04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 13 Mayıs 2017 10 haber EDITÖR: SERKAN OZAN TASARIM: İLKNUR FİLİZ Çiçekleri bölüştüler Dün sabah saatlerinde direnişin sürdüğü İnsan Hakları Heykeli önüne polis müdahalesi yaşandı. Greve destek verenlerin oturduğu banklar ve alandaki pankartlar polis tarafından kaldırıldı. 3 kişiyle birlikte gözaltına alınıp serbest bırakılan Mehmet Dersulu, “5 polis beni gözaltına aldı. İşkence ettiler, kaşım yarıldı. Sırtımda darp ağrısı var. Arkadaşımın da bacaklarına vurdular. Gözaltı aracındayken, çiçeklerimizi çalan polisler, çiçekleri kendi aralarında bölüşme ahlaksızlığını yaptılar” diye konuştu. urtta 66 gündür açlık grevinde olan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’ya destek eylemleri ‘BASKILARA, Yyapılırken Kadıköy’de KESK İstanbul Şubeler Platformu, İstanbul Tabip Odası ve TMMOB İs ZULME BOYUN tanbul İl Koordinasyon Kurulu, Kadıköy İskele Meydanı’nda 1 saatlik oturma eylemi gerçekleştirEĞMEYECEĞİZ’ di. Gülmen ve Özakça’nın taleplerinin derhal kabul edilmesini isteyen emekçiler, hükümetin ve Saray’ın çıkarttığı KHK’lere, yaptığı baskılara, zulme boyun eğmeyeceklerinin mesajını verdiler. Yaşasın özgürlük 66 gündür açlık grevinde olan Gülmen ve Özakça’ya destek büyüyor ŞEYMA PAŞAYİĞİT KHK ile ihraç edilen akademisyen Nuriye Gülmen ile öğretmen Semih Özakça’nın açlık direnişine duyarsız kalan hükümet, eylemin sürdüğü İnsan Hakları Heykeli önüne dün polis yığdı. Sabah saatlerinde gözaltıların yaşandığı alana gelen Avrupa Parlamentosu Sosyalistler ve Demokratlar Grubu Başkanı Gianni Pittella, direnişçilere destek mesajı verdi ve “Yaşasın özgürlük” sloganlarıyla hükümete tepki gösterdi. CHP ve HDP’li milletvekilleri direnişçilere desteğe gelirken sağlık örgütleri durumun kritik olduğunu bildirerek hükümete çağrı yaptı. Gülmen ve Özakça’nın açlık grevlerinin 65. gününde tekerlekli sandalye kullanmak durumunda kaldıkları görüldü. Başbakan Binali Yıldırım’ın, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun uyarısı ile “ilgilenmeye” başladığı Gülmen ve Özakça’nın direnişi, 65. günde polis müdahalesi ile karşılaştı. Dün sabah direnişin sürdüğü İnsan Hakları Heykeli önüne polis müdahalesi yaşandı. Gece alanda nöbet tutan destekçilere müdahale eden polis, Yüksel Caddesi’ni ulaşıma kapattı. Greve destek verenlerin oturduğu banklar ve alandaki pankartlar polis tarafından kaldırıldı. Gözaltına alınan 4 kişi akşam serbest bırakıldı. Olay üzerine eylem yerine gelen OHAL mağduru Veli Saçılık ise “Kimsenin burnunu kanatmadık, kimseye tanktan ateş etmedik. Buyurun işkence yapın, biz bu halka güveniyoruz. Ben buradan söz veriyorum, hocalarımızı yaşatacağız” dedi. Pittella’dan destek Avrupa Parlamentosu Sosyalistler ve Demokratlar Grubu Başkanı Gianni Pittella ve beraberindeki heyet, açlık grevine destek ziyaretinde bulundu. Direnişçilere “İşinize geri dönmenizi umuyorum” ifadelerini kullanan Pittella, “Yaşasın özgürlük” diye slogan atarak hükümete tepki gösterdi. Pittella direnişçilerle fotoğraf çektirdi, hükümetten haksızlığın giderilmesini istedi. Vekiller yalnız bırakmadı CHP milletvekilleri Şafak Pavey, Utku Çakırözer, Selina Doğan, Aytuğ Atıcı, Necati Yılmaz ve HDP milletvekilleri Müslüm Doğan, Mithat Sancar da Gülmen ve Özakça’yı yalnız bırakmadı. CHP Ankara Milletvekili Necati Yılmaz, “İşleri aşları üzerinden siyasi düşünceleri terbiye edilmeye çalışıldı. Kimse de arkadaşlarımızın yaşam hakları üzerinden bizi terbiye etmeye çalışmasın. Neyse durum soruşturulsun ve arkadaşlarımız işlerine geri dönsün” derken, HDP Mardin Milletvekili Mithat Sancar “İnsanları açlıkla terbiye etmeye çalışıyorlar. Bu Yezid’in politikasıdır. Bunu deneyen başka zalimler de oldu” ifadelerini kullandı. Avrupa Parlamentosu Sosyalistler ve Demokratlar Grubu Başkanı Gianni Pittella, Gülmen ve Özakça’ya destek ziyaretinde bulundu. Alana gelen direnişçi Semih Özakça, direnişleri boyunca defalarca polis saldırısına uğradıklarını söyleyerek, “Saldırılarınıza rağmen başaramadınız ve bizi buradan silemediniz. İktidarın baskılarından korkmuyoruz” dedi. Polisin müdahalesi için “Bizlere olan desteği sindirmeye çalıştılar ama biz bütün alanlara daha kitlesel çıkacağız” diyen Özakça, “Polis ve doktorlarınızı yollayarak bizim sabrımızı denemeyin” tepkisini gösterdi. Zorlukla yürüyen direnişçiler tekerlekli sandalye ile alandan ayrıldı. Hükümetten hâlâ yanıt yok Gülmen ve Özakça’ya destek için CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba başkanlığındaki heyetin Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli’den randevu talebinde bulunmasının ardından üç gün geçti. Randevu talebine hâlâ yanıt gelmemesine tepki gösteren Ağbaba, “Hukuksuzluğa karşı bedenlerini ortaya koyan insanlara böylesi bir vurdumduymazlık ile kayıtsız kalmak, ancak vicdanı kurumuşlara yaraşır. Hak arama yollarının kapatıldığı bir ortamda, Nuriye ve Semih’e bir şey olursa sorumlusu adaleti rafa kaldıran hükümettir” dedi. Gülmen ve Özakça’yı Türkiye’de medyanın büyük bölümü görmezden gelir CHP’li Tanal: Hiç açlık çektiniz mi? CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, direnişe ilişkin Meclis Başkanlığı’na soru önergesi verdi. Tanal, TBMM Başkanı İsmail Kahraman’a, “Sayın Kahraman, bir gün dahi olsa hiç açlık çektiniz mi” sorusunu yöneltti. Kahraman’a empati çağrısı yapan Tanal, TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonunu da göreve davet etti. ‘Demokrasiye yapılmış saldırı’ HDP direniş için açıklama yayımladı. Bu gidişe kimsenin sessiz kalmaması gerektiği belirtilen açıklamada, “Hükümet, başta KHK olmak üzere anayasaya, hukuka ve insan haklarına aykırı tüm uygulamalara ve kararlara derhal son vermelidir” denildi. Açıklamada Gülmen ve Özakça’nın açlık grevini yürüttüğü alana yapılan polis müdahalesini “Demokrasiye ve insan haklarına, hakkını arayanlara ve onlarla dayanışma içinde olanlara yapılmış bir saldırı” olarak nitelendirildi. İSTANBUL’DA DESTEK GREVLERİ ken Reuters ajansı haberleştirdi. İki eğitimcinin cüretkâr olduklarını yazan Reuters, Gülmen ve Özakça’nın “Direnenler daima kazanır” diye slogan attığını yazdı. Reuters’a konuşan Özakça “Zaferimiz, hükümetin Türkiye’de oluşturmak istediği korku atmosferinin kırılması anlamına gelecek” diye konuştu. ‘Geç kalmadan iade edin’ Türk Tabipleri Birliği (TTB), Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Devrimci Sağlık İş Sendikası (Dev Sağlık İş) başta olmak üzere sağlık örgütleri de alanda ortak basın açıklaması yaptı. Açıklamayı okuyan TTB Merkez Konsey Başkanı Raşit Tükel, Gülmen’in 9, Özakça’nın 17 kilo kaybettiğini anımsatarak her ikisinin de kas iskelet sisteminde sorunlar yaşanmaya başladığını, bağışıklık risklerinin zayıflamasıyla enfeksiyon riskine karşı dirençlerinin zayıfladığını belirtti. “Enfeksiyon açlık grevcilerini kaybetme nedenlerinden biridir” diyen Tükel, direnişçilerin açlık grevinde geçen her günün yaşamsal riskleri artırdığını vurguladı. Tükel, geriye dönüşü olmayan sonuçlar ortaya çıkmadan haksız yere ihraç edilen kamu emekçilerinin görevlerine iadelerini talep etti. l ANKARA Devrimci İşçi Hareketi üyesi iki kadın, açlık grevinde olan Gülmen ve Özakça ile oğlunun cenazesini alabilmek için 78 gündür açlık grevinde olan Kemal Gün’e destek olmak amacıyla, dün, İstanbul Şişli’deki Cevahir AVM önünde bir günlük açlık grevine girdi. Semiha Eyilik, “Bu insanlar kapkaranlık bir gündemin içindeki ışıklar ve bu karanlığı onlar ile birlikte yaracak, aydınlık günleri onlarla birlikte sağlayacağız” dedi. Türkan Albayrak da, “Bu karanlıktan çıkmanın tek yolu direniş” diye konuştu. Bir grup kamu emekçisi de Gülmen ile Özakça’ya destek olmak için İstanbul’da Bakırköy Özgürlük Meydan’ında bir günlük açlık grevi yaptı. Basın açıklamasını okuyan KESK üyesi Nursel Tanrıverdi “Yapılan direniş hükümet ve ona bağlı kurumlarda görmezden gelinmeye devam ediliyor. Birleşerek kazanacağız” dedi. l İSTANBUL Anneler de açlık grevine başlıyor Gezi Direnişi sırasında Eskişehir’de dövülerek öldürülen Ali İsmail Korkmaz’ın annesi Emel Korkmaz ile yine Gezi direnişi sürecinde Antakya Armutlu’da kafasından gaz fişeğiyle vurulup, çatıdan düşerek yaşamını yitiren Ahmet Atakan’ın annesi Emsal Atakan Gülmen ve Özakça’ya destek için açlık grevine başlayacak. Emel Korkmaz Twitter’dan, “Anneler gününde #NuriyeveSemihinAçlığın aSesVer’mek için Ahmet Atakan’ın annesi ile Antakya parkında açlık grevindeyiz! #NuriyeveSemihYaşasın” dedi. l Haber Merkezi Akademisyen Yay serbest bırakılsın Barış İçin Akademisyenler’in “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisine imza attıktan sonra KHK ile ihraç edilen ve önceki gün gözaltına alınan Anadolu Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Ozan Devrim Yay için dün Eğitim Sen Eskişehir Şubesi’nde basın açıklaması yapıldı. Barış İçin Akademisyenler bildirisine imza atan öğretim üyelerinin de katıldığı açıklamada konuşan EğitimSen Es kişehir Şube Sekreteri Kemal Koçak, Yay’ın çevre mühendisliği alanında ulusal ve uluslararası bilim camiasında saygın bir bilim insanı olduğunu vurgulayarak “Bu saygınlığı günümüzde akademiye hâkim kılınmaya çalışılan memur akademisyenliği ile değil; insan, toplum ve doğa yararına bilim anlayışı ile kazanmıştır. Bugün yargılanmaya çalışılan işte bu gerçek bilim insanı tavrıdır” diye konuştu. l CAN HACIOĞLU / ESKİŞEHİR Okul harçlığı için enkazlarda çalışıyorlar Şırnak’ta yıkılan 6 mahalledeki binaların enkazları arasına giren çocuklar, topladıkları demirleri hurdacılara satıyor. Çocuklar, okul harçlıklarını çıkarmak için hayatlarını riske atıyor. Çocuklardan Umut Uysal, “Kazandığım paraları anneme veriyorum. Günde 10 ile 20 kilo arasında demir topluyorum” dedi. l İHA Bir arpa boyu bile yol alınamadı Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi’nin 28 Kasım 2015’te Diyarbakır’ın merkez Sur ilçesinde tarihi Dört Ayaklı Minare önünde basın açıklaması yaptıktan sonra öldürülmesinin üzerinden 17 ay, 76 hafta 552 gün geçti. Diyarbakır Barosu, Tahir Elçi’nin faillerinin bulunması, hızlı ve etkin soruşturma yürütülmesi talebiyle her hafta olduğu gibi Diyarbakır Adliyesi önünde eylem yaptı. Baro Yönetim Kurulu Üyesi Mahsum Batı, Elçi dosyasında ilerleme kaydedilmediğine dikkat çekerek, “Şu ana kadar bir arpa yol bile olsa gidilmedi” dedi. Açıklamaya destek veren HDP milletvekili Meral Danış Beştaş ise “Herkesin dinlenip izlendiği bir dönemde, Elçi’nin faillerinin bulunmaması mümkün değildir. Tahir Elçi’nin failleri yargı önüne çıkarılmadan onları aramaktan asla vazgeçmeyeceğiz” dedi. l DİYARBAKIR/ Cumhuriyet BELİ KIRILAN AVUKATA DAVA Polisler nasıl yaralandığını hatırlamıyor Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi önünde polis şiddeti sonucu beli kırılan avukat Zeycan Balcı’nın da aralarında bulunduğu 10 avukatın 3 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılandığı dava başladı. Avukatları yaralayan polisler de şikâyetçi olarak duruşma salonundaydı. Polislerin nasıl yaralandıklarını hatırlamadıklarını söylemesi dikkat çekerken bir polis, avukatın boğazını sıktığını itiraf etti. Dava, ifadesi alınamayan tarafların dinlenmesi amacıyla 13 Ekim’e ertelendi. İstanbul 47. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada ifade veren Balcı, “Biz yirmi kişi kadardık ve oturuyorduk. Birden ne olduğunu dahi anlayamadan hemen arkamdan kalkanlarla saldırmaya başladılar. İnsanlıktan nasibini almamış bir çevik kuvvet arkamdan defalarca tekmeledi. Bunu ben söylemiyorum, savcılığın bilirkişisi söylüyor. Defalarca tekmelendim ve sonunda korkunç bir acı ile irkildim” dedi. Balcı, ambulansa taşınırken sedye üzerinde zafer işareti yaptığı için ‘O parmağını da kırarız’ diye kendisini tehdit eden polis memurunu da duruşma salonunda teşhis etti. Polislerden Osman T’yi göstererek “Haksızlığa karşı direnmeye devam edeceğim. 13 yıllık meslek hayatımda zulme karşı direnmekten vazgeçmedim” diye konuştu. Görevleri yoktu Yargılanan avukatlardan Yağmur Eren ise basın açıklaması yapmanın suç, o gün kendilerine saldıran polislerin de orada bir görevlerinin olmadığını söyledi. Polislerin birini yaraladıktan sonra yaralananlardan önce rapor aldıklarını dile getiren Eren, “Mağdur olan biziz. Hepimize hakaret, küfür edildi” dedi. Polisler dalga geçti Şikâyetçi polis Ferhat A, avukatları dağılmaları konusunda uyardıklarını söyleyerek, “Yere düştüm iki gün boyunca ayağa kalkamadım. Görevim aksadı. Şikâyetçiyim” dedi. Polis Bülent A, amirlerinin emri doğrultusunda hareket ettiklerini ifade ederek, “Avukatlarından hiçbiri bana fiilen saldırıda bulunmadı ama elimden yaraladım. Şikâyetçiyim” diye konuştu. Polis Muhammet Esad A. da “Avukatlar bize faşistler diye bağırıyordu. Ben sağ dizimden yaralandım tekme miydi, bir yere mi vurdum, hatırlamıyorum. Şikâyetçiyim” dedi. Grup şefi polis Osman T. ise duruşma salonunda bulunan avukatlarından birini göstererek “Gurubun arkasından avukatın boynunu sıkarak müdahale ettim. Ancak avukatın bana saldırısı olmadı. Parmağım neden yaralandı bilmiyorum” dedi. l İSTANBUL / Cumhuriyet 3 AMELİYAT OLMASI GEREKİYOR Sibel Çapraz’a 6 yıl 3 ay hapis Hakkâri’nin Yüksekova ilçesinde 27 Kasım 2015’te bir barikat operasyonu sırasında katıldığı gürültü eyleminde kolundan ve karnından vurularak ağır yaralanan DBP’li Hakkâri İl Genel Meclisi üyesi Sibel Çapraz, 9 gün yoğun bakımda kaldı. 96 günlük tedavisinde 15 ameliyat geçiren Çapraz, tedavisi sürerken 2 Mart 2016’da tutuklandı. Bağırsakları dışarıda olan ve sol kolunu kullanamayan Çapraz, 28 Şubat’ta ev hapsi ve adli kontrol şartıyla tahliye edildi. Çapraz’ın yargılandığı davanın karar duruşması Yüksekova Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Mahkeme, Çapraz’ın “Halkı kin ve düşmanlığa sevk etme” suçundan beraatına karar verirken, “Örgüt üyesi olma” suçundan ise 6 yıl 3 ay hapis cezası verdi. Çapraz hakkındaki adli kontrol kararının devam ettiği belirtildi. Çapraz’ın dışarıda olan bağırsaklarının ameliyatla içeri alındığı ve safrakesesini alındığı, kolundan 3 ameliyat geçirmesinin planlandığı ifade edildi. Çapraz’ın ağabeyi gazeteci Necip Çapraz, “Mahkeme kardeşimi vuranlar hakkında doğru dürüst bir soruşturma bile açmadı. Sibel’i vuranlar ile ilgili henüz soruşturma bile açılmamışken, Sibel’i alel acele cezalandırmanın mantığı nedir” ifadesini kullandı. l Yurt Haberleri ANKARA’YA GİRİŞTE ENGEL Avukatlara kimlik kontrolü Türkiye Barolar Birliği’nin (TBB) 34. Olağan Genel Kurulu için Ankara’ya gelen İstanbul Barosu’na bağlı avukatlar şehir girişinde polis engeli ile karşılaştı. Avukatların itirazları üzerine “güvenlik” gerekçe gösterilerek yapılan durdurma işlemi, 30’a yakın avukatın kimlik kontrolü ile devam etti. Avukatlar ile polis arasında kısa süreli gerginliğin yaşandığı işlemin ardından avukatlar yaklaşık yarım saatlik gecikme ile yollarına devam edebildi. Hem İstanbul Barosu eski Başkanı Ümit Kocasakal hem de Genel Kurul delegelerinden Yörük Kabalak, kontrol noktasında sadece kendi otobüslerinin durdurulduğuna dikkat çekti. l ANKARA / Cumhuriyet C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle