23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 7 Nisan 2017 haber 2 EDİTÖR: ELİF TOKBAY/MÜNEVVER OSKAY TASARIM: EMİNE BİLGET Beş yılda beş bin kaza! hafriyat kamyonları terörü İstanbul’da geçen yıldan bu yana 21 can aldı Hafriyat kamyonlarının denetimsizliği birçok ölümlü kazaya neden oldu. İstanbul trafiğinin yeni belası hafriyat kamyonları geçen yıldan beri 21 kişinin hayatına mal oldu. Ajans Press’in araştırmasına göre hafriyat kamyonları 2012 yılından beri 5 bin kazaya neden olurken, kamyonlara 504 bin lira ceza kesildi. Medya takibi ajansı Ajans Press’in İBB Ulaşım Koordinasyon Merkezi’nden edindiği bilgilere göre ise İstanbul’da kayıtlı olarak toplam 8 bin 494 hafriyat kamyonu mevcut. Kamyonlar, her ay yaklaşık 5 milyon ton hafriyat taşıyor. Hafriyatın döküleceği resmi alan sayısı ise sadece 14. Ancak döküm alanlarının 7’sinin kapasitesi dolmuş durumda. Hal böyle olunca hafriyat kamyon larının neden olduğu kaçak dökümler şehri bir moloz yığınına çeviriyor. Hafriyat kamyonlarıyla ilgili bir diğer sorun da kaçak moloz dökümleri. Kaçak hafriyat dökümü özellikle su havzalarında sorun yaratıyor. Büyükçekmece su havzası moloz işgaline uğrayan noktalardan biri. İstanbul’a nefes aldıran yerlerden biri olmasının yanında yüzlerce kuş türüne de ev sahipliği yapan Büyükçekmece gölü, üzerine kurulan barajla kentin su kaynakları arasında. Şile’nin Üvezli köyü de moloz dökenlerin hedefinde. Belgrad ormanına dökülen hafriyat da geçen haftalarda görüntülenmişti. l İSTANBUL / Cumhuriyet Beraat iddianamesi Hapiste beş aydır iddianame yazılmasını bekleyen Cumhuriyet mensupları, yayımlanan metni okuduklarında herhalde çok sevinmişlerdir: Karar elbette yüce mahkemenindir ama bu iddianamedeki deliller ile hiç kimsenin “Silahlı terör örgütlerine üye olmamakla birlikte örgüte yardım etme” suçundan dolayı mahkum edilmesi pek olanaklı görünmüyor. HHH Herkesten önce yandaş basına sızdırılan iddianameye göre, beraat düşündüren birkaç “suç delili” örneği vermek gerekirse, akla hemen “telefon irtibatları” geliyor: Anlaşıldığına göre “ByLock” denilen bir telefon haberleşmesi programını telefonunda bulundurmak zaten mahkemeler tarafından bir suç delili olarak kabul edilmiş! Cumhuriyet iddianamesinde bu suç delili kavramı biraz daha genişletilmiş: Telefonunda “ByLock” programı olan kişilerle “telefon irtibatında bulunmak”, yani onlar tarafından aranmış ya da onları aramış olmak da bir suç delili olarak kabul edilmiş. HHH Sanıyorum “telefon irtibatı” gibi, anlaşılması güç olan bu garip suç delili iddiasının arkasındaki süreç şöyle özetlenebilir: 1) Eskiden kendisinden “FETO” diye bahsedildiğinde bile, saygısızlık ediliyor diye, AKP’lilerin küfür ve hakaretle karşılık verdikleri... Silahlı Kuvvetleri ve Üniversiteleri birlikte çökerttikleri... Medyaya birlikte el koydukları... Büyük müttefik Fethullah Gülen’in “Cemaati”... Şimdi “Fethullah Gülen Terör Örgütü”/“Paralel Devlet Yapılanması” “FETÖ”/“PDY” haline gelmiş. 2) Bu örgüt mensupları, kendi aralarında “ByLock” adlı bir dijital iletişim programı aracılığıyla haberleşiyorlarmış. 3) Bu nedenle telefonlarında “ByLock” programı yüklü olan herkes, otomatik olarak FETÖ mensubu diye suçlu kabul ediliyormuş. Şimdi diyelim ki, buraya kadarki süreci, hukuken kabul etmesek de, anladık... Bundan sonrası daha da anlaşılmaz ve garip: 4) Telefonunda “ByLock” programı yüklü olan insanlarla telefonla konuşmak da suç delili, yani insanların “terör örgütüne, üye olmadan yardım ettiğinin” kanıtı olarak kabul ediliyor. Yani sizin telefonunda “ByLock” programı yüklü olanlardan birini aramanıza bile gerek yok... Onlardan biri sizi aradı mı yandınız! Bu arada unutmadan ekleyelim: Suçlanan kişiler gazeteci, yazar, karikatürist, gazete yöneticisi, avukat... Yani işleri, olayları izlemek, haber ve bilgi almak, yorumlarını öğrenmek, kısacası insanlarla konuşmak! Böylece eski İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu ile telefonla konuşmak bile suç delilleri arasına girmiş! HHH İddianamede, şu anda hapiste bulunan sanıkların derhal salıverilmelerine ve de hemen beraat ettirilmelerine yol açacak böyle daha pek çok husus var. Bu yazıda, hemen dikkati çeken çok belirgin tek bir nokta üzerinde durdum. Bundan başka hem AYM’nin hem de AİHM’nin pek çok kararına konu olan haber ve yorumlar konusu ve gazetenin yayın politikası meselesi var ki, apayrı sorunlar! Yarım ton kaçak ‘deniz süpürgeleri’ Edirne Jandarma Komutanlığı ekipleri, Enez’in Yenice köyünde deniz kenarında duran bidonlar ile başında bekleyen K.D’den şüphelenerek arama yaptı. Bidonlarda, piyasa değeri 20 bin lira olan ve yasadışı yollarla Yunanistan’a götürülmek istenen 500 kilo kaçak deniz patlıcanı ele geçirildi. Deniz patlıcanlarına el konulurken, 1208 lira idari para cezası kesilen K.D. serbest bırakıldı. Tayvan, Singapur, Hong Kong, Çin ve Kore gibi ülkelerin mutfağı ile kozmetik sanayiinde kullanılan deniz patlıcanının son dönemde Uzakdoğu’ya gönderilmesi nedeniyle yasak olmasına rağmen yoğun olarak yakalandığı bildirildi. Sığ yerlerde yaşayan ve denizi temizleme özelliği bulunan canlının sayısındaki azalmanın denizlerdeki yaşamı olumsuz etkilediği kaydedildi. Deniz patlıcanları, denizin doğal süpürgeleri olarak biliniyor. l DHA 2 kent sallandı Manisa Şehzadeler ile Konya Ilgın’da dün iki deprem meydana geldi. Şehzadeler’de gece 01.08’de 4 büyüklüğündeki depremin ardından sabah 10.03’te ise Ilgın 3 büyüklüğündeki depremle sarsıldı. Her iki deprem de can ve mal kaybına neden olmadı. l Haber Merkezi C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle