22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 7 Nisan 2017 EDİTÖR: ELİF TOKBAY / MÜNEVVER OSKAY TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN 170 /6 0 140 /3 0 200 /7 0 170/1 1 0 190 /6 0 150/5 0 90/1 0 180 /5 0 230/1 00 190/8 0 190/5 0 200/1 1 0 110/8 0 220/1 5 0 150/6 0 100/4 0 180/6 0 220/6 0 130/6 0 200/7 0 110/6 0 200/1 4 0 TARİHTE BUGÜN 1948: Birleşmiş Milletler’e bağlı olan Dünya Sağlık Örgütü kuruldu. Merkezi, İsviçre’nin Cenevre kentinde bulunan örgütün amacı, uluslararası sağlık sorunlarının çözümü için çaba harcamak, doktor, ilaç ve malzeme desteği sağlamak. Gazetecilik öğrencisine Cumhuriyet’e yurtların kötü koşullarını trajikomikanlattığı için sokakta kaldı, bursu kesildi Gazetemizde 21 Şubat 2017’de yayımlanan öğren kalacağım? Ne yiyip içeceğim? Ailemin maddi durumu ortada” dedi. ci yurtlarıyla ilgili ya Öznur Kılat, Konya Sel zı dizisinde, Kredi Yurt çuk Üniversitesi gazeteci lar Kurumu’na bağlı Konya Kız Öğrenci Yurdu’nda SEYHAN AVŞAR kalan ve yaşadığı sıkıntı lik bölümü 3. sınıf öğrencisi. Ailesini Bitlis’te bırakarak okumaya geldi. Yurt ları anlatan Öznur Kılat (21), açı ta yaşadığı sıkıntılarla ilgili ga lan disiplin soruşturmasıyla yurt zetemize yaptığı açıklamalar ne tan atıldı. Kılat’ın aldığı devlet deniyle yurt yönetimi tarafından bursu da kesildi. Gidecek yeri ve önce sözlü olarak uyarıldı. Ardın beş kuruş parasının olmadığını dan yazılı savunması alınan Kı söyleyen Kılat, “Daha önümde bir lat, önceki gün yurttan atıldığı yıldan fazla zaman var. Nerede nı öğrendi. Yurt yönetimi Kılat’ın ceza aynı gün yurdu terk etmesini istedi. Gidecek yeri olmadığını söyleyen Kılat, yaşadıklarını gözyaşları içerisinde şu sözlerle anlattı: “Uyarı cezası gibi bir şey vermeden direkt yurttan attılar. Gidecek yerim yokken, bursumun da kesildiğini öğrendim. Yaşadıklarımı anlatmanın suç olabileceğini bilemedim. Bir öğrenciye hemen disiplin cezası verilir mi? Geleceğimle oynadılar. Mağdurum. Şimdi ne yapacağım? Yardıma ihtiyacım var. Hata düzeltilsin.” l İSTANBUL Toz meyve suyundan zehirlendiler Şanlıurfa’nın Hilvan ilçesinde, 13 ilkokul öğrencisi meyvesuyu tozunu suya karıştırarak yaptıkları içecekten zehirlenerek hastanelik oldu. Olay, öğle saatlerinde Akçakepir Mahallesi’ndeki Akçakepir İlkokulu’nda meydana geldi. İddiaya göre, teneffüste seyyar satıcıdan aldıkları meyvesuyu tozunu suyla karıştırarak yaptıkları içecekten içen öğrenciler, bir süre sonra karın ağrısı, mide bulantısı ve kusma şikâyetlerini öğretmenlerine iletti. Şikâyetler üzerine okul yönetimi, rahatsızlanan çocukları çağırılan ambulansla hastaneye gönderdi. Öğrencilerden 3’ü Hilvan, 10’u ise Şanlıurfa’da tedaviye alındı. Yetkililer, sağlık durumlarının iyi olduğu açıklanan öğrencilerin içtikleri şuruptan da numune alınarak tahlile gönderildiğini kaydetti. l DHA Anaokulunda bakıcı anne şiddeti Kırşehir’de anaokulunda görev li bakıcı anne tarafından dövüldüğü iddia edilen çocuk, hastanelik oldu. Kırşehir’de Bağbaşı Mahallesinde bulunan Denfe Kılıçözü anaokulunda görevli bakıcı anne F.A., iddiaya göre, okul öncesi eğitimi alan H.S.A.’yı (5) kıyafetlerini değiştirirken dövdü. Okuldan eve geldiğinde çocuğunun vücudundaki morluklar üzerine doktora giden ebeveyn Ç.A., bakıcı anneden şikâyetçi oldu. Alınan bilgiye göre anaokulunda 5 yaşındaki H.S.A.’yı dövdüğü öne sürülen bakıcı anne F.A., dövdüğü çocuğa “Annene söylersen yine döverim” diye tehditte bulundu. Yaşanan olayın basına yansımasından sonra açıklamada bulunan İl Milli Eğitim Müdürlüğü, İşKur üzerinden görevlendirilen bakıcı annenin görevinden alındığını duyurdu. l DHA Arkadaşlarını sevindirdiler TED Şanlıurfa Koleji öğrencileri, sanat etkinliği için dağıttıkları davetiyelerin geliriyle, kırsal mahallelerdeki okullarda eğitim gören öğrencilere ayakkabı yardımında bulundu. Bir Çift Mutluluk Projesi kapsamında dün gerçekleştirilen ayakkabı dağıtımında hediyelerini alan öğrenciler büyük sevinç yaşadı. l İHA İngilizce’yi hallettik sıra Arapça’daoAlarrYaaÖpdkçKüöazçneiakenliınlçşeıctkdiaıidyyoilr, OZAN ÇEPNİ Türkiye’de artan imam hatip okulları ve ilahiyat fakülteleri ile savaş sebebiyle eğitimlerine Türkiye’de devam eden mültecilerdeki artışın ardından harekete geçen Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarihinde bir ilk olarak Arapça Öğretimi Çalıştayı düzenledi. Akademisyenlerin Arapça eğitimi için tavsiye kararları almak üzere bir araya geldiği çalıştayda konuşan YÖK Başkan Vekili Hasan Mandal “Dil eğitiminde İngilizcenin ardından Arapça açık ara önde” dedi. Mandal, Türkiye’de yükseköğrenimine devam eden 100 bin yabancı öğrenci bulunduğunu belirtti. YÖK Yürütme Kurulu Üyesi ve Çalıştay Düzenleme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Rahmi Er de Türkiye’de öğretim programları gereği Arap ça öğrenmek zorunda olan 325 bin öğrenci olduğunu belirtti. Er, “Yurtdışı ziyaretlerinde Türkoloji bölümlerindeki öğrenciler 23. sınıftan itibaren bizimle Türkçe konuşabiliyorlar. Onlar öğrenebiliyor Türkçeyi fakat biz o kadar çaba sarf etmemize rağmen Arapçayı, ne yazık ki günlük ihtiyaçlarını bile belli bir bölüm öğrencinin ifade edemediğini görüyoruz” dedi. l ANKARA haber 3 ‘SÖZ’: PKK sana söylüyorum, IŞİD sen anla! “Söz”, ilk kullanımını yanılmıyorsam eski başbakan Ahmet Davutoğlu’nda bulduğumuz “kokteyl terör” tabirinden ilhamını almış gibi görünen bir “referandum dizisi”. Önceki hafta Kanal D’de başlamış olan “İsimsizler” öyle değil… O, “safkan” mahiyette karşımıza “antagonistik temsil” olarak PKK’yi çıkaran bir dizi. Bu arada BDPHDP sürekliliğinde parlamenter performans sergileyen Kürt siyasi hareketini de bu “antagonizm”in içine doğrudan, tereddütsüz ve iç rahatlığıyla dâhil eden bir dizi… Sadece 1 Kasım 2015 seçimleri öncesinde başlayıp sonrasında giderek şiddetlenen Güneydoğu’daki çatışmalardan bol malzeme devşirerek kurguya yansıtmakla kalmayan, önceki yıllara da uzanan, mesela BDP milletvekili Sebahat Tuncel’in 2011’deki polis tokatlama olayına bile göndermede bulunan bir dizi… Dolayısıyla “İsimsizler”in “lânet odağı”nda Güneydoğu’daki şiddet ve çatışma, dolayısıyla PKK var. Zaten bu kurgusal “doğrudan”lıktan ötürü, dizinin başında 2016’da MardinDerik’te makam odasına yerleştirilen bombayla hayatını kaybetmiş kaymakam Muhammed Fatih Safitürk yâd edilmekteydi. “SÖZ” ise bu bakımdan “İsimsizler”in tersine, sanki bilinçli de denilebilecek bir muğlaklıkla yola koyuldu. O yüzden de onun başlangıcında “Bu dizideki hikâye ve karakterlerin gerçek kişi ve olaylarla ilgisi yoktur. Tamamen hayal ürünüdür” notu dikkatimize sunuluyor. Bununla birlikte kurguda ihtiyaç duyulan terörvurgulu “antagonizm”, Güneydoğu’da yaşanan korkunç olaylara andırım içinde mi, evet. Ama öte yandan, daha çok IŞİD üzerinden aşina olduğumuz terör pratiğini çağrıştıran bir kurgusal örüntü de mevcut. Mesela seyrimize çıkarılan “hayali” terör örgütünün kaçır dığı genç kızın arkasında yüzü siyah maskeli teröristler eşliğinde video kaydının yapıldığı sahne, bize IŞİD’den çağrışımlı! Keza daha çok IŞİD görsellerinden tanıdık olduğumuz “siyah” renk sembolizmi, özellikle altı kırmızı üstü siyah zemin üzerine siyah kılıç ve Kalaşnikof çaprazlamasıyla şekillenen bayrak da öyle. “Eğer tutuklanan arkadaşımız serbest bırakılmazsa düşman Türk devleti rehinesinin kafasını kesip göndereceğiz” retoriği de buram buram IŞİD esinlenmesi kokuyor. Nihayet, kahraman Erdem yarbayımız, namıdiğer “Survivor Nihat”ın (Altınkaya) kızının rehine tutulduğu bölgenin Irak’ın kuzeyi olarak kaydedilmesi de kurgusal rotayı IŞİD’e kırmakta gibi... Demek ki dizimiz, bir dinamikmüphemlik eşliğinde izleyiciye sanki, “Hayal dünyanda bir PKK’den, bir IŞİD’den yana esen rüzgârların aheste gelgitinde seyret bizi kardeşim” diye seslenen bir “geçişliterör” kurmacası sunuyor. Belki de şu mu diye düşünmeden de geçemiyor insan: Ortalama muhafazakâr seyircinin imgeleminde ağırlık merkezi oluşturan “etnoantagonistik” unsura (PKK) sembolik vurgular öncelenirken, seleficihatçı bir örgütsel dehşeti deneyimleyen seküler toplumun nabzını tutmak üzere de “dinîantagonistik” unsura (IŞİD) dokunmadan, dokundurmadan edilememiş!.. Böyle midir, bilemiyoruz! Niyet okuma gibi bir hedefimiz yok, hoş olmaz, o yüzden daha da uzatmak gereksiz ve yersiz. Sadece bir hissiyatı paylaşmak istedim. Bu hissiyatla bağlantılı olarak diyebilirim ki kendisini gayet açıkseçik sunan, niyetini bas bas bağıran “İsimsizler” (elbette içeriği olumlama anlamında söylemiyorum!) daha “samimi” göründü bana… “SÖZ” ise daha temkinli ve ketum bir “sentetiklik” içinde sanki… Bakalım seyirci, hangisine daha çok prim verecek? O kat eğitime kapatıldı Rize’nin Pazar ilçesinde, geçen 20 Mart’ta ders sırasında arkadaşı 16 yaşındaki Emir Taş’ı boynundan bıçaklayarak öldüren, kendini de ağır yaralayan B.K.’nin eğitim gördüğü Pazar Fen Lisesi’nde, 9/B sınıfının bulunduğu 1’inci kat eğitime kapatıldı. Buradaki sınıflar üst katlara alındı. Öğrencilere psikolojik destek verilirken, olaydan sonra izin alan bazı öğrencilerin kayıtlarını başka okullara aldırmak için okul yönetimine başvurduğu öğrenildi. l DHA C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle