02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 7 Nisan 2017 EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: EMİNE BİLGET Kritik sorular! haber 5 ‘Kontrollü darbe girişimi’ iddiasını yineleyen CHP lideri, 15 Temmuz’da yaşanan çok sayıda çelişkiye ve cevapsız kalan pek çok noktaya sorularla dikkat çekti CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 15 Temmuz’un kontrollü darbe olduğu görüşünü yinele di ve yeni sorular ortaya attı. Kılıçdaroğlu, “MİT Müsteşarı’nın saat 16.16’da haberi olmuş. Genelkurmay Başkanın’ın 17.54’te haberi oluyor. Cumhurbaşkanı 19.30’da haberdar oluyor. Binali Yıl dırım 21.30’da. Cumhurbaşkanı, Genelkurmay Başkanı ve MİT Müsteşa rı üçlüsüne soruyorum bu defa, neden Başbakan’a haber vermediniz?” dedi. Kılıçdaroğlu, Kahramanmaraş’a gider ken uçakta gazetecilere şu açıklamaları yaptı: İki kritik ismi getirmediler: 15 Temmuz darbe girişiminin araştırılmasıy la ilgili Meclis’te komisyon kuruldu. Bu komisyon, darbenin ayrıntılarının ortaya çıkmasına engel oldu. EGrüdlem İki kritik isim, Genelkurmay Başkanı ve MİT Müsteşarı’nı TBMM’ye getirip ifade verdirmedi, hükü met bunu istemedi. Hükümetin nasıl haberi yok!: Özel Kuvvetler Komutanı Korgeneral Ze kai Aksakallı, “TSK’de kriz ve olağanüstü durumlarda haber alınır alınmaz ‘personel kışlayı terk etmesin emri verilir” diyor. Bu emir niye verilmedi? 6.6.2016 tarihli iddianamede, “FETÖPDY’nin dar be teşebbüsünde bulunma tehlikesinin açık ve yakın olduğu” yazıyor. Nasıl olu yor da hükümetin haberi yok. Adil Öksüz’ün GPS cihazı: Adil Öksüz’ü ilk dillendiren benim. Beni suçladılar, koro halinde. Ama şimdi kaçacak delik arıyorlar. Niye serbest bırakıldı Adil Öksüz? Öksüz’ün elindeki GPS ciha zını Türkiye’ye hangi kurum ithal etti? Adil Öksüz sıradan bir insan değil ki, bir akademisyen, entelektüel birisi. Herkese kelepçe vurulurken Öksüz’e niye kelepçe vurulmaz? Herkesin cep telefonu alınırken Öksüz’e iki cep telefonu ile konuşma imkânı niye verilir? Soruşturma açtık diyorlar. Külahıma anlatsınlar. Neden 16 Nisan sonrası?: Meclis Darbeleri Araştırma Komisyonu’nun raporunun taslağının CHP’li üyelere verilmesini istiyoruz. Komisyon Başkanı diyor ki “16 Nisan’dan sonra vereceğim.” Şimdi biz bekliyoruz o raporu. Kimse şu soruyu sormuyor, arkadaş niye 16 Nisan’dan sonra vereceksin? Komisyon başkanı siyasi otoriteden aldığı talimatın gereği olarak o raporu gizliyor. O rapor verilsin ki mükemmel bir muhalefet şerhi yazacağız. Elimizdeki bütün belgeleri koyacağız. Bize diyorlar ki şu elinizdeki dosyayı açıklayın. Önce siz o taslak rapo ru açıklayın. İktidar partisi özellikle engelliyor, neden? Hem engelliyor hem şehitler üzerinden siyaset yapıyor. Bu ka dar büyük ikiyüzlülüğü hiç görmedim. Şehit ailesini ziyaret etti Kılıçdaroğlu Kahramanmaraş’ta İstanbul Beşiktaş saldırısında şehit olan Ahmet Dokuyucu’nun babası Habip Dokuyucu ve ailesini ziyaret ederek, birlikte kahvaltı yaptı. Kılıçdaroğlu, kendisini karşılamaya gelen Melisa ve Emrullah çiftinin nişan yüzükleri taktı. ‘KIŞLAYA, OKULA, CAMİYE SİYASET SOKTULAR’ CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kahramanmaraş’ta sivil toplum kuruluşu temsilcileri, kanaat önderleri ve muhtarlarla bir otelde bir araya geldi. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin sakıncalarını anlatan Kılıçdaroğlu, “Bir kişiye 80 milyon teslim edilemez. Bu yeni gelen rejimin dünyada örneği var mı? Suriye’de, Irak’ta, Libya’da ve Romanya’da var. Ne oldu bunlar, hepsi gitti. Ama sadece tek adam gitmedi; binlerce, milyonlarca kişi hayatını kay betti. Tek adam hata yaparsa, faturasını 80 milyon öder. Esad hata yaptı, faturasını Suriye halkı ödedi. Irak’ta Saddam hata yaptı, faturayı Irak halkı ödedi. Libya’da Kaddafi hata yaptı, faturayı halkı ödedi. Teklik Allah’a mahsustur. Biz ne deriz; akıl akıldan üstündür. Bunun özü nedir; istişare etmek, danışmaktır” dedi. “Evet demenin vebali ağır olur” diyen Kılıçdaroğlu, “OHAL ilan ettiler ne oldu; 1 milyondan fazla aileyi mağdur ettiler. Bank Asya’nın önünden ge çeni devlet memurluğundan attılar ama Bank Asya’ya izin verene bir şey demediler. Darbenin üstünün Allah izin verirse kapatılmasına izin vermeyeceğim. Ben mağdur istemiyorum; bu ülkede adalet istiyorum. Sadece benim için değil, 80 milyon için adalet istiyorum. Hem zulmedeceksin, hem Müslüman geçineceksin, ben bunu kabul etmiyorum. Kışlaya, okula, anaokuluna, camiye siyaset soktular. Bu işin sağısolu yok. Bu işin partilerle de alakası yok” dedi. l DHA Baklavacı var siyasetçi yok: Binali Bey ‘FETÖ’nün siyasi ayağı yok’ diyor. 215 bin 92 ByLock kullanıcısı var. Memuru var, sendikacısı var, sanayicisi var, işvereni var, çikolotacısı var, baklavacısı var ama siyasetçisi yok. Bu bizim aklımızla alay etmektir. Neden ByLock listelerini açıklamıyorlar, yukarıdan talimat alıyorlar. Üçünün haberi var Başbakan’ın yok: İddianamede, MİT Müsteşarı’nın saat 16.16’da haberi olmuş. Genelkurmay Başkanı’nın 17.54’te haberi oluyor. Cumhurbaşkanı 19.30’da haberdar oluyor. Binali Yıldırım 21.30’da. Cumhurbaşkanı’na şu soruyu sormak isterim, ‘19.30’da haberin oluyor, 21.30’a kadar neden Başbakan’a haber vermedin?’ Cumhurbaşkanı, Genelkurmay Başkanı ve MİT Müsteşarı üçlüsüne soruyorum bu defa, neden Başbakan’a haber vermediniz? Neden sadece Cumhurbaşkanı ile çalıştınız? Ben 248 şehidin hesabını soruyorum. Onlar da darbe girişimini kapatmak istiyorlar. Gerçeklerin açığa çıkmasını engellemek istiyorlar. Şehit ailelerine kapım açık: (Şehit ailelerinin kendisini mahkemeye vereceği haberleri) Çok memnun olurum. Haklarını savunduğumu mahkemede de anlatma imkânına sahip olurum. Eminim onların haklarını nasıl savunduğumu görürlerse bana teşekkürlerini sunacaklardır. Aileler ayrıca arzu ederlerse gelip benimle de görüşebilirler. Kapım açık, anlatırım. Böylece gerçekleri öğreneceklerdir. Açıklasın ya da istifa etsin: Bekir Bozdağ, “Kılıçdaroğlu’na mail gelmiş” diyor. Mail onun elinde niye açıklamıyor? Takip etmiyorsa bana mail geldiğini nereden biliyor? Ben gelmediğini söylüyorum. O da açıklasın beni mahcup etsin. Adalet Bakanı’na yakışmaz yalan söylemek. Bize, partiye David Keynes’ten bir mail geldi. Partiye geldi, bana değil. 19 Ekim 2016’da Başbakanlık Müsteşarlığı’na verdik. Aytun Çıray’a gelen bir mail vardı. Çıray İzmir’deki Cumhuriyet Savcılığı’na verdi. Şimdi sayın Bekir Bozdağ’dan cevap istiyorum. Bana gelen maili bir açıklasın. Açıkla mazsa istifa etmesi lazım. Bana iftira ediyor. Onuru ve haysiyeti varsa ya açıklar, açıklamazsa da istifa eder. Bana bile bu yetkileri verseler, hayır derim: Hayırlar önde. Cumhurbaşkanı danışmanlarından Sayın Mehmet Uçum, ‘Hayır çıkarsa Başkanlık sisteminden vazgeçmeyeceğiz’ diyor. Biliyorlar ki hayır çıkacak. Bir kişiye bu kadar yetki vermek o kişi için de haksızlık. Hayır çıkarsa ülke asla kaosa sürüklenmez. Evet çıkarsa Türkiye sonu belirsiz bir yolculuğa çıkar. Bir kişiye verilen olağanüstü yetkiler Türkiye’nin kaderini belirleyecek. Bir parti devletine dönüşecek Türkiye. Parti devleti eski komünist rejimlerde vardı. Ben Adalet ve Kalkınma Parti’li seçmene seslenmek isterim. ‘O yetkilerin tamamının bana verilmesini ister misiniz?’ Evet sana da verilsin diyorsa burada bir hata var, yanlışlık var demektir. Yüzde 90’ı der ki ‘Olur mu efendim bu kadar yetki verilir mi?’ Bu kadar yetki bana dahi verilse hayır derim. l KAHRAMANMARAŞ ‘Hayır’la aydınlık geleceğe Mardin’de düzenlenen ‘Herkes İçin HukukYarınlar İçin’ başlıklı panelde Ortadoğu’daki otoriter rejimlerin sonlarının felaket olduğuna dikkat çekildi Barış Bloku, Demokrasi İçin Birlik, Diyalog Grubu ve Yurttaş Girişimi, Mardin’de “Herkes İçin HukukYarınlar İçin” başlıklı bir panel düzenledi. Görevden alınan Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk, iktidarın anayasa değişikliğine ‘evet’ diyenleri vatansever, ‘hayır’ diyenleri ‘vatan haini’ ilan ettiğini belirterek, Türkiye’nin olağanüstü bir dönemden geçtiğini söyledi. Türk, “Ortadoğu’ya baktığımızda aynı şekilde Kaddafi’leri, Esad’ları, Saddam’ları gördük ve o tekçi anlayışı, otoriter rejimi esas alanların sonlarını görüyoruz. Adeta bin yıl birlikte yaşamış halklarımızı karşı karşıya getiren bir politika yürütülüyor. En tehlikelisi olan budur” dedi. CHP milletvekili Sezgin Tanrıkulu, milletvekilleri, belediye başkanları, siyasi parti yöneticilerinin hapiste olduğunu, medyanın baskı altına alındığını, yıkımlarla binlerce insanın evsiz kaldığını vurgulayarak, böyle bir süreçte adil bir seçim olmayacağını söyledi. Tanrıkulu, “Ben bütün bu baskılara, hukuksuzluğa rağmen toplumun vicdanına inanıyorum. Ayın 16’sında ‘hayır’la yeni bir geleceğe imza atabileceğimizi düşünüyorum” dedi. Başkanlığa giden anayasanın 8 Haziran’da ortaya atıldığını belirten HDP Mardin Milletvekili Mithat Sancar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın toplumun önemli bir kesimini rehin aldığını kaydetti. Sancar, “Bu anayasa değişikliğini en kirli ittifaklar gerçekleştirdi. Referandumdan başarılı çıkması için tek yol olduğunu biliyor; toplumun keskin bir biçimde kutuplaşması. Bunu şimdi durdurmazsak, ileride durduracak şansımız olmayabilir” dedi. Eski ANAP Genel Başkanı Nesrin Nas da Venezüella örneğini vererek, “Venezuela 16 yıldır herkesin gözü önünde ağır ağır ne yazık ki intihar eden bir ülke durumunda. Aynı buradaki gibi nefret, ayrımcılık, öfke politik bir strateji, hukuk artık adaletin değil rejimin bir aracı. En ufak protesto en sert tedbir ve şiddetle bastırılıyor. Bizim referanduma evet dememiz, Türkiye’yle benzerlik gösteren Venezüella’ya dönüşmek demektir” dedi. AKP kurucularından ve eski Başbakan Yardımcısı Ertuğrul Yalçınbayır ise Türkiye’de düşünce özgürlüğünün olmadığını vurgulayarak “Türkiye’nin normalleşmesi gerekir. Anayasa evrensel kurallara uymak zorundadır. Gerekli koşullar olmadan referandum seçimi meşru olamaz” dedi. BAKIRKÖY BELEDİYE BAŞKANI KERİMOĞLU: Bu ülke miras değil, çocuklarımızın emaneti Bakırköy Belediye Başkanı Dr. Bülent Kerimoğlu, 16 Nisan’da gerçekleşecek anayasa değişikliği oylamasını, “Cumhuriyet tarihimizin en önemli oylaması” olarak nitelendirdi. CHP Bakırköy İlçe Başkanlığı’nın Zuhuratbaba Mahallesi Muhtarlık Parkı’nda düzenlediği toplantıya katılan CHP’li Belediye Başkanı Kerimoğlu, 16 Nisan’da tüm yurttaşların sandığa giderek oylarını kullanmasını istedi. Kerimoğlu, “Bu çocuklarımızın geleceğiyle ilgili bir oylama. Biz bu ülkeyi büyüklerimizden miras almadık, çocuklarımızdan emanet aldık. Tek adam anlayışını getiren anayasa değişikliğine hayır diyoruz” dedi. l İSTANBUL/ Cumhuriyet Üsküdar’daki ‘Hayır’ çadırında CHP milletvekili Barış Yarkadaş’ın yanına gelen üç kadın, “Yurtdışından geliyoruz. Oylarımızı kullandık. Şimdi memleketimizde ‘Hayır’ için çalışacağız” dedi. Hayır çalışması yapan CHP’lilere saldırdılar CHP Beyoğlu İlçe Başkanı Bekir Özcan ve CHP Milletvekili Çetin Arık, referandum çalışması sırasında saldırıya uğradı. Arık, Kayseri’nin Talas ilçesinde bir kişinin satırlı saldırısıyla karşılaştı. CHP milletvekili Barış Yarkadaş, İstanbul’da Kulaksız yakınlarında bir grup arkadaşlarının köpek ile dolaşan iki kişinin saldırısına, tacizine mağruz kaldığını belirtti. Yarkadaş, “Yaklaşık 20 kişilik CHP’li grup broşürlerini dağıtırken köpeğiyle dolaşan iki kişi arkadaşlarımıza laf atıyor. “Buradan kesinlikle ‘Evet’ çıkacak dolaşmayın” diye. Sonra grup, fiziki tacize başlıyor ve köpekleri arkadaşlarımızın Çetin Arık üzerine salıyorlar. Birkaç arkaşımız hafif sıyrıklarla yaralandı” dedi. Talas’ta da CHP’li Arık ‘Referandumda niçin hayır denilmesini’ anlatırken, küfürler ederek üzerine saldıran satırlı bir kişi, partililerin araya girmesiyle etkisiz hale getirildi. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na da ağır hakaretlerde bulunan saldırgan, daha sonra emniyete götürüldü. TKP’nin ‘Hayır’ mitingine ‘yeterli polis yok’ yasağı İstanbul Valiliği, Türkiye Komünist Partisi’nin (TKP) 8 Nisan Cumartesi günü Kartal’da yapacağı ‘Hayır’ mitingini, “Yeterli sayıda polis yok’’ diyerek yasakladı. Valilik, aynı TKP’nin 2 Nisan Pazar günü Kadıköy Yoğurtçu Parkı’ndaki referandum etkinliğini de yasaklamıştı. TKP’den yasak kararının ardından yapılan açıklamada, “Sözlü olarak partimiz yetkililerine AKP ve HDP’nin İstanbul’da yapacağı mitingler nedeniyle yeterli polisin olmadığı iletilmiştir. Oysa Türkiye Komünist Partisi’nin Kartal’da bir mitingi disiplinli ve güvenli bir biçimde, bir şenlik havasında düzenlemesi için polise hiç gereksinimi yoktu. Gerçekte, Valilik, ‘sizin mitinginize gelenleri tecrit etmek, ürkütmek, miting alanına girişleri engellemek için polis bulamıyorum’ demiştir. Bu hem bir acizlik hem de baştan aşağıya adaletsizlik ve taraflılıkla sürmekte olan referandum sürecinde yeni bir skandaldır” denildi. l Haber Merkezi Demokratik Yöre Dernekleri ‘Hayır’ı anlatacak Demokratik Yöre Dernekleri Koordinasyonu 16 Nisan’da yapılacak referandumunda, “Neden hayır” diyeceklerini cumartesi günü saat 11.00 13.30 arasında Şişli Kent Kültür Merkezi’nde düzenleyecekleri toplantı ile kamuoyunu ile paylaşacak. Dernek üyeleri tüm yurttaşlara toplantıya katılım çağrısı yaptı. l İSTANBUL/ Cumhuriyet TGS: TARİHİ SORUMLULUK Gazetecilerden ‘Hayır’ çağrısı Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), 16 Nisan’da yapılacak referandumda gazetecileri ve yurttaşları ‘hayır’ oyu vermeye çağırdı. TGS’den yapılan açıklamada, “Hayata geçirilmek istenen yeni anayasa, tüm yetkilerin tek kişide toplandığı, parlamenter sistemi, güçler ayrılığı ve dengedenetim mekanizmasını ortadan kaldıracak bir rejim değişikliğine neden olacak. TGS olarak, laik demokrasi, insan hakları, yargı bağımsızlığı ve basınifade özgürlüğünün korunması ile çoğulcu, eşitlikçi demokrasiyi savunma ilkemizden vazgeçmeyeceğiz. Türkiye’nin basın tarihine sendikal hakları yerleştiren öncü kuruluş TGS, tarihsel sorumluluğunu anayasa değişikliği referandumunda da ‘hayır’ kararı ile yerine getirecek. Tüm yurttaşlarımıza ve basın emekçilerimize, referandumda ülkemizin geleceği için tarihsel sorumluluğumuzun olduğunu hatırlatıyor ve sandığa ‘hayır’ için gitme çağrısında bulunuyoruz.” l İSTANBUL/ Cumhuriyet C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle