25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 29 Nisan 2017 EDİTÖR: PELİN ÜNKER TASARIM: SERPİL ÜNAY ekonomi 9 Turizmin kalbi Antalya’da Valilik ve Emniyet karar verdi: Açık alanda alkol yok Sezon yasakla başladı Antalya Emniyet Müdürlüğü ve Antalya Valiliği, “çevreyi rahatsız edecek şekilde, araç içerisinde ve açıkta alkollü içki içilmesini” yasaklayan bir açıklama yaptı. Önceki gün Antalya Emniyet Müdürlüğü’nün internet sitesinde yer alan açıklamada “Kamunun istifadesinde açık park, bahçe ve üzerinde tesis bulunmayan açık alanlarda, belediye sınırları içerisinde, meskun mahallerde, karayollarında, umuma mahsus yerlerde veya umumun istifadesinde sunulan piknik ve ören yeri gibi alanlarda, gar, otogar, meydan, cadde, sokak, tarihi ve kültürel mekânlarda, ibadethaneler ile terk edilen kullanılmayan yapılar, inşaatlar, banka ATM’leri, köprü altları, mezarlıklar, gezinti yerleri vb. ile nerede park halinde olduğuna bakılmaksızın her türlü aracın içerisinde çevreyi rahatsız edecek şekilde ve açıkta alkol alınması yasaklandı” denildi. Bu açıklamanın ardında dün medya ve sosyal medyada Antalya Valiliği’nin bu kararıyla ilgili yoğun eleştiriler yer aldı. Geri adım Turizm sektörünü sıkıntıya sokacağı uyarılarından sonra kararla ilgili dün Antalya Valiliği, yeni bir yazılı açıklama yaparak karara açıklık getirdi. Söz konusu kararın şehirde alkol tüketilen otel, bar, restoran, pub, turizm belgeli tesisleri kapsamadığı savunuldu. Valilik açıklamasında, “Tamamen mevcut yasalardaki düzenlemeler ışığında alınan bahse konu kararın, bir yasaklama değil, aksine insanlarımızın rahatsız edilmeye Kurum Türkiye için gelecek dört yılda yüzde 3 büyüme bekliyor. Moody’s’ten borç uyarısı Moody’s’ten Türkiye’ye bü yüme ve borç uyarısı geldi. Kuruluş, Rusya ve Türkiye’nin kredi notuna yönelik yaptığı açıklamada, her iki ülkenin büyüme potansiyeli ve kredi temellerindeki kötüleşmeye dikkat çekti. Moody’s aynı zamanda her iki ülkenin borç oranının gelecek iki yıl kademeli olarak artacağını düşündüğünü belirtti. Gelecek dört yılda Türkiye için ortalama yüzde 3 büyüme oranı beklediğini bildirdi. Raporda ayrıca iki ülkenin de ortak büyüme zorluklarıyla karşı karşıya olduğu belirtildi. Moody’s martta Türkiye’nin kredi notu görünümünü ‘negatif’e indirmiş, Ba1 olan kredi notunda ise değişiklik yapmamıştı. l Ekonomi Servisi Yapı Kredi’den 1 milyar lira kâr Yapı Kredi yılın ilk çeyreğinde toplam nakdi ve gayri nakdi kredilerini yüzde 5 artışla 256.1 milyar TL’ye, toplam mevduatını ise yüzde 4 yükselerek 163.5 milyar TL’ye yükseltti. Bankanın solo bazda sermaye yeterlilik rasyosu yüzde 14.4’e çıkarken, net kârı 1 milyar TL olarak gerçekleşti. Yapı Kredi Üst Yöneticisi (CEO) Faik Açıkalın, yaşanan konjonktürel belirsizliklere rağmen Türkiye ekonomisini desteklemeye devam ettiklerini belirtti. Açıkalın, “İlk üç ayda, toplam aktiflerimiz yılsonuna göre yüzde 4 artışla 281 milyar TL’yi aştı. Toplam nakdi kredi hacmimiz yüzde 4 artarak 183.7 milyar TL’ye ulaştı” bilgisini verdi. l Ekonomi Servisi Turizm gelirleri yüzde 17 azaldı Yılın ilk çeyreğinde turizm gelirleri bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 17.1 azalarak 3 milyar 369 milyon 753 bin dolar oldu. Turizm gelirinin yüzde 71.8’i yabancı ziyaretçilerden, yüzde 28.2’si ise yurtdışında ikamet eden vatandaş ziyaretçilerden elde edildi. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) yılın ilk çeyreğine ait turizm istatistiklerini açıkladı. Buna göre bu çeyrekte yapılan harcamaların 3 milyar 103 milyon 695 bin dolarını kişisel harcamalar, 266 milyon 58 bin dolarını ise paket tur harcamaları oluşturdu. Bu çeyrekte yabancıların ortalama harcaması 637 dolar, yurtdışında ikamet eden vatandaşların ortalama harcaması ise 880 dolar oldu. Türkiye’den çıkış yapan ziyaretçi sayısı 2017 birinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 5.1 azalarak 4 milyon 844 bin 761 kişi oldu. Yurtiçinde ikamet edip başka ülkeleri ziyaret eden vatandaşların harcamalarından oluşan turizm gideri, geçen yılın aynı çeyreğine göre yüzde 44.3 azalarak 855 milyon 786 bin dolar oldu. l Ekonomi Servisi cekleri bir ortamda ve özgürce yaşamalarını sağlamayı hedeflediğini tekraren vurgulamak isteriz” denildi. Hayır’a ceza CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak, Antalya’da tüm açık alanlarda alkol tüketiminin yasaklanmasının, başka illerde başlatılan alkollü içecek yasağını Türkiye geneline yaygınlaştırma adımlarının bir parçası olduğunu iddia etti. Budak, “Alkolle suç kavramının birlikte değerlendirilmesi, ‘alkol içilen yerlerde suç işlenir’ gibi ön kabul kesinlikle yanlıştır. Turistler otellere mi kapatılacak? Otelden çıkmayın, yolda içmeyin, kumsalda içmeyin mi denecek? Turizm barış ve özgürlük sektörüdür. Özgürlük yoksa turizmde olmaz” dedi. Budak, “Antalya, 10 milyona yakın turist ağırlıyor. Bu yasak kararı, dış dünyada Antalya’da alkol yasağı algısı oluşturacaktır. Büyük siyasi hatalar sonucu geçen yıl turizmdeki daralma nedeniyle Türkiye 10 milyar dolar kaybetti. Sadece Antalya’da 100 bine yakın kişi işini kaybetti. Binlerce esnaf kepenk kapattı. Tablo böyleyken şimdi yine siyasi bir sorumsuzluk örneği sergileniyor. Antalya Suudi Arabistan’ın değil Türkiye’nin kenti. Kenti yönetenlerin önce bunun farkına varması gerekir. Anlaşılan o ki, Vali ve Emniyet Müdürü iktidara şirin görünmek için, 16 Nisan’da güçlü bir ‘Hayır’ diyen Antalya’yı cezalandırmaya çalışıyor. Antalya’yı bitirmek istiyor. Bu sorumsuzluğa izin vermeyeceğiz” ifadesini kullandı. Baro dava hazırlığında Açıklamanın referandum sonrasında yapılmasını dik kat çekici bulan Balkan, dava edeceklerini söyledi Uygulama ile ilgili huku sakla ilgili ifadelerin net olaki süreç başlatacakla rak ortaya konulması gerek rını bildiren Antalya Barosu Başkanı Polat Balkan, “Hazırlıklara başladık. Yönetim kurulumuz konuyu görüşüyor. Bu açıklamanın hemen referandum sonrasında yayımlanması da dikkat çekici. Bu duyuru açıkça topluma, özgürlüklere müdahaledir. Uygula ma ile ilgili dava açacağız” dedi. Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Yönetim Kurulu Başkanı Osman Ayık, ya tiğini söyledi. Keyfi emir CHP Antalya Milletvekili Niyazi Nefi Kara da, “İlimizin en önemli turizm ve eğlence merkezi olan Kaleiçi’ndeki işletmeler de bu yasak kararı ile tehdit altına alınmıştır. İlginç olan valiliğin Kabahatler Kanunu’nun sarhoşluğu düzenleyen 35. maddesinden değil, emre aykırı davranışı düzenleyen 32. maddeden cezalandırma isteğidir. Bu da göstermektedir ki bu içki yasağı keyfi bir emirdir” dedi. l Ekonomi Servisi Pembe tablo çizdi TCMB Başkanı Çetinkaya, enflasyon tahminini yarım puan artırmasına rağmen hem manşet hem çekirdek enflasyonda iyileşme bekliyor FİNANSAL Kredi Garanti Fonu’nun yoğun kulla İSTİKRAR nımının mevduat faizlerini artırdığını, ancak orta vadede aktarım mekaniz masını kalıcı etkilemeyeceğini söyle KONUSUNDA di. Kredi büyümesi ağırlıklı olarak tiRİSK YOK cari kanaldan gerçekleşeceği için fi nansal istikrar konusunda da risk görmediklerini belirtti. Büyümeye ihracat kanalından daha fazla katkı beklediklerini aktardı. Para politikasının gecikmeli etkilerinin tüketici kredileri üzerinde görüleceğini bildirdi. Yılın ilk üç ayında ithalat da ihracat da artarken, dış ticaret açığı 12.5 milyar dolara ulaştı. Dış açık 12.5 milyar dolar Dış ticaret açığı, yılın ilk çeyreğinde yüzde 3.3 artışla 12.5 milyar dolara yükseldi. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ile Gümrük ve Ticaret Bakanlığı işbirliğiyle oluşturulan geçici dış ticaret verilerine göre, ocakmart döneminde ihracat yüzde 9.2 artışla 37.87 milyar dolar, ithalat yüz de 7.7 artışla 50.39 milyar dolar oldu. Mart ayında ise ihracat Mart 2016’ya göre yüzde 13.6 artarak 14 milyar 496 milyon dolar, ithalat yüzde 6.9 artarak 18 milyar 988 milyon dolar olarak gerçekleşti. Aynı dönemde dış ticaret açığı yüzde 10.3 azalarak 4 milyar 492 milyon dolara düştü. İhracatın ithalatı karşılama oranı Mart 2016’da yüzde 71.8 iken, Mart 2017’de yüzde 76.3’e yükseldi. İhracat ve ithalatta ilk sırayı Almanya aldı. Almanya’ya yapılan ihracat 1 milyar 321 milyon dolar, bu ülkeden yapılan ithalat 1 milyar 783 milyon dolar oldu. l Ekonomi Servisi Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Murat Çetinkaya, enflasyonun 2017’de orta noktası 8.5 olmak üzere yüzde 7.3 ile yüzde 9.7 aralığında gerçekleşeceğini tahmin ettiklerini belirtti. Çetinkaya, yılın ikinci enflasyon raporunu tanıttığı toplantıda, bu yıl enflasyonda dalgalı bir seyir izleme ihtimalinin yüksek olduğunu vurgularken “Enflasyon yılın ikinci yarısından itibaren tek haneye inecek. Hem manşet hem çekirdek enflasyonda iyileşme bekliyoruz” dedi. Ekonomistler ise enflasyonun yılsonunda çift hanede gerçekleşebileceği ihtimali üzerinde duruyor. ‘İlave çaba’ Konuşmasında iyimser bir tablo çizen Çetinkaya, ekonomistler bunun nedenini sorduğunda “Bu hesaplamanın arkasında var olan unsur tüm aktörlerin göstereceği ilave çaba. Sıkı duruşumuzu sürdüreceğiz. Gıda komitesi başta olmak üzere diğer kanallardan destek bekliyoruz” dedi. Çetinkaya, ılımlı büyüme beklediklerini ve rezervleri de yeterli gördüklerini belirtti. TCMB Başkanı, hazirandan itibaren reeskont kredilerinden rezervlere aylık 1.5 milyar dolar katkı sağlanacağını anlattı. Öte yandan Çetinkaya, “gerekirse ek sıkılaştırma yapabiliriz” mesajını vermeyi sürdürdü. l Ekonomi Servisi Yatırımlarda frene basıldı, reform şart Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) Nisan 2017 İnşaat Sektörü Analizi’nde, ekonomide yeniden güçlü bir ivme yakalanması için Türkiye’de gündemin artık ekonomiye dönmesi gerektiği vurgulandı. Analizde, “İnşaat sektörün deki büyümenin önümüzdeki dönemde genel ekonomik performansın üzerinde seyretmeyi sürdürmesi, ancak 2016 yılında yakalanan yüksek büyüme ivmesinin bir miktar yavaşlaması beklenmektedir” denildi. Raporda, “Hem yabancı, hem de yerli sermayenin yatı rımlarda frene bastığı, belirsizliklerin böylesi yüksek olduğu bir dönemde, ülkenin rekabet gücünü ve büyüme potansiyelini iyileştirmek, ekonomideki ivme kaybını telafi etmek üzere atılacak etkin adımlar hayati önem taşımaktadır” tespiti yapıldı. l Ekonomi Servisi Hrant DinkDanıştayMalatyaErgenekon... ...Derken.. AKP hükümetleri, İktidarları, Erdoğan Liderliği süreçlerinde işlenen inanç odaklı acımasız infaz, çok kanlı, üstelik tetikçileri yakalanmış cinayetlerde, aynı İktidarın kadrolaşması, sorumluluğunda, derin devlet gücü olarak sızmış terör örgütlerinin militanı, hizmetinde, yargıda, Emniyet’te görevlendirilmiş yönetici kadroların içinden asıl suçlular; Derin devlet temsilcisi azmettirici gerçek suçlular olarak 1. Silivri yargılamaları sürecinde Ergenekoncu terör örgütçüleri, 2. Silivri yargılamaları sürecinde FETÖ’cü terör örgütçüleri gerçeğine dönüşüveriyorlar? Kamuoyunun bilgisine yeni ulaşan Hrant Dink cinayeti ile ilgili olarak hazırlanan üçüncü iddianame simge, Ergenekoncu azmettiren derin devletin teröristlerinin parmağı noktasından, Fethullahçı çetenin cinayeti gerçeği noktasına nasıl gelindi? “Katil Ogün Samast”ı takip eden jandarma görevlilerinden Yüzbaşı Muharrem Demirkale, cinayetten önce ve bir gün sonra FETÖ’cü eski savcı Zekeriya Öz ile 7 kez telefonda konuşmuş.. Cinayet sırasında katili takip eden jandarma görevlileri, fiziki takip kameraları ile Samast’ı cinayet öncesinde, cinayet sırasında ve sonrasında kaydetmişler. Savcı iddianamesinde Dink cinayetinin arkasında ulusalcıların bulunduğu algısının yaratılarak Ergenekon operasyonlarına zemin oluşturulduğu da anlatılıyor. HHH Hrant DinkDanıştayMalatya misyonerlerTrabzon Rahip Santoro katliamlarıFatih Camii cemaat linçi..cinayetleri üzerinden kim bilir kaç kez yazdığım yazılar, televizyon söyleşileri, sivil toplum örgütleri oturumlarında, Erdoğan iktidarlarının demokratik kimlik sınavında turnusol kâğıdı olma işlevinden söz ettiğimi anımsamıyorum.. Erdoğan liderliğindeki iktidarlarının, hele de inanç odaklı, siyasal İslamcı kimlikli terörist içerikli cinayetlerde, siyasal İslamcı kimliklerörgütlerle ilişkilerinin, rejimi, laik Cumhuriyeti değiştirme ittifaklarının söz konusu olmadığını kanıtlama sorumluluklarına değinmiştim. Milliyetçimukadesatçı kimlikle İktidarları icraatlarında, hukuk devleti, demokrasi ilkelerinden sapmayacaklarına ilişkin inandırıcılığın öncelikle İktidarları sürecinde işlenmiş, tetikçileri yakalanmış cinayetlerde, azmettirenlerin yakalanması zorunluluğundan kaçamayacaklarına işaret etmiştim.. İktidarlarının siyaset yapma söylemleri, en çok da seçim, örgütlenme, iktidar ortaklığı, yönetim ittifakları, kamu kadrolaşmalarının, İktidarlarının derin devleti, cinayet azmettirenleri suçlularına ulaşmada engel oluşturduğunun altını çizerek.. “Hrant Dink katliamının asıl suçlularının yakalatılması siyaseten sıkar.. Emniyet’te, yargıda terfi ettiklerinin duyumları var..” iddialı noktalamalarımı anımsıyorum. HHH Sevgili İlhan Selçuk askeri darbeler, gazetecilik yaşamı boyunca yargılanmalardaki ağır yaşatılanlar, ödetilen bedellerde, işkencelerde hiç yılgınlık yaşamamıştı.. Ergenekon terör örgütüne yazıları ile önderlik yaptığı suçlamasıyla, Zekeriya Öz’ün kişisel yaptığı, üç gün ve gece aralıksız sürdürülen sorgulamanın ardından sabah ışıklarıyla serbest kalması sonrası gazeteye geldiğinde yorgunluğun ötesinde canı sıkkındı. Öz’ü ilerde çocuklarına nasıl hesap verebileceği anlamında kendince sorgulamıştı ama birlikte suçlanmaya çalışılan terör eylemleri, örgütlenmeleri ile yaratılmak istenen algıdan da çok rahatsız olduğu ortadaydı. Kuşkusuz sorgu sırasında geçirdiğini sonradan öğrendiğimiz kalp krizinin de payı var.. Ancak Sevgili İlhan Ağabey’i önce arka arkaya gelen krizler, ölüme kadar götüren uzun süreçte tek belirleyici değildi. En çok acıtan gelişmeler ne yazık ki Ergenekon davası süreçleriyle yaratılan, sadece kendisini değil, Cumhuriyet gazetesi, laik Cumhuriyet, Anadolu Aydınlanması, birikimlerini, kazanılmış örgütlü demokratik kurumların demokratik birikimleriyle gelişmiş sosyal devlet, gerçek Atatürkçü devrimleri kazanımlarının bir bir hedef alınmaları olmuştu. Kişisel üzerine sorumluluk olarak kalmış, Cumhuriyet gazetesinin Vakıf şemsiyesinde, bağımsızlığını, laik Cumhuriyet, Atatürk devrimleri, Yunus Nadi, Nadir Nadi, Berin Nadi’nin direnci ile kurulan Cumhuriyet Vakfı’nın ilkeleri çerçevesinde yaşatılabilmesi kaygıları bir yanda.. Sıcak gündemlerle bağlantılı ülkemiz, Ortadoğu bataklığı, İslam dünyası, emperyal projelerin olumsuz yansımaları öte yanda.. İnsan hakları, demokrasi, hukuk devleti düzeni, rejimi hedef almış saldırıların sonuç kayıplarının çok bilincinde olarak tüm gelişmeleri sorgulayıp dururken yoğun bakım koşulları bile umuru olmuyordu.. Ergenekon süreci noktalanmadan aramızdan ayrıldı. FETÖ’cü terör örgütü, 2. Silivri sürecine geçilmesiyle; bugüne dönük olarak da ülkenin, dünyanın, Cumhuriyet gazetesinin nefes alacağı anlamına gelmeyeceğinin birikimiyle yine soracağı çok sorusu olacaktı.. Türkiye tipi başkanlığı öngörememiş olsa da, bugünlere dönük daha karamsar, daha kaygılı olabileceğini düşünemiyorum. Her darbenin ne de olsa kendine özgü koşullarında geri dönüşleri de var.. Enerji Kimlik Belgesi zorunluluğu 3 yıl ertelendi Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca 2 Mayıs’ta başlaması öngörülen binalarda enerji kimlik belgesiz alımsatım ve kiralama yapılamayacağı yönündeki uygulama 2020’ye ertelendi. Türkiye’deki toplam yapı sayısı 9 milyon 152 bin civarındayken, mevcut binalardan sadece 50 bin adedinin enerji kimlik belgesi aldığı ifade ediliyor. CHP Balıkesir Milletvekili Ahmet Akın, “AKP iktidarı kendi çıkardığı kanun ve yönetmeliğin gereğini yapmadığı, gerekli denetim ve yaptırımı uygulamadığı için mevzuatın öngördüğü süre ertelenmek zorunda kalınmıştır. Bu sürenin 2020’de yeniden ertelenmeyeceğinin garantisi yok” dedi. l Ekonomi Servisi C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle