’ın tepkisini dindirmek için ABD’nin YPG’ye PKK’den uzaklaşması için baskı yapabileceği ve Esad’a karşı daha sert tavır alabileceğini savundu. Rusya Devlet Başkanı Yardımcısı Yuriy Uşakov, Dışişleri Bakanı Lavrov’un ABD’li mevkidaşı Tillerson ile görüşmesinde Trump’ın YPG’yi silahlandırma kararının konuşulduğunu söyledi. Trump’tan sızıntı tehdidi ‘DEMOKRASİ İÇİN İŞGAL ETMEDİK!’ AVUSTURYA Erken seçim valsi başladı Avusturya’da Başbakan Yardımcısı ve Halk Partisi (ÖVP) Başkanı Reinhold Mitterlehner’in istifasının ardından Sebastian Kurz koalisyon hükümetinde kriz çıktı. Yarın ÖVP liderliğine seçilmesi beklenen Dışişleri Bakanı Sebastian Kurz (30), liderliğe gelirse partiyi koalisyon hükümetinden çekeceğine işaret ederek erken seçim çağrısı yaptı. Sosyal Demokrat Partili (SPÖ) Başbakan Christian Kern ve istifa eden Mitterlehner’i halkın seçmediğini, partilerin tercihi olduğunu söyledi. Ancak 2016 cumhurbaşkanlığı seçimi merkezdeki ÖVP ve SPÖ’nün silinmesiyle aşırı sağcı FPÖ ile Yeşiller kökenli bağımsız aday arasında geçmişti. ABD Başkanı Donald Trump, Federal Soruşturma Bürosu (FBI) Başkanı James Comey’yi salı günü kovmakla hızını alamadı. Trump önce “gösterişi seven” ve “tribünlere oynayan” diye nitelediği Comey için “Adalet Bakanlığı yetkilileri bu yönde bir tavsiyede bulunmasa da görevden alacaktım” dedi. NBC’ye verdiği röportajda, Rusya’nın ABD seçimlerine müdahil olduğu iddialarını ele alan soruşturmayı durdurması yönünde Comey’e baskı yaptığı iddialarını reddeden Trump, “Rusya bir şey yaptıysa bunu ben de bilmek istiyorum, gerekirse soruşturmayı uzatırım” diye meydan okudu. Trump, Comey’e FBI’ın doğrudan kendisi hakkında soruşturma yürütüp yürütmediğini üç kez sorduğunu ve “Hayır” yanıtı aldığını tekrarladı. ‘Kayda aldım’ iması Ardından New York Times, Trump’ın görevi devraldıktan sonra Comey’le baş başa yemek yediğini ve kendi Trump yönetiminin politikalarına yönelik önceki gün Los Angeles’te protesto vardı. sinden “sadakat sözü” istediğini, Comey’in ise “ancak dürüstlük sözü verebilirim” dediğini iddia etti. Yasalara göre FBI Başkanı tarafsız görev yapıyor. Bu habere öfkelenen Trump “Comey basına konuşmadan önce dua etsin de kayda alınmış konuşmalarımız olmasın” tweet’iyle gözdağı verdi. Bu sözler şok etkisi yaratırken Nixon’dan beri hiçbir ABD Başkanı’nın özel görüşmelerinin ses kaydını almadığı ve bunun son derece anti demok ratik bir uygulama olduğu tartışması başladı. Buna rağmen Beyaz Saray sözcüsü Sean Spicer, Trump’ın Oval Ofis’teki görüşmelerinin ses kaydını yaptığı ihtimalini yalanlamadı. Britanya’nın Times gazetesine göre ise Trump ekibinde Rusya’yla ilişkileri soruşturulan dört isim var: Eski kampanya şefi Paul Manafort, yakın dost Roger Stone, eski Ulusal Güvenlik Danışmanı Michael Flynn, kampanyanın dış politika danışmanı Carter Page. ABD’de eski Başkan George W. Bush’un Ulu sal Güvenlik Danışmanı ve Dışişleri Bakanı olan Con doleezza Rice, Afga nistan ve Irak’ı demokrasi ge tirmek için işgal etmediklerini iti raf etti. Brookings Enstitüsü’nde konu şan Rice, “Biz Irak’a Saddam Hüseyin’i devir mek için gittik. Kitle imha silahları geliştirdiğini düşü nüyorduk ve bölgeye tehdit oluşturduğunu biliyorduk. Bu bir güvenlik sorunuydu” dedi. Taliban’ı da 11 Eylül sonrası Kaide’ye güvenli sığı nak sağladığı için devirdikle rini söyleyen Rice “Otoriter leri istikrarlı oldukları için yeterince desteklediğimizi ama sonun da istikrar lı olmadık larını gördü ğümüzü dü şündük” ifa delerini kul landı. Condoleezza Rice nilgun@cumhuriyet.com.tr 7 Macron dersleri Emmanuel Macron yarın Hollande’dan Cumhurbaşkanlığını devralıyor. Bir yıl öncesinde kimse 39 yaşındaki bu eski ekonomi bakanının bu yere geleceğini tahmin edemezdi. 2016 Aralık’ına dek, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde hâlâ Sarkozy ve Hollande’ın yarışacağı tahmin ediliyordu. Bir dizi umulmadık gelişme, merkez sağ ve solun sade bu yıpranmış iki ismini devre dışı bırakmakla kalmadı, yelpazenin iki yanında Sarkozy ve Hollande’dan boşalan sıralara yerleşmeye talip Fillon ile Manuel Valls de giderek silindiler... Siyasette çok büyük bir boşluk doğdu ve Macron, gömlek amblemi gibi adının baş harflerini (E.M.) taşıyan “En Marche/Haydi Yürüyelim!” hareketiyle bu boşluğu doldurdu. Şans ve talih baştan sona yarışta kesintisiz Macron’a yardım etti. “Siyasi bir külkedisi” öyküsünü andıran Macron serüveninde “şans”, böyle azımsanmayacak yer tutuyor. Ama Macron da önüne çıkan her fırsatı sonuna dek değerlendirmesini bildi. ‘Dünün dünyasını’ silkeledi Bunu Macron’un ünlü akıl hocalarından siyasi danışman Alain Minc şöyle anlatıyor: “Macron için ben 2017 seçimlerinin fazla erken olduğunu düşünmüştüm. Bu yüzden ona ‘Sen önce siyasi tabanını oluştur. Sonra 2022’de şansını dene!’ dedim. Ama o buna karşı çıktı. ‘Sen bana dünün dünyasından bahsediyorsun’ dedi: ‘Sistem çözüldü; çöktü, çökecek. Şimdi tam yüklenmenin zamanı!’ ” “Şans” unsuru yanında Macron’un ikinci özelliği “zamanlamayı iyi kollaması”…ki tabii bu tüm kazananların ortak paydası. Alain Minc’le birlikte… kurulu düzenin öne çıkan deneyimli isimlerin “rehberliğini” alması da gene bir başka avantaj. Görünenin aksine çiçeği burnunda başkan, çölü bir başına geçmiş değil. Başta Hollande olmak üzere, sosyalist partinin ağır topları; sosyalistlerin bilahare tarihi hezimete mahkum olduklarını anladıkları 2017 başından itibaren hep Macron ardında sıralandılar. Partinin kendi adayı Benoit Hamon’a canla başla destek vermek yerine, Macron’u desteklediler. Hollande’ın başbakanlığını yapan Manuel Valls, mesela Hamon’un yerine ilk fırsatta Macron’a destek vereceğini açıklayan sosyalistlerin başını çekti. 2012’de Hollande’ın kampanya yönetmenliğini yapan, ekonomi ve dışişleri eski bakanlarından Pierre Moscovici, Macron’un “siyasi güdülerine” uluorta övgüler sıralamaktan geri kalmadı. Macron böylece “marka değiştiren” sosyalistlerin sanki gayri resmi yeni adresi oldu. Seçim sonuçları bunu doğruluyor. Macron’un oylarının belkemiğinin, sosyalist parti seçmenlerinden geldiğini kanıtlıyor. Sosyalistlerin intiharı Sosyalistler neden bunu yaptı? Niye apar topar Macron trenine bindi… sorusunun yanıtı; “sosyalist parti” adına yarışan Hamon’un aldığı zavallı yüzde 6’lık oy oranında gizli. Sosyalist Cumhurbaşkanı Hollande, Elysée’nin en sönük sahibi oldu ve de halen Avrupa çapında derin bir kriz yaşayan sosyalistler, Fransa’da tam bir iflas kaydettiler. Macron’u destekleyen önde gelen sosyalistlerden, eski Mitterand kabinesi mensuplarından Jack Lang bu iflası “Sosyalistler intihar etti” diyerek açıklıyor: “Bu seçimde sola ulaşabilen tek isim JeanLuc Mélenchon oldu. Ilımlı sol tükendi. Ben buna çok üzülüyorum ama bu yeni bir durum değil. Sosyalistler yıllar zarfında yollarını yitirdiler ve düşünemez oldular. Sarkozy döneminde koşulsuz muhalefete odaklandılar. Çözüm üretmeyi ve düşünmeyi unuttular.” Merkez soldaki gibi merkez sağdaki çöküşün de mirasçısı olan ve sistemin omurgasını oluşturan iki kanadın çöküşü üzerinde yükselen Macron, bu küller üzerinde –EM damgalı güçlü kişisel öyküsüne dayalı bir serüven inşa etmeyi başarabildi. Emmanuel Macron aslında karizmasız biri. Ama siyasi hamlelerini belli ki iyi hesaplıyor ve adımlarını kıvraklıkla atıyor. “EMEn Marche” hareketini seçimden sonra hızla “Ensemble, La France/Hep Birlikte Fransa” hareketine çevirmesi bunun son örneği. Yeni Cumhurbaşkanı böylece Fransa’nın bölünmüşlüğünü aşmayı öncelikli hedef haline getirdiğini ilan ediyor. Emmanuel Macron, Avrupa’da “kişiselleşen siyasetin” aldığı yeni ve son şeklin ifadesi. Fransa tüm Avrupa’yı etkileyen güçlü bir laboratuvar olduğu için, siyasetin bu yeni şekli üzerinde daha fazla durmamız gerekiyor. Yarına buradan devam. Maduro, sağlık bakanını değiştirdi Venezüella’da sağcı muhalefetin istifası için sokaklara döküldüğü Devlet Başkanı Nicolas Maduro, jinekoloji kökenli Sağlık Bakanı Antonieta Caporale’yi görevden aldı. Karar, bebek ölümlerindeki yüzde 30, anne ölümlerindeki yüzde 65’lik artışın ardından geldi. Yerine eczacı kökenli Luiz Lopez atandı. Sağlık krizinde ekonomik kriz kadar yaptırımlar da etkili oluyor. C MY B nilgun@
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle